Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 950. yıl dönümü kutlama programında yaptığı konuşmada, “Türkiye, doğuya ve batıya ait ne varsa hepsini de kucaklayan, kuşatan, bağrına basan büyük bir medeniyet mirasının bugünkü varisi olarak, yeni bir şahlanış içindedir. İlhamını şanlı geçmişimizden alan, gözünü yarım asır, bir asır sonrasının dünyasına diken bu atılımı gençlerimizle birlikte zafere ulaştırmakta kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte Malazgirt Zaferi’nin 950. yıl dönümü kutlama programına katıldı.
Malazgirt Zaferi’nin 950. yıl dönümü kutlama programı, Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başladı. Konuşmalardan önce Jandarma Mehteran Birliği konser verdi. Konuşma yapılan platformda tarihte kurulmuş 16 Türk devletinin bayrakları yer aldı.
Malazgirt Millî Park Alanı’nda düzenlenen programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anadolu’yu ebedi yurdumuz hâline getiren Malazgirt Zaferi’nin 950. yıl dönümünde, Sultan Alparslan’dan başlayarak tüm kahramanlarımızı, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle yâd ediyorum” dedi.
Dün, ecdadın bu toprakları yurt edinmek için akın akın Anadolu’ya gelirken, adeta bir toplanma ve dağılma merkezi işlevi gördüğü Ahlat’ta olduklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat’ı medeniyete ve tarihe yeniden kazandırmak için hem Cumhurbaşkanlığı hem bakanlıklar bünyesinde önemli yatırımlar yaptıklarını söyledi.
“MALAZGİRT ZAFERİ’NİN GERİSİNDE ÇOK BÜYÜK EMEK, GAYRET, FEDAKÂRLIK VARDIR”
Van Gölü kıyısında inşa edilen Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden gençlik kampına, millet bahçesine kadar nice yatırımlarla bölgeyi tarihî önemine yakışır eserlere kavuşturduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlerimize miras bırakacağımız bu eserleri ebedi vatanımız Anadolu’ya vurduğumuz mühürleri yeniden hatırladığımız, canlandırdığımız semboller olarak görüyoruz” diye konuştu.
Bugün de Malazgirt Zaferi’nin yıl dönümü vesilesiyle fetih programında olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Malazgirt için Anadolu’daki tarihimizin sıfır noktası tanımı yapılır. Evet, Türk tarihinin Malazgirt’ten önce ve Malazgirt’ten sonra olarak tasnif edildiği yer işte tam da burasıdır. Bizim tarihimizde kolay kazanılmış zafer yoktur. Malazgirt Zaferi’nin de gerisinde çok büyük emek, gayret, fedakârlık vardır” ifadelerini kullandı.
Büyük Selçuklu Devleti’nin, kendisine istiklali kazandıran Dandanakan Zaferi’nin hemen ardından Anadolu’ya yönelme kararı aldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Çağrı Bey keşif maksatlı akınları tamamlayıp ülkesine döndüğünde aslında fethin ilk müjdesini de vermişti. Bu hayali gerçeğe dönüştüren ise oğlu Sultan Alparslan oldu. Tabii tarihimizin her döneminde olduğu gibi o yıllardan da milletimizi bölmeyi, devletimizi yıkmayı hedefleyen iç ve dış saldırılarla karşı karşıyaydık. Sultan Alparslan bir taraftan İslam dünyasını Selçuklulara karşı kışkırtan Fatımilerle, diğer taraftan haçlı ruhuyla Müslümanlara saldıran Bizansla aynı anda mücadele ediyordu. Buna rağmen Sultan Alparslan’ın hükümdarlığı dönemi devlette nizamın, halkta memnuniyetin zirveye ulaştığı bir devir olarak tarihe nakşolmuştur.”
Fethettiği her yerde ecdadın estetik anlayışının en güzel örneklerini sergileyen bir imar hareketi başlatan Sultan Alparslan’ın bu geniş coğrafyada birliğin ve adaletin tesisi için samimi gayret gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletinin sınırlarını bir taraftan Hazar sahillerine diğer taraftan Akdeniz kıyılarına kadar genişleten Sultan Alparslan’ın Mısır seferine çıkarken yolu üzerindeki Malazgirt kalesini aldığını, Diyarbakır ve Urfa üzerinden Halep’e kadar ulaştığını anlattı.
Anadolu’da kısa sürede teşkilatlanan beylikler zamanında inşa edilen camiler, medreseler, kütüphaneler, çeşmeler, köprüler, çarşılar, hanlar ve kervansarayların bu toprakları yepyeni bir çehreye büründürdüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her zaman dediğimiz gibi bizim medeniyetimiz kökü sevgiye, hoşgörüye, hakka, adalete dayalı bir fetih medeniyetidir. Tarih, fethettiğimiz bütün beldelerde güveni, huzuru, hoşgörüyü ve refahı hâkim kılmak için milletçe verdiğimiz büyük mücadelelerin şahididir. Bugün de ecdadımızdan aldığımız ilhamla kendi vatanımızı ve bayrağımızı dalgalandırdığımız her yeri eman ve esenlik yurdu hâline getirmenin mücadelesini veriyoruz” ifadelerini kullandı.
“MALAZGİRT, MAZİDEN ATİYE KURDUĞUMUZ KÖPRÜNÜN BAŞLANGICINDAKİ EN ÖNEMLİ TAŞIYICI SÜTUNUDUR”
Malazgirt’in tarihin tozlu raflarındaki sıradan bir zafer olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Malazgirt, maziden atiye kurduğumuz köprünün başlangıcındaki en önemli taşıyıcı sütundur. Bugün 950. yıl dönümüne ulaştığımız Malazgirt Zaferi’nin bininci yılı olan 2071’i de bu köprünün diğer tarafındaki ikinci büyük ayağı hâline dönüştürmek istiyoruz. Bu iki taşıyıcı sütun arasındaki kemerin her bir tuğlası alın teriyle, kanla, canla, azimle verilen mücadeleyle döşenmiştir” dedi.
Anadolu Selçuklu Devleti’nden Osmanlı’ya, oradan Cumhuriyete kadar uzanan bu mücadeleler silsilesinde nice zaferler ve sevinçler yanında nice hüzünler de bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt’ten başlayıp İznik ve Konya’ya, ardından Söğüt’ten başlayıp Bursa, Edirne ve İstanbul’a bir asır önce de Ankara’ya kadar uzanan bu uzun yürüyüşün her anının kendileri için ibretlerle dolu olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Türkiye, doğuya ve batıya ait ne varsa hepsini kucaklayan, bağrına basan büyük medeniyet mirasının bugünkü varisi olarak yeni bir şahlanış içindedir. İlhamını şanlı geçmişimizden alan, gözünü yarım asır, bir asır sonrasının dünyasına diken bu atılımı gençlerimizle birlikte zafere ulaştırmakta kararlıyız. Bu asla içi boş bir hamaset, kibir ürünü bir böbürlenme, romantik bir mazi özlemi değildir. Tam tersine hakikatin ta kendisidir. Çünkü dünyada bu kadar geniş bir alanda, anıtlarıyla, şehitlikleriyle, abideleriyle, camileriyle nice tarihî eserleriyle iz bırakmış bir başka millet yoktur. İşte bu izleri takip ederek Moğolistan’ın derinliklerinden Adriyatik kıyılarına, Viyana kapılarından Kırım’ın dillere destan bahçelerinde kadar her yerde, bize ait eserlere sahip çıkıyoruz. Ecdat kısa süreliğine de olsa ayak bastığı her yerde öyle güzel ve derin hatıralar bırakmış ki nereye gitsek rengiyle, kokusuyla, özlemi ile karşılaşıyoruz. Eğer bugün, bölgesinde ve dünyada gücü, itibarı, etkisi giderek artan bir Türkiye varsa bunu ecdadın çok geniş bir coğrafya serptiği sevgi ve sevgi tohumlarını yeniden filizlendirmeye borçluyuz.”
“ÜLKEMİZİ GELİŞMİŞ ÜLKELER LİGİNE KADAR GETİRDİK”
Türkiye’deki asırlık ihmalleri, geri kalmışlıkları, hak ve özgürlük eksikliklerini, milletle birlikte 19 yıl gibi kısa bir sürede gidermeyi başardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaştırmadan enerjiye, tarımdan sanayiye, spordan savunmaya her alanda Türkiye’yi, gelişmiş ülkeler ligine kadar getirdiklerini anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah dünyanın küresel, siyasi ve ekonomik düzeninin yeniden biçimlendiği şu dönemi de istikrar ve güven iklimini koruyarak değerlendirdiğimizde Allah’ın izniyle artık zirveye çıkmış olacağız” dedi.
Malazgirt Zaferi’nin 1000’inci yıldönümü olan 2071’i, uzun vadeli vizyonlarının sembolü olarak belirlemelerinin gerisinde de bu anlayışın olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazıları bu ülkenin ve milletin bırakınız 50 yıl sonrasını 50 dakika sonrasını bile düşünmüyor, bunun sorumluluğunu hissetmiyor olabilir ama bizim vizyonumuz işte budur. Hayali olmayanın hedefi, hedefi olmayanın yolu olmaz. Davası hak olanın yardımcısı haktır, hak olan davada zafer de muhakkaktır. Bu düsturla, tarihin gösterdiği istikamette yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Anadolu’daki 1000 yıllık Türk varlığının her dönemi gibi, bu günlerin de kolay geçmediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir yandan bölgemizdeki terör ve istikrarsızlık sorunlarının, diğer yandan tabii felaketlerin, bir yandan küresel çalkantıların etkileriyle yüzleşiyoruz. Bunun yanında, önümüzde pek çok fırsatın, imkânın da olduğunu biliyoruz. İstiklal Marşı bile ‘Korkma’ diye başlayan bir millete yeis yakışmaz, durmak, duraksamak, geri dönmek yakışmaz. ‘Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım. Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım. Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım.’ Bu kükremiş sel gibi millete zincir vuracak gafiller, gerektiğinde dağları yırtacak azme ve kararlılığa sahip olduğumuzu unutmasınlar. Buradan bir kez daha tekrarlamak istiyorum, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı da bizimdir, İstanbul’un Fethinin 600’üncü yılı da bizimdir, Malazgirt Zaferi’nin 1000’inci yılı da bizimdir, Hicret’in 1500’üncü yılı da bizimdir. Nasıl fetihlerimizden, ilim insanlarımızla, gönül insanlarımızla, sahip çıktığımız ihya ettiğimiz, inşa ettiğimiz eserlerimizle geçmiş bizimse, teknolojisiyle, yenilikçiliğiyle, yapay zekasıyla hiç unutmayın, gelecek de bizimdir. Çünkü tarihin bize yüklediği hiç bir sorumluluktan kaçmamış, hiçbir mücadeleden geri durmamış, hiçbir fedakarlıktan sakınmamış, emeğini ve gerektiğinde canını ortaya koymaktan çekinmemiş bir milletiz. Çünkü biz Türkiye’yiz. Çünkü biz dünyanın en kadim topraklarına, her karışına ve tüm mirasıyla sahip çıkan Türk milletiyiz.”
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE YOLUNUN KESİLMESİNE RIZA GÖSTERMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin, insanlığın vicdanı, mazlumların ve mağdurların umut kapısı olduğunu belirterek, “Ne zaman ki bu vasıflarımızı kaybedersek işte o zaman ahirimizi tehlikeye atmış oluruz, ne zaman ki medeniyetimizin ve tarihimizin emanetini yere düşürürsek işte o zaman akıbetimizi belirsizliğe sokmuş oluruz. Hiç kimsenin ülkemize ve milletimize böyle bir kötülüğü yapmasına göz yummayacağız. Anadolu’daki tarihimizin sıfır noktası Malazgirt’ten bir kez daha söz veriyoruz, büyük ve güçlü Türkiye yolunun kesilmesine rıza göstermeyeceğiz” dedi.
Daha çok çalışarak, daha çok gayret göstererek, daha çok mücadele ederek, Türkiye’yi 2023’e hedeflerinden 2053 ve 2071 vizyonundan ayrı düşürmeyeceklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin başını yere eğdirmeyecek, yüreğine hüzün çöktürmeyecek, gençlerimizin umutlarının kırılmasına meydan vermeyeceğiz. Bugün burada, Malazgirt’te sizlerin gözlerinde gördüğüm ışık, hissiyatımda yalnız olmadığımı gösteriyor. Milletimizin, daima yanı başında olan devletine gösterdiği güven ve ortaya koyduğu feraset, yürüdüğüm yolda yalnız olmadığımı gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle gençlerin coşkusu, sevgisi ve enerjisinin, mücadele güçlerini sürekli tazelediğini sözlerine ekledi.
Programa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de katıldı.
Programın sonunda Beyoğlu Belediye Başkanı ve Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye hediye takdim edildi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ilk yerli ve milli elektrikli ana hat lokomotifi ESKİŞEHİR-5000 projesinde sona yaklaştıklarını duyurarak, Ekim 2024 itibarıyla başlanan yol testlerinde lokomotifin saatte 140 kilometre hıza ulaştığını açıkladı. Bakan Uraloğlu, 2025 yılı Eylül ayında raylara inmesi beklenen ESKİŞEHİR-5000 projesi kapsamında 95 adet lokomotifin seri üretimine de devam ettiklerinin altını çizdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii A.Ş. (TÜRASAŞ) tarafından üretilen Türkiye’nin ilk yerli ve milli elektrikli ana hat lokomotifi ESKİŞEHİR-5000 projesinin test sürecinin devam ettiğini belirtti. Bakan Uraloğlu, “Yerli ve milli imkanlarla geliştirdiğimiz lokomotifimizin yol testlerine Ekim 2024 itibarıyla TCDD Hasan Bey depo sahası içinde başladık. Lokomotifimiz bu testlerde saatte 140 kilometre hıza ulaşarak büyük bir eşiği aştı. İnşallah 2025 yılı Eylül ayı içerisinde lokomotifimizi raylara indirmeyi planlıyoruz.” dedi.
Türkiye’nin İlk Yerli Elektrikli Ana Hat Lokomotifi
Bakan Uraloğlu, TÜRASAŞ’ın Eskişehir fabrikasında geliştirilen 5 megavat gücündeki lokomotifin hem yük hem de yolcu taşımacılığı yapabileceğini ve Avrupa Birliği Demiryollarında Karşılıklı İşletilebilirlik (TSI) sertifikasına sahip olacağını belirtti. Uraloğlu, “Türk mühendisliğiyle tasarlanan ESKİŞEHİR-5000 projemizde 115 yerli firma ile iş birliği yaparak yüzde 65 yerlilik oranına ulaştık. Seri üretimde bu oran yüzde 80’e ulaşacak. Bu sayede demiryolu sektöründeki dışa bağımlılığın önüne geçeceğiz.” ifadelerini kullandı.
İlklerin ve Enlerin Projesi
ESKİŞEHİR-5000 projesinin birçok ilki barındırdığına dikkat çeken Bakan Uraloğlu, “Lokomotifin cer motorları, her biri bin 280 kilovat gücünde olup Türkiye’de bugüne kadar tasarlanan en yüksek güçlü cer motorlarıdır. Ayrıca, 2.5 megavat gücündeki cer konvertörleri de ülkemizde tasarlanan en güçlü yüksek gerilim cer konvertörleridir. Ana hat lokomotifler için ilk defa araç gövdesi, boji ve Tren Kontrol Yönetim Sistemi de tamamen yerli tasarımla üretildi. ESKİŞEHİR-5000 ile elde ettiğimiz bilgi birikimi, diğer projelerimizde de kullanılacak. Bundan sonra ihtiyaca uygun lokomotiflerin üretiminde yurtdışına bağımlılık kalkacak ve ihracat imkanlarına kavuşacağız.” şeklinde konuştu.
Üniversite ve Sanayi İş Birliğiyle Geliştirilen Teknoloji
ESKİŞEHİR-5000 projesinin Türkiye’deki üniversiteler ve sanayi kuruluşlarının ortak çalışmasıyla hayata geçtiğini belirten Uraloğlu, “Projemiz üniversite ve sanayi iş birliğinin en güzel örneklerinden biri. TÜRASAŞ, TÜBİTAK RUTE, ASELSAN ve İstanbul Teknik Üniversitesi gibi önemli paydaşlar bu projede yer aldı. Türkiye’nin raylı sistemlerdeki yerlilik oranını artırmak adına önemli bir dönüm noktası yaşanıyor.” açıklamasında bulundu.
TÜRASAŞ, 95 Lokomotifin Seri Üretimine Son Hız Devam Ediyor
Proje kapsamında TCDD Taşımacılık A.Ş.’ye teslim edilecek 95 adet ESKİŞEHİR-5000 lokomotifin seri üretimine son hız devam ettiklerini belirten Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“ESKİŞEHİR-5000 lokomotif için geliştirilen tüm ana bileşenler ayrı birer ürün olarak ihraç edilebilir kritik teknolojiye sahip ürünlerdir. Bu ürünler, TCDD Taşımacılık bünyesindeki mevcut lokomotiflerde de hem yedek parça hem de modernizasyonları kapsamında kullanılabilecektir.”
Teknoloji girişimciliğinin ülkemizdeki gelişim hızının artırılarak küresel boyutta lider bir teknoloji girişimciliği ekosistemi inşa etmek amacıyla yürürlüğe konulan Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejisi kapsamında kurulan Teknogirişim Konseyi, beşinci toplantısını Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu başkanlığında gerçekleştirdi.
Bakanlık binasında gerçekleştirilen toplantıda; girişim finansmanı konusunda önemli görülen Girişim Sermayesi Yatırım Fonları (GSYF) Tebliğindeki gelişmeler, halka arzlarda teknoloji şirketlerine sağlanan kolaylıklar, melek yatırımcılığın geliştirilmesine yönelik atılan adımlar, teknogirişim şirketlerinin çalışanlarına yönelik hisse verilmesine yönelik vergisel teşvikler görüşüldü. Aynı zamanda teknogirişim şirketi tanımını ortaya koyan Teknogirişim Rozeti taslağı, yeni uygulamaya alınan Türkiye Tech Visa Programı, özel sektör ve kamuda deneyimli kişilerin girişimci olmasına imkan sağlayan ücretsiz izin uygulaması, uygulamalı girişimcilik eğitimleri, teknoloji girişimciliği ekosistemine yönelik iletişim çalışmaları gibi bir çok konu da Teknogirişim Konseyi 5. toplantısında ele alındı.
Konseyin beşinci toplantısına; Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Lutfihak Alpkan, Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek, Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdür V. Coşkun Çekiciler, TÜBİTAK Başkanı Orhan Aydın, KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Mahmut Sütçü, SPK Başkan Yardımcıları Ali İhsan Güngör ile Ali Erdurmuş, Türkiye Sermaye Piyasası Birliği Başkanı Pamir Karagöz, TTGV Genel Sekreteri Mete Çakmakçı, GİRVAK Genel Sekreteri Mehru Aygül, TOBB Girişim Sermayesi Meclisi Başkanı Altan Küçükçınar, Bilkent Cyberpark Genel Müdürü Faruk İnaltekin, ODTÜ Teknokent Genel Müdürü Serdar Alemdar, Yıldız Teknopark Genel Müdürü Muhammet Garip, T-Gate TEKMER Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hüseyin Karslıoğlu, Ankara TEKMER CEO’su İmran Gürakan, Fark Labs CEO’su TEKMER Haluk Akçalı katıldı.
Konsey toplantılarının üç aylık periyotlarla düzenli olarak gerçekleştirilmeye devam edilmesi bekleniyor.
TEKNOLOJİ VE İNOVASYON TABANLI GİRİŞİMCİLİK
Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejisi’nde yer alan eylemlerin hayata geçirilebilmesi için yüksek düzeyli bir karar ve yönlendirme mekanizması olarak kurulan ve 2023 yılından beri toplantıları süren Teknogirişim Konseyi, teknoloji ve inovasyon tabanlı girişimcilik faaliyetlerine etki eden kamu kurum ve kuruluşlarının üst düzey yöneticileri ile girişimcilik ekosisteminin temsilcilerinden oluşuyor. Konsey, Strateji kapsamında yürütülecek çalışmaları yönlendirmede, ekosistemin ihtiyaçları doğrultusunda çevik politikaların hayata geçirilmesinde ve ulusal düzeyde etki oluşturacak program ve projelere öncülük etmede aktif rol alıyor. Bu zamana kadar ekosistemi ilgilendiren birçok konuda yenilikçi adımlar atıldı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, AJET’in Bosna-Hersek’in Tuzla kentine başlattığı ilk seferine katıldı. Bakan Uraloğlu Tuzla’daki açılış töreninde yaptığı konuşmada, bu yeni seferin iki ülke arasında olan ilişkileri ve ticareti geliştireceğini vurgulayarak, “Elbette ki Bosna Hersek’in Tuzla Kentini ihmal edemezdik buraya da mutlaka gelmeliydik. Yakın coğrafyamıza değil dünyada ulaşmadığımız hiçbir nokta kalmayacak yaklaşımıyla dünyanın her tarafına ulaşıyoruz. AJET 1 Ekim itibariyle 7 yeni dış hatta devreye girdi. Bugün de 8’incisini Tuzla’ya düzenlemiş olduk.” dedi.
Bakan Uraloğlu, konuşmasına başlamadan önce 4 Ekim’de yaşanan yoğun yağışlar nedeniyle meydana gelen sel felaketinde hayatlarını kaybeden Bosnalı vatandaşlara Allah’tan rahmet yakınlarına sabır ve başsağlığı, afet sırasında yaralananlara acil şifalar diledi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, AJET’in Bosna Hersek’in Tuzla Kentine başlattığı ilk seferin açılış törenine katıldı. Burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin en genç hava yolu şirketi AJET’in; Bosna-Hersek’in tarihi kenti Tuzla’ya başlattığı seferlerin ilki vesilesiyle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, Türkiye ve Bosna Hersek’in tarihin her döneminde olduğu gibi bu afette de hem iyi gün hem kötü gün dostu olduğunu birbirine gösterdiğini belirterek, “Türkiye’de en son geçen sene yaşanan 6 Şubat Depremlerinde Bosnalı Kardeşlerimiz arama kurtarma çalışmalarında bizlere destek vermişti. Bugün bizler de sel felaketinin ilk anı itibarıyla TİKA, Türk Kızılayı ve AFAD başta olmak üzere birçok kurum ve yardım derneklerimiz vesilesiyle Bosna halkına gıda ve temiz su gibi temel ihtiyaçlar başta olmak üzere yardım malzemelerini ulaştırmayı sürdürüyoruz.” diye konuştu.
“Saldırıların Bir An Önce Bitmesi İçin Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Her Platformda Gerekli Girişimlerde Bulundu ve Bulunmaya Devam Ediyor”
Bir yıl önce İsrail’in çoğu bebek, çocuk ve masum sivillerden oluşan binlerce Filistinliyi şehit ederek Gazze’de gerçekleştirdiği insanlık dışı saldırıları şiddet ve nefretle kınayarak başlayan Bakan Uraloğlu, “Bunu en iyi sizler anlarsınız. Maalesef 1992-1995 yılları arasında gerçekleşen Bosna Savaşı’nda yaklaşık 100 bin Bosnalı kardeşimiz şehit olmuş, 2 milyonu ise göç etmeye zorlanmıştı. Bu saldırıların bir an önce bitmesi için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan her platformda gerekli girişimlerde bulundu ve bulunmaya da devam ediyor. Nasıl Srebrenitsa Soykırımı’nın failleri uluslararası mahkemelerde nasıl hüküm giydilerse, Gazze’de yaşananların failleri de uluslararası hukuk karşısında hesap vereceklerdir. Bilindiği gibi Türkiye ile Bosna Hersek’in bir birlikteliği ve dostluğu var bundan sonra da daimî olarak devam edecektir. Gelecekteki ilişkilerimizi anlamak için sadece geçmişe bakmamız yeterlidir.” dedi.
“Bugün Türkiye’den 131 Ülkede 347 Farklı Noktaya Uçuş Gerçekleştiriyoruz”
AJET’in 31 Mart’ta seferlerine başladığını anımsatan Bakan Uraloğlu, “Elbette ki Bosna Hersek’in Tuzla Kentini ihmal edemezdik buraya da mutlaka gelmeliydik. Türkiye’nin bulunduğu coğrafya 4 saatlik süresiyle 67 ülkeye ulaşabilmektedir. Yakın coğrafyamıza değil dünyada ulaşmadığımız hiçbir nokta kalmayacak yaklaşımıyla dünyanın her tarafına ulaşıyoruz. Bugün Türkiye’den 131 ülkede 347 farklı noktaya uçuş gerçekleştiriyoruz. Sene sonunda bu sayıyı 349’a yükselteceğiz. Geçtiğimiz günlerde ülkenin iç hat seferlerinde de 12 hattı devreye aldık. AJET 1 Ekim itibariyle 7 yeni dış hatta devreye girdi. Bugün de 8’incisini Tuzla’ya düzenlemiş olduk. İstanbul-Tuzla seferlerinin her iki ülke arasında olan ilişkileri ve ticareti geliştireceğine inanıyorum.” diye konuştu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.