Bizimle iletişime geçin

DÜNYA

“Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun odağına, ‘güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye’ ilkesini yerleştirdik”

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun odağına, ‘güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye’ ilkesini yerleştirdik. 2025 senesini yine bu anlayışla ‘Aile Yılı’ olarak ilan ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi’ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında kongrenin hayırlara vesile olmasını diledi.

Vefatının birinci yıl dönümünde yazar Alev Alatlı’yı rahmet ve şükranla yâd ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alatlı’nın Türkiye’nin son asırda yetiştirdiği en üretken, en cesur ve en hakikatperver kadın münevverlerinden biri olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye merkezli düşüncenin ölçülerinden olan Alatlı’ya Allah’tan rahmet diledi.

“KADINLARI DIŞLAYAN HİÇBİR SİYASİ HAREKETİN HEDEFLERİNE ULAŞABİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”

AK Parti’nin kuruluşundan bugüne İstanbul kadın kollarında görev yapan her kadına şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü kongreyle birlikte göreve başlayacaklara başarılar dilerken, görevi devredecek olanlara ise emeklerinden ötürü teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her zaman söylediğim üzere kadınları dışlayan hiçbir teşebbüs gibi hiçbir siyasi hareketin de muvaffak olabilmesi, hedeflerine ulaşabilmesi mümkün değildir. Biz de partimizi bir erdemliler hareketi olarak kurarken ana kademe yanında kadınlarımıza ve gençlerimize özel önem verdik. Teşkilatlarımızı ve tüm faaliyetlerimizi bu üçlü yapı esasına göre yürüttük” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Kongresi’ni yaparak yeni ekip ve yeni bir heyecanla Türkiye Yüzyılı yürüyüşlerine güç kattıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 Şubat’ta gerçekleştirilecek AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Kongresi’nde de yeni bir ekip ve yeni bir heyecanla Türkiye’deki tüm kadınlara ulaşacak bir seferberlik başlatacaklarını kaydetti.

“TÜRKİYE YÜZYILI YÜRÜYÜŞÜMÜZÜN HAZIRLIKLARINI BİR ÜST SEVİYEYE ÇIKARTACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat 2023’teki büyük depremin ikinci yıl dönümünde Adıyaman’da olacağını ve 7 Şubat’ta İstanbul İl Teşkilatı’nın kongresini yaparak yoğun bir maratona daha son noktayı koyacaklarını belirterek, “Büyük kongremizi 23 Şubat’ta tam bir demokrasi şöleni atmosferini inşa ederek Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzün hazırlıklarını bir üst seviyeye çıkartacağız” diye konuştu.

AK Parti’nin kadın ve gençlik teşkilatlanmasının diğer partilere örnek olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Onlar da aynı istikamette bir gayrete girmişlerdir. Gerçi hiçbir taklit, aslının yerini tutamaz derler ama kadınlar ve gençlerimiz adına bu gelişmeden gayet memnun olduğumuzu belirtmek isterim. Peki, biz kadın teşkilatlanmamıza, kadınlara yönelik çalışmalarımıza niçin bu kadar önem veriyoruz? ‘Erkeği eğitirsen bir kişi, kadını eğitirsen bir aileyi ve oradan da tüm toplumu eğitirsin’ diye bir söz vardır. Atalarda ‘Er bozulursa aile bozulur, kadın bozulursa millet bozulur’ diyorlar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Göründüğü gibi ne tarafa bakarsanız bakın, kadının aileden başlayarak tüm toplumu, tüm insanlığı nasıl etkilediğinin işaretlerini görüyorsunuz. Erkeğin ailenin direği olduğu ifadesinin devamı kadının da ailenin temeli olduğu gerçeğidir. Siyaseti bu çarpıcı fotoğrafın dışında tutmak mümkün değildir. Erkeği ve çocuklarıyla bütün bir ailenin gönlünü fethetmenin onlara kendimizi anlatmanın ve ihtiyacınız olan desteği almanın yolu kadınlara ulaşmaktan geçiyor.”

“SİYASETTE HER ŞEYİN BİR PARÇA ETKİSİ VARDIR AMA EN BÜYÜK AMİL ÇALIŞMAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin hanelere ağırlıklı olarak kadın üzerinden girerek seçimlerde yüzde 50’leri bulan oy oranlarını yakaladığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu tüm samimiyetimle ifade etmek isterim. Şayet bugün oylarımız arzu ettiğimiz seviyelerde değilse kadınlara yeteri kadar etkin şekilde ulaşamıyor, kendimizi anlatamıyor, haneleri içeriden fethedemiyoruz demektir. Çünkü bu fethi ancak kadınlarımız yapabilir” diye konuştu.

AK Parti’yi hak ettiği yere kadınların taşıyabileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Biliyorsunuz 2028 seçimlerinde yeniden yüzde 50 oy oranına ulaşmak istiyoruz. Bu hedefin tutturulmasında sizden beklentimiz büyüktür. Şunu asla unutmamalıyız, siyasette her şeyin bir parça etkisi vardır ama en büyük amil çalışmaktır. Siz bakmayın bizdeki muhalefetin hiç çalışmadan yiyip, içip sırtüstü yatarak ‘Armut piş, ağzıma düş’ mantığıyla iktidar beklediğine. Görüyorsunuz, 22 yılı aşkın süredir bekliyorlar. Bu kafayla giderlerse daha 22 yıl da beklerler, 222 yıl da beklerler. Milletimiz ülkenin kaderini bu kifayetsiz muhterislere asla bırakmaz. Kadınlar evlatlarının geleceğini bu iş bilmezlere kesinlikle emanet etmez. Kendi aralarında tepişmekten fırsat bulup ülkenin meselelerine kafa yormadıkça, akıllı uslu çözümlerle milletin huzuruna çıkmadıkça bunlar ancak 23 Nisan müsameresi tadında iktidarcılık oynarlar.”

“BİZ BUGÜNLERE HEP BERABER ÇOK ÇALIŞARAK GELDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eskilerin “Çalışan dağları aşar, çalışmayan düz ovada şaşar.” sözünü aktararak, “Rabb’imiz de bizlere erkek olsun, kadın olsun, hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceği müjdesini veriyor. Biz bugünlere erkeğiyle, kadınıyla, genciyle yaşlısıyla hep beraber çok çalışarak, emek vererek, ter dökerek, kafa patlatarak, her zemin ve şartta mücadeleyi diri tutarak geldik” diye konuştu.

Yarın da aynı kararlılık, aynı hazırlık ve aynı dinamizmle milletin huzuruna çıkmak zorunda olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aksi takdirde tıpkı geçen yılki mahallî seçimlerde olduğu gibi bu kifayetsizlere mahkûm ettikleri için kendilerini milletin ve tarihin affetmeyeceğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üzerlerindeki vebalin çok büyük, omuzlarındaki yükün gerçekten çok ağır olduğuna değinerek, “Biz de bu yükün ve vebalin mehabetine uygun bir samimiyetle çalışarak şükran borcunun ötesinde can borcumuzun da olduğu milletimize aşkla hizmet edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Bugüne kadar kendilerini yarı yolda bırakmayan, her mücadele yanlarında olan kadınlara inandıklarını ve güvendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin amiral gemisi İstanbul’un her alanda olduğu gibi bu hususta da diğer 80 vilayete örnek olacağına inandığını söyledi.

“KÜRESEL KÜLTÜRÜN BARONLARI TARAFINDAN LGBT SAPKINLIĞI BİRÇOK ALANDA TEŞVİK EDİLMEKTEDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, günümüzde dünyada ve Türkiye’de üzerinde en karanlık projelerin uygulanmaya çalışıldığı, en fazla ezilen, en çok örselenen kesimin kadınlar olduğuna dikkati çekerek, “Batı’daki kadın hareketleri kökleri binlerce yıl öncesine kadar uzanan ve kadını yok sayan anlayışa tepki olarak doğmuştur. Kadınların asırlara sâri hak ve özgürlük mücadelesi ise kapitalizmin acımasız çarkları arasında öğütülerek onları meta hâline getirmiştir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sonra işin daha tehlikeli bir mecraya yöneldiğine ve aile kurumunu hedef aldığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geldiğimiz noktada durum cinsiyetsizleştirme sinsiliği altında erkekleri de içine alan bir cinnete doğru evrilmeye başlamıştır. Küresel kültürün baronları tarafından LGBT sapkınlığı birçok alanda teşvik edilmekte ve özendirilmektedir. Çocuk istismarını da meşrulaştıracak kadar arsızlaşan bu sapkınlığa itiraz etmek, birçok Batı ülkesinde neredeyse imkânsızdır. Sinemadan modaya, dijital mecralardan edebiyata, siyasetten sivil topluma geniş bir yelpazede hayatımıza zerk edilmek istenen bu cinnetten milletimizi uzak tutmamız şarttır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin günden güne iyice zıvanadan çıkan bu sapkınlıkla mücadelenin bayraktarlarından biri olmaya devam edeceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Esasen bizim inancımız da kültürümüz de hatta dilimiz de böylesi bir cinsiyetçi ayrıma kesinlikle uygun değildir. Bizde kadın daima ailenin ve toplumun ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmiş, öyle muamele görmüş, kadına daima hürmet edilmiştir. Dikkat ederseniz birçok türkümüzde kadın ve erkeğe dair ifadeler cinsiyetçi ayrımı içermeyen sadece insanı işaret eden kelimelerdir. Türkçemizdeki adam ve kadın kavramları da asla cinsiyetçi bir ayrımı değil, sadece ve sadece cinsiyet farkını belirtir.”

“NÜFUSUMUZUN 2035’TEN İTİBAREN DÜŞÜŞE GEÇMEYE BAŞLAYACAĞI SİMÜLASYONLARLA KARŞILAŞIYORUZ”

“Kimi yanlış uygulamalardan hareketle milletimizi fıtratına aykırı bir parantezin içine hapsetmek isteyenlerin derdi kadınlar değil doğrudan millî ve manevi varlığımızdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Küresel rüzgârlara kapılarak aile kurumunu yıkmakla kalmayıp erkek ve kadın arasındaki çizgiyi ortadan kaldırmak bizi çağdaş yapmaz. Sadece emperyalistlerin, küreselcilerin oyuncağı yapar. İşte görüyorsunuz, evlilik oranları hızla düşerken boşanma oranları aynı hızla artıyor. Gençlerimizin çocuk sahibi olma iştiyakı öylesine azaldı ki artık nüfusumuzun 2035’ten itibaren düşüşe geçmeye başlayacağı 2100’de de 65 milyona gerileyeceği simülasyonlarla karşılaşıyoruz. Tehlikeyi görmek için bundan daha çarpıcı örnek aramaya gerek var mı? Dünyada maruz kaldıkları yoğun baskı ve propagandanın etkisiyle bu tür akımlara yol veren ülkeler artık tehlikeyi gördükleri için birer birer tedbir almaya başladılar. Erkeği erkek, kadını kadın, ikisini birden de insan olarak koruyup kollamak bizim de önümüzdeki dönemde uygulayacağımız politikaların ana eksenini oluşturmaktadır.”

“AİLE KURUMUNU GÜÇLENDİRMEK İÇİN YENİ POLİTİKALARI DEVREYE ALACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Türkiye Yüzyılı vizyonunun odağına “güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye” ilkesini yerleştirdiklerini dile getirdi.

2025 senesini yine bu anlayışla “Aile Yılı” olarak ilan ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evlatlarımızın doğumundan, eğitiminin tüm safhalarına, iş sahibi olmasından, evliliğine ve çocuklarının korunmasına kadar hayatlarının her safhasında, desteklerimizle yanlarında olacağız. Çocuklarımızın ve gençlerimizin zihin ve beden sağlığına yönelik her türlü tehdide karşı tavizsiz bir mücadele yürüteceğiz. Erkeği, kadını ve çocuğuyla aile kurumunu güçlendirmek için yeni politikaları devreye alacağız” ifadelerini kullandı.

“ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ İÇİN EN DOĞRUSUNU YAPMAKTAN GERİ DURMAYACAĞIZ”

Aile büyüklerinin ömürlerinin sonbaharını öncelikle evlatlarıyla birlikte, bu mümkün değilse kendileri için hazırlanan huzurlu ortamlarda geçirmeleri için ne gerekiyorsa yapacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Milletimizin hiçbir ferdini tüm mecralarda yükselen küresel ahlaki tehditlere karşı korumasız, yalnız, çaresiz bırakmayacağız. Dünyayı sadece kendi zehirli söylemlerinden çizdikleri kirli şablonlardan, dayattıkları çarpık çerçevelerden ibaret görenler elbette bu yaklaşıma itiraz edeceklerdir. Bakanlığımızın adındaki ‘aile’ ifadesinden rahatsız olan marjinaller şüphesiz bizi ve gayretlerimizi hedef alacaklardır. Kadın haklarını dillerine pelesenk edip çoğu çocuk ve kadın 50 bin Gazzeli mazlumun katledilmesine 471 gün boyunca sessiz kalanlar, sırf aileye, kadına, çocuğa sahip çıktığımız için bizi eleştireceklerdir. Sadece itiraz etmekle de kalmayıp küresel seviyede verilen desteklerle sivriltilmiş ellerindeki tüm okları bize yönelteceklerdir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bunları asla kulak asmayacak, çığırtkanlıkları ve tehditleri karşısında kesinlikle geri adım atmayacağız. Bunların yüzlerindeki maskeyi indirmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Kadın, aile ve nüfus politikalarımızın toplumla, hayatın gerçekleriyle ve milletin değerleriyle bağı kopmuş, sesi çok çıkan ama halkta hiçbir karşılığı olmayan marjinal yapılar tarafından sabote edilmesine izin vermeyeceğiz. Tıpkı muhalefetin tepkilerine rağmen sürdürdüğümüz ‘en az 3 çocuk’ çağrımızda olduğu gibi burada da ülkemiz ve milletimiz için en doğrusunu yapmaktan geri durmayacağız.”

“MİLLETİMİZDEN GEREKEN DESTEĞİ ALDIĞIMIZDA ZAFERLE ÇIKAMADIĞIMIZ HİÇBİR MÜCADELEMİZ OLMADI”

Salondaki kadınlardan, bu hakikatleri ülkedeki yaklaşık 43 milyon kadınının her birine anlatmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizden gereken desteği aldığımızda, Allah’ın izniyle, zaferle çıkamadığımız hiçbir mücadelemiz olmadı. Bu mücadeleyi de aynı anlayışla yürütecek, millî ve manevi yapımızı aile kurumumuzu hepsinden önemlisi Türkiye’nin kadınlarını küresel şer ittifakının sinsi tuzakları karşısında muhafaza ve müdafaa edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de muhalefetin beceriksizliğinin yanında ne istediği ve amaçladığı belli olmayan nihilist bir kesim olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: “Türkiye’nin dünyanın dört bir yanındaki yeminli düşmanları, bunların en büyük destekçisi. Hepsinin ortak hedefi iktidarı yani bizi devirmek. Gerçi bunların devrilen yönetimin yerine neyin konulacağı konusunda bir fikirleri yok ama iktidarın değişmesi konusunda hemfikirler. Ama muhalefet ve beraber yol yürüdüğü kimliksiz kesimler tamamen kendi tembellikleri, küçük hesapları sebebiyle milletten bekledikleri desteği alamıyorlar. İktidar değiştirip bizi yıkamadıkça azgınlaşıyorlar, çirkefleşiyorlar, seviyeyi her seferinde biraz daha aşağı çekiyorlar. Ne söylem ne politika ne eylem seviyesinde bizimle boy ölçüşemeyince, kamu görevlilerine, hâkim savcılarımıza, hatta bizatihi milletin kendisine saldırmaya, hakaret etmeye başladılar. Şehirlerine hizmetle mükellef oldukları kurumları, parası ve personeliyle yaptıkları trajikomik şovların malzemesi haline getirdiler. Hırsları boylarını öylesine aşıyor ki artık gizlemekte zorlanıyorlar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin kendi partilerindeki garip ve kirli ayak oyunlarını Türkiye siyasetinin temel meselesi gibi göstermeye kalkacak kadar gerçeklerden kopmuş hâlde olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Karşımızda Türkiye’nin ana muhalefet partisi mi yoksa sirk çadırı mı var inanın belli değil. Hâllerine baktıkça gülsek mi ağlasak mı bilemiyoruz. Genel başkanı elinde kırmızı kartla ortada dolanıyor, eski genel başkan ona sarı kart göstererek oyuna girmeye çalışıyor. İnanın sorun, ‘Kırmızı kart ne işe yarar’ bilmez. Sorun ‘Sarı kart ne işe yarar’ onu da bilmez. Belediyecilik hizmetleri bakımından sürekli irtifa kaybeden başkanlar ortada fol yok yumurta yokken meçhul bir adaylık peşinde koşuyor. Her tarafından yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık, taciz fışkıran teşkilatlarındaki kokuşma ayyuka çıkmış durumda, ama sorsanız ilkeli siyaset ve etkili muhalefet yapıyorlar. Sosyal medya gazıyla bindirilmiş kıtaların tezahüratları eşliğinde koltuk rüyası görenleri uyandırmak için en etkili ilaç sandıktır diyorlar. Bunun için hep birlikte 2028 Cumhurbaşkanlığı ve 2029 Mahallî İdareler Seçimleri’ne çok sıkı hazırlanmak mecburiyetindeyiz.”

“ÖNEMLİ OLAN TÖKEZLEMEK DEĞİL, HEMEN TOPARLANIP ÇOK DAHA GÜÇLÜ ŞEKİLDE YOLUNA DEVAM EDEBİLMEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyuna gelmeyeceklerini, seçimlerin ne zaman yapılacağını gayet iyi bildiklerini, en küçük bir zafiyetin, rehavetin, gerilemenin kendilerine en büyük maliyetler doğurabileceğini hep birlikte gördüklerini dile getirdi.

Geçen yılki mahallî idareler seçimlerinde arzu ettikleri neticeleri alamayışlarının tek sebebinin bu tablo olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstişare kültürünü, kurumsal yapımızın genlerine nakşetmiş bir parti olarak gerektiğinde kendi öz eleştirimizi yapmaktan çekinmeyeceğiz. Önemli olan tökezlemek değil, hemen toparlanıp çok daha kararlı ve güçlü şekilde yoluna devam edebilmektir” dedi.

İlk safhayı atlattıklarını, artık vites yükseltme vakti olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ana kademesi, kadın ve gençlik kollarıyla tüm teşkilatımızı yeni bir heyecanla ayağa kaldırdığına inandığımız il kongrelerimizi tamamlamak üzereyiz. Bu güzel tabloyu büyük kongremizde taçlandırarak vites yükseltme aşamasına geçiyoruz. Üçlü bir sacayağı olarak gördüğüm bu teşkilat yapısı vasıtasıyla 11,5 milyona yakın üyemizi tam manasıyla harekete geçirdiğimizde evvelallah önümüzde kimse duramaz” değerlendirmesinde bulundu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Yurt dışıyla birlikte 65 milyonu bulan seçmenlerimizin her birinin gönlünü kazanmak, desteğini almak için çok yönlü bir çalışma yürüteceğiz. Küresel ve bölgesel etkinliğimizi artırırken bir yandan da insanımızın bizar olduğu hepimizin malumu sorunların çözümünü hızlandıracağız. Buna paralel olarak, yapacağımız güçlü bir vizyonu, kapsamlı bir programı, iddialı projeleri içeren iyi bir hazırlıkla milletimizin karşısına çıkacağız. Böylece eser ve hizmet siyasetimizin çıtasını sizlerle birlikte çok daha yükseğe taşıyacağız. ‘Niyet hayır, akıbet hayır’ diyerek yeni dönemimizin ve yürüteceğimiz bilinçli, planlı, programlı, kuşatıcı, hasbi, harbi çalışmaların şimdiden hayırlara tebdil olmasını diliyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul İl Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi’nin hayırlı olmasını temenni ederek, yönetimde görev alacaklara başarılar diledi.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

DÜNYA

Turkish Airlines Open 6 Yıl Aradan Sonra Türkiye’ye Geri Dönüyor

Haberler

on

Türk Hava Yolları, DP World Tour’un Antalya’da düzenlenecek olan prestijli golf turnuvasına yeniden ev sahipliği yapacak.

Dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu Türk Hava Yolları, Türkiye Golf Federasyonu ile yaptığı sponsorluk anlaşmasıyla Turkish Airlines Open’ın bir kez daha isim sponsoru oldu. Turkish Airlines Open altı yıl aranın ardından DP World Tour’un Race to Dubai takviminde yeniden yer alacak. Turnuva 8-11 Mayıs 2025 tarihleri arasında Antalya’da yer alan Regnum Carya Golf & Spa Resort’ta gerçekleştirilecek.

Sponsorluk imza töreni, Türk Hava Yolları Genel Yönetim Binası’nda Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi, Türkiye Golf Federasyonu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nihat Özdemir ve DP World Tour Turnuva İş Birlikleri Direktörü Mark Casey ve diğer üst düzey yöneticilerin katılımlarıyla gerçekleşti.

İmzalanan Sponsorluk anlaşmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi, “Türk Hava Yolları olarak biz, misyonumuzu yolcu taşımacılığının çok ötesinde görüyoruz. İnsanları ve kültürleri buluşturmak misyonuyla spora ve sporculara verdiğimiz desteğin yeni bir adımı olan Turkish Airlines Open turnuvamızın golf sporu, markamız ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı.

Türkiye Golf Federasyonu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nihat Özdemir, sponsorluk anlaşması ile ilgili, “Mayıs ayında düzenlenecek Turkish Airlines Open turnuvası ile Avrupa’nın en büyük profesyonel golf turunun bir bacağı ülkemize geri gelmiş oluyor. Bu noktaya gelmemizde en büyük katkıyı sağlayan, turnuvanın ana sponsoru Türk Hava Yolları’na teşekkürlerimizi sunmak istiyorum.” dedi.

DP World Tour Turnuva İş Birlikleri Direktörü Mark Casey ise anlaşmaya dair, “Türk Hava Yolları’nın bu sezon Race to Dubai’ye geri dönen Turkish Airlines Open’ın isim sponsoru olmasından mutluluk duyuyoruz. Bir kez daha golfün merkezi Antalya’ya gelmeyi, Türk Hava Yolları, Türkiye Golf Federasyonu ve tüm turnuva ortaklarıyla birlikte çalışarak unutulmaz bir hafta geçirmeyi dört gözle bekliyoruz.” açıklamasında bulundu.

Türk Hava Yolları’nın 2013 yılında isim sponsorluğunu üstlendiği Turkish Airlines Open, 2019 yılına kadar Tiger Woods, Sergio Garcia, Tyrrell Hatton, Justin Rose ve Rory Mcllroy gibi dünyadaki öncü profesyonel golf oyuncularını Antalya’da ağırlamıştı. Ayrıca Türk Hava Yolları’nın 2013’ten beri düzenlediği, dünyanın en büyük amatör golf turnuvası olma özelliğini taşıyan Turkish Airlines World Golf Cup bu yıl 73 ülkede 117 destinasyonda gerçekleştiriliyor.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

“Her alanda olduğu gibi, sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur”

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Çalışanları ile İftar Programı’nda yaptığı konuşmada, “Her alanda olduğu gibi, sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur. Bu konuda ilkemiz sıfır toleranstır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde Sağlık Çalışanları ile İftar Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, sofralarını sağlık çalışanlarıyla paylaşmanın memnuniyeti içerisinde olduğunu söyledi.

Türkiye’nin 81 vilayetinde millete fedakârca hizmet eden, toplam sayısı 1,5 milyonu bulan sağlık ordusunun her bir mensubuna ayrı ayrı şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün aynı zamanda 14 Mart Tıp Bayramı’nın idrak edildiğini, hekimlerle birlikte tüm sağlık çalışanlarının bayramını gönülden kutladığını belirtti.

Tıp Bayramı’nın ülke, millet ve sağlık çalışanları için hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, programı düzenleyen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve ekibine teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Malumunuz 14 Mart, tıp tarihimizde iki önemli vakanın yıl dönümüdür. Bunlardan ilki tıp eğitimiyle ilgilidir. Bundan tam 198 yıl önce 14 Mart 1827’de ordumuza hekim yetiştirmek üzere Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire kurulmuştur. Böylelikle ülkemizde modern tıp eğitimi resmen başlamıştır. 14 Mart’ın tekabül ettiği diğer bir hadise ise tıbbiyelilerin beyaz önlüklerini bayrak yaparak başlattıkları muhteşem kıyamdır. İstanbul’un ve okullarının işgal edilmesine itiraz eden tıbbiyeliler, 14 Mart 1919’da okulun iki kulesi arasına astıkları büyük bir Türk bayrağı ile tüm öğrencileri toplantıya çağırmışlardır.”

Direnişin önderlerinden Dr. Memduh Necdet’in duygu ve cesaret yüklü cümlelerinin bugün bile herkes için ilham verici olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Memduh Necdet, tıbbiyenin salonunu dolduran genç hekimlere şöyle seslenmiştir; ‘İtiraf ediyoruz ki vatan, bilhassa onun kalbi, beyni olan İstanbul, bu dakikada korkunç bir buhran geçiriyor ama korkmuyoruz, buradayız, burada kalacağız. İstanbul bizimdir çünkü halife ve hakan yatağıdır. İstanbul bizimdir çünkü şehitler ve tarih buradadır. İstanbul bizimdir çünkü istiklal buradadır.’ Bu muazzam ve muhteşem sözler sadece tıbbiyenin salonunda değil adeta tüm İstanbul’da yankılanmış, işgalciler neye uğradığını şaşırmış, toplantıyı şiddet kullanarak dağıtmaya çalışmışlardır” diye konuştu.

“TÜM SAĞLIK PERSONELİMİZE, ÜLKEM VE MİLLETİM ADINA TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tıbbiyelilerin İstiklal Harbi’nde hem cephe hattında hem cephe gerisinde hayatlarını riske atarak, kahramanca mücadele ederek şehit düştüklerini ve gazilikle müşerref olduklarını anımsattı.

Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının, genç Cumhuriyet’in büyümesi ve güçlenmesinde de hep önde yer aldıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son olarak Kovid-19 salgınına karşı yürüttüğümüz savaşın ilk safında yine sağlık çalışanlarımız bulunuyordu. Hocasından doktoruna, hemşiresinden teknik personeline kadar sağlık ordumuzun tüm neferlerinin gayretine ve özverisine hem salgında hem de 6 Şubat depremlerinde milletçe hep beraber şahitlik ettik. Günlerce hatta haftalarca evlerinden, evlatlarından uzakta kalan, bir cana şifa olmak için gerektiğinde kendi canını tehlikeye atan, hekim olmanın, sağlık çalışanı olmanın omuzlarına yüklediği ağır mesuliyetle ülkesine ve milletine sevda ile hizmet eden siz kardeşlerimizin çabalarını, emeklerini asla ve asla unutamayız. Rabb’im sizlerden, tüm sağlık camiamızdan razı olsun diyorum. Sizlerin şahsında tüm sağlık personelimize, ülkem ve milletim adına bugün bir kez daha teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık çalışanlarının zor günlerde gösterdikleri fedakârlıkların millet tarafından her zaman şükranla yâd edileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vazife esnasında vefat edenler başta olmak üzere dar-ı bekaya uğurladıkları tüm sağlık çalışanlarına rahmet diledi.

Bir gerçeği hatırlatmakta fayda gördüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Salgınla mücadeleyi Amerika ve Avrupa’sı dâhil imkân bakımından bizden ileri düzeyde olan ülkelerden daha iyi yönetmemizde, şu an çatısı altında bulunduğumuz Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi gibi sağlık tesislerimiz de oldukça kritik roller oynamışlardır. Ülkemizdeki muhalefetin ‘israf’ dediği, engellemek için her yolu denediği hatta akla ziyan mazeretler üreterek bağlantı yollarını dahi yapmadığı bu hastaneler, binlerce insanımızın hayatının kurtulmasına vesile olmuştur. Tabii, sel gider ama balçığı kalırmış. Her ne kadar salgını atlatmış olsak da olumsuz etkilerini hâlen müşahede ediyoruz” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının ardından toplumun ertelenmiş sağlık hizmeti talebinde çok ciddi artışlar yaşandığını, tüm dünya gibi Türkiye’nin de bu yeni durumla sınandığını belirtti.

Son 2 yılda sağlık sisteminde ilave bir yük oluşturan bu talebin doğru dağıtılması ve karşılanması amacıyla farklı adımlar attıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşın sağlık hizmetlerine ilk başvuru kapısı olan aile hekimliğinin yeniden yapılandırılması ve koruyucu hekimliğin ön plana çıkartılması bunlardan sadece bir tanesidir. Her iki çalışmamızın da müspet neticelerini sahada görmeye başladık. Hekimlerimizin de çabalarımızı sahiplenmesiyle birlikte insanımızın doğru yerde, doğru zamanda etkin tedaviye ulaşmasını sağlayacak, inşallah hastanelerimizdeki yoğunluğun da azaltılmasını temin edeceğiz” dedi.

“TOPLAMDA 37 BİN 367 YATAKLI 25 ŞEHİR HASTANEMİZ HİZMETE GİRDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde önem ve öncelik vereceklerini ilan ettikleri alanlardan bir tanesinin de sağlık olduğunu anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti: “İnsanı merkeze alan, insan hayatına ve sağlığına değer veren bir anlayışla sağlık alanında 22 yıl boyunca pek çok reforma imza attık. Üniversite ve özel hastane kapılarının bütün vatandaşlarımıza açılmasını sağladık. Hastane, poliklinik, sağlık ocağı sayılarının arttırılmasından sağlık kuruluşlarımızdaki şartların ve teçhizatın modernleştirilmesine, sağlık alanında hizmet veren personelimizin sayı, özlük ve imkânlarının iyileştirilmesinden şehir hastaneleri gibi özgün projelerin sağlık sistemine kazandırılmasına kadar geniş bir yelpazede çok önemli işler yaptık. Çam ve Sakura’nın da içinde olduğu toplamda 37 bin 367 yataklı 25 şehir hastanemiz hamdolsun hizmete girdi. Hâlen toplam 13 bin 950 yataklı 11 şehir hastanesinin yapımı sürüyor. İhale, proje ve arsa süreci devam edenlerle birlikte hepsi tamamlandığında, toplamda 57 bin yatak kapasiteli 45 şehir hastanemiz olacak. Tomografi, MR, diyaliz cihazı, ambulans, hava ambulansı gibi birçok alanda geçmişle kıyaslanamayacak seviyelere ulaştık. İlk defa dönemimizde uygulamaya aldığımız evde sağlık hizmetleriyle bugün 2 milyon 753 bin insanımızın ayağına sağlık hizmetini götürüyoruz. Sağlıkta yaptığımız devrimleri burada tek tek anlatmaya kalksak değil iftarı, sahuru da herhalde burada yaparız.”

“SAĞLIK PERSONELİMİZE EL KALDIRILMASINI ASLA KABUL ETMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’dan Hakkari’ye, Van’dan Muğla’ya, Antalya’dan Trabzon’a, ülkenin dört bir yanındaki vatandaşların sağlık hizmetlerinin son 22 yılda nereden nereye geldiğini zaten çok iyi bildiğini belirtti.

“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” düsturuyla emanetini taşıdıkları millete en kaliteli sağlık hizmetini sunabilmek için gece-gündüz demeden koşturduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Değerli dostlar, değişen ihtiyaçlara ve beklentilere cevap verebilmek amacıyla inşallah önümüzdeki dönemde kamunun sağlık alanında üstlendiği öncü rolü güçlendirmeyi, vatandaşın acil sağlık hizmet talebinde ambulanstan taburcu olduğu aralığa kadar sağlık hizmet sunumunun kalitesinin artırılmasını, kronik hastalıkların erken teşhisi, takibi ve tedavisinin yanı sıra gereksiz ilaç kullanımının önlenmesini, aşırı kilo ve hareketsizlik yanında madde, tütün ve teknoloji bağımlılığıyla mücadeleyi daha etkin bir şekilde yürütmeyi hedefliyoruz. Her alanda olduğu gibi sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur. Bu konuda ilkemiz sıfır toleranstır. Hayat kurtaran, insanın en değerli nimeti olan sağlığına kavuşmasına yardımcı olan hekimlerimize ve sağlık personelimize el kaldırılmasını asla kabul etmeyiz. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda zaten en üst düzeyde olan hassasiyetimizin değişmeyeceğini tekrar altını çizerek söylüyorum.”

“2025’TE SAĞLIK TEŞKİLATIMIZI 37 BİN YENİ PERSONEL İLE DAHA DA GÜÇLENDİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 sene boyunca ne yaptılarsa, başta doktorlar olmak üzere sağlık çalışanlarıyla birlikte dayanışma içinde yaptıklarını kaydederek, “Neyi başardıysak, hekimlerimizle, hemşirelerimizle, sağlık çalışanlarımızla birlikte omuz omuza vererek başardık. İnşallah bu şekilde de yola devam edeceğiz” dedi.

Sağlık camiasının beklediği önemli bir müjdeyi sağlık çalışanları ve aziz milletiyle paylaşmak istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah 2025 senesi içinde sağlık teşkilatımızı, istihdam edeceğimiz 37 bin hekim dışı yeni personelle daha da güçlendireceğiz. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Bu düşüncelerle, hekimlerimiz başta olmak üzere ülkemizin dört bir ucunda sabır, şefkat ve metanetle insanımıza hizmet etmeyi görev bilen tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı tekrar tebrik ediyorum” diye konuştu.

SABUNCUOĞLU ŞEREFEDDİN ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Hazreti Muhammed’in tüm insanlığa rahmet olarak gönderildiğini ve ahlaki mükemmelliğini anlatan “kâinatın iftihar tablosu”nu günün anısına takdim etti.

Konuşmaların ardından 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında düzenlenen Sabuncuoğlu Şerefeddin Ödülleri törenine geçildi. Törende, ödülleri Cumhurbaşkanı Erdoğan takdim etti.

Yaptırdığı normal doğum oranı yüksek, sezaryen doğum oranı düşük olan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Sevdenur Su “hizmet ödülleri” kategorisinde, Konya-Ankara yolundaki trafik kazasında yaralanan 8 yaşındaki Eymen’e kendi çorabını giydiren acil tıp teknisyeni Aysen Göçer “vefa ödülü” kategorisinde ödül aldı.

Kovid-19 nedeniyle Haziran 2020’de vefat eden hemşire Dilek Akçabelen’in eşi Tansu Akçabelen ve oğlu Tunç Akçabelen’e de özel plaket verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Sağlık Bakanı Memişoğlu, ödüle değer görülenlerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya Başbakanı Tusk ile görüştü

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye çalışma ziyaretinde bulunan Polonya Başbakanı Donald Tusk ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya Başbakanı Tusk’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Türkiye ve Polonya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Polonya Başbakanı Tusk, daha sonra baş başa görüşmeye geçti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

DÜNYA16 dakika önce

Turkish Airlines Open 6 Yıl Aradan Sonra Türkiye’ye Geri Dönüyor

Türk Hava Yolları, DP World Tour’un Antalya’da düzenlenecek olan prestijli golf turnuvasına yeniden ev sahipliği yapacak. Dünyanın en çok ülkesine...

DÜNYA19 saat önce

“Her alanda olduğu gibi, sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Çalışanları ile İftar Programı’nda yaptığı konuşmada, “Her alanda olduğu gibi, sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur. Bu...

DÜNYA3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya Başbakanı Tusk ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye çalışma ziyaretinde bulunan Polonya Başbakanı Donald Tusk ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan,...

DÜNYA3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi. GENÇ GAZETECİLER...

DÜNYA6 gün önce

“Türkler, Araplar, Kürtler, Sünniler ve Aleviler olarak birbirimizin dostuyuz, kader ortağıyız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Bizler binlerce yıldır bu coğrafyada bir arada yaşamış, birlikte yaşamış, aynı kaderi...

DÜNYA7 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü İftar Programı’nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü İftar Programı”nda yaptığı konuşmada, “Bizim inanç ve medeniyet değerlerimize göre kadın, gerek ailenin...

DÜNYA1 hafta önce

“Türkiye’nin 22 yıldır sürdürdüğü bağımsızlık mücadelesinde esnaflarımızı daima yanımızda bulduk”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar İftar Programı”nda yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin 22 yıldır sürdürdüğü ekonomik bağımsızlık mücadelesinde sizleri daima yanımızda...

DÜNYA2 hafta önce

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı...

DÜNYA2 hafta önce

Emine Erdoğan, Kayseri Yeşilay Rehabilitasyon Merkezi’nin açılış törenine katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kayseri’de Yeşilay Rehabilitasyon Merkezi’nin açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı. 1-7 Mart Yeşilay...

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şehit aileleri ile bir araya geldiği iftar yemeğinde konuştu

“Türkiye, terörle mücadele konusunda sadece bölgemizin değil, dünyanın en güçlü, kabiliyetli ülkesidir” Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit aileleriyle iftar programında yaptığı konuşmada,...

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

seers cmp badge
tr_TRTurkish