Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye’nin 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda 18 branşta 108 sporcuyla temsil edileceğini açıkladı.
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, 23 Temmuz-8 Ağustos tarihlerinde Japonya’nın başkenti Tokyo’da düzenlenecek olimpiyatlar öncesi oyunlara katılacak A Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncularıyla Burhan Felek Vestel Voleybol Salonu’nda bir araya geldi.
Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kasapoğlu, “Tam 18 branşta boy gösterecek Türk sporcularımız arasında bu sene ilk defa kadınlar 4×200 metre serbest bayrak takımımızı, atletizm yürüyüşte tam kadro, maraton erkeklerde tam kadro, karatede dağıtılan 8 kotanın 7’si, tekvando kadınlarda verilen 4 kotanın tamamını alan sporcularımızı da yarışmalara gönderiyoruz. Kadın boksta ve yelken kadın 470 sınıfında ilk defa olimpiyatlara katılıyoruz.” şeklinde konuştu.
Olimpiyatlara katılım sayısıyla ilgili bilgi veren Kasapoğlu, “Tam 114 sporcu ile katıldığımız 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’ndan sonra, ülkemiz 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda 18 branşta 108 sporcuyla temsil edilecek. Oyunlarda 49’u kadın, 59’u erkek sporcumuzla ülkemizi temsil edeceğiz. Uzun süredir boks, atletizm, cimnastik, karate, yelken, yüzme gibi bireysel sporlarda da elde ettikleri başarılarla göğsümüzü kabartan sporcularımız, olimpiyatlara katılmaya hak kazandı. Kalplerimizin her saniye sizlerle birlikte olduğunu unutmamanızı özellikle rica ederim. Tokyo’da da hepimiz biriz, birlikte tek yüreğiz. Yolunuz açık olsun.” değerlendirmesinde bulundu.
Uzun süreli hazırlıkları ve sporcuların azimli çalışmaları sayesinde bu sene olimpiyatlarda bazı ilkleri yaşayacaklarını belirten Kasapoğlu, şunları kaydetti:
“Bugün bizlere bu toplantıda eşlik etmeleri için özellikle Kadın Voleybol Milli Takımımızın yanında olmak istedik. Bildiğiniz gibi Tokyo’ya takım sporları dalında sadece Kadın Voleybol Milli Takımımız katılmaya hak kazanmıştı. Aslında tüm takımlarımız sahaya çıktıkları her maçta son sayıya kadar cansiparane bir şekilde performans sergilemekte ve bizlerin göğsünü kabartmaktadır. Rakip kim olursa olsun, maç sonunda galip gelemediğinde üzülen bir nesle sahip olmak, beklentilerimizin ne kadar yüksek olduğunun bir göstergesidir. Bizleri alıştırdıkları zaferler için tüm sporcularımıza burada bir kez daha milletimiz adına minnet duygularımızı sunuyoruz. Çıkmakta olduğunuz bu zafer yolculuğunda başarılarınıza bir yenisini daha eklemenizi en içten duygularımızla temenni ediyoruz. Hazırlıklarını bizzat yakından takip ettiğim kıymetli sporcularımız ile birlikte olimpiyat heyecanını şimdiden fazlasıyla yaşamaya başladık.”
“Daha önce sporcumuzun olmadığı branşlarda, bugün Avrupa ve dünya şampiyonlukları kazanıyoruz”
Hedeflerine ulaşmış olmanın gurur ve sevincini yaşadıklarını aktaran Kasapoğlu, “Göreve başladığımız ilk günden itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde uzun soluklu bir yola çıktığımızın farkındaydık. Bu yolun sonunda ulaşmak istediğimiz amacımız, sporu seven, katıldığı her alanda başarıyı hedefleyen evlatlarımıza ilham kaynağı olmak, rakiplerinin bile saygısını kazanacak bir kuşak yetiştirmek, her alanda bayrağımızı en yukarılara taşıyabilmek. Bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda, hamdolsun bu hedeflerimize ulaşmış olduğumuzu görüyorum.” ifadelerini kullandı.
Bakan Kasapoğlu, 19 yılda lisanslı sporcu sayısındaki artışa dikkati çekerek, “Daha önce sporcumuzun olmadığı branşlarda, bugün Avrupa ve dünya şampiyonlukları kazanıyoruz. Anadolu’nun köylerinde, yaylalarında tenis oynayan, hentbol oynayan, spora büyük bir tutkuyla bağlı bir kuşağımız var. Hoşgörüsüyle, merhametiyle, aklı, kalbi ve vicdanıyla insanlığın umudu olan bir gençliğimiz var. Çıktıkları yolda bayrağı gururla omuzlayıp en ileriye taşımanın gayretinde olan, bunu başardığında sevinç gözyaşları döken, sol göğsünün üstünde ay-yıldızı bir şeref nişanesi gibi taşıyan evlatlarımız var. Her biriyle iftihar ediyoruz.” yorumunda bulundu.
Sporcuların Türk milletinin yüzünü güldürmek için hep daha iyisini yapma arzusunda olduğunu aktaran Bakan Kasapoğlu, “Türk sporunu yükseltmek için nasıl yürekli ve istekli şekilde çabaladıklarını, ter döktüklerini en yakından bilenlerden biriyim. İnanın o müsabakalardaki heyecanları ve azimleri, sonuç ne olursa olsun dünyaya bedel. Gittikleri müsabakalarda kalplerinde ve omuzlarında bir memleketi taşıyorlar. Tokyo 2020’de inşallah sporcularımızın bu heyecan ve azmine şahitlik edeceğiz.” diye konuştu.
Tokyo 2020’de Türk sporcuların yanlarında olacaklarını kaydeden Mehmet Muharrem Kasapoğlu, şöyle devam etti:
“Her biri inanıyorum ki ay-yıldızımızı yükseltmek, İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya dinletmek için canla başla ter dökecek. Çünkü onları iyi tanıyorum, emeklerine, heyecanlarına ve ne kadar istekli olduklarına bizzat şahidim. Çocuklarımız, sporcularımız Tokyo’ya bu istek ve heyecanla gidecek ve inanıyorum ki bütün Türkiye’nin kalbi, evlatlarıyla beraber Tokyo’da atacak. Sporcularımız da bunu yüreklerinde hissedecek. Bizler, Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde 19 yıldır Türk sporunda çıtayı yükseltmek, Türkiye’yi bir spor ülkesi kılmak adına çok çalıştık, çok emek verdik. Tesislerimizle, yatırımlarımızla, proje ve faaliyetlerimizle Türkiye için artık ‘Bir spor ülkesidir’ ifadesini göğsümüzü gere gere kullanabiliyoruz hamdolsun.”
Devletin bütün imkanlarını memleketin her bir köşesindeki çocuklarla buluşturduklarını vurgulayan Kasapoğlu, “Türk sporunu birkaç branşın arasında sıkışıp kalmaktan kurtardık ve daha öncelerde hiç sporcu yetiştirmediğimiz branşlarda artık şampiyonluklar kazanır hale geldik. Bu toprağın yetenekli çocuklarına yetenek taraması, potansiyel ‘Dev Adamlara’ 10 bin pota, hem okumak hem sporcu olmak isteyenlere sporcu bursu, ‘Yüzme öğrenmek istiyorum’ diyen herkese de ‘Yüzme Bilmeyen Kalmasın’ ile el uzattık. Bu imkanları güçlendirerek, çoğaltarak gençlerimize ulaşmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.
Elde edilen başarıları Tokyo’da taçlandırmak istediklerini belirten Bakan Kasapoğlu, “Spora ve sporcuya olan desteğimizin, ilgimizin karşılığını hem Türkiye genelinde lisanslı sporcu sayımızdaki artış hem de özellikle son dönemde kazandığımız uluslararası başarılar ile aldık. Sporcularımız, centilmenlikleri, nezaketleri, saygı ve sevgileri ile Tokyo 2020’ye damga vuracak, buna bütün kalbimle inanıyorum. Kalplerindeki güzellikleri, dünyanın dört bir yanından gelen sporcularla paylaşacaklar. Bizim sporcularımız, gençlerimiz bu yönleriyle sadece Türkiye’nin değil, bütün insanlığın ümidi, vicdanıdır.” ifadelerini kullandı.
Hep birlikte güzel bir başarı hikayesi yazdıklarını aktaran Kasapoğlu, “Bu gençlerin yetişmesinde emek veren ailelerine, sporcularımıza emek veren antrenörlerimize ve Türk sporunu yükseltmek idealine omuz veren spor camiamıza yürekten teşekkür ederim. Her şey Türkiye ve milletimiz için, bu memleketin istikbali olan gençlerimiz için. Önümüzde güzel kapılar var, o kapıları bir bir açacağız. Bunun için imkanımız, hevesimiz ve gücümüz var.” diyerek sözlerini tamamladı.
A Milli Kadın Voleybol Takımı kaptanı Eda Erdem Dündar ise oyunlara kısa süre kaldığını hatırlatarak, “Hepimizin bir hayali var. İnşallah bu hayali gerçekleştirebiliriz. Enerjimiz ve motivasyonumuz yüksek. Neler başarabileceğimizin farkındayız. Hem Türk kadınını hem de ‘Filenin Sultanları’nı oyunlarda en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz.” diye konuştu.
Oyuncular ve teknik heyetle fotoğraf çektiren Bakan Kasapoğlu, daha sonra milli voleybolcularla bir süre sohbet etti.
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.
Mamak Belediyesince yaptırılan Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı’nın açılışında konuşan Şentop, Türkiye ve Kazakistan arasında dostluğun pekiştirilmesi için atılan her adımın mutluluk verdiğini söyledi.
Kazakistan’ın bağımsızlığından beri ilerleyen ilişkilere kardeşlik bilinci ve duygusunun yol gösterdiğini belirten Şentop, “Soydaş ve kardeş bir devlet olarak Kazakistan’ın sevincini kendi sevincimiz bildik, Kazakistan’ın kederini kendi kederimiz gibi gördük ve hissettik. Dostluk ve kardeşlik ilişkilerimiz, gerçek bir bağ olduğunu kara günlerde de ispatlamıştır. Türkiye olarak yaşadığımız deprem felaketinde bize yürekten gelen, dost elini uzatan Kazakistan’ın gösterdiği dayanışma ve destek bizim için çok kıymetlidir.” diye konuştu.
Türk Devletleri Teşkilatında (TDT) somutlaştığı gibi hükümetler arasındaki ilişkilerin çok derin ve boyutlu olduğunu dile getiren Şentop, iki ülke arasında 10 yılı aşkın süredir yüksek düzeyli, stratejik işbirliği olduğu vurguladı.
İki ülke cumhurbaşkanının, devletleri ortak amaç ve istikamette beraberce ilerletmek için iradelerini her zaman açıkça ifade ettiğini anlatan Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Enerji ve savunma gibi alanlarda yaptığımız işbirliği, ülkelerimizin tam bağımsız duruşuna güç katmaktadır. Bu güzel parkı ziyaret eden insanlar, halkımız, Kazakistan’a ve Kazakistan halkına duyduğu kardeşlik hislerini yakından tekrar yaşayacaktır. Ankara’nın kalbinde Kazakistan’a adanmış diğer abidelerde olduğu gibi bu parkta Kazakistan’ın yüreğimiz de tuttuğu yerin nişanesi olacak, dostluğumuzu somut olarak sergileyecektir. Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.”
Programa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, iki ülkenin diplomatik temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
сәуірде Анкарадағы Мамак муниципалитетінде Қазақстан-Түркия достық паркінің салтанатты ашылуы өтті. Аталған іс-шараға Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық отырысына қатысу үшін Түркияға жұмыс сапарымен келген Қазақстан Республикасының Парламент Мәжілісінің төрағасы Ерлан Қошанов пен Түркия Республикасы Ұлы Ұлттық Мәжілісінің төрағасы Мұстафа Шентоп, Мамақ муниципалитетінің төрағасы Мурат Көсе, Қазақстан Республикасының Түркиядағы Елшісі Еркебұлан Сәпиев, Түркия Республикасы Сыртқы істер министрінің орынбасары Мехмет Кемал Бозай, зиялы қауым және диаспора өкілдері, қала тұрғындары және бұқаралық ақпарат құралдары қатысты. Мәжіліс спикерлері парктің ашылу салтанатында сөйлеген сөздерінде осындай игі істер – түбі бір, мәдениеті мен тарихы ортақ тамырлас екі елдің достығы мен ынтымағын одан әрі нығайта түсетінін атап өтті. Саябақ Анкараның көне тарихи орталығы – Мамак ауданында орналасқан. Ауданы 14 мың шаршы метр. Онда отбасылық демалыс, жүгіру және дене шынықтырумен айналысу үшін барлық жағдай жасалған. Саябақта Күлтегін, Білге Қаған, Тоныкөк жазба ескерткіштері орнатылған. Сондай-ақ қазақтың ұлы ақыны Абай Құнанбайұлы мен дана философ Әл-Фарабидің мүсіндері бар.
Kazakistan’da 19 Mart’ta gerçekleştirilen parlamento seçimlerinden dolayı tebriklerini ileten Meclis Başkanı Şentop, “Yeni Meclisin, kardeş Kazak halkının esenliği ve refahı için faydalı çalışmalar yapacağından eminim. Yeni dönemin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Meclis Başkanı Şentop, 6 Şubat depremlerinden dolayı Kazakistan’ın desteği için de teşekkür ettiği konuşmasında, “Böylesi acıların yaşandığı bir dönemde kardeşlerimizin yanımızda olduğunu bilmek bizler için en büyük teselli kaynağı oldu” diye konuştu.
İkili ilişkiler ve bölgesel sorunların da ele alındığı görüşmede Şentop, Kazakistan’ın istikrarının hem bölgesi hem bütün Türk dünyası için büyük önem taşıdığını vurguladı. Kazakistan’ın, Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) kurumsallaşmasında öncü rolü olduğunu belirten Şentop, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üyelik statüsü almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Şentop, “Bu kararın ardından, KKTC’nin TÜRKPA’da bulunmaması büyük bir eksiklik olurdu. Bu toplantı vesileyle, KKTC Cumhuriyet Meclisinin TÜRKPA’ya gözlemci üyeliği de inşallah tamamlanmış olur ve liderlerimizin Türk dünyası için attığı güçlü adımlara biz de ayak uydurmuş oluruz. Kuzey Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin on yıllardır uğradığı insanlık dışı ambargo ve izolasyona Türk dünyasının razı olmadığını bundan böyle somut eylemlerimizle de göstermemiz gerektiği kanaatindeyim” dedi.
Meclis Başkanı Şentop ayrıca, parlamentolar arasında imzalanan “İşbirliği Protokolü”nün de iki ülke arasındaki temasları daha da artıracağına olan inancını dile getirdi. “Bu Protokol, iki Parlamento arasındaki dostluk ve kardeşliği güçlendirme konusunda duyduğumuz arzunun ve ortak iradenin bir göstergesidir” değerlendirmesinde bulundu.
Kazakistan Meclis Başkanı Yerlan Koşanov da konuşmasında, Türkiye’de meydana gelen deprem felaketinden dolayı üzüntülerini dile getirdi. Koşanov, ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye yaptığını vurgulayarak, bunun sembolik olarak önemine işaret etti. Kazakistan Meclis Başkanı Koşanov, Türkiye’nin izlediği dış politikayı yakından takip ettiklerini ifade eden Koşanov, özellikle Ukrayna Rusya savaşı konusunda arabulucu rolüne dikkat çekti. Koşanov, parlamentolar arasında imzalanan protokolün de iki ülke ilişkilerinin temposunu daha da yükselteceğine olan inancını dile getirerek, “Protokol, parlamentolarımız arası ilişkilere ivme kazandıracaktır” dedi.
Görüşme sonrasında iki Meclis Başkanı, Kazakistan Parlamentosu ve TBMM arasında İş Birliği Protokolü’nü imzaladı.
Meclis Başkanı Şentop, Kazakistan Meclis Başkanı Koşanov ile birlikte Mamak’ta açılışı gerçekleştirilecek olan Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı’na kendi kullandığı TOGG araç ile geçti.
Кеше Мәжіліс төрағасы Ерлан Қошанов бастаған депутаттар тобы Анкараға, Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық отырысына қатысу үшін арнайы келді. Ұшақтан түсе сала ресми шаралар басталып кетті. Түркия Республикасы Ұлы Ұлттық Жиналысының ғимаратында екі елдің заң шығарушы органдарының басшылары – Ерлан Қошанов және Мұстафа Шентоп бастаған делегация түбір халықтардың өзара достық, экономикалық және стратегиялық байланыстарды тереңдету жайын сөз етті. Жиын соңында екіжақты ынтымақтастық туралы хаттамаға қол қойды. Кеше Анкараның тарихы терең аудандарының бірі – Мамак муниципалитетінде Қазақстан-Түркия достық саябағы ашылды. Шараның ресми ашылуында Мәжіліс төрағасы бауырлас екі тамыры терең тарихына, дипломатиялық байланысына, екі ел басшыларының берік ұстанымдарына ерекше тоқталды. Биыл Түркия Республикасының құрылғанына – 100 жыл! Осы ғасырлық саяси жеңіс қарсаңында ашылған саябақтан түбі бір бабаларымыз Күлтегін, Білге Қаған, Тоныкөктің тасқа жазып, тарихқа қаттаған рухты сөздері орын алыпты. Сонымен бірге, ұлы данышпан Әбу Насыр әл-Фараби мен һакім Абайға саябақ аумағында арнайы бюст орнатылған. 700 мың халқы бар Мамак ауданы тұрғындарының серуеніне арналған ғажайып саябақта сейілдеген жандар Қазақ-Түрік бауырластығын ешқашан ұмытпайтыны даусыз. Бүгін Ұлы Ұлттық Жиналысы ғимаратында Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының Кеңесі отырысы мен Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық жиына өтеді. Сол отырысқа қатысатын боламыз.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında düzenlenen “Kültürel Kodlar ve Kadın” temalı 5. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katılarak bir konuşma yaptı.
Bahariye Mevlevihanesi’nde düzenlenen programda konuşan Emine Erdoğan, tüm katılımcıları selamlayarak, yurt dışından gelen yabancı konuklara da “Hoş geldiniz” dedi.
Zirve vesilesiyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Emine Erdoğan, KADEM’in farklı temalarla her yıl düzenlediği zirvelerin, kadınlara dair evrensel meseleleri mercek altına aldığını, kördüğüm hâline gelmiş sorunların çözümlerine işaret ettiğini söyledi.
KADEM’in bugüne kadar yaptığı çalışmalarla, büyük bir ihtiyacı karşıladığına değinen Emine Erdoğan, derneğin kadın çalışmaları alanındaki tek sesliliğe, kendi medeniyet ve inanç dünyalarından yaklaşımlarla güçlü bir cevap verdiğini, kadınların, ailenin, toplumun yanında durduğunu dile getirdi. Tüm KADEM ailesine teşekkür eden Emine Erdoğan, derneğin başarılı çalışmalarının devamını diledi.
“KADINI HAKİKATİNDEN KOPARARAK YENİDEN ŞEKİLLENDİRMEYE ÇALIŞAN BİR GÜNDEMİN İÇİNDEYİZ”
Kadınların tarih boyunca hep tartışma konusu olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya, her dönemde kadınlara dair yeni kodlar, yeni söylemler ve yeni roller üretmiştir. Buna rağmen kadınla erkeğin birbirini tamamladığı, fıtratın adalet terazisi olduğu bir dünya hâlâ kurulamadı. Maalesef, kadını hakikatinden kopararak yeniden şekillendirmeye çalışan bir gündemin içindeyiz. Kadınlar, sınırları her gün genişleyen popüler kültürün tahakkümü altında büyük mağduriyetler yaşıyorlar. Çünkü kadınlara vadedilen tüm hak, özgürlük ve başarıların ön koşulu öz kimliklerinden vazgeçmeleri. Kadınlar ötekileştirilmemek, sosyal hayattan dışlanmamak ya da işini kaybetmemek için bu koşulu kabul etmek zorunda kalıyorlar. O nedenle küreselleşmenin ve popüler kültürün, gözlerimizin önünde inşa ettiği yeni kodları, kılı kırk yararak irdelemeliyiz. Mesela, iş, teknoloji ve sanat dünyasına ait kültür kodlarının, kadınlarla ilgili neler söylediğine kulak kabartmalıyız.”
Modern dünyanın aileye yönelik tasarımının deşifre edilmesi gerektiğini belirten Emine Erdoğan, son zamanlarda öne çıkarılan rol modellere bakıldığında kadının bir özne olarak ailenin dışında, konumlandırıldığının görüldüğünü vurguladı.
Kadının emeği ev içinde kaldıysa, emeğinin de kendinin de görünmediğini dile getiren Emine Erdoğan, şunları söyledi: “İş yerlerinde kadın başarılı sayılırken, evdeki kadın hakir görülen bir konumda kalıyor. Evi ve işi arasında savrulan kadınların, ‘eşitlik’ adı altında sarf ettikleri insanüstü efor ve yaşadıkları çelişkiler göz ardı ediliyor. Benzer olarak annelik, kadının kendini gerçekleştirmesinin önündeki bir bariyer olarak sunuluyor. Evdeki kadının nesil yetiştiren, aile hayatını organize eden, her dakikası üretim ve sorumluluk dolu yaşamına tepeden bakılıyor. İşte tüm bunlar kadınları dar kalıplara mahkûm etmektir. Hayatın zenginliklerini, terazisini ve sunduğu seçenekleri yok etmektir.”
“KADINLARIMIZIN MEDENİYETİMİZ İÇİNDEKİ GÜÇLÜ VARLIĞINI HATIRLATMAMIZ GEREKİYOR”
Gerçek eşitlik ve özgürlüğün, kadınların fıtri hasletlerini korumalarına imkân sağlayacak ekosistemi oluşturmakla başladığını ifade eden Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kadınların hayatın tüm alanlarında, kendi tabiatlarıyla var olmalarını sağladığımızda adalet ve denge ekseninde bir dünya zaten oluşacaktır. Hükûmetimiz bu anlayışla kadınların çalışma, sosyal ve eğitim hayatlarına yönelik reform niteliğinde iyileştirmeler yaptı. Kamusal yasakların kaldırılması da kadın meselelerinin en başta bir insan hakları mücadelesi ölçeğinde ele alınmasıyla başarıldı. Bu tecrübe, insanlık adına büyük bir kazanım olduğu gibi, evrensel bir referans noktasıdır. O nedenle bu başarılar sadece bizim gündemimiz olmamalı. El birliğiyle kadınlar adına kazandığımız hakları ve kadını örseleyen sistemlere karşı dik duruşumuzu tüm dünyaya anlatabilmemiz lazım. Zira bugün özgürlüğü sadece kendi değerleriyle tanımlayan dünyanın en medeni sayılan ülkelerinde bile kadınlar, ideolojik kıyımların kurbanı olabiliyorlar. Kamusal yasaklarla, mahalle baskısıyla, yaşamları görünmez prangalar içinde geçiyor.”
Emine Erdoğan, “Şu bir gerçek ki ana akım söylemler artık geçerliliğini yitirmiştir. Çözüm ise kadınların, hakikatlerinden koparılmadan var olabilecekleri reçeteler üretebilmektir. Dinimizin, kadın ve erkek arasında gözettiği, hassas dengeyi unutmayalım. Bizim inancımızda kadın ve erkek bir bütünün iki yarısıdır. Farklı fıtratlar ve farklı kabiliyetlerle hayatta yer alır, iş birliği içinde var olurlar. Dinimiz, kadınların ve erkeklerin, insan onuruna yaraşır hayatlar yaşamasının yollarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu noktada bizim ödevimiz, bu prensipleri hayata aktarmaktır” dedi.
Dünyanın önemli bir dönemeçten geçtiğini vurgulayan Emine Erdoğan, ailenin DNA’sını bozmaya, kadını aileden koparmaya çalışanların çocuklar üzerinden çok çirkin hesaplar yaptığını dile getirdi.
Kadın hakları her konuşulduğunda cinsiyet kavramını belirsizleştiren küresel hareketin ortaya atıldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bizler büyük bir dayanışma içinde, bu dayatmaları bertaraf edecek güçlü formüller üretmek zorundayız. En başta da kadınlarımızın kendi medeniyetimiz içindeki güçlü varlığını onlara hatırlatmamız gerekiyor. Cesareti, azmi, rikkati ve vakarıyla temayüz eden Anadolu kadını, zamanlar üstü bir rol modeldir. Topraklarımızdan geçen seyyahların tarihe bıraktığı kayıtlar, Anadolu kadınının yüzyıllar öncesinde dahi sergilediği liderliğin delilleridir. Hanım sultanların vakıf eserleri, medeniyetimizde kadınların topluma yön veren figürler olduğunu anlatır. Şifahaneler, imaretler, aşevleri, camiler ve külliyeler ile donattıkları şehirler kadının dönüştürücü gücünü gösterir. Anadolu medeniyetinde ve İslam medeniyetinde çok güçlü bir kadın tarihi var. Bu tarihin güncel söylemlerle gün yüzüne çıkarılmaması, gerçekten çok düşündürücü. Tarihimize ve medeniyetimize, mührünü vurmuş kadınların örnekliğini geleceğe aktaracak projelerin hayati olduğuna inanıyorum.”
Programa; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk Sorunları Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, Tanzanya Toplumsal Gelişim, Toplumsal Cinsiyet, Kadın ve Özel Gruplar Bakanı Onesphoro Gwajima, Libya Sosyal İşler Bakanı Wafaa Abu Bakhr Mohamed Al Kilani’nin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve KADEM temsilcileri katıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.