Bizimle iletişime geçin

GÜNCEL

Ege Denizi’nin Deprem Haritasını Çıkaracak Olan TÜBİTAK MAM Gemisi Seferine Başladı

Haberler

on

30 Ekim 2020’de Ege Denizi’nde meydana gelen depremin ardından, Kuşadası Körfezi’ne karadan uzanan fayların depremselliğini araştırmak üzere kolları sıvayan TÜBİTAK’ın başlattığı “Kuşadası Körfezi İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi” kapsamında görev alan TÜBİTAK MAM Gemisi, İzmir Alsancak Limanı’ndan demir alarak 10 gün sürecek seferine başladı.

TÜBİTAK MAM Gemisi’ni seferine Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ile TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal uğurladı. 30 Ekim 2020 tarihinde Ege Denizi’nde meydana gelen depremde 117 vatandaşın vefat ettiğini, 1034 vatandaşın da yaralandığını hatırlatan Kacır, “Bu vesileyle hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, tüm Türkiye’ye, İzmir’e bir kez daha geçmiş olsun” dedi.  

TÜBİTAK’ın, son dönemde yürüttüğü çalışmalarda, ülkemizin aynı alanda çalışan, farklı üniversitelerde görev yapan araştırmacılarını bir arada desteklemeye gayret ettiğine dikkati çeken Kacır, bunun son örneğinin, 20’ye yakın bilimsel araştırma projesinde 500’e yakın araştırmacının bir araya getirildiği COVID-19 Platformu’nda gözlendiğini ifade etti. Hali hazırda Antarktika seferlerimizde de ülkemizin farklı üniversitelerindeki bilim insanlarının bir araya getirildiğini belirten Kacır, şöyle devam etti: “Şimdi bugün burada bu seferde de 4 farklı üniversitemizden; İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nden araştırmacılarımız, AFAD ve Deniz Kuvvetlerimizin de destekleriyle, bu araştırmayı gerçekleştirecekler. Jeoloji, jeofizik ve su altı araştırmalarında çalışmalarını sürdüren bilim insanlarımızı bir araya getirmiş olacağız.”

TÜBİTAK MAM Gemisi’nin bugüne kadar pek çok çalışmada, özellikle çevre ile ilgili araştırma projelerinde önemli sorumluluklar üstlendiğine işaret eden Kacır, “Bu sefer vesilesiyle, deprem araştırmalarına da bu gemimizle nitelikli gelişmiş cihaz ve ekipmanlarımızla katkı vermeye çalışacağız” dedi.

Bu sefer neticesinde elde edilecek bilimsel çıktıların uluslararası platformlarda da paylaşılacağını ve ülkemizin bu alanlardaki yetkinliğinin tüm uluslararası platformlarda incelenme, gözlenme şansına sahip olacağını ifade eden Kacır, “Bu seferin sonrasında da 2 yıla yakın bir süre bu çalışmaları sürdüreceğiz. Ülkemizin depreme hazırlık anlamındaki bilimsel çalışmalarına katkılar sunmaya devam edeceğiz. Seferin ülkemize milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

Depreme karşı da güçlerimizi birleştireceğiz

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da, TÜBİTAK MAM Gemisini seferine uğurlarken yaptığı konuşmada, bugün güçlük olarak gördüğümüz deprem sürecinin, birlikte çalışma ve birlikte başarma yaklaşımıyla, tıpkı COVID-19 Türkiye Platformu aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarındakine benzer bir yöntemle ele alınacağını ifade etti. Türkiye’de bu konuda yetkin üniversitelerimizin, ilgili kurumlarımızın (AFAD, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı) birlikte çıkacakları seferin, 10 gün boyunca devam edeceğini kaydeden Prof. Dr. Mandal, sefer ekibinin gece gündüz hem kendi karasularımızda, hem uluslararası kara sularında çalışma yapacaklarını belirtti.

Depremin denizdeki izlerini de bulacağız

Depremin karadaki izlerini takip etme konusundaki yetkinliğimize işaret eden Prof. Dr. Mandal, “Biz, aktif faylarımızı, depremin karadaki izlerini iyi takip ediyoruz. Bu bölgeyi iyi tanıdığımızı düşünüyoruz. Ama denizden gelen süreçte, bu boyutta yeterli bir bilgiye sahip değiliz. Bu konudaki hedefimiz, öncelikle birinci seferde, denizdeki aktif fay hatlarının, karadan başlayan Kuşadası’ndaki aktif fay hatlarının denizdeki izlerini bulacağız. Hem jeofizik alanındaki hocalarımız, hem jeoloji alanındaki yetkin hocalarımız, süreçte birlikte yer alacaklar” diye konuştu.

TÜBİTAK MAM Gemisi’ni, seferinden dönüşte Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın karşılayacağını belirten Prof. Dr. Mandal, gemi seferden döndüğünde, hem deneyimlerinin hem de elde ettikleri erken aşama bilgilerin paylaşılacağını ifade etti.

Sürece katkı sağlayan pek çok kurum bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mandal, “AFAD’a, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza, Dokuz Eylül Üniversitesine, İstanbul Üniversitesine, İstanbul Teknik Üniversitesine, Orta Doğu Teknik Üniversitesine, TÜBİTAK MAM’daki arkadaşlarımıza, sponsor olarak sürece katkılarını sunan TÜRKSAT’a teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.

Deprem çalışmalarını kendi kaynaklarımızla yürüteceğiz

Seferde 11 araştırmacının, 12 de mürettebatın olduğunu belirten Prof. Dr. Mandal, bunun dışında sahada, üniversitelerde, laboratuvarlarda bu sonuçları bekleyip, onları hemen hızlıca irdeleyip, kamuoyuyla paylaşmak üzere görev alan toplamda 40 kişilik bir proje ekibinin, 2 yıl boyunca çalışacağını kaydetti. Prof. Dr. Mandal, “Ülkemizin bu alandaki çalışmaları başka ülke kaynaklarından değil, kendi ülkemizin ürettiği verilerle sağlanacak ve gelecekte karşılaşabileceğimiz depremlere çok daha hazırlıklı olmamız için bilimsel temelli bir çalışma gerçekleşmiş olacak” dedi.

Araştırmalarımızın sonuçlarını Yunan bilim insanlarıyla da paylaşacağız

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, yöneltilen soru üzerine, deprem projesi ile ilgili Yunanistan’a da teklif götürüldüğünü, bu aşamada Dışişleri Bakanlığı’nın katkı verdiğini ancak, pandemi sürecinin de etkisiyle Yunan makamlarının hızlı aksiyon alamadıkları bilgisinin kendilerine ulaştığını ifade etti. TÜBİTAK MAM Gemisinde Yunanistan’dan araştırmacıların da olmasını dilediklerini kaydeden Prof. Dr. Mandal, “Sonuçları Yunanistan’daki bilim insanlarıyla da paylaşacağız çünkü deprem, bölgenin ortak bir sorunu. Bilim temelli yaklaşımla iş birliği olsun istedik ama ne yazık ki yetişemediler” diye konuştu.

DÜNYA

Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı açıldı

Haberler

on

TBMM BAŞKANI ŞENTOP, KAZAKİSTAN MECLİS BAŞKANI KOŞANOV İLE BİRLİKTE, “TÜRKİYE-KAZAKİSTAN DOSTLUK PARKI”NIN AÇILIŞINI GERÇEKLEŞTİRDİ

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.

Mamak Belediyesince yaptırılan Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı’nın açılışında konuşan Şentop, Türkiye ve Kazakistan arasında dostluğun pekiştirilmesi için atılan her adımın mutluluk verdiğini söyledi.

Kazakistan’ın bağımsızlığından beri ilerleyen ilişkilere kardeşlik bilinci ve duygusunun yol gösterdiğini belirten Şentop, “Soydaş ve kardeş bir devlet olarak Kazakistan’ın sevincini kendi sevincimiz bildik, Kazakistan’ın kederini kendi kederimiz gibi gördük ve hissettik. Dostluk ve kardeşlik ilişkilerimiz, gerçek bir bağ olduğunu kara günlerde de ispatlamıştır. Türkiye olarak yaşadığımız deprem felaketinde bize yürekten gelen, dost elini uzatan Kazakistan’ın gösterdiği dayanışma ve destek bizim için çok kıymetlidir.” diye konuştu.

Türk Devletleri Teşkilatında (TDT) somutlaştığı gibi hükümetler arasındaki ilişkilerin çok derin ve boyutlu olduğunu dile getiren Şentop, iki ülke arasında 10 yılı aşkın süredir yüksek düzeyli, stratejik işbirliği olduğu vurguladı.

İki ülke cumhurbaşkanının, devletleri ortak amaç ve istikamette beraberce ilerletmek için iradelerini her zaman açıkça ifade ettiğini anlatan Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Enerji ve savunma gibi alanlarda yaptığımız işbirliği, ülkelerimizin tam bağımsız duruşuna güç katmaktadır. Bu güzel parkı ziyaret eden insanlar, halkımız, Kazakistan’a ve Kazakistan halkına duyduğu kardeşlik hislerini yakından tekrar yaşayacaktır. Ankara’nın kalbinde Kazakistan’a adanmış diğer abidelerde olduğu gibi bu parkta Kazakistan’ın yüreğimiz de tuttuğu yerin nişanesi olacak, dostluğumuzu somut olarak sergileyecektir. Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.”

Programa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, iki ülkenin diplomatik temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

сәуірде Анкарадағы Мамак муниципалитетінде Қазақстан-Түркия достық паркінің салтанатты ашылуы өтті.
Аталған іс-шараға Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық отырысына қатысу үшін Түркияға жұмыс сапарымен келген Қазақстан Республикасының Парламент Мәжілісінің төрағасы Ерлан Қошанов пен Түркия Республикасы Ұлы Ұлттық Мәжілісінің төрағасы Мұстафа Шентоп, Мамақ муниципалитетінің төрағасы Мурат Көсе, Қазақстан Республикасының Түркиядағы Елшісі Еркебұлан Сәпиев, Түркия Республикасы Сыртқы істер министрінің орынбасары Мехмет Кемал Бозай, зиялы қауым және диаспора өкілдері, қала тұрғындары және бұқаралық ақпарат құралдары қатысты.
Мәжіліс спикерлері парктің ашылу салтанатында сөйлеген сөздерінде осындай игі істер – түбі бір, мәдениеті мен тарихы ортақ тамырлас екі елдің достығы мен ынтымағын одан әрі нығайта түсетінін атап өтті.
Саябақ Анкараның көне тарихи орталығы – Мамак ауданында орналасқан. Ауданы 14 мың шаршы метр. Онда отбасылық демалыс, жүгіру және дене шынықтырумен айналысу үшін барлық жағдай жасалған. Саябақта Күлтегін, Білге Қаған, Тоныкөк жазба ескерткіштері орнатылған. Сондай-ақ қазақтың ұлы ақыны Абай Құнанбайұлы мен дана философ Әл-Фарабидің мүсіндері бар.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

TBMM-KAZAKİSTAN PARLAMENTOSU ARASINDA İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI

Haberler

on

Kazakistan’da 19 Mart’ta gerçekleştirilen parlamento seçimlerinden dolayı tebriklerini ileten Meclis Başkanı Şentop, “Yeni Meclisin, kardeş Kazak halkının esenliği ve refahı için faydalı çalışmalar yapacağından eminim. Yeni dönemin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Meclis Başkanı Şentop, 6 Şubat depremlerinden dolayı Kazakistan’ın desteği için de teşekkür ettiği konuşmasında, “Böylesi acıların yaşandığı bir dönemde kardeşlerimizin yanımızda olduğunu bilmek bizler için en büyük teselli kaynağı oldu” diye konuştu.

İkili ilişkiler ve bölgesel sorunların da ele alındığı görüşmede Şentop, Kazakistan’ın istikrarının hem bölgesi hem bütün Türk dünyası için büyük önem taşıdığını vurguladı. Kazakistan’ın, Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) kurumsallaşmasında öncü rolü olduğunu belirten Şentop, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üyelik statüsü almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Şentop, “Bu kararın ardından, KKTC’nin TÜRKPA’da bulunmaması büyük bir eksiklik olurdu. Bu toplantı vesileyle, KKTC Cumhuriyet Meclisinin TÜRKPA’ya gözlemci üyeliği de inşallah tamamlanmış olur ve liderlerimizin Türk dünyası için attığı güçlü adımlara biz de ayak uydurmuş oluruz. Kuzey Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin on yıllardır uğradığı insanlık dışı ambargo ve izolasyona Türk dünyasının razı olmadığını bundan böyle somut eylemlerimizle de göstermemiz gerektiği kanaatindeyim” dedi.

Meclis Başkanı Şentop ayrıca, parlamentolar arasında imzalanan “İşbirliği Protokolü”nün de iki ülke arasındaki temasları daha da artıracağına olan inancını dile getirdi. “Bu Protokol, iki Parlamento arasındaki dostluk ve kardeşliği güçlendirme konusunda duyduğumuz arzunun ve ortak iradenin bir göstergesidir” değerlendirmesinde bulundu.

Kazakistan Meclis Başkanı Yerlan Koşanov da konuşmasında, Türkiye’de meydana gelen deprem felaketinden dolayı üzüntülerini dile getirdi. Koşanov, ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye yaptığını vurgulayarak, bunun sembolik olarak önemine işaret etti. Kazakistan Meclis Başkanı Koşanov, Türkiye’nin izlediği dış politikayı yakından takip ettiklerini ifade eden Koşanov, özellikle Ukrayna Rusya savaşı konusunda arabulucu rolüne dikkat çekti. Koşanov, parlamentolar arasında imzalanan protokolün de iki ülke ilişkilerinin temposunu daha da yükselteceğine olan inancını dile getirerek, “Protokol, parlamentolarımız arası ilişkilere ivme kazandıracaktır” dedi.

Görüşme sonrasında iki Meclis Başkanı, Kazakistan Parlamentosu ve TBMM arasında İş Birliği Protokolü’nü imzaladı.

Meclis Başkanı Şentop, Kazakistan Meclis Başkanı Koşanov ile birlikte Mamak’ta açılışı gerçekleştirilecek olan Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı’na kendi kullandığı TOGG araç ile geçti.

Кеше Мәжіліс төрағасы Ерлан Қошанов бастаған депутаттар тобы Анкараға, Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық отырысына қатысу үшін арнайы келді.
Ұшақтан түсе сала ресми шаралар басталып кетті.
Түркия Республикасы Ұлы Ұлттық Жиналысының ғимаратында екі елдің заң шығарушы органдарының басшылары – Ерлан Қошанов және Мұстафа Шентоп бастаған делегация түбір халықтардың өзара достық, экономикалық және стратегиялық байланыстарды тереңдету жайын сөз етті.
Жиын соңында екіжақты ынтымақтастық туралы хаттамаға қол қойды.
Кеше Анкараның тарихы терең аудандарының бірі – Мамак муниципалитетінде Қазақстан-Түркия достық саябағы ашылды. Шараның ресми ашылуында Мәжіліс төрағасы бауырлас екі тамыры терең тарихына, дипломатиялық байланысына, екі ел басшыларының берік ұстанымдарына ерекше тоқталды.
Биыл Түркия Республикасының құрылғанына – 100 жыл! Осы ғасырлық саяси жеңіс қарсаңында ашылған саябақтан түбі бір бабаларымыз Күлтегін, Білге Қаған, Тоныкөктің тасқа жазып, тарихқа қаттаған рухты сөздері орын алыпты.
Сонымен бірге, ұлы данышпан Әбу Насыр әл-Фараби мен һакім Абайға саябақ аумағында арнайы бюст орнатылған.
700 мың халқы бар Мамак ауданы тұрғындарының серуеніне арналған ғажайып саябақта сейілдеген жандар Қазақ-Түрік бауырластығын ешқашан ұмытпайтыны даусыз.
Бүгін Ұлы Ұлттық Жиналысы ғимаратында Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының Кеңесі отырысы мен Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық жиына өтеді.
Сол отырысқа қатысатын боламыз.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Emine Erdoğan, Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katıldı

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında düzenlenen “Kültürel Kodlar ve Kadın” temalı 5. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katılarak bir konuşma yaptı.

Bahariye Mevlevihanesi’nde düzenlenen programda konuşan Emine Erdoğan, tüm katılımcıları selamlayarak, yurt dışından gelen yabancı konuklara da “Hoş geldiniz” dedi.

Zirve vesilesiyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Emine Erdoğan, KADEM’in farklı temalarla her yıl düzenlediği zirvelerin, kadınlara dair evrensel meseleleri mercek altına aldığını, kördüğüm hâline gelmiş sorunların çözümlerine işaret ettiğini söyledi.

KADEM’in bugüne kadar yaptığı çalışmalarla, büyük bir ihtiyacı karşıladığına değinen Emine Erdoğan, derneğin kadın çalışmaları alanındaki tek sesliliğe, kendi medeniyet ve inanç dünyalarından yaklaşımlarla güçlü bir cevap verdiğini, kadınların, ailenin, toplumun yanında durduğunu dile getirdi. Tüm KADEM ailesine teşekkür eden Emine Erdoğan, derneğin başarılı çalışmalarının devamını diledi.

“KADINI HAKİKATİNDEN KOPARARAK YENİDEN ŞEKİLLENDİRMEYE ÇALIŞAN BİR GÜNDEMİN İÇİNDEYİZ”

Kadınların tarih boyunca hep tartışma konusu olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya, her dönemde kadınlara dair yeni kodlar, yeni söylemler ve yeni roller üretmiştir. Buna rağmen kadınla erkeğin birbirini tamamladığı, fıtratın adalet terazisi olduğu bir dünya hâlâ kurulamadı. Maalesef, kadını hakikatinden kopararak yeniden şekillendirmeye çalışan bir gündemin içindeyiz. Kadınlar, sınırları her gün genişleyen popüler kültürün tahakkümü altında büyük mağduriyetler yaşıyorlar. Çünkü kadınlara vadedilen tüm hak, özgürlük ve başarıların ön koşulu öz kimliklerinden vazgeçmeleri. Kadınlar ötekileştirilmemek, sosyal hayattan dışlanmamak ya da işini kaybetmemek için bu koşulu kabul etmek zorunda kalıyorlar. O nedenle küreselleşmenin ve popüler kültürün, gözlerimizin önünde inşa ettiği yeni kodları, kılı kırk yararak irdelemeliyiz. Mesela, iş, teknoloji ve sanat dünyasına ait kültür kodlarının, kadınlarla ilgili neler söylediğine kulak kabartmalıyız.”

Modern dünyanın aileye yönelik tasarımının deşifre edilmesi gerektiğini belirten Emine Erdoğan, son zamanlarda öne çıkarılan rol modellere bakıldığında kadının bir özne olarak ailenin dışında, konumlandırıldığının görüldüğünü vurguladı.

Kadının emeği ev içinde kaldıysa, emeğinin de kendinin de görünmediğini dile getiren Emine Erdoğan, şunları söyledi: “İş yerlerinde kadın başarılı sayılırken, evdeki kadın hakir görülen bir konumda kalıyor. Evi ve işi arasında savrulan kadınların, ‘eşitlik’ adı altında sarf ettikleri insanüstü efor ve yaşadıkları çelişkiler göz ardı ediliyor. Benzer olarak annelik, kadının kendini gerçekleştirmesinin önündeki bir bariyer olarak sunuluyor. Evdeki kadının nesil yetiştiren, aile hayatını organize eden, her dakikası üretim ve sorumluluk dolu yaşamına tepeden bakılıyor. İşte tüm bunlar kadınları dar kalıplara mahkûm etmektir. Hayatın zenginliklerini, terazisini ve sunduğu seçenekleri yok etmektir.”

“KADINLARIMIZIN MEDENİYETİMİZ İÇİNDEKİ GÜÇLÜ VARLIĞINI HATIRLATMAMIZ GEREKİYOR”

Gerçek eşitlik ve özgürlüğün, kadınların fıtri hasletlerini korumalarına imkân sağlayacak ekosistemi oluşturmakla başladığını ifade eden Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kadınların hayatın tüm alanlarında, kendi tabiatlarıyla var olmalarını sağladığımızda adalet ve denge ekseninde bir dünya zaten oluşacaktır. Hükûmetimiz bu anlayışla kadınların çalışma, sosyal ve eğitim hayatlarına yönelik reform niteliğinde iyileştirmeler yaptı. Kamusal yasakların kaldırılması da kadın meselelerinin en başta bir insan hakları mücadelesi ölçeğinde ele alınmasıyla başarıldı. Bu tecrübe, insanlık adına büyük bir kazanım olduğu gibi, evrensel bir referans noktasıdır. O nedenle bu başarılar sadece bizim gündemimiz olmamalı. El birliğiyle kadınlar adına kazandığımız hakları ve kadını örseleyen sistemlere karşı dik duruşumuzu tüm dünyaya anlatabilmemiz lazım. Zira bugün özgürlüğü sadece kendi değerleriyle tanımlayan dünyanın en medeni sayılan ülkelerinde bile kadınlar, ideolojik kıyımların kurbanı olabiliyorlar. Kamusal yasaklarla, mahalle baskısıyla, yaşamları görünmez prangalar içinde geçiyor.”

Emine Erdoğan, “Şu bir gerçek ki ana akım söylemler artık geçerliliğini yitirmiştir. Çözüm ise kadınların, hakikatlerinden koparılmadan var olabilecekleri reçeteler üretebilmektir. Dinimizin, kadın ve erkek arasında gözettiği, hassas dengeyi unutmayalım. Bizim inancımızda kadın ve erkek bir bütünün iki yarısıdır. Farklı fıtratlar ve farklı kabiliyetlerle hayatta yer alır, iş birliği içinde var olurlar. Dinimiz, kadınların ve erkeklerin, insan onuruna yaraşır hayatlar yaşamasının yollarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu noktada bizim ödevimiz, bu prensipleri hayata aktarmaktır” dedi.

Dünyanın önemli bir dönemeçten geçtiğini vurgulayan Emine Erdoğan, ailenin DNA’sını bozmaya, kadını aileden koparmaya çalışanların çocuklar üzerinden çok çirkin hesaplar yaptığını dile getirdi.

Kadın hakları her konuşulduğunda cinsiyet kavramını belirsizleştiren küresel hareketin ortaya atıldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bizler büyük bir dayanışma içinde, bu dayatmaları bertaraf edecek güçlü formüller üretmek zorundayız. En başta da kadınlarımızın kendi medeniyetimiz içindeki güçlü varlığını onlara hatırlatmamız gerekiyor. Cesareti, azmi, rikkati ve vakarıyla temayüz eden Anadolu kadını, zamanlar üstü bir rol modeldir. Topraklarımızdan geçen seyyahların tarihe bıraktığı kayıtlar, Anadolu kadınının yüzyıllar öncesinde dahi sergilediği liderliğin delilleridir. Hanım sultanların vakıf eserleri, medeniyetimizde kadınların topluma yön veren figürler olduğunu anlatır. Şifahaneler, imaretler, aşevleri, camiler ve külliyeler ile donattıkları şehirler kadının dönüştürücü gücünü gösterir. Anadolu medeniyetinde ve İslam medeniyetinde çok güçlü bir kadın tarihi var. Bu tarihin güncel söylemlerle gün yüzüne çıkarılmaması, gerçekten çok düşündürücü. Tarihimize ve medeniyetimize, mührünü vurmuş kadınların örnekliğini geleceğe aktaracak projelerin hayati olduğuna inanıyorum.”

Programa; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk Sorunları Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, Tanzanya Toplumsal Gelişim, Toplumsal Cinsiyet, Kadın ve Özel Gruplar Bakanı Onesphoro Gwajima, Libya Sosyal İşler Bakanı Wafaa Abu Bakhr Mohamed Al Kilani’nin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve KADEM temsilcileri katıldı.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

DÜNYA5 ay önce

Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı açıldı

TBMM BAŞKANI ŞENTOP, KAZAKİSTAN MECLİS BAŞKANI KOŞANOV İLE BİRLİKTE, “TÜRKİYE-KAZAKİSTAN DOSTLUK PARKI”NIN AÇILIŞINI GERÇEKLEŞTİRDİ TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop,...

DÜNYA5 ay önce

TBMM-KAZAKİSTAN PARLAMENTOSU ARASINDA İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI

Kazakistan’da 19 Mart’ta gerçekleştirilen parlamento seçimlerinden dolayı tebriklerini ileten Meclis Başkanı Şentop, “Yeni Meclisin, kardeş Kazak halkının esenliği ve refahı...

DÜNYA11 ay önce

Emine Erdoğan, Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında düzenlenen “Kültürel...

GÜNCEL2 sene önce

Techxtile Start-Up Challenge ödülleri sahiplerini buldu

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen TechXtile Start-Up Challenge, genç girişimcileri sektöre kazandırırken, Türkiye genelindeki sektör paydaşları ve ihracatçı birlik başkanlarını da...

DÜNYA2 sene önce

TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.

TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.Hediye edilen eserlerin arasında 3 dilde hazırlanan Abay, Üç...

ENERJİ2 sene önce

2018 yılında bin 541 olan kadın çalışan sayısını 3 binin üzerine çıkarmayı başardık

OPET Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk, “2018 yılında bin 541 olan kadın çalışan sayısını 3 binin üzerine çıkarmayı başardık. ”...

DÜNYA2 sene önce

SOCAR Türkiye, Karabağ Şehitleri Anısına ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ Kurdu.

SOCAR Türkiye, 8 Kasım Karabağ Zaferi’ni ve şehitlerin hatırasını ölümsüzleştirmek üzere İzmir’in Aliağa ilçesinde ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ kurdu. 20...

İŞ DÜNYASI2 sene önce

ATO BAŞKANI BARAN ANTOD’UN TOPLANTISINA KATILDI

ATO’DAN SAĞLIK TURİZMİ İÇİN HİSER PROJESİ BARAN: “ANKARA SAĞLIK TURİZMİNDE DE BAŞKENT OLMAYA ADAY” 27 KASIM 2021-Ankara Ticaret Odası (ATO)...

EĞİTİM2 sene önce

CW Enerji’nin Geleneksel Bayi Buluşmasında Gövde Gösterisi

Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük güneş paneli üreticisi CW Enerji, Türkiye’nin dört bir yanında hizmet veren bayilerini ağırladı. Sektörün öncüsü...

DÜNYA2 sene önce

Kazakistan Senfoni Orkestrası,CSO ADA Ankara’da konser verecek.

Kazakistan’ın bağımsızlığının 30. yıl dönümü dolayısıyla 27 Kasım Cumartesi günü saat 20.00’de CSO ADA Ankara’da Avrasya Senfoni Orkestrası konser verecek. ...

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

seers cmp badge
tr_TRTurkish