Bizimle iletişime geçin

DÜNYA

Ankaralı Sanayiciler Yabancı Misyonla Bir Araya Geldi

Haberler

on

Ankara Sanayi Odası tarafından Ankara iş dünyası ile Ankara’daki yabancı misyon temsilcilerini bir araya getirmeyi amaçlayan ve bu yıl 10.’su düzenlenen ASO Büyükelçiler Resepsiyonu Etnoğrafya Müzesi’nde gerçekleştirildi.

ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in ev sahipliğinde gerçekleşen resepsiyona Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş,  Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, AK Parti Ankara Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Emrullah İşler,  AK Parti Konya Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Şenol Sunat, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal, ATO Başkan Yardımcısı Temel Aktay, Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Milletvekilleri, Büyükelçiler, Yabancı misyon temsilcileri, bürokratlar, STK Başkanları ASO Meclis ve Komite Üyeleri ile çok sayıda sanayici katıldı.

Resepsiyonun açış konuşmasını yapan ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in konuşması söyle:

“Sayın Büyükelçiler, Sayın Milletvekilleri, Sayın Bakan Yardımcıları, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım, Yabancı Misyonun değerli temsilcileri, Değerli bürokratlar, Sivil toplum örgütlerinin değerli başkan ve yöneticileri, iş dünyasının değerli temsilcileri, değerli basın mensupları, kıymetli konuklar, Hepinizi şahsım ve Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyor, hoşgeldiniz diyorum.

Bu güzel Ankara akşamında bu yıl 10.’sunu düzenlediğimiz ve artık geleneksel hale gelen resepsiyonumuzda sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Pandemiden dolayı geçen yıl resepsiyonumuzu maalesef gerçekleştiremedik. Umarım tüm dünyanın aşı konusunda göstereceği duyarlılıkla bu sıkıntılı günleri bir an önce atlatırız. Geride bıraktığımız 9 yıl boyunca yabancı misyon temsilcileri ile Ankara iş dünyasını bir araya getirdiğimiz bu davetlerimizde çok güzel işbirliklerinin geliştiğini gördük. Ayrıca güzel dostluklar oluştu. Bundan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Aramızda Ankara’da göreve yeni başlayan yabancı misyondan  konuklarımız da var. O nedenle izninizle önce Türkiye ekonomisiyle ilgili kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum. Ardından da Ankara ile ilgili birkaç tespit yapıp sözlerimi tamamlayacağım.

Değerli Konuklar,

2020 yılının ekonomi gündemini, şüphesiz pandemi kaynaklı kriz oluşturdu. Dünyadaki tüm ülkeler krizin reel sektörde ve finansal sektörde yol açığı sarsıntıları tecrübe etti. İş hayatımızda da uzun vadeli değişimlere yönelik güçlü ve zorlayıcı etkilere yol açtı. Bu güçlü ve zorlayıcı etkilere rağmen Türkiye ekonomisi hızlı bir toparlanma süreci içesine girerek, en yüksek büyüme rakamlarına ulaşan ülkelerden birisi oldu. Korona virüsü pandemisinin gölgesinde geçen 2020 yılında %1,8 büyüyen Türkiye ekonomisi, 2021 birinci çeyreğinde %7, ikinci çeyrekte ise %21,7’lik önemli bir büyümeye imza attı. Ekonomimiz muhtemeldir ki 2021’in tamamında çift haneli bir büyümeye ulaşacaktır. Bunu destekler mahiyette son dönemde birçok uluslararası kuruluş büyüme beklentilerini revize ederek yukarı yönlü tahminlerini ortaya koymuştur. OECD Türkiye’ye ilişkin 2021 büyüme tahminini 5,7’den 8,4’e,  Fitch ise küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminini düşürürken, Türkiye beklentisini 7,9’dan 9,2’ye yükseltmiştir. Diğer taraftan Moody’s ise 5’den 6’ya çıkarmıştır. Bu da pandemiye rağmen Türkiye’nin büyüme dinamiklerinin diğer ülkelerden olumlu yönde ayrıldığını net bir biçimde göstermektedir.

Diğer yandan ülkemiz ihracat tarafında da önemli başarılara imza atmaktadır.  Sanayinin desteği ile ihracat artışındaki ivmelenme devam etmektedir. Zorlu koşullara rağmen üretebilme yeteneğini ve tedarikçi gücünü gösteren ihracatçılarımız Ağustos’ta yüzde 51,8’lik artışla 18.91 milyar dolarlık ihracat başarısını göstermiştir.

Yine ağustos ayı itibariyle yıllık bazda 207 milyar dolar ile cumhuriyet tarihinin ihracat rekoru kırılmıştır. Türkiye’nin ihracatının en önemli özelliklerinden biri esnekliktir. Tarihsel olarak da kıtalar arası geçiş noktası olması nedeniyle bu coğrafyanın girişimcileri dış ticarete oldukça yatkındır. Yani herhangi bir pazarda sorun olması durumunda Türk ihracatçısı hızlı bir şekilde farklı pazarlara yönelebilmektedir. Bunda hem coğrafi konumumuz, hem de kültürel ve tarihsel miras olarak bulunduğumuz bölgedeki münasebetlerimizin de etkisi büyüktür. Aynı zamanda, dünyanın her tarafındaki girişimcilerimiz ve üçüncü ülkelerle münasebetlerimizle birlikte bu potansiyelimizin çok daha yüksek olduğu ortadadır. Pandemi döneminde tedarik zincirindeki bozulma ile lojistikte süre ve maliyetlerin artması, Türk imalat sanayi için bulunduğumuz bölgede önemli fırsatlar yaratacağını düşünüyor ve bunun gerçekleşmeye başladığını da görüyoruz. Küresel ekonomide Çin merkezli üretim ağına alternatif arayışlarında; sanayisi, rekabetçi fiyatları, nitelikli iş gücü, özellikle coğrafi konumu ile ülkemiz ön plana çıkmış ve bu pozisyonunu önümüzdeki yıllarda daha da güçlendirecektir. Pandemi sonrası değişen ticaret ağları dikkate alındığında, fırsatları iyi değerlendirebilecek Türkiye, başta kıta Avrupa’sı olmak üzere küresel bir üretim ve teknoloji üstü olabilecek potansiyele sahiptir.

Değerli konuklar,

Ankara ile ilgili birkaç tespit yaparak konuşmamı tamamlamak istiyorum.  Ankara sahip olduğu 129 Ar-Ge merkezi, 39 tasarım merkezi, 10 Teknoloji Geliştirme bölgesi (TGB) ve 13 Organize Sanayi Bölgesi ile Türkiye’nin diğer illerine göre önemli bir üstünlüğe sahiptir. Ankara 2020 yılında yaptığı yaklaşık 8 milyar dolarlık ihracat ile Türkiye’de en çok ihracat yapan 6. İl konumundadır. Ankara ihracatının %82’sini oluşturan 6,3 milyar dolarlık bölümü sanayi sektörü tarafından gerçekleştirilmektedir. 2020 yılında Türkiye’nin toplam savunma sanayi ürün ihracatının %33’ünü Ankara tek başına gerçekleştirmiştir. Odamız sunduğu bilgi, danışmanlık, eğitim ve iş geliştirme hizmetleri, yürüttüğü projeler, kurduğu ulusal ve uluslararası işbirlikleri yoluyla Ankara’nın yüksek teknoloji üssü olmasını ve sanayi yatırımları için bir cazibe merkezi haline gelmesini sağlamak amacıyla çalışmalar yapmakta ve bölgesel ve sektörel politikaların üretilmesine katkı sunmaktadır. Türkiye’nin başkenti ve en kalabalık 2. şehri olan Ankara, Bölgelere Göre Gayrisafi Katma Değer (GSKD) üretiminde de Türkiye’nin 2. büyük kentidir. Ankara; savunma, makine, elektrik, medikal, ulaştırma ve madencilik sanayii ile müteahhitlik gibi güçlü sektörleri ile ön plana çıkmaktadır. Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu içerisinde 37, İlk 1000 ihracatçısı içinde ise 47 Ankara firması bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” sıralamasında 22 Ankara firması yer almaktadır. Öte yandan, kentimiz üniversiteleri ile de ön plana çıkmaktadır. Ankara’da 8 devlet üniversitesi, 12 vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 20 üniversite ve 21 bin civarında akademisyen bulunmaktadır. Bu üniversitelerde 2020 yılı itibariyle öğrenci sayısı 300 binden fazladır. Ayrıca, Türkiye’deki 10 araştırma üniversitesinin 4 tanesi Ankara’da bulunmaktadır. Tüm bunlarla birlikte değerlendirildiğinde nitelikli insan kaynağı açısından da açık ara Türkiye’nin en avantajlı kenti Ankara’dır.

Değerli konuklar,

Ankara, gerek sanayi bölgeleri, gerek teknoloji gelişim merkezleri ve gerekse sahip olduğu insan kaynağı açısından Türkiye’nin diğer birçok kentine göre daha avantajlı durumdadır. Sahip olduğu bu avantajlar da ülke ekonomisine katma değer olarak yansımaktadır. Ankara, ilerleyen yıllarda teknolojik dönüşümünü daha da hızlandıracak ve Türkiye’nin teknoloji üretim ve ihracat üssü konumunu güçlendirecektir. Biz de Ankara Sanayi Odası olarak belirlemiş olduğumuz vizyon ve misyon çerçevesinde Ankara’nın rekabet gücünün artırılmasına katkı sağlamaya devam ederek, “Başkentin sanayiinden sanayinin başkentine” hedefimize doğru kararlı adımlarla ilerleyeceğiz.

Türkiye ve Ankara’nın üretim gücü, küresel ekonominin ihtiyaçlarını karşılayabilecek potansiyele sahiptir. Siz isteyin biz herşeyi üretmeye hazırız. Sözlerime burada son verirken, katılımınız için tekrar teşekkür ediyor, hepinize güzel bir akşam diliyorum”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da Ankara Sanayi Odası’nın nazik davetleri için teşekkür etti ve Ankara’yı üretimin ve sanayinin de Başkent’i yapmak için ortak akıl ile çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

Konuşmasında Ankara’dan yurt dışına direk uçuşlar konusuna da değinen Yavaş şunları söyledi: “Ankara yaşayan yabancı konuklarımız bizleri ziyarete geldiklerinde sordukları soru neden Ankara’dan ülkemize direk uçuş bulunmuyor. İkili ticareti geliştirmek istiyorsak mutlaka Ankara’dan yurt dışına uçuş sayısının artırılması gerekiyor. İstanbul’dan günde 4 sefer varken bunlardan bir tanesi neden Ankara’ya verilmiyor onu sorguluyoruz. Bu konuda ASO ve ATO Başkanlarının yaptıkları temaslar neticesinde başarılı sonuçlar aldık. Aynı başarıyı siz değerli büyükelçilerimizden bekliyoruz” diye konuştu.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez de  “Ankara’daki sanayicilerimizin ve teknoloji girişimcilerimizin rekabet gücünü artıracak, teknoloji seviyesi yüksek, katma değerli ürünler üretmesini ve teknolojiye yön verir bir hale gelmesini arzuluyoruz.” dedi.

Dönmez, Ankara’nın ülkenin gelişme, ilerleme ve sanayileşme mücadelesinin de merkezi olmaya devam ettiğini belirterek, bunda Ankaralı sanayicilerin katkısının çok büyük olduğunu ifade etti. Ankara’daki OSB’lerde yapılan üretim ve oluşturulan istihdamın ülke ekonomisinin temel dinamiklerinden biri haline geldiğine işaret eden Dönmez, şehrin tüm dünyaya ihracat yaptığını anlattı.

Ankara’nın ihracatında ilk sıralarda ABD, Çin ve Almanya’nın yer aldığını aktaran Dönmez, bunun şehrin rekabet gücünü, teknolojik katma değer kapasitesini ve üretim yeteneklerini göstermesi açısından önemli olduğunu söyledi.

Dönmez, “Bakanlık olarak Ankara’daki sanayicilerimizin ve teknoloji girişimcilerimizin rekabet gücünü artıracak, teknoloji seviyesi yüksek, katma değerli ürünler üretmesini ve teknolojiye yön verir bir hale gelmesini arzuluyoruz.  Ankara’nın bu alandaki başarısını bundan sonraki süreçte daha fazla artıracağına inanıyorum.” dedi.

Türkiye’de görev yapan dış temsilcilikleri Bakanlık olarak tek tek ziyaret edeceklerini dile getiren Dönmez, şunları kaydetti:

“Çalışmalarınızı yürütürken, bizzat sahaya inerek, şirketlerimizin üretim alanlarını yerinde görerek, organize sanayi bölgelerini, teknoparkları ziyaret ederek çalışmaları yakından görmenizi istirham ediyorum. Böylece ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve sanayi iş birliğinin de derinleşeceğini ümit ediyorum.”

Dönmez, ülkedeki sanayicilerinin tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu ürünleri ürütmesi için her türlü yatırımlara teşvik sağladıklarına dikkati çekerek, “Ülkemizde şirket kuran, yatırım yapan, ortaklıklar kuran yabancı misafirlerimize aynı imkanları sunuyoruz. Bakanlık olarak Türk sanayicileriyle sizleri bir araya getirmek için yeni çalışmalara başlayacağımızı ifade ediyorum” diye konuştu.

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Faruk Kaymakcı ise Dışişleri Bakanlığı olarak, yurt dışındaki büyükelçiliklerimiz olarak tüm sanayicilerimizin yanında olacağız dedi.

Kaymakcı, sanayicilere seslenerek, “Dışişleri Bakanlığı olarak, yurt dışındaki büyükelçiliklerimiz olarak tüm sanayicilerimizin yanında olacağız. İhracatı artırma konusunda, vize engelinin aşılması konusunda, umarız önümüzdeki aylarda Türkiye-AB ilişkilerinde kaydedilecek gelişmeyle, Gümrük Birliğinin güncellemesi ve vize serbestisi konusunda da adımlar atabiliriz.” diye konuştu.

Dışişleri Bakanlığının sanayicilerin arkasında olduğunu belirten Kaymakcı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Türk Kızılay, Türk Hava Yolları (THY) ve Türkiye Maarif Vakfı’nın (TMV), Türkiye’nin menfaatleri için el ele olduğunu da vurguladı.

Kaymakcı, resepsiyonda bulunan yabancı misyon şeflerine de seslenerek, AB ile Gümrük Birliği ortağı olan Türkiye’nin, büyük bir sanayi bölgesi olduğunu ifade etti.

Türkiye’deki yabancı büyükelçiliklerde görevli diplomatlara ve ticaret ataşelerine Türkiye’deki sanayi bölgelerini ziyaret etmelerini tavsiye eden Kaymakcı, Türkiye’deki ilgili bakanlıkların da ticaret iş birliğini ve yatırımı artırmak için yanlarında olacağı mesajını verdi.

Resepsiyon’da, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası da bir konser verdi.

DÜNYA

Emine Erdoğan, Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katıldı

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında düzenlenen “Kültürel Kodlar ve Kadın” temalı 5. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katılarak bir konuşma yaptı.

Bahariye Mevlevihanesi’nde düzenlenen programda konuşan Emine Erdoğan, tüm katılımcıları selamlayarak, yurt dışından gelen yabancı konuklara da “Hoş geldiniz” dedi.

Zirve vesilesiyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Emine Erdoğan, KADEM’in farklı temalarla her yıl düzenlediği zirvelerin, kadınlara dair evrensel meseleleri mercek altına aldığını, kördüğüm hâline gelmiş sorunların çözümlerine işaret ettiğini söyledi.

KADEM’in bugüne kadar yaptığı çalışmalarla, büyük bir ihtiyacı karşıladığına değinen Emine Erdoğan, derneğin kadın çalışmaları alanındaki tek sesliliğe, kendi medeniyet ve inanç dünyalarından yaklaşımlarla güçlü bir cevap verdiğini, kadınların, ailenin, toplumun yanında durduğunu dile getirdi. Tüm KADEM ailesine teşekkür eden Emine Erdoğan, derneğin başarılı çalışmalarının devamını diledi.

“KADINI HAKİKATİNDEN KOPARARAK YENİDEN ŞEKİLLENDİRMEYE ÇALIŞAN BİR GÜNDEMİN İÇİNDEYİZ”

Kadınların tarih boyunca hep tartışma konusu olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya, her dönemde kadınlara dair yeni kodlar, yeni söylemler ve yeni roller üretmiştir. Buna rağmen kadınla erkeğin birbirini tamamladığı, fıtratın adalet terazisi olduğu bir dünya hâlâ kurulamadı. Maalesef, kadını hakikatinden kopararak yeniden şekillendirmeye çalışan bir gündemin içindeyiz. Kadınlar, sınırları her gün genişleyen popüler kültürün tahakkümü altında büyük mağduriyetler yaşıyorlar. Çünkü kadınlara vadedilen tüm hak, özgürlük ve başarıların ön koşulu öz kimliklerinden vazgeçmeleri. Kadınlar ötekileştirilmemek, sosyal hayattan dışlanmamak ya da işini kaybetmemek için bu koşulu kabul etmek zorunda kalıyorlar. O nedenle küreselleşmenin ve popüler kültürün, gözlerimizin önünde inşa ettiği yeni kodları, kılı kırk yararak irdelemeliyiz. Mesela, iş, teknoloji ve sanat dünyasına ait kültür kodlarının, kadınlarla ilgili neler söylediğine kulak kabartmalıyız.”

Modern dünyanın aileye yönelik tasarımının deşifre edilmesi gerektiğini belirten Emine Erdoğan, son zamanlarda öne çıkarılan rol modellere bakıldığında kadının bir özne olarak ailenin dışında, konumlandırıldığının görüldüğünü vurguladı.

Kadının emeği ev içinde kaldıysa, emeğinin de kendinin de görünmediğini dile getiren Emine Erdoğan, şunları söyledi: “İş yerlerinde kadın başarılı sayılırken, evdeki kadın hakir görülen bir konumda kalıyor. Evi ve işi arasında savrulan kadınların, ‘eşitlik’ adı altında sarf ettikleri insanüstü efor ve yaşadıkları çelişkiler göz ardı ediliyor. Benzer olarak annelik, kadının kendini gerçekleştirmesinin önündeki bir bariyer olarak sunuluyor. Evdeki kadının nesil yetiştiren, aile hayatını organize eden, her dakikası üretim ve sorumluluk dolu yaşamına tepeden bakılıyor. İşte tüm bunlar kadınları dar kalıplara mahkûm etmektir. Hayatın zenginliklerini, terazisini ve sunduğu seçenekleri yok etmektir.”

“KADINLARIMIZIN MEDENİYETİMİZ İÇİNDEKİ GÜÇLÜ VARLIĞINI HATIRLATMAMIZ GEREKİYOR”

Gerçek eşitlik ve özgürlüğün, kadınların fıtri hasletlerini korumalarına imkân sağlayacak ekosistemi oluşturmakla başladığını ifade eden Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kadınların hayatın tüm alanlarında, kendi tabiatlarıyla var olmalarını sağladığımızda adalet ve denge ekseninde bir dünya zaten oluşacaktır. Hükûmetimiz bu anlayışla kadınların çalışma, sosyal ve eğitim hayatlarına yönelik reform niteliğinde iyileştirmeler yaptı. Kamusal yasakların kaldırılması da kadın meselelerinin en başta bir insan hakları mücadelesi ölçeğinde ele alınmasıyla başarıldı. Bu tecrübe, insanlık adına büyük bir kazanım olduğu gibi, evrensel bir referans noktasıdır. O nedenle bu başarılar sadece bizim gündemimiz olmamalı. El birliğiyle kadınlar adına kazandığımız hakları ve kadını örseleyen sistemlere karşı dik duruşumuzu tüm dünyaya anlatabilmemiz lazım. Zira bugün özgürlüğü sadece kendi değerleriyle tanımlayan dünyanın en medeni sayılan ülkelerinde bile kadınlar, ideolojik kıyımların kurbanı olabiliyorlar. Kamusal yasaklarla, mahalle baskısıyla, yaşamları görünmez prangalar içinde geçiyor.”

Emine Erdoğan, “Şu bir gerçek ki ana akım söylemler artık geçerliliğini yitirmiştir. Çözüm ise kadınların, hakikatlerinden koparılmadan var olabilecekleri reçeteler üretebilmektir. Dinimizin, kadın ve erkek arasında gözettiği, hassas dengeyi unutmayalım. Bizim inancımızda kadın ve erkek bir bütünün iki yarısıdır. Farklı fıtratlar ve farklı kabiliyetlerle hayatta yer alır, iş birliği içinde var olurlar. Dinimiz, kadınların ve erkeklerin, insan onuruna yaraşır hayatlar yaşamasının yollarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu noktada bizim ödevimiz, bu prensipleri hayata aktarmaktır” dedi.

Dünyanın önemli bir dönemeçten geçtiğini vurgulayan Emine Erdoğan, ailenin DNA’sını bozmaya, kadını aileden koparmaya çalışanların çocuklar üzerinden çok çirkin hesaplar yaptığını dile getirdi.

Kadın hakları her konuşulduğunda cinsiyet kavramını belirsizleştiren küresel hareketin ortaya atıldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bizler büyük bir dayanışma içinde, bu dayatmaları bertaraf edecek güçlü formüller üretmek zorundayız. En başta da kadınlarımızın kendi medeniyetimiz içindeki güçlü varlığını onlara hatırlatmamız gerekiyor. Cesareti, azmi, rikkati ve vakarıyla temayüz eden Anadolu kadını, zamanlar üstü bir rol modeldir. Topraklarımızdan geçen seyyahların tarihe bıraktığı kayıtlar, Anadolu kadınının yüzyıllar öncesinde dahi sergilediği liderliğin delilleridir. Hanım sultanların vakıf eserleri, medeniyetimizde kadınların topluma yön veren figürler olduğunu anlatır. Şifahaneler, imaretler, aşevleri, camiler ve külliyeler ile donattıkları şehirler kadının dönüştürücü gücünü gösterir. Anadolu medeniyetinde ve İslam medeniyetinde çok güçlü bir kadın tarihi var. Bu tarihin güncel söylemlerle gün yüzüne çıkarılmaması, gerçekten çok düşündürücü. Tarihimize ve medeniyetimize, mührünü vurmuş kadınların örnekliğini geleceğe aktaracak projelerin hayati olduğuna inanıyorum.”

Programa; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk Sorunları Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, Tanzanya Toplumsal Gelişim, Toplumsal Cinsiyet, Kadın ve Özel Gruplar Bakanı Onesphoro Gwajima, Libya Sosyal İşler Bakanı Wafaa Abu Bakhr Mohamed Al Kilani’nin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve KADEM temsilcileri katıldı.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.

Haberler

on

TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.Hediye edilen eserlerin arasında 3 dilde hazırlanan Abay, Üç Arıs, Oljas Süleymanov, Cengiz Aytmatov gibi prestij eserler de yer aldı.

Etkinliğe Kazakistan Yazarlar Birliği Başkanı Ulugbek Esdaulet, TÜRKSOY Kazakistan Ülke Temsilcisi Bakıtjan Omarov, Daire Başkanı Sancar Mülazımoğlu ve Kazakistan edebiyat camiasının temsilcileri katıldı.

Kazakistan Cumhuriyetinin bağımsızlığının 30. yılı anısına düzenlenen etkinlikte, TÜRKSOY tarafından hediye edilen eserler Kazakistan’ın Almatı şehrinde bulunan farklı kütüphanelere dağıtılacak.

Etkinliği takiben, Karabağ’ın düşman işgalinden kurtarılması mücadelesini dünya kamuoyuna çalışmalarıyla duyuran Kazakistan medyasının temsilcilerinden Nurgali Jusipbay ile Serik Maleyev’e TÜRKSOY Basın Ödülü takdim edildi. Medya çalışanlarına ödüllerini TÜRKSOY Kazakistan Ülke Temsilcisi Bakıtjan Omarov takdim etti.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

SOCAR Türkiye, Karabağ Şehitleri Anısına ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ Kurdu.

Haberler

on

SOCAR Türkiye, 8 Kasım Karabağ Zaferi’ni ve şehitlerin hatırasını ölümsüzleştirmek üzere İzmir’in Aliağa ilçesinde ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ kurdu. 20 bin ağaçlık hatıra ormanının fidan dikim töreni, SOCAR Türkiye CEO’su Zaur Gahramanov’un ev sahipliğinde, Aliağa Kaymakamı Ömer Kocaman, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar ve İzmir Orman Bölge Müdürü Zafer Derince’nin katılımlarıyla gerçekleşti.

Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi SOCAR’ın iştiraki olan SOCAR Türkiye, 30 yıldır işgal altında olan Karabağ’ın 8 Kasım 2020’de yeniden Azerbaycan topraklarına katılması zaferini ölümsüzleştirmek ve 44 gün süren mücadelede şehit olanların anısını yaşatmak üzere ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ kurdu. SOCAR’ın Türkiye’deki en büyük yatırımlarının konuşlandığı İzmir’in Aliağa ilçesinde kurulan hatıra ormanı için 22 Kasım’da fidan dikim töreni gerçekleştirildi.

SOCAR Türkiye CEO’su Zaur Gahramanov’un ev sahipliğinde ve SOCAR Türkiye çalışanlarından oluşan SOCAR Gönüllüleri’nin de katılımıyla gerçekleşen törene, Aliağa Kaymakamı Ömer Kocaman, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar ve İzmir Orman Bölge Müdürü Zafer Derince katıldı. Samurlu mevkiinde bulunan 55 dönümlük alana dikilmek üzere Orman Genel Müdürlüğü’ne 20 bin adet kızılçam ve sedir ağacı fidanı bağışlanırken, törene katılan konuklar sembolik olarak fidan dikimi gerçekleştirerek, Karabağ Zaferi’ni ve şehitlerini andı.

“İKİ KARDEŞ ÜLKE OLARAK AZİZ ŞEHİTLERİMİZİ BİRLİKTE ANIYORUZ”

SOCAR Türkiye CEO’su Zaur Gahramanov, törende yaptığı konuşmada Karabağ Zaferi’ni iki devlet tek millet ülküsüyle kutladıklarını belirterek şunları söyledi: “SOCAR Türkiye olarak Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanımızı, bu zaferi ve şehitlerimizin hatırasını ölümsüzleştirmek için kurduk. İki kardeş ülke olarak, Karabağ’ı yeniden Azerbaycan toprağı yapan ve bize büyük bir zafer armağan eden aziz şehitlerimizi birlikte anmaktan gurur ve mutluluk duyuyorum.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

DÜNYA5 ay önce

Emine Erdoğan, Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında düzenlenen “Kültürel...

GÜNCEL1 sene önce

Techxtile Start-Up Challenge ödülleri sahiplerini buldu

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen TechXtile Start-Up Challenge, genç girişimcileri sektöre kazandırırken, Türkiye genelindeki sektör paydaşları ve ihracatçı birlik başkanlarını da...

DÜNYA1 sene önce

TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.

TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.Hediye edilen eserlerin arasında 3 dilde hazırlanan Abay, Üç...

ENERJİ1 sene önce

2018 yılında bin 541 olan kadın çalışan sayısını 3 binin üzerine çıkarmayı başardık

OPET Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk, “2018 yılında bin 541 olan kadın çalışan sayısını 3 binin üzerine çıkarmayı başardık. ”...

DÜNYA1 sene önce

SOCAR Türkiye, Karabağ Şehitleri Anısına ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ Kurdu.

SOCAR Türkiye, 8 Kasım Karabağ Zaferi’ni ve şehitlerin hatırasını ölümsüzleştirmek üzere İzmir’in Aliağa ilçesinde ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ kurdu. 20...

İŞ DÜNYASI1 sene önce

ATO BAŞKANI BARAN ANTOD’UN TOPLANTISINA KATILDI

ATO’DAN SAĞLIK TURİZMİ İÇİN HİSER PROJESİ BARAN: “ANKARA SAĞLIK TURİZMİNDE DE BAŞKENT OLMAYA ADAY” 27 KASIM 2021-Ankara Ticaret Odası (ATO)...

EĞİTİM1 sene önce

CW Enerji’nin Geleneksel Bayi Buluşmasında Gövde Gösterisi

Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük güneş paneli üreticisi CW Enerji, Türkiye’nin dört bir yanında hizmet veren bayilerini ağırladı. Sektörün öncüsü...

DÜNYA1 sene önce

Kazakistan Senfoni Orkestrası,CSO ADA Ankara’da konser verecek.

Kazakistan’ın bağımsızlığının 30. yıl dönümü dolayısıyla 27 Kasım Cumartesi günü saat 20.00’de CSO ADA Ankara’da Avrasya Senfoni Orkestrası konser verecek. ...

GÜNCEL1 sene önce

´33 Kadın Belgeseli´nde güçlü bir kadın Hüsniye MİRİOĞLU

Aralarında Hatay da İşletmeciliği yanında iyi bir Anne olması ile Hüsniye Mirioğlu’ un bulunduğu Hatay´ın girişimci güçlü kadınlarından oluşan ´33...

DÜNYA1 sene önce

Rixos Premium Belek

Türkiye Antalya Turizm Otelleri Yazı Dizimiz Rixos Premium Belek, Akdeniz’in kıyısında, çam ve ceviz ağacı ormanlarının arasında yer alır. Belek’in...

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

tr_TRTurkish