Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kars Barajı açılışında yaptığı konuşmada, “Eski büyüme oranlarımıza ulaşacağız. Yılın ikinci yarısıyla birlikte ekonomide gerçekten çok büyük bir ivme bekliyoruz. Küresel üretim ve tedarik zincirinde Türkiye’nin ağırlığının gün geçtikçe daha çok hissedileceği bir döneme giriyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kars Barajı Açılış Töreni’ne video konferans yöntemiyle bağlanarak, katılımcılara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye inşa edilen barajlar silsilesine yeni bir halka eklemenin memnuniyetini yaşadıklarını belirterek, kısa bir süre önce de GAP’ın en önemli eserlerinden biri olan Ilısu Veysel Eroğlu Barajı’nın ilk ünitesini hizmete açtıklarını hatırlattı.
Kendi alanında ülkenin en büyüğü olacak Yusufeli Barajı’nın gövde betonunun dörtte üçünün tamamlanması töreninin de geçen günlerde icra edildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kars Barajı’nın açılışının da Koronavirüs nedeniyle video konferansla gerçekleştiğini kaydetti.
“ÜLKEMİZİN SU POTANSİYELİNİN EN VERİMLİ ŞEKİLDE KULLANILMASINI SAĞLAYACAK YATIRIMLARI BİRER BİRER HAYATA GEÇİRDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kars Barajı’nın bulunduğu bölgeyi daha önce görme fırsatı bulunduğunu anlatarak, “Hükûmete geldiğimizde ülkemizde toplam 276 baraj vardı. Bugün ise son 18 yıldaki 585’nci barajı ülkemize kazandırıyoruz. Aynı şekilde sulama tesislerimizin sayısını da iki katından fazla artırdık. Ülkemizin su potansiyelinin en verimli şekilde kullanılmasını sağlayacak yatırımları birer birer hayata geçirdik” dedi.
Kars Barajı ile Kars ve Iğdır’ın topraklarını sulayarak verimliliğin artacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradan Arpaçay Barajı’na yapılan takviyeyle de Akyaka ve Iğdır Ovası’nda 541 dekar arazinin sıkıntısız bir sulama mevsimi geçirmesinin sağlandığını, böylece sadece bu bölgede bir yılda 603 milyon lira tarımsal gelir elde edildiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşa bedeli 330 milyon lira olan barajın, bir yılda yapılan yatırımı iki katıyla geri ödediğini vurgulayarak, sulamalar ve diğer yatırımlarla bu projenin toplam maliyetinin 2 milyar lirayı bulacağını vurguladı.
Proje kapsamındaki sulama ve elektrik üretimi tesisleri tam kapasite faaliyete geçtiğinde 475 bin dekar daha toprağın sulanarak yılda 300 milyon liralık gelir elde edileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, baraj çevresinin mesire ve dinlenme alanı olarak hizmet vereceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehrin atık sularının Kars çayına dökülmesini engelleyecek projeyi de hayata geçirerek çevre kirliliğinin önüne geçeceklerini söyleyerek, “Görüldüğü gibi ülkemize ve bölgemize gerçekten büyük katkı sağlayacak bir eser ortaya çıktı. Barajımızla serhat şehrimiz Kars’a yeni bir sembol de kazandırdığımıza inanıyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin demokrasi ve ekonomi yolunda aldığı mesafenin en somut sonuçlarının Koronavirüs salgını döneminde görüldüğünün altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldığı salgın sürecini, hem sağlık altyapımızla hem gıda ve temizlik tedarik zincirimizle hem de kamu güvenliği bakımından örnek bir yönetimle göğüsledik. Bu tablo Türkiye’nin son 18 yılda sağlık yanında eğitimden adalete, güvenlikten sosyal desteklere, ulaşımdan tarıma, enerjiden sanayiye her alanda geldiği seviyenin işaretidir” değerlendirmesinde bulundu.
Salgın sonrasında yeniden şekillenecek küresel siyasi ve ekonomik düzende hedeflenen yere ulaşmada bu altyapının önemli olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, imar ve inşa yolunda attıkları her adımda engellemelerle karşılaştıklarını, yapılan her işin muhalefet tarafından ya yargıya taşındığını ya mesnetsiz iddialarla linçe tabii tutulduğunu, buna rağmen kararlılıkla yollarına devam ettiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye eserler kazandırırken, dev projeleri hayata geçirirken küresel düzeyde ekonomik krizlerle de karşılaştıklarını aktararak, 2008-2009 yıllarında yaşanan küresel krizin Türkiye’yi teğet geçeceğini söylediklerini, Türkiye’nin 2010-2011 yıllarında yüzde 8,5 ve yüzde 11’leri bulan büyüme rakamlarına ulaştığını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önce Gezi olayları, 17-25 Aralık kumpasları, çukur eylemleri ve sınırlarımıza dayanan terör saldırıları, ardından FETÖ’cü hainlerin 15 Temmuz darbe girişimi yine ekonomimizin hızını bir miktar yavaşlattı. Ancak yılmadık, durmadık, daha çok çalıştık. Daha çok mücadele ettik. Nitekim 2017’de yüzde 7 buçukluk büyüme rakamına ulaştık” açıklamasında bulundu.
”SALDIRILARA RAĞMEN EKONOMİMİZ BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR”
Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, ülkeye yönelik saldırıların da arttığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiye yönelik saldırılara rağmen ekonominin büyümeye devam ettiğini, 2020’nin ilk çeyreğinde Mart ayının önemli bir kısmı salgınla mücadeleyle geçmesine rağmen de yüzde 4,5’lik büyüme oranı elde edildiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan olumsuzlukların, badirelerin Türk ekonomisini güçlendirdiğini kaydederek, “Hamdolsun, her saldırıdan daha fazla tecrübe ve daha fazla güç elde ederek çıkmayı başardık. Salgın sürecinde vatandaşlarımızın sağlığı yanında ekonomimizin sağlığını da korumaya öncelik verdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aldıkları önlemlerin etkilerinin Mayıs ayıyla birlikte görülmeye başlandığını, devletin destekleri ve özel sektörün gayretiyle ekonomide toparlanma sinyallerinin güçlü şekilde geldiğini belirterek, “Ekonomik güven endeksi Mayıs’ta yüzde 20 artarak 62 değerine çıktı. İmalat sanayisi genelinde kapasite kullanım oranı Mayıs’ta yüzde 62,6 seviyesine yükseldi” bilgisini paylaştı.
Salgına rağmen yatırımlar konusunda da sevindirici gelişmeler yaşandığını, kurulan şirket sayısının Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 22,2 oranında arttığını açıklayarak, borsanın yeniden 100 binin üzerine çıkarak 115 bin bandına dayandığını, Haziran ayından itibaren konut ve otomobil sektöründe hareketliliğin hız kazandığını söyledi.
“ESKİ BÜYÜME ORANLARIMIZA ULAŞACAĞIZ”
Merkez Bankası döviz rezervini yeniden 93 milyar doların üzerine çıkardıklarını, ticari ilişkilerin yoğun olduğu ülkelerle yerel para birimleri üzerinden ticareti kolaylaştırmak ve dış finansman ihtiyacını karşılamak üzere takas anlaşmaları yapıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Böylece Türk Lirası’nı dünya çapında işlem gören istikrarlı ve itibarlı bir para birimi hâline getiriyoruz. Sanayiciden esnaf ve sanatkâra, çalışanlardan gençlere kadar her kesime yönelik kapsamlı destek paketleriyle ekonomiye adeta can suyu veriyoruz. İnşallah bu süreçten de hızlı bir şekilde çıkacağız, daha önce olduğu gibi eski büyüme oranlarımıza ulaşacağız. Yılın ikinci yarısıyla birlikte ekonomide gerçekten çok büyük bir ivme bekliyoruz. Küresel üretim ve tedarik zincirinde Türkiye’nin ağırlığının gün geçtikçe daha çok hissedileceği bir döneme giriyoruz. Kaliteli ve dinamik beşeri sermayemiz, stratejik konumumuz ve güçlü altyapımız önümüzdeki fırsatları değerlendirmek için en büyük avantajlarımızdır. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimize hiç olmadığımız kadar yakınız. Tabi tüm bu çabaların başarısı ülkemizi salgın musibetinden uzak tutmakla mümkündür. Bunun için 83 milyon hep birlikte aynı hassasiyetle, aynı dikkatle, aynı kararlılıkla hareket etmek mecburiyetindeyiz.”
“KORONAVİRÜSLE MÜCADELEDE; MASKE, MESAFE VE TEMİZLİK KONUSUNDA ÖZEN GÖSTERİLMESİ GEREK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Koronavirüsle mücadelede; maske, mesafe ve temizlik konusunda özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Bu sıralamayı baş harflerini anlamlı kılmak için temizlik, maske, mesafe olarak değiştirerek tekrarlamak istiyorum, temizlik, maske, mesafe, yani TMM, tamam. İnşallah bu kurallarla riayet ederek kısa sürede salgını gündemimizden çıkartacağımıza inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan Kars Barajı’nın hayırlı olmasını dileyerek, “Hatırlayın, her zaman söylüyorum, su medeniyettir, suyu olmayan medeniyetten nasipsizdir. Yol medeniyettir, yolu olmayan da maalesef nasibi yoktur. Barajımızın ülkemize kazandırılmasında emeği geçenleri tekrar tebrik ediyorum. Çiftçilerimize bol ve bereketli hasatlar diliyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Kars’a bağlanarak, barajın açılışını gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, parlamenterler, büyükelçiler, düşünce kuruluşu temsilcileri, Birleşik Krallık basın mensupları, iş dünyası ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı bir resepsiyonda konuşma yaptı. “Kıbrıs Sorununun 60 Yılı” başlıklı etkinlik, Holbeach’li Lord Taylor ve Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet kampanyası tarafından Parlamento Binası’ndaki The Pavilion’da gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı Tatar burada yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
“Kıbrıslı Türklerin Cumhurbaşkanı olarak, halkımın gelişimini olumsuz etkileyen izolasyon ve kısıtlamaların kaldırılmasını talep ediyorum. Halkımın izole edilmesinin bu çağda yeri yoktur, çünkü halkım Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulunması için tüm müzakere süreçlerinde yoğun çabalar ortaya koydu. Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs sorununa adil, pratik ve sürdürülebilir olacak müzakere edilmiş bir çözüm bulunmasını istemektedir”.
Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kıbrıs’ta iki Devlet arasında istikrar ve iş birliği istiyoruz. Kıbrıs’ta son 60 yıldır fiilen iki devlet bulunmaktadır ve ileriye dönük doğru yol, Kıbrıs’a sadece 60 km mesafede bulunan Türkiye üzerinden taşınması mümkün olan doğal kaynaklar konusunda iş birliği yapmaktır.”
Cumhurbaşkanı Tatar, birkaç gün önce Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir görüşme gerçekleştirdiğini belirterek şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ile enterkonnekte konusunda önemli görüşmeler yaptık. Kıbrıs’ın hem kuzeyini hem de güneyini, zaten AB’ye bağlı olan Türkiye üzerinden birbirine bağlayabileceğimiz, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında bir köprü olabilecek ve geleceğe yönelik güveni arttıracak çok daha uygulanabilir bir proje öneriyoruz. Kıbrıs’ta ilerlemenin yolu iki devletin enerji, su, mayın temizleme ve düzensiz göç gibi Ada’nın karşı karşıya olduğu güçlüklerin ele alınması gibi farklı alanlarda iş birliği yapmasından geçmektedir. Sizlere burada, Parlamenterler Meclisinde hitap ederken, uluslararası topluma Kıbrıs Rum tarafını Kıbrıslı Türklerle iş birliği yapmaya teşvik etmeleri çağrısında bulunuyorum, zira KKTC’nin statüsünün güçlendirilmesi anlamına geleceği bahanesiyle bizimle iş birliği yapmayı reddediyorlar. Ancak, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki kurucu ortağından biri olduğu, self-determinasyon hakkına sahip olduğu, tarihi ve kültürü nedeniyle ve Ada’nın Türkiye’ye coğrafi yakınlığı nedeniyle Kıbrıs meselesinin bir tarafı olduğumuz gerçeğini kimse inkâr edemez. Ada’ya sadece 40 mil uzaklıkta bulunan ve Ada’nın refahı için bize büyük bir fırsat sunan Anavatan Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının rızası olmadan hiç kimse Kıbrıs sorununa çözüm bulamayacaktır.”
Türkiye’nin bugün 80 km’lik deniz altı boru hattıyla KKTC’ye yılda 75 milyon m3 tatlı su taşıdığınıa değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Küresel ısınma ve yağışların azalması nedeniyle su kaynakları çok azalan ve kuraklığın pençesindeki ülkemize Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde Türkiye’den su taşıyoruz. Bu su, Kıbrıs Adası için çok kıymetlidir. Turizm, tarım ve diğer sektörlerimiz için çok önemli. Dolayısıyla biz diyoruz ki bunu Kıbrıslı Rumlarla paylaşabiliriz. Eğer adil, pratik ve sürdürülebilir bir çözüm bulabilirsek, Türkiye limanlarını Kıbrıs Rum gemi ve deniz araçlarına ve diğer tesislere açacaktır. Türkiye’nin hava sahası da Larnaka’ya doğrudan uçuşların yapılabilmesi için açılacak, Kıbrıslı Rumlar çok daha fazla refaha ulaşabilecekler. Bu da gelecek nesillere çok daha fazla refah, barış ve işb irliği sunmamızı sağlayacaktır” dedi.
İngiliz halkının bu vizyonu destekleyeceğine inanç belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs’ta iki Egemen İngiliz Üssü bulundurmaktadır. Ortak bir tarihimiz ve kültürümüz var, İngilizlerin adalet ve herkes için eşitlik değerlerini paylaşıyoruz. Birleşik Krallık’ta yaşayan en az 350,000 Kıbrıslı Türk var, bunlar ülkede hayatın farklı alanlarında başarı elde ettiler ve Anavatanları KKTC ile de güçlü bağları vardır.. Uzun süredir sürüncemede olan Kıbrıs sorununa adil, gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözüm bulmak gelecek nesillere borcumuzdur” dedi.
BM Genel Sekreterinin Maria Angela Holguin Cuellar’ı yeni bir süreç başlatmak üzere iki taraf arasında ortak bir zemin olup olmadığını araştırmak üzere Özel Temsilcisi olarak atadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzle ilgili olarak bizi tatmin edecek hususları ilettik. İki devletli çözüm için yeni bir vizyonumuz var. İki devletli çözüme giden yolda, egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün kritik önemde olduğunu ve teyit edilmesi ve kabul edilmesi gerektiğini belirttik. Bunlar tarihten gelen ve Kıbrıs ortaklık Cumhuriyetini kuran 1960 anlaşmalarında yer alan doğal haklarımızdır. Kıbrıslı Türkler eşit doğal haklara sahip cumhuriyetin kurucu ortaklarıdır” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmeden yeni ve resmi müzakerelere başlanamayacağının da altını çizdi.
Kıbrıs Adası’nın tarihine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın yarım asrı aşkın bir süredir çözüme ulaşmak için her zaman çetin çabalar ortaya koyduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Uzun yıllar süren müzakerelerin ardından Nisan 2004’te Annan Planı olarak bilinen BM Kapsamlı Çözüm Planı Ada’nın her iki tarafında ayrı ayrı eş zamanlı referanduma sunuldu. Kıbrıs Rum Tarafı planı ezici bir çoğunlukla yüzde 76 oranında reddetmiştir. Kıbrıs Türk Halkı ise planı yüzde 65 oranında kabul etti. Bir hafta sonra Kıbrıslı Rumlar AB’ye üye olarak kabul edilirken, Kıbrıslı Türkler bu denklemin dışında tutuldu. Uluslararası toplum tarafından izolasyonumuzun sona erdirilmesi, yani ülkemle doğrudan uçuşların ve doğrudan ticaretin engellenmesi konusunda verilen sözlerin hiçbiri yerine getirilmedi. Sporcularımız bile önde gelen önemli uluslararası spor turnuvalarına katılamıyor. Buse Savaşkan isimli bir Kıbrıslı Türk atlet, Türkiye milli takımında yer alarak Paris Olimpiyatlarına katılabildi. Futbol kulüplerimiz ceza alacakları için başka ülkelerin kulüpleriyle uluslararası dostluk maçları bile yapamıyor. Nerede benim halkıma adalet ve eşit muamele? Uluslararası topluma ve garantör güçlerden biri olan İngiltere’ye bu politikaları gözden geçirmeleri ve izolasyonumuza son vermeleri için çağrıda bulunuyoruz. Bu ele alınması gereken bir insan hakları meselesidir” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar, Annan Planı döneminde görev yapan İngiltere eski Dışişleri Bakanı Jack Straw’un bugün Kıbrıs’ta iki devletli bir çözümü desteklediğini ve çözümden önce Kıbrıs Rum tarafının AB üyesi olmasının hata olduğunu söylediğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Tatar, Lord Holbeach’e, Parlamenterlere, Büyükelçilere, düşünce kuruluşu temsilcilerine ve tüm seçkin konuklara etkinliğe katıldıkları için teşekkür etti. Lord Holbeach ise Cumhurbaşkanı Tatar’a şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Tatar, kendisine göre iki devletli çözümün tek yol olduğunu açıkça ifade etti. Bizim çıkarlarımızın da Kuzey Kıbrıs devletini inşa etmekte yattığını görebiliyorum. Onun gibi zeki bir adamın bu ülke için bir övünç kaynağı olduğunu ve Kıbrıs Türk halkı için çabaladığını söyleyebilirim. Birçok yönden onların Anavatanını temsil ediyor ve kendisini burada ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum.”
Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet kampanyası eş başkanları Çetin Ramadan ve Rikki Williams da resepsiyonda, kampanyanın hedefleri ve projeleri hakkında bilgi verdiler.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve Gaziantep Nurdağı OSB ile organize sanayi bölgelerimizin sayısını 362’ye çıkardık. 120 bin hektarlık alanda, 362 OSB ile üretim altyapımızı sağlamlaştırdık.” dedi.
Bakan Kacır, sosyal medya adresi X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Türkiye üretiyor, güçleniyor. Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve Gaziantep Nurdağı OSB ile organize sanayi bölgelerimizin sayısını 362’ye çıkardık. Her yeni Organize Sanayi Bölgesi, üretim kapasitemizi artırıyor, ekonomimize katkı sağlıyor. 120 bin hektarlık alanda, 362 OSB ile üretim altyapımızı sağlamlaştırdık. Türkiye’nin her bölgesinde istihdam ve yatırım fırsatlarını büyütüyoruz. Sanayimizi daha da güçlendirecek adımlar atmaya devam ediyoruz. Yatırımlarımızla Türkiye’nin kalkınma yolculuğuna hız kesmeden devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
362 OSB’YE ULAŞILDI
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca, 2 yeni OSB’ye daha sicil verilerek tüzel kişilik kazandırıldı. Toplam OSB sayısı 362’ye yükseldi. Yeni kurulan 100 hektar büyüklüğündeki Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve 100 hektarlık Gaziantep Nurdağı OSB ile toplamda yaklaşık 120 bin hektarlık alanda kurulu 362 OSB’ye ulaşıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Metin Kıratlı’nın yemin törenine katıldı.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kıratlı’nın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.