Bizimle iletişime geçin

GÜNCEL

TBMM Başkanı Şentop, “Moskova Antlaşması’nın 100. Yıl Dönümünde Türk-Rus İlişkileri“ panelinin açılışında konuştu:

Haberler

on

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Moskova Antlaşması’nın ilk kez yayımlanan tarihi görüntüleriyle birlikte, masanın iki tarafı arasındaki samimi anlara ve dostluğa şahit olduklarını söyledi.

Şentop, “16 Mart 1921 Moskova Antlaşması’nın 100. Yıl Dönümünde Türk-Rus İlişkileri” konulu panelin açılış konuşmasını yaptı.

Panelde, Şentop’un konuşmasından önce, bugüne kadar tek kare fotoğraf ile hatırlanan Moskova Antlaşması’nın tarihi görüntüleri yayımlandı.

Şentop, Moskova Antlaşması’nın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin yaptığı, usulüne göre her iki devlet bakımından yürürlük kazanmış, ilk uluslararası antlaşma olması hasebiyle özel bir yerde bulunduğunu, aynı zamanda, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin Rusya tarafından tanınması ve doğu sınırlarının belirlenmesi bakımından önemli bir metin olduğunu belirtti.

Türkiye’nin, Rusya ile çağdaş dönemdeki diplomatik ilişkilerinin tesisinin 100. yıl dönümünün 2020’de kutlandığını hatırlatan Şentop, “Diplomatik ilişkilerin tesis edilmesinden bir sene sonra imzalanan bu antlaşmayla iki ülke, dayanışma içinde, birbirlerine destek olma konusunda bir karara varmışlardı.” diye konuştu.

Türkiye-Rusya ilişkilerinin çok daha köklü olduğunu belirten Şentop, 1492 yılında Çar III. İvan’ın Sultan II. Bayezıd’a gönderdiği ticari ilişkilere dair mektubun, esasen Türkiye -Rusya ilişkilerinin başlangıcı olarak kabul edildiğini anlattı.

Moskova Antlaşması’nın tarihi görüntülerine ilişkin Şentop şöyle konuştu:

“Az önce seyrettiğimiz ve bizi tam bir asır öncesine götüren görüntüler, siyasi veya tarihi mülahazaların ötesinde, o zamanın ruhunu bugüne taşıyan görüntülerdir. Tarih kitaplarımızda ve belgelerde okuduğumuz yüzlerce sayfaya, ilk defa kamuoyuyla paylaşılan bu görüntülerle birlikte yeni bir anlam yükleyebileceğimiz kanaatindeyim. O gün kameraya yansıyan bu görüntülerle, masanın iki tarafı arasındaki samimi anlara ve dostluğa şahit olduk. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük emeği geçen isimlerden Yusuf Kemal Tengirşenk, Ali Fuat Cebesoy ve Dr. Rıza Nur, Meclisimizi temsilen masanın bir tarafında yer alırken, diğer yanda Rusya’yı temsilen Dışişleri Komiseri Georgi Çiçerin ile birlikte aslen Kumuk Türkü olan ve Vladimir Lenin’in yakın çalışma arkadaşlarından Celalettin Korkmazov’u görüntülerde izledik. Zor zamanlarda birbirine destek olan iki devletin ve onları temsil eden isimlerin Antlaşmaya verdikleri isim de esasen görüntülerdeki bu samimiyeti yansıtıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Rusya Şuraları (Sovyetler) Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Dostluk Antlaşması. Bu vesileyle görüntülerin günümüze kadar ulaşmasını sağlayan Rusya Devlet Arşivlerine ve görüntüleri bizlere sunan değerli akademisyen Dr. Mehmet Bora Perinçek’e teşekkür ederim.”

Bazı akademik çalışmalarda Moskova Antlaşması’nın, TBMM’de 31 Temmuz 1921’de kabul edildiği bilgisinin verildiğini ancak bu tarihin yanlış olduğunu bildiren Şentop, Meclis zabıtlarına göre, Antlaşmanın 21 Temmuz 1921’de müzakere edildiğini söyledi.

“Türkiye Rusya Muhadenet Ahitnamesi” isimli antlaşma metninin, TBMM zabıtlarında yer alan halini okuyan Şentop, antlaşma metnindeki bir asır önceki cümlelerin bugün de gerek Türkiye-Rusya ilişkilerinde gerek iki ülkenin uluslararası siyasete bakışında anlamını koruduğunu belirtti.

Şentop, iki komşu devlet ve halk arasındaki ilişkilerin, 500 seneyi aşan bir süre zarfında kültürel etkileşim ve iş birliği ile dönem şartları içinde değerlendirilmesi gereken, doğal rekabeti barındıran bir ilişkiler manzumesi olarak tarif edilebileceğini kaydederek, “Avrasya coğrafyasının bu iki köklü devleti bir araya gelerek iş birliği yaptığında, bunun halklarımız, bölgemiz ve bütün dünya için ortaya çıkardığı olumlu neticeleri hep birlikte müşahede ediyoruz.” dedi.

Bu paneli, iki ülke arasındaki iş birliğinin yoğunlaştığı ve birçok uluslararası meselede gözlerin Türkiye ve Rusya Federasyonu’na çevrildiği bir dönemde düzenlediklerine dikkati çeken Şentop, panelde dile getirilecek görüşlerin ve yapılacak değerlendirmelerin, tarihten alınacak dersler temelinde iki ülke ilişkilerinin geleceğine de ışık tutacağına yürekten inandığını kaydetti.

Moskova Antlaşması’nın I. Dünya Savaşı sonrasında Türkiye-Rusya ilişkilerine yön verdiğine işaret eden Şentop, Antlaşma’nın, Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak 1930’lu yılların ortalarına kadar devam eden iş birliği ruhunun temelini oluşturan zemin olduğunu vurguladı.

Türkiye- Rusya ilişkilerinde 2000’li yılların, ivmenin arttığı ve iş birliğinin çeşitlendiği bir dönem olduğunu anımsatan Şentop, şöyle devam etti:

“Günümüzde ise Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin sürekli iletişim halindeler. Resmi ziyaretlerin ve yüz yüze görüşmelerin yanı sıra birçok meseleyi de çevrim içi konferanslar veya telefon görüşmeleriyle istişare ediyorlar. TBMM olarak biz de, Rusya Federasyonu Parlamentosunun her iki kanadıyla, Federasyon Konseyi ve Devlet Dumasının Sayın Başkanları ile farklı vesilelerle temaslarımızı sürdürmekteyiz. Parlamentolar Arası Dostluk Gruplarımız ve İhtisas Komisyonlarımız arasındaki mevcut iş birliğimizi de önümüzdeki dönemde daha da güçlendirmek için gerekli adımları atmakta kararlıyız.”

TBMM Başkanı Şentop, iki büyük ve güçlü ülke olarak ticaret hacmini 100 milyar dolar seviyesine çıkartmaya kararlı olduklarını belirterek, “İş dünyasını Türk ve Rus pazarlarına daha fazla yatırım yapmaya davet ediyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in çevirim içi yöntemle katıldığı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin üçüncü güç ünitesinin temel atma törenine ilişkin Şentop, “Bu ortak projeler, mikro düzeyde planlamalar gerektiren büyük yatırımlar ve büyük başarılardır.” ifadesini kullandı.

Türkiye-Rusya iş birliğinin bölgesel ve uluslararası meselelerde de anahtar bir rol oynadığının altını çizen Şentop, “Ülkelerimiz arasındaki diyalog, 21. yüzyılın en büyük insani krizlerinden birinin yaşanması ihtimali ortaya çıktığında hızla netice vermiştir. Müşterek gayretlerimiz sayesinde, Suriye’de binlerce masum insanın hayatı kurtarılabilmiştir. Keza, kimi görüş ayrılıklarımıza rağmen Libya’da barışın ve istikrarın tesisi ile ülkenin toprak bütünlüğünün korunması ilkeleri çerçevesinde yapıcı diyaloğumuz devam etmektedir. Rusya, sadece komşumuz değil, aynı zamanda istikbale giden yolda dostumuz ve iş birliği ortağımızdır. Son 18 yılda başardıklarımız bunun ispatıdır.” diye konuştu.

Şentop, ilişkilerde zaman zaman inişler ve çıkışların yaşandığı dönemlerin tabii olduğunu ifade ederek, “Burada önemli olan, istişare yoluyla meseleleri samimi bir niyetle ele almak, tarihten ders çıkartmak, ülkelerimizin, halklarımızın ve insanlığın faydasına güzel bir gelecek inşa etmek için gerekli rasyonel adımları atmaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

İki ülke arasındaki iş birliği ve diyaloğun halkların refahı ile bölgesel güvenlik ve istikrar için faydalı sonuçlar doğuracağına dair kanaatini vurgulayan Şentop, “Türkiye ve Rusya karşılıklı olarak aklıselim sahibi yol arkadaşları olmalıdır. Bunu başarabilmenin en iyi yolu, makul beklentiler içinde olmak ve samimi teşhislerde bulunarak hareket etmektir. Müreffeh bir geleceğe giden yolu hiçbir ülkenin tek başına kat edebilmesi mümkün değildir. Türkiye ve Rusya Federasyonu bu manada doğru yoldadır.” dedi.

Panelde, Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar, Türk – Rus Toplumsal Forumu Eş Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Aleksei V. Erkhov birer konuşma yaptı.

Ayrıca Moskova Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü Fahri Başkanı Prof. Dr. Mihail Meyer, panele telekonferansla katılarak, “Moskova Antlaşması ve Rus-Türk ilişkileri” başlığında bir konuşma gerçekleştirdi.

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar İngiliz Parlamentosu’nda düzenlenen resepsiyona katıldı

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, parlamenterler, büyükelçiler, düşünce kuruluşu temsilcileri, Birleşik Krallık basın mensupları, iş dünyası ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı bir resepsiyonda konuşma yaptı.
“Kıbrıs Sorununun 60 Yılı” başlıklı etkinlik, Holbeach’li Lord Taylor ve Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet kampanyası tarafından Parlamento Binası’ndaki The Pavilion’da gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı Tatar burada yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

“Kıbrıslı Türklerin Cumhurbaşkanı olarak, halkımın gelişimini olumsuz etkileyen izolasyon ve kısıtlamaların kaldırılmasını talep ediyorum. Halkımın izole edilmesinin bu çağda yeri yoktur, çünkü halkım Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulunması için tüm müzakere süreçlerinde yoğun çabalar ortaya koydu. Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs sorununa adil, pratik ve sürdürülebilir olacak müzakere edilmiş bir çözüm bulunmasını istemektedir”.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kıbrıs’ta iki Devlet arasında istikrar ve iş birliği istiyoruz. Kıbrıs’ta son 60 yıldır fiilen iki devlet bulunmaktadır ve ileriye dönük doğru yol, Kıbrıs’a sadece 60 km mesafede bulunan Türkiye üzerinden taşınması mümkün olan doğal kaynaklar konusunda iş birliği yapmaktır.”

Cumhurbaşkanı Tatar, birkaç gün önce Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir görüşme gerçekleştirdiğini belirterek şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ile enterkonnekte konusunda önemli görüşmeler yaptık. Kıbrıs’ın hem kuzeyini hem de güneyini, zaten AB’ye bağlı olan Türkiye üzerinden birbirine bağlayabileceğimiz, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında bir köprü olabilecek ve geleceğe yönelik güveni arttıracak çok daha uygulanabilir bir proje öneriyoruz. Kıbrıs’ta ilerlemenin yolu iki devletin enerji, su, mayın temizleme ve düzensiz göç gibi Ada’nın karşı karşıya olduğu güçlüklerin ele alınması gibi farklı alanlarda iş birliği yapmasından geçmektedir. Sizlere burada, Parlamenterler Meclisinde hitap ederken, uluslararası topluma Kıbrıs Rum tarafını Kıbrıslı Türklerle iş birliği yapmaya teşvik etmeleri çağrısında bulunuyorum, zira KKTC’nin statüsünün güçlendirilmesi anlamına geleceği bahanesiyle bizimle iş birliği yapmayı reddediyorlar. Ancak, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki kurucu ortağından biri olduğu, self-determinasyon hakkına sahip olduğu, tarihi ve kültürü nedeniyle ve Ada’nın Türkiye’ye coğrafi yakınlığı nedeniyle Kıbrıs meselesinin bir tarafı olduğumuz gerçeğini kimse inkâr edemez. Ada’ya sadece 40 mil uzaklıkta bulunan ve Ada’nın refahı için bize büyük bir fırsat sunan Anavatan Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının rızası olmadan hiç kimse Kıbrıs sorununa çözüm bulamayacaktır.”

Türkiye’nin bugün 80 km’lik deniz altı boru hattıyla KKTC’ye yılda 75 milyon m3 tatlı su taşıdığınıa değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Küresel ısınma ve yağışların azalması nedeniyle su kaynakları çok azalan ve kuraklığın pençesindeki ülkemize Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde Türkiye’den su taşıyoruz. Bu su, Kıbrıs Adası için çok kıymetlidir. Turizm, tarım ve diğer sektörlerimiz için çok önemli. Dolayısıyla biz diyoruz ki bunu Kıbrıslı Rumlarla paylaşabiliriz. Eğer adil, pratik ve sürdürülebilir bir çözüm bulabilirsek, Türkiye limanlarını Kıbrıs Rum gemi ve deniz araçlarına ve diğer tesislere açacaktır. Türkiye’nin hava sahası da Larnaka’ya doğrudan uçuşların yapılabilmesi için açılacak, Kıbrıslı Rumlar çok daha fazla refaha ulaşabilecekler. Bu da gelecek nesillere çok daha fazla refah, barış ve işb irliği sunmamızı sağlayacaktır” dedi.

İngiliz halkının bu vizyonu destekleyeceğine inanç belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs’ta iki Egemen İngiliz Üssü bulundurmaktadır. Ortak bir tarihimiz ve kültürümüz var, İngilizlerin adalet ve herkes için eşitlik değerlerini paylaşıyoruz. Birleşik Krallık’ta yaşayan en az 350,000 Kıbrıslı Türk var, bunlar ülkede hayatın farklı alanlarında başarı elde ettiler ve Anavatanları KKTC ile de güçlü bağları vardır.. Uzun süredir sürüncemede olan Kıbrıs sorununa adil, gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözüm bulmak gelecek nesillere borcumuzdur” dedi.

BM Genel Sekreterinin Maria Angela Holguin Cuellar’ı yeni bir süreç başlatmak üzere iki taraf arasında ortak bir zemin olup olmadığını araştırmak üzere Özel Temsilcisi olarak atadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzle ilgili olarak bizi tatmin edecek hususları ilettik. İki devletli çözüm için yeni bir vizyonumuz var. İki devletli çözüme giden yolda, egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün kritik önemde olduğunu ve teyit edilmesi ve kabul edilmesi gerektiğini belirttik. Bunlar tarihten gelen ve Kıbrıs ortaklık Cumhuriyetini kuran 1960 anlaşmalarında yer alan doğal haklarımızdır. Kıbrıslı Türkler eşit doğal haklara sahip cumhuriyetin kurucu ortaklarıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmeden yeni ve resmi müzakerelere başlanamayacağının da altını çizdi.

Kıbrıs Adası’nın tarihine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın yarım asrı aşkın bir süredir çözüme ulaşmak için her zaman çetin çabalar ortaya koyduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Uzun yıllar süren müzakerelerin ardından Nisan 2004’te Annan Planı olarak bilinen BM Kapsamlı Çözüm Planı Ada’nın her iki tarafında ayrı ayrı eş zamanlı referanduma sunuldu. Kıbrıs Rum Tarafı planı ezici bir çoğunlukla yüzde 76 oranında reddetmiştir. Kıbrıs Türk Halkı ise planı yüzde 65 oranında kabul etti. Bir hafta sonra Kıbrıslı Rumlar AB’ye üye olarak kabul edilirken, Kıbrıslı Türkler bu denklemin dışında tutuldu. Uluslararası toplum tarafından izolasyonumuzun sona erdirilmesi, yani ülkemle doğrudan uçuşların ve doğrudan ticaretin engellenmesi konusunda verilen sözlerin hiçbiri yerine getirilmedi. Sporcularımız bile önde gelen önemli uluslararası spor turnuvalarına katılamıyor. Buse Savaşkan isimli bir Kıbrıslı Türk atlet, Türkiye milli takımında yer alarak Paris Olimpiyatlarına katılabildi. Futbol kulüplerimiz ceza alacakları için başka ülkelerin kulüpleriyle uluslararası dostluk maçları bile yapamıyor. Nerede benim halkıma adalet ve eşit muamele? Uluslararası topluma ve garantör güçlerden biri olan İngiltere’ye bu politikaları gözden geçirmeleri ve izolasyonumuza son vermeleri için çağrıda bulunuyoruz. Bu ele alınması gereken bir insan hakları meselesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Annan Planı döneminde görev yapan İngiltere eski Dışişleri Bakanı Jack Straw’un bugün Kıbrıs’ta iki devletli bir çözümü desteklediğini ve çözümden önce Kıbrıs Rum tarafının AB üyesi olmasının hata olduğunu söylediğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Lord Holbeach’e, Parlamenterlere, Büyükelçilere, düşünce kuruluşu temsilcilerine ve tüm seçkin konuklara etkinliğe katıldıkları için teşekkür etti.
Lord Holbeach ise Cumhurbaşkanı Tatar’a şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanı Tatar, kendisine göre iki devletli çözümün tek yol olduğunu açıkça ifade etti. Bizim çıkarlarımızın da Kuzey Kıbrıs devletini inşa etmekte yattığını görebiliyorum. Onun gibi zeki bir adamın bu ülke için bir övünç kaynağı olduğunu ve Kıbrıs Türk halkı için çabaladığını söyleyebilirim. Birçok yönden onların Anavatanını temsil ediyor ve kendisini burada ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum.”

Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet kampanyası eş başkanları Çetin Ramadan ve Rikki Williams da resepsiyonda, kampanyanın hedefleri ve projeleri hakkında bilgi verdiler.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

OSB SAYISI 362’YE ULAŞTI

Haberler

on

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve Gaziantep Nurdağı OSB ile organize sanayi bölgelerimizin sayısını 362’ye çıkardık. 120 bin hektarlık alanda, 362 OSB ile üretim altyapımızı sağlamlaştırdık.” dedi.

Bakan Kacır, sosyal medya adresi X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Türkiye üretiyor, güçleniyor. Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve Gaziantep Nurdağı OSB ile organize sanayi bölgelerimizin sayısını 362’ye çıkardık. Her yeni Organize Sanayi Bölgesi, üretim kapasitemizi artırıyor, ekonomimize katkı sağlıyor. 120 bin hektarlık alanda, 362 OSB ile üretim altyapımızı sağlamlaştırdık. Türkiye’nin her bölgesinde istihdam ve yatırım fırsatlarını büyütüyoruz. Sanayimizi daha da güçlendirecek adımlar atmaya devam ediyoruz. Yatırımlarımızla Türkiye’nin kalkınma yolculuğuna hız kesmeden devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

362 OSB’YE ULAŞILDI

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca, 2 yeni OSB’ye daha sicil verilerek tüzel kişilik kazandırıldı. Toplam OSB sayısı 362’ye yükseldi. Yeni kurulan 100 hektar büyüklüğündeki Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve 100 hektarlık Gaziantep Nurdağı OSB ile toplamda yaklaşık 120 bin hektarlık alanda kurulu 362 OSB’ye ulaşıldı.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Üyesi Kıratlı’nın yemin törenine katıldı

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Metin Kıratlı’nın yemin törenine katıldı.

Anayasa Mahkemesi (AYM) Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kıratlı’nın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

DÜNYA3 gün önce

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar İngiliz Parlamentosu’nda düzenlenen resepsiyona katıldı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, parlamenterler, büyükelçiler, düşünce kuruluşu temsilcileri, Birleşik Krallık basın mensupları, iş dünyası ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı bir...

DÜNYA4 gün önce

OSB SAYISI 362’YE ULAŞTI

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve Gaziantep Nurdağı OSB ile organize sanayi bölgelerimizin sayısını...

DÜNYA4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Üyesi Kıratlı’nın yemin törenine katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Metin Kıratlı’nın yemin törenine katıldı. Anayasa Mahkemesi (AYM) Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen...

DÜNYA7 gün önce

Türk Devletleri Teşkilatı Adalet Bakanları Konseyi’nin ilk toplantısı Kazakistan’ın Astana şehrinde yapıldı.

Kazakistan Astana

DÜNYA1 hafta önce

Emine Erdoğan, İstanbul Çocukları Vakfı Koruyucu Aile Şenliği’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Valiliğince düzenlenen İstanbul Çocukları Vakfı Koruyucu Aile Şenliği’nde koruyucu aileler ve çocuklarla...

DÜNYA2 hafta önce

Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

DÜNYA2 hafta önce

30 Ağustos Zafer Bayramı: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın,...

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ’30 Ağustos’ mesajı

“Büyük Zafer, milletimizin Anadolu topraklarındaki varlığını ebediyen tescil etmiştir”Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Gazi Mustafa Kemal...

DÜNYA3 hafta önce

Türk Hava Yolları, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Ana Sponsoru Oldu

Türk Hava Yolları

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nu kabul etti

Kabulde, TC Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da hazır bulundu. Bakan Uraloğlu’nu, Cumhurbaşkanlığı’na...

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

seers cmp badge
tr_TRTurkish