Bizimle iletişime geçin

GÜNCEL

TOBBUYUM Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi açıldı

Haberler

on

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBBUYUM Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada hukuk sisteminin sadece devletin değil ekonominin de temel direği olduğuna değinerek, “Adalet ve güven duygusu bir ülkede güçlüyse, o ülkenin ekonomisi de güçlü olur. ‘Adalet, kutup yıldızı gibidir, yerinde durur. Geri kalan her şey onun etrafında döner.’ İşte bu yüzden, adalet terazisinin dengesini korumalıyız“ dedi.​

Hisarcıklıoğlu, arabuluculuğun yurtdışında da geçerli olmasını sağlayacak Singapur Sözleşmesi’nin yasalaşmasından büyük memnuniyet duyduğunu vurguladı.

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün de katıldığı TOBBUYUM Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi açılış törenine katıldı. Hisarcıklıoğlu, açılış töreninde yaptığı konuşmasında dosya yükü artmış yargı sisteminin yavaş işleyişine ve açılışı yapılan Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Merkezi’nin önemine değindi.

-“Hukuk dünyası ile iş dünyasını bir araya getirdik”

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, iş dünyası olarak, her zaman şikayet edilen konuların başında aşırı dosya yükü sebebiyle yargı sisteminin yavaş işlemesi geldiğini belirterek, “Adalet Bakanımız Gül, burada önemli yapısal reformlara imza attı. Alternatif çözüm yollarının devreye girmesini sağladı. 2013’ten bu yana ihtiyari olarak uygulanmakta olan arabuluculuk sistemi, iş uyuşmazlıklarında zorunlu olarak uygulamaya başladı. Daha sonra ticari ve tüketici uyuşmazlıklarında da arabuluculuk zorunlu hale geldi. Bu süreçte Bakanımızla birlikte Ankara’da, İstanbul’da, Antalya’da ve İzmir’de pek çok etkinlik düzenledik. Hukuk dünyası ile iş dünyasını bir araya getirdik, birbirimizi daha iyi anlamaya başladık” dedi.

-“Arabuluculuk bir kazan-kazan yöntemidir”

Söz konusu bu birliktelik sayesinde arabuluculuk sisteminin kullanımının her geçen gün arttığını aktaran Hisarcıklıoğlu, “7 yılda buraya gelen dosya sayısı yaklaşık 1,6 milyon oldu. İş dünyamız için önem taşıyan, çalışma hayatına ilişkin konulardaki başvuru sayısıysa 1 milyona yaklaştı. Ve bunların %69’u, anlaşmayla sonuçlandı. Eskiden yıllar süren davalar, günler-haftalar içinde bitti. Yani adalete erişim hızlandı. Hep söylediğim gibi; ‘Arabuluculuk bir kazan-kazan yöntemidir, toplumsal barışa da katkı sağlar’ Zira insanlar, zaman kaybından ve maddi anlamda kendilerini yıpratan uzun süreçten, yargı sistemimiz ise önemli bir iş yükünden kurtuldu. Böylece mağduriyetler azaldı, adalet duygusu güçlendi. Uygulamadaki tüm bu güzel sonuçlar, yapılan reformun doğru ve yerinde bir adım olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

-“Sonra biz bunu unuttuk, Avrupa bizden alıp geliştirdi”

Türk halkının arabuluculuk konusuna yabancı olmadığının altını çizen Hisarcıklıoğlu, “Asırlar önce bizim ecdadımız, bunu uygulamaya başlamıştı. Oda-Borsa camiamızın temelini oluşturan Ahilikte, ticari ihtilafları Ahiler çözerdi. Sonra biz bunu unuttuk, Avrupa bizden alıp geliştirdi. Sağ olsun Adalet Bakanımız, bu işe sahip çıktı. Bu işin mimarı olan Adalet Bakanımız Gül’e, Bakan Yardımcılarımıza, ilgili Genel Müdürlerimize ve Daire Başkanımıza, bu vesileyle teşekkürlerimi sunuyorum. Başta arabuluculuk olmak üzere, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin ülkemizde gelişmesi için, TOBB ve Oda-Borsa camiası olarak biz her türlü desteği veriyoruz. Arabuluculuğun iş dünyasında yaygınlaşması için büyük bir gayret sarf ediyoruz. İşte bu kapsamda, üyelerimize arabuluculuk alanında hizmet sunmak ve eğitimler vermek amacıyla TOBBUYUM’u kurduk. Bugün de sizin katılımınızla açılışını gerçekleştiriyoruz. TOBBUYUM’da Cemil Çiçek Başkanımızın da bilgi ve tecrübelerinden orada istifade edeceğiz. Bu işe inandığı, liderlik ettiği için huzurlarınızda kendisine de teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

-“Med-Arb sistemini de hayata geçirdik”

TOBBUYUM ile TOBB’A bağlı 29 odanın da Arabuluculuk ve Tahkim Merkezleri ile TOBB üyelerine hizmet verdiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, “Gün geçtikçe daha çok Odamızın da bu hizmeti vermeye başlayacağına inanıyorum. Üyelerimize bu hizmetleri verirken de hukuk camiasının kıymetli arabulucuları ile çalışacağız. Buradan hem TOBBUYUM’un, hem de Odalarımızdaki Arabuluculuk ve Tahkim Merkezlerinin kapısının, tüm arabuluculara açık olduğunu da söylemek istiyorum. Ticari uyuşmazlıkta arabuluculukla anlaşamayan üyelerimizin, mahkeme yerine tahkime giderek, en geç 5 ayda çözüme kavuşması için, Med-Arb sistemini de hayata geçirdik. Böylece iş dünyamız, hem daha hızlı, hem de daha ucuza, anlaşmazlıklarını çözmüş olacak. Burada da 1991’den bu yana TOBB Tahkim Divanı ile üyelerimize hizmet sunuyoruz. Ayrıca İstanbul’un tüm bu coğrafyanın tahkim merkezi olması vizyonuyla kurduğumuz İstanbul Tahkim Merkezinin de önemli bir misyonu yerine getireceğine de inanıyoruz. Özetle; TOBBUYUM, TOBB Tahkim, İstanbul Tahkim Merkezi ve 29 Odamızdaki Arabuluculuk ve Tahkim Merkezleri ile arabulucularımızın desteğiyle her zaman üyelerimizin hizmetinde olmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Hukukun yalnızca devletin değil ekonominin de temel direği olduğunu belirten TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Hukuk güçlü olursa, insanların birbirine, kurumlara ve sisteme olan güveni artar. Adalet ve güven duygusu bir ülkede güçlüyse, o ülkenin ekonomisi de güçlü olur. Esasında bizim kültürümüzde de, inancımızda da, hukukun yeri zaten çok çok önemli. Mülkün temelinde adaletin olduğuna inanan bir milletiz. Ayrıca çok beğendiğim bir söz var: ‘Adalet, kutup yıldızı gibidir, yerinde durur. Geri kalan her şey onun etrafında döner’ İşte bu yüzden, adalet terazisinin dengesini korumalıyız. Etkin, hızlı ve sağlıklı çalışması için gereken her adımı atmalıyız. Hukuk sistemimizi daha sağlıklı ve daha iyi işler hale getirme konusunda ne kadar başarılı olursak, ülkemiz ve ekonomimiz de o kadar güçlü olur. Mevcut arabulucuların belirli konularda uzmanlaşmaları amacıyla uygulamaya aldığınız uzmanlık eğitimlerini önemli görüyoruz. Yine arabuluculuk müessesinin kalitesinin korunması, arabuluculuk merkezlerinin kurumsallaşması açısından şuan hazırlığı devam eden Arabuluculuk yasa tasarının kanunlaşması bekliyoruz. Uluslararası yatırımcılar için arabuluculuk ve tahkim imkânları, ülkemizin yatırım cazibesini artıracak unsurlardır.”

-Adalet Bakanı Gül

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise konuşmasında, “Özünde milletin iradesi olan yeni bir anayasa yarınlarımıza, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras olacaktır” ifadesini kullandı.

Gül, konuşmasında, 2002’den bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde her alanda reformlar yapıldığını dile getirdi.

Cumhuriyet’in 100. yılına girerken demokrasi, barış, hak ve özgürlükler ile insanların ekmeğinin artması, güven ve istikrarın daha da çoğalması için reformların devam edeceğine işaret eden Gül, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı’na ilişkin, “Daha güçlü bir demokrasi, daha adil bir yargı sistemi ve özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye inancı amacını gerçekleştirmektedir.” dedi.

Bakan Gül, çalışma hayatını ilgilendiren faaliyetleri hatırlatarak kamu ihalelerinde rekabetin ve şeffaflığın sağlanması kapsamında kamu ihale mevzuatının gözden geçirileceğini, Avrupa Birliği’nin doğrudan yabancı yatırımları izlemesi çerçeve kararına uyumlu düzenlemeler yapılacağını dile getirdi. Sözleşme ve teşebbüs hürriyetine ilişkin mevzuat ve uygulamaların öngörülebilirlik, kazanmış hakların korunması ve şeffaflık ilkelerinin temelinde gözden geçirileceğini ifade eden Gül, ilkelere aykırılığı tespit edilen hükümlerin iptal edileceğini aktardı.

Gayrimenkul satış sözleşmelerinin noterler vasıtasıyla gerçekleştirilebileceğini, vatandaşların işlerini kolaylaştırmayı amaçladıklarını bildiren Gül, “Tüm amacımız, ekonomi çarkları daha iyi dönsün. Vatandaşımızın refah düzeyi artsın. Hukuk kolaylaştırıcı olsun. İşte bu çerçevede yine çalışmalarımızda ayrıca sürdüreceğiz.” diye konuştu.

Bakan Gül, vergi suçunun ayrı ayrı işlenmiş suç olarak kabul edilmesinin de mağduriyetler oluşturabildiğini belirterek bunu tek bir suç olarak kabul edileceğini ayrıca etkin pişmanlık hükümlerinin vergi suçlarında da uygulanacağını söyledi.

Arabuluculuğun çağdaş bir çözüm yöntemi olduğunu anlatan Gül, işçi ve işveren arasındaki arabuluculuk gibi vatandaşla devlet arasında da arabuluculuk sistemini kuracaklarını bildirdi.

– “Yeni bir anayasa yarınlarımıza çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras olacaktır”

Adalete erişimin kolaylaştırılmasının temel hedef olduğuna işaret eden Bakan Gül, “Özellikle hukuk devleti niteliğinin, hukukun üstünlüğünün daha da geliştirilmesi reform anlayışımızın temelinde yer almaktadır. Geleceğin Türkiyesi’nde hukukun, adaletin, özgürlüklerin çıtasının hep daha yükseğe taşınması ve bu anlamda tam demokrasiye çıkması hukukun üstünlüğüne güven veren adalete bağlılığımızın esasıdır.” dedi.

Hukuk ve ekonominin birbirini tamamlayan iki önemli çalışma alanı olduğuna dikkati çeken Gül, “Yatırımların sürdürülebilir olması, ön görülebilir ve sonuçları önceden kestirilebilir bir hukuk pratiğine ihtiyaç duymaktadır.” ifadelerini kullandı.TOBBUYUM Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Çiçek de tüm dünyada özellikle gelişmiş ekonomilerde klasik ihtilaf çözme yöntemleri dışında yeni arayışların olduğunu söyledi.
Diğer ülkelerde de davaların uzun ve masraflı olması nedeniyle alternatif uyuşmazlık çözümleri adı altında fikri çalışma ve gayretlerin olduğunu ifade eden Çiçek, arabuluculuk müessesesinin iyi, gerçekçi, adil ve toplum barışına da katkı sağlayacak bir yöntem olduğunu dile getirdi.

DÜNYA

“Teknolojiyi, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda ilerliyoruz”

Genç Gazeteciler Adana

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’te yaptığı konuşmada, “Teknolojiyi sadece kullanan değil; tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST 2024’e katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Konuşmasına Adanalıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Ağustos’ta Adana’ya gelerek muhteşem bir projenin açılışını yaptıklarını, Adana ile Mersin’in de gurur kaynağı olan Uluslararası Çukurova Havalimanı’nı tüm bölgenin hizmetine sunduklarını hatırlattı.

Şimdi de dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali için Adana’da olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl milyonlarca vatandaşımızın akın ettiği, gençlerimizin heyecanla beklediği TEKNOFEST Adana’ya hepiniz hoş geldiniz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Adana’nın gençlerin coşkusuyla bir başka güzel olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Gözlerinin ışıltısında aydınlık yarınlarımızın müjdesi olan siz gençlerimizle Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı. Bugün burada sadece millî teknoloji hamlemizin göz kamaştıran ürünleri yok. Burada aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nın mimarı olacak genç yüreklerimiz, parlak zihinlerimiz var. Burada yarının Hezarfen Ahmet Çelebileri, Cezerileri, Ferganileri, Ali Kuşçuları, Aziz Sancarları var. Burada aşkın diliyle, barışın diliyle, ilmin, teknolojinin, bilimin diliyle konuşan, ufku açık yüz binlerce gencimiz var. Sizlerin vasıtasıyla bilime, araştırmaya, teknolojiye, keşfetmeye özellikle meraklı ülkemizin tüm gençlerini bir kez daha sevgiyle selamlıyorum. Kalplerimizi tekrar buluşturan Rabbime hamdediyorum.

Biz, Çukurova Havalimanı’nı açtığımızda birileri Şakirpaşa ile ilgili yoğun bir algı çalışması yürüttüler. Akla, vicdana, siyasi ahlaka sığmayan bir sürü iddiayı gündeme taşıdılar. Peki, ne oldu? İddialarının hiçbir geçerliliğinin olmadığı bugün bir kez daha ortaya çıktı. Şakirpaşa kapandı mı? Şakirpaşa açık mı? Buyurun biz de bugün Şakirpaşa’ya indik. Ve şimdi Şakirpaşa’da bir TEKNOFEST fuarını şu anda gümbür gümbür buradan dünyaya haykırıyoruz. Algı operasyonlarından etkilenip Şakirpaşa ne olacak diye endişelenen Adanalı gençlerimize sesleniyorum, siz, birilerine bakıp da asla endişe etmeyin. Şakirpaşa eskisinden daha mühim, daha hayati görevler icra edecek. Millî teknoloji hamlemizin simgesi olan TEKNOFEST sadece bir başlangıç. İnşallah burayı tarihine, misyonuna ve önemine uygun şekilde çok etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’ün Adana’ya, Türkiye’ye, millete ve özellikle gözleri parlayan gençlere hayırlı, uğurlu olmasını diledi.

“BUGÜN BAŞI DİK, ALNI AK, HUZUR İÇİNDE YAŞIYORSAK, AZİZ ŞEHİTLERİMİZ SAYESİNDEDİR”

Gençlere özgüven aşılayan, umudu ve başarmayı öğreten bu güzide festivalin düzenlenmesinde emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorlar ve iştirakçiler ile güvenlik görevlisinden gönüllülere herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendilerine tek tek teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de sizler gibi pırıl pırıl evlatlar yetiştiren, vatanına, milletine, devletine, tüm gücüyle hizmet edecek böyle parlak gençler büyüten anne-babalarımıza ediyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldıkları yarışmalarda ödül alan tüm gençleri, takımları kutlayarak, şunları ifade etti: “İsmini yaşattığımız eski Adana Valilerinden, Adana nehirlerini ıslahıyla ve tarıma verdiği destekle bilinen Şakir Paşa’yı da rahmetle anıyorum. Yiğidin sevdiği güzel olunca, ömrü arkasından sökülür gidermiş. Öyle demişler sevgili gençler. İşte bizim gönlümüzde de buraların, Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var. İlk fetihlerden Kuvayı Millîye’ye ve günümüze kadar devletine, milletine, hakka ve hakikate sahip çıkan Adana’nın kalbimizde farklı bir yeri var. Toroslar’ın çocukları, Çukurova’nın evlatları, Yemen’den Galiçya’ya, Sarıkamış’tan Çanakkale’ye, coğrafyamızın dört bir yanında hilal uğruna, bekamız uğruna ve sevdamız için şehit düştüler. Bugün başı dik, alnı ak, huzur içinde yaşıyorsak, gölge olarak sadece ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesini tanıyorsak, ölümden korkmayan o aziz şehitlerimiz sayesindedir. Bu vesileyle Adana’nın verdiği şehitleri, tüm şehitlerimizle birlikte rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Ruhları şad olsun. Rabbim, hepsinden razı olsun.”

Geleceği inşa etmenin, yarınları hayal etmekle başlayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin teknoloji serüveninin geçmiş yıllarda bugünü düşünerek hayal eden, dert ve ideal sahibi şahsiyetlerin emekleriyle şekillendiğini söyledi.

“SON 22 YILDA ELDE ETTİĞİMİZ HİÇBİR KAZANIM, BİZE ALTIN TEPSİDE SUNULMADI”

Biruni, Uluğ Bey, Cabir bin Hayyan, Harezmi, Piri Reis ve daha nice büyüğün bu uğurda fikir ve yürek teri döktüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil ve Necmettin Erbakan’ın hayallerini gerçekleştirmek pahasına bedeller ödediğini, hayalperestlikle suçlanmaktan şüpheli ölümlere kadar pek çok badireyle karşılaştığını hatırlattı.

Onların inandıkları yolda yürümekten hiçbir zaman vazgeçmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bilmenizi isterim, bugün hepimizi gururlandıran TEKNOFEST’e ulaşmak, buradaki ileri teknoloji ürünlerini yapmak asla kolay değildi. Bilhassa son 22 yılda elde ettiğimiz hiçbir kazanım, bize altın tepside sunulmadı. Zorluklarla karşılaştık, engellerle buluştuk, sabotajlara maruz bırakıldık. İçeriden ve dışarıdan ihanetlere uğradık. Haksızlıkların, çifte standartların her türünü gördük, yaşadık. Neyi başardıysak, bileğimizin gücüyle başardık. Alnımızın teriyle başardık. Yüreğimizi, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak başardık. Dün bize parasıyla, savunma sanayii teknolojisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hâle geldik.”

Kendilerinden öncekilerin zor zamanlarda verdikleri asil mücadeleye dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de onların açtığı yolda sarsılmadan, yıkılmadan cesaretle yürüdük. O mücadele adamlarından büyük ve güçlü Türkiye için canını dişine takanlardan birisi de merhum Özdemir Bayraktar’dı” dedi.

Özdemir Bayraktar’ın insansız hava araçlarında çığır açan bir isim ve millî teknoloji hamlesinin mihmandarlarından olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAYKAR’ın bugün hayata geçirdiği pek çok projenin de fikir babasıydı. Kararlıydı, azimliydi, cesurdu. Yılmadı ve yıldırmadan da yoluna devam etti. Kendi ifadesiyle, durumdan vazife çıkaran idealist bir insandı. Bugün İHA ve SİHA’larımız 50’den fazla ülkede Türk savunma sanayini gururla temsil ediyorsa bu başarıda Özdemir ağabeyin çok büyük payı vardır. Kendisine bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun. İnşallah sizler bu mücadeleyi çok daha iyi seviyelere taşıyacaksınız” diye konuştu.

Gençlerin kendilerinin eksiklerini telafi edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Unutmayın, sizler Türkiye’nin umudusunuz, sizler Türkiye’nin istikbali, Türkiye’nin aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Karşılaştığınız zorluklara aldırmadan sabırla, inançla hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. ‘Yapamazsınız, başaramazsınız’ diyen zihni köleleştirilmiş, iradesi esir alınmış felaket tellallarına kulak asmayın. Unutmayın sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır. İnancın ve azmin elinden Allah’ın izniyle hiçbir şey kurtulamaz. Sevgili gençler, tüm bunları şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum, Türkiye artık eski Türkiye değil, Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye’si asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesi ile kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz, yaşıyorsunuz.”

“İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA DÜNYANIN İLK ÜÇ ÜLKESİ ARASINDAYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 22 yılda gençlerle hayalleri arasına girebilecek birçok engeli kaldırdıklarını belirterek, “Millî gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık, nereden nereye. Savunma sanayinde yerli ve millî üretimin payını yüzde 80’lere çıkardık. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk üç ülkesi arasındayız” bilgisini verdi.

Araştırma Geliştirme Merkezi sayısını da sıfırdan 1328’e çıkarttıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Buralarda 66 bin 250 projeyi tamamladık, 14 bin 634 proje ise devam ediyor. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda da 13 bin 101 proje tamamlandı, 2 bin 262 proje devam ediyor. Daha bunlar gibi saymaya kalksak saatler alacak güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık.”

Merkezinde gençlerin olduğu 21. yüzyıl Türkiye’sini ilim ve teknolojiyle inşa etmenin gayreti içerisinde olduklarını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni, büyük ve güçlü Türkiye’yi yansıtan en önemli tablonun bu sene 10’uncusu düzenlenen TEKNOFEST olduğunu söyledi.

Her geçen yıl katılımcı sayısı artan, ziyaretçi rekorları kıran TEKNOFEST’in geniş yelpazedeki yarışmalarıyla teknoloji ekosistemine ışık tuttuğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına muhtaç yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere çok net bir biçimde gösteriyor. TEKNOFEST, unutmayın gençler, bir gençlik destanıdır, TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir. TEKNOFEST, bereketli Anadolu topraklarında filizlenen idealist gençlerin güçlü sesidir” diye konuştu.

2018’den bu yana TEKNOFEST’in dalga dalga büyüdüğüne hep beraber şahitlik ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2018’de, 14 farklı kategoride toplam 4 bin 333 takım ve 20 bin yarışmacıyla başlamıştık. Geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmir’de 41 farklı kategoride 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacıyla, 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık, Allah’a hamdolsun. TEKNOFEST Adana’ya ise 50 farklı kategoride, 790 binden fazla takım, 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Ziyaretçi bakımından da yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Adana ve Mersin başta olmak üzere Akdeniz bölgesindeki tüm gençlerimizi, tüm çocuklarımızı, Şakirpaşa’ya davet ediyorum.”

“GERİLİM, ÇATIŞMA VE SAVAŞLAR COĞRAFYAMIZI İÇTEN İÇE ÇÖKERTİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede son yılların en sancılı günleri yaşandığına işaret ederek, “Gerilim, çatışma ve savaşlar coğrafyamızı içten içe çökertiyor. Gazze ve Lübnan’daki katliamları millet olarak, insanlık olarak içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz” dedi.

Gazze’ye yönelik İsrail saldırıları başlayalı neredeyse bir yıl olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğu çocuk ve kadın 50 bin kişinin vahşice siyonist İsrail tarafından katledildiğini söyledi.

Saldırılarda 100 bine yakın insanın da yaralandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Şehirler birer enkaz yığınına döndü. İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazze’yi işgal etti, şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Heniyye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra, geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”

“GAZZE, BATI ŞERİA VE LÜBNAN İLE SINIRLI KALMAYACAK SİNSİ BİR PLAN UYGULAMAYA KONULMUŞTUR”

Uluslararası hukukun tamamen rafa kaldırılmış durumda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede ateşkese, barışa ve huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar” ifadesini kullandı.

İsrail’in, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’i “istenmeyen kişi” ilan etmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e, özellikle kalkıyor ‘Birleşmiş Milletler’e gelemez’ diye meydan okuyor. Şu hâle bak, şimdi 196 ülke, herhalde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da burada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yönelik, Birleşmiş Milletler’e gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun? Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet hâliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki Batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın ama dökülen her damla kana bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derece ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım, bölgemizde sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan ile sınırlı kalmayacak sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur.”

“İSRAİL YÖNETİMİ YAPTIĞI HER AÇIKLAMAYLA ASIL NİYETLERİNİ ORTAYA KOYUYOR”

Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkesin meselenin Kudüs, Mescid-i Aksa ve “vadedilmiş topraklar” hezeyanı ile bağlantısını kolayca idrak edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hepimiz arz-ı mevudun ne olduğunu gayet iyi biliriz. Vaat edilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Bunları biz gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor” dedi.

Türkiye’nin sahadaki gelişmeleri anbean takip ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin komşular ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğini ileriye taşıdığını ifade etti.

Zalimler karşısında insanlık cephesini güçlendirmenin gayretinde olduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve millî üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz. Elektronik harp ve millî yazılım konusu zaten gündemimizin üst sırasında yer alıyor. Teknolojiyi sadece kullanan değil tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan zırhlı araçlara, savaş gemisinden denizaltına, uçaktan helikoptere, silahlı ve silahsız insansız hava araçlarından hava savunma sistemlerine kadar çok geniş bir alanda hamdolsun son derece güçlüyüz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’lerle yakaladığımız, Akıncı ile sürdürdüğümüz ivmeyi savaş uçağımız Kızıl Elma ile çok farklı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkarmayın, Adanalı kardeşlerim ‘Elle gelen öğün olmaz o da arasan bulunmaz.’ atasözünü çok iyi bilir. Biz de savunma sanayii alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığın acısını çok iyi bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli-açık ambargoları unutmadık.”

Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına da geldiğini defalarca tecrübe ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayraktar’la, ANKA’yla, Akıncı’yla, Aksungur’la, Kızılelma’yla, Atak’la, Hürkuş’la, Hürjet’le, Gökbey’le, Kaan’la, Anadolu’yla, Altay’la ve ülkemizin caydırıcılığını artıran daha nice savunma kabiliyetlerimizle iftihar etmenin sebebi işte budur” dedi.

Türkiye’nin her zaman sulhu sükûnun tarafında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunları da savaş heveslisi olduğumuz için değil, vatanımızı ve vatandaşlarımızı kem gözlerden layıkıyla korumak için yapıyoruz. Bölgemizin içinde bulunduğu cinnet hâli karşısında bugüne kadar olduğu gibi yine mazlumların yanında, adaletin safında yer alacağız” ifadesini kullandı.

“Coğrafyamızın yeni bir Sykes-Picot taksimiyle tekrar lime lime edilmesine göz yummayacağız.” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağının gençler olduğunu söyledi. “Yerli ve millî olsun” diyerek çırpınan gençler oldukça vatanın daima güvende olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mavi Vatan’da, Gök Vatan’da sizlerin sesi, sizlerin nefesi her daim duyulacak. Size güveniyor, inanıyor ve hepinizle iftihar ediyorum. Sizlerle yol yürümekten, sizlere yoldaşlık etmekten onur duyuyorum. ‘Ülkem, milletim, insanlık için ne yapabilirim’ diye gayret eden, düşünen ve hayallerinin peşinden ayrılmayan siz gençleri yetiştiren ailelerinize de teşekkür ediyorum” dedi.

TEKNOFEST logolu montla platforma çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, festival paydaşlarıyla fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi. TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile TEKNOFEST pozu vererek fotoğraf çektirdi.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Milli Günü Ankara’da kutlandı.

Haberler

on

Çin Halk Cumhuriyeti’nin 75’inci KURULUŞ GÜNÜ olan Milli Günü Ankara JW MARRIOTT otelde verilen bir resepsiyon ile kutlandı.

Çin’in 75’inci Milli Günü-KURULUŞ YILDÖNÜMÜ dolayısıyla Ankara JW MARRIOTT otelde bir resepsiyon verildi.

Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu Shaobin resepsiyona ev sahipliği yaptı.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin KURULUŞ YILDÖNÜMÜ resepsiyonunda Türkiye’yi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK temsil etti.

Resepsiyona Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.

Resepsiyon iki ülkenin milli marşlarının seslendirilmesiyle başladı.

Milli marşların seslendirilmesinin ardından konuşmalara geçildi.

Resepsiyonda, ilk olarak kürsüyle Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu SHAOBIN geldi.

Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu Shaobin, konuşmasına Çin ve Türkiye’nin kadim ve medeni ülkeler olduğunu hatırlatarak başladı.

Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu Shaobin daha sonra sözlerine şöyle devam etti: “Tarihi binlerce yıl öncesine uzanan İpek Yolu, iki milleti birbirine bağladı, aralarındaki karşılıklı alışveriş ve dostane temaslar tarihe geçti. Son yıllarda Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortak ilgileri ve liderliği sonucu Çin-Türkiye ilişkileri istikrarlı bir şekilde gelişmekte ve her alandaki iş birliği derinleşmektedir. Kısa bir süre önce başkan Jinping, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Şangay İş Birliği Örgütü Zirvesinde başarılı bir görüşme gerçekleştirmiş ve ikili ilişkilerin geleceğine yön vermiştir.”

Çin ve Türkiye’nin temel İLGİ alanlarının kararlılıkla destekleneceğini ve milli duruşlarına paralel kalkınma yolunda ilerleyeceklerine işaret eden Büyükelçi Shobin, “Yeni koşullar altında kapsamlı, derin ve üst düzey bir Çin Halk Cumhuriyeti- Türkiye ilişkisinin kurulması her iki ülkenin ve halklarının temel çıkarlarına uygundur. İki ülke liderinin önemli mutabakatının kapsamlı ve özenli bir şekilde yerine getirilmesi, potansiyeli derinlemesine su yüzüne çıkarılması ve Çin-Türkiye stratejik iş birliği ilişkilerini bir üst seviyeye çıkarmak için Türk tarafı ile birlikte çalışmaya hazırız” şeklinde konuştu.

Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu SHAIBIN’den sonra kürsüye Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK geldi.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin 75’inci KURULUŞ yıldönümünü kutladığına dikkati çeken Mehmet Şimşek konuşmasında şunları söyledi: “Çin hükümeti ve halkına en içten tebriklerimi sunuyorum. Türkiye ve Çin köklü tarihleri, güçlü kültürel bağları ve kadim medeniyet geçmişleriyle binlerce yıllık etkileşime sahip.

Bugünkü dostluğumuz ve işbirliği işte bu sağlam temeller üzerine yükselmektedir. Cumhurbaşkanımız ve Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi JINPING’in gerçekleştirmiş olduğu verimli görüşme neticesinde ülkelerimiz arasındaki üst düzey temaslar son dönemde ivme kazandı. Türkiye Çin hükumetler arası iş birliği Komitesi eş başkanı olarak yakında Çin’i ziyaret edeceğim. Bu ziyarette ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkileri güçlendirmeye çalışacağız. Türkiye ve Çin arasındaki ekonomik ilişkiler her geçen yıl daha da ivmeleniyor. Çin bizim için Asya’da birinci Dünyada üçüncü büyük ticaret ortağımız. Geçen yıl 48 milyar doları aşan ticaret hacmimizin daha dengeli bir şekilde gelişmesi için çaba gösteriyoruz. Bu kapsamda Çinli yatırımcıların son dönemde ülkemize artan ilgisini memnuniyetle karşılıyor, iş birliğimizin farklı alanlarda daha da güçlenmesini ümit ediyoruz.

Bu yıl daha fazla Çinli turistin ülkemizi ziyaret ediyor olması bizler için çok sevindirici. Ayrıca iki ülke arasında yapay zeka, yeşil enerji, sürdürülebilir tarım ve finans gibi alanlarda da iş birliğini önemsiyoruz. Yeniden Asya girişimimiz kapsamında Çin’le ilişkilerimizi daha ileri noktalara taşıyoruz”

Konuşmalar, solo müzik şarkıcıların performansı ve dans gösterisinden sonra resepsiyon, davetlilere Çin ve Türk mutfağından yemek ikramıyla sona erdi.

Metin ASLIM

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Türk Hava Yolları, Dünyanın İlk Ekmeğini New York Uçuşunda Tanıttı

Haberler

on

Dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu Türk Hava Yolları, Taş Tepeler Bölgesi’nde yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkan ve tarihte bilinen evcilleştirilmiş ilk buğday tanelerinin yeniden üretimiyle yapılan 12 bin yıllık ekmeği tanıttı. Anadolu’nun da en eski tahıl türleri olan Siyez ve Gernik Buğdaylarından yapılan ekmek, Türk Hava Yolları’nın misafirleriyle Türk kültürünü paylaşma ve geleneklerini modern yeniliklerle birleştirme çabasını yansıtıyor.

22 Eylül 2024 tarihinde İstanbul’dan New York’a giden TK3 seferinde resmi olarak menüye dahil edilen ilk ekmek için T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle Göbeklitepe, Karahantepe ve Taş Tepeler ’in yer aldığı Mezopotamya Bölgesi’nde bir film prömiyeri yapıldı. İlk Ekmek, ödüllü seyyah şef Ömür Akkor ve Doç Dr. Çetin Şenkul danışmanlığında, İstanbul merkezli Turkish DO&CO catering şirketi tarafından hazırlandı. Yemek servisi öncesinde sıcak olarak servis edilecek ekmek, tereyağı ve zeytinyağı eşliğinde QR kodlu tanıtım kartı ile özel kesesinde sunularak, kıtalararası seyahat eden Business Class misafirlerine ikram edilecek.

Tanıtılan tarihi ekmeğe ilişkin değerlendirmede bulunan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat; “Dünyanın en iyi lezzetlerini misafirlerine sunan ve bu alanda dünya çapında tanınmış kuruluşlardan birçok ödül alan bayrak taşıyıcı havayolu olarak, Business Class yolcularımızı Anadolu bölgesindeki kazılarda keşfedilen antik buğdaylardan elde edilen, dünyanın en eski ekmeği ile tanıştırmaktan mutluluk duyuyoruz. Türk mutfağına özgü olan ve küresel gastronomi tarihinde önemli bir yer tutan bu temel gıdayı misafirlerimize deneyimletmeyi amaçlıyoruz. Uçuş yemekleri alanındaki ödüllü liderliğimizi sürdürürken, misafirlerimizin bu yeni ürünü takdir edeceğini umuyoruz. “dedi.

Türk Hava Yolları projesi olarak Anadolu tarım tarihini yansıtan ilk ekmek, Taş Tepeler bölgesinde 12 bin yıl önce evcilleştirilmiş buğdaydan üretilmiş ve bunun sonucunda beslenme alışkanlıkları ve sosyal yapılar yeniden şekillenmiştir.

Bayrak taşıyıcı, dünyanın en iyi uçak içi ikram konseptine sahip havayolu konumunu korumaya ve güçlendirmeye devam ediyor. Menülerinde kullandığı ürünlerin yüzde 80’ini yerel üreticilerden temin eden küresel marka, misafirlerinin beğenisine sunduğu yemeklerini her gün uzman şeflere en taze ürünlerle hazırlatıyor.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

DÜNYA4 gün önce

“Teknolojiyi, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda ilerliyoruz”

Genç Gazeteciler Adana

DÜNYA6 gün önce

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Milli Günü Ankara’da kutlandı.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin 75’inci KURULUŞ GÜNÜ olan Milli Günü Ankara JW MARRIOTT otelde verilen bir resepsiyon ile kutlandı. Çin’in 75’inci...

DÜNYA1 hafta önce

Türk Hava Yolları, Dünyanın İlk Ekmeğini New York Uçuşunda Tanıttı

Dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu Türk Hava Yolları, Taş Tepeler Bölgesi’nde yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkan ve tarihte bilinen...

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı’nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Cari açığımızın düştüğü, rezervlerin arttığı, risk göstergelerinin iyileştiği, enflasyonun kontrol...

DÜNYA2 hafta önce

Emine Erdoğan, New York’ta “Afrika’nın Lezzetleri programına ev sahipliği yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, New York’ta Türkevi’nde düzenlenen, “Afrika’nın Lezzetleri: Bir Kültür, Mutfak ve Dostluk Şöleni” ile...

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin...

DÜNYA2 hafta önce

Dev Yatırımlar | Türkiye’nin İlk Deniz Üretim Tesisi

Türkiye, doğal gaz üretiminde yeni bir kabiliyet kazandı. Denizde 20 yıl boyunca sabit kalarak faaliyet gösterecek olan Yüzer Üretim Tesisi,...

DÜNYA2 hafta önce

“Türkiye’nin huzurundan en ufak bir taviz veremeyiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Jandarma ve Emniyet Teşkilatlarına 7204 Yeni Aracın Hizmete Alım Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Milletimizin huzurunu kaçıran, kamu düzenini bozan,...

DÜNYA3 hafta önce

Türk Hava Yolları, Airline Economics Tarafından Üç Ayrı Finansman Ödülüne Lâyık Görüldü.

Küresel marka, 9 Eylül’de Londra’da gerçekleştirilen ‘’Airline Economics ’’ ödül töreninde “Yılın Garantili Finansmanı (Avrupa)” ve “Yılın Anlaşması (Avrupa)” ödüllerini...

DÜNYA4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar İngiliz Parlamentosu’nda düzenlenen resepsiyona katıldı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, parlamenterler, büyükelçiler, düşünce kuruluşu temsilcileri, Birleşik Krallık basın mensupları, iş dünyası ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı bir...

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

seers cmp badge
tr_TRTurkish