Ankara İli Odalar ve Borsalar Müşterek Toplantısı, Ankara Sanayi Odasının ev sahipliğinde video konferans yöntemiyle yapıldı.
Toplantıya, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, ATO Başkanı Gürsel Baran, ATB Başkanı Faik Yavuz ile Ankara il ve ilçelerindeki oda ve borsaların başkan ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.
ASO Başkanı Nurettin Özdebir toplantının açılışında yaptığı konuşmasında uzun bir aradan sonra video konferans yöntemiyle de olsa biraraya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Konuşmasında ASO’nun pandemi sürecindeki çalışmalarını özetleyen Özdebir, “ASO üyeleriyle çok yakın bir temas içinde, onların ilettiği sorun ve önerileri kendi tespit ettiklerimizle birlikte, gerek kamu yönetiminde, gerekse yerel yönetimlerde ilgililere aktarmaya çalışıp, çözüm aradık” dedi. Özdebir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabii tüm sorunların çözülebilmesi mümkün değildi ama olabildiğince daha çok firmamıza katkı sağlayıp, üretimin ve istihdamın sürdürülebilmesi için elimizden gelen çabayı göstermeye çalıştık. Bu süreçte ağırlıklı olarak; işletmelerimizin kamuya dair yükümlülüklerini öteleyen, kısa çalışmayla ilgili önerilerimizi, ihracatla ilgili sıkıntıları, bankacılık sisteminin sorunlu olduğu ülkelerden ihracat bedellerinin ülkemize getirilmesi konusunu, gümrüklerle ilgili talepleri ve Eximbank’tan beklentileri de içeren, başta Cumhurbaşkanlığımız olmak üzere, politika kurullarımız, bakanlıklarımız ve belediyelerimizle onlarca görüşme ve yazışma gerçekleştirdik. Kamunun reel sektöre olan borçlarının ödenmesiyle ilgili projemizi gündeme getirdik. Bunun kamuyu da sıkıntıya sokmadan, gelirleri artırarak ekonomiyi nasıl canlandıracağını ekonomi yönetimine anlatmaya çalıştık. Ayrıca firmalarımızın bankalara olan borçlarının uygun koşullarla ötelenebilmesi için Bankalar Birliği, kamu ve özel banka yöneticileriyle çok sayıda görüşme gerçekleştirdik. Hem genel yaklaşımları konusunda, hem firmalarımız bazında önemli mesafeler katettik. Mevzuat konusunda da BDDK ile temaslarımız oldu. Kamunun ve yerel yönetimlerimizin ihtiyaçlarını yerli ürünlerden karşılaması konusundaki girişimlerimizi artırdık. Başta Ankara Büyükşehir Belediyesinin alımları olmak üzere önemli mesafeler katettik. Bunun yanı sıra TOBB öncülüğünde gerçekleştirilen nefes kredisine tüm odalarımız gibi imkanlarımız ölçüsünde katılmaya devam ettik. Biz bize yeteriz kampanyasına katkı sağladık. Ankara Valiliğimizin çalışmalarına nakdi ve ayni ciddi katkılar sağladık. Pandeminin ilk döneminde çok sayıda hastanemizin çeşitli tıbbi malzeme ihtiyacını üyelerimiz kanalıyla temin etmeye çalıştık. Hala da imkanlarımız ölçüsünde üyelerimizin de katkılarıyla bu destekleri vermeye devam ediyoruz. ”
Pandemi sürecinde kendilerini en çok yoran konulardan birinin sanayideki çalışma saatlerine ilişkin düzenleme olduğunu anlatan Özdebir, “Yaşanan sıkıntıları anlatmamız biraz zaman aldı ancak sonuçta sıkıntıyı çözebildik” dedi. Üretimin aksamaması ve iş yerlerinde huzursuzluk olmaması adına Mayıs ayından bu yana Sanayi ve Teknoloji ve Sağlık Bakanlıklarıyla işbirliği içinde sanayi işletmelerinde Covid-19 tarama testleri gerçekleştirdiklerinin altını çizen Özdebir, “Mayıs ayında çok sayıda firmamızın 10 bin çalışanına PCR yöntemiyle test uyguladık. Ekim ayından bu yana da yine Sağlık Bakanlığımız işbirliğiyle, talep eden iş yerlerimizde antikor yöntemiyle tarama testlerine devam ediyoruz. Bu süreçte çok sayıda laboratuvarla özel anlaşmalar da yaptık. Üyelerimizin güvenilir yerlerde ve çok uygun koşullarda PCR testi yaptırabilmesi için de çaba gösteriyoruz. Hep birlikte, el birliğiyle bu sıkıntıları aşıp umarım en kısa zamanda sağlıklı günlere kavuşacağız” ifadelerini kullandı. Ekonominin genel durumu ve 2021 yılından beklentilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özdebir, 2020 yılına büyük umutlarla başlamalarına karşın pandeminin yanı sıra deprem felaketleri yaşadıkları zor bir yılı geride bıraktıklarını belirtti.
Pandeminin küresel ölçekte hızla yayılması ve ülkeleri hazırlıksız yakalamasının, eş zamanlı olarak küresel bir sağlık krizine, ekonomik krize ve milyonlarca insanı aşırı yoksulluğa iten bir insani krize yol açtığını anlatan Özdebir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: ” İzolasyonların kısmen kaldırılmaya başladığı 2020 yılının üçüncü çeyreği itibariyle toparlanma başlamış ve yüzde 6,7 büyüme gerçekleşmiştir. Bundan sonraki süreçte önemli olan büyümenin sürdürülebilir olmasıdır. Yılın son çeyreğinde ivmelenme azalsa da öncü rakamlar pozitif bir büyüme göreceğimize işaret ediyor. Ancak, üretim yapımızı bir an önce değiştirmeli ve sanayi üretimini dışa bağımlılığı azaltılmış bir yapıya dönüştürmeliyiz. Yerli ve milli bir sanayi için ileri seviyede bir teknolojik dönüşüm politikası ortaya koymamız gerekir. İlerleyen süreçte; sürdürülebilir bir enflasyon, istikrarlı bir faiz ve kur düzeyi ile birlikte ekonomimize olan güvenin tesis edilerek, yatırımcılarımızın yeniden yatırım fırsatlarını değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum. Sağlıklı bir büyüme için ayrıca; üretim, verimlilik, dijitalleşme ile işgücünün niteliğinin ne kadar önemli olduğunu da unutmamamız gerekir. 2021 yılında yazmamız gereken ‘yeni büyüme hikayemizin’ en önemli unsurları; teknolojik dönüşümü sağlayarak dışa bağımlılığı azaltmak ve verimliliğimizi artırmak olmalıdır. Dışa bağımlılığın azaltılması yaratıcı düşünmeyi teşvik eden, teknoloji çağına uyum sağlayabilecek yeni nesillerin yetiştirilmesi, sanayide dijital dönüşüm ve verimliliğin artması ile mümkün olacaktır” diye konuştu.
Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran da Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında alınan tedbirlerin ekonomiyi doğrudan etkilediğini belirtti. 2020 yılı dünya ekonomisinin zorlu sınav verdiği bir yıl olduğunu ifade eden Baran, “ABD ve AB gibi güçlü yapıların bile sağlık sistemlerinin tıkandığını gördük, çaresizliklere tanık olduk. Ekonomiler tecride mahkûm oldu. Neredeyse dünyanın yegâne tedarikçisi durumundaki Çin’in salgınla mücadele için sınırlarını kapatması tüm dünya imalatını ve ticaretini sıkıntıya soktu. Ticari ve ekonomik hayat sarsıldı. Bazı hesaplamalara göre salgının dünya ekonomisine verdiği zarar 3,4 trilyon doların düzeyinde. 2021 yılına girmemize birkaç gün kala, tüm dünyada üzerinde en çok konuşulan konuların başında yeni dünya düzeninin nasıl olacağı ve ekonomilerin nasıl toparlanacağı yer alıyor. IMF, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar 2020 yılında dünya ekonomisinin yüzde 4’ler seviyesinde küçüleceğini, 2021 yılında ise yüzde 5’ler seviyesinde büyüme olacağını öngörüyor. Salgın sonrası oluşacak yeni dünya düzeni içinde öne çıkmak, rekabetçiliği artırmak, yeni tedarik ağının içinde var olmak için yol haritamızı çizmek zorundayız” dedi. 2021 yılı başından itibaren pandeminin etkilerinin bertaraf edilerek, üretim ve ihracat yapmaya odaklanılması gerektiğini kaydeden Baran, “Salgın sonrası oluşacak yeni dünya düzeni içinde öne çıkmak, rekabetçiliği artırmak, yeni tedarik ağının içinde var olmak için yol haritamızı çizmek zorundayız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi riski az, güveni yüksek, kazancı tatminkâr bir cazibe merkezi haline getirmekteki kararlılığını ifade etmişti. Kıtaların kesişme noktası olan Türkiye, ekonomi ve hukuk alanında hayata geçirilecek reformlarla birlikte daha da cazip bir ülke haline gelerek yatırım çekmeye devam edecektir” diye konuştu.
Ankara Ticaret Borsası Başkanı Faik Yavuz da pandeminin etkilerinin azalmasıyla beraber ertelenen yatırımların yeniden canlanacağını ifade etti. 2021 yılının başlarında en çok aşının konuşulacağını belirten Yavuz, “Çünkü bizi bu beladan kurtaracak tek şey aşı ve aşının başarısı. Aşının adı bile piyasaları hareketlendirdi, yatırım iştahını uyandırdı. 2021 yılı öyle görünüyor ki bizim bu beladan kurtulacağımız yıl olacak” dedi. 2021 yılında insanlığı etkileyecek konulardan bir tanesinin de kuraklık olacağını dile getiren Yavuz, ”Giderek yüksek sesle dillendirilmeye başlanan bu konu, gıda enflasyonu ve tarımı doğrudan etkileyecek. Uzmanlar özellikle tahıl ve hububatta en az %10 rekolte kaybı bekliyor. Başta borsa başkanları olmak üzere, sizlere tavsiyem tedbirlerinizi şimdiden alın. Zira 2021’de bugüne kadar görmediğimiz gıda fiyatlarıyla, gıda enflasyonuyla karşılaşabiliriz” diye konuştu.
-“Ankara’yı tanıtmak hepimizin görevi” Türkiye Odalar ve Borsalar Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise Ankaralı Odaların, yaşadığı şehre sahip çıkması gerektiğini belirtti. Oda Başkanlarının Ankaralılık aidiyetinin düşük olduğunu ifade eden Hisacıkloğlu, “Meşhur bir medya uzmanı çektiği bir videoda havalimanına giderken en büyük mutluluk Ankara’dan ayrılmak demiş. Buna sosyal medyada çok cılız tepkiler verildi. Böyle olaylarda Ankara’ya karşı tepki verildiği zaman ortak duyarlılık içerisinde hareket etmemiz lazım. Ankara’da bulunan birçok finans kuruluşları İstanbul’a taşındı. Ankara artık sanayisiyle, yüksek teknolojik ürünleriyle, OSB’leri ve Ar-Ge merkezleriyle önemli bir sanayi şehri haline geldi. Yapılan bir araştırmada İstanbul’da yaşayanların yüzde 65’nin Ankara’yı görmediği belirlenmiş. Ankara’yı tanıtmak için hep birlikte hareket etmemiz lazım” dedi.
“2019’da tam belimizi doğrultacakken pandemi geldi” diyen Hisarcıklıoğlu, yapılacak çok iş olduğunu, reformlara süratle devam edilmesi gerektiğini belirterek, “Reformlar bitmez ve bitmemeli. Çünkü dünyanın şartları sürekl değişiyor, ayak uydurmanız lazım. Yani bisiklete binmek gibi. Pedalı çevirmezseniz düşersiniz” dedi. Yabancı sermaye ihtiyacımız olduğuna da dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, makro sorunların çözülmeden mikro sorunların çözülemeyeceğini de ifade etti. Pandemi döneminde düzenlenen toplantılarla iş dünyasının sorunlarını Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerine ilettiklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “ Özel sektörün acil istek ve talepleri nelerdir diye sorduk. 365 oda ve borsadan 70 maddelik öneri seti geldi. Önerileri düzenlediğimiz toplantılarla Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümet yetkililerine ilettik ve bu maddelerin tamamına yakını uygulanmaya başlandı” diye konuştu.
Ankara İli Odalar ve Borsalar Müşterek Toplantısı’na, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, Ankara Ticaret Borsası Faik Yavuz, Beypazarı Ticaret Odası Başkanı Ahmet Göçmen, Haymana Ticaret Odası Başkanı Ercan Özkan, Polatlı Ticaret Borsası Başkanı Yahya Toplu, Polatlı Ticaret Odası Başkanı Ulvi Sakarya, Oda ve Borsaların Yönetim Kurulu Üyeleri ve Genel Sekreterleri katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 10. Toplantısı için Türkiye’ye gelen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Katar Emiri Şeyh Temim, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Katar Emiri Şeyh Temim, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Katar bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim baş başa görüşmelerinin ardından, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı’na başkanlık etti.
TÜRKİYE İLE KATAR ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Toplantı sonrası iki ülke arasında yapılacak anlaşmaların imza törenine geçildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim huzurunda imzalanan sekiz anlaşma şöyle:
” – Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında İnsani Yardım Alanında İşbirliği Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Belgeler ve Arşivler Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Gençlik ve Spor Alanlarında (2025-2026) Yıllarına Ait Uygulama Programı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Uluslararası Karayolu Yolcu ve Eşya Taşımacılığı Alanında İşbirliği Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Ticaretin Kolaylaştırılmasına İlişkin Niyet Beyanı
Savunma Bakanlıkları Arasında Teknik İşbirliği Anlaşması
Savunma Bakanlıkları Arasında Askeri İşbirliği Anlaşması.”
Törende ayrıca Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani “Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı” bildirisini imza altına aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.
Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.
Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.
Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı 11. Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Türk Dünyası 2040 vizyonuyla belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için bugün burada alacağımız kararların, aramızdaki ülkü birliğinin eriştiği ileri seviyeyi tüm dünyaya bir kez daha ispatlayacağına gönülden inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te “Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes İçin Güvenlik” temasıyla düzenlenen, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 11. Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Buradaki konuşmasına, Zirve dolayısıyla ata yurdu Bişkek’te bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönem başkanlığını devreden Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’e yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür etti.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’a samimi ev sahipliğinden dolayı şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönemde Kırgızistan’a başarılar diledi.
Ülkeler arasında daha güçlü bağların tesisini ve ortak bir gelecek inşasını hedef alan Teşkilat’ın kuruluşunun 15. yıl dönümünün geçen ay idrak edildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl dönümüne özel olarak Türk dünyasının yetiştirdiği büyük fikir adamı İsmail Gaspıralı’nın “dilde, fikirde, işte birlik” şiarına yer verdikleri hatıra parasını takdim etmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Gaspıralı İsmail Bey’i ve ömrünü Türk dünyasının birliğine, dirliğine, kardeşliğine adamış tüm fikir ve siyaset insanlarını rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin tüm Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını, iş birliği ve dayanışmayı daha da pekiştirmesini diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teşkilat’ın Avrasya coğrafyasında ve ötesinde istikrar ve refah iklimini güçlendiren ve örnek alınan bir platform hâline geldiğinin altını çizerek, Türkiye’nin önemli fikir adamlarından Prof. Dr. Ali Fuad Başgil’in “muvaffakiyet için önce irade lazımdır” dediğini hatırlattı.
Türk dünyasını ilelebet payidar kılacak güçlü iradenin bu zirveye katılanlarda ziyadesiyle mevcut olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hep beraber gönül ve ülkü birliği içerisinde çalışarak, Teşkilatı çok daha ileriye taşıyacaklarını vurguladı.
“TÜRK DÜNYASINA ÖNEMLİ SORUMLULUKLAR DÜŞMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Kafkasya’da geçen 30 yıllık çatışma ve istikrarsızlık ortamının ardından barış ve istikrara giden yolun kapılarının açıldığına işaret ederek, şunları kaydetti: “Can Azerbaycan’ın vatan muharebesinde sahada şehitler vererek elde ettiği tarihî kazanımları en yakın zamanda bir barış anlaşması imzalanmak suretiyle masada da perçinlemesini ümit ve temenni ediyoruz. Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan soykırımın durdurulması noktasında uluslararası toplum kötü bir sınav veriyor. Uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından sorumlu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplanıp karar dahi alamıyor. Daha doğrusu almak istemiyor. Netanyahu hükûmetinin ırkçı zihniyeti, Gazze’deki mezalimin gölgesinde Batı Şeria’da Filistinlileri yerlerinden etmeye ve ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmeye niyetleniyor.”
İsrail’in kan ve gözyaşını tüm bölgeye yayma hedefinin, Lübnan ve İran’a yönelik saldırılarda da görüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan’da son bir senede ölenlerin sayısının 3 bine yaklaştığına, yerlerinden edilenlerin sayısının ise 1,5 milyonu aştığına dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de 50 bine yakın masum insanın saldırılarda hayatını kaybettiğini aktararak, “Türkiye olarak bu vahşeti, bu insanlık dışı katliamları kabul etmiyoruz. İsrail’i durdurmak ve 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini esas alan kalıcı barışı tesis etmek için ikili ve çok taraflı platformlarda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Türk dünyasının da kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini düşünüyorum” ifadesini kullandı.
“KIBRIS MESELESİNDE TÜRK DÜNYASINA DA ÖNEMLİ SORUMLULUKLAR DÜŞMEKTEDİR”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı, Suşa’dan sonra Bişkek’te görmekten mutluluk duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kıbrıs meselesinde Ada’daki gerçekler temelinde adil ve kalıcı çözüme erişilmesi için Türk dünyasına da önemli sorumluluklar düşmektedir. Kıbrıs Türkünün haklı davasını ne kadar sahiplenir ve onunla dayanışma gösterirsek, kendi birlik ve beraberliğimizi de o nispette kuvvetlendiririz? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, teşkilatımızın bugünkü zirvesinde onur konuğu ve gözlemci üye olarak yer alması, Türk dünyası olarak Kıbrıs Türkü ile dayanışma irademizin tezahürüdür. İnşallah kendilerinin en kısa zamanda tam üye olarak aramızdaki yerini almasını bekliyoruz. Keza gözlemci üyemiz Türkmenistan’ı da aile meclisimizde tam üye olarak görmek istediğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum.”
“BARIŞIN TESİSİNE YÖNELİK DİPLOMATİK ÇABALARA DESTEK VERİLMELİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna’da üçüncü yılını doldurmak üzere olan savaşın, bölgeye olumsuz etkilerinin sürdüğüne dikkati çekerek, “Savaşın en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını destekliyoruz. Türk devletleri olarak barışın tesisine yönelik diplomatik çabalara destek vermemizin son derece önemli olduğu kanaatindeyim” değerlendirmesinde bulundu.
Coğrafyanın istikrar ve güvenliğini Afganistan’daki gelişmelerden ayrı görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kardeş Afgan halkının yanında olduklarını, geçici yönetimin de kapsayıcı ve temel insan haklarını esas alan bir yaklaşım sergilemesinin kendilerine yeni kapılar açacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 175 milyona ulaşan genç ve dinamik nüfus, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmi ve zengin kültür mirasının büyük atılımlar gerçekleştirmek için birlikteliğe sağlam bir temel teşkil ettiğini belirterek, şunları paylaştı: “Ticaret ve ekonomi başta olmak üzere, bilim, enerji ve ulaştırma gibi alanlarda potansiyelimizi ortaya çıkaracak çalışmalarda bulunmamızda fayda vardır. 2040 vizyonumuzun unsurlarından Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması üzerindeki müzakerelerin tamamlanmış olmasından memnuniyet duyuyorum. Ayrıca geçen sene hayata geçirdiğimiz Türk Yatırım Fonu’nun yakın zamanda faaliyete alınarak projelerimize destek sağlayacağından eminim. Enerji konusunda da tek bir kaynağa bağımlılığımızı azaltarak yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapma hedefiyle işbirliğimizi yoğunlaştıralım. Ulaştırma bağlamında ortak koridor projemizin sunduğu eşsiz fırsatlardan yararlanalım.
Türk Akademisi ve Türk Dil Kurumu tarafından geçtiğimiz eylül ayında Bakü’de düzenlenen Ortak Alfabe Komisyonu Toplantısı’nda Ortak Türk Alfabesi Projesi üzerinde mutabakata varılması tarihî bir adım teşkil etmiştir. Ortak alfabemiz, kader ortaklığımızın, ortak istikbalimizin ve geleceğe birlikte adım atma irademizin de nişanesidir. Bu alandaki çabalarımızı artırmak suretiyle aramızdaki her türlü engeli inşallah ortadan kaldıracak, Türk dünyasının tarihî kucaklaşmasına imza atacağız.”
“34 HARFTEN OLUŞAN ORTAK ALFABE ÜZERİNDE MUTABIK KALINDI”
Aksakalların koordinasyonunda 2022 yılında başlatılan ortak dili geliştirmek amacıyla ortak alfabe oluşturulması çalışmasının, Eylül 2024’te tamamlandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 34 harften oluşan ortak alfabe üzerinde mutabık kalındığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra üye ülkelerin bu alfabeyi esas alarak gerekli dönüşümün gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret ederek, “Türkiye, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu konuda hazır. Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın yeni alfabeye geçiş için inisiyatif başlatması isabetli olacaktır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkeleri arasında ticaretin geliştirilmesi, Orta Koridor’un etkin kullanılması için özel temsilci atanması yönündeki hazırlıklara da değindi.
Türk dünyası 2040 vizyonuyla belirlenen hedeflere ulaşmak için bugün alacakları kararların aralarındaki ülkü birliğinin eriştiği ileri seviyeyi tüm dünyaya bir kez daha ispatlayacağına gönülden inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada şu noktaya özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum, merhum bir şairimizin ifadesiyle ‘İnanmak, basamakların çıkamadığı yere kanatlarınla tırmanmaktır’. Bizler bugünlere yürüyerek, engelleri aşarak, zorlukları göğüsleyerek, gerektiğinde de kanatlarımızla tırmanarak geldik. Ancak halen kat etmemiz gereken ciddi bir mesafe var. İnşallah önümüzdeki dönemi hep birlikte Türk Dünyası Yüzyılı yapmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin diyorum. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken Kırgızistan Cumhurbaşkanı kıymetli kardeşim Sayın Caparov’a nazik ve samimi ev sahipliği için şükranlarımı sunuyorum. Kırgızistan’ın Dönem Başkanlığının, Teşkilatımız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı 11. Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’nin ardından Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov’un devlet ve hükûmet başkanları onuruna verdiği yemeğe katıldı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki yemeğe, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev ile konuk ülkelerin bakanları katıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.