Bizimle iletişime geçin

İŞ DÜNYASI

TÜRKİYE’ YE YATIRIM YAPAN KAZANIR

Haberler

on

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Manisa’ya yatırıma hazırlanan ancak daha sonra vazgeçen Volkswagen’in kararıyla ilgili ilk kez konuştu. Şirketin CEO’su Herbert Diess’in kendisine yazdığı mektupta pandemiyi gerekçe gösterdiğini ifade eden Bakan Varank, “Bize resmi açıklaması bu ama şunu da biliyorum, açık konuşalım. Bu şirketler global şirketler ama yönetim kurullarına baktığınızda yerel yönetimlerin yani eyaletlerin burada etkisi var, sendikaların ortaklığı var, yabancı ortaklar var. Tüm bu dengeleri tutarak yatırım kararları alıyorlar. Tabii ki burada siyaseten bu işi istemeyenlerin olduğunu biliyorduk. Zaten basına yaptığı açıklamalarda Diess bunu da söyledi.” dedi.

Varank, Diess’in talebi üzerine iki kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü, Türkiye’ye yatırım planını anlattığını vurgulayarak “Madem global bir markaysanız, karınızı düşünüyorsanız siyasi karar vermemeniz lazım. Eğer bu şirket halka açıksa siz aslında yatırımcınızı kandırıyorsunuz. Karlı olanı değil size yapılan siyasi baskılara göre karar veriyorsunuz demektir. Bunu da kendilerinin basına beyan etmiş olmaları üzücü ve altı çizilmesi gereken bir husus.” diye konuştu.

Türkiye’deki bütün yatırımcılara eşit davrandıklarının altını çizen Varank, “Türkiye’ye yatırım yapan bu dönemde kazanır. Global olarak firmalar bizimle gelip görüşüyor. Bu işten de biz değil Volkswagen kendisi kaybeder. Çünkü yatırımcısını ekonomik değil siyasi kararlarla aldattığını kendileri itiraf etmiş oldu. Biz kendi otomobil projemize güveniyoruz. Bizim yatırımcıya kapımız açık. Türkiye, önümüzdeki dönemde dünyanın üretimde parlayan yıldızı olacak. Türkiye’ye yatırım yapan kazanacak.” dedi.

EMD’Yİ KABULÜNDE KONUŞTU

Bakan Varank, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Başkanı Turgay Türker ile beraberindeki yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Görüşmede, pandeminin etkileri, yatırımlar, teşvikler, Türkiye’nin Otomobili, ham madde tedariği, konteyner üretimi ve Volkswagen’in Türkiye’ye yatırım yapmaktan vazgeçmesi kararı ile ele alındı. Bakan Varank, yaptığı açıklamada özetle şunları kaydetti:

TÜRKİYE YÜZDE YÜZ KAZANACAK: Oldukça meşakkatli bir seneyi geride bırakıyoruz. Bir virüsün normal şartlarda geçirdiği mutasyon bile bir ülkeyi etkileyebiliyor. Hizmet sektörünü derinden sarsmış bir hastalıktan söz ediyoruz. Önümüzdeki dönemde hizmet sektörüne bağlı iş alanlarında çok daha güzel gelişmeleri görebileceğiz. Türkiye olarak kendimizi şanslı görüyoruz. Gerçekten salgının başından itibaren oldukça aktif bir virüsle mücadele süreci geçirdik. Proaktif olduk ama panik de yapmadık. Yabancı ziyaretçilerle konuştuğumuzda ‘Bu süreci çok iyi yönettiniz.’ diyorlar. Bu süreci güzel götürdüğümüzü düşünüyorum. Bu salgın, tüm dünyada tedarik zincirlerini etkiledi. Ülkeler, ilk baştaki panik havasının ardından başlarını iki elinin arasına alıp düşünmeye başladılar. Bu dönem daha fazla dayanışmanın olması gereken bir dönem. Tek tedarikçiyle tek kutuplu bir dünyayla artık sistemi devam ettirmek çok mantıklı ve mümkün değil. Yeni arayışlara, partnerlere, ortaklara yöneldiklerini görüyoruz. Bu ortaklıklardan, arayışlardan Türkiye’nin kazanan olabileceğine biz yüzde yüz inanıyoruz. Bunun sinyallerini alıyoruz.

YATIRIM İŞTAHI DEVAM EDİYOR: Özellikle yatırım tarafında büyük ivme var. Yatırım iştahı hem ulusal hem uluslararası alanda ciddi şekilde devam ediyor. 2019 ve 2020’yi karşılaştırdığımızda teşvik belgesinde yüzde 30’luk bir artış görüyoruz. Türkiye üreten bir ülke ve her türlü ihtiyacını karşılayabilen bir ülke. Türkiye nitril eldiven üretilmeyen bir ülkeydi. Bu sektörün tamamı Uzakdoğu’daydı. Şu anda üç firma birden nitril eldiven yatırımı yapıyor. İnşallah mart ayında kendi ülkemizde üretilen eldivenler kullanılacak. Çok basit bir şey ama biz bunu maskede de gördük. Olmadığında ne kadar değerli olabildiğini, ülkelerin birbirleriyle savaş çıkarma noktasına geldiğini gördük. Yatırım tarafındaki bu iştah, bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Bu iştahın devam etmesini bekliyoruz. Bunun, üreten Türkiye’ye kazandıracağını görüyoruz. Geçen sene 4 bin 875 teşvik belgesi düzenlemiş, bu sene 9 bin 335 teşvik belgesi düzenlenmiş. İmalat sanayisinde sadece 2 bin 948 belge vermişiz 2019’da, bu sene verdiğimiz belge adedi 6 bin 419. Hem yatırım artıyor hem de imalat yatırımı artıyor. Biz gelecekten gerçekten umutluyuz. Pandemi dönemine rağmen girişimcilerimizin başarıları hepimizi gururlandırıyor. Ben size bundan üç sene önce Türkiye’de bir oyun firması 1.8 milyar dolara ulaşıp Amerikalılar tarafından satın alınacak desem inanır mıydınız? Ama pandemiye rağmen bir oyun firması 1.8 milyar dolar değerle satıldı. Konjonktürün ve uluslararası Türkiye’nin konumlanmasının tam yerinde olduğunu görüyoruz.

TÜRKİYE’NİN OTOMOBİLİ: Türkiye’nin Otomobli için geçen sene bir takvim açıkladım. ‘Bu senenin sonunda otomobilimizin ön gösterimini yapacağız. 2020 yılında fabrikamızın temelini atacağız. 2022’nin sonunda da araçlarımız seri üretim bandından inecek.’ Bu takvimde an itibariyle bir değişiklik yok. Covid olmasına rağmen takvimle uyumlu gidiyoruz. Otomobilimiz gerçekten beğenildi. Kime gösterdiysek çok beğendi, halkımız çok olumlu yaklaşıyor. Araba konusu herkesi ilgilendirdiği için bir sahiplenme var. Eleştiriler var, işte ‘Global firmalarla çalışıyorsunuz. Parçaların bir kısmını yurt dışından alacaksınız bu nasıl yerli otomobil?’ Ben onun örneklerini veriyorum. Şu anda global tedarik zincirlerine baktığınızda hangi araç yüzde 100 bir ülkenin kendi toprakları içinde üretiliyor ki? Nasıl rekabetçi olacaksınız, insanların daha fazla satın almasını ikna edeceksiniz ona göre bir politika izliyorsunuz. Bu yüzde 100 fikri mülkiyet hakları ülkemize ait olan, mühendisliğini kendi insanımızın yaptığı – tabii ki tedarikçileri arasında başka insanlar olabilir- bir otomobilden bahsediyoruz ve dünya otomotiv endüstrisi o kadar hızlı gelişiyor ki buna biz artık otomobil demiyoruz bu artık akıllı bir ürün. Türkiye, çok önemli bir otomotiv üreticisi. 33 milyar dolar otomotiv, yedek parça ve mühendislik ihracatı yapan bir ülke. Eğer siz sadece tedarikçiyseniz genel merkezlere bağlı dönüşümü yapabilirsiniz. Biz Türkiye’nin Otomobili ile Türkiye’de bu kabiliyetleri kendimiz tetikleyeceğiz, geliştireceğiz ve Türkiye’de mobilite ekosistemi oluşturacağız. Burada hiçbir sıkıntı yok. İnşallah 2022’nin sonunda bu araçlar banttan indiğinde tüm Türkiye’nin gurur duyduğu bir aracı karşımızda hep birlikte göreceğiz.

İLK ARAÇLAR BÜYÜKELÇİLERE: Benim gönlünden geçen bir şey var. İlk çıkan araçlar dünyadaki bütün büyükelçiliklerimize birer tane göndermek istiyorum ki büyükelçilerimiz gururla o ülkelerde o araçlara binsinler, ülkelerin caddelerinde bizim otomobilimizle gezsinler. Tüm dünyaya bunu göstersinler, böyle bir hayalim var. Bunu da başarabilirsek hoş bir şey olur diye düşünüyorum.

HAM MADDE TEDARİĞİ: Ham madde sıkıntısı bu dönemde birkaç farklı sektörden geldi. Demir-çelikten, ağaç, suntadan şikayetler geliyor. Biz bunların tamamını tek tek değerlendiriyoruz. Üreticileri bir araya getirip sorunları çözmek istiyoruz. Bazen art niyet arayan yorumlar oluyor. Her dönemde fırsatçılar olmuştur, olacaktır. Biz bunlarla mücadele ediyoruz. Demir çelik sektöründeki fiyat artışı gerçekten anormal. Ama bunun sebebi, demir çelik fiyatlarının global piyasalarda belirlenmesi. Sizin buna müdahale etme şansınız yok. 240 dolarlarda olan hurda fiyatları 480 dolara çıkmış. Kur maliyetleri bindiğinde fiyatların yükseldiğini görüyoruz. Bu geçici bir süreç. Şubat ayına baktığınızda yaprak kımıldamadığı için fiyatların aşağı indiğini gördük. Pandemi sürecinde bu tür fiyat oynamaları olacaktır. Yeter ki art niyetli olanları ayıralım. Ama üreticiyi mağdur etmeyecek şekilde dengeyi kuralım. Mesela biz sektörlere yazı yazdık. Demir çelikle ilgili sıkıntısı olan kim varsa bize göndersin. Pandemi sürecinde şunu gördük, dünyada bir alkol sıkıntısı olacak. Kolonya üreticilerine, ‘Bu kolonya çok değerli hale gelecek, insanımızın buna erişmesi lazım.’ dedik. Kolonyacılar, ‘Bize x fiyatından hammadde sağlamayı garanti ederseniz biz asla zam yapmayacağız’ dediler ve sözlerini tuttular. Hammadde üretmeyen şeker fabrikaları alkol üretmeye başladı. Öyle bir mekanizma kurduk ki ne alkol fiyatlarında oynama oldu ne de kolonyacılar fiyatlarını arttırdılar. Olağanüstü zamanlarda olağanüstü tedbirler almak durumundayız.

KONTEYNER İNİSİYATİFİ: Süngerde Türkiye’de kapasite kurulması lazım. Kapasite kurmak isteyen üreticiler var. İlginç bir örnek vereyim. Bazı ihracatçılarımız konteyner bulmakta sıkıntı çekiyor. Çünkü dünyadaki konteyner piyasası Çin’in elinde. Eğer Uzakdoğu’dan bu tarafa konteyner gelirse onlar da boş konteyneri doldurup ihracat yapabiliyorlar. Şimdi grupları bir araya getiriyoruz. Neden bu konteyner işi Türkiye’de yok? Konteyner üretmek üzere inisiyatif başlatıyoruz. Yeter ki bizim ihracatçımız da konteyner ihtiyacı olduğunda konteyner bulabilsin.

VOLKSWAGEN’İN TÜRKİYE KARARI: Volkswagen kararıyla ilgili çok konuşmadım. Başından beri bir süreç yürüttük. VW CEO’su Diess’in bana yazdığı mektup var. ‘Biz Türkiye’yi çok önemli bir ülke olarak görüyoruz. Türkiye’de yatırım yapanın kazanacağını biliyoruz.’ Burada açıkça şunu da belirtiyor: ‘Ben kişisel olarak Türkiye’yi çok önemli bir pazar, üretici olarak görüyorum, yatırım yapmanın doğru olduğunu biliyorum ama pandemi sürecinde otomobil endüstrisinde büyük oynaklık oldu. Biz ve yönetim kurulumuz yeni yatırım yapma isteklerinden vazgeçti. Bütün çözümlerini mevcut fabrikalarında güncellemeye giderek çözmek istiyorlar. Çünkü sektörün ne olacağını bilmiyoruz.’

GLOBAL ŞİRKETLER AMA: Kendisi iki kez geldi sayın cumhurbaşkanımızla görüşmek için. Bizim talebimiz değil, kendisi geldi, ne yapmak istediklerini anlattı. Bize resmi açıklaması bu ama şunu da biliyorum, açık konuşalım. Bu şirketler global şirketler ama yönetim kurullarına baktığınızda yerel yönetimlerin yani eyaletlerin burada etkisi var, sendikaların ortaklığı var, yabancı ortaklar var. Tüm bu dengeleri tutarak yatırım kararları alıyorlar. Tabii ki burada siyaseten bu işi istemeyenlerin olduğunu biliyorduk. Zaten basına yaptığı açıklamalarda Diess bunu da söyledi.

EKONOMİK KARAR VERİN: Ama şunu bilmemiz lazım. Madem global bir markaysanız, karınızı düşünüyorsanız siyasi karar vermemeniz lazım. Eğer bu şirket halka açıksa siz aslında yatırımcınızı kandırıyorsunuz. Karlı olanı değil size yapılan siyasi baskılara göre karar veriyorsunuz demektir. Bunu da kendilerinin basına beyan etmiş olmaları üzücü ve altı çizilmesi gereken bir husus. İlk toplantıda kendilerine şu cümleyi kurduğumu hatırlıyorum. Bakın, biz Türkiye olarak önemli bir ekonomiyiz, global yatırımcıyı çok önemsiyoruz ama bu işi yapacaksak lütfen ekonomik karar verin, siyasi karar vermeyin. Siyasi karar verecekseniz bu işe başlayıp enerjimizi harcamayalım. O gün bize dedikleri ‘Asla siyasi karar vermeyeceğiz.’

TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPAN KAZANIR: Ben aynı noktadayım. Biz ilişkilerimizi uluslarımızın çıkarları için kuruyoruz. Türkiye’ye yatırım yapan yatırımcının hem kendisinin hem ülkemizin kazanacağını biliyoruz. Bütün yatırımcılara eşit davranıyoruz. Türkiye’ye yatırım yapan bu dönemde kazanır. Global olarak firmalar bizimle gelip görüşüyor. Bu işten de biz değil Volkswagen kendisi kaybeder. Çünkü yatırımcısını ekonomik değil siyasi kararlarla aldattığını kendileri itiraf etmiş oldu. Biz kendi otomobil projemize güveniyoruz. Bizim yatırımcıya kapımız açık. Türkiye, önümüzdeki dönemde dünyanın üretimde parlayan yıldızı olacak. Türkiye’ye yatırım yapan kazanacak.

DÜNYA

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Milli Günü Ankara’da kutlandı.

Haberler

on

Çin Halk Cumhuriyeti’nin 75’inci KURULUŞ GÜNÜ olan Milli Günü Ankara JW MARRIOTT otelde verilen bir resepsiyon ile kutlandı.

Çin’in 75’inci Milli Günü-KURULUŞ YILDÖNÜMÜ dolayısıyla Ankara JW MARRIOTT otelde bir resepsiyon verildi.

Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu Shaobin resepsiyona ev sahipliği yaptı.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin KURULUŞ YILDÖNÜMÜ resepsiyonunda Türkiye’yi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK temsil etti.

Resepsiyona Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.

Resepsiyon iki ülkenin milli marşlarının seslendirilmesiyle başladı.

Milli marşların seslendirilmesinin ardından konuşmalara geçildi.

Resepsiyonda, ilk olarak kürsüyle Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu SHAOBIN geldi.

Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu Shaobin, konuşmasına Çin ve Türkiye’nin kadim ve medeni ülkeler olduğunu hatırlatarak başladı.

Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu Shaobin daha sonra sözlerine şöyle devam etti: “Tarihi binlerce yıl öncesine uzanan İpek Yolu, iki milleti birbirine bağladı, aralarındaki karşılıklı alışveriş ve dostane temaslar tarihe geçti. Son yıllarda Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortak ilgileri ve liderliği sonucu Çin-Türkiye ilişkileri istikrarlı bir şekilde gelişmekte ve her alandaki iş birliği derinleşmektedir. Kısa bir süre önce başkan Jinping, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Şangay İş Birliği Örgütü Zirvesinde başarılı bir görüşme gerçekleştirmiş ve ikili ilişkilerin geleceğine yön vermiştir.”

Çin ve Türkiye’nin temel İLGİ alanlarının kararlılıkla destekleneceğini ve milli duruşlarına paralel kalkınma yolunda ilerleyeceklerine işaret eden Büyükelçi Shobin, “Yeni koşullar altında kapsamlı, derin ve üst düzey bir Çin Halk Cumhuriyeti- Türkiye ilişkisinin kurulması her iki ülkenin ve halklarının temel çıkarlarına uygundur. İki ülke liderinin önemli mutabakatının kapsamlı ve özenli bir şekilde yerine getirilmesi, potansiyeli derinlemesine su yüzüne çıkarılması ve Çin-Türkiye stratejik iş birliği ilişkilerini bir üst seviyeye çıkarmak için Türk tarafı ile birlikte çalışmaya hazırız” şeklinde konuştu.

Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu SHAIBIN’den sonra kürsüye Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK geldi.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin 75’inci KURULUŞ yıldönümünü kutladığına dikkati çeken Mehmet Şimşek konuşmasında şunları söyledi: “Çin hükümeti ve halkına en içten tebriklerimi sunuyorum. Türkiye ve Çin köklü tarihleri, güçlü kültürel bağları ve kadim medeniyet geçmişleriyle binlerce yıllık etkileşime sahip.

Bugünkü dostluğumuz ve işbirliği işte bu sağlam temeller üzerine yükselmektedir. Cumhurbaşkanımız ve Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi JINPING’in gerçekleştirmiş olduğu verimli görüşme neticesinde ülkelerimiz arasındaki üst düzey temaslar son dönemde ivme kazandı. Türkiye Çin hükumetler arası iş birliği Komitesi eş başkanı olarak yakında Çin’i ziyaret edeceğim. Bu ziyarette ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkileri güçlendirmeye çalışacağız. Türkiye ve Çin arasındaki ekonomik ilişkiler her geçen yıl daha da ivmeleniyor. Çin bizim için Asya’da birinci Dünyada üçüncü büyük ticaret ortağımız. Geçen yıl 48 milyar doları aşan ticaret hacmimizin daha dengeli bir şekilde gelişmesi için çaba gösteriyoruz. Bu kapsamda Çinli yatırımcıların son dönemde ülkemize artan ilgisini memnuniyetle karşılıyor, iş birliğimizin farklı alanlarda daha da güçlenmesini ümit ediyoruz.

Bu yıl daha fazla Çinli turistin ülkemizi ziyaret ediyor olması bizler için çok sevindirici. Ayrıca iki ülke arasında yapay zeka, yeşil enerji, sürdürülebilir tarım ve finans gibi alanlarda da iş birliğini önemsiyoruz. Yeniden Asya girişimimiz kapsamında Çin’le ilişkilerimizi daha ileri noktalara taşıyoruz”

Konuşmalar, solo müzik şarkıcıların performansı ve dans gösterisinden sonra resepsiyon, davetlilere Çin ve Türk mutfağından yemek ikramıyla sona erdi.

Metin ASLIM

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Türk Hava Yolları, Dünyanın İlk Ekmeğini New York Uçuşunda Tanıttı

Haberler

on

Dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu Türk Hava Yolları, Taş Tepeler Bölgesi’nde yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkan ve tarihte bilinen evcilleştirilmiş ilk buğday tanelerinin yeniden üretimiyle yapılan 12 bin yıllık ekmeği tanıttı. Anadolu’nun da en eski tahıl türleri olan Siyez ve Gernik Buğdaylarından yapılan ekmek, Türk Hava Yolları’nın misafirleriyle Türk kültürünü paylaşma ve geleneklerini modern yeniliklerle birleştirme çabasını yansıtıyor.

22 Eylül 2024 tarihinde İstanbul’dan New York’a giden TK3 seferinde resmi olarak menüye dahil edilen ilk ekmek için T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle Göbeklitepe, Karahantepe ve Taş Tepeler ’in yer aldığı Mezopotamya Bölgesi’nde bir film prömiyeri yapıldı. İlk Ekmek, ödüllü seyyah şef Ömür Akkor ve Doç Dr. Çetin Şenkul danışmanlığında, İstanbul merkezli Turkish DO&CO catering şirketi tarafından hazırlandı. Yemek servisi öncesinde sıcak olarak servis edilecek ekmek, tereyağı ve zeytinyağı eşliğinde QR kodlu tanıtım kartı ile özel kesesinde sunularak, kıtalararası seyahat eden Business Class misafirlerine ikram edilecek.

Tanıtılan tarihi ekmeğe ilişkin değerlendirmede bulunan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat; “Dünyanın en iyi lezzetlerini misafirlerine sunan ve bu alanda dünya çapında tanınmış kuruluşlardan birçok ödül alan bayrak taşıyıcı havayolu olarak, Business Class yolcularımızı Anadolu bölgesindeki kazılarda keşfedilen antik buğdaylardan elde edilen, dünyanın en eski ekmeği ile tanıştırmaktan mutluluk duyuyoruz. Türk mutfağına özgü olan ve küresel gastronomi tarihinde önemli bir yer tutan bu temel gıdayı misafirlerimize deneyimletmeyi amaçlıyoruz. Uçuş yemekleri alanındaki ödüllü liderliğimizi sürdürürken, misafirlerimizin bu yeni ürünü takdir edeceğini umuyoruz. “dedi.

Türk Hava Yolları projesi olarak Anadolu tarım tarihini yansıtan ilk ekmek, Taş Tepeler bölgesinde 12 bin yıl önce evcilleştirilmiş buğdaydan üretilmiş ve bunun sonucunda beslenme alışkanlıkları ve sosyal yapılar yeniden şekillenmiştir.

Bayrak taşıyıcı, dünyanın en iyi uçak içi ikram konseptine sahip havayolu konumunu korumaya ve güçlendirmeye devam ediyor. Menülerinde kullandığı ürünlerin yüzde 80’ini yerel üreticilerden temin eden küresel marka, misafirlerinin beğenisine sunduğu yemeklerini her gün uzman şeflere en taze ürünlerle hazırlatıyor.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı’nda konuştu

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Cari açığımızın düştüğü, rezervlerin arttığı, risk göstergelerinin iyileştiği, enflasyonun kontrol altına alındığı bir döneme girmiş bulunuyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde Türkiye Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmanın başında katılımcıları selamladı.

Toplantı vesilesiyle katılımcıları İstanbul’da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılacak istişarelerin hayırlara vesile olmasını temenni etti.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NI AYNI ZAMANDA YATIRIM YÜZYILI YAPMAYA KARARLIYIZ”

Konseyin uluslararası iş dünyasının görüş ve önerilerini almak amacıyla 2004 yılında oluşturulduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Konseyde iletilen birçok teklif ve tavsiyeyi ülkemizin yatırım ortamını iyileştirirken daima göz önünde bulundurduk. Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’ndan sermaye piyasaları düzenlemelerine, bankacılık ve finans sisteminin etkinleştirmesinden yatırım teşviklerine, fikri mülkiyetten gümrük ve rekabet düzenlemelerine uzanan geniş bir yelpazede devrim niteliğinde adımlar attık. Tüm bunlar sayesinde ülkemiz bugün uluslararası doğrudan yatırımların yöneldiği öncü destinasyonlardan biri hâline geldi. Bundan sonra da ortak akılla sorunlarımıza çözüm bulacak yeni reform paketlerini devreye alacağız. Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda yatırım yüzyılı yapmaya kararlıyız.”

“ÜLKEMİZİN KÜRESEL TEDARİK ZİNCİRLERİNDEKİ KONUMU HER GEÇEN YIL GÜÇLENİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 sonrasında küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar ve ortaya çıkan jeopolitik gerilimlerin uluslararası ticareti ve yatırımları yeniden şekillendirdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye sahip olduğu üretim kabiliyetleri, güçlü altyapısı, nitelikli insan kaynağı, gelişmiş pazarlara yakın konumu ve küresel entegrasyonu ile bu dönüşüm sürecine en hızlı adapte olan ülkelerin başında geliyor. Yakın dönemde yaşanan birçok gelişme Türkiye’nin küresel ekonomideki rolünü daha da öne çıkarmıştır. Mesela bu yılbaşında Süveyş Kanalı’nda yaşanan kriz dünya ticaretinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye, Süveyş Kanalı’ndaki tıkanma döneminde alternatif ulaşım rotaları sunarak küresel ticarette güvenilir bir partner olduğunu ispatlamıştır. Ülkemizin küresel tedarik zincirlerindeki konumu her geçen yıl daha da güçleniyor. 2002 yılında 36 milyar dolar ihracatla dünya ticaretinden binde 5 oranında pay alırken, bugün 256 milyar dolara ulaşan ihracatımızla payımızı yüzde 1’in üzerine çıkardık.”

Burada sadece bir hacim artışından bahsetmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihraç edilen ürünlerin teknoloji kompozisyonunu da genişlettiklerini söyledi.

“YAPTIĞIMIZ DEV YATIRIMLARLA ÜLKEMİZİN ALTYAPI EKSİKLERİNİ TAMAMLADIK”

Artık ürün sepetinin yarıya yakınının yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerden oluştuğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Son 21 yılda yıllık ortalama yüzde 5,4’lük büyüme kaydederek satın alma gücü paritesine göre 11’inci sıraya yükseldik. Ulaştırma, enerji, eğitim, sağlık ve dijitalleşme alanlarında yaptığımız dev yatırımlarla ülkemizin altyapı eksiklerini tamamladık. Uluslararası doğrudan yatırımlar da bu süreçte bizlere ciddi katkı sundu. 2003’ten önceki 30 yılda sadece 15 milyar dolar yatırım alan Türkiye, son 20 yılda toplamda 268 milyar dolarlık doğrudan yatırım çekti. 2002 yılında ülkemizde yalnızca 5 bin 600 uluslararası sermayeli şirket faaliyet gösteriyordu, bugün ise 83 binden fazla çok uluslu şirkete ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye artık bu şirketlerin üretim faaliyetlerinin, araştırma geliştirme merkezleri, tasarım ekipleri, satın alma ofisleri, lojistik üsleri ve bölgesel yönetim merkezleriyle desteklendiği bir ekonomik merkeze dönüştü.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada karşılıklı bir “kazan kazan” durumu söz konusu olduğunu vurgulayarak, “Son 15 yılda Türkiye’de gerçekleştirilen ihracatın yaklaşık yüzde 31’ini uluslararası sermayeli şirketler yaptı. Özel sektör istihdamında uluslararası yatırımcıların payı yüzde 8,8’e çıktı” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN İMALAT SANAYİ YATIRIMLARINDAKİ LİDERLİĞİ DE DİKKAT ÇEKİCİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin imalat sanayi yatırımlarındaki liderliğinin dikkati çekici olduğunu söyledi.

Türkiye’nin yeni dönemde de uluslararası yatırımların tercih ettiği, büyüyüp geliştiği lider ekonomilerden biri olmaya devam edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “12. Kalkınma Planı, Orta Vadeli Program ve Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi gibi belgelerle ekonomideki yol haritamızı belirledik. Orta Vadeli Program’ın temel hedeflerinden biri yıllık ortalama yüzde 5’in üzerinde ekonomik büyümedir. Enflasyonun tek haneli rakamlara düşürülmesi cari açığın azaltılması ve ihracatın yıllık ortalama yüzde yedi oranında artırılması da programın öne çıkan başlıkları arasındadır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dijital dönüşüm, yeşil ekonomi ve enerji verimliliği konularına özellikle ağırlık vererek, bu alanlardaki yatırımları hızlandırmayı planladıklarını vurgulayarak, “6 Şubat depremlerinin maliyemize getirdiği 104 milyar dolarlık ilave yüke rağmen program döneminde mali disiplinden taviz vermiyoruz. Son dönemde açıklanan büyüme, istihdam, dış ticaret ve enflasyon verileri programın çalıştığını ortaya koyuyor. Cari açığımızın düştüğü rezervlerin arttığı, risk göstergelerinin iyileştiği, enflasyonun kontrol altına alındığı bir döneme girmiş bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

“YATIRIMCILARIMIZ İÇİN ÖNEM ARZ EDEN BİRÇOK KONUDAKİ ÇALIŞMALARIMIZ TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR”

Mikroekonomide elde edilen olumlu gidişatı, yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarıyla desteklediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) 2024 yılı Eylem Planı’nda birçok çalışmayı hâlihazırda tamamladıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kişisel verilerin korunması, yenilenebilir enerji, girişim sermayesi, yatırım taahhütlü avans kredisi gibi önemli konularda ilerlemeler kaydedildiğine dikkati çekerek, “Yatırımcılarımız için önem arz eden birçok konudaki çalışmalarımız da tüm hızıyla devam ediyor” dedi.

İklim yasası, girişimcilik ekosistemi, araştırma geliştirme faaliyetleri, dijitalleşme ve yatırım teşvikleri gibi konulara odaklanan bu çalışmaları da yıl bitmeden tamamlayıp yatırımcıların önünü daha da açmayı hedeflediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir diğer önemli belgemiz Uluslararası Doğrudan Yatırım Strateji’mizdir. 29 Temmuz’da kamuoyu ile paylaştığımız bu stratejiyi, nitelikli yatırımları ülkemize kazandıracak bir yol haritası olarak tasarladık. Stratejiyle, yüksek katma değerli sürdürülebilir dijital dönüşümü destekleyen, yüksek teknolojiye dayalı ve kaliteli istihdam sağlayan yatırımları ülkemize daha fazla çekmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“KANUNLA SANAYİMİZDE YEŞİL DÖNÜŞÜM SÜRECİNİ HIZLANDIRACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece Türkiye’nin küresel sermaye pastasından aldığı payı 2028 yılı itibarıyla yüzde 1,5’a çıkaracaklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada şunu da söylemek isterim. 1 Ekim itibarıyla yeni yasama yılımız başlayacak. Meclisimizin açılmasıyla birlikte iklim kanunu gündeme gelecek. Kanunla sanayimizde yeşil dönüşüm sürecini hızlandıracağız. Emisyon ticaret sistemi kurulmasına yönelik çalışmalar da devam ediyor. Karbon ayak izini azaltıcı her türlü yeniliği teşvik ederek sanayimizin dönüşümünü destekleyecek ve rekabet gücümüzü arttıracağız. Gerek yüksek teknoloji yatırım programımız, gerekse yatırım taahhütlü avans kredisi mekanizmamız sizlerin kullanımına açıktır. 30 milyar dolar bütçeyle desteklenen bu programla 8 öncelikli alandaki 30’dan fazla yatırım başlığında çok önemli imkânlar sunacağız. Yarı iletkenlerden, mobiliteye, yeşil enerjiden ileri imalata haberleşme ve uzaydan değer zinciri yatırımlarına kadar birçok sektör programdan faydalanacaktır.”

“TÜRKİYE’NİN AYDINLIK GELECEĞİNE YATIRIM YAPAN HERKESİN YANINDA OLDUĞUMUZU BİLMENİZİ İSTERİM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir hususu özellikle vurgulamak istediğini belirterek, şunları söyledi: “Biz iktidar ve ittifak olarak tüm planlarımızı 2028’e göre yapıyoruz. Milletin 14-28 Mayıs seçimlerinde verdiği yetkiyi sonuna kadar en güzel, en verimli şekilde kullanmanın çabasındayız. Muhalefetin kendi iç çekişmelerini perdeleme amacıyla gündeme getirdiği seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz. Türkiye’nin önünde her biri altın kıymetinde seçimsiz 3,5 yıl vardır. Ekonomide, savunmada, diplomaside, demokraside ve diğer alanlardaki hedeflerimize ancak bu 3,5 yılın hakkını vererek ulaşabiliriz. Bunun dışındaki her gündem lafügüzaftır, sahtedir, sanaldır. Sadece ve sadece ülkenin enerjisini tüketmeye dönük fuzuli hamlelerdir. Sizin de gelecek planlarınızı buna göre yapmanızda fayda olduğuna inanıyorum.”

Türkiye’nin siyasi istikrarı, nitelikli insan kaynağı küresel değer zincirlerindeki yükselen konumu, coğrafi avantajları ve güçlü ekonomik altyapısıyla, uluslararası doğrudan yatırımların merkezi olmaya devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu süreçte şunu lütfen unutmayın. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’miz 7 gün 24 saat sizlerin hizmetindedir. İlgili bakanlıklarımız da sizlere gereken desteği vermeye daima hazırdır. Türk ekonomisine güvenen, Türkiye’nin aydınlık geleceğine yatırım yapan herkesin yanında olduğumuzu ve olacağımızı bilmenizi isterim” diye konuştu.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

DÜNYA2 gün önce

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Milli Günü Ankara’da kutlandı.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin 75’inci KURULUŞ GÜNÜ olan Milli Günü Ankara JW MARRIOTT otelde verilen bir resepsiyon ile kutlandı. Çin’in 75’inci...

DÜNYA6 gün önce

Türk Hava Yolları, Dünyanın İlk Ekmeğini New York Uçuşunda Tanıttı

Dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu Türk Hava Yolları, Taş Tepeler Bölgesi’nde yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkan ve tarihte bilinen...

DÜNYA6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı’nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Cari açığımızın düştüğü, rezervlerin arttığı, risk göstergelerinin iyileştiği, enflasyonun kontrol...

DÜNYA1 hafta önce

Emine Erdoğan, New York’ta “Afrika’nın Lezzetleri programına ev sahipliği yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, New York’ta Türkevi’nde düzenlenen, “Afrika’nın Lezzetleri: Bir Kültür, Mutfak ve Dostluk Şöleni” ile...

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin...

DÜNYA2 hafta önce

Dev Yatırımlar | Türkiye’nin İlk Deniz Üretim Tesisi

Türkiye, doğal gaz üretiminde yeni bir kabiliyet kazandı. Denizde 20 yıl boyunca sabit kalarak faaliyet gösterecek olan Yüzer Üretim Tesisi,...

DÜNYA2 hafta önce

“Türkiye’nin huzurundan en ufak bir taviz veremeyiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Jandarma ve Emniyet Teşkilatlarına 7204 Yeni Aracın Hizmete Alım Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Milletimizin huzurunu kaçıran, kamu düzenini bozan,...

DÜNYA3 hafta önce

Türk Hava Yolları, Airline Economics Tarafından Üç Ayrı Finansman Ödülüne Lâyık Görüldü.

Küresel marka, 9 Eylül’de Londra’da gerçekleştirilen ‘’Airline Economics ’’ ödül töreninde “Yılın Garantili Finansmanı (Avrupa)” ve “Yılın Anlaşması (Avrupa)” ödüllerini...

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar İngiliz Parlamentosu’nda düzenlenen resepsiyona katıldı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, parlamenterler, büyükelçiler, düşünce kuruluşu temsilcileri, Birleşik Krallık basın mensupları, iş dünyası ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı bir...

DÜNYA3 hafta önce

OSB SAYISI 362’YE ULAŞTI

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve Gaziantep Nurdağı OSB ile organize sanayi bölgelerimizin sayısını...

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

seers cmp badge
tr_TRTurkish