“Türkiye, terörle mücadele konusunda sadece bölgemizin değil, dünyanın en güçlü, kabiliyetli ülkesidir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit aileleriyle iftar programında yaptığı konuşmada, “Ülkemize kırk yıldır ağır insani ve ekonomik maliyeti olan bir sorunu, suhuletle çözme imkânını görmezden gelmek, yok saymak veya bir avuç fanatiğin güdümünde kalmak, Türkiye gibi bir ülkeye asla yakışmaz. Şundan hiç kimsenin şüphesi ve endişesi olmasın. Türkiye, sınırları içinde ve dışında terörle mücadele konusunda sadece bölgemizin değil, dünyanın en güçlü, kabiliyetli ve dirayetli ülkesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile beraber, Dolmabahçe Sarayı’nda şehit aileleriyle iftar programında bir araya geldi.
Tüm İslam âleminin Ramazan ayını kutladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, her Ramazanda olduğu gibi bu yıl da ilk iftarı şehit yakınlarıyla yaptıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sofralarını şereflendiren şehit ailelerine ayrı ayrı teşekkür ederek, bu mübarek ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin Allah katında kabul olmasını yürekten diledi.
“BUGÜN HER ALANDA GÜÇLÜ, KUDRETLİ, MÜESSİR VE KOLU UZUN BİR TÜRKİYE VAR”
Ülke ve millet olarak askeriyle, polisiyle, bekçisiyle, jandarmasıyla, güvenlik korucusuyla, istihbarat mensuplarıyla Türkiye’nin güvenliği için gece gündüz fedakârca çalışanlara çok şey borçlu olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esasen biz her bir ferdiyle ülkesinin, milletinin ve onu temsil edenlerin güvenliği için gerektiğinde canını ortaya koyacağını ispatlamış bir milletiz. Çanakkale’den Millî Mücadele’ye bunun sayısız örneği mevcuttur. Son örneğini de 15 Temmuz’da hep birlikte yaşadık. Kıyam ve cihat, milletimizin genlerine işlemiş hasletlerdir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık eski Türkiye’nin olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Barış ve huzur içinde yaşamayı ne kadar seviyorsak, mukaddesatımız bildiğimiz değerlerimize, ezanımızla sembolleşen inancımıza, bayrağımızla sembolleşen vatanımıza, tarihimizin en değerli mirası devletimize, hele hele vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğine yönelik en küçük bir saldırıya veya tacize de o derece tavizsiziz.
Elbette meselelerimizin çözümünde önceliği görüşmeye, konuşmaya ve uzlaşmaya veririz, veriyoruz. Bundan sonra da nefret dili, kavga ve gerilim yerine karşılıklı saygıyı, hoşgörüyü ve diyaloğu gözetmeye devam edeceğiz fakat uzattığımız elin havada bırakılması veya ısırılması hâlinde de demir yumruğumuzu daima hazır tutuyoruz. Geçmişte darbecilerden FETÖ’ye ve diğer terör örgütlerine kadar emperyalistlerin ülkemiz içindeki maşalarından gelen saldırılarda gereken refleksleri gösterememiş olabiliriz ama artık böyle bir Türkiye yok. Tam tersine bugün her alanda güçlü, kudretli, müessir ve kolu uzun bir Türkiye var.”
“ARTIK OYUNA GELEN DEĞİL, BÖLGESİNDE VE ÖTESİNDE OYUN KURAN FARKLI BİR TÜRKİYE VAR”
Artık sadece vatandaşlarının değil, dünyadaki tüm mazlum ve mağdurların umudu hâline dönüşmüş, yıldızı parlayan bir Türkiye olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık kişi başına millî gelirin 15 bin doların üzerine çıktığı bir Türkiye var. Oyuna gelen değil, bölgesinde ve ötesinde oyun kuran, kendisine yönelik sinsi ve kirli oyunları bozan çok farklı bir Türkiye var. Kendi tüfeğini dahi yapamayan bir ülkeden bugün insansız hava araçlarıyla, uçağıyla, tankıyla, topuyla, füzesiyle, gemisiyle, helikopteriyle kendi göbeğini kendisi kesen bağımsız bir Türkiye’ye ulaştık” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin diğer tüm kurumları gibi güvenlik birimlerini de FETÖ’nün ve gayrimeşru yapıların etkilerinden arındırdıkça yenilendiklerini, toparlandıklarını ve kelimenin tam anlamıyla kendilerine geldiklerini söyledi.
Çok daha iyi yerlere geleceklerini, çok daha güçlü olacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörle mücadelede özellikle son 10 yılda elde ettiğimiz büyük başarıların gerisinde işte bu gerçekler bulunuyor. Güvenlik birimlerimizin terörle mücadelede dünya literatürüne geçen başarılarının verdiği cesaretle meselelerimizin suhuletle çözümü için tarihi adımlar atma öz güvenine kavuştuk. Olayları artık tribünden seyretmiyor, binlerce yıllık kadim devlet aklının rehberliğinde ülkemiz lehine olacak şekilde yönlendiriyoruz. Başkalarının gündemlerine hapsolmadan kendi önceliklerimize göre tarihin akışını değiştiren politikaları kararlılıkla hayata geçiriyoruz. Hangi adımı atıyorsak, Türkiye’nin ve Türk milletinin istikbali için atıyoruz. Ne yapıyorsak, ülkemizin kalkınması için, ekonomik, siyasi ve sosyal olarak ilerlemesine engel olan zincirlerinden kurtulması için yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
“MİLLÎ MESELELERDE MİLLÎ DURUŞ ESASTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletinden, bilhassa da şehit yakınları ve gazilerden son dönemde yaşanan gelişmeleri bu perspektiften değerlendirmelerini istediğini belirterek, “Ülkemize 40 yıldır ağır insani ve ekonomik maliyeti olan bir sorunu suhuletle çözme imkânını görmezden gelmek, yok saymak veya bir avuç fanatiğin güdümünde kalmak Türkiye gibi bir ülkeye asla yakışmaz. Şundan hiç kimsenin şüphesi ve endişesi olmasın, Türkiye, sınırları içinde ve dışında terörle mücadele konusunda sadece bölgemizin değil, dünyanın en güçlü, kabiliyetli ve dirayetli ülkesidir. Şayet verilen sözler tutulmaz, süreç bir şekilde oyalama, savsaklama, göz boyama, isim değiştirip bildiğini okuma gibi şark kurnazlıklarına evrilmeye çalışılırsa günah bizden gider. Hâlen devam eden operasyonlarımızı, gerekiyorsa taş üstüne taş, omuz üstünde baş bırakmadan son teröristi bertaraf edene kadar sürdürürüz” diye konuştu.
Kendilerinin bu bölgenin hancısı, terör örgütlerini destekleyen emperyalist güçlerin ise yolcu olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz binlerce yıldır buradaydık, inşallah ilanihaye burada olacağız. Yarın terör örgütlerini destekleyen güçlerin çıkarları değişip bölgeden çekildikleri zaman baş başa kalacağımızı kimse unutmasın. Bölgemizde 200 yıldır oynanan oyunu bozma fırsatını heba edenler, zayi ve sabote edenler muhakkak bunun hesabını vereceklerdir. Millî meselelerde unutmayın, millî duruş esastır. Ülkenin ve milletin menfaatleri her türlü hesabın üstündedir. Sizlerin de gördüğü gibi birtakım marjinal gruplar hariç ‘Terörsüz Türkiye’ girişimi milletin ve siyasetin kahir ekseriyeti tarafından müspet karşılanmış, sahiplenilmiş, desteklenmiştir. Bunu ülkemiz adına kıymetli bir kazanım olarak görüyoruz. Asırlık eksikleri tamamlayarak, ülkemize son 22 yılda eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma her alanda çağ atlattık. Geriye kalan sorun başlıklarının en önemlisi olan terörü yurt içinde zaten bitme noktasına getirdik. Yeni süreçte sınırlarımızın ötesindeki yapılanmaları da tasfiye ederek demokrasinin, hukukun, refahın, kalkınmanın ve hepsinden öte kardeşliğin asrı olacak Türkiye Yüzyılı’na güçlü bir başlangıç yapmayı hedefliyoruz.”
“KANDAN VE GÖZYAŞINDAN BESLENEN KAOS TÜCCARLARINA KAZIN AYAĞININ HİÇ DE ÖYLE OLMADIĞINI GÖSTERECEĞİZ”
Ülke sınırları içinde gerçekleştiremediklerini sınırların dışında başararak Türkiye’ye diz çöktürmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kandan, kargaşadan ve gözyaşından beslenen kaos tüccarlarına kazın ayağının hiç de öyle olmadığını göstereceğiz. Terörsüz Türkiye hedefimizi inşallah tüm unsurlarıyla kuvveden fiile çıkardığımızda bu ülkenin önünde artık kimse duramayacak. Altını çizerek tekrar ifade etmek isterim ki yıllardır bu milletin iliğini kemirenler kaybedecek, kazanan 85 milyon olacak, demokrasimiz olacak, ekonomimiz olacak, kardeşliğimiz olacak. Kazanan, pasaportunu taşımaktan her zaman şeref duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti olacak. Kazanan, aydınlık yarınlarımızın teminatı pırıl pırıl evlatlarımız olacak. Bunun için şehit yakınlarımıza diyorum ki bu girişimin içinde şehitlerimizin aziz ruhlarını muazzep edecek, sizleri üzecek, başınızı yere eğdirecek hiçbir şey yoktur, asla olmayacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarım asra yaklaşan siyasi hayatlarının hiçbir aşamasında siyasi ikbal kaygısıyla hareket etmediklerini ve etmeyeceklerini dile getirdi.
Her zaman bu ülkenin ve milletin yüksek çıkarlarını, istikbalini, huzurunu, refahını, dirliğini, birliğini ve bekasını düşündüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mesele Türkiye olduğunda, Türkiye’nin geleceği olduğunda ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaktan asla çekinmedik. Sizlerden, provokatörlere prim vermemenizi, devletinize ve hükümetinize güvenmeye devam etmenizi özellikle rica ediyorum. Şehit yakınlarımıza ve gazilerimize sağladığımız imkânların en yakın şahidi sizlersiniz. İstihdamdan eğitime, indirim ve teşviklerden sosyal desteklere kadar onlarca ayrı başlık altında yürütülen çalışmaları burada teker teker saymayacağım. Tek söyleyeceğim; ne kadar uğraşırsak uğraşalım sizlerin hakkını, şehit ve gazilerimizin fedakârlığını ödeyemeyeceğimizdir” diye konuştu.
Millet olarak, göğüslerini vatanları, toprakları için siper etmiş olanlara minnet duyduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehitlerimiz şehadet şerbetini içene kadar sizlerin çocukları veya eşleriydi. Bugün sizlerin olduğu kadar artık bizim de evlatlarımızdır. Artık bu aziz milletin de evlatlarıdır. Milletimizin de canından birer parçadır. Şehitlerimizin geride bıraktığı siz aileleri, yetimleri ve öksüzleri de aynı şekilde bize ve milletimize emanettir. Bugüne kadar bu emanetlere samimiyetle sahip çıktık. Yarın da şehitlerimizin emanetlerini ve uğruna feda-i can eyledikleri mukaddes değerleri baş tacı etmeyi sürdüreceğiz. Bu duygularla konuşmamı tamamlamadan önce bugün Hatay’da meydana gelen elim trafik kazasında hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum.” dedi.
Ramazan ayının mübarek olmasını dileyen Erdoğan, ay boyunca tutulacak oruçların, yapılacak ibadetlerin Hakk katında kabul olmasını temenni etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitleri rahmetle yâd ederek, gazilere de şükranlarını sundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmî Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Geçmişte Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Bosna’da ve bugün de Gazze’de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmî Zirvesi’nde bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, zirve vesilesiyle derin dostluk ilişkilerine sahip olunan Macaristan’ı ziyaret etmekten memnuniyet duyduğunu söyledi.
Macaristan Başbakanı Victor Orban’a nazik ev sahipliğinden dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TDT’nin dönem başkanlığını üstlenen Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’a başarılarının devamını diledi.
TDT’nin ilk defa bir zirveyi gözlemci ülkede tertiplediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumun Macaristan’a verilen önemin en açık göstergesi olduğuna değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri olarak tarihin ve medeniyetin kesişim noktasında Doğu’nun bilgeliği ile Batı’nın dinamizmini birleştiren köklü bir mirasın taşıyıcıları olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Teşkilatımızın Doğu ile Batı’yı buluşturan bu stratejik bağlantının asli mimarlarından biri olacağına yürekten inanıyorum. Temsilcilik ofisiyle Kuraklık Önleme Enstitüsü’ne ev sahipliği yapan Macaristan’ın teşkilatımız ile Avrupa kuruluşları arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sağlayan rolüne büyük önem atfediyoruz. Macaristan temsilcilik ofisimizin İcra İhraç Direktörlüğü’ne de Macaristan’ın İstanbul eski başkonsolosu Balazs Hendrich’in atanmasının ofisin etkinliğini artıracağı kanaatindeyiz. Bu vesileyle Macaristan’ın kültürel iş birliğimizin nişanesi TÜRKSOY’a gözlemci üye olarak katılımını teşvik ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Teşkilat olarak nice zorluğun, ön yargının, engelin üstesinden geldik. Geriye doğru baktığımızda bugün parmakla gösterilen bir seviyedeyiz. Elbette önümüzde daha gidilecek çok mesafe var ama siz kardeşlerimle hedefe varacağımızdan hiçbir şüphe duymuyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, idare, personel ve bütçe başlıklarında sekretaryanın ilave imkânlarla donatılmasının teşkilatı çok daha etkin hâle getireceğine işaret ederek, ilk aşamada sekretaryanın bütçesinin iki katına çıkarılmasının faydalı ve gerekli olduğu kanaatini taşıdıklarını söyledi.
“21 MART’IN TDT NEVRUZ ANMA VE KUTLAMA GÜNÜ OLARAK İLAN EDİLMESİNDEN MEMNUNİYET DUYACAĞIZ”
Nevruz Bayramı’nın bin yılı aşan ortak kültür ve tarihin, kader ve gönül birliğinin en önemli kültürel mirası olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “21 Mart’ın bundan böyle Türk Devletleri Teşkilatı Nevruz Anma ve Kutlama Günü olarak ilan edilmesinden memnuniyet duyacağız. Keza Semerkant’ta bu yıl düzenlenecek olan UNESCO 43. Genel Konferansı’nda 15 Aralık Günü’nün Dünya Türk Dili Günü olarak ilan edilmesinin çok anlamlı olacağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda yürütülen çalışmaların konferans tarihine kadar neticelenmesini temenni ediyorum. Özbek kardeşlerimize başarıyla icra edeceklerine samimiyetle inandığım genel konferansta şimdiden üstün muvaffakiyetler diliyorum. Bu vesileyle Özbekistan’ın Türk Kültür ve Miras Vakfına üye olarak kabul edilmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Doğu ile Batı arasında güvenli ve kesintisiz ulaşım hakkını teşkil eden Orta Koridor stratejik bir güzergâh olarak öne çıkıyor. Orta Koridor’un başarısı için teşkilat bünyesinde iş birliğine büyük önem veriyor, üye devletlerin desteğini bekliyoruz. Geçmişte Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Bosna’da ve bugün de Gazze’de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Sesimizi duyuracağımız her vesile insanlığın ihtiyaç duyduğu adil düzen, hakça paylaşım ve hukuk temelli sistem arayışlarına cevap verecektir. Kardeşlik hukukumuzun gereği olarak birbirimizi kollarken, aramızdaki dayanışmayı çok daha görünür kılmamız gerekiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile meclisinin, Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmayı artırmasının önemine değindi.
Türk dünyasının doğru bildiği yoldan şaşmadan, gönülden bağlı olduğu Kıbrıs Türkleri’nin hak, özgürlük ve adalet mücadelesine çok daha fazla omuz vermesini beklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu minvalde Aksakallar Konseyi’mizin mayıs ayı başında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirdiği toplantıyı çok anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bulunmadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını düşünüyoruz. Bu nedenle bugün zirvemizde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Akademisi’ne gözlemci üyeliğine ilişkin aldığımız kararı çok önemli bir ilave adım olarak görüyoruz. İnşallah uzak olmayan bir gelecekte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri hep birlikte görmeyi ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyası için stratejik öneme haiz Kafkaslar’da yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayarak, “Can Azerbaycan’ın Ermenistan ile barış anlaşması üzerinde mutabık kalmasından memnunuz. İki ülke arasında kalıcı barış tesis edilebildiği takdirde bu durum şüphesiz Türk dünyamız için birçok fırsatı da beraberinde getirecektir. Bu noktada muzaffer Cumhurbaşkanı, aziz kardeşim Aliyev’in bölgeye barışı getirecek lider olarak tarihe geçeceğinden eminim” diye konuştu.
“Modern zamanların en şiddetli insani felaketinin yaşandığı Gazze’de sivil halk adeta cehennemi yaşıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in dün yaptığı “yardım ulaşmazsa 14 bin bebeğin ölebileceğine dair” vahim bir uyarısını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk dünyası olarak ateşkesin tesisi, insani yardımların kesintisiz sevkiyatı, Gazze’nin yeniden imarı ile adil ve kalıcı bir barış sürecinin başlatılması yönündeki çabalara katkılarımız önemlidir. Bölgemizdeki istikrar ve sükûnet arayışları çerçevesinde İsrail’in sınır tanımayan yayılmacılığına karşı durulması ve Filistin’in yanı sıra Lübnan ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün desteklenmesi gerekiyor” dedi.
“SURİYE’NİN İSTİKRARA KAVUŞMASINA YÖNELİK YOĞUN ÇABALARIMIZ DEVAM EDİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenliğe yönelik sınamaların en önemlilerinden biri olan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın küresel etkilerinin derinden hissedildiğine işaret ederek, “Taraflar 2022 yılından bu yana ilk kez geçtiğimiz günlerde yeniden İstanbul’da bir araya geldi. Kapsamlı ateşkese ve adil bir barışa ulaşılması yönünde her iki ülkeyle yoğun temaslarımızı sürdüreceğiz. Keza 14 yıl süren ihtilafın ardından Suriye’nin istikrara kavuşmasına yönelik yoğun çabalarımız devam ediyor. Bu fırsatın etkin ve doğru şekilde kullanılması sadece Suriye’de değil, bölge ve ötesinde istikrarın sağlanması açısından önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Kültür Elçisi, Nobel Ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın da aralarında olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Kendisine Bişkek Zirvesi’nde almış olduğumuz kararla, Türk dünyasında bilimsel çalışmalara üstün katkılarından dolayı Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü’nü birazdan takdim edeceğiz. İstikbalimizin teminatı olan gençlerimizin Sayın Sancar’ın izinden giderek bilimde, teknolojide, ilimde ve diğer alanlarda Türk milletine daha nice başarılar yaşatacaklarını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Bugün imzalanacak Budapeşte Deklarasyonu’nun ve alacakları kararların Türk dünyası başta olmak üzere tüm dost ve kardeş ülkelere hayırlı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyasının tam bir dayanışma, karşılıklı saygı ve kardeşlik içinde geleceğe hep beraber yürüyeceğine inandığını sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmî Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı zirve için gittiği Varkert Bazar’da, Macaristan Başbakanı Viktor Orban karşıladı.
Macaristan Başbakanı Orban ile bir süre sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bir araya geldi. Görüşmeye Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de katıldı.
Liderler, görüşmenin ardından zirvenin gerçekleştirildiği salona geçti.
Liderlerin konuşmalarının ardından ödül törenine geçildi. TDT Gayriresmî Zirvesi kapsamında, Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar’a Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov tarafından “Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü” takdim edildi.
Takdim sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Macaristan Başbakanı Orban da platformda yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Macaristan Başbakanı Orban, Türk dünyasında bilimsel çalışmalara üstün katkılarından dolayı ödül alan Sancar’ı tebrik etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.