Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, enflasyonla mücadeleyi zedeleyen ve tüketicileri mağdur eden tüm olağandışı fiyat gerçekleşmeleriyle mücadelenin süreceğini belirterek, “Hükümetimizce fiyat istikrarının temini ve enflasyonla mücadele yönünde çalışmalar kararlılıkla sürdürülecek olup, fiyat anomalileriyle ilgili tedbirlerimiz de aynı kararlılıkla devam edecektir.” dedi.
Bakan Pekcan, Dünya Tüketici Hakları Günü vesilesiyle düzenlenen 23’üncü ve 24’üncü Geleneksel Tüketici Ödülleri Töreni’ne katıldı.
Pekcan, burada yaptığı konuşmada, küreselleşme ve dijitalleşme dönemiyle tüketici hakları bakımından yepyeni ufukların açıldığına işaret ederek, tüketicinin korunması ve tüketici haklarıyla ilgili önceliklere değindi.
Küresel perakende e-ticaret hacminin 4,2 trilyon dolara çıktığını dile getiren Pekcan, Türkiye’de tüketici hakları alanında önemli çalışmalar yapıldığını ve Avrupa Birliği (AB) ile uyum açısından önemli mesafe kaydedildiğini ifade etti.
“Çağdaş hizmet sunabilme misyonumuz çerçevesinde çalışıyoruz”
Pekcan, önceki haftalarda tüketicinin korunmasıyla ilgili kurumsal kapasitelerin güçlendirilmesi amacıyla yürüttükleri büyük bir AB projesini tamamlamanın memnuniyetini yaşadıklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“1,8 milyon avro bütçeli ve yüzde 90 AB finansmanıyla gerçekleşen bu proje kapsamında pek çok bilinçlendirme faaliyetinin yanında Tüketici Profili ve Bilinç Düzeyi Araştırması’nın yapılması, ‘Mobil Tüketici’ uygulamasının kullanıma açılması ve ‘Tüketici Hakem Heyeti Yıllık Değerlendirme Raporları’nın hazırlanması gibi pek çok kritik faaliyeti de tamamlanmış bulunuyoruz.”
AB’nin tek belirleyici kriter olmadığını vurgulayan Pekcan, “Biz esas olarak vatandaşımıza çağdaş hizmet sunabilme misyonumuz çerçevesinde vatandaşımızın hak ettiği koşulları temin edebilmek için kendi hedeflerimiz doğrultusunda çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz.” diye konuştu.
“521 bin 533 başvuru karara bağlandı”
Pekcan, tüketici haklarının korunması noktasında sahip olunan kurumsal kapasiteyi gözler önüne seren en temel mekanizmalardan birinin “Tüketici Hakem Heyetleri” olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
“2020 yılında tüketici hakem heyetlerimizce alınan kararların yüzde 96,1’i tüketici mahkemelerinde dava konusu edilmeden kesinleşmiş ve sadece yüzde 3,9’u mahkemelere intikal etmiştir. 2020 yılında, tüketici hakem heyetlerinde 861 milyon lira tutarında ürün ve hizmetlerle ilgili 521 bin 533 başvuru karara bağlanmış olup, bu kararların da yüzde 59’u tüketici lehine sonuçlanmıştır. Tüketici hakem heyetlerine başvuruların yaklaşık yüzde 50’sinin e-Devlet üzerinden elektronik ortamda gerçekleştiğini de ayrıca vurgulamak isterim.”
Elektronik Ticaretin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Merkezi Destek Sistemi
Pekcan, geçen hafta itibarıyla yürürlüğe giren Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu’nun getirdiği önemli yeniliklerle de değindi.
Söz konusu kanuna dayanılarak yönetmelik çıkarılacağını belirten Pekcan, “Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği Bakanlığımız bünyesinde kurulacak ‘Elektronik Ticaretin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Merkezi Destek Sistemi’ ile satışı e-ticarete konu ürünlerin tarama ve tespitinin etkinlikle yapılması hedeflenmektedir.” diye konuştu.
Pekcan, bu çalışmalarla tüketicilerin haklarını sadece fiziki piyasa ve pazarlarda değil sanal pazarlarda ve e-ticarette de koruduklarını dile getirerek, sanal dünyayı ve bunun tüketicilere etkilerini proaktif biçimde çalıştıklarını vurguladı.
Tüketici haklarının temininin tüketicilerin bilinçlenmesi ve hak arama mekanizmalarının etkinliği ile de alakalı olduğunu belirten Pekcan, düzenledikleri ödül törenlerinin tüketici haklarıyla ilgili farkındalık çalışmalarının önemli bir parçası olduğunu söyledi.
“2020’de Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu 18,3 milyon lira idari para cezası uyguladı”
Pekcan gerek Reklam Kurulu gerekse geçen sene itibarıyla tesis edilen Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu aracılığıyla piyasa dinamiklerinin dışında gerçekleşen olağanüstü fiyatlamalarla ilgili incelemelerini titizlikle gerçekleştirildiğine işaret etti.
Kararların titiz değerlendirmeler sonrasında ve firmaların savunmaları incelerek, istişare ve ortak aklın ürünü olarak alındığını ve buna göre para cezalarını içeren idari yaptırımlar uygulandığını bildiren Pekcan, “2020 yılında Reklam Kurulu 13,2 milyon lira, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu da 18,3 milyon lira olmak üzere idari para cezası uygulamıştır.” bilgilerini paylaştı.
Pekcan, bu süreçte fiyatlarla birlikte gramaj hilelerine karşı yaptırımları güçlendirdiklerini ve denetimleri artırdıklarını aktardı.
“Özellikle pandemi gibi tüm dünya piyasalarını etkileyen böylesine bir konjonktürde enflasyonla mücadeleyi zedeleyen ve tüketicilerimiz açısından mağduriyet yaratan tüm olağandışı fiyat gerçekleşmeleriyle mücadelemizi de kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.” diyen Pekcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Ekonomik Reform Paketi’nde de bu konunun geniş biçimde yer aldığını anımsattı.
Pekcan, Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinasyonunda, Ticaret Bakanlığının da dahil olduğu “Fiyat İstikrar Komitesi”nin oluşturulacağını anımsattı.
Bununla birlikte, iklim ve afet gibi faktörler neticesinde gıda fiyatlarında görülebilen dalgalanmalara karşı mücadelenin güçlendirilmesi için “Erken Uyarı Sistemi” kurulmasının da öngörüldüğünü belirten Pekcan, Bakanlığın bu sisteme katkılarını sağlayacağını ifade etti.
Pekcan, “Perakende Yasası”nda öngörülen değişiklikler ve “Hal Yasası” gibi çalışmaların da Ekonomik Reform Paketi’nde yer aldığını hatırlatarak, “Söz konusu yasama çalışmalarında perakende ticarette daha adil bir tedarik zincirinin oluşturulmasına katkı sağlaması beklenmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Serbest piyasa ekonomisi dinamiklerine yapılan bir müdahale olmadığını tam aksine piyasaların daha etkin işlemesi için alınan tedbirler olduğunu vurgulayan Pekcan, şunları kaydetti:
“Bu adımlar aynı zamanda da halkımızın, tüketicilerin çıkarlarının korunması için gerekli adımlardır ve adil rekabetin önünü açacak adımlardır. Türkiye gibi oldukça hızlı bir ekonomik büyüme trendi izleyen, oldukça dinamik bir ekonomide bu tür tedbirler üstelik de pandemi şartlarının yarattığı böylesine bir konjonktürde olağan ve elzemdir. Hızlı gelişen ve yükselen bir ekonomi olan Türkiye ekonomisinin, başka ülke dinamikleriyle doğrudan kıyas kabul etmeyecek, kendine özgü dinamikleri mevcuttur.
Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde hükümetimizce fiyat istikrarının temini ve enflasyonla mücadele yönünde çalışmalar kararlılıkla sürdürülecek olup, fiyat anomalileriyle ilgili tedbirlerimiz de aynı kararlılıkla devam edecektir.”
Pekcan, söz konusu törende çalışmaları ile ödül alanları tebrik etti.
“Geçen yıl dereceye girenler de bu yıl ödüllendirilecek”
Ticaret Bakanlığı Tüketicilerin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Ahmet Erdal, her alanda değişimi zorunlu kılan teknolojinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde daha etkin kullanıldığını belirterek, bunun da tüketici davranışını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çekti.
Tüketici Ödülleri’nin 2020 Mart’ta salgın kapsamında alınan tedbirler neticesinde ertelendiğini aktaran Erdal, bu yarışmadaki ödüllerin de bugün verileceğini ifade etti.
Erdal, törende bilinçli tüketici, yazılı basın, radyo televizyon programı, tüketici memnuniyetini ilke edinen firma ve bilimsel çalışma olmak üzere 5 dalda ödüllerin takdim edileceğini bildirdi.
Öte yandan Bakan Pekcan, tüketici memnuniyetini ilke edinen firmalar ile aldıkları hizmet veya ürün nedeniyle mağdur olan ancak sonrasında hukuk yoluyla haklarını geri alarak tüketicilere örnek olan bilinçli tüketicilere ödüllerini verdi.
Törende, ayrıca, 2020 yılı Basın ödülleri ile Tüketici Hakları Konulu Resim ve Karikatür Yarışması’nda derece elde eden öğrenciler de ödüllerine kavuştu.
BAKAN TUNÇ: TÜRK DÜNYASI OLARAK DAİMA HAKKI, HAKKANİYETİ VE ADALETİ SAVUNACAĞIZ
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Adalet Bakanları Konseyi toplantısında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” dedi.
Kazakistan’ın başkenti Astana’da Bağımsızlık Sarayı’nda düzenlenen toplantıya katılan Bakan Tunç, ‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
İNSANLIK İÇİN BARIŞ VE HUZURA KATKI VEREN ADIMLARI ATMAKTA KARARLIYIZ
Asya’nın parlayan yıldızı Astana’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bu güzel birlikteliğin devamını sağlayacak istişarelerin, ülkelerimizin yargı kurulları arasındaki iletişim bağlarını daha da güçlendireceğine yürekten inanıyorum.” İfadelerini kullandı.
Bakan Tunç, “Geçmişte olduğu gibi bugün de tam bir kardeşlik içerisinde yan yana ve omuz omuzayız. Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Daha adil bir dünya mümkün’ düsturuyla insanlık için barış ve huzura katkı veren adımları atmakta kararlıyız.” dedi.
Bu amaçla kardeş ülkeler olarak birlikteliği ve dayanışmayı güçlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan Adalet Bakanı Tunç, “Bizler, aynı kökten gelen ulu bir çınarın geniş bir coğrafyaya yayılan kollarıyız. Bu temeli unutmadan birliğimizi pekiştirdiğimiz takdirde dünyadaki gücümüzü hiç şüphesiz daha da artıracağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Bakanı Tunç, TDT üyesi ülkeler arasında siyasi, kültürel, ekonomik, ticari ve askeri alanların yanında, adalet ve yargı konularındaki işbirliğinin de derinleştirilmesine ve geliştirilmesine önem verdiklerini vurguladı.
İŞBİRLİĞİMİZİ ARTIRACAK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPTIK
İstanbul’da 2021 yılında düzenlenen ve Türk devletlerinin bağımsızlığının 30. yıl dönümünün kutlandığı TDT 8. Zirvesi’nde “Türk Dünyası-2040 Vizyon Belgesi”ni birlikte kabul ettiklerini hatırlatan Bakan Tunç, “Bu vizyon doğrultusunda son 10 yılda Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde yüksek yargı kurullarına, yüksek mahkemelere, başsavcılara, adalet akademilerine, avukatlara ve noterlere ilişkin işbirliğimizi artıracak önemli çalışmalar yaptık.” diye konuştu.
Türk dünyası olarak uluslararası adli işbirliğini daha da ilerletmelerinin gerektiğine dikkati çeken Adalet Bakanı Tunç, “Birazdan imzalayacağımız ortak bildiriyle adli işbirliğimizin daha da ileriye taşınacağına yürekten inanıyorum.” dedi.
Terörle mücadeleye de değinen Bakan Tunç, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ve milletin onurlu direnişiyle başarısızlığa uğratıldığını anımsattı.
TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR
Terör konusuna da değinen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;
“Terör, insanlık suçudur. Terörle mücadelenin hukuk zeminindeki önemli bir boyutunu da hiç şüphesiz ülkeler arasındaki iade talepleri yani adli yardımlaşma oluşturmaktadır. Biz, adli işbirliği konusunda uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerimize şimdiye kadar samimiyetle uyduk. Bundan sonra da aynı ciddiyet ve kararlılıkla bu yükümlülüğümüze uymaya devam edeceğiz fakat aynı bakış açısını tüm dünyadan beklediğimiz gibi, tarihi, kültürel birçok ortak ve akrabalık bağımızın olduğu Türk dünyası ülkelerinden özellikle beklediğimizi altını çizerek vurgulamak istiyorum.”
ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUKUN, YA HİÇE SAYILDIĞINI YA DA ÇİFTE STANDARDA TABİ TUTULARAK İŞLETİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gazze’deki insanlık felaketine dikkati çekerek, “1917’ye kadar özenle korunan, her dinden insanın barış ve esenlik içerisinde yaşadığı Filistin, maalesef günümüzde kanla, gözyaşıyla, zulümle yıkanmaktadır. İşgalci İsrail, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını bombalayarak tarihte eşi benzeri görülmemiş bir katliam, soykırım gerçekleştiriyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılarda 40 binden fazla kardeşlerinin şehit olduğunu anlatan Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların en az 16 bini çocuk, 10 bini kadın. Maalesef geçmişte olduğu gibi bugün de uluslararası insancıl hukukun, güç sahipleri tarafından ya hiçe sayıldığını ya da çifte standarda tabi tutularak işletildiğini görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Filistin’de akan kanın durması için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Gecikmeli de olsa Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı harekete geçmiş, İsrail Başbakanı (Binyamin) Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı (Yoav Gallant) için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle ‘yakalama kararı başvurusunda’ bulunmuştur. Bir an önce yakalama kararının icra edilmesini bekliyoruz. Bu davanın yanında, Güney Afrika’nın soykırım suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanında açtığı davayı ayrıca çok değerli buluyor ve destekliyoruz.
İSRAİLLİ YETKİLİLER HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALANA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
“Türkiye olarak bu soykırım davasına müdahil olmak için 7 Ağustos 2024 tarihinde resmi başvuruda bulunduk. Türkiye olarak, İsrailli yetkililer hak ettikleri cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” diye konuştu.
Bakan Tunç, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı olarak yargıyı ilgilendiren tüm alanlarda her türlü işbirliğine hazır olduklarını dile getirerek “‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kazakistan Adalet Bakanı Azamat Yeskarayev’in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Azerbaycan Adalet Bakanı Farid Ahmedov, Kırgızistan Adalet Bakanı Ayaz Baetov, Özbekistan Adalet Bakanı Akbar Taşkulov ile TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı.
TDT Adalet Bakanlıkları arasında işbirliğinin geliştirilmesi için perspektiflerin belirlenmesi ve sistemlerinin dijitalleştirilmesi konularının masaya yatırıldığı toplantıda bakanlar, TDT Adalet Bakanları 1. Konseyinin Astana Bildirisi’ni imzaladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Valiliğince düzenlenen İstanbul Çocukları Vakfı Koruyucu Aile Şenliği’nde koruyucu aileler ve çocuklarla bir araya geldi.
Emine Erdoğan, konuşmasında şenlik vesilesiyle çocuklar ve koruyucu aileleriyle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirtti.
Aileleri bir araya getiren, birbirilerini tanıma ve yakınlaşma imkânı sunan etkinliklerin yapılıyor olmasını çok kıymetli bulduğunu söyleyen Emine Erdoğan, “Yavrularımızın ve ailelerinin bugün buradan yüzlerinde tebessüm, kalplerinde neşe ile ayrılmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
Emine Erdoğan, çocukluğun, geleceğin ekildiği bir toprak gibi olduğunu vurgulayarak, “Çocukluk; cesaret, doğruluk gibi erdemlerin, merhamet, sevgi gibi güzel duyguların ruha işlendiği ömrün en kıymetli dönemidir. Merak ve keşfetme duygusuna güçlü bir vicdanın eşlik ettiği her çocuk, yetişkinliğinde çevresini güzelleştiren birer iyilik pınarına dönüşür. Çocuklarımızın içindeki bu potansiyel, ancak sevgi ve güven ortamında köklenip yeşerebilir. Bu imkana sahip olmayan çocuklarımıza gönüllü aile olan koruyucu anne ve babalarımız, yalnızca bir çocuğun geleceğini değil, toplumdaki huzuru da inşa eder” ifadelerini kullandı.
“KORUYUCU AİLELER ÇOCUKLARIN HAYAT HİKAYESİNİ ADETA BAŞTAN YAZDI”
Koruyucu ailelerin, çocukların hayat hikayesini adeta baştan yazdığını dile getiren Emine Erdoğan, şöyle konuştu: “Her biriniz bu hikâyenin başkahramanısınız. Koruyucu aileleri olduğunuz günden itibaren çocuklarımızın ilk öğretmeni, can yoldaşı, rol modellerisiniz. Sunduğunuz himayeyle onlara yaşamları boyunca yüreklerinde taşıyacakları mutlu bir çocukluk hediye ediyorsunuz. Gönüllülüğünüzle acının yerini sevinç, yalnızlığın yerini muhabbet, kimsesizliğin yerini güven duygusu alıyor. Rengarenk boyadıkları resimleri, uyumadan önce kurdukları hayalleri, evi şenlendiren neşeleri sizlerin eseri. Bu anlamlı yolculukta kazandığınız deneyimlerinizi paylaşarak başka gönüllü anne babalara da ilham olmanızı diliyorum.”
Emine Erdoğan, Türk toplumunda açığı kapatma, eksiği tamamlama ve boşu doldurmanın adeta bir refleks gibi olduğunu kaydederek, “Bu topraklar, kökleri eskilere dayanan, kadim bir dayanışma ve vakıf kültürü ile bilinir. Eytam Nezareti, Darülaceze, Darüşşafaka gibi tarihi asırlar öncesine uzanan kurumlar, kültürümüzdeki ötekine karşı merhamet temelli bakışın eserleridir” dedi.
“DEVLETİMİZ TÜM İMKANLARI SEFERBER ETMEYE DEVAM EDİYOR”
Bugün Gönül Elçileri Projesi ile muhafaza etmeye ve yaygınlaştırmaya çalıştıkları koruyucu ailelik müessesinin de bu geleneğin bir mirası olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “2002 yılında koruyucu aile yanındaki çocuk sayımız, ülke genelinde 515 iken, bugün ne mutlu ki yalnızca İstanbul’da 1263’e ulaştı. Türkiye genelinde koruyucu aile yanında yaşayan 10 bin 266 çocuğumuzun 1132’si ise özel gereksinimli. Bu özel çocuklarımıza, tüm zorluklara rağmen gönüllü anne babalık yapan ailelerimiz, hayatta karşılıksız sevginin aşamayacağı engel olmadığının birer ispatı. Bu süreçte devletimiz de koruyucu ailelerimize, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılarken, sunabileceği tüm imkanları seferber etmeye devam ediyor. Farklı beklentilere hitap edecek, ‘akraba ve yakın çevre’, ‘süreli’, ‘geçici’ ve ‘uzmanlaşmış’ olmak üzere 4 farklı model ile koruyucu aileliği teşvik ediyor ve kolaylaştırıyor.”
Emine Erdoğan, 12. yılını tamamlayan Gönül Elçileri Projesi’nin küresel ölçekte ilgi ve takdir görmeye başlamasını da memnuniyet verici bir gelişme olarak ifade etti.
Gönül Elçileri Projesi ve Koruyucu Ailelik modellerinin, Birleşmiş Milletler Çocuk Programı UNICEF’in raporlarında, “Dünya için umut vaat eden proje” olarak değerlendirildiğini aktaran Emine Erdoğan, “Diğer çalışmalarımızda olduğu gibi, koruyucu ailelik konusunda da edindiğimiz bilgi ve tecrübeleri, projemizi uygulama örneği olarak ele alan ve iş birliği yapmak isteyen her ülke ile paylaşmaya hazırız” dedi.
“ÇOCUKLAR İNSANLIĞIN ORTAK EMANETİDİR”
Emine Erdoğan, bu çerçevede, Azerbaycan ve Özbekistan ile Türkiye’nin Aile Bakanlıkları arasında ortak çalışmalar yürütüldüğünü aktararak, “Aynı şekilde, UNICEF ile kimsesiz çocuklara yönelik iş birliğimizi artırma gayretinde olduğumuzu da ifade etmek isterim. Çünkü inanıyoruz ki çocuklar uğruna savaşılacak yegâne hazine, insanlığın ortak emanetidir. Bombalar altında hayatta kalmaya çalışan Gazze’nin çocuklarına, açlıkla mücadele eden Yemen’in çocuklarına, evini defalarca terk etmek zorunda kalan Kırım’ın, Ukrayna’nın çocuklarına, dünya bir gelecek borçlu” diye konuştu.
Bugün Gazze’de, ailesinden hiçbir üyenin sağ kalmadığı ve yaralı olarak kurtarılan çocuk sayısının çok yüksek olduğunu ve bu nedenle onlara özel bir tanım geliştirildiğini vurgulayan Emine Erdoğan, “İsimleri yok, hepsi ‘Ailesi Hayatta Kalmayan Yaralı Çocuk’. Oysa tıpkı tüm kimsesiz kalmış çocuklar gibi savaş hayatlarını gölgelemeden önce onların da bir ismi, hayatı, hayali ve ailesi vardı. Kalıcı bir barış ve adaletin, ancak dünyanın tüm çocuklarına adil bir gelecek vaat edebildiğinde mümkün olduğuna yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, organizasyona ev sahipliği yapan İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na teşekkür ederek, “Koruyucu ailelerimiz ve çocuklarımız arasında yeni dostlukların filizlenmesine imkân verecek böylesi buluşmaların, bütün illerimize örnek olmasını diliyorum” dedi.
KORUYUCU AİLE YANINDA BÜYÜYEN HATİCE KAYA MÜZİK DİNLETİSİ SUNDU
Programda, koruyucu aile yanında büyüyen ve konservatuarı bitirmesinin ardından müzik öğretmeni olarak atanan görme engelli Hatice Kaya’nın müzik dinletisi ile halk oyunları ekibinin gösterisini ilgiyle izleyen Emine Erdoğan, “Gerçekleştirdiği müzik dinletisiyle yüreklerimize şifa olan Hatice kızımızı ve özel gösterileri için halk oyunları ekibini tebrik ederim” dedi.
Emine Erdoğan, konuşmasının ardından katılımcılarla “Biz büyük bir aileyiz” fotoğrafı çektirdi, etkinlik alanındaki çocukları ziyaret etti.
Çocuklara patlamış mısır, patates kızartması ve kâğıt helva dağıtan Emine Erdoğan, çocukların halat çekme yarışmasını izledi.
İstanbul Valiliğinin ev sahipliğindeki programa Emine Erdoğan’ın yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın eşi Hatice Nur Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül, İstanbul Çocukları Vakfı’nın Mütevelli Heyeti ile yönetim kurulu üyeleri, milletvekilleri, koruyucu aileler ve yanlarında kalan çocuklar katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Mısır bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek ve Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’na başkanlık etmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.