Küresel salgın dolayısıyla ödül töreni bu yıl Haziran ayına ertelenen “Vakıf İnsan Ödülleri” sahiplerini buldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ile Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Herve Magro’nun katılımlarıyla Vakıflar Genel Müdürlüğünce Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi’nde ödül töreni düzenlendi.
“Merhametin Dili Kuş Dili” temalı Vakıf Haftası dolayısıyla ödüllerin takdim edildiği törende konuşan Bakan Ersoy, kökleri kültüre uzanan, İslam değerleri ile asli şeklini alan ve Türk-İslam medeniyeti içinde neredeyse bin yıllık bir mazisi olan vakıf kurumunu dünden emanet alınan hal ve anlayışla geleceğe ulaştırmak için hassasiyetle çalıştıklarını söyledi.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün Osmanlı coğrafyasındaki 60 bin mazbut vakfın temsilcisi olduğunu ve bunları, kuruluşunda yer alan amaç ve görevler doğrultusunda çalıştırmaya devam ettiğini belirten Bakan Ersoy, “Eğitim, hasta tedavileri, gıda yardımları gibi insani ihtiyaç ve zaruretlerin giderilmesi yolunda gerek kendi vatandaşlarımıza gerek sınırlarımızın ötesinde muhtaç durumda olan insanlara merhamet elimizi uzatmaktayız. Vakıflar Genel Müdürlüğümüzce, hayır hizmetlerinde 2020 yılında 137 milyon lira bütçe ödeneği harcanmıştır. 2021 yılı sonuna kadar hayır hizmetlerine harcanacak tahmini bütçe ödeneği ise 160 milyon liraya çıkarılmıştır.” diye konuştu.
Bakan Ersoy, bir yandan vakıf akarlarının etkin ve doğru kullanımını sağlarken bir yandan da binlerce vakıf eserini koruma ve yaşatma sorumluluğunu taşıdıklarını anlattı.
Korunan kültür varlıklarıyla ilgili bilgi veren Bakan Ersoy, 2015’ten başlayarak yurt içi ve dışında 725 vakıf kültür varlığının restorasyon kapsamına alındığını, bu çalışmaların 597’sinin tamamlandığını bildirdi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, şöyle devam etti:
“Elbette rakamlar, kişi sayıları, yapılan harcama miktarları önemlidir. Burada daha birçok sayı vermek de mümkündür ama bunlara kendimizi çok kaptırıp işin özünü ıskalamamak gerekiyor. ‘Sağ elin verdiğinden sol elin haberi olmasın’ düsturu ve vakıf anlayışının karşılıksız vermek olduğu bilinciyle, bütün rakamların, sadece ve sadece üstlendiğimiz bu manevi vazifeyi layıkıyla yerine getirme çabamızda bir ayrıntı olduğunun bilinmesini isteriz.
Esasen yaptığımız en ciddi iş, vakıf düşüncesini yaşatmak, geliştirmek ve bu yolu yürüyecek yeni nesiller yetiştirmektir. Bu, bugünün dünyasına bakıldığında sadece ecdadımıza karşı bir vefa borcu değil, bütün dünyaya karşı yerine getirilmesi gereken bir insanlık görevidir. Zira bugün ayrımcılıkla, kinle, nefretle insan vicdanını körelten bir hastalık, her yerde hızla yayılmaktadır. Vakıf, bu hastalığa dur diyecek, tedavi edip iyileştirecek şifa kaynaklarından biridir. Diline, dinine, ırkına bakmaksızın ötekileştirmeden korumak, şefkat ve merhamet ile yaklaşmak ve yaşatmak, vakıf medeniyetinin şiarıdır.”
“Her Can Bir Emanettir, Yaşam Hakkı Vardır”
“Yeryüzündekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin.” hadis-i şerifinin, aklıselim her insan için açık bir uyarı, çok kıymetli bir ders olduğunu vurgulayan Bakan Ersoy, “Her can bir emanettir, yaşam hakkı vardır, o hak gasbedilirse ağır bir hesabı vardır. Bu dünyayı paylaştığımız her canlı aslında bizlerin taşıdığı canların birer teminatıdır. Onlardan eksilen bizden de eksilmiş demektir.” ifadelerini kullandı.
Bakan Ersoy, sokağında, bahçesinde, parkında yaşayan hayvanlara şefkat ve merhamet elini uzatmayanların görmediği, bilmediği, varlığından haberdar olmadığı canlılar için endişelenmesini beklemediklerini dile getirerek, kültür ve inanç gereği her yaşamın kutsal olduğunu, özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Vakıf Haftası temasının bu yıl “Merhametin Kuş Dili” olarak belirlenmesinin, bu farkındalığın daha da yaygınlaşması ve kabul görmesi için atılmış değerli bir adım olduğunu belirten Bakan Ersoy, şunları kaydetti:
“Unutmayalım ki korumak, bir tas su ya da yiyeceği hayvanların önüne koymak kadar, bu hassasiyeti paylaşanların sayısını da arttırmaktan geçer. Başta da belirttiğim üzere vakıf bir fikir, bir düşüncedir. Fikirlerin gücü ona sahip çıkanların sayısıyla artar. Ecdadımızdan emanet aldığımız bu vicdani değerleri yaşattığımız ve yaydığımız müddetçe geleceğin daha güzel, daha huzurlu, sağlıklı ve refah içinde olacağından şüphemiz yoktur. Bu anlayışın farklı yansımalarını hayatına aksettirip önemli farklar yaratmış ve ödüllerini almak için aramızda bulunan değerli misafirlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyor, kendilerini kutluyorum. Bugün de bizleri yalnız bırakmayan, gerek yürüttükleri faaliyetler, gerekse bizlerin çalışmalarına verdikleri desteklerle, vakıf ve hayır işlerindeki duruşlarıyla hepimize örnek olan Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’ye bir kez daha teşekkürlerimi arz ediyorum.”
Vakıf İnsan Ödülleri
Ahbap Derneği kurucusu Haluk Levent’e ihtiyaç sahiplerinden yardım elini esirgememesi, iyi insan ve toplum hizmetlerine inşası dolayısıyla ödül takdim edildi.
Bursa Osmangazi Belediyesince Gurabahane-i Laklakan’ın yaşatılması, restorasyonu ve yeniden kullanıma açılması çalışmaları sebebiyle Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a Vakıf İnsan Ödülü verildi.
Bir diğer Vakıf İnsan Ödülü ise yaklaşık 12 yıldır, kurduğu aşevi ile sokak hayvanlarını besleyen iş insanı Ünal Nafiz Hekim verildi. Hekim, birçok iyilik ve merhamet içerikli projeleri ve çalışmalarından dolayı ödülün sahibi oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı 11. Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Türk Dünyası 2040 vizyonuyla belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için bugün burada alacağımız kararların, aramızdaki ülkü birliğinin eriştiği ileri seviyeyi tüm dünyaya bir kez daha ispatlayacağına gönülden inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te “Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes İçin Güvenlik” temasıyla düzenlenen, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 11. Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Buradaki konuşmasına, Zirve dolayısıyla ata yurdu Bişkek’te bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönem başkanlığını devreden Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’e yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür etti.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’a samimi ev sahipliğinden dolayı şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönemde Kırgızistan’a başarılar diledi.
Ülkeler arasında daha güçlü bağların tesisini ve ortak bir gelecek inşasını hedef alan Teşkilat’ın kuruluşunun 15. yıl dönümünün geçen ay idrak edildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl dönümüne özel olarak Türk dünyasının yetiştirdiği büyük fikir adamı İsmail Gaspıralı’nın “dilde, fikirde, işte birlik” şiarına yer verdikleri hatıra parasını takdim etmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Gaspıralı İsmail Bey’i ve ömrünü Türk dünyasının birliğine, dirliğine, kardeşliğine adamış tüm fikir ve siyaset insanlarını rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin tüm Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını, iş birliği ve dayanışmayı daha da pekiştirmesini diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teşkilat’ın Avrasya coğrafyasında ve ötesinde istikrar ve refah iklimini güçlendiren ve örnek alınan bir platform hâline geldiğinin altını çizerek, Türkiye’nin önemli fikir adamlarından Prof. Dr. Ali Fuad Başgil’in “muvaffakiyet için önce irade lazımdır” dediğini hatırlattı.
Türk dünyasını ilelebet payidar kılacak güçlü iradenin bu zirveye katılanlarda ziyadesiyle mevcut olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hep beraber gönül ve ülkü birliği içerisinde çalışarak, Teşkilatı çok daha ileriye taşıyacaklarını vurguladı.
“TÜRK DÜNYASINA ÖNEMLİ SORUMLULUKLAR DÜŞMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Kafkasya’da geçen 30 yıllık çatışma ve istikrarsızlık ortamının ardından barış ve istikrara giden yolun kapılarının açıldığına işaret ederek, şunları kaydetti: “Can Azerbaycan’ın vatan muharebesinde sahada şehitler vererek elde ettiği tarihî kazanımları en yakın zamanda bir barış anlaşması imzalanmak suretiyle masada da perçinlemesini ümit ve temenni ediyoruz. Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan soykırımın durdurulması noktasında uluslararası toplum kötü bir sınav veriyor. Uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından sorumlu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplanıp karar dahi alamıyor. Daha doğrusu almak istemiyor. Netanyahu hükûmetinin ırkçı zihniyeti, Gazze’deki mezalimin gölgesinde Batı Şeria’da Filistinlileri yerlerinden etmeye ve ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmeye niyetleniyor.”
İsrail’in kan ve gözyaşını tüm bölgeye yayma hedefinin, Lübnan ve İran’a yönelik saldırılarda da görüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan’da son bir senede ölenlerin sayısının 3 bine yaklaştığına, yerlerinden edilenlerin sayısının ise 1,5 milyonu aştığına dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de 50 bine yakın masum insanın saldırılarda hayatını kaybettiğini aktararak, “Türkiye olarak bu vahşeti, bu insanlık dışı katliamları kabul etmiyoruz. İsrail’i durdurmak ve 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini esas alan kalıcı barışı tesis etmek için ikili ve çok taraflı platformlarda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Türk dünyasının da kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini düşünüyorum” ifadesini kullandı.
“KIBRIS MESELESİNDE TÜRK DÜNYASINA DA ÖNEMLİ SORUMLULUKLAR DÜŞMEKTEDİR”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı, Suşa’dan sonra Bişkek’te görmekten mutluluk duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kıbrıs meselesinde Ada’daki gerçekler temelinde adil ve kalıcı çözüme erişilmesi için Türk dünyasına da önemli sorumluluklar düşmektedir. Kıbrıs Türkünün haklı davasını ne kadar sahiplenir ve onunla dayanışma gösterirsek, kendi birlik ve beraberliğimizi de o nispette kuvvetlendiririz? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, teşkilatımızın bugünkü zirvesinde onur konuğu ve gözlemci üye olarak yer alması, Türk dünyası olarak Kıbrıs Türkü ile dayanışma irademizin tezahürüdür. İnşallah kendilerinin en kısa zamanda tam üye olarak aramızdaki yerini almasını bekliyoruz. Keza gözlemci üyemiz Türkmenistan’ı da aile meclisimizde tam üye olarak görmek istediğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum.”
“BARIŞIN TESİSİNE YÖNELİK DİPLOMATİK ÇABALARA DESTEK VERİLMELİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna’da üçüncü yılını doldurmak üzere olan savaşın, bölgeye olumsuz etkilerinin sürdüğüne dikkati çekerek, “Savaşın en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını destekliyoruz. Türk devletleri olarak barışın tesisine yönelik diplomatik çabalara destek vermemizin son derece önemli olduğu kanaatindeyim” değerlendirmesinde bulundu.
Coğrafyanın istikrar ve güvenliğini Afganistan’daki gelişmelerden ayrı görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kardeş Afgan halkının yanında olduklarını, geçici yönetimin de kapsayıcı ve temel insan haklarını esas alan bir yaklaşım sergilemesinin kendilerine yeni kapılar açacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 175 milyona ulaşan genç ve dinamik nüfus, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmi ve zengin kültür mirasının büyük atılımlar gerçekleştirmek için birlikteliğe sağlam bir temel teşkil ettiğini belirterek, şunları paylaştı: “Ticaret ve ekonomi başta olmak üzere, bilim, enerji ve ulaştırma gibi alanlarda potansiyelimizi ortaya çıkaracak çalışmalarda bulunmamızda fayda vardır. 2040 vizyonumuzun unsurlarından Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması üzerindeki müzakerelerin tamamlanmış olmasından memnuniyet duyuyorum. Ayrıca geçen sene hayata geçirdiğimiz Türk Yatırım Fonu’nun yakın zamanda faaliyete alınarak projelerimize destek sağlayacağından eminim. Enerji konusunda da tek bir kaynağa bağımlılığımızı azaltarak yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapma hedefiyle işbirliğimizi yoğunlaştıralım. Ulaştırma bağlamında ortak koridor projemizin sunduğu eşsiz fırsatlardan yararlanalım.
Türk Akademisi ve Türk Dil Kurumu tarafından geçtiğimiz eylül ayında Bakü’de düzenlenen Ortak Alfabe Komisyonu Toplantısı’nda Ortak Türk Alfabesi Projesi üzerinde mutabakata varılması tarihî bir adım teşkil etmiştir. Ortak alfabemiz, kader ortaklığımızın, ortak istikbalimizin ve geleceğe birlikte adım atma irademizin de nişanesidir. Bu alandaki çabalarımızı artırmak suretiyle aramızdaki her türlü engeli inşallah ortadan kaldıracak, Türk dünyasının tarihî kucaklaşmasına imza atacağız.”
“34 HARFTEN OLUŞAN ORTAK ALFABE ÜZERİNDE MUTABIK KALINDI”
Aksakalların koordinasyonunda 2022 yılında başlatılan ortak dili geliştirmek amacıyla ortak alfabe oluşturulması çalışmasının, Eylül 2024’te tamamlandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 34 harften oluşan ortak alfabe üzerinde mutabık kalındığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra üye ülkelerin bu alfabeyi esas alarak gerekli dönüşümün gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret ederek, “Türkiye, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu konuda hazır. Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın yeni alfabeye geçiş için inisiyatif başlatması isabetli olacaktır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkeleri arasında ticaretin geliştirilmesi, Orta Koridor’un etkin kullanılması için özel temsilci atanması yönündeki hazırlıklara da değindi.
Türk dünyası 2040 vizyonuyla belirlenen hedeflere ulaşmak için bugün alacakları kararların aralarındaki ülkü birliğinin eriştiği ileri seviyeyi tüm dünyaya bir kez daha ispatlayacağına gönülden inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada şu noktaya özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum, merhum bir şairimizin ifadesiyle ‘İnanmak, basamakların çıkamadığı yere kanatlarınla tırmanmaktır’. Bizler bugünlere yürüyerek, engelleri aşarak, zorlukları göğüsleyerek, gerektiğinde de kanatlarımızla tırmanarak geldik. Ancak halen kat etmemiz gereken ciddi bir mesafe var. İnşallah önümüzdeki dönemi hep birlikte Türk Dünyası Yüzyılı yapmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin diyorum. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken Kırgızistan Cumhurbaşkanı kıymetli kardeşim Sayın Caparov’a nazik ve samimi ev sahipliği için şükranlarımı sunuyorum. Kırgızistan’ın Dönem Başkanlığının, Teşkilatımız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı 11. Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’nin ardından Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov’un devlet ve hükûmet başkanları onuruna verdiği yemeğe katıldı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki yemeğe, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev ile konuk ülkelerin bakanları katıldı.
Dünyanın en eski Neolitik bölgeleri arasında bulunan Göbeklitepe ve Karahantepe gibi önemli alanlara ev sahipliği yapan Şanlıurfa Dünya Neolitik Kongresi’ne ev sahipliği yapacak.
Dünya çapında neolitik kültürleri anlamaya yönelik yeni bakış açılarının geliştirileceği buluşma için geri sayım başladı.
Türkiye’de bir ilk olarak 4-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek uluslararası kongreye 64’ü aşkın ülke ve 487 kurumdan bine yakın akademisyen katılacak.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un açılışını yapacağı etkinlik, uzmanlara ve tarih meraklılarına, farklı bölge ve dönemlerdeki neolitik oluşumları tartışmak ve dönemin artan küresel sosyal karmaşıklığını aydınlatmak adına benzersiz bir platform sunacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığının himayesi ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının (TGA) desteğiyle düzenlenecek Dünya Neolitik Kongresi, neolitik döneme ilişkin geleneksel teorileri, yerleşik yaşam biçimleri, sosyal hiyerarşi ve kimlikler, inançlar ve çevresel faktörlerin yanı sıra biyoarkeoloji, tarihleme yöntemleri, fiziksel antropoloji ve jeoarkeoloji gibi çalışmalara da odaklanacak. Kongrenin uzun vadede, dünya çapında neolitik araştırmalara yön vermesi de bekleniyor.
Dünyanın Seçkin Üniversiteleri Şanlıurfa’da Olacak
İstanbul Üniversitesi ile Harran Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği Dünya Neolitik Kongresi, Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde gerçekleştirilecek. Dünyanın seçkin üniversitelerinden akademisyenlerin konuşmalar yapacağı bilimsel oturumlarda neolitik döneme ilişkin bölgesel ve küresel perspektifler ele alınacak.
Kongrede ayrıca Şanlıurfa arkeolojik kazılarında görev yapmış Klaus Schmidt, Harald Hauptmann ve Bruce Howe gibi önemli isimler için anma konuşmaları da yapılacak. Kongre katılımcıları Göbeklitepe, Karahantepe, Sayburç, Çakmaktepe ve Sefertepe gibi Şanlıurfa’daki Neolitik yerleşim yerlerini ziyaret etme şansına da sahip olacak.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Yakında yeni yatırım teşvik sistemimizi kamuoyuyla paylaşacağız. Bu sistemde bir yandan Türkiye’nin yüksek teknoloji hamlelerini hızlandıracağız. Bir yandan halihazırda başarıyla sürdürdüğümüz teknoloji odaklı sanayi hamlesi gibi programları stratejik teşvik uygulamalarını bugünkünden daha ileri unsurlarla destekleyeceğiz.” dedi.
Bakan Kacır, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinde Makina İmalatçıları Birliği Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, makine sektörünün her zaman en öncelikli, en stratejik sektörler arasında yer aldığını söyledi. Türkiye’nin 22 yılda ekonomide muazzam bir ivmeyle gelişme kaydettiğini ifade eden Kacır, “Milli gelirimizi 238 milyar dolardan, 1 trilyon dolara yükselttik. Türkiye ekonomisi satın alma paritesine göre dünyada 18. sıradan 11. sıraya tırmandı. Bütün bu süreçte sanayimizin baş aktör olmasını da hep birlikte sağladık.Türk sanayisi bugün ihracatın lokomotifi doldu. Yıllık 262 milyar dolara varan 36 milyar dolar üzerinden 262 milyar dolar düzeyine yükselen ihracatımızın yüzde 95’i sanayi ürünlerinden oluşuyor. Bu başarı hikayesinde elbette hep birlikte attığımız adımların planlı sanayileşme yaklaşımlarının da çok önemli bir rolü oldu.” ifadelerini kullandı.
HİÇBİR SANAYİ SEKTÖRÜNÜ GERİDE BIRAKMADIK Toplam sanayi istihdamının 3 milyon 900 binden, 6 milyon 700 bine yükseldiğini ifade eden Kacır, “Hiçbir sanayi sektörünü geride bırakmadık. Sanayi sektörlerimizin pek çoğunda 10 misline, 12 misline, 15 misline varan ihracat büyümeleri kaydettik. Makine sektöründe ihracatımızı yıllık 2 milyar 100 milyon dolardan, 25,3 milyar dolara yükseldi. 2024’te de bu seviyeyi koruyacağımıza biraz da üzerine çıkabileceğimize yürekten inanıyorum. Dünyanın en zengin en gelişmiş kabul edilen ülkelerine makine ihracatı yapabilen bir ülkedir bugün Türkiye.” ifadelerini kullandı.
TEŞVİKLERLE SANAYİCİMİZİN YANINDAYIZ Kacır, yatırım teşvikleriyle sanayicilerin yanında olmaya gayret ettiklerini dile getirerek, bu dönemde 750 milyar liralık yatırım için 10 bin 200 yatırım teşvik belgesi düzenlediklerini ve 193 bin nitelikli istihdamın makine sektöründe önünü açtıklarını belirtti. Türkiye’nin yapısal dönüşümüne hız kazandıracak ileri teknoloji başlıklarında gerçekleşecek yatırımlara 2030 yılına kadar 30 milyar dolara varan teşvikler sunacaklarını dile getiren Kacır, teşvikler aracılığıyla küresel yatırımların Türkiye’ye daha hızlı yönlenmesini hedeflediklerini söyledi.
DÖNÜŞÜMLER İÇİN İKİ YENİ PROGRAM Kacır, sanayide en önemli hedeflerinden birinin de ikiz dönüşümü gerçekleştirmek olduğunu ifade ederek, “Yeşil Dönüşüm, Dijital Dönüşüm alanlarında daha hızlı adımlar atmalıyız. Bunun için 2 yeni program başlattık. Bu programların kurgusunun da aslında bir zihniyet dönüşümünü de barındırdığını ifade etmek isterim. Biz doğru hedefler koyduğumuzda hep birlikte bu hedefler doğrultusunda hızlandığımız ve ortak adımlar attığımızda ne kadar önemli neticeler aldığımızı pek çok alanda gördük.” ifadelerini kullandı.
270 BİNİ AŞAN AR-GE İNSAN KAYNAĞI Bakan Kacır, “Bu ana kadar aldığımız en kıymetli neticeler AR-GE alanında attığımız adımlar. Türkiye 22 yıl önce araştırma geliştirmenin sözlük anlamının dahi yeterince bilinmediği bir ülkeydi. Bugün ise Türkiye 270 bini aşan AR-GE insan kaynağıyla, 29 bin olan AR-GE insan kaynağını 10 misline çıkarttı. 1600’den fazla acemi tasarım merkezi ile 104 Teknopark’ta 11 bine yakın araştırma geliştirme projesi sürdüren firmasıyla ve milli gelirinin yüzde 1,3’ünden fazlasını AR-GE’ye ayıran kuvveti ile iddialı AR-GE ve inovasyon ülkesi olmuştur.” şeklinde konuştu.
YENİ YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ YOLDA Yeşil Dönüşüm yol haritalarını hazırladıklarını ve 2053 yılına kadar 70 milyar dolara varan bir yatırımın gerçekleşmesi gerektiğini dile getiren Kacır, “2012’den bu yana sürdürdüğümüz ve gerçekten bu dönemde 12 yılda çok önemli kazanımlar elde etmemizi sağlamış yatırım teşvik sisteminin de çok kapsamlı bir etkin değerlendirme çalışmasını tamamladık. Sistemde Türkiye’nin sanayi politikasıyla ve kalkınma hedefleriyle uyumlu şekilde attığımız ve bu ana kadar netice aldığımız adımların önümüzdeki dönemde daha güçlü neticelerde olması için nasıl güncellenmesi gerektiği, şu ana kadar hedeflediğimiz ama netice alamadığımız alanlarda da hangi yeni unsurlarla netice alabileceğimiz, aynı zamanda bu dönemde sürdürmekte olduğumuz fiyat istikrarı, hedefleri, enflasyonu düşürme öncelikli sıkı para politikasının yatırımları yavaşlatıcı bir etki oluşturmaması adına almamız gereken ilave tedbirlerin teşvik sistemiyle finansmanı kolaylaştırıcı tedbirlerin neler olması gerektiğine ilişkin çok kapsamlı bir çalışmayı çok büyük ölçüde tamamladık. Yakında yeni yatırım teşvik sistemimizi kamuoyuyla paylaşacağız. Bu sistemde bir yandan Türkiye’nin yüksek teknoloji hamlelerini hızlandıracağız. Bir yandan halihazırda başarıyla sürdürdüğümüz teknoloji odaklı sanayi hamlesi gibi programları stratejik teşvik uygulamalarını bugünkünden daha ileri unsurlarla destekleyeceğiz.” dedi.
Makina İmalatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Gencer de makina sektörü hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
Programa, Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, AK Parti Tekirdağ milletvekilleri Mestan Özcan, Gökhan Diktaş, Çiğdem Koncagül, oda başkanları, OSB yetkilileri ve sanayiciler katıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.