Bizimle iletişime geçin

GÜNCEL

Türkiye Ekonomi Şurası, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla TOBB’da yapıldı

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferans aracılığıyla da olsa katılımcılarla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.

“‘Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez, gönülden gönüle gider yar oy’ diyen aşık gibi bizim de sizinle aramızda gönülden gönüle kurulu bir köprü var.” ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz buralara gökten zembille inmedik, vesayetin paraşütüyle de gelmedik, dededen, babadan miras, aristokratik kanallardan da vasıl olmadık. Hayatın merdivenlerini teker teker tırmanarak, milletimizin her kesimi ile hemhal olarak, zorlukları ve imkanları bizzat tecrübe ederek buralara geldik. Ömrü boyunca devletten aldığı maaş dışında bir iş, üretim, istihdam tecrübesi olmayanların kürsülerden esip gürlemeleri teneke tıngırtısının ötesinde bir anlama sahip değildir. Bunların önlerine konan kağıtlardaki rakamların ne anlama geldiğine ilişkin en küçük bir fikirleri olmadığını en iyi sizler biliyorsunuz. Daha Kıbrıs meselesinin ne olduğunu, Maraş’ın açılmasının ne anlama geldiğini bilmeyen, orada Türkiye’nin Cumhurbaşkanının başkanlığındaki heyetle verdiği görüntünün diplomatik mesajını anlamamış birine ekonomiyi izah etmek de mümkün değildir.

Kaldı ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı bunları davet ediyor ve bu davete icabet etmiyor, ben oraya gittim ‘e niye bizi de yanında götürmedi’ havasına girerek yine beni eleştirmeye kalkıyor. Ya, bununla sana ekmek çıkmaz, boşuna uğraşma. Senin bir defa Kuzey Kıbrıs diye bir aşkın var mı? Bu bir. İki, Kapalı Maraş bölgesini açmak diye bir tezi savunmak böyle bir anlayışın var mı? Yok. Aynı şeyleri bunlar Azerbaycan’da yapmadı mı, aynı şeyleri bunlar Suriye’de yapmadı mı, aynı şeyleri bunlar Libya’da yapmadı mı? Yaptı ve şimdi de kalkmışlar bunları konuşuyorlar. Kendisini ait doğru yanlış hiçbir fikri, hiçbir projesi, hiçbir hayali olmayan dışarıdan ve içeriden yazılan senaryoların tetikçiliğini yapmak dışında müktesebatı bulunmayanların ekonomiyle ilgili ahkam kesmesi gerçekten gülünçtür. Azıcık bir samimiyet görsek herkes gibi onlarla da çok daha farklı bir şekilde oturur, konuşuruz. Ama bizim milletimize sözümüz ve saygımız gereği proje kişiliklerle, proje kadrolarla, proje siyasetlerle, bilhassa da yalanları ve iftiraları önlerine konduğu halde yüzleri kızarmayan siyaset bezirganlarıyla işimiz olmaz.”

Her zaman söyledikleri gibi muhataplarının millet olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Milletimizin bağrından çıkıp gelen tüm kesimlerle bizim iş dünyamızdır. Her husus gibi ekonomi de sanayi de ticaret de bir gönül işidir, bir adanmışlık işidir. Biz kendisi de esnaflıktan, ticaretten gelen bir siyasetçi olarak daima girişimcilerimizle, sanayicilerimizle, ticaret erbabımızla, esnafımızla, sanatkarımızla bir arada olduk.” diye konuştu.

“Babayiğit aradığımda hemen sizler çıkıp bu işe talip oldunuz”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin genel kurullarına, şuralarına ve çeşitli etkinliklerine katılmaya özel önem verdiklerine dikkati çeken Erdoğan, “Ülkemizin asırlık rüyası olan yerli otomobil için babayiğit aradığımda hemen sizler çıkıp bu işe talip oldunuz. Milletimizin huzurunda verdiğiniz sözü yerine getirerek adım adım Türkiye’nin otomobili projesini hayata geçirdiniz. İnşallah bu güzel projeyi yine sizlerle birlikte neticeye ulaştıracağız. Aynı şekilde şehit Başbakan Adnan Menderes’in acı hatırası sebebiyle adı yaslı adaya çıkan Yassıada’yı sizlerle birlikte demokrasi ve özgürlükler adası haline getirdik.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sene koronavirüs salgını sebebiyle her konuda olduğu gibi iş dünyasıyla hasbihallerinde de farklı bir dönem geçirdiklerini belirterek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin bu yılki genel kurulunun ertelendiğini hatırlattı.

Kendilerinin de bu durum sebebiyle video konferans aracılığıyla da olsa iş dünyasıyla bir araya gelmek istediklerinin altını çizen Erdoğan, “Önce ekranları başından bizi izleyen arkadaşlarıma, şu anda Kovid-19’a yakalanmış olan içinizde birçok arkadaşım var, hepsine Allah’tan şifalar diliyorum, geçmiş olsun diyorum. Rabbim en kısa zamanda inşallah tüm mesai arkadaşlarınıza kavuşmayı da nasip etsin. ‘Bu da geçer ya Hu” diyoruz, inşallah bu da geçecek.” dedi.

“Yüksek faizin nelere mal olduğu ortada”

Ekonominin kalbinde faaliyet gösteren oda ve borsa temsilcilerinin 81 il ve 160 ilçede iş dünyasının nabzını en güzel şekilde yansıttıklarına inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu arada özellikle yüksek faiz sebebiyle üretimin, ticaretin, ihracatın, istihdamın temsilcileri olan sizler sahada yaşananların tercümanı olarak karar vericilere yol gösteriyor, ışık tutuyorsunuz. Zira yüksek faizin nelere mal olduğu ortada. Yüksek faizle bizler gerçek anlamda yatırım yapabilir miyiz? Sizler bu işin içindesiniz. İstihdam üretebilir miyiz? Mümkün değil. Peki üretim yapabilir miyiz? O da mümkün değil. Peki ihracata yönelik ciddi adımlar atabilir miyiz? O da mümkün değil. Öyleyse bizim bu noktada çok daha dikkatli olmamız lazım ve yüksek faize yatırımcımızı ezdirmememiz gerekiyor. Bunun için ekonomiyle ilgili her konuda iş dünyamızla ve onların temsilcileri olan sizlerle istişare etmeye özel önem veriyoruz. Aldığımız tüm kararlarda, attığımız tüm adımlarda sizlerle birlikte oluşturduğumuz ortak akıldan faydalanıyoruz. Sektörlerimizin ve şehirlerimizin sorunlarını, taleplerini, beklentilerini sizlerle birlikte konuşuyor, tartışıyor ve birlikte çözüm yolları geliştiriyoruz.”

Türkiye’nin son 18 yıldır büyük mesafe kat ettiği demokrasi ve kalkınma yolculuğunda 365 oda ve borsanın lokomotif vazifesi gördüğünü vurgulayan Erdoğan, “Her oda ve borsamız kendi üyelerine çağın gerektirdiği en ileri hizmetleri vermenin yanında Türk ekonomisine de çok önemli katkılarda bulundu. Ben birçok sanayici, birçok iş adamlarımızla oturup konuştuğumuzda hepsi nasıl battığını, nasıl bittiğini anlatırken hep bana şunu söylerlerdi, neydi o? ‘Beni faiz batırdı, beni faiz bitirdi, şu kadar faiz ödedim, şu kadar faiz ödüyorum’ bunu söyleyen insanlara zulmetmek var mıdır. İnşallah biz bunları da tersine çevireceğiz, bundan sonra da sizlerin azmi, çalışkanlığı, dirayeti ve kabiliyetiyle önümüze çıkartılan engelleri birer birer aşarak hedeflerimize doğru yürümeye devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Yüksek faizden arındırılmış, istihdamdan finansmana, özellikle nakit akışından teşviklere kadar ihtiyaç duyulan çok sayıda destek paketini hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, bugüne kadar uygulanmış en büyük kredi paketleri, Kredi Garanti Fonu kefaletleri ve istihdam teşviklerinin de bu dönemde başlatıldığını dile getirdi.

Salgından olumsuz etkilenen onlarca sektörde vergi ve primleri 6 ay ertelediklerini anlatan Erdoğan, birikmiş kamu alacaklarına uzun vadeli yapılandırma getirdiklerini, bununla ilgili kanunun da Mecliste kabul edildiğini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi önümüzde yeni bir dönem var. Artık çok daha güçlü bir şekilde üretime, yatırıma, istihdama ve ihracata odaklanmamız gerekiyor. El birliğiyle bu sıkıntılı dönemi de tıpkı öncekiler gibi geride bırakıp inşallah büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşacağız. Sizlerden müteşebbisimizin, üreticimizin yanında bir Cumhurbaşkanına ve yönetime sahip olduğunuzu asla unutmadan gayretinizi artırmanızı, azminizi güçlendirmenizi istiyorum.” diye konuştu.

Türkiye olarak reformlar ve başarılarla dolu sürdürülebilir büyümeyi politikalarının merkezine aldıkları 18 yılı geride bıraktıklarına işaret eden Erdoğan, topyekün kalkınma anlayışıyla 81 vilayetin tamamında her haneye ve insana dokunan hizmetler gerçekleştirdiklerini söyledi.

Piyasa ekonomisi anlayışıyla, rekabeti esas alan şeffaf ve öngörülebilir politikalarla Türkiye’yi kalkındırıp güçlendirdiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bugün yaptığımız gibi her kesimle istişare halinde olmaya özel ehemmiyet verdik. Türkiye tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesi bizim dönemimizde başladı. Milli gelirimizi 236 milyar dolardan 950 milyar dolara, ihracatımızı 36 milyar dolardan 152 milyar dolara çıkardık. Kişi başına düşen milli gelirimizi 12 bin 500 dolara kadar yükselterek ülkemizi üst-orta gelirli ülkeler grubuna dahil etmiştik. Ülkemize gelen doğrudan yatırımlar 138 milyar doları bulmuştu. Yüzde 32 olan enflasyon oranını yüzde 4’lere kadar indirmiş, faizleri tarihin en düşük seviyelerine getirmiştik. Ülke ve millet olarak 2023 hedeflerimize doğru emin adımlarla yükselirken bir anda içeride ve dışarıda büyük bir saldırı dalgasıyla karşılaştık. Gezi olayları ile başlayıp sınırlarımızın kuşatılmasına, darbe girişiminden ekonomimize kurulan tuzaklara kadar bütün bunlara uzanan bu saldırıların hepsini de hamdolsun birer birer boşa çıkardık. Maruz kaldığımız saldırılar sebebiyle tüm gücümüzle istiklal ve istikbal mücadelemize yoğunlaşırken, yatırımları ve ekonomiyi de ihmal etmedik. Bu tarihi mücadele döneminde bile Türkiye’yi yüzlerce büyük proje ile donattık.”“İmkansız denilen nice başarılara imza attık

Erdoğan, kendini savunmanın ötesinde bölgesel ve küresel bir güç olma yolunda çok önemli adımlar attıklarına işaret ederek, “Yapılamaz denilen nice harekatları yaptık, imkansız denilen nice başarılara imza attık. Güçlü sanayi altyapımız, zengin insan kaynağımız ve yeniliğe odaklı çalışkan girişimcilerimiz sayesinde her zorluğu aşacak yeni yollar bulduk. Savunma sanayinde ülkemizin geldiği yer, tüm dünyada hayranlıkla takip ediliyor.” dedi.

İstanbul’a kazandırdıkları üçüncü havalimanının Türkiye’nin 2053 vizyonunun en önemli altyapılarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye her alanda gerçekten tarihi öneme sahip projeleri işte bu mücadele döneminde hayata geçirdik. Değerini salgın döneminde çok daha iyi anladığımız şehir hastaneleri ile kapsamlı Genel Sağlık Sigortası sistemimiz bile başlı başına bir başarı hikayesidir. İşte İstanbul’da Atatürk Havalimanı’nda ve Sancaktepe’de 1008’er odalı hastaneleri 2 ay gibi bir sürede yaptık ve uçak inecek 5 dakikada hastaneye ulaşacak. Sancaktepe’de uçak yine orada havalimanına inecek 5 dakikada hastaneye ulaşacak. Niye yaptık bunları? Bütün bu Kovid olayıyla mücadele için.

“Dünya ile birlikte Türkiye’de yeni bir döneme giriyor

Erdoğan, yine aynı şekilde devasa bir hastaneyi Başakşehir’de yaptıklarını ve bu hastane ile de salgınla mücadelede çok önemli adımlar attıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Yatırımcılarımızın önünü açmak için gerçekleştirdiğimiz reformlarla ülkemizi iş yapma kolaylığı endeksinde 27 basamak birden yükselterek 190 ülke arasında 33’üncü sıraya yerleştirdik. Bunun anlamını şöyle küçük bir örnekle anlatacak olursak, 2002’de iş yeri açma süresi 38 gün iken bu süreyi 7 günün altına kadar düşürdük. Şimdi ise salgının ortaya çıkardığı değişim süreciyle dünya ile birlikte Türkiye de yeni bir döneme giriyor. Ülkemiz yatırımın, üretimin ve ticaretin yükselen merkezlerinden biri olarak gösteriliyor. Artık vites yükseltmenin bile yeterli olmadığı, araç değiştirmenin gerektiği bir dönemdeyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süredir çalışmalarını sürdürdükleri hukuk ve ekonomi reformlarının bu yeni dönemin hazırlıkları olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

“Türkiye’nin en köklü demokrasi ve ekonomi reformlarını gerçekleştirmiş bir yönetim olarak, önümüzdeki dönemde ihtiyaç duyulan değişimleri hayata geçirmek de elbette bizim görevimizdir. Temelini attığımız, tabiri caizse kaba inşaatını tamamladığımız binamızı artık nihai hale getirecek atılımın eşiğindeyiz. İnşallah ülkemiz hazırlık devrini geride bırakıp artık şahlanış dönemine giriyor. Yerli ve uluslararası yatırımcılar için her anlamda en uygun şartları sağlamaya devam edeceğiz. Üretim, istihdam, ihracat ve büyümede ülkemizin olumlu yönde ayrıştığını göreceğiz. Eylül ayına ilişkin gelen öncü verilerle ise üçüncü çeyreği güçlü bir büyümeyle kapatacağımız artık kesinleşmiş oldu. Eylül ayında sanayi üretimimiz hem aylık hem de yıllık bazda artarak en önemli bir başarıya imza attı.

“Yılı pozitif bir büyümeyle bitireceğimize inanıyorum

Recep Tayyip Erdoğan, sanayi ve ticaret sektöründeki adımlarla hizmet sektörleri toplamında ciro endeksinin eylül ayında yıllık yüzde 26,2 arttığını belirtti.

Bütün bunlarla beraber salgının yol açtığı ve halen devam eden kimi zorluklara rağmen yılı da pozitif büyümeyle bitireceklerine inandığını ifade eden Erdoğan, “Fiyat istikrarını ve finansal istikrarı birlikte sağlayacağız. Bunun için enflasyonla mücadele de en önemli önceliğimizdir. Hedefimiz bir an önce tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşmaktır. Mali disiplini koruyarak, kamu finansman kalitesini artırarak, yapısal ve mikro reformları hayata geçirerek, değişim çizgimizden sapmayarak büyüme ve istihdam odaklı bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz.” diye konuştu.

Önlerindeki sorunları, piyasa ekonomisi kurallarına uygun şekilde çözeceklerini vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Salgının önüne geçmek için aldığımız tedbirlerin yol açtığı sıkıntıların elbette farkındayız. Devlet olarak elimizdeki imkanları sonuna kadar kullanarak bu sıkıntıları azaltmanın gayreti içindeyiz. İnşallah önümüzdeki yıl tüm bu zorlukları geride bırakmış olarak bugünleri acı bir tebessümle yad edeceğiz. Sorumluluğumuzun ağır olduğunu biliyoruz ama milletimize olan güvenimiz, enerjimiz, şevkimiz, azmimiz daha da büyüktür. Ülkemizi bugünkü bölgesel ve küresel liderlik seviyesine sizlerle birlikte getirdik. İnşallah yaşadığımız sıkıntıları yine sizlerle birlikte aşacak, hep birlikte büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşacağız.”

Erdoğan, oda ve borsa başkanlarıyla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti de ifade ederek, iş dünyasına, esnaf ve sanatkarlara, üreticilere, tüm sektörlere hayırlı ve bol kazançlar diledi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bazı bakanların katılımıyla TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’nın açılışında yaptığı konuşmada, “Sizin önderliğinizde başlatılacak, cesur ve ezber bozan, yeni bir yapısal reform hamlesi, küresel rekabette bizi öne çıkaracaktır. Bu noktada son olarak şunu vurgulamak isterim. Mevzuata ilişkin yapılacak reformlarda, eskiden olduğu gibi, kamu-özel sektör diyalog mekanizmalarının kurulması ve sin her zaman vurguladığımız istişarenin güçlendirilmesi çok faydalı olacaktır” dedi.​


TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğindeki Türkiye Ekonomi Şurası; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve TOBB Yönetim Kurulu Üyelerinin katılımıyla TOBB İkiz Kuleler Konferans Salonu’ndan video konferans aracılığıyla gerçekleştirildi.

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmasında, Ekonomi Şuralarını 2003 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı ile başlattıklarını hatırlatarak, “O zamandan bu yana hep yanımızda oldunuz. Bu salonda çok hayırlı müjdeler verdiniz. Biliyorsunuz, bu sene pandemi nedeniyle Genel kurul yapamadık. Ama sağolun, sorunlarımızı dinlemek, çözüm yolları üzerine istişare etmek üzere, Türk iş dünyasının kalbine hoş geldiniz” dedi.

Şurayı 81 il ve 160 ilçeden, bölgelerinin kanaat önderleri olan, Oda ve Borsa Başkanları, TOBB Delegeleri, Kadın ve Genç girişimciler ile Genel Sekreterler olmak üzere yaklaşık 3 bin kişinin izlediğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Pandemi sürecinde hepsi yoğun bir mesai harcadılar. İllerin ve ilçelerin sorunlarını çıkardılar, öneriler hazırladılar. Yerelde hangi ekonomik sıkıntılar yaşanıyorsa, hepsini tespit ettiler. Gece yarılarına kadar üyeleriyle istişare ettiler. Talepleri bize aktardılar. Biz de, acil yapılması gerekenleri, saat kaç olursa olsun Bakanlarımıza ilettik. Tabandan tavana müthiş bir çalışma ortaya koyduk. Camiamızla gurur duyuyorum. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Hisarcıklıoğlu, Şura için tüm sorunları ve önerileri bir araya getirdiklerini, il bazında ve ayrıca bakanlıklara göre tasnif ettiklerini söyledi.

“Sizin aramızda olmanız, hem bürokrasinin çarklarını işletmek, hem de sürdürdüğümüz mücadelede yalnız olmadığımızı görmek açısından, bizim için çok değerli” diyen Hisarcıklıoğlu, “Dile getirdiğimiz pek çok önerinin, sizin liderliğinizde hayata geçtiğini gördük. Bugün gündeme getireceğimiz konularda da, geçmişte olduğu gibi, çözüm getireceğinize inanıyoruz” dedi.

Bununla ilgili pek çok örneği birkaç ayda yaşadıklarını anımsatan Hisarcıklıoğlu, “Kısa çalışma ödeneği başta olmak üzere, firmalarımızın üzerindeki istihdam yüklerini azalttınız. İç Piyasaya destek için, vergi indirimleri gerçekleştirdiniz. Kredi Garanti Fonu’nun kefalet kapasitesini 2 katına çıkardınız. Kamu bankaları vasıtasıyla işletmelerimize düşük maliyetli kredi imkanı sundunuz. Yine bu vesileyle, Sayın Bakanlarımıza da tüm bu icraatlar için ayrıca teşekkür ediyorum. Sağolsunlar, ne zaman arasak, hep görevlerinin başındalar. Gece yarısı bile çalışıyor, ihtiyaç duyduğumuz her an yanımızda oluyor, sorunlarımızı çözüyorlar. Bu vesileyle size ve şahsınızda tüm bakanlarımıza, emek ve gayretlerinizden dolayı, camiam adına ve Türk özel sektörü adına, en içten teşekkürlerimizi sunuyorum” şeklinde konuştu.

Hisarcıklıoğlu, tüm dünyanın yeni bir dönemin arifesinde olduğunu, bu yeni döneme her yönüyle hazır hale gelmeleri gerektiğini söyledi.

Aşı çalışmalarından gelen olumlu haberlerin 2021’in ikinci yarısında toparlanma dönemi başlayabileceğine işaret ettiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti: “Küresel değer zincirleri kısalacak, Türkiye’ye olan iş ve yatırım talebi artacaktır. Ülkemiz için yeni fırsatlar doğacaktır. Yurtdışı temaslarımızda bunu görüyor ve duyuyoruz. Bu fırsatları yakalamak üzere, şimdi harekete geçmemiz ve hazırlanmamız gerekiyor. Çünkü talih hazır olana güler. Fırsatların kazası olmaz. Evet, kritik virajları aştık. Ama önümüzde, inişli-çıkışlı uzun ve zor bir yolculuk var.

Ayrıca dünyada da yeni dengeler kuruluyor. Asya-Pasifik bölgesinin 15 ülkesi, küresel ekonominin yüzde 30’unu kapsayan, dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşmasına imza attılar. Öte yandan aşının bulunmasına rağmen, onaylanması ve yaygın hale gelmesi de zaman alacak. Dolayısıyla hem salgın sonrası döneme hazır olmamızı sağlayacak, hem de yatırımcılara güven verecek bir program tasarlamalıyız.

Sizin son grup toplantınızdan başlayarak yaptığınız açıklamaları, bu açıdan çok değerli görüyorum. Verdiğiniz demeçlerle pozitif bir ortam oluştu. Moraller yükseldi. Kurumsal yapının ve hukuk sisteminin güçlendirileceğine, reformlara hız verileceğine yönelik mesajlar, iş dünyasında gayet olumlu karşılandı. Yatırımcı dostu, şeffaf ve öngörülebilir politikalarla, Türk Lirası’nın destekleneceğini açıklamanız da ayrıca önemlidir.

Yine sizin özellikle vurguladığınız şekilde, fiyat istikrarı, finansal istikrar ve makroekonomik istikrarla Türkiye, tempolu büyüme sürecini yeniden yakalayabilecektir. Zira iş alemi, önünü görmek, ileriye bakarak hesap yapabilmek ister. Yatırımların, üretimin ve istihdamın artmasında ön koşul, istikrardır, güvendir ve geleceğe dair belirsizliklerin azalmasıdır. Bunun yolu da fiyat istikrarıdır. Enflasyonla mücadele, döviz kurlarında da istikrar gerektirir. Fiyatların ve kurların devamlı arttığı bir ortam, iş yapma iştahını azalmakta, üretim ve yatırım kararlarını olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla döviz kurlarında istikrarın sağlanması da önem arz etmektedir.

Yine Sizin, AB Kurumlarının liderleriyle en üst düzeyde kurmuş olduğunuz diyalog da, ekonomiyi desteklemek ve AB-Türkiye ilişkilerinin geleceği açısından son derece önemlidir. Bu kapsamda, bazı vizyonsuz AB liderlerine rağmen, AB ile ilişkilerin güçlü tutulmasında, gümrük birliğinin güncellenmesinde ve vize diyaloğu dahil, ilişkilerde tekrar pozitif bir gündeme dönülmesinde, büyük fayda görüyoruz”.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önderliğinde başlatılacak, cesur ve ezber bozan, yeni bir yapısal reform hamlesinin küresel rekabette Türkiye’yi öne çıkaracağını belirten Hisarcıklıoğlu, “Bu noktada son olarak şunu vurgulamak isterim. Mevzuata ilişkin yapılacak reformlarda, eskiden olduğu gibi, kamu-özel sektör diyalog mekanizmalarının kurulması ve sin her zaman vurguladığımız istişarenin güçlendirilmesi çok faydalı olacaktır. Zira hazırlanan kanun tekliflerinde, özel sektörün görüşünün zamanında alınmaması, sahada pek çok sıkıntıya neden oluyor. Biz, koşmaya, çalışmaya, üretmeye hazırız. Bu tekerlek bu tümsekte kalmayacak. Allah’ın izniyle tüm bunları aşacak, yola devam edeceğiz. Elbirliğiyle Türkiye’yi yeniden tempolu büyüme sürecine kavuşturacağız. Ülkemizi daha güçlü, daha zengin, daha müreffeh yapmak için üretmeyi, emek vermeyi sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan adına hatıra ağacı dikildi

Açılış konuşmalarının ardından TOBB ETÜ Hatıra Ormanı’na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adına çınar ağacı dikildi. Ağaç dikimini TOBB ETÜ Rektörü Yusuf Sarınay tarafından gerçekleştirildi.

DÜNYA

Emine Erdoğan, Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katıldı

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında düzenlenen “Kültürel Kodlar ve Kadın” temalı 5. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katılarak bir konuşma yaptı.

Bahariye Mevlevihanesi’nde düzenlenen programda konuşan Emine Erdoğan, tüm katılımcıları selamlayarak, yurt dışından gelen yabancı konuklara da “Hoş geldiniz” dedi.

Zirve vesilesiyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Emine Erdoğan, KADEM’in farklı temalarla her yıl düzenlediği zirvelerin, kadınlara dair evrensel meseleleri mercek altına aldığını, kördüğüm hâline gelmiş sorunların çözümlerine işaret ettiğini söyledi.

KADEM’in bugüne kadar yaptığı çalışmalarla, büyük bir ihtiyacı karşıladığına değinen Emine Erdoğan, derneğin kadın çalışmaları alanındaki tek sesliliğe, kendi medeniyet ve inanç dünyalarından yaklaşımlarla güçlü bir cevap verdiğini, kadınların, ailenin, toplumun yanında durduğunu dile getirdi. Tüm KADEM ailesine teşekkür eden Emine Erdoğan, derneğin başarılı çalışmalarının devamını diledi.

“KADINI HAKİKATİNDEN KOPARARAK YENİDEN ŞEKİLLENDİRMEYE ÇALIŞAN BİR GÜNDEMİN İÇİNDEYİZ”

Kadınların tarih boyunca hep tartışma konusu olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya, her dönemde kadınlara dair yeni kodlar, yeni söylemler ve yeni roller üretmiştir. Buna rağmen kadınla erkeğin birbirini tamamladığı, fıtratın adalet terazisi olduğu bir dünya hâlâ kurulamadı. Maalesef, kadını hakikatinden kopararak yeniden şekillendirmeye çalışan bir gündemin içindeyiz. Kadınlar, sınırları her gün genişleyen popüler kültürün tahakkümü altında büyük mağduriyetler yaşıyorlar. Çünkü kadınlara vadedilen tüm hak, özgürlük ve başarıların ön koşulu öz kimliklerinden vazgeçmeleri. Kadınlar ötekileştirilmemek, sosyal hayattan dışlanmamak ya da işini kaybetmemek için bu koşulu kabul etmek zorunda kalıyorlar. O nedenle küreselleşmenin ve popüler kültürün, gözlerimizin önünde inşa ettiği yeni kodları, kılı kırk yararak irdelemeliyiz. Mesela, iş, teknoloji ve sanat dünyasına ait kültür kodlarının, kadınlarla ilgili neler söylediğine kulak kabartmalıyız.”

Modern dünyanın aileye yönelik tasarımının deşifre edilmesi gerektiğini belirten Emine Erdoğan, son zamanlarda öne çıkarılan rol modellere bakıldığında kadının bir özne olarak ailenin dışında, konumlandırıldığının görüldüğünü vurguladı.

Kadının emeği ev içinde kaldıysa, emeğinin de kendinin de görünmediğini dile getiren Emine Erdoğan, şunları söyledi: “İş yerlerinde kadın başarılı sayılırken, evdeki kadın hakir görülen bir konumda kalıyor. Evi ve işi arasında savrulan kadınların, ‘eşitlik’ adı altında sarf ettikleri insanüstü efor ve yaşadıkları çelişkiler göz ardı ediliyor. Benzer olarak annelik, kadının kendini gerçekleştirmesinin önündeki bir bariyer olarak sunuluyor. Evdeki kadının nesil yetiştiren, aile hayatını organize eden, her dakikası üretim ve sorumluluk dolu yaşamına tepeden bakılıyor. İşte tüm bunlar kadınları dar kalıplara mahkûm etmektir. Hayatın zenginliklerini, terazisini ve sunduğu seçenekleri yok etmektir.”

“KADINLARIMIZIN MEDENİYETİMİZ İÇİNDEKİ GÜÇLÜ VARLIĞINI HATIRLATMAMIZ GEREKİYOR”

Gerçek eşitlik ve özgürlüğün, kadınların fıtri hasletlerini korumalarına imkân sağlayacak ekosistemi oluşturmakla başladığını ifade eden Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kadınların hayatın tüm alanlarında, kendi tabiatlarıyla var olmalarını sağladığımızda adalet ve denge ekseninde bir dünya zaten oluşacaktır. Hükûmetimiz bu anlayışla kadınların çalışma, sosyal ve eğitim hayatlarına yönelik reform niteliğinde iyileştirmeler yaptı. Kamusal yasakların kaldırılması da kadın meselelerinin en başta bir insan hakları mücadelesi ölçeğinde ele alınmasıyla başarıldı. Bu tecrübe, insanlık adına büyük bir kazanım olduğu gibi, evrensel bir referans noktasıdır. O nedenle bu başarılar sadece bizim gündemimiz olmamalı. El birliğiyle kadınlar adına kazandığımız hakları ve kadını örseleyen sistemlere karşı dik duruşumuzu tüm dünyaya anlatabilmemiz lazım. Zira bugün özgürlüğü sadece kendi değerleriyle tanımlayan dünyanın en medeni sayılan ülkelerinde bile kadınlar, ideolojik kıyımların kurbanı olabiliyorlar. Kamusal yasaklarla, mahalle baskısıyla, yaşamları görünmez prangalar içinde geçiyor.”

Emine Erdoğan, “Şu bir gerçek ki ana akım söylemler artık geçerliliğini yitirmiştir. Çözüm ise kadınların, hakikatlerinden koparılmadan var olabilecekleri reçeteler üretebilmektir. Dinimizin, kadın ve erkek arasında gözettiği, hassas dengeyi unutmayalım. Bizim inancımızda kadın ve erkek bir bütünün iki yarısıdır. Farklı fıtratlar ve farklı kabiliyetlerle hayatta yer alır, iş birliği içinde var olurlar. Dinimiz, kadınların ve erkeklerin, insan onuruna yaraşır hayatlar yaşamasının yollarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu noktada bizim ödevimiz, bu prensipleri hayata aktarmaktır” dedi.

Dünyanın önemli bir dönemeçten geçtiğini vurgulayan Emine Erdoğan, ailenin DNA’sını bozmaya, kadını aileden koparmaya çalışanların çocuklar üzerinden çok çirkin hesaplar yaptığını dile getirdi.

Kadın hakları her konuşulduğunda cinsiyet kavramını belirsizleştiren küresel hareketin ortaya atıldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bizler büyük bir dayanışma içinde, bu dayatmaları bertaraf edecek güçlü formüller üretmek zorundayız. En başta da kadınlarımızın kendi medeniyetimiz içindeki güçlü varlığını onlara hatırlatmamız gerekiyor. Cesareti, azmi, rikkati ve vakarıyla temayüz eden Anadolu kadını, zamanlar üstü bir rol modeldir. Topraklarımızdan geçen seyyahların tarihe bıraktığı kayıtlar, Anadolu kadınının yüzyıllar öncesinde dahi sergilediği liderliğin delilleridir. Hanım sultanların vakıf eserleri, medeniyetimizde kadınların topluma yön veren figürler olduğunu anlatır. Şifahaneler, imaretler, aşevleri, camiler ve külliyeler ile donattıkları şehirler kadının dönüştürücü gücünü gösterir. Anadolu medeniyetinde ve İslam medeniyetinde çok güçlü bir kadın tarihi var. Bu tarihin güncel söylemlerle gün yüzüne çıkarılmaması, gerçekten çok düşündürücü. Tarihimize ve medeniyetimize, mührünü vurmuş kadınların örnekliğini geleceğe aktaracak projelerin hayati olduğuna inanıyorum.”

Programa; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk Sorunları Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, Tanzanya Toplumsal Gelişim, Toplumsal Cinsiyet, Kadın ve Özel Gruplar Bakanı Onesphoro Gwajima, Libya Sosyal İşler Bakanı Wafaa Abu Bakhr Mohamed Al Kilani’nin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve KADEM temsilcileri katıldı.

OKUMAYA DEVAM ET

GÜNCEL

Techxtile Start-Up Challenge ödülleri sahiplerini buldu

Haberler

on

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen TechXtile Start-Up Challenge, genç girişimcileri sektöre kazandırırken, Türkiye genelindeki sektör paydaşları ve ihracatçı birlik başkanlarını da bir araya getirerek, sektörün “güçbirliği” oluşturmasını sağladı.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği ve Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdikleri girişimcilik programı Techxtile Start-Up Challenge, tekstil ve hazır giyim sektörünü buluşturan zirveye dönüştü. UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin ve UHKİB Başkanı Nüvit Gündemir’in ev sahipliğinde; TİM Başkanı İsmail Gülle ve BTSO Başkanı İbrahim Burkay’ın yanı sıra Türkiye genelindeki Tekstil ve Hazır Giyim İhracatçı Birliklerinin başkanlarının yer aldığı gecede dereceye girenler ödüllerine kavuştular.

İnovasyon Ligi’nin şampiyonu Sun Tekstil

Gecenin ilk ödül töreninde; 8 yıldır firmaların katılarak inovatif çalışmalarını sergilediği İnovasyon Ligi’nin kazananları ödüllerini aldılar. T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay’ın video konferans yoluyla bağlanarak girişimcilere başarılar dilediği ödül töreninde kazanan firmaların ödüllerini UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin ile Birlikte TİM Başkanı İsmail Gülle, BTSO Başkanı İbrahim Burkay, UHKİB Başkanı Nüvit Gündemir, İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe birlikte verdiler. Geceye katılan GAİB Başkanı Ahmet Fikret Kileci, İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, ATHİB Başkanı Fatih Doğan, AHKİB Başkanı Gürkan Tekin, DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EHKİB Başkanı Recep Burak Sertbaş ve BEBKA Genel Sekreteri M. Zeki Durak, İnovasyon Ligi kazananları ile birlikte aile fotoğrafında yer aldılar.

İnovasyon Ligine katılan firmalar arasında Ar-Ge ve İnovasyona yaptıkları yatırımlar ve sektöre katkıları nedeniyle ilk 10 sırayı Almaxtex Yeşim Tekstil, Berteks Tekstil, Bossa, Elyaf Tekstil, FG Tekstil Konfeksiyon, Kipaş Mensucat, Polyteks Tekstil, Sun Tekstil, Tepar Tekstil ve Yünsa Yünlü Sanayi firmaları paylaşırken, En Sürdürülebilir Proje Ödülünü FG Tekstil, En İnovatif Projesi ile gecenin şampiyonluğunu ise Sun Tekstil kazandı. Gecede ayrıca Akbaşlar Tekstil, Bursalı Tekstil, Ebruzen Tekstil, Gamateks Tekstil, Işıksoy Tekstil, İskur Tekstil, Maritaş Denim, Ozanteks firmaları mansiyon ödülü aldılar.

On iki yıldır genç girişimcilerin kariyerlerine yön vermesine destek olduklarını belirten UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, “Techxtile Start-Up Challenge, gelecek güzel günler için tohumları toprağa ektiğimiz bir platform. Toprağın veriminden hiç şüphemiz yok. Eğer hava şartları da uygun olur, üzerine bir de sulamasını iyi yaparsak bu tohumlardan nefis çiçekler açacağına yürekten inanıyorum” dedi. Törende konuşan BTSO Başkanı İbrahim Burkay, BEBKA bünyesinde oluşturulacak fon ile girişimcilere destek olacaklarını açıklarken, TİM Başkanı İsmail Gülle ise Girişimcilerin projelerini sanayiciler ile buluşturma ve ortak bulmaları açısından destek vereceklerini vurguladı.

Bahar Korçan adına özel ödül

Gecede yakın zamanda hayatını kaybeden Moda Tasarımcısı Bahar Korçan adına verilen “Sürdürülebilirlik Özel Ödülü’nü Greensus Projesi ile Emrah Özbakır kazanırken, bu yıl ikinci kez verilen Kadın Girişimci Özel Ödülünü kazanan Reyhan Miray Reyhan’a ise ödülünü UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcıları, Adalet İnanç, Jale Tunçel, Nilgün Özdemir, Sultan Tepe ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Bursa Şube Başkanı Sevgi Saygın birlikte verdiler.

Level-Up birincisi Bora Mert Tığlı ve ekibi

İki kategoride toplam 16 projenin yarıştığı finalde, girişimleri henüz fikir aşamasında olan projelerin yarıştığı Fikir Aşaması Girişimci Kategorisi’nin (Level-Up) birincisi On Of Out isimli projesiyle Bora Mert Tığlı ve ekibi oldu. Bu kategoride ikinciliği SES (Sustainable Energy Services) isimli proje ile Göksel Güler ve ekibi kazanırken, üçüncülüğü ise Robocam Textile projesiyle Doğa Nalcı ile Yama isimli projesiyle Mahmure Nur Bayram ve ekibi paylaştı.

Scale-Up Birincisine iki ödül birden

Girişimleri fikir aşamasını geçmiş, ticarileşme ve ölçeklenme potansiyeline sahip ürün veya hizmeti geliştirmiş girişimcilerin yarıştığı Hizmet Geliştirmiş Girişimci Kategorisi’nin (Scale- Up) galibi ise En Güzel Günüm Her Günüm isimli projesi ile Reyhan Miray Reyhan oldu. İş ve akademi dünyasının önemli isimlerinden oluşan jürinin değerlendirmesi sonucunda Yapay Zeka Tabanlı Desen ve Doku Yazılım Teknolojisi isimle proje ile Özgecan Üstgül ikinci sırada yer alırken, Virtual Try isimli projesi ile Melih Ünsal ve Nazife Nur Köksal üçüncülük ödülünü kazandı.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.

Haberler

on

TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.Hediye edilen eserlerin arasında 3 dilde hazırlanan Abay, Üç Arıs, Oljas Süleymanov, Cengiz Aytmatov gibi prestij eserler de yer aldı.

Etkinliğe Kazakistan Yazarlar Birliği Başkanı Ulugbek Esdaulet, TÜRKSOY Kazakistan Ülke Temsilcisi Bakıtjan Omarov, Daire Başkanı Sancar Mülazımoğlu ve Kazakistan edebiyat camiasının temsilcileri katıldı.

Kazakistan Cumhuriyetinin bağımsızlığının 30. yılı anısına düzenlenen etkinlikte, TÜRKSOY tarafından hediye edilen eserler Kazakistan’ın Almatı şehrinde bulunan farklı kütüphanelere dağıtılacak.

Etkinliği takiben, Karabağ’ın düşman işgalinden kurtarılması mücadelesini dünya kamuoyuna çalışmalarıyla duyuran Kazakistan medyasının temsilcilerinden Nurgali Jusipbay ile Serik Maleyev’e TÜRKSOY Basın Ödülü takdim edildi. Medya çalışanlarına ödüllerini TÜRKSOY Kazakistan Ülke Temsilcisi Bakıtjan Omarov takdim etti.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

DÜNYA5 ay önce

Emine Erdoğan, Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında düzenlenen “Kültürel...

GÜNCEL1 sene önce

Techxtile Start-Up Challenge ödülleri sahiplerini buldu

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen TechXtile Start-Up Challenge, genç girişimcileri sektöre kazandırırken, Türkiye genelindeki sektör paydaşları ve ihracatçı birlik başkanlarını da...

DÜNYA1 sene önce

TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.

TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.Hediye edilen eserlerin arasında 3 dilde hazırlanan Abay, Üç...

ENERJİ1 sene önce

2018 yılında bin 541 olan kadın çalışan sayısını 3 binin üzerine çıkarmayı başardık

OPET Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk, “2018 yılında bin 541 olan kadın çalışan sayısını 3 binin üzerine çıkarmayı başardık. ”...

DÜNYA1 sene önce

SOCAR Türkiye, Karabağ Şehitleri Anısına ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ Kurdu.

SOCAR Türkiye, 8 Kasım Karabağ Zaferi’ni ve şehitlerin hatırasını ölümsüzleştirmek üzere İzmir’in Aliağa ilçesinde ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ kurdu. 20...

İŞ DÜNYASI1 sene önce

ATO BAŞKANI BARAN ANTOD’UN TOPLANTISINA KATILDI

ATO’DAN SAĞLIK TURİZMİ İÇİN HİSER PROJESİ BARAN: “ANKARA SAĞLIK TURİZMİNDE DE BAŞKENT OLMAYA ADAY” 27 KASIM 2021-Ankara Ticaret Odası (ATO)...

EĞİTİM1 sene önce

CW Enerji’nin Geleneksel Bayi Buluşmasında Gövde Gösterisi

Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük güneş paneli üreticisi CW Enerji, Türkiye’nin dört bir yanında hizmet veren bayilerini ağırladı. Sektörün öncüsü...

DÜNYA1 sene önce

Kazakistan Senfoni Orkestrası,CSO ADA Ankara’da konser verecek.

Kazakistan’ın bağımsızlığının 30. yıl dönümü dolayısıyla 27 Kasım Cumartesi günü saat 20.00’de CSO ADA Ankara’da Avrasya Senfoni Orkestrası konser verecek. ...

GÜNCEL1 sene önce

´33 Kadın Belgeseli´nde güçlü bir kadın Hüsniye MİRİOĞLU

Aralarında Hatay da İşletmeciliği yanında iyi bir Anne olması ile Hüsniye Mirioğlu’ un bulunduğu Hatay´ın girişimci güçlü kadınlarından oluşan ´33...

DÜNYA1 sene önce

Rixos Premium Belek

Türkiye Antalya Turizm Otelleri Yazı Dizimiz Rixos Premium Belek, Akdeniz’in kıyısında, çam ve ceviz ağacı ormanlarının arasında yer alır. Belek’in...

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

tr_TRTurkish