26 Ekim 2021 tarihinde Kaya İzmir Thermal & Convention Hotel’de gerçekleşen Açılış Etkinliği, Teknopark İzmir Genel Müdürü Prof. Dr.Metin Tanoğlu, Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Kamalı, İzmir KOSGEB İl Müdürü Levent Arslan ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran’ın açılış konuşmaları ile başladı.
Projenin de ortağı olan YASAD adına konuşmasını yapan Gönül Kamalı “Ekosistemin gücü, teknolojinin gücü ülkemizin huzuru ve refahı için çok önemli. İnovasyon merkezimizde geleceğin teknolojilerini üretmeye ve ticarileştirmeye bugünden başlıyoruz, hayırlı olsun” dedi. Levent Arslan konuşmasında KOSGEB olarak yenilikçilik ve girişimcilik ekosisteminde kanunla yetkilendirilmiş girişimci ve Ar-Ge proje sahiplerini destekleyen bir kurumun temsilcisi olarak projenin ürünlerin ticarileştirilmesi boyutunun önemli bir boşluğu dolduracağına inandığını belirtti. Prof. Dr. Yusuf Baran “9 üniversitesi, 20.000 bilim insanı, 168.000 öğrencisi, 6 teknoparkı, teknoloji transfer ofisleri ve değerli girişimcileriyle tüm ekosistemin paydaşları ve parçaları olarak İzmir’de bilim ve teknoloji, inovasyon ve girişimcilik eksenli yeni bir süreç başlatabiliriz, İzmir’i rol modeli bir şehir haline getirebiliriz. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz İzmir NIC projesi ile İzmir’de ve bölgesinde 1500 girişimciye ait fikrin ürüne, üründen ticarileşmeye, markalaşmaya ve uluslararasılaşmaya uzanan yolculuğunun ilk adımlarını atıyoruz.” dedi.
Program İzmir NIC’in yürütücüsü olan Teknopark İzmir hakkında, Genel Müdür Prof. Dr.Metin Tanoğlu’nun sunumu ile devam etti. Tanoğlu sunumunda Bölgede yüksek teknoloji içeren ürün üretiminin genel ürün gamındaki oranının artması gerektiğine vurgu yaparak, Teknopark olarak İzmir NIC gibi projeler sayesinde startup, KOBİ ve girişimcilerin projelerine katkı sunmaktan mutluluk duyduklarını belirtti.
Açılış Etkinliği’nde İzmir’in en yeni büyüme odaklı hızlandırma programı olan Accelerate İzmir’in de başlangıcı duyuruldu. İzmir NIC Koordinatörü Miray Şanlı Taşkın projenin detayları ve işleyişi hakkında bilgilendirmede bulunarak, proje faaliyetleri ile İzmir’deki ekosistemi güçlendirmeyi amaçladıklarını ve İzmir’den “Unicorn”lar çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.
Program, Teknik Destek Ekibi Takım Lideri David Tee’nin Accelerate İzmir programı bilgilendirmesi ile devam etti. Tee projede ölçeklendirme, güçlü bir iş planı oluşturmaya odaklandıklarını, ölçümlenebilir süreçler tasarladıklarını belirterek, program dahilinde firmalara sağlanacak özel koçluk, ticarileşme yol haritası ve mentorluk hizmetleri hakkında bilgi verdi ve Büyüme Odaklı Hızlandırma Programı Accelerate İzmir için ilk çağrıların 1 Kasım 2021 itibariyle açılacağını duyurdu.
Sunumların ardından TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı) Genel Sekreteri Dr. A. Mete Çakmakçı’nın moderatörlüğünü yaptığı İzmir’de Başarılı Bir İnovasyon Ekosistemi Geliştirmek başlıklı panel gerçekleşti. Panelde konuşmacı olarak YASAD Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Kamalı, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Yenilik ve Girişimcilik Politikaları Birim Başkanı Sinem Toktay, İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Tunçalp ve Enerji Sanayicileri ve İşadamları Derneği ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı yer aldılar.
Panelde Gönül Kamalı, İzmir’in Türk sanayisindeki payını da dikkate alarak daha rekabetçi bir konuma gelebileceğini ve İzmir’in her türlü fırsatı büyütme potansiyeline sahip olan bir kent olduğunu belirtti. Deniz Tunçalp, İzmir’in ticaret coğrafyasındaki tarihi yerine ve kültürüne vurgu yaparak, akademik ve teorik bazda İzmir’deki ilişkileri ve ekosistemi incelemenin kendisine büyük bir heyecan verdiğini belirtti. Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin beyin göçü olduğunu belirten Tunçalp, bunun tersine dönmesi için dünyaca ünlü firmaların yatırım yapabileceği bir ekosistemi yaratmayı amaçlamanın önemli olduğunu söyledi. Alper Kalaycı ise yenilenebilir enerji sektörünün büyümesiyle eski tip enerji yatırımlarına göre çok daha hızlı, tüketici odaklı, lokasyona bağlı olmayan projelerin geliştirilebildiğine vurgu yaptı. Yenilenebilir enerjinin en büyük avantajının tüketildiği yerde üretilebilmesi olduğuna vurgu yapan Kalaycı Paris Antlaşması, Sıfır Karbon Hedefi, Yeşil Mutabakat gibi antlaşma ve süreçlerin de yenilenebilir enerjiye olan ihtiyacı artıracağını belirtti. Sinem Toktay ise konuşmasında “Sürdürülebilir İzmir” hedefi için yenilenebilir enerji ve bilgi teknolojilerinin entegrasyonuna vurgu yaparak “Rüzgar enerjisi ve yenilenebilir enerji ekipmanları üretimi alanında büyük potansiyeli görüyoruz, Yazılım teknolojileriyle entegre edilmesi halinde İzmir’in bu alandaki potansiyeli de artacaktır” açıklamasında bulundu.
İzmir NIC – İzmir Ticarileşme Ağı ve İnovasyon Merkezi Projesi
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından uygulanan Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında Teknopark İzmir tarafından yürütülen İzmir NIC, ilgili paydaşlar arasında stratejik ağ ve ortaklıklar geliştirerek yenilikçi ürünlerin ticarileştirilmesini ve uluslararasılaştırılmasını artırmaktır. Ekonomik kalkınmanın öncüleri arasında yer alan Bilgi ve İletişim Teknolojileri ile Yenilenebilir Enerji sektörlerine odaklanan proje, İzmir’deki inovasyon ekosistemi aktörlerinin (KOBİ, Startup, TTO, TGB, Ar-Ge Merkezleri vb.) kapasitelerini eğitimlerle, hızlandırma ve mentorluk desteği ve ağ oluşturma faaliyetleri ile geliştirmeyi hedeflemektedir.İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ve Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) katılımı ile hayata geçirilen projenin 3 milyon Euro’luk bir bütçeyle 3 yılda tamamlanması planlanmaktadır
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, parlamenterler, büyükelçiler, düşünce kuruluşu temsilcileri, Birleşik Krallık basın mensupları, iş dünyası ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı bir resepsiyonda konuşma yaptı. “Kıbrıs Sorununun 60 Yılı” başlıklı etkinlik, Holbeach’li Lord Taylor ve Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet kampanyası tarafından Parlamento Binası’ndaki The Pavilion’da gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı Tatar burada yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
“Kıbrıslı Türklerin Cumhurbaşkanı olarak, halkımın gelişimini olumsuz etkileyen izolasyon ve kısıtlamaların kaldırılmasını talep ediyorum. Halkımın izole edilmesinin bu çağda yeri yoktur, çünkü halkım Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulunması için tüm müzakere süreçlerinde yoğun çabalar ortaya koydu. Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs sorununa adil, pratik ve sürdürülebilir olacak müzakere edilmiş bir çözüm bulunmasını istemektedir”.
Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kıbrıs’ta iki Devlet arasında istikrar ve iş birliği istiyoruz. Kıbrıs’ta son 60 yıldır fiilen iki devlet bulunmaktadır ve ileriye dönük doğru yol, Kıbrıs’a sadece 60 km mesafede bulunan Türkiye üzerinden taşınması mümkün olan doğal kaynaklar konusunda iş birliği yapmaktır.”
Cumhurbaşkanı Tatar, birkaç gün önce Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir görüşme gerçekleştirdiğini belirterek şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ile enterkonnekte konusunda önemli görüşmeler yaptık. Kıbrıs’ın hem kuzeyini hem de güneyini, zaten AB’ye bağlı olan Türkiye üzerinden birbirine bağlayabileceğimiz, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında bir köprü olabilecek ve geleceğe yönelik güveni arttıracak çok daha uygulanabilir bir proje öneriyoruz. Kıbrıs’ta ilerlemenin yolu iki devletin enerji, su, mayın temizleme ve düzensiz göç gibi Ada’nın karşı karşıya olduğu güçlüklerin ele alınması gibi farklı alanlarda iş birliği yapmasından geçmektedir. Sizlere burada, Parlamenterler Meclisinde hitap ederken, uluslararası topluma Kıbrıs Rum tarafını Kıbrıslı Türklerle iş birliği yapmaya teşvik etmeleri çağrısında bulunuyorum, zira KKTC’nin statüsünün güçlendirilmesi anlamına geleceği bahanesiyle bizimle iş birliği yapmayı reddediyorlar. Ancak, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki kurucu ortağından biri olduğu, self-determinasyon hakkına sahip olduğu, tarihi ve kültürü nedeniyle ve Ada’nın Türkiye’ye coğrafi yakınlığı nedeniyle Kıbrıs meselesinin bir tarafı olduğumuz gerçeğini kimse inkâr edemez. Ada’ya sadece 40 mil uzaklıkta bulunan ve Ada’nın refahı için bize büyük bir fırsat sunan Anavatan Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının rızası olmadan hiç kimse Kıbrıs sorununa çözüm bulamayacaktır.”
Türkiye’nin bugün 80 km’lik deniz altı boru hattıyla KKTC’ye yılda 75 milyon m3 tatlı su taşıdığınıa değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Küresel ısınma ve yağışların azalması nedeniyle su kaynakları çok azalan ve kuraklığın pençesindeki ülkemize Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde Türkiye’den su taşıyoruz. Bu su, Kıbrıs Adası için çok kıymetlidir. Turizm, tarım ve diğer sektörlerimiz için çok önemli. Dolayısıyla biz diyoruz ki bunu Kıbrıslı Rumlarla paylaşabiliriz. Eğer adil, pratik ve sürdürülebilir bir çözüm bulabilirsek, Türkiye limanlarını Kıbrıs Rum gemi ve deniz araçlarına ve diğer tesislere açacaktır. Türkiye’nin hava sahası da Larnaka’ya doğrudan uçuşların yapılabilmesi için açılacak, Kıbrıslı Rumlar çok daha fazla refaha ulaşabilecekler. Bu da gelecek nesillere çok daha fazla refah, barış ve işb irliği sunmamızı sağlayacaktır” dedi.
İngiliz halkının bu vizyonu destekleyeceğine inanç belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs’ta iki Egemen İngiliz Üssü bulundurmaktadır. Ortak bir tarihimiz ve kültürümüz var, İngilizlerin adalet ve herkes için eşitlik değerlerini paylaşıyoruz. Birleşik Krallık’ta yaşayan en az 350,000 Kıbrıslı Türk var, bunlar ülkede hayatın farklı alanlarında başarı elde ettiler ve Anavatanları KKTC ile de güçlü bağları vardır.. Uzun süredir sürüncemede olan Kıbrıs sorununa adil, gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözüm bulmak gelecek nesillere borcumuzdur” dedi.
BM Genel Sekreterinin Maria Angela Holguin Cuellar’ı yeni bir süreç başlatmak üzere iki taraf arasında ortak bir zemin olup olmadığını araştırmak üzere Özel Temsilcisi olarak atadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzle ilgili olarak bizi tatmin edecek hususları ilettik. İki devletli çözüm için yeni bir vizyonumuz var. İki devletli çözüme giden yolda, egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün kritik önemde olduğunu ve teyit edilmesi ve kabul edilmesi gerektiğini belirttik. Bunlar tarihten gelen ve Kıbrıs ortaklık Cumhuriyetini kuran 1960 anlaşmalarında yer alan doğal haklarımızdır. Kıbrıslı Türkler eşit doğal haklara sahip cumhuriyetin kurucu ortaklarıdır” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmeden yeni ve resmi müzakerelere başlanamayacağının da altını çizdi.
Kıbrıs Adası’nın tarihine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın yarım asrı aşkın bir süredir çözüme ulaşmak için her zaman çetin çabalar ortaya koyduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Uzun yıllar süren müzakerelerin ardından Nisan 2004’te Annan Planı olarak bilinen BM Kapsamlı Çözüm Planı Ada’nın her iki tarafında ayrı ayrı eş zamanlı referanduma sunuldu. Kıbrıs Rum Tarafı planı ezici bir çoğunlukla yüzde 76 oranında reddetmiştir. Kıbrıs Türk Halkı ise planı yüzde 65 oranında kabul etti. Bir hafta sonra Kıbrıslı Rumlar AB’ye üye olarak kabul edilirken, Kıbrıslı Türkler bu denklemin dışında tutuldu. Uluslararası toplum tarafından izolasyonumuzun sona erdirilmesi, yani ülkemle doğrudan uçuşların ve doğrudan ticaretin engellenmesi konusunda verilen sözlerin hiçbiri yerine getirilmedi. Sporcularımız bile önde gelen önemli uluslararası spor turnuvalarına katılamıyor. Buse Savaşkan isimli bir Kıbrıslı Türk atlet, Türkiye milli takımında yer alarak Paris Olimpiyatlarına katılabildi. Futbol kulüplerimiz ceza alacakları için başka ülkelerin kulüpleriyle uluslararası dostluk maçları bile yapamıyor. Nerede benim halkıma adalet ve eşit muamele? Uluslararası topluma ve garantör güçlerden biri olan İngiltere’ye bu politikaları gözden geçirmeleri ve izolasyonumuza son vermeleri için çağrıda bulunuyoruz. Bu ele alınması gereken bir insan hakları meselesidir” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar, Annan Planı döneminde görev yapan İngiltere eski Dışişleri Bakanı Jack Straw’un bugün Kıbrıs’ta iki devletli bir çözümü desteklediğini ve çözümden önce Kıbrıs Rum tarafının AB üyesi olmasının hata olduğunu söylediğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Tatar, Lord Holbeach’e, Parlamenterlere, Büyükelçilere, düşünce kuruluşu temsilcilerine ve tüm seçkin konuklara etkinliğe katıldıkları için teşekkür etti. Lord Holbeach ise Cumhurbaşkanı Tatar’a şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Tatar, kendisine göre iki devletli çözümün tek yol olduğunu açıkça ifade etti. Bizim çıkarlarımızın da Kuzey Kıbrıs devletini inşa etmekte yattığını görebiliyorum. Onun gibi zeki bir adamın bu ülke için bir övünç kaynağı olduğunu ve Kıbrıs Türk halkı için çabaladığını söyleyebilirim. Birçok yönden onların Anavatanını temsil ediyor ve kendisini burada ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum.”
Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet kampanyası eş başkanları Çetin Ramadan ve Rikki Williams da resepsiyonda, kampanyanın hedefleri ve projeleri hakkında bilgi verdiler.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve Gaziantep Nurdağı OSB ile organize sanayi bölgelerimizin sayısını 362’ye çıkardık. 120 bin hektarlık alanda, 362 OSB ile üretim altyapımızı sağlamlaştırdık.” dedi.
Bakan Kacır, sosyal medya adresi X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Türkiye üretiyor, güçleniyor. Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve Gaziantep Nurdağı OSB ile organize sanayi bölgelerimizin sayısını 362’ye çıkardık. Her yeni Organize Sanayi Bölgesi, üretim kapasitemizi artırıyor, ekonomimize katkı sağlıyor. 120 bin hektarlık alanda, 362 OSB ile üretim altyapımızı sağlamlaştırdık. Türkiye’nin her bölgesinde istihdam ve yatırım fırsatlarını büyütüyoruz. Sanayimizi daha da güçlendirecek adımlar atmaya devam ediyoruz. Yatırımlarımızla Türkiye’nin kalkınma yolculuğuna hız kesmeden devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
362 OSB’YE ULAŞILDI
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca, 2 yeni OSB’ye daha sicil verilerek tüzel kişilik kazandırıldı. Toplam OSB sayısı 362’ye yükseldi. Yeni kurulan 100 hektar büyüklüğündeki Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve 100 hektarlık Gaziantep Nurdağı OSB ile toplamda yaklaşık 120 bin hektarlık alanda kurulu 362 OSB’ye ulaşıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Metin Kıratlı’nın yemin törenine katıldı.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kıratlı’nın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.