Bizimle iletişime geçin

DÜNYA

Ankaralı Sanayiciler Yabancı Misyonla Bir Araya Geldi

Haberler

on

Ankara Sanayi Odası tarafından Ankara iş dünyası ile Ankara’daki yabancı misyon temsilcilerini bir araya getirmeyi amaçlayan ve bu yıl 10.’su düzenlenen ASO Büyükelçiler Resepsiyonu Etnoğrafya Müzesi’nde gerçekleştirildi.

ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in ev sahipliğinde gerçekleşen resepsiyona Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş,  Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, AK Parti Ankara Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Emrullah İşler,  AK Parti Konya Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Şenol Sunat, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal, ATO Başkan Yardımcısı Temel Aktay, Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Milletvekilleri, Büyükelçiler, Yabancı misyon temsilcileri, bürokratlar, STK Başkanları ASO Meclis ve Komite Üyeleri ile çok sayıda sanayici katıldı.

Resepsiyonun açış konuşmasını yapan ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in konuşması söyle:

“Sayın Büyükelçiler, Sayın Milletvekilleri, Sayın Bakan Yardımcıları, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım, Yabancı Misyonun değerli temsilcileri, Değerli bürokratlar, Sivil toplum örgütlerinin değerli başkan ve yöneticileri, iş dünyasının değerli temsilcileri, değerli basın mensupları, kıymetli konuklar, Hepinizi şahsım ve Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyor, hoşgeldiniz diyorum.

Bu güzel Ankara akşamında bu yıl 10.’sunu düzenlediğimiz ve artık geleneksel hale gelen resepsiyonumuzda sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Pandemiden dolayı geçen yıl resepsiyonumuzu maalesef gerçekleştiremedik. Umarım tüm dünyanın aşı konusunda göstereceği duyarlılıkla bu sıkıntılı günleri bir an önce atlatırız. Geride bıraktığımız 9 yıl boyunca yabancı misyon temsilcileri ile Ankara iş dünyasını bir araya getirdiğimiz bu davetlerimizde çok güzel işbirliklerinin geliştiğini gördük. Ayrıca güzel dostluklar oluştu. Bundan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Aramızda Ankara’da göreve yeni başlayan yabancı misyondan  konuklarımız da var. O nedenle izninizle önce Türkiye ekonomisiyle ilgili kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum. Ardından da Ankara ile ilgili birkaç tespit yapıp sözlerimi tamamlayacağım.

Değerli Konuklar,

2020 yılının ekonomi gündemini, şüphesiz pandemi kaynaklı kriz oluşturdu. Dünyadaki tüm ülkeler krizin reel sektörde ve finansal sektörde yol açığı sarsıntıları tecrübe etti. İş hayatımızda da uzun vadeli değişimlere yönelik güçlü ve zorlayıcı etkilere yol açtı. Bu güçlü ve zorlayıcı etkilere rağmen Türkiye ekonomisi hızlı bir toparlanma süreci içesine girerek, en yüksek büyüme rakamlarına ulaşan ülkelerden birisi oldu. Korona virüsü pandemisinin gölgesinde geçen 2020 yılında %1,8 büyüyen Türkiye ekonomisi, 2021 birinci çeyreğinde %7, ikinci çeyrekte ise %21,7’lik önemli bir büyümeye imza attı. Ekonomimiz muhtemeldir ki 2021’in tamamında çift haneli bir büyümeye ulaşacaktır. Bunu destekler mahiyette son dönemde birçok uluslararası kuruluş büyüme beklentilerini revize ederek yukarı yönlü tahminlerini ortaya koymuştur. OECD Türkiye’ye ilişkin 2021 büyüme tahminini 5,7’den 8,4’e,  Fitch ise küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminini düşürürken, Türkiye beklentisini 7,9’dan 9,2’ye yükseltmiştir. Diğer taraftan Moody’s ise 5’den 6’ya çıkarmıştır. Bu da pandemiye rağmen Türkiye’nin büyüme dinamiklerinin diğer ülkelerden olumlu yönde ayrıldığını net bir biçimde göstermektedir.

Diğer yandan ülkemiz ihracat tarafında da önemli başarılara imza atmaktadır.  Sanayinin desteği ile ihracat artışındaki ivmelenme devam etmektedir. Zorlu koşullara rağmen üretebilme yeteneğini ve tedarikçi gücünü gösteren ihracatçılarımız Ağustos’ta yüzde 51,8’lik artışla 18.91 milyar dolarlık ihracat başarısını göstermiştir.

Yine ağustos ayı itibariyle yıllık bazda 207 milyar dolar ile cumhuriyet tarihinin ihracat rekoru kırılmıştır. Türkiye’nin ihracatının en önemli özelliklerinden biri esnekliktir. Tarihsel olarak da kıtalar arası geçiş noktası olması nedeniyle bu coğrafyanın girişimcileri dış ticarete oldukça yatkındır. Yani herhangi bir pazarda sorun olması durumunda Türk ihracatçısı hızlı bir şekilde farklı pazarlara yönelebilmektedir. Bunda hem coğrafi konumumuz, hem de kültürel ve tarihsel miras olarak bulunduğumuz bölgedeki münasebetlerimizin de etkisi büyüktür. Aynı zamanda, dünyanın her tarafındaki girişimcilerimiz ve üçüncü ülkelerle münasebetlerimizle birlikte bu potansiyelimizin çok daha yüksek olduğu ortadadır. Pandemi döneminde tedarik zincirindeki bozulma ile lojistikte süre ve maliyetlerin artması, Türk imalat sanayi için bulunduğumuz bölgede önemli fırsatlar yaratacağını düşünüyor ve bunun gerçekleşmeye başladığını da görüyoruz. Küresel ekonomide Çin merkezli üretim ağına alternatif arayışlarında; sanayisi, rekabetçi fiyatları, nitelikli iş gücü, özellikle coğrafi konumu ile ülkemiz ön plana çıkmış ve bu pozisyonunu önümüzdeki yıllarda daha da güçlendirecektir. Pandemi sonrası değişen ticaret ağları dikkate alındığında, fırsatları iyi değerlendirebilecek Türkiye, başta kıta Avrupa’sı olmak üzere küresel bir üretim ve teknoloji üstü olabilecek potansiyele sahiptir.

Değerli konuklar,

Ankara ile ilgili birkaç tespit yaparak konuşmamı tamamlamak istiyorum.  Ankara sahip olduğu 129 Ar-Ge merkezi, 39 tasarım merkezi, 10 Teknoloji Geliştirme bölgesi (TGB) ve 13 Organize Sanayi Bölgesi ile Türkiye’nin diğer illerine göre önemli bir üstünlüğe sahiptir. Ankara 2020 yılında yaptığı yaklaşık 8 milyar dolarlık ihracat ile Türkiye’de en çok ihracat yapan 6. İl konumundadır. Ankara ihracatının %82’sini oluşturan 6,3 milyar dolarlık bölümü sanayi sektörü tarafından gerçekleştirilmektedir. 2020 yılında Türkiye’nin toplam savunma sanayi ürün ihracatının %33’ünü Ankara tek başına gerçekleştirmiştir. Odamız sunduğu bilgi, danışmanlık, eğitim ve iş geliştirme hizmetleri, yürüttüğü projeler, kurduğu ulusal ve uluslararası işbirlikleri yoluyla Ankara’nın yüksek teknoloji üssü olmasını ve sanayi yatırımları için bir cazibe merkezi haline gelmesini sağlamak amacıyla çalışmalar yapmakta ve bölgesel ve sektörel politikaların üretilmesine katkı sunmaktadır. Türkiye’nin başkenti ve en kalabalık 2. şehri olan Ankara, Bölgelere Göre Gayrisafi Katma Değer (GSKD) üretiminde de Türkiye’nin 2. büyük kentidir. Ankara; savunma, makine, elektrik, medikal, ulaştırma ve madencilik sanayii ile müteahhitlik gibi güçlü sektörleri ile ön plana çıkmaktadır. Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu içerisinde 37, İlk 1000 ihracatçısı içinde ise 47 Ankara firması bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” sıralamasında 22 Ankara firması yer almaktadır. Öte yandan, kentimiz üniversiteleri ile de ön plana çıkmaktadır. Ankara’da 8 devlet üniversitesi, 12 vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 20 üniversite ve 21 bin civarında akademisyen bulunmaktadır. Bu üniversitelerde 2020 yılı itibariyle öğrenci sayısı 300 binden fazladır. Ayrıca, Türkiye’deki 10 araştırma üniversitesinin 4 tanesi Ankara’da bulunmaktadır. Tüm bunlarla birlikte değerlendirildiğinde nitelikli insan kaynağı açısından da açık ara Türkiye’nin en avantajlı kenti Ankara’dır.

Değerli konuklar,

Ankara, gerek sanayi bölgeleri, gerek teknoloji gelişim merkezleri ve gerekse sahip olduğu insan kaynağı açısından Türkiye’nin diğer birçok kentine göre daha avantajlı durumdadır. Sahip olduğu bu avantajlar da ülke ekonomisine katma değer olarak yansımaktadır. Ankara, ilerleyen yıllarda teknolojik dönüşümünü daha da hızlandıracak ve Türkiye’nin teknoloji üretim ve ihracat üssü konumunu güçlendirecektir. Biz de Ankara Sanayi Odası olarak belirlemiş olduğumuz vizyon ve misyon çerçevesinde Ankara’nın rekabet gücünün artırılmasına katkı sağlamaya devam ederek, “Başkentin sanayiinden sanayinin başkentine” hedefimize doğru kararlı adımlarla ilerleyeceğiz.

Türkiye ve Ankara’nın üretim gücü, küresel ekonominin ihtiyaçlarını karşılayabilecek potansiyele sahiptir. Siz isteyin biz herşeyi üretmeye hazırız. Sözlerime burada son verirken, katılımınız için tekrar teşekkür ediyor, hepinize güzel bir akşam diliyorum”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da Ankara Sanayi Odası’nın nazik davetleri için teşekkür etti ve Ankara’yı üretimin ve sanayinin de Başkent’i yapmak için ortak akıl ile çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

Konuşmasında Ankara’dan yurt dışına direk uçuşlar konusuna da değinen Yavaş şunları söyledi: “Ankara yaşayan yabancı konuklarımız bizleri ziyarete geldiklerinde sordukları soru neden Ankara’dan ülkemize direk uçuş bulunmuyor. İkili ticareti geliştirmek istiyorsak mutlaka Ankara’dan yurt dışına uçuş sayısının artırılması gerekiyor. İstanbul’dan günde 4 sefer varken bunlardan bir tanesi neden Ankara’ya verilmiyor onu sorguluyoruz. Bu konuda ASO ve ATO Başkanlarının yaptıkları temaslar neticesinde başarılı sonuçlar aldık. Aynı başarıyı siz değerli büyükelçilerimizden bekliyoruz” diye konuştu.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez de  “Ankara’daki sanayicilerimizin ve teknoloji girişimcilerimizin rekabet gücünü artıracak, teknoloji seviyesi yüksek, katma değerli ürünler üretmesini ve teknolojiye yön verir bir hale gelmesini arzuluyoruz.” dedi.

Dönmez, Ankara’nın ülkenin gelişme, ilerleme ve sanayileşme mücadelesinin de merkezi olmaya devam ettiğini belirterek, bunda Ankaralı sanayicilerin katkısının çok büyük olduğunu ifade etti. Ankara’daki OSB’lerde yapılan üretim ve oluşturulan istihdamın ülke ekonomisinin temel dinamiklerinden biri haline geldiğine işaret eden Dönmez, şehrin tüm dünyaya ihracat yaptığını anlattı.

Ankara’nın ihracatında ilk sıralarda ABD, Çin ve Almanya’nın yer aldığını aktaran Dönmez, bunun şehrin rekabet gücünü, teknolojik katma değer kapasitesini ve üretim yeteneklerini göstermesi açısından önemli olduğunu söyledi.

Dönmez, “Bakanlık olarak Ankara’daki sanayicilerimizin ve teknoloji girişimcilerimizin rekabet gücünü artıracak, teknoloji seviyesi yüksek, katma değerli ürünler üretmesini ve teknolojiye yön verir bir hale gelmesini arzuluyoruz.  Ankara’nın bu alandaki başarısını bundan sonraki süreçte daha fazla artıracağına inanıyorum.” dedi.

Türkiye’de görev yapan dış temsilcilikleri Bakanlık olarak tek tek ziyaret edeceklerini dile getiren Dönmez, şunları kaydetti:

“Çalışmalarınızı yürütürken, bizzat sahaya inerek, şirketlerimizin üretim alanlarını yerinde görerek, organize sanayi bölgelerini, teknoparkları ziyaret ederek çalışmaları yakından görmenizi istirham ediyorum. Böylece ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve sanayi iş birliğinin de derinleşeceğini ümit ediyorum.”

Dönmez, ülkedeki sanayicilerinin tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu ürünleri ürütmesi için her türlü yatırımlara teşvik sağladıklarına dikkati çekerek, “Ülkemizde şirket kuran, yatırım yapan, ortaklıklar kuran yabancı misafirlerimize aynı imkanları sunuyoruz. Bakanlık olarak Türk sanayicileriyle sizleri bir araya getirmek için yeni çalışmalara başlayacağımızı ifade ediyorum” diye konuştu.

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Faruk Kaymakcı ise Dışişleri Bakanlığı olarak, yurt dışındaki büyükelçiliklerimiz olarak tüm sanayicilerimizin yanında olacağız dedi.

Kaymakcı, sanayicilere seslenerek, “Dışişleri Bakanlığı olarak, yurt dışındaki büyükelçiliklerimiz olarak tüm sanayicilerimizin yanında olacağız. İhracatı artırma konusunda, vize engelinin aşılması konusunda, umarız önümüzdeki aylarda Türkiye-AB ilişkilerinde kaydedilecek gelişmeyle, Gümrük Birliğinin güncellemesi ve vize serbestisi konusunda da adımlar atabiliriz.” diye konuştu.

Dışişleri Bakanlığının sanayicilerin arkasında olduğunu belirten Kaymakcı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Türk Kızılay, Türk Hava Yolları (THY) ve Türkiye Maarif Vakfı’nın (TMV), Türkiye’nin menfaatleri için el ele olduğunu da vurguladı.

Kaymakcı, resepsiyonda bulunan yabancı misyon şeflerine de seslenerek, AB ile Gümrük Birliği ortağı olan Türkiye’nin, büyük bir sanayi bölgesi olduğunu ifade etti.

Türkiye’deki yabancı büyükelçiliklerde görevli diplomatlara ve ticaret ataşelerine Türkiye’deki sanayi bölgelerini ziyaret etmelerini tavsiye eden Kaymakcı, Türkiye’deki ilgili bakanlıkların da ticaret iş birliğini ve yatırımı artırmak için yanlarında olacağı mesajını verdi.

Resepsiyon’da, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası da bir konser verdi.

DÜNYA

Türk Hava Yolları, Airline Economics Tarafından Üç Ayrı Finansman Ödülüne Lâyık Görüldü.

Haberler

on

Küresel marka, 9 Eylül’de Londra’da gerçekleştirilen ‘’Airline Economics ’’ ödül töreninde “Yılın Garantili Finansmanı (Avrupa)” ve “Yılın Anlaşması (Avrupa)” ödüllerini alırken, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Üyesi ve Genel Müdür (Mali) Yardımcısı Doç. Dr. Murat Şeker de “Avrupa’da Yılın CFO’su’’ ödülüne layık görüldü.

Dünyada en fazla ülkeye uçan havayolu Türk Hava Yolları, çeşitli döviz cinslerinden elde ettiği gelirleri sayesinde kur riskini en aza indirip, maliyet verimliliğini sağlayabilmek için finansör portföyünü coğrafi olarak genişletmeye devam ediyor. 3 adet Airbus A350 uçağının AVIC International Leasing ve CCB Financial Leasing tarafından Çin Yuanı döviz cinsinden finansmanıyla, mevcut finansman yapısına bir döviz cinsi daha ekleyerek ‘’Yılın Anlaşması (Avrupa)’’ ödülünü almaya hak kazandı.

Ayrıca Bayrak taşıyıcı, 2 adet Airbus A350 uçağını da BNP Paribas & Citibank & NTT TC Leasing konsorsiyumunca Japon Yeni döviz cinsinden sağlanan Avrupa İhracat Kredisi Ajansları garantili JOLCO yapısı ile finanse ederek, Yılın Garantili Finansmanı (Avrupa) ödülünü aldı. Bu ödül, havayolunun 2007’den bu yana Japonya pazarında edindiği köklü konumunun bir göstergesi olarak ön plana çıkıyor.

Bu ödüllerle, Türk Hava Yolları’nın son birkaç yıldır sürdürülebilir büyüme ve başarısının merkezinde olağanüstü finansal liderliğinin, stratejik vizyonunun ve derin uzmanlığının yer aldığının altı çiziliyor. Doç. Dr. Şeker’in katkıları, Türk Hava Yolları’nın mali sağlığını güçlendirmekle kalmadı, aynı zamanda stratejik girişimlerini de destekleyerek Türk Hava Yolları’nın giderek daha rekabetçi ve değişken bir pazar ortamında başarılı olmasını sağladı. 2016 yılında Türk Hava Yolları’nın CFO’su olarak göreve başlayan Doç. Dr. Şeker, finansal operasyonları optimize etme, riskleri yönetme ve şirketin küresel aşamada rekabet avantajını korumasına destek olma stratejileri doğrultusunda markayı küresel çapta üst seviyelere taşıdı. Türk Hava Yolları’nın son yıllardaki etkileyici performansının temel itici güçlerinden biri olan Doç. Dr. Şeker, üstün liderliği, finansal uzmanlığı ve stratejik katkıları nedeniyle “Avrupa’da Yılın CFO’su” ödülüne layık görüldü.

Ödül törenine katılan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Üyesi ve Genel Müdür (Mali) Yardımcısı Doç. Dr. Murat Şeker; “Bu ödüllere layık görüldüğümüz için teşekkür ediyor, güçlü ve büyük Türk Hava Yolları ailesinin bir parçası olmaktan onur duyuyorum. Bu başarı şirketimizdeki herkesin özverili çalışması ve marka aidiyetinin bir sonucudur. Bayrak taşıyıcı şirketimizin başarılı yolculuğunda stratejik hedeflerini sırasıyla gerçekleştireceğine gönülden inanıyorum.” dedi.

Türk Hava Yolları uçak finansmanı ekibi, farklı yapılardaki uçak finansmanı işlemleri hakkında detaylı bilgi sahibi olan deneyimli kadrosu ile havayolu endüstrisinde en düşük finansman maliyetli işlem oranlarına ulaşmayı başardı. Küresel marka, 2009 yılından bu yana gerçekleştirdiği ve birçoğu ilk kez uygulamaya konulmuş yaratıcı finansman modelleri ile ‘Global Transport Finance’, ‘Airline Economics’, ‘Airfinance Journal’ ve ‘Bonds, Loans & Sukuk Turkey’ gibi dünyaca ünlü kuruluşlar tarafından her yıl farklı finansman ödüllerine layık görüldü. Türk Hava Yolları, son 10 yılda gerçekleştirdiği yaklaşık 16 milyar USD tutarındaki finansman işlemlerinde toplamda 30 adet uluslararası finansman ödülü kazanarak, bu alanda da başarısını zirveye taşıdı.

Geçmiş Ödüller

2024 Airline Economics – Yılın Anlaşması (Global)
2024 Airline Economics – Yılın JOLCO Finansmanı
2024 Airline Economics – Yılın Sigorta Garantili Finansmanı
2023 Airline Economics – Yılın Anlaşması (Asya-Pasifik)
2022 Airfinance Journal – Yılın Finansmanı (Avrupa)
2022 Airfinance Journal – Yılın Yapılandırılmış Finansmanı
2022 Airline Economics – Yılın Anlaşması (Global)
2022 Airline Economics – Yılın Anlaşması (Avrupa)
2020 Airline Economics – Yılın Anlaşması (Avrupa)
2020 Airline Economics – Yılın En iyi (Sigorta) Garantili Finansmanı (Avrupa)
2019 Bonds, Loans and Sukuk – Yılın en iyi ulaştırma ve taşımacılık finansmanı
2019 Airline Economics – Yılın En iyi (Sigorta) Garantili Finansmanı
2018 Airline Economics – Yılın Anlaşması
2018 Global Transport Finance – Yılın Vergi Kalkanlı Uçak Finansmanı
2018 Bonds, Loans and Sukuk – Yılın Ulaşım Finansmanı Anlaşması (Orta Doğu)
2017 Airfinance Journal – Yılın Vergi Kalkanlı Uçak Finansmanı
2017 Global Transport Finance – Yılın Özgün Finansmanı
2017 Bonds, Loans and Sukuk – Yılın Ticaret ve İhracat Finansmanı (Orta Doğu)
2017 Bonds, Loans and Sukuk – Yılın Ulaşım Finansmanı Anlaşması (Orta Doğu)
2017 Bonds, Loans and Sukuk – Yılın Yapılandırılmış Finansmanı (Orta Doğu)
2015 Airfinance Journal – Yılın Sermaye Piyasaları Finansmanı
2015 Airfinance Journal – Yılın Vergi Kalkanlı Uçak Finansmanı
2015 Airline Economics – Yılın Anlaşması (Editör’ün Seçimi)
2015 Airline Economics – Yılın Anlaşması (Avrupa)
2015 Global Transport Finance – Yılın EETC Anlaşması (Avrupa)
2015 Bonds, Loans and Sukuk – Yılın Ticaret ve İhracat Finansmanı (Orta Doğu)
2015 Airfinance Journal – Yılın Uçak Motoru Finansmanı
Yenilikler

Çin Yuanı ile uçak finansmanı sağlayan Çin dışındaki ilk yabancı havayolu (2024)
İlk ITASCA garantili Fransız vergi kalkanlı finansman (2023)
İlk AFS garantili İtalyan vergi kalkanlı finansman (2021)
İlk UKEF garantili Fransız vergi kalkanlı finansman (2020)
İlk AFS garantili finansman yapısında finansman (2019)
İlk Balthazar garantili Fransız vergi kalkanlı finansman (2019)
İlk AFIC garantili İtalyan vergi kalkanlı finansman (2018)
İlk SACE garantili Fransız vergi kalkanlı finansman (2018)
İlk AFIC garantili Fransız vergi kalkanlı finansman (2017)
İlk Japon Yeni EETC Jolco ihracı (2015)
İlk US Ex-Im garantili Fransız vergi kalkanlı finansman (2015)
İlk EECA garantili İtalyan vergi kalkanlı finansman (2014)
İlk US Ex-Im garantili Japon Yeni bonoya çevrilebilir yedek motor tahvili (2014)
İlk EECA garantili Japon Yeni İtalyan vergi kalkanlı finansman(2014)
İlk US Ex-Im garantili Japon Yeni bonoya çevrilebilir tahvil (2013)
İlk EECA garantili Jolco finansmanı (2011)

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar İngiliz Parlamentosu’nda düzenlenen resepsiyona katıldı

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, parlamenterler, büyükelçiler, düşünce kuruluşu temsilcileri, Birleşik Krallık basın mensupları, iş dünyası ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı bir resepsiyonda konuşma yaptı.
“Kıbrıs Sorununun 60 Yılı” başlıklı etkinlik, Holbeach’li Lord Taylor ve Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet kampanyası tarafından Parlamento Binası’ndaki The Pavilion’da gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı Tatar burada yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

“Kıbrıslı Türklerin Cumhurbaşkanı olarak, halkımın gelişimini olumsuz etkileyen izolasyon ve kısıtlamaların kaldırılmasını talep ediyorum. Halkımın izole edilmesinin bu çağda yeri yoktur, çünkü halkım Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulunması için tüm müzakere süreçlerinde yoğun çabalar ortaya koydu. Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs sorununa adil, pratik ve sürdürülebilir olacak müzakere edilmiş bir çözüm bulunmasını istemektedir”.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kıbrıs’ta iki Devlet arasında istikrar ve iş birliği istiyoruz. Kıbrıs’ta son 60 yıldır fiilen iki devlet bulunmaktadır ve ileriye dönük doğru yol, Kıbrıs’a sadece 60 km mesafede bulunan Türkiye üzerinden taşınması mümkün olan doğal kaynaklar konusunda iş birliği yapmaktır.”

Cumhurbaşkanı Tatar, birkaç gün önce Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir görüşme gerçekleştirdiğini belirterek şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ile enterkonnekte konusunda önemli görüşmeler yaptık. Kıbrıs’ın hem kuzeyini hem de güneyini, zaten AB’ye bağlı olan Türkiye üzerinden birbirine bağlayabileceğimiz, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında bir köprü olabilecek ve geleceğe yönelik güveni arttıracak çok daha uygulanabilir bir proje öneriyoruz. Kıbrıs’ta ilerlemenin yolu iki devletin enerji, su, mayın temizleme ve düzensiz göç gibi Ada’nın karşı karşıya olduğu güçlüklerin ele alınması gibi farklı alanlarda iş birliği yapmasından geçmektedir. Sizlere burada, Parlamenterler Meclisinde hitap ederken, uluslararası topluma Kıbrıs Rum tarafını Kıbrıslı Türklerle iş birliği yapmaya teşvik etmeleri çağrısında bulunuyorum, zira KKTC’nin statüsünün güçlendirilmesi anlamına geleceği bahanesiyle bizimle iş birliği yapmayı reddediyorlar. Ancak, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki kurucu ortağından biri olduğu, self-determinasyon hakkına sahip olduğu, tarihi ve kültürü nedeniyle ve Ada’nın Türkiye’ye coğrafi yakınlığı nedeniyle Kıbrıs meselesinin bir tarafı olduğumuz gerçeğini kimse inkâr edemez. Ada’ya sadece 40 mil uzaklıkta bulunan ve Ada’nın refahı için bize büyük bir fırsat sunan Anavatan Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının rızası olmadan hiç kimse Kıbrıs sorununa çözüm bulamayacaktır.”

Türkiye’nin bugün 80 km’lik deniz altı boru hattıyla KKTC’ye yılda 75 milyon m3 tatlı su taşıdığınıa değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Küresel ısınma ve yağışların azalması nedeniyle su kaynakları çok azalan ve kuraklığın pençesindeki ülkemize Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde Türkiye’den su taşıyoruz. Bu su, Kıbrıs Adası için çok kıymetlidir. Turizm, tarım ve diğer sektörlerimiz için çok önemli. Dolayısıyla biz diyoruz ki bunu Kıbrıslı Rumlarla paylaşabiliriz. Eğer adil, pratik ve sürdürülebilir bir çözüm bulabilirsek, Türkiye limanlarını Kıbrıs Rum gemi ve deniz araçlarına ve diğer tesislere açacaktır. Türkiye’nin hava sahası da Larnaka’ya doğrudan uçuşların yapılabilmesi için açılacak, Kıbrıslı Rumlar çok daha fazla refaha ulaşabilecekler. Bu da gelecek nesillere çok daha fazla refah, barış ve işb irliği sunmamızı sağlayacaktır” dedi.

İngiliz halkının bu vizyonu destekleyeceğine inanç belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs’ta iki Egemen İngiliz Üssü bulundurmaktadır. Ortak bir tarihimiz ve kültürümüz var, İngilizlerin adalet ve herkes için eşitlik değerlerini paylaşıyoruz. Birleşik Krallık’ta yaşayan en az 350,000 Kıbrıslı Türk var, bunlar ülkede hayatın farklı alanlarında başarı elde ettiler ve Anavatanları KKTC ile de güçlü bağları vardır.. Uzun süredir sürüncemede olan Kıbrıs sorununa adil, gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözüm bulmak gelecek nesillere borcumuzdur” dedi.

BM Genel Sekreterinin Maria Angela Holguin Cuellar’ı yeni bir süreç başlatmak üzere iki taraf arasında ortak bir zemin olup olmadığını araştırmak üzere Özel Temsilcisi olarak atadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzle ilgili olarak bizi tatmin edecek hususları ilettik. İki devletli çözüm için yeni bir vizyonumuz var. İki devletli çözüme giden yolda, egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün kritik önemde olduğunu ve teyit edilmesi ve kabul edilmesi gerektiğini belirttik. Bunlar tarihten gelen ve Kıbrıs ortaklık Cumhuriyetini kuran 1960 anlaşmalarında yer alan doğal haklarımızdır. Kıbrıslı Türkler eşit doğal haklara sahip cumhuriyetin kurucu ortaklarıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmeden yeni ve resmi müzakerelere başlanamayacağının da altını çizdi.

Kıbrıs Adası’nın tarihine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın yarım asrı aşkın bir süredir çözüme ulaşmak için her zaman çetin çabalar ortaya koyduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Uzun yıllar süren müzakerelerin ardından Nisan 2004’te Annan Planı olarak bilinen BM Kapsamlı Çözüm Planı Ada’nın her iki tarafında ayrı ayrı eş zamanlı referanduma sunuldu. Kıbrıs Rum Tarafı planı ezici bir çoğunlukla yüzde 76 oranında reddetmiştir. Kıbrıs Türk Halkı ise planı yüzde 65 oranında kabul etti. Bir hafta sonra Kıbrıslı Rumlar AB’ye üye olarak kabul edilirken, Kıbrıslı Türkler bu denklemin dışında tutuldu. Uluslararası toplum tarafından izolasyonumuzun sona erdirilmesi, yani ülkemle doğrudan uçuşların ve doğrudan ticaretin engellenmesi konusunda verilen sözlerin hiçbiri yerine getirilmedi. Sporcularımız bile önde gelen önemli uluslararası spor turnuvalarına katılamıyor. Buse Savaşkan isimli bir Kıbrıslı Türk atlet, Türkiye milli takımında yer alarak Paris Olimpiyatlarına katılabildi. Futbol kulüplerimiz ceza alacakları için başka ülkelerin kulüpleriyle uluslararası dostluk maçları bile yapamıyor. Nerede benim halkıma adalet ve eşit muamele? Uluslararası topluma ve garantör güçlerden biri olan İngiltere’ye bu politikaları gözden geçirmeleri ve izolasyonumuza son vermeleri için çağrıda bulunuyoruz. Bu ele alınması gereken bir insan hakları meselesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Annan Planı döneminde görev yapan İngiltere eski Dışişleri Bakanı Jack Straw’un bugün Kıbrıs’ta iki devletli bir çözümü desteklediğini ve çözümden önce Kıbrıs Rum tarafının AB üyesi olmasının hata olduğunu söylediğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Lord Holbeach’e, Parlamenterlere, Büyükelçilere, düşünce kuruluşu temsilcilerine ve tüm seçkin konuklara etkinliğe katıldıkları için teşekkür etti.
Lord Holbeach ise Cumhurbaşkanı Tatar’a şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanı Tatar, kendisine göre iki devletli çözümün tek yol olduğunu açıkça ifade etti. Bizim çıkarlarımızın da Kuzey Kıbrıs devletini inşa etmekte yattığını görebiliyorum. Onun gibi zeki bir adamın bu ülke için bir övünç kaynağı olduğunu ve Kıbrıs Türk halkı için çabaladığını söyleyebilirim. Birçok yönden onların Anavatanını temsil ediyor ve kendisini burada ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum.”

Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet kampanyası eş başkanları Çetin Ramadan ve Rikki Williams da resepsiyonda, kampanyanın hedefleri ve projeleri hakkında bilgi verdiler.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

OSB SAYISI 362’YE ULAŞTI

Haberler

on

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve Gaziantep Nurdağı OSB ile organize sanayi bölgelerimizin sayısını 362’ye çıkardık. 120 bin hektarlık alanda, 362 OSB ile üretim altyapımızı sağlamlaştırdık.” dedi.

Bakan Kacır, sosyal medya adresi X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Türkiye üretiyor, güçleniyor. Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve Gaziantep Nurdağı OSB ile organize sanayi bölgelerimizin sayısını 362’ye çıkardık. Her yeni Organize Sanayi Bölgesi, üretim kapasitemizi artırıyor, ekonomimize katkı sağlıyor. 120 bin hektarlık alanda, 362 OSB ile üretim altyapımızı sağlamlaştırdık. Türkiye’nin her bölgesinde istihdam ve yatırım fırsatlarını büyütüyoruz. Sanayimizi daha da güçlendirecek adımlar atmaya devam ediyoruz. Yatırımlarımızla Türkiye’nin kalkınma yolculuğuna hız kesmeden devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

362 OSB’YE ULAŞILDI

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca, 2 yeni OSB’ye daha sicil verilerek tüzel kişilik kazandırıldı. Toplam OSB sayısı 362’ye yükseldi. Yeni kurulan 100 hektar büyüklüğündeki Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve 100 hektarlık Gaziantep Nurdağı OSB ile toplamda yaklaşık 120 bin hektarlık alanda kurulu 362 OSB’ye ulaşıldı.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

DÜNYA4 gün önce

Türk Hava Yolları, Airline Economics Tarafından Üç Ayrı Finansman Ödülüne Lâyık Görüldü.

Küresel marka, 9 Eylül’de Londra’da gerçekleştirilen ‘’Airline Economics ’’ ödül töreninde “Yılın Garantili Finansmanı (Avrupa)” ve “Yılın Anlaşması (Avrupa)” ödüllerini...

DÜNYA6 gün önce

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar İngiliz Parlamentosu’nda düzenlenen resepsiyona katıldı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, parlamenterler, büyükelçiler, düşünce kuruluşu temsilcileri, Birleşik Krallık basın mensupları, iş dünyası ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı bir...

DÜNYA1 hafta önce

OSB SAYISI 362’YE ULAŞTI

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve Gaziantep Nurdağı OSB ile organize sanayi bölgelerimizin sayısını...

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Üyesi Kıratlı’nın yemin törenine katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Metin Kıratlı’nın yemin törenine katıldı. Anayasa Mahkemesi (AYM) Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen...

DÜNYA1 hafta önce

Türk Devletleri Teşkilatı Adalet Bakanları Konseyi’nin ilk toplantısı Kazakistan’ın Astana şehrinde yapıldı.

Kazakistan Astana

DÜNYA2 hafta önce

Emine Erdoğan, İstanbul Çocukları Vakfı Koruyucu Aile Şenliği’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Valiliğince düzenlenen İstanbul Çocukları Vakfı Koruyucu Aile Şenliği’nde koruyucu aileler ve çocuklarla...

DÜNYA2 hafta önce

Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

DÜNYA3 hafta önce

30 Ağustos Zafer Bayramı: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın,...

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ’30 Ağustos’ mesajı

“Büyük Zafer, milletimizin Anadolu topraklarındaki varlığını ebediyen tescil etmiştir”Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Gazi Mustafa Kemal...

DÜNYA3 hafta önce

Türk Hava Yolları, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Ana Sponsoru Oldu

Türk Hava Yolları

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

seers cmp badge
tr_TRTurkish