Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yarın başlayacak Bursa Kültür Yolu Festivali’nde Filistin konusuna dikkati çeken etkinliklere de yer vereceklerini belirterek, “Bu etkinliklerin her biri çok önemli, çok değerli.” dedi.
Bakan Ersoy, Bursa Kültür Yolu Festivali’nin Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen tanıtım toplantısında, Bursa’nın soyut ve somut kültür varlıklarıyla kadim tarihi ve zengin medeniyet mirasıyla öne çıkan bir şehir olduğunu söyledi.
Kentin kültür ve tarih varlığına dair farkındalığı ulusal ve uluslararası anlamda ne denli geniş bir kitleye kazandırabilirlerse Bursa’nın sosyal ve ekonomik hayatında o denli fark yaratabileceklerini vurgulayan Ersoy, “İlk günden başlayarak Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin yapılış amacı ve nihai hedefi de tam olarak budur. Bölge bölge, il il bu farkı mümkün kılmaktır. Bu yıl festival şehirlerimiz arasına kattığımız Bursa için bunu gerçekleştirmenin çok güçlü bir adımını atıyoruz. Bu vesileyle Bursa Valisi Sayın Mahmut Demirtaş’a, Bursa Büyükşehir Belediyesine, Bursa’daki çok değerli turizm ve kültür, sanat paydaşlarımıza ayrıca katılımlarıyla festivalimize değer katan bütün sanatçılarımıza teşekkür ediyorum.” ifadesini kullandı.
Ersoy, 2021’den bu yana 4 yıldır her yaş ve kesimden insana, her tarzda ilgi ve beğeniye hitap eden, herkesin kendisi için ve kendisinden bir şeyler bulabileceği bir festival düzenlediklerini dile getirdi.
Bursa’nın da eşsiz organizasyonun dünyanın en kapsamlı ve en büyük festivalinin bir parçası olduğunu ifade eden Ersoy, şunları söyledi:
“1-9 Haziran’da konserlerden sergilere, söyleşilerden atölyelere, lezzet duraklarından çocuk etkinliklerine, tiyatro, opera, bale ve sinema, temsil ve gösterimlerine uzanan 9 günlük bir kültür, sanat şöleni Bursalılarla buluşacak. Yaklaşık 1000 sanatçımızın performans, eser ve gösterilerini içeren 500’e yakın etkinlikle bu festivalde eğlenmekten öğrenmeye farklı deneyimler yaşanacak. Bütün vatandaşlarımızı unutulmayacak anlara ve anılara açılan bu kapıdan içeriye davet ediyoruz. Festival kapsamında gerçekleştirilecek etkinlikler için 50’ye yakın mekan belirledik. Kültür merkezleri, tiyatrolar, hem özel hem de bakanlığımıza bağlı müzeler, sanat galerileri, kütüphaneler ve açık alanlar etkinliklere ev sahipliği yapacak. Festivalimizin ana sahnesini Yunuseli Havaalanı’na kurduk. Semicenk, Norm Ender, Madrigal, Bengü, Mert Demir, Sinan Akçıl, Simge, Can Bonomo ve Oğuzhan Koç konserleri burada gerçekleştirilecek. Özellikle 2 Haziran’daki Liselere Geçiş Sınavı ile 8-9 Haziran tarihlerinde Yükseköğretim Kurumları Sınavı sonrası genç kardeşlerimi bu yoğun temponun stresini atmak için konserlere bekliyorum.”
Bakan Ersoy, 2 Haziran’da Norm Ender, 9 Haziran’da ise Oğuzhan Koç’un Yunuseli Havaalanı’nda konser vereceğini aktardı.
Yapay zeka destekli dijital sanat uygulamaları yer alacak
Yunuseli Havaalanı dışında farklı sahnelerde de halk müziğinden tasavvuf musikisine kadar farklı nice ses ve namenin Bursa’da yankılanacağını aktaran Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ayrıca, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüze bağlı koro ve topluluklar da festivalimizde sahne alacaklar. Müziğin çeşitliliğine, resimden fotoğrafa, el sanatlarından arkeolojiye uzanan sergilerimizin çeşitliliği eşlik edecek. Yapay zeka destekli dijital sanat uygulamalarının yer aldığı ‘Atatürk Kültür Yolu’nda sergisiyle Cumhuriyet’imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizlere rehberlik ederken, Türkiye’nin tarih ve kültür zenginliğini gözler önüne sereceğiz. Herkesin görmesi gereken bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Elbette tiyatro sahnelerimiz de festivalimiz dahilinde sanatseverlerimiz için perdelerini açacaklar.”
Mehmet Nuri Ersoy, Bursa’nın hem Osmanlı hem Cumhuriyet döneminde Türk tiyatrosunun öncü şehirlerinden biri olduğunu hatırlattı.
Devlet Tiyatroları ile Devlet Opera ve Balesinin sezon boyunca kapalı gişe oynayan, adeta salonlardan taşan muhteşem performanslarıyla Bursalı sanatseverlerin farklı dünyalarda farklı insan hikayelerine şahitlik edeceğini anlatan Ersoy, şunları söyledi:
“En başından beri Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin mümkün olduğu ölçüde kültürümüzün bütün unsurlarına yer veren, bunları insanlarla buluşturan, dinlemenin ve seyretmenin yanında deneyimlemenin, anlamanın ve öğrenmenin de olduğu bir platform olmasını istedik. Kültür ve sanatla ilgili insanlarımızın özellikle çocuk ve gençlerimizin heves ve meraklarının bu çatı altında bir karşılık bulması, izlerini takip ettikleri insanların bilgi ve deneyimlerinden faydalanmalarını istiyoruz. Söyleşi ve atölye etkinliklerimiz bu yüzden var ve bundan dolayı çok önemli ve çok değerliler. Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray, Ahmet Mekin, Selma Güneri ve Yusuf Sezgin gibi Türk sinemasını çok değerli isimleriyle söyleşiler de bu festival boyunca olacak. Yine düzenlenecek diğer söyleşi, konferans panellerle de zengin ve derin sohbetlerin kapılarını açacağız. Bütün vatandaşlarımızın bilgiye, öğrenmeye, paylaşmaya ve anlamaya meyleden bu sohbetlerin keyfini çıkarmasını diliyorum.”
Ersoy, sevgi evleri ve huzurevi sakinlerini 7 farklı sinema salonunda gerçekleştirecekleri film gösterilerinde ağırlayacaklarını dile getirdi.
“Engelsiz sinema” kapsamında “Ertuğrul 1890” adlı filmin gösteriminin de festivalde yapılacağını duyuran Ersoy, “Geleneksel sanatlarımızla ilgili olarak da etkinliklerimiz olacak. Yaşayan miras ustaları çalıştayı ve yaşayan miras uygulamaları atölyeleri bunlardan sadece ikisi. Sözün özü ‘yok yok’ diyebileceğimiz bir festival Bursalıları bekliyor. Vatandaşlarımız daha fazla etkinlik bilgisi için kulturyolufestivali.com web sitemizi ve sosyal medya adreslerimizi takip edebilirler.” diye konuştu.
“Gerçekler mutlaka kazanacak ve Filistin mutlaka özgür olacaktır”
Bakan Ersoy, festivalin önceki durağı Şanlıurfa’da olduğu gibi Bursa’da da Filistin’i konu alan etkinlikler yapılacağını aktararak, şunları belirtti:
“Kendisi de İsrail’in bir suikasti sonucu hayatını kaybeden usta karikatür sanatçısı merhum Naci el-Ali’nin Filistin’in özgürlük mücadelesine bir simge haline gelen çocuk karakteri ‘Hanzala’ sergisi Türk-İslam Eserleri Müzesi’nde olacak. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde Halil Necipoğlu ile insanlık sahnesi Filistin şiirleri ve konseri gerçekleştirilecek. Hüdavendigar Parkı yazlık sinema ‘Büyük Gelen Palto’ filminin gösterimine ev sahipliği yapacak. Ayrıca filmin yönetmeni Nawras Abu Saleh ile Rıza Oylum’un katılacağı ‘bir film, bir yönetmen, Filistin sineması üzerine’ söyleşisi düzenlenecek. Bu etkinliklerin her biri çok önemli, çok değerli. Yaşanan kıyıma, insanlık suçlarına, bunların süregeldiği onlarca yıllık tarihe dair lütfen hafızamızı taze ve güçlü tutalım. Bu etkinlikleri her şeyden önce bu amaca hizmet edecek bir hatırlatıcı olarak görün. İsrail, insanlık tarihinin utanç silsilesinin bir parçası olmaktan kurtulamayacak. Dünya kirli çıkarlar uğruna mazlumu zalim, zalimi mazlum gibi göstermek için elinden gelen her şeyi yapsa da biz unutmadıkça çocuklarımıza bu hafızayı, bu gerçekleri aktardıkça asla başaramayacaklar. Gerçekler mutlaka kazanacak ve Filistin mutlaka özgür olacaktır.”
Ersoy, Türkiye’de ülke ve millet için güçlü, tam bağımsız, huzur ve refah içinde bir geleceği inşa etmenin kararlılığıyla çalışmalarımızı sürdürdüklerini söyledi.
Son 23 yılda elde edilen sayısız ve benzersiz kazanımları koruyarak daha fazlasını yapmak, eser ve hizmet üretmek için yoğun mesaiyle yola devam ettiklerini vurgulayan Ersoy, şöyle konuştu:
“Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak sorumluluk sahamızda bu iradeyle attığımız adımların karşılığını aldık ve almaya da devam ediyoruz. Turizmde elde edilen rekor ziyaretçi ve gelir rakamları sosyal hayatın ayrılmaz bir parçası haline getirdiğimiz temsil ve izleyici sayılarında rekorlar kıran sanat etkinlikleri, uluslararası ödüllerle ortaya koyan kültür sanat merkezleri, dünyada yürütülen en yoğun ve en kapsamlı arkeoloji çalışmaları gibi nice proje, hizmet ve eser ülkemize yakışan bir kültür turizm ekosistemini inşa ettiğimizin ispatıdır. Bugün, Dünya Turizm Örgütü verileri Türkiye’nin dünya turizm sıralamasında ilk 5 ülkeden biri olduğunu göstermektedir. Süper lige çıkmakla kalmadık, liderlik için mücadele vermekteyiz. Arkeolojiden gastronomiye, geleneksel sanatlardan dijital enstalasyonlara, konserlerden sergilere, kültür sanat adına ne varsa tek çatı altında topladığımız Türkiye Kültür Yolu Festivali dünyanın en kapsamlı ve en büyük festivali olarak artık Türkiye’nin uluslararası bir markasıdır. Nice medeniyetin gözde yerleşim alanı olmuş ve cihan devleti Osmanlı’ya başkentlik yapmış olan Bursa, tarihi kültür varlığı, ekonomik faaliyet ve kapasitesiyle bugün de Türkiye Cumhuriyeti’nin marka kentidir. İnanıyorum ki Türkiye Kültür Yolu Festivali’yle Bursa’nın marka değeri de katkı sağladığımız gibi Bursa’da Türkiye’de uluslararası kültür sanat markası olan festivalimize değer katacaktır.”
Toplantıya, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan ile diğer ilgililer katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Süper Lig 2024-2025 sezonunda şampiyon olan Galatasaray Spor Kulübü yönetici, teknik heyet ve sporcularını Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde kabul etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Etik Eğitimi ve Etik Eğitici Yetiştirilmesi İş Birliği Protokolü İmza Töreni”nde yaptığı konuşmada, “Kamunun yararı, diğer her şeyin üzerindedir. Her bir vatandaşımızın kamu hizmetlerinden eşit, adil ve etkin bir şekilde yararlanması bizim en temel önceliğimizdir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen “Etik Eğitimi ve Etik Eğitici Yetiştirilmesi İş Birliği Protokolü İmza Töreni”ne katılarak bir konuşma yaptı.
Tüm kamu görevlilerinin Etik Günü’nü ve Etik Haftası’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt içinde ve dışında fedakârca hizmet eden kamu çalışanlarına teşekkür edip, vazifelerinde başarılar diledi.
Etik Haftası boyunca yapılacak çalışmaların, düzenlenecek etkinliklerin ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İki güzide kurumumuz arasında imzalanan iş birliği protokolünü fevkalade anlamlı ve isabetli bulduğumu burada ifade etmek istiyorum. Eğitim ve farkındalık faaliyetlerinin düzenlenmesiyle nitelikli eğiticilerin yetiştirilmesini öngören bu protokol, kamuda etik bilincin yaygınlaştırılması noktasında önemli bir rol üstlenecektir. Protokolün her iki kurumumuz için de hayırlı sonuçlar getirmesini temenni ediyor, kurul başkanımıza ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımıza bir kez daha şükranlarımı iletiyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2004’te kamu hizmetlerinin kalitesini artırmak ve etik değerleri güçlendirmek amacıyla ihdas ettikleri Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun son dönemde etkin ve başarılı çalışmalar icra ettiğini belirterek, şunları söyledi: “Kurulumuz inceleme ve araştırma faaliyetleriyle, farklı kurum ve bakanlıklarımızla yaptığı iş birlikleriyle eğitim, seminer, konferans ve paneller marifetiyle ülkemizde etik bilincin yerleşmesine katkı sağlıyor. Kurulumuz tarafından geçtiğimiz yıl toplam 228 bin 922 kamu görevlisine etik merkezli eğitimler verildi. Değerlerin, ilkelerin, kural ve standartların tam anlamıyla benimsenmesi ve tatbik edilmesi için çeşitli faaliyetler düzenlendi. Bunları kamu hizmetlerinde etkinlik, verimlilik ve şeffaflık bakımından çok değerli gördüğümün bilinmesini isterim. Kurul Başkanımız Zerrin Hanım’a, Kurul Üyelerimize, Etik Kurulumuzun tüm mensuplarına emek ve gayretlerinden ötürü teşekkürlerimi iletiyorum. Kurul bünyesinde bugüne kadar başarılı görevler icra eden tüm üyelerimize şükranlarımı sunuyorum. Kamu Görevlileri Etik Kurulumuza bundan sonraki çalışmalarında Rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Cumhurbaşkanı olarak kendilerine gereken desteği her zaman vermeye inşallah güçlü bir şekilde devam edeceğiz.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin geleneği olan bir devlet olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Devlet tecrübemiz 2 bin yılı aşan köklü bir geçmişe sahiptir. Bu geçmiş tüm safhaları ile tetkik edildiğinde karşımıza hep iki gerçeklik çıkmaktadır. Bunlardan ilki atalarımızın çok güçlü bir kurucu iradeye ve bağımsızlık ruhuna sahip olduğudur. Öyle ki tarihimizin en ümitsiz anlarında bile ecdadımız yüzyıllarca hüküm sürecek yeni devletler kurmayı başarmışlardır. ‘Devleti ebed müddet’ ifadesinde vücut bulan süreklilik ilkesinde şekillenen bu gelenek, milletimizin teşkilatlanma ve yeniden toparlanma hususunda ne denli mahir olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. İkinci hakikat ise devlet ve idare anlayışımızdaki insanı merkeze alan yaklaşımdır. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesi ‘halka hizmet, hakka hizmettir’ düsturu asırlardır yönetim anlayışımıza istikamet çizmiştir.”
“KAMUNUN YARARI DİĞER HER ŞEYİN ÜZERİNDEDİR”
“Tarihimizin semalarında göndere çektiğimiz tüm bayraklar iyiliğin, adaletin, refahın, huzurun, erdem ve inancın yeryüzündeki sembolleri olmuş” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geleneği, örfü, töreyi, ahlakı maziden alıp atiye nakleden ruh işte bu millî bünyede, bu millî şuurda mahfuzdur. Bugün etik olarak nitelendirdiğimiz tüm vasıflar millî seciyemizde yine bu kavramlarla tebellür etmiştir. Devlet yönetimi ve kamu hizmetindeki istikrarın sağlanmasında bilgi, ahlak, ehliyet ve liyakate verilen önem hiç şüphesiz büyük rol oynamıştır. Nizamülmülk, ‘Siyasetname’ adlı eserinde 1000 yıl öteden bu hususu bakınız nasıl ifade ediyor. ‘Şahsiyetsiz, asaletsiz ve faziletsiz kişileri büyük işlere memur ettiğimiz zaman, bilginleri, asilleri ve faziletli kişileri kenara sürüp onları muattal yani işe yaramaz hâle getirmiş oluruz. Rabbimiz de Kur’an-ı Kerim’de ‘Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder’ buyurmuştur.”
Ehliyet, liyakat, adalet ve huzurun özellikle devlet işlerinde birbirini besleyen kardeş kavramlar olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada verilen en küçük bir tavizin kartopu gibi gittikçe büyüyerek hangi zorluklara, yıkımlara yol açtığının tarih sayfalarında olduğunu anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mevkii, konumu, unvanı ne olursa olsun devlet hizmetinde bulunan her bir kardeşime şunu hatırlatmak isterim; bu makamların her biri gelip geçidir. Bu görevler, bu yetkiler bize milletin emanetidir. Asıl olan halka samimiyetle hizmet ederek hakkın rızasını kazanmak, milletimizin hayır duasına mazhar olabilmektir. Kamunun yararı diğer her şeyin üzerindedir” ifadelerini kullandı.
“DEVLET DEMEK; VATANDAŞINA HİZMET EDEN MEKANİZMA DEMEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bir vatandaşın kamu hizmetlerinden eşit, adil ve etkin bir şekilde yararlanmasının en temel önceliklerinden olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu anlamda görevini ve yetkisini kötüye kullanan, milletin talep ve beklentilerine cevap veremeyen, çözümün değil sorunun bir parçası olan, devletin saygınlığına, itibarına, kerim devlet kimliğine halel getiren, kamunun mallarını ve kaynaklarını israf eden, beytülmale el uzatan kimsenin gözünün yaşına bakmadık, bundan sonra da bakmayacağız” dedi.
“Koltuğundan güç devşirerek hizmet etmekle yükümlü olduğu vatandaşa zulmeden hiç kimseye müsamaha göstermeyiz. Devlet demek; düzen, nizam, intizam demektir. Devlet demek; vatandaşına hizmet eden mekanizma demektir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlette de toplumda da nizamı, yasalarla beraber vicdanın sağladığını, bir eylem veya işlemin yasalara uygun olmasının onun her zaman etik ve meşru olduğu anlamına gelmeyeceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimsenin mevzuattaki boşluklardan faydalanarak “ben yaptım oldu” diyerek milletin tek bir ferdinin bile hak ve hukukunu çiğnemesine müsaade etmeyeceklerinin altını çizerek, millete kamu hizmetlerini ulaştırmakla görevli kamu personelinin bu noktalarda azami hassasiyet göstermesini beklediğini dile getirdi.
Kamunun yararını ilk planda tutan, hukuka ve etik davranış ilkelerine uyan, vatandaşın derdine derman olmak için uğraşan, üstün bir vazife şuuruyla çalışan her bir vatandaşın bu milletin başının üstünde yeri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu arkadaşlarımı tebrik ediyor. Rabbim kendilerinden razı olsun diyorum” diye konuştu.
“DEVLET MEKANİZMASININ DAHA SAĞLIKLI İŞLEMESİNİ SAĞLAMAK İÇİN TÜM ADIMLARI ATTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insan odaklı bir devlet yönetiminin, insanlara hizmet etmeyi önceleyen bir idare açısından etik kaidelerin en az kanun hükümleri kadar önemli olduğunu söyledi.
Etik kuralların sadece kamu görevlilerinin riayet edecekleri düzenlemeleri hatta sınırlamaları ifade etmekte kalmadığını, aynı zamanda her kamu çalışanının işini hakkıyla yapmasını, devletine ve milletine hizmet etme şuuruyla hareket etmesini de sağladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Bu şuurun güçlendirilmesi için kamu idaresinde etik kuralları 2005’te belirleyerek uygulamaya aldık. Devlet mekanizmasının daha sağlıklı işlemesini sağlamak, devletin vatandaşımıza daha hızlı, verimli, nitelikli hizmet vermesini temin etmek için tüm adımları attık. Hamdolsun aradan geçen 20 yılda bu konuda ciddi bir bilgi birikimi ve uygulama örneği olmuştur. Arzu ettiğimiz devlet modelinin olgunlaştırılması noktasında büyük mesafeler kaydettiğimizi bugün memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Bu sistemin kökleştirilmesinde büyük emekleri olan Kamu Görevlileri Etik Kurulunun bugüne kadarki çalışmalarını takdirle karşılıyorum.”
“Bizler yakın geçmişte bürokratik oligarşiden ‘bugün git yarın gel’ anlayışından, ‘hamili kart yakınımdır’ zihniyetinden çok çektik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini vatandaştan üstün gören, vatandaşla muhatap olmaktan imtina eden, burnundan kıl aldırmayan kibir abidelerinin millete yıllarca kan kusturduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “FETÖ gibi ihanet çetelerinin, terör örgütlerinin türlü şebekelerin devlet kadrolarına sızarak milletimizin geleceğine kastettiği günleri yaşadık. Milletimizden aldığımız destekle tüm bu zorlukların, sınavların, darbe teşebbüslerinin üstesinden alnımızın akıyla gelmeyi başardık” açıklamasında bulundu.
Tavassuta ihtiyaç duymadan birinci sınıf hizmet alınmasını sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıllık iktidarları boyunca kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi, hizmet standartlarının yükseltilmesi, hizmete erişimin kolaylaştırılması için gece gündüz çalıştıklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Anayasa, yasa ve mevzuat düzeyinde yaptığımız düzenlemelerle kamuda verimliliği artırdık. Yeni kurumlar ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) gibi yeni mekanizmalar ihdas ederek hak arama ve bilgi edinme yollarını genişlettik. 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediyesinde başlattığımız devrim niteliğindeki beyaz masa uygulamasının daha modernini, CİMER ile tüm ülke genelinde hayata geçirmiş olduk. Vatandaşla devlet arasında köprü olan CİMER’e 2024’te 4 milyon 590 bin başvuru yapıldı. Katılımcı yönetim anlayışımızın simgesi olan CİMER ile aynı zamanda kamuoyunun da yakından takip ettiği birçok suç örgütü çökertildi. Millet ile devlet arasına örülmüş duvarları yıkarak siyasetin bürokratik kapasitesini güçlendirdik. Millet iradesinin önündeki engelleri kaldırdık. Yıllarca vesayete ve bürokratik oligarşiye davetiye çıkaran siyasi istikrar eksiliğine çözüm bulduk. Temsilde adaleti, yönetimde istikrarı hamdolsun hâkim kıldık. Bundan sonra da aynı azimle, aynı kararlılıkla çalışmaya milletimize eser ve hizmet kazandırmaya inşallah devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı hedeflerimizi bilgili, vicdanlı, ahlaklı ve vizyon sahibi kamu personellerimizle tüm kurum ve kuruluşlarımızla tek tek hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.