Mükemmellik kültürünü yaşam biçimine dönüştürerek Türkiye’nin rekabet gücünü ve refah düzeyini artırmak adına öncü çalışmalara imza atan Türkiye Kalite Derneği’nin (KalDer) yeni başkanı belli oldu. KalDer’de 2009 yılından bu yana önemli görevler üstlenen Yılmaz Bayraktar, KalDer’in Yönetim Kurulu Başkanı seçildi. KalDer’in yeni yönetim kurulu ise cinsiyet dengesinin korunduğu, KOBİ ve özel sektör alanında, kamu, akademi dünyasının öncü isimleri ile sivil toplum kuruluşlarının deneyimli, kaliteye gönül vermiş temsilcilerinden oluştu. Başkanlık görevinden dolayı büyük bir onur duyduğunu söyleyen Bayraktar, “Tüm sektörlerde, bölgelerde, ülkemizde ve küreselde; değişimi yaymayı, bilgiyi paylaşmayı, yaşam kalitesi yüksek sürdürülebilir bir gelecek sağlamayı ve sürdürülebilir değer yaratmayı amaçlıyoruz. KalDer olarak Türkiye’deki şube ve temsilciliklerimizle ülkemize hizmet sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Türkiye’nin öncü sivil toplum kuruluşları arasında yer alan Türkiye Kalite Derneği’nin (KalDer) yeni yönetim kurulu başkanı Yılmaz Bayraktar oldu. İstanbul’daki Titanic Business Kartal Otel’de düzenlenen genel kurul toplantısında, Bayraktar KalDer’in yeni yönetim kurulu başkanı seçilirken, Dr. Erhan Baş ve Filiz Öztürk başkan yardımcısı, Fatma Aydoğdu ise sayman olarak belirlendi. “Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ilkesi ile hareket ettik”
KalDer Yönetim Kurulu’nda başkanlığı, başkan yardımcılığı ve yönetim kurulu üyeliğinin yanı sıra, EFQM Ülke Yöneticileri Kurulu’nda KalDer temsilciliği görevlerini üstlenen Bayraktar, başkanlık görevinden ötürü onur duyduğunu söyledi. “KalDer ile tanışmam 2009 yılında oldu. O dönemden bugüne bir kalite gönüllüsü olarak ülkem adına fayda üreten KalDer’de pek çok farklı alanda gönüllü olarak çalıştım” açıklamasını yapan Bayraktar, “KalDer’in bundan önceki tüm yönetimlerine değerli katkıları için bir kez daha teşekkür ediyorum. Göreve gelen yönetim, denetim ve etik kurullarımız; ülkemiz iş dünyasına yön veren başarılı kuruluşlarımızın temsilcilerinden oluşuyor. KalDer çalışma hayatında eşitlik ve etik ilkelerinin yayılımına önem veren örnek bir STK olarak; yeni yönetimin oluşumunda da ‘toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak’ ilkesi ile de hareket etti. Yönetim listemizde bu hassasiyetimizi görebilirsiniz. Bu durumun olumlu etkileri çalışmalarımıza da yansıyacak. Üye profili ile özel sektöre, kamuya, sivil toplum kuruluşlarına, gençliğe KalDer gibi dokunabilen kuruluşların sayısı çok değil. Bunun bilincinde olarak iş birlikleriyle işte ve yaşamın her alanında kalite kültürünü yaymak için güçlü bir yönetim kurulu ile görevimize başladık” diye konuştu.
“KalDer, yaratıcı ve yenilikçi fikirlerin destekçisi, uygulayıcısı olacak” Salgın sürecinde yaşanan değişimin hayatın her alanında olduğu gibi KalDer’in iş yapış şekillerini de değiştirdiğini dile getiren Bayraktar, “Covid 19 salgını ile teknolojik alt yapısını daha önce güçlendiren ve çalışma şeklini yenileyen KalDer, ‘online’ dünyaya kendini hızlıca uyumlandırdı. KalDer gelecek çalışmalarında da dönüşüm ve dijital gelişmeleri yakından takip ederek, yaratıcı ve yenilikçi fikirlerin destekçisi, uygulayıcısı olacak. Bugün geldiğimiz noktada dönüşümün kaçınılmaz olduğunu, dijitalleşme ve teknolojik yatırımların önemini daha etkili bir biçimde hissediyoruz” dedi. Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı’nın EFQM modelinin, bir yönetim aracı olarak 1992 yılından bugüne KalDer üyeleri tarafından benimsendiğini anımsatan Bayraktar, şu açıklamaları yaptı: “Modelin; yaşadığımız salgın günlerinde stratejik planlama, kriz yönetimi, kurumsallaşma, dijitalleşme ve performans ve dönüşümün yönetilmesi gibi konularda kurumlar için önemli bir rehber olacağına inandığımızdan dolayı daha fazla kurumun EFQM Modeli’ni benimsemesi ve uygulaması için çalışacağız. Tüm sektörlerde, bölgelerde, ülkemizde ve küreselde; değişimi yaymayı, bilgiyi paylaşmayı, yaşam kalitesi yüksek sürdürülebilir bir gelecek sağlamayı ve sürdürülebilir değer yaratmayı amaçlıyoruz. KalDer olarak Türkiye’deki şube ve temsilciliklerimizle ülkemize hizmet sunmaya devam edeceğiz.” Yeni görev alan yönetimimiz; EFQM Modelinin öngördüğü gibi, ‘geleceğe odaklanarak yön belirleyecek’ ‘her seviyede liderlik’, çağa ayak uydurmak için ‘değişimden çok dönüşüm’, ‘yönetimde çeviklik’, çığır açmayı amaçlamış ‘yıkıcı düşünce’ ile ‘esnek ve uyumlu’ bir performans sergileyecektir.
Yılmaz Bayraktar Kimdir? 1954 yılında Ardahan’da doğan Yılmaz Bayraktar, evli ve bir çocuk babasıdır. ‘Devlet Parasız Yatılı’ sınavını kazanarak başladığı Diyarbakır Maarif Koleji eğitiminin ardından Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümünden mezun oldu.1976-1978 yılları arasında İngiltere’de University of Wales Makine Mühendisliği Bölümü’nde ‘Endüstri İçin Dizayn ve İş İdaresi’ başlıklı yüksek lisans programını tamamladı. İş yaşamına 1979 yılında Tüpraş İzmit Rafineri Müdürlüğü’nde başladı ve 1999 yılında Rafineri Müdür Yardımcılığı görevinden ayrıldı. 1999-2006 yıllarında merkezi Orlando’da bulunan Siemens Power Generation şirketinin ‘İşletme ve Bakım’ anlaşması altındaki Bosen Enerji Elektrik Üretim Birleşik Çevrim Santrali’nde Tesis Müdürü olarak çalıştı. 2006 yılında Tüpraş’ın özelleştirilmesi ile Genel Müdür Yardımcısı olarak yeniden görev aldı. Bu görevi yürütürken Toplu İş Sözleşmeleri ve Değişim Yönetimini de yönetti. Bayraktar; bir dönem KSO Yönetim Kurulu, Koç Holding Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı Yönetim Kurulu ve Tüpraş Etik Kurul Üyelikleri görevlerinde bulundu. Önceki dönemlerde Türkiye Kalite Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı ve Başkanlık görevlerinde bulundu. Yılmaz Bayraktar halen Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde Yarı Zamanlı Öğretim Üyesi olarak ‘Proses Emniyeti Yönetimi’ dersini vermektedir.
Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfı Başkanı Ahmet GÜNDÜZ Bizler Emir Çaka Bey’in çığlığını yüreklerimizin en tenha yerinden hissedip duyarken, gençliğin ise en en derin ve en sessiz çığlıklarını beklenti ve özlemlerini duyup hissederken ,sessiz kalmamız kayıtsız kalmamız nasıl mümkün olabilirdi ki..Sessiz ve kayıtsız kalmadık ve ezberleri bozmak için Tacettin Dergahında yankılanıp yazılan İstiklal Marşı ruhuyla yeni bir devrin yeni bir tarihin Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yazılması için tarihsel bir sefere çıktık. Ama bir eksiğimiz vardı.
Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfının kaptan kamarasında bir eksiğimiz vardı Milliyetçi-Muhafazakar-Demokrat tabanın en fedakar en cefakar sesi ve kanaat önderi olmuş hayır ve hasenat üzerine bir ömrü çilenin mengenesinde ilmek ilmek dokumuş
hiç bir kapıdan ne kendisi için ne de yakınları için hiç bir şey istememiş hep vermiş, kendi gözyaşlarını ise sadece kendi elleriyle silecek kadar hayatta tavizsiz durmuş hayatın bin türlü acılıklarına yenilemiş, kalp aynası temizliğinde Hakka ve hakikate yakın olma şuuru ile bir ömrü mücadeleye ve bilginin ötesinde bilgeliğin sırrına adayıp amel defterini hayırla doldurmak için çağı okumuş bir ablaya olan ihtiyaçtı ve öyle bir ablanın eksikliğiydi.
“Allah isterse tüm rüzgarları bile tersine çevirir. “kuvvetli bir iman düşüncesi ile dualarından hiç vazgeçmeyenler olarak Ferhat’ın kazma ile dağları kazması gibi hiç bıkmadan azim ve kararlılıkla iğne ile dantel örer gibi gençliğe ruh modeli olacak Emir Çaka Bey fetih ruhuna sahip dünyayı küresel bazda iyi okumuş ve birlikte Allah’a giden yolu bulma sevdasına baş koymuş Türkiye’nin ilk Denizcilik İhtisas Üniversitesini birlikte KURALIM.
,Güç ve kuvvetin yegane sahibi olan Yüce Allah kudretinin sonsuzluğunda merhametinin nihayetsizliğinde çıktığımız kutlu yol hürmetine bir gün gireceğimiz kabirlerimizi hem şehidimiz hem de şahidimiz olan Yedi bin yıllık Türk Tarihinin ilk amirali Akdeniz’e katledilinceye kadar Haçlıları denize indirmemiş Emir Çaka Bey’in maneviyatının kandilleri ile aydınlatsın ve bizleri bağışlasın.
Haşir meydanında “La havle ve la kuvvete illa billah “gücü her şeye yeten ilahi kudretin ışığında bizleri de cennette ilahi cemalinin güzelliğini temaşa etmekle tatlandırsın. Amin. Meleği âlanın duaları yoldaşınız olsun.Allah’ın merhamet ve rahmet selamı üzerinize olsun.” demiştim. Ve Türkiye’nin Hanım ağası bu muhteşem Türk anası sessiz ve derin dualar ile “Geçtim dünya üzerinden, ömür bir nefes derinden. Dünya bir şey değilmiş sadece bir nefesmiş. “Ömrümün son anına kadar, Rabbimin can emanetini alacağı son nefese kadar şehitlerin ruhani nefesleri ile taçlandırılmış Türkiye’nin en kutlu projelerinden Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfının kutlu davasına hizmet etmek ve kurulacak ilim yuvalarında gençlerimizin yetişmesi için mücadele etmek ve tüm kapıları çalmak ömrümün yemini olsun. “diyerek bizleri onurlandırmış oldu. Ve Türkiye’nin Hadımağası 12/12/2023 tarihli 29.Olağan Mütevelli Heyeti toplantısında alınan karar ile adalet ve merhamet temelli hakikat medeniyetinin yeryüzüne HAKİM olması için Hakk’ın tarafında saf tutan Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfı Mütevelli Heyeti Üyeliğine alınmış oldu. Hayatımızı bu kutlu mefkureye adayacağımıza söz verdik ve sözümüzünse son nefese kadar arkasında olacağız İnşallah.
Ankara’da Marriott Oteldeki Resepsiyona Türkiye’yi temsilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK katıldı.
Birleşik Arap Emirlikleri Ankara Büyükelçisi Ekselansları Saeed Thani Hareb Al Dhaheri ev sahipliğinde Ankara’da düzenlenen resepsiyonda Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa Milletvekili Mustafa Varank, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin Büyükelçileri, Askeri Ataşeleri, Elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu da hazır bulundu.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin “52’inci BİRLİK GÜNÜ” yıl dönümü Resepsiyonu, iki ülkenin milli marşlarının seslendirilmesi ile başladı.
Resepsiyonda, ilk konuşmacı olarak kürsüye Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçisi Ekselansları Saeed Thani Hareb Al DHAHERI geldi.
Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçisi Ekselansları Saeed Thani Hareb Al DHAHERI konuşmasında, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerine yönelik, “Birleşik Arap Emirlikleri, dünyamızın karşı karşıya olduğu riskleri kontrol altına almak amacıyla dünya liderlerini ve uzmanlarını bir araya getirecek olan COP 28’inci oturumuna ev sahipliği yapmakta. Bu küresel konferans aracılığıyla Bİrleşik Arap Emşrlikleri, anlaşmaları somut gerçekliğe ve başarılara dönüştürerek sadece taahhütler değil, bu küresel etkinliğin sonucunun uygulanabilir mekanizmalar olmasına odaklanarak sürdürülebilir kalkınma hedeflerini hızlandırmaya ve enerji alanındaki dönüşümlerin kapsamını genişletmeye öncelik vermekte. Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye aralarındaki toplam petrol dışı ticaret, 2021’e göre yüzde 40 artışla 2022’de yaklaşık 19 milyar dolara ulaşmış ve Türkiye Cumhuriyeti, Birleşik Arap Emirlikleri’nin en büyük 10 ticaret ortağı arasında en hızlı büyüyen partneri haline gelmiştir. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Birleşik Arap Emirlikleri’ne gerçekleştirdiği son ziyarette, “Birleşik Arap Emirlikleti ile dost Türkiye arasında Yüksek Stratejik Komite’nin kurulmasının yanı sıra, 50 virgül 7 milyar dolar değerinde bir dizi mutabakat zaptı ve anlaşma da imzalanmıştır. Birleşik Arap Emirlikleri olarak biz, iki ülkenin liderliğinin istekleri doğrultusunda ikili ilişkileri geliştirmek ve iki dost halkın çıkarlarına hizmet etmek için çalışan tüm sektörlerde Türkiye Cumhuriyeti ile işbirliğini geliştirmeyi ve deneyim alışverişinde bulunmayı dört gözle bekliyoruz.”şeklinde konuştu.
Birleşik Arap Emirlikleri Ankara Büyükelçisi Saeed Thani Hareb Al DHAHERI’nin konuşmasından sonra kürsüye Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK geldi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ilişkilerle ilgili şunları söyledi; “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde temmuzdaki ziyaretimizde Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi oluşturuldu. Çeşitli sektörlerde imzaladığımız 13 anlaşma ile yaklaşık 51 milyar dolarlık etkileyici bir işbirliği vizyonunu hayata geçirdik. Önümüzdeki dönemde enerji, savunma, yeşil ve dijital dönüşüm projeleri ile birlikte ortak geleceğimizi güçlü bir şekilde inşa edeceğimiz Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması ile de ticaret hacmimizi 5 yılda 25 milyar doların üzerine çıkartmayı hedefliyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri’nin “2050 NET SIFIR EMİSYON GİRİŞİMİNİ” ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nın (COP) 28’incisine ev sahipliği yapma kararını geleceğe yönelik vizyoner adımlar olarak takdirle karşılıyoruz. Yenilenebilir enerjiye geçiş, karbon emisyonunun azaltımı, enerji kaynaklarını arttırma hedeflerimize ulaşmak için kararlılık göstermeliyiz. Bu bağlamda müteahhitlerimizin yenilenebilir enerji projelerinde iş birliği isteğini ortak hedeflerimizi desteklemede kritik bir adım olarak görüyoruz.”
Bakan Şimşek konuşmasında, İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 günlük insani ara verilme kararına da değinerek “Bu insani aranın çatışmaların sona ermesi, adil kalıcı bir barış için, iki devletli çözüm sürecinin başlamasına katkıda bulunmasını umuyoruz” şeklinde konuştu.
Ekselansları Saeed Thani Hareb Al DHAHERI ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK’in konuşmalarının hemen akabinde, Birleşik Arap Emirlikleri Folklor ekibi bir gösteri sundu.
Folklor ekibinin gösterisini takiben resepsiyonda KUM SANATI gösterisi vardı.
Folklor ekibi ve KUM SANATI gösterisinin akabinde Birleşik Arap Emirlikleri resepsiyonu için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Resepsiyonda BİRLİK GÜNÜ pastasını Ekselansları Saeed Thani Hateb Al DHAHERI İle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK birlikte kesti.
Pasta kesiminden sonra davetlilere, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türk mutfağından yemeklerin ikramı yapıldı.
Birleşik Arab Emirlikleri Abu Dabi, Dubai, Sharjah, Fujairah, Umm Al Quwain ve Ajman Emirliklerinden oluşan 6 Emirliğin bir araya gelmesiyle 1971 yılında kurulmuştur.
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.
Mamak Belediyesince yaptırılan Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı’nın açılışında konuşan Şentop, Türkiye ve Kazakistan arasında dostluğun pekiştirilmesi için atılan her adımın mutluluk verdiğini söyledi.
Kazakistan’ın bağımsızlığından beri ilerleyen ilişkilere kardeşlik bilinci ve duygusunun yol gösterdiğini belirten Şentop, “Soydaş ve kardeş bir devlet olarak Kazakistan’ın sevincini kendi sevincimiz bildik, Kazakistan’ın kederini kendi kederimiz gibi gördük ve hissettik. Dostluk ve kardeşlik ilişkilerimiz, gerçek bir bağ olduğunu kara günlerde de ispatlamıştır. Türkiye olarak yaşadığımız deprem felaketinde bize yürekten gelen, dost elini uzatan Kazakistan’ın gösterdiği dayanışma ve destek bizim için çok kıymetlidir.” diye konuştu.
Türk Devletleri Teşkilatında (TDT) somutlaştığı gibi hükümetler arasındaki ilişkilerin çok derin ve boyutlu olduğunu dile getiren Şentop, iki ülke arasında 10 yılı aşkın süredir yüksek düzeyli, stratejik işbirliği olduğu vurguladı.
İki ülke cumhurbaşkanının, devletleri ortak amaç ve istikamette beraberce ilerletmek için iradelerini her zaman açıkça ifade ettiğini anlatan Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Enerji ve savunma gibi alanlarda yaptığımız işbirliği, ülkelerimizin tam bağımsız duruşuna güç katmaktadır. Bu güzel parkı ziyaret eden insanlar, halkımız, Kazakistan’a ve Kazakistan halkına duyduğu kardeşlik hislerini yakından tekrar yaşayacaktır. Ankara’nın kalbinde Kazakistan’a adanmış diğer abidelerde olduğu gibi bu parkta Kazakistan’ın yüreğimiz de tuttuğu yerin nişanesi olacak, dostluğumuzu somut olarak sergileyecektir. Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.”
Programa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, iki ülkenin diplomatik temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
сәуірде Анкарадағы Мамак муниципалитетінде Қазақстан-Түркия достық паркінің салтанатты ашылуы өтті. Аталған іс-шараға Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық отырысына қатысу үшін Түркияға жұмыс сапарымен келген Қазақстан Республикасының Парламент Мәжілісінің төрағасы Ерлан Қошанов пен Түркия Республикасы Ұлы Ұлттық Мәжілісінің төрағасы Мұстафа Шентоп, Мамақ муниципалитетінің төрағасы Мурат Көсе, Қазақстан Республикасының Түркиядағы Елшісі Еркебұлан Сәпиев, Түркия Республикасы Сыртқы істер министрінің орынбасары Мехмет Кемал Бозай, зиялы қауым және диаспора өкілдері, қала тұрғындары және бұқаралық ақпарат құралдары қатысты. Мәжіліс спикерлері парктің ашылу салтанатында сөйлеген сөздерінде осындай игі істер – түбі бір, мәдениеті мен тарихы ортақ тамырлас екі елдің достығы мен ынтымағын одан әрі нығайта түсетінін атап өтті. Саябақ Анкараның көне тарихи орталығы – Мамак ауданында орналасқан. Ауданы 14 мың шаршы метр. Онда отбасылық демалыс, жүгіру және дене шынықтырумен айналысу үшін барлық жағдай жасалған. Саябақта Күлтегін, Білге Қаған, Тоныкөк жазба ескерткіштері орнатылған. Сондай-ақ қазақтың ұлы ақыны Абай Құнанбайұлы мен дана философ Әл-Фарабидің мүсіндері бар.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.