Ticaret Bakanı Ömer Bolat, gümrük idarelerinde kaçakçılıkla mücadelede kullanılan sistemlerin, Milli Tarama Sistemleri (MİLTAR) Projesine kadar ithal edildiğini belirterek, “Söz konusu cihazlar için 140 milyon dolarlık bir bedel ödendi, bu maliyetten kurtulmak için MİLTAR Projesi’ni hayata geçirdik.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü ortak girişimiyle başlatılan MİLTAR Projesi 3. Protokol revizyonu imza töreni, Bakan Bolat ve SSB Başkanı Haluk Görgün’ün katılımıyla gerçekleştirildi.
Ticaret Bakanı Bolat, törende, Türkiye’ni dünyanın gelişmiş en modern gümrük kapılarına sahip olduğuna dikkati çekerek, gümrüklerin daha etkin ve verimli şekilde hizmet verebilmesi için Bakanlığın modern ekipmanlara sahip olduğunu söyledi.
MİLTAR Projesi’nin uygulanmaya başlandığı zamandan bu yana başarılı şekilde etkilerini görmeye devam ettiklerini belirten Bolat, “Bu konuda SSB’nin işbirliği ve koordinasyonu söz konusu projenin başarısında büyük rol oynamıştır. Savunma sanayisinde son yıllarda atılan adımlarla ülkemiz, dünyada daha saygın bir konuma ulaşmıştır. Türkiye’nin savunma sanayisindeki artan ihracatı ülkeye yeni ufuklar kazandıracaktır.” dedi.
Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığının misyonunun kanunlara uygun, adil, güvenli ve sürdürülebilir ticari hayatı sağlamak ve güçlendirmek olduğuna işaret ederek, sürekli iyileştirilen anlayışla 7 gün 24 saat çalışma esasına uygun olarak faaliyetlerine devam ettiklerini söyledi.
Gümrüklerin, bir ülkenin ekonomik sınırlarını koruyarak, dış ticaretin düzenlenmesinde kritik rol oynadığını ifade eden Bolat, şu değerlendirmede bulundu:
“Gümrük, bir ülkenin bağışıklık sistemi gibidir. Zararlı unsurları filtreleyerek ekonomik ve sosyal yapının sağlığını korur. Dolayısıyla, sınır kapılarında denetim ve gözetim işinin yapıldığı bu mekanların daima iyileştirilmeye ve geliştirilmeye ihtiyacı vardır. Hem insan hem de teknoloji faktörünü kullanarak gereken güvenlik, denetim ve yakalamalar sağlanacaktır. Bakanlık olarak, ülkemizin güvenliğinin korunması ve ekonomik refahının artırılması için takip ettiğiniz üzere kaçakçılıkla amansız şekilde mücadele ediyoruz.”
Bolat, ticareti serbest ürünlerin kaçakçılığının ülke için vergi kaybına yol açtığını, dürüst tacir ve üreticiler karşısında da orantısız ve negatif bir mekanizmaya dönerek rekabeti bozduğunu belirterek, gümrük idarelerinden toplanan vergi gelirlerinin ülkenin bütçe yönetimine büyük katkı sağladığını söyledi.
Dürüst ticaret yapanların haklarını, ürünlerin gerekli testlerini yaparak tüketicilerin güvenliğini sağlamanın da asli görevleri arasında yer aldığını vurgulayan Bolat, şunları kaydetti:
“Tek bir yurttaşımızın kaçak bir üründen dolayı zarar görmemesi için daima dikkatli ve teyakkuz halindeyiz. Bundan dolayı, kaçakçılıkla mücadelemize tavizsiz devam ediyoruz. Yasa dışı ürün kaçakçılığı ise gençlerimiz başta olmak üzere tüm toplum için büyük risk doğurmakta, ayrıca bu ürünlerin ticaretinden elde edilen gelirler terörün ve yasa dışı suç örgütlerinin finansmanına gitmektedir. Bu nedenlerle, gümrük kaçakçılığını sadece bir ekonomik mesele olarak değil aynı zamanda ulusal güvenlik meselesi olarak görmek ve buna uygun politikalar geliştirmek, devletlerin öncelikli sorumlulukları arasında yer almaktadır. Son 1 yıl itibarıyla uyuşturucu yakalaması yaklaşık 12,5 milyar liraya, yasa dışı ve kaçak ticaret yakalamaları da 35,5 milyar liraya ulaşmıştır.”
Bakan Bolat, Bakanlık olarak yasal ticaret akışının kesintisiz sürmesi, kontrol ve denetimlerin uluslararası standartlara uygun yapılması için çalışmaları sürdürdüklerine dikkati çekerek, bu amaçlar doğrultusunda gümrük kontrollerine hız kazandıran fiziki müdahalesiz kontrol sistemlerine yatırımlar yaptıklarını ifade etti.
Envantere ilave edilen son teknolojiye sahip teknik cihaz ve bilgi sistemleriyle bu alanda dünyanın sayılı gümrük idareleri arasında yer aldıklarını vurgulayan Bolat, “Kesintisiz bir şekilde sürdürülen kaçakçılıkla olan mücadelemiz kendi içinde de bir maliyete sahiptir.
Kaçakçılıkla mücadelede en çok kullandığımız sistemlerin başında gelen Araç ve Konteyner Tarama Sistemleri bu projeye kadar yurt dışından ithal edildi. Bu durum ülkemizin dış ticaret dengesi için negatif bir etki oluşturdu. Söz konusu cihazlar için 140 milyon dolarlık bir bedel ödendi, bu maliyetten kurtulmak için Bakanlığımızın ve SSB’nin ortak girişimleriyle MİLTAR Projesi’ni hayata geçirdik.” ifadelerini kullandı.
MİLTAR Projesi’nin başarısının ardından, tarama sistemlerinin yerli üretiminin devam etmesine ve ürün yelpazesini genişletmeye karar verdiklerini bildiren Bolat, söz konusu projenin sadece Türkiye’nin güvenlik ve ticaret altyapısını güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda yerli teknoloji ve sanayinin gelişimine de önemli katkılarda bulunacağını aktardı.
Yerli üretim sayesinde, dışa bağımlılığı azaltarak ülke kaynaklarıyla daha güçlü ve bağımsız bir sistem oluşturmayı hedeflediklerini belirten Bolat, “Böylece ülkemizin savunma ve güvenlik alanındaki kapasitesini artırırken aynı zamanda ekonomik büyümemize ve ihracat potansiyelimizin artırılmasına da katkı sağladık. Ülkemizin potansiyeli, kapasitesi çok büyük. Kendi dijital ve bilişim ihtiyaçlarına cevap verecek niteliktedir. Yeter ki buna inanalım ve gerekli desteği sağlayalım. Artık yüksek teknolojik ürünleri ihraç eden ülke haline geldik. Katedeceğimiz mesafenin büyüklüğünün farkındayız. Projede emeği ve desteği bulunan herkese teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 10. Toplantısı için Türkiye’ye gelen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Katar Emiri Şeyh Temim, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Katar Emiri Şeyh Temim, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Katar bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim baş başa görüşmelerinin ardından, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı’na başkanlık etti.
TÜRKİYE İLE KATAR ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Toplantı sonrası iki ülke arasında yapılacak anlaşmaların imza törenine geçildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim huzurunda imzalanan sekiz anlaşma şöyle:
” – Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında İnsani Yardım Alanında İşbirliği Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Belgeler ve Arşivler Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Gençlik ve Spor Alanlarında (2025-2026) Yıllarına Ait Uygulama Programı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Uluslararası Karayolu Yolcu ve Eşya Taşımacılığı Alanında İşbirliği Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Ticaretin Kolaylaştırılmasına İlişkin Niyet Beyanı
Savunma Bakanlıkları Arasında Teknik İşbirliği Anlaşması
Savunma Bakanlıkları Arasında Askeri İşbirliği Anlaşması.”
Törende ayrıca Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani “Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı” bildirisini imza altına aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.
Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.
Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.
Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı 11. Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Türk Dünyası 2040 vizyonuyla belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için bugün burada alacağımız kararların, aramızdaki ülkü birliğinin eriştiği ileri seviyeyi tüm dünyaya bir kez daha ispatlayacağına gönülden inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te “Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes İçin Güvenlik” temasıyla düzenlenen, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 11. Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Buradaki konuşmasına, Zirve dolayısıyla ata yurdu Bişkek’te bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönem başkanlığını devreden Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’e yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür etti.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’a samimi ev sahipliğinden dolayı şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönemde Kırgızistan’a başarılar diledi.
Ülkeler arasında daha güçlü bağların tesisini ve ortak bir gelecek inşasını hedef alan Teşkilat’ın kuruluşunun 15. yıl dönümünün geçen ay idrak edildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl dönümüne özel olarak Türk dünyasının yetiştirdiği büyük fikir adamı İsmail Gaspıralı’nın “dilde, fikirde, işte birlik” şiarına yer verdikleri hatıra parasını takdim etmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Gaspıralı İsmail Bey’i ve ömrünü Türk dünyasının birliğine, dirliğine, kardeşliğine adamış tüm fikir ve siyaset insanlarını rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin tüm Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını, iş birliği ve dayanışmayı daha da pekiştirmesini diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teşkilat’ın Avrasya coğrafyasında ve ötesinde istikrar ve refah iklimini güçlendiren ve örnek alınan bir platform hâline geldiğinin altını çizerek, Türkiye’nin önemli fikir adamlarından Prof. Dr. Ali Fuad Başgil’in “muvaffakiyet için önce irade lazımdır” dediğini hatırlattı.
Türk dünyasını ilelebet payidar kılacak güçlü iradenin bu zirveye katılanlarda ziyadesiyle mevcut olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hep beraber gönül ve ülkü birliği içerisinde çalışarak, Teşkilatı çok daha ileriye taşıyacaklarını vurguladı.
“TÜRK DÜNYASINA ÖNEMLİ SORUMLULUKLAR DÜŞMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Kafkasya’da geçen 30 yıllık çatışma ve istikrarsızlık ortamının ardından barış ve istikrara giden yolun kapılarının açıldığına işaret ederek, şunları kaydetti: “Can Azerbaycan’ın vatan muharebesinde sahada şehitler vererek elde ettiği tarihî kazanımları en yakın zamanda bir barış anlaşması imzalanmak suretiyle masada da perçinlemesini ümit ve temenni ediyoruz. Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan soykırımın durdurulması noktasında uluslararası toplum kötü bir sınav veriyor. Uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından sorumlu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplanıp karar dahi alamıyor. Daha doğrusu almak istemiyor. Netanyahu hükûmetinin ırkçı zihniyeti, Gazze’deki mezalimin gölgesinde Batı Şeria’da Filistinlileri yerlerinden etmeye ve ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmeye niyetleniyor.”
İsrail’in kan ve gözyaşını tüm bölgeye yayma hedefinin, Lübnan ve İran’a yönelik saldırılarda da görüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan’da son bir senede ölenlerin sayısının 3 bine yaklaştığına, yerlerinden edilenlerin sayısının ise 1,5 milyonu aştığına dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de 50 bine yakın masum insanın saldırılarda hayatını kaybettiğini aktararak, “Türkiye olarak bu vahşeti, bu insanlık dışı katliamları kabul etmiyoruz. İsrail’i durdurmak ve 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini esas alan kalıcı barışı tesis etmek için ikili ve çok taraflı platformlarda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Türk dünyasının da kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini düşünüyorum” ifadesini kullandı.
“KIBRIS MESELESİNDE TÜRK DÜNYASINA DA ÖNEMLİ SORUMLULUKLAR DÜŞMEKTEDİR”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı, Suşa’dan sonra Bişkek’te görmekten mutluluk duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kıbrıs meselesinde Ada’daki gerçekler temelinde adil ve kalıcı çözüme erişilmesi için Türk dünyasına da önemli sorumluluklar düşmektedir. Kıbrıs Türkünün haklı davasını ne kadar sahiplenir ve onunla dayanışma gösterirsek, kendi birlik ve beraberliğimizi de o nispette kuvvetlendiririz? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, teşkilatımızın bugünkü zirvesinde onur konuğu ve gözlemci üye olarak yer alması, Türk dünyası olarak Kıbrıs Türkü ile dayanışma irademizin tezahürüdür. İnşallah kendilerinin en kısa zamanda tam üye olarak aramızdaki yerini almasını bekliyoruz. Keza gözlemci üyemiz Türkmenistan’ı da aile meclisimizde tam üye olarak görmek istediğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum.”
“BARIŞIN TESİSİNE YÖNELİK DİPLOMATİK ÇABALARA DESTEK VERİLMELİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna’da üçüncü yılını doldurmak üzere olan savaşın, bölgeye olumsuz etkilerinin sürdüğüne dikkati çekerek, “Savaşın en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını destekliyoruz. Türk devletleri olarak barışın tesisine yönelik diplomatik çabalara destek vermemizin son derece önemli olduğu kanaatindeyim” değerlendirmesinde bulundu.
Coğrafyanın istikrar ve güvenliğini Afganistan’daki gelişmelerden ayrı görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kardeş Afgan halkının yanında olduklarını, geçici yönetimin de kapsayıcı ve temel insan haklarını esas alan bir yaklaşım sergilemesinin kendilerine yeni kapılar açacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 175 milyona ulaşan genç ve dinamik nüfus, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmi ve zengin kültür mirasının büyük atılımlar gerçekleştirmek için birlikteliğe sağlam bir temel teşkil ettiğini belirterek, şunları paylaştı: “Ticaret ve ekonomi başta olmak üzere, bilim, enerji ve ulaştırma gibi alanlarda potansiyelimizi ortaya çıkaracak çalışmalarda bulunmamızda fayda vardır. 2040 vizyonumuzun unsurlarından Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması üzerindeki müzakerelerin tamamlanmış olmasından memnuniyet duyuyorum. Ayrıca geçen sene hayata geçirdiğimiz Türk Yatırım Fonu’nun yakın zamanda faaliyete alınarak projelerimize destek sağlayacağından eminim. Enerji konusunda da tek bir kaynağa bağımlılığımızı azaltarak yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapma hedefiyle işbirliğimizi yoğunlaştıralım. Ulaştırma bağlamında ortak koridor projemizin sunduğu eşsiz fırsatlardan yararlanalım.
Türk Akademisi ve Türk Dil Kurumu tarafından geçtiğimiz eylül ayında Bakü’de düzenlenen Ortak Alfabe Komisyonu Toplantısı’nda Ortak Türk Alfabesi Projesi üzerinde mutabakata varılması tarihî bir adım teşkil etmiştir. Ortak alfabemiz, kader ortaklığımızın, ortak istikbalimizin ve geleceğe birlikte adım atma irademizin de nişanesidir. Bu alandaki çabalarımızı artırmak suretiyle aramızdaki her türlü engeli inşallah ortadan kaldıracak, Türk dünyasının tarihî kucaklaşmasına imza atacağız.”
“34 HARFTEN OLUŞAN ORTAK ALFABE ÜZERİNDE MUTABIK KALINDI”
Aksakalların koordinasyonunda 2022 yılında başlatılan ortak dili geliştirmek amacıyla ortak alfabe oluşturulması çalışmasının, Eylül 2024’te tamamlandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 34 harften oluşan ortak alfabe üzerinde mutabık kalındığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra üye ülkelerin bu alfabeyi esas alarak gerekli dönüşümün gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret ederek, “Türkiye, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu konuda hazır. Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın yeni alfabeye geçiş için inisiyatif başlatması isabetli olacaktır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkeleri arasında ticaretin geliştirilmesi, Orta Koridor’un etkin kullanılması için özel temsilci atanması yönündeki hazırlıklara da değindi.
Türk dünyası 2040 vizyonuyla belirlenen hedeflere ulaşmak için bugün alacakları kararların aralarındaki ülkü birliğinin eriştiği ileri seviyeyi tüm dünyaya bir kez daha ispatlayacağına gönülden inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada şu noktaya özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum, merhum bir şairimizin ifadesiyle ‘İnanmak, basamakların çıkamadığı yere kanatlarınla tırmanmaktır’. Bizler bugünlere yürüyerek, engelleri aşarak, zorlukları göğüsleyerek, gerektiğinde de kanatlarımızla tırmanarak geldik. Ancak halen kat etmemiz gereken ciddi bir mesafe var. İnşallah önümüzdeki dönemi hep birlikte Türk Dünyası Yüzyılı yapmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin diyorum. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken Kırgızistan Cumhurbaşkanı kıymetli kardeşim Sayın Caparov’a nazik ve samimi ev sahipliği için şükranlarımı sunuyorum. Kırgızistan’ın Dönem Başkanlığının, Teşkilatımız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı 11. Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’nin ardından Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov’un devlet ve hükûmet başkanları onuruna verdiği yemeğe katıldı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki yemeğe, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev ile konuk ülkelerin bakanları katıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.