Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası’nda Enerjetik Malzemeler Üretim Tesisi Açılışı ve Ürün Lansmanı’na katıldı.
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan patlayıcı tesisiyle yeni nesil elektrikli hibrit sistem zırhlı muharebe araçları ve Boran 105 taşınabilir obüslerinin Türkiye’ye ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hayırlı olmasını diledi.
“SAVUNMA SANAYİMİZ İÇİNDE MAKİNE VE KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU’NUN AYRI BİR YERİ VAR”
Bu ürünlerin geliştirilmesinde ve üretiminde görev alan mühendis, teknisyen ve işçileri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eskilerin hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah diye ifade ettikleri gibi, günümüzde barışı korumanın yolu her türlü saldırıya hazırlıklı olmaktan geçiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sultan İkinci Abdülhamid döneminde yerli silah sanayi için başlatılan atılımların, kurulan fabrikaların, geliştirilen sistemlerin Cumhuriyetin ilk yıllarının ardından yerini atalete bıraktığını anlatarak şöyle devam etti: “Kıbrıs çıkarmasında yaşadığımız acı tecrübeler bize bu konudaki eksiğimizin vahametini tüm çıplaklığıyla göstermiştir. İstiklalin yolunun asker sayısı kadar, hatta ondan daha ziyade silahı, teknolojisi ve eğitimiyle güçlü bir ordudan geçtiği bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır. Son 19 yıldır savunma sanayimizi her alanda yüksek teknolojiye, araştırma ve geliştirmeye dayalı yerli üretimle ayağa kaldırmak için yoğun çaba harcadık. Hamdolsun, verdiğimiz emeklerin, tahsis ettiğimiz kaynakların karşılığını birer birer aldık ve alıyoruz.”
Türkiye savunma sanayi içinde Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun ayrı bir yeri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kurumumuz Tophane-i Amire’den bugüne kadar İmalat-ı Harbiye ruhu ile üretim yaparak şartlar ne olursa olsun ordumuzun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmıştır. İmalat-ı Harbiye, Kurtuluş Savaşı yıllarında tezgâhlarını cepheden cepheye taşıyarak fedakâr ustalarıyla derme çatma atölyelerde cephane üretmiştir. Makine Kimya Endüstrisi Kurumumuz da yerli ve millî imkânlarla ordumuzun silah ve mühimmat ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde entegre üretim yapabilen dünyadaki ender kuruluşlardan biridir” diye konuştu.
“YENİ NESİL PATLAYICI ÜRETİM KABİLİYETİNDE SÜPER LİGE ÇIKTIK”
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun bugün dünyada 5,56 milimetreden 203 milimetreye kadar tüm kalibrelerdeki silah ve mühimmatı tek çatı altında üretebilen tek yapı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun üretim kabiliyet ve kapasitesini anlattı.
“Bugün de enerjetik malzemeler denen RDX, HMX, CMX üretim tesisiyle modüler barut üretim hatlarını kurumumuza kazandırıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün burada yeni nesil elektrikli hibrit sistemle çalışan ve kısaca EZMA denen elektrikli zırhlı muharebe aracı ile Boran 105 milimetre taşınabilir obüsünü de kamuoyuna tanıtıyoruz. Açılışın yaptığımız bu tesisle, Türkiye dünyada sayılı ülkelerin sahip olduğu RDX, HMX ve CMX gibi patlayıcıları üretme imkânına kavuşuyor. Ülkemiz uçak bombalarında yeni nesil mühimmatların dolumunda, füze yakıtı ve harp başlıklarında ana patlayıcı malzemesi olarak kullanılan bu ürünü hep yurt dışından ediyordu. Son dönemde yaşadığımız hadiseler ve maruz kaldığımız gizli, açık ambargolar bu kritik ürünün ülkemizde üretilmesini gerektirmiştir. Makine Kimya Endüstrisi Kurumumuz verdiğimiz talimatla hemen kolları sıvadı, bir yıl gibi kısa bir sürede tamamen yerli imkânlar ve millî teknolojiyle kamu-özel iş birliği yönetimiyle bu tesis kuruldu. Artık uçak bombalarımızın, mühimmatlarımızın, füzelerimizin ve harp başlıklarımızın patlayıcıları konusunda hamdolsun kimseye bağımlı olmayacağız. Açılışını yaptığımız tesis sayesinde ülke olarak yeni nesil patlayıcı üretim kabiliyetinde süper lige çıktık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ayrıca Fırtına ve Panter gibi obüslerin sevk sistemi olan modüler barut üretim hatlarının da açılışını gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, “Bu tesiste yurt dışından temin edilen modüler barut sistemi artık tamamen yerli imkânlarla üretilecek. Teknoloji paylaşımı için milyonlarca dolar bedel istenilen bir sistem mühendislerimiz tarafından yüzde 100 teknolojiyle çok kısa sürede üretildi” bilgisini paylaştı.
“TÜRKİYE’NİN ASKERÎ ARAÇLARDA DIŞA BAĞIMLILIĞINI BİTİRECEK YENİ TEKNOLOJİLERİN İLK ÖRNEĞİNİ BUGÜN GÖRME İMKÂNI BULDUK”
Dünyada artık askerî araç teknolojilerinin hızla değiştiğine, yeni nesil otonom ve elektrikli hibrit askerî araçların harp meydanlarında yer almaya başladığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin askerî araçlarda özellikle de motor konusundaki dışa bağımlılığını bitirecek yeni teknolojilerin ilk örneğini bugün görme imkânı bulduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim mühendislerimiz M 133 askerî zırhlı personel taşıyıcı araçları, elektrikli motor ile çalışan hibrit hâle getirdiler. Uzaktan kumanda ile insansız çalışabilen ve 27 tane çok zorlu askerî testi başarıyla geçen, kısa E-ZMA denen bu elektrikli zırhlı muharebe aracımız artık silahlı kuvvetlerimizin emrindedir. Yol yapma menzili 700 saati, savaşma süresi 10 saati bulan motor konusunda dışa bağımlılığı bitiren E-ZMA projesinde görev alan tüm arkadaşlarımızı tebrik ediyorum” ifadesini kullandı.
Fatih Sultan Mehmet Han’ın bizzat tasarladığı Şahi toplarının devamı niteliğindeki Yavuz ve Fırtına silah sistemlerini de görme fırsatı bulduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Fatih’ten aldıkları ilhamla dünyada ilk defa seri atış yapabilen sahra topunu 1868 yılında icat eden Ahmet Süreyya Emin’in yolundan giden mühendislerimiz kendi sınıfının en iyisi olan Boran Obüsü’nü yaptılar. Boran Obüsü 105 milimetre çapı ve helikopterle havadan taşımaya uygun bin 750 kilogram ağırlığı, bir dakikada atışa hazır hâle gelebilmesi, dakika da altı atış yapabilmesi özellikleriyle bilhassa komando birliklerimize büyük katkı sağlayacaktır. Bugün burada ayrıca yeni geliştirilen platform makineli tüfeği de inceleme fırsatı bulduk. Bu yeni makineli tüfeğimize PMT-76 57-A ismi verilmiştir. Makineli tüfeğin ismindeki 57-A ibaresinin özel bir anlamı vardır. Bu ifade tüfeğimizin isminde Çanakkale Savaşı’nda mensuplarının neredeyse tamamı mitralyöz atışı ile şehit düşen 57. Alay’ın hatırasını yaşatmak üzere yer almaktadır. Çanakkale Savaşı’nın 106. yıl dönümünde bir kez daha Çanakkale şehitlerimizi ve bütün şehitlerimiz rahmetle, şükranla, hürmetle yâd ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 yılında şehit düşen Üsteğmen Ozan Olgu Köreke’nin tasarladığı “Ozok” el bombasına da değinerek, “Makine Kimya Endüstrisi Kurumumuz bu projeyi aldı, geliştirdi ve üretmeye başladı. Evet, hayata geçirilen bu projeler İmalat-ı Harbiye ruhunun günümüzdeki yansımalarıdır. Kurtuluş Savaşı yıllarında defalarca doldurulup tekrar cepheye gönderilen gazi kovandan çok şükür bugün termobarik mühimmat üretebilir hâle geldik” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deniz topu, yakın hava savunma sisteminin T-155 fırtına obüslerinin hibrit güç ve tahkik sistemlerinin yazılım ve donanımlarının da bir an önce tamamlanmasını beklediklerini dile getirerek, “Diğer alanlarda da bir an önce bitmesini dört gözle beklediğimiz pek çok proje bulunuyor. Bunun için savunma sanayimizin artık yeni bir anlayışla kendini bir üst lige çıkarması şarttır. Özellikle de sektörün lokomotiflerinden biri durumundaki Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumumuzun süratle yeniden yapılanması gerekiyor. Makine ve Kimya Endüstri Kurumumuzun özel sektörle yakın iş birliği hâlinde ordumuzun tüm ihtiyaçlarını karşılayarak dışa bağımlılığı bitirecek, bizimle birlikte dostlarımızı da destekleyecek bir yapıya bir an önce kavuşmasını istiyoruz” dedi.
Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun özel sektör esnekliğiyle çalışması gerektiğini, aynı alanda çalışan özel sektör firmalarının önünü kesen değil, onları destekleyen, teşvik eden bir yapıya kavuşması gerektiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan tesisin ve geliştirilen hibrit sistem zırhlı muharebe araçları ile Boran 105 taşınabilir obüsünün hayırlı olmasını dileklerini tekrarladı.
“İHTİYAÇ SAHİBİ AİLELERE HANE BAŞI VERİLEN NAKDİ YARDIMI YENİDEN BAŞLATIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, memurlara ve esnafa müjdeleri olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Emeklilerimize 2018 yılında başlattığımız bayram ikramiyesi ödemesinin tutarını bin liradan bin 100 liraya yükseltme kararı almıştık. Onunla ilgili düzenleme Meclis’te varılan uzlaşmayla gerçekleştiriliyor. Memur maaşlarını 10 Mayıs itibariyle hesaplara yatırıyoruz. Salgının faaliyetlerini olumsuz etkilediği esnaflarımıza yaptığımız aylık bin lira gelir desteği ile 750 lira ve 500 lira arasındaki kira desteğinin süresini bir ay daha uzatıyoruz. TESKOMB ve Halkbank aracılığıyla esnafa kullandırdığımız kredilerin taksit ödemelerini 1 Temmuz 2021 tarihine kadar erteliyoruz. Ayrıca, TESKOMB kefaletiyle kredi kullanan esnaflarımızdan taksit ödemesi yapamayan 240 bin kişinin 1 milyar lira tutarındaki borcu daha sonra tahsil edilmek üzere TESKOMB tarafından bankaya ödenmiştir. Çek ve senetlerle ilgili bir başka önemli düzenleme de yine Meclis’te uzlaşmayla görüşülüyor. İş sözleşmelerinin fesih yasağı 30 Haziran’a kadar uzatılmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa çalışma ödeneğinin süresinin Nisan başından Haziran sonuna kadar uzatıldığını hatırlatarak, KOSGEB vasıtasıyla toplamda 5 milyar lira bütçeli yeni bir destek programı başlatacaklarını, bu desteğin öncelikle kovid salgını sebebiyle gelir kaybına uğramış veya nakit akışı bozulmuş, ama istihdamını koruyan imalat sektörlerinde faaliyet gösteren mikro ve küçük ölçekli işletmelere yönelik olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknoloji alanında faaliyet gösteren filiz şirketler de bu desteğe başvurabilecektir. Mikro işletmeler 30 bin liraya kadar, küçük işletmeler 75 bin liraya kadar olmak üzere üç yıl geri ödemesiz, tamamı faizsiz şekilde bu destekten faydalanacaklardır. Bu sektörlerde şartları taşıyan mikro ve küçük işletmeler 3 Mayıs Pazartesi gününden itibaren elektronik devlet üzerinden KOSGEB aracılığıyla başvurularını yapabilirler” bilgisini verdi.
İhtiyaç sahibi ailelere hane başı verilen bin liralık nakdi yardımı da bin 100 liraya çıkartarak yeniden başlattıklarını duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için 2 milyar 540 milyon liralık bir kaynak tahsis ettiklerini, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına da yine ihtiyaç sahibi ailelere destek olmak için 183 milyon lira ilave kaynak gönderdiklerini kaydetti.
Belediyeler başta olmak üzere çeşitli kurumların da bu süreçte milleti pek çok projeyle desteklemeyi sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bu müjdelerin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum, böylece esnaflarımıza, işletmelerimize, iş dünyamıza şu sıkıntılı dönemde yeni bir nefes alma imkânı sağladığımıza inanıyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından tesisin açılış kurdelesini kesti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması öncesinde da tesiste incelemelerde bulunarak, uzaktan kumanda ile lansmanı yapılan ürünlerden elektrikli zırhlı muharebe aracı (E-ZMA), Askerî Fabrika ve Tersane İşletme AŞ (ASFAT) tarafından üretilen Mekanik Mayın Temizleme Teçhizatı (MEMATT) hakkında bilgi aldı.
Uzaktan kumandalı mayın temizleme aracının tanıtımı sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, aracın şu anda Azerbaycan’da çalıştığını, çok başarılı bir araç olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Mehmetçiğin bir yerden bir yere korunaklı bir şekilde taşınmasını sağlayan, elektrikli ve beş kilometreye kadar uzaktan kumanda edilebilen araç hakkında bilgi aldı ve aracı uzaktan kumanda ile kullandı.
Dünyanın en eski Neolitik bölgeleri arasında bulunan Göbeklitepe ve Karahantepe gibi önemli alanlara ev sahipliği yapan Şanlıurfa Dünya Neolitik Kongresi’ne ev sahipliği yapacak.
Dünya çapında neolitik kültürleri anlamaya yönelik yeni bakış açılarının geliştirileceği buluşma için geri sayım başladı.
Türkiye’de bir ilk olarak 4-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek uluslararası kongreye 64’ü aşkın ülke ve 487 kurumdan bine yakın akademisyen katılacak.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un açılışını yapacağı etkinlik, uzmanlara ve tarih meraklılarına, farklı bölge ve dönemlerdeki neolitik oluşumları tartışmak ve dönemin artan küresel sosyal karmaşıklığını aydınlatmak adına benzersiz bir platform sunacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığının himayesi ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının (TGA) desteğiyle düzenlenecek Dünya Neolitik Kongresi, neolitik döneme ilişkin geleneksel teorileri, yerleşik yaşam biçimleri, sosyal hiyerarşi ve kimlikler, inançlar ve çevresel faktörlerin yanı sıra biyoarkeoloji, tarihleme yöntemleri, fiziksel antropoloji ve jeoarkeoloji gibi çalışmalara da odaklanacak. Kongrenin uzun vadede, dünya çapında neolitik araştırmalara yön vermesi de bekleniyor.
Dünyanın Seçkin Üniversiteleri Şanlıurfa’da Olacak
İstanbul Üniversitesi ile Harran Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği Dünya Neolitik Kongresi, Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde gerçekleştirilecek. Dünyanın seçkin üniversitelerinden akademisyenlerin konuşmalar yapacağı bilimsel oturumlarda neolitik döneme ilişkin bölgesel ve küresel perspektifler ele alınacak.
Kongrede ayrıca Şanlıurfa arkeolojik kazılarında görev yapmış Klaus Schmidt, Harald Hauptmann ve Bruce Howe gibi önemli isimler için anma konuşmaları da yapılacak. Kongre katılımcıları Göbeklitepe, Karahantepe, Sayburç, Çakmaktepe ve Sefertepe gibi Şanlıurfa’daki Neolitik yerleşim yerlerini ziyaret etme şansına da sahip olacak.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Yakında yeni yatırım teşvik sistemimizi kamuoyuyla paylaşacağız. Bu sistemde bir yandan Türkiye’nin yüksek teknoloji hamlelerini hızlandıracağız. Bir yandan halihazırda başarıyla sürdürdüğümüz teknoloji odaklı sanayi hamlesi gibi programları stratejik teşvik uygulamalarını bugünkünden daha ileri unsurlarla destekleyeceğiz.” dedi.
Bakan Kacır, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinde Makina İmalatçıları Birliği Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, makine sektörünün her zaman en öncelikli, en stratejik sektörler arasında yer aldığını söyledi. Türkiye’nin 22 yılda ekonomide muazzam bir ivmeyle gelişme kaydettiğini ifade eden Kacır, “Milli gelirimizi 238 milyar dolardan, 1 trilyon dolara yükselttik. Türkiye ekonomisi satın alma paritesine göre dünyada 18. sıradan 11. sıraya tırmandı. Bütün bu süreçte sanayimizin baş aktör olmasını da hep birlikte sağladık.Türk sanayisi bugün ihracatın lokomotifi doldu. Yıllık 262 milyar dolara varan 36 milyar dolar üzerinden 262 milyar dolar düzeyine yükselen ihracatımızın yüzde 95’i sanayi ürünlerinden oluşuyor. Bu başarı hikayesinde elbette hep birlikte attığımız adımların planlı sanayileşme yaklaşımlarının da çok önemli bir rolü oldu.” ifadelerini kullandı.
HİÇBİR SANAYİ SEKTÖRÜNÜ GERİDE BIRAKMADIK Toplam sanayi istihdamının 3 milyon 900 binden, 6 milyon 700 bine yükseldiğini ifade eden Kacır, “Hiçbir sanayi sektörünü geride bırakmadık. Sanayi sektörlerimizin pek çoğunda 10 misline, 12 misline, 15 misline varan ihracat büyümeleri kaydettik. Makine sektöründe ihracatımızı yıllık 2 milyar 100 milyon dolardan, 25,3 milyar dolara yükseldi. 2024’te de bu seviyeyi koruyacağımıza biraz da üzerine çıkabileceğimize yürekten inanıyorum. Dünyanın en zengin en gelişmiş kabul edilen ülkelerine makine ihracatı yapabilen bir ülkedir bugün Türkiye.” ifadelerini kullandı.
TEŞVİKLERLE SANAYİCİMİZİN YANINDAYIZ Kacır, yatırım teşvikleriyle sanayicilerin yanında olmaya gayret ettiklerini dile getirerek, bu dönemde 750 milyar liralık yatırım için 10 bin 200 yatırım teşvik belgesi düzenlediklerini ve 193 bin nitelikli istihdamın makine sektöründe önünü açtıklarını belirtti. Türkiye’nin yapısal dönüşümüne hız kazandıracak ileri teknoloji başlıklarında gerçekleşecek yatırımlara 2030 yılına kadar 30 milyar dolara varan teşvikler sunacaklarını dile getiren Kacır, teşvikler aracılığıyla küresel yatırımların Türkiye’ye daha hızlı yönlenmesini hedeflediklerini söyledi.
DÖNÜŞÜMLER İÇİN İKİ YENİ PROGRAM Kacır, sanayide en önemli hedeflerinden birinin de ikiz dönüşümü gerçekleştirmek olduğunu ifade ederek, “Yeşil Dönüşüm, Dijital Dönüşüm alanlarında daha hızlı adımlar atmalıyız. Bunun için 2 yeni program başlattık. Bu programların kurgusunun da aslında bir zihniyet dönüşümünü de barındırdığını ifade etmek isterim. Biz doğru hedefler koyduğumuzda hep birlikte bu hedefler doğrultusunda hızlandığımız ve ortak adımlar attığımızda ne kadar önemli neticeler aldığımızı pek çok alanda gördük.” ifadelerini kullandı.
270 BİNİ AŞAN AR-GE İNSAN KAYNAĞI Bakan Kacır, “Bu ana kadar aldığımız en kıymetli neticeler AR-GE alanında attığımız adımlar. Türkiye 22 yıl önce araştırma geliştirmenin sözlük anlamının dahi yeterince bilinmediği bir ülkeydi. Bugün ise Türkiye 270 bini aşan AR-GE insan kaynağıyla, 29 bin olan AR-GE insan kaynağını 10 misline çıkarttı. 1600’den fazla acemi tasarım merkezi ile 104 Teknopark’ta 11 bine yakın araştırma geliştirme projesi sürdüren firmasıyla ve milli gelirinin yüzde 1,3’ünden fazlasını AR-GE’ye ayıran kuvveti ile iddialı AR-GE ve inovasyon ülkesi olmuştur.” şeklinde konuştu.
YENİ YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ YOLDA Yeşil Dönüşüm yol haritalarını hazırladıklarını ve 2053 yılına kadar 70 milyar dolara varan bir yatırımın gerçekleşmesi gerektiğini dile getiren Kacır, “2012’den bu yana sürdürdüğümüz ve gerçekten bu dönemde 12 yılda çok önemli kazanımlar elde etmemizi sağlamış yatırım teşvik sisteminin de çok kapsamlı bir etkin değerlendirme çalışmasını tamamladık. Sistemde Türkiye’nin sanayi politikasıyla ve kalkınma hedefleriyle uyumlu şekilde attığımız ve bu ana kadar netice aldığımız adımların önümüzdeki dönemde daha güçlü neticelerde olması için nasıl güncellenmesi gerektiği, şu ana kadar hedeflediğimiz ama netice alamadığımız alanlarda da hangi yeni unsurlarla netice alabileceğimiz, aynı zamanda bu dönemde sürdürmekte olduğumuz fiyat istikrarı, hedefleri, enflasyonu düşürme öncelikli sıkı para politikasının yatırımları yavaşlatıcı bir etki oluşturmaması adına almamız gereken ilave tedbirlerin teşvik sistemiyle finansmanı kolaylaştırıcı tedbirlerin neler olması gerektiğine ilişkin çok kapsamlı bir çalışmayı çok büyük ölçüde tamamladık. Yakında yeni yatırım teşvik sistemimizi kamuoyuyla paylaşacağız. Bu sistemde bir yandan Türkiye’nin yüksek teknoloji hamlelerini hızlandıracağız. Bir yandan halihazırda başarıyla sürdürdüğümüz teknoloji odaklı sanayi hamlesi gibi programları stratejik teşvik uygulamalarını bugünkünden daha ileri unsurlarla destekleyeceğiz.” dedi.
Makina İmalatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Gencer de makina sektörü hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
Programa, Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, AK Parti Tekirdağ milletvekilleri Mestan Özcan, Gökhan Diktaş, Çiğdem Koncagül, oda başkanları, OSB yetkilileri ve sanayiciler katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde tebrikleri kabul etti.
Törende; TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Sayıştay Başkanı Metin Yener, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve kuvvet komutanları, TBMM üyeleri, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Hakkı Susmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kamu kurumlarının yöneticileri, Ankara’da görevli büyükelçiler, yabancı misyon şefleri, uluslararası kuruluşların temsilcileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bayram tebriklerini sundu.
Törende, başkentte görevli çeşitli rütbelerden askerî personel de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tebriklerini iletti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.