TİM BAŞKANI GÜLLE: 212,2 MİLYAR DOLARLA YILLIK HEDEFİ DE AŞTIK
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) açıkladığı eylül ayı rakamlarına göre Türkiye, ihracatta tarihî bir eşiği daha geçti. Ekonomi ve ticaret diplomasisinin saha neferleri olan Türk ihracatçısı, eylül ayında ilk kez bir ayda 20 milyar doları aşarak tarih yazdı. Eylül ihracatı geçtiğimiz yılın aynı ayına göre, yüzde 30’luk artışla 20 milyar 783 milyon dolara ulaştı. Bu rakam aynı zamanda Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık ihracatı oldu. Yılın ilk 9 ayında, yüzde 36’lık artışla 161 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk ihracatçısı, son 12 ayda 212,2 milyar dolarlık ihracatla da 211 milyar dolarlık yıllık hedefini aştı.
Eylülde geçtiğimiz yılın aynı ayına göre; 23 sektör ihracatını artırırken 2,6 milyar dolarlık ihracatla Çelik, sektörler arasında ilk kez zirvede yer aldı. Türk bayrağını 218 ülke ve bölgede dalgalandıran ihracat ailesi, 170 ülkeye ihracatını artırma başarısı gösterdi; aralarında ABD, İspanya, Belçika, Kolombiya ve Şili’nin de bulunduğu, 27 ülkede, aylık ihracat rekoru kırdı. 66 il ihracatını yükseltirken, 16 il tarihinin en yüksek aylık ihracat rakamlarına ulaştı. Geçtiğimiz ay 1558 firma, ilk kez ihracat yaptı. 180 ülkeye toplam 6,1 milyar TL tutarında Türk Lirası ile ihracat gerçekleştirildi.
TİM Başkanı İsmail Gülle “İhracatçılarımız sayesinde, küresel krizlerde, üretimini aksatmamayı, siparişleri yetiştirmeyi başaran tek ülke olarak öne çıktık. Dünya bunun farkında. Fuarlarımızda görüyoruz ki, yabancılar sırada bekliyor. Şu an tam kapasite çalışmamız, gelen taleplere yetişemememiz daha başlangıç… Son 12 ayda 212,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek yıllık ihracat hedefimiz olan 211 milyar dolara aşmayı başardık. Böylelikle Orta Vadeli Program hedefini şimdiden yakalamış olduk. Son 13 ayın 11’inde ihracat rekorları kırdık. İnşallah 2026’da, 5 sene gibi kısa bir sürede 300 milyar dolara ulaşacağız” dedi.
Türk bayrağını dünyanın dört bir yanında dalgalandırma başarısı göstererek bu yıla da rekorlarla başlayan Türk ihracatçısı, pandemi sebebiyle küresel ticarette yaşanan talep daralmasına her ay ihracat rekorlarını yeniliyor. ‘Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye’ hedefi için çalışmalarını tüm hızıyla sürdüren 61 İhracatçı Birliği, 27 sektör ile 100 bin ihracatçının tek çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un katılımıyla eylül ayına ait dış ticaret verilerini, Ankara’da düzenlediği toplantıyla açıkladı. Rekorlara doymayan ve temmuzda son 12 aylık verilere göre 200 milyar doları geçerek tarihe adını altın harflerle yazdıran Türk ihracatçısı, her ay olduğu gibi eylülde de tarihî başarıya imza attı. İhracat ailesi, eylülde ilk defa bir ayda 20 milyar dolar eşiğini geçti. Genel Ticaret Sistemi’ne (GTS) göre; eylül ayında ihracat, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 30’luk artışla, 20 milyar 783 milyon dolara ulaştı. Böylelikle tüm zamanların aylık ihracat rekoru kırıldı. Yılın ilk 9 ayında, yüzde 36’lık artışla da 161 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk ihracatçısı, son 12 ayda 212,2 milyar dolarlık ihracatla da 211 milyar dolarlık yıllık hedefini aştı.
“İhracat Geliştirme Fonu, ihracatçılarımızın gücüne güç katacak”
Eylül ayı ihracat rakamlarına değinmeden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Eylül’de katıldığı TİM 28. Olağan Genel Kurulu’nda ihracat ailesine verdiği müjdeleri değerlendiren TİM Başkanı İsmail Gülle “Ardı ardına rekorlar kıran ihracatımızla beraber ihracatçılarımızdan gelen finansman ve fuar alanı taleplerini Ticaret Bakanlığımıza iletmiştik.
Bu anlamda, müjdeler arasında yer alan ‘İhracat Geliştirme Fonu’ büyük bir ivmeyle yükselen ihracatımız için oldukça önem arz ediyor. Çünkü daha çok ihracat, finansal anlamda daha fazla ihtiyaçları da beraberinde getiriyor. Sadece ihracatçılarımızın erişimine açık olarak oluşturulacak bu önemli fon, ihracatçılarımızın gücüne güç katacak. Bu önemli adım, ihracat süreçlerini kolaylaştıracak; teminat mektubunu ortadan kaldırarak maliyet avantajı ve kredi genişlemesi sağlayacak. Eximbank’ın sermayesinin ve kaynaklarının artırılacak olması ise, ihracatçımızın kredi hacmini artıracak, krediye erişimini kolaylaştıracak, ihracat desteklerini ve finansmanını ihtiyaçlara uygun bir zemine kavuşturacaktır. Bir diğer önemli müjde fuar merkezi ile ilgili. Üretimimizle, ihracatımızla, iç ve dış pazarlardaki başarılarımızla büyüyen ihracat ailesi olarak, geldiğimiz noktada mevcut fuar kapasitemizin mevcut ekonomimizi kaldırmadığı açık olduğunu görüyoruz. Son 20 yılda ekonomimizi 4 kat büyütmeyi, dış ticaret hacmimizi 5 katına çıkarmayı hep beraber başardık.
Bu dönemde, İstanbul’daki fuar alanlarının kapasitesi ise sadece yüzde 20 arttı. Büyüyen ve gelişen ihracat ailemizin kaydettiği başarıların, daha büyük bir fuar merkezi vitriniyle taçlandırılmasına yönelik atılan bu adımın çok önemli bir gelişme olduğuna inanıyoruz. Cumhurbaşkanımız, bu husustaki taleplerimizi de Genel kurulumuzda müjdeledi” dedi.
“Müjdeler, ihracatımızın önemli kilometre taşları olacak”
Asya, Avrupa ve Afrika’nın buluşma noktası olan İstanbul’u, küresel bir fuarcılık merkezine dönüştürecek projenin süratle Türkiye’ye kazandırılacağına vurgulayan Gülle “TİM olarak biz de sürece gerekli katkıyı sağlayacağız. İhracatçılarımıza modern, ferah ve geniş fuar merkezleri kazandıracağız. Bu üç önemli müjde, iİnşallah, 300 milyar dolara giden ihracat yolculuğumuzda önemli kilometre taşları olacak. Bu vesileyle, ihracatçıları yol ve kader arkadaşı olarak addeden Cumhurbaşkanımıza, bizleri her zaman destekleyen Ticaret Bakanımıza ve Hükümetimize şükranlarımızı sunuyoruz.
Eylül ayı içerisinde gerek ekonomik güven endeksi verilerinde gerekse Meclisimizin görev gücü içerisinde olduğu Küresel İnovasyon Endeksi sıralamalarında oldukça sevindirici haberler aldık. Cumhurbaşkanımız liderliğinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın destekleri ve kurumlarımızın katkılarıyla Türkiye bu yıl 10 basamak sıçrayarak tarihî zirveye çıktı. TİM olarak hazırladığımız Türkiye Yol Haritası ve Eylem Planı’nın bu başarıya sağladığı katkılardan gurur duyuyoruz. Bu yıl 41. sıraya yükseldiğimiz endekste, en büyük sıçrama kaydeden ülkeler arasında da ikinci olduk. Bu başarıyla orta-üst gelir grubunda 4. sıraya yükseldik. TİM olarak geçmişte olduğu gibi bundan sonrasında da ülkemiz endekste hak ettiği yere gelene kadar ihracatı ve ihracatımızın tüm paydaşlarını inovasyonla buluşturmaya gururla devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
İsmail Gülle, İmalat Sanayi Kapasite kullanım oranının 78,1 puanla son 39 ayın, ekonomik güven endeksinin ise 102,4 puanla son 41 ayın en yüksek seviyesine geldiğini hatırlatarak şunları söyledi: Endekslerdeki bu yükseliş; ihracatta, istihdamda ve yatırımlarda da yükselişe işaret ediyor. Üretiyoruz, ihracat yapıyoruz, istihdam sağlıyoruz, değer üzerine değer inşa ederek, bu topraklarda yeni yatırımlara zemin hazırlıyoruz.
“İnşallah 2026’da 300 milyar dolara ulaşacağız”
Pandeminin dünyada milyonlarca cana mal olmasının yanı sıra, küresel ticaretin dengelerini de alt üst ettiğinin altını çizen TİM Başkanı Gülle “İhracatçılarımız sayesinde, küresel krizlerde üretimini aksatmamayı, siparişleri yetiştirmeyi başaran tek ülke olarak öne çıktık. Dünya bunun farkında. Fuarlarımızda görüyoruz ki, yabancılar sırada bekliyor. Şu an tam kapasite çalışmamız, gelen taleplere yetişemememiz daha başlangıç. Kritik 200 milyar dolar eşiğini aştıktan sonra ihracat artışında vites yükselteceğimizi birçok mecrada, defaatle dile getirdik. İnşallah 2026’da 5 sene gibi kısa bir sürede 300 milyar dolara ulaşacağız. Bu rakamı, ekonomik verilere, dünyadaki gelişmelere dayanarak rasyonel bir zeminde ifade ediyoruz. İhracat ailesi olarak, bu badirelerin sonunda aydınlık bir geleceğe ulaşacağımızın farkındalığıyla, üretime ve ihracata ara vermeden, katma değere, markaya, teknolojiye, inovasyona odaklanarak yarınlara hazırlanıyoruz. Yarınlara dair umudumuz yüksek. Çünkü biliyoruz ki; Türkiye ihracatla yükselecek” şeklinde konuştu.
İhracatçılar ve lojistik sektörü arasında köprü görevi görecek olan Türkiye Lojistik Portalı çalışmaları ile ilgili de bilgiler veren Gülle “Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, ana pazarımız olan Avrupa’nın yanında, diğer pazarlarda da etkinliğimizi artırmak adına var gücümüzle çalışıyoruz. Küresel navlun fiyatları tüm ihracatçılarımızın malumu. Bizler, küresel ölçekte yaşanan lojistik sorunlarına çözüm bulmak üzere ihracatçılarımız ile lojistik sektörü arasında dijital bir köprü vazifesi görecek olan Türkiye Lojistik Portalı çalışmalarımızı tamamladık. İnşallah, 11 Ekim’de portalımızı ihracatçılarımızın kullanımına sunarak bu küresel sorunla mücadelede yeni bir dönemi başlatmış olacağız” dedi.
“Aylık 20 milyar dolar sınırını aştık”
Eylül ayı ihracatının geçtiğimiz yılın aynı ayına göre, yüzde 30’luk artışla 20 milyar 783 milyon dolar olduğuna dikkat çeken Gülle, şöyle devam etti: Bu rakamla beraber tarihimizin en yüksek aylık ihracat rakamına imza atttık; 20 milyar dolar sınırını da aşarak ihracatta yeni bir lige çıktığımızı bir kez daha tescilledik. Yılın ilk 9 ayında ihracatımız, yüzde 36 artışla 161 milyar dolar oldu. Son 12 ayda ise 212,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek yıllık ihracat hedefimiz olan 211 milyar dolara aşmayı başardık.
Son 13 ayın 11’inde ihracat rekorları kırdık. Böylelikle, Orta Vadeli Program hedefini şimdiden yakalamış olduk. Eylülde, miktar bazında ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23,7 artarak 17,5 milyon ton şeklinde gerçekleşti. İlk 9 ayda, yüzde 19,5 artışla 131,7 milyon ton ihracata imza attık. Bununla birlikte ihracat birim fiyatımızda da oldukça pozitif bir ivme görmekteyiz. Birim ihracat değerimiz Ocak-Eylül döneminde yüzde 14 artışla 1,22 dolara yükseldi.
Çelik sektörü 2,6 milyar dolarla zirvede
Bu ay, birim ihracat değerini en çok artıran sektörlerimiz, yüzde 102 artışla Gemi ve Yat, yüzde 71 artışla Çelik ve yüzde 27 artışla Kimyevi Maddeler oldu. Katma değerli ve markalı ihracatımız arttıkça, ürünlerimizin değeri daha da katlanacak. Tam 23 sektörümüz ihracatını artırdı. Ayrıca Çelik, Hazırgiyim, Tekstil, Makine, Hububat, Mobilya, Madencilik ve Meyve-Sebze Mamulleri sektörlerimizin dahil olduğu toplam 8 sektörümüz tarihlerinin en yüksek aylık ihracat rakamına erişti. Bu ay 2,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Çelik sektörümüz ilk sırada yer alırken, 2,5 milyar dolara yaklaşan Otomotiv sektörümüz ikinci, ve 2,3 milyar dolara ulaşan Kimyevi Maddeler sektörümüz üçüncü oldu. Çelik sektörümüz, geçtiğimiz yılın eylül ayına göre ihracatını 1,5 milyar dolar artırarak tarihinde ilk kez zirvede yer aldı. Diğer dikkat çekici artışlar ise, geçtiğimiz yıla göre ihracatını 677 milyon dolar artıran Kimyevi Maddeler, 401 milyon dolar artıran Demir ve Demirdışı Metaller ile 257 milyon dolar artıran Tekstil sektörlerimizde yaşandı.
170 ülkeye ihracat arttı
Türk bayrağını 218 ülke ve bölgede dalgalandırdık. 170 ülkeye ihracatımızı artırdık. Aralarında ABD, İspanya, Belçika, Kolombiya ve Şili’nin de bulunduğu 27 ülkede, aylık ihracat rekoru kırdık. Bu ay ihracatçılarımızın en çok ihracat gerçekleştirdiği ilk 3 ülke; 1,7 milyar dolarla Almanya (%12 artış), 1,4 milyar dolarla ABD ve (%48 artış), 1,3 milyar dolarla Birleşik Krallık oldu. (%11 artış)… İhracatımızı tutar bazında en çok artırdığımız ülkeler; 450 milyon dolarlık artışla ABD, 278 milyon dolarlık artışla Belçika ve 257 milyon dolarlık artışla İspanya oldu. Ülke gruplarına göre ihracata baktığımızda, en büyük pazarımız olan Avrupa Birliği’ne (AB-27) ihracatımızın yüzde 26 artışla, 8,5 milyar dolarlık bir hacme ulaşarak yüzde 41 pay aldığını görüyoruz. AB haricindeki diğer Avrupa ülkelerini de topladığımızda, Avrupa kıtasının eylül ayı ihracatımızdaki payı yüzde 55 oldu.
Bu ay diğer ülke gruplarında, Yakın ve Orta Doğu ülkelerine 3,4 milyar dolar (%21 artış), Afrika kıtasının tamamına 1,9 milyar dolar (%42 artış), Kuzey Amerika ülkelerine 1,6 milyar dolar (%55 artış) ve Uzak Doğu’ya 1,5 milyar dolar (%24 artış) ihracat gerçekleştirdik.
66 il ihracatını artırdı, 16 ildan aylık en yüksek ihracat
Eylülde 66 ilimiz ihracatını artırdı. 16 ilimiz; İstanbul, Kocaeli, Gaziantep, Hatay, Kayseri, Adana, Samsun, Kahramanmaraş, Tekirdağ, Eskişehir, Zonguldak, Karabük, Balıkesir, Uşak, Aksaray ve Edirne tarihlerinin en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirdi. Bu başarılı performans için tüm illerimizi tebrik ediyorum. Bu ay en çok ihracat gerçekleştiren ilk 3 ilimiz sırasıyla; 8,5 milyar dolarla İstanbul (%34 artış), 1,7 milyar dolarla Kocaeli (%38 artış) ve 1,3 milyar dolarla Bursa (%1 artış) oldu. İlk 3 ilimiz dışında en dikkat çekici artışlara imza atan illerimiz, ihracatını 343 milyon dolar artıran Hatay (%212 artış) ve 239 milyon dolar artıran İzmir (%28 artış) oldu.
1558 firma ‘ihracata merhaba’ dedi
İhracata duyulan yoğun ilgi, eylül ayında ihracatçı firma sayımıza da yansıdı. Tam 1.558 firmamız bu ay ilk kez ihracat yaparak ihracat ailemize katıldı. Yeni firmalarımız, eylül ayında 83,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Yılbaşından bu yana ihracat yapan firma sayısı 13 bin 600’ü ilk defa olmak üzere toplam 84 bin oldu. Eylül ayında Euro/dolar paritesinde yaşanan düşüşün ihracata etkisi negatif yönlü 55 milyon dolar oldu. Ancak yılın geneline bakıldığında, pozitif yönlü 3,9 milyarlık dolarlık bir etki olduğunu görüyoruz.
180 ülkeye TL ile ihracat
Türk lirası ile açılan beyannamelere göre, 180 ülkeye toplam 6,1 milyar TL tutarında Türk Lirası ile ihracat gerçekleştirildi. TL ile ihracat eylül ayında yüzde 24 arttı. 7 bin 521 firma ihracat işlemlerinde Türk Lirası’nı tercih etti. TİM, ikili ticarette yerli para birimlerinin kullanılmasını desteklemeye devam edecek.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin 75’inci KURULUŞ GÜNÜ olan Milli Günü Ankara JW MARRIOTT otelde verilen bir resepsiyon ile kutlandı.
Çin’in 75’inci Milli Günü-KURULUŞ YILDÖNÜMÜ dolayısıyla Ankara JW MARRIOTT otelde bir resepsiyon verildi.
Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu Shaobin resepsiyona ev sahipliği yaptı.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin KURULUŞ YILDÖNÜMÜ resepsiyonunda Türkiye’yi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK temsil etti.
Resepsiyona Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Resepsiyon iki ülkenin milli marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
Milli marşların seslendirilmesinin ardından konuşmalara geçildi.
Resepsiyonda, ilk olarak kürsüyle Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu SHAOBIN geldi.
Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu Shaobin, konuşmasına Çin ve Türkiye’nin kadim ve medeni ülkeler olduğunu hatırlatarak başladı.
Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu Shaobin daha sonra sözlerine şöyle devam etti: “Tarihi binlerce yıl öncesine uzanan İpek Yolu, iki milleti birbirine bağladı, aralarındaki karşılıklı alışveriş ve dostane temaslar tarihe geçti. Son yıllarda Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortak ilgileri ve liderliği sonucu Çin-Türkiye ilişkileri istikrarlı bir şekilde gelişmekte ve her alandaki iş birliği derinleşmektedir. Kısa bir süre önce başkan Jinping, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Şangay İş Birliği Örgütü Zirvesinde başarılı bir görüşme gerçekleştirmiş ve ikili ilişkilerin geleceğine yön vermiştir.”
Çin ve Türkiye’nin temel İLGİ alanlarının kararlılıkla destekleneceğini ve milli duruşlarına paralel kalkınma yolunda ilerleyeceklerine işaret eden Büyükelçi Shobin, “Yeni koşullar altında kapsamlı, derin ve üst düzey bir Çin Halk Cumhuriyeti- Türkiye ilişkisinin kurulması her iki ülkenin ve halklarının temel çıkarlarına uygundur. İki ülke liderinin önemli mutabakatının kapsamlı ve özenli bir şekilde yerine getirilmesi, potansiyeli derinlemesine su yüzüne çıkarılması ve Çin-Türkiye stratejik iş birliği ilişkilerini bir üst seviyeye çıkarmak için Türk tarafı ile birlikte çalışmaya hazırız” şeklinde konuştu.
Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu SHAIBIN’den sonra kürsüye Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK geldi.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin 75’inci KURULUŞ yıldönümünü kutladığına dikkati çeken Mehmet Şimşek konuşmasında şunları söyledi: “Çin hükümeti ve halkına en içten tebriklerimi sunuyorum. Türkiye ve Çin köklü tarihleri, güçlü kültürel bağları ve kadim medeniyet geçmişleriyle binlerce yıllık etkileşime sahip.
Bugünkü dostluğumuz ve işbirliği işte bu sağlam temeller üzerine yükselmektedir. Cumhurbaşkanımız ve Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi JINPING’in gerçekleştirmiş olduğu verimli görüşme neticesinde ülkelerimiz arasındaki üst düzey temaslar son dönemde ivme kazandı. Türkiye Çin hükumetler arası iş birliği Komitesi eş başkanı olarak yakında Çin’i ziyaret edeceğim. Bu ziyarette ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkileri güçlendirmeye çalışacağız. Türkiye ve Çin arasındaki ekonomik ilişkiler her geçen yıl daha da ivmeleniyor. Çin bizim için Asya’da birinci Dünyada üçüncü büyük ticaret ortağımız. Geçen yıl 48 milyar doları aşan ticaret hacmimizin daha dengeli bir şekilde gelişmesi için çaba gösteriyoruz. Bu kapsamda Çinli yatırımcıların son dönemde ülkemize artan ilgisini memnuniyetle karşılıyor, iş birliğimizin farklı alanlarda daha da güçlenmesini ümit ediyoruz.
Bu yıl daha fazla Çinli turistin ülkemizi ziyaret ediyor olması bizler için çok sevindirici. Ayrıca iki ülke arasında yapay zeka, yeşil enerji, sürdürülebilir tarım ve finans gibi alanlarda da iş birliğini önemsiyoruz. Yeniden Asya girişimimiz kapsamında Çin’le ilişkilerimizi daha ileri noktalara taşıyoruz”
Konuşmalar, solo müzik şarkıcıların performansı ve dans gösterisinden sonra resepsiyon, davetlilere Çin ve Türk mutfağından yemek ikramıyla sona erdi.
Dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu Türk Hava Yolları, Taş Tepeler Bölgesi’nde yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkan ve tarihte bilinen evcilleştirilmiş ilk buğday tanelerinin yeniden üretimiyle yapılan 12 bin yıllık ekmeği tanıttı. Anadolu’nun da en eski tahıl türleri olan Siyez ve Gernik Buğdaylarından yapılan ekmek, Türk Hava Yolları’nın misafirleriyle Türk kültürünü paylaşma ve geleneklerini modern yeniliklerle birleştirme çabasını yansıtıyor.
22 Eylül 2024 tarihinde İstanbul’dan New York’a giden TK3 seferinde resmi olarak menüye dahil edilen ilk ekmek için T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle Göbeklitepe, Karahantepe ve Taş Tepeler ’in yer aldığı Mezopotamya Bölgesi’nde bir film prömiyeri yapıldı. İlk Ekmek, ödüllü seyyah şef Ömür Akkor ve Doç Dr. Çetin Şenkul danışmanlığında, İstanbul merkezli Turkish DO&CO catering şirketi tarafından hazırlandı. Yemek servisi öncesinde sıcak olarak servis edilecek ekmek, tereyağı ve zeytinyağı eşliğinde QR kodlu tanıtım kartı ile özel kesesinde sunularak, kıtalararası seyahat eden Business Class misafirlerine ikram edilecek.
Tanıtılan tarihi ekmeğe ilişkin değerlendirmede bulunan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat; “Dünyanın en iyi lezzetlerini misafirlerine sunan ve bu alanda dünya çapında tanınmış kuruluşlardan birçok ödül alan bayrak taşıyıcı havayolu olarak, Business Class yolcularımızı Anadolu bölgesindeki kazılarda keşfedilen antik buğdaylardan elde edilen, dünyanın en eski ekmeği ile tanıştırmaktan mutluluk duyuyoruz. Türk mutfağına özgü olan ve küresel gastronomi tarihinde önemli bir yer tutan bu temel gıdayı misafirlerimize deneyimletmeyi amaçlıyoruz. Uçuş yemekleri alanındaki ödüllü liderliğimizi sürdürürken, misafirlerimizin bu yeni ürünü takdir edeceğini umuyoruz. “dedi.
Türk Hava Yolları projesi olarak Anadolu tarım tarihini yansıtan ilk ekmek, Taş Tepeler bölgesinde 12 bin yıl önce evcilleştirilmiş buğdaydan üretilmiş ve bunun sonucunda beslenme alışkanlıkları ve sosyal yapılar yeniden şekillenmiştir.
Bayrak taşıyıcı, dünyanın en iyi uçak içi ikram konseptine sahip havayolu konumunu korumaya ve güçlendirmeye devam ediyor. Menülerinde kullandığı ürünlerin yüzde 80’ini yerel üreticilerden temin eden küresel marka, misafirlerinin beğenisine sunduğu yemeklerini her gün uzman şeflere en taze ürünlerle hazırlatıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Cari açığımızın düştüğü, rezervlerin arttığı, risk göstergelerinin iyileştiği, enflasyonun kontrol altına alındığı bir döneme girmiş bulunuyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde Türkiye Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı’na katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmanın başında katılımcıları selamladı.
Toplantı vesilesiyle katılımcıları İstanbul’da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılacak istişarelerin hayırlara vesile olmasını temenni etti.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI AYNI ZAMANDA YATIRIM YÜZYILI YAPMAYA KARARLIYIZ”
Konseyin uluslararası iş dünyasının görüş ve önerilerini almak amacıyla 2004 yılında oluşturulduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Konseyde iletilen birçok teklif ve tavsiyeyi ülkemizin yatırım ortamını iyileştirirken daima göz önünde bulundurduk. Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’ndan sermaye piyasaları düzenlemelerine, bankacılık ve finans sisteminin etkinleştirmesinden yatırım teşviklerine, fikri mülkiyetten gümrük ve rekabet düzenlemelerine uzanan geniş bir yelpazede devrim niteliğinde adımlar attık. Tüm bunlar sayesinde ülkemiz bugün uluslararası doğrudan yatırımların yöneldiği öncü destinasyonlardan biri hâline geldi. Bundan sonra da ortak akılla sorunlarımıza çözüm bulacak yeni reform paketlerini devreye alacağız. Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda yatırım yüzyılı yapmaya kararlıyız.”
“ÜLKEMİZİN KÜRESEL TEDARİK ZİNCİRLERİNDEKİ KONUMU HER GEÇEN YIL GÜÇLENİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 sonrasında küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar ve ortaya çıkan jeopolitik gerilimlerin uluslararası ticareti ve yatırımları yeniden şekillendirdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye sahip olduğu üretim kabiliyetleri, güçlü altyapısı, nitelikli insan kaynağı, gelişmiş pazarlara yakın konumu ve küresel entegrasyonu ile bu dönüşüm sürecine en hızlı adapte olan ülkelerin başında geliyor. Yakın dönemde yaşanan birçok gelişme Türkiye’nin küresel ekonomideki rolünü daha da öne çıkarmıştır. Mesela bu yılbaşında Süveyş Kanalı’nda yaşanan kriz dünya ticaretinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye, Süveyş Kanalı’ndaki tıkanma döneminde alternatif ulaşım rotaları sunarak küresel ticarette güvenilir bir partner olduğunu ispatlamıştır. Ülkemizin küresel tedarik zincirlerindeki konumu her geçen yıl daha da güçleniyor. 2002 yılında 36 milyar dolar ihracatla dünya ticaretinden binde 5 oranında pay alırken, bugün 256 milyar dolara ulaşan ihracatımızla payımızı yüzde 1’in üzerine çıkardık.”
Burada sadece bir hacim artışından bahsetmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihraç edilen ürünlerin teknoloji kompozisyonunu da genişlettiklerini söyledi.
“YAPTIĞIMIZ DEV YATIRIMLARLA ÜLKEMİZİN ALTYAPI EKSİKLERİNİ TAMAMLADIK”
Artık ürün sepetinin yarıya yakınının yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerden oluştuğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Son 21 yılda yıllık ortalama yüzde 5,4’lük büyüme kaydederek satın alma gücü paritesine göre 11’inci sıraya yükseldik. Ulaştırma, enerji, eğitim, sağlık ve dijitalleşme alanlarında yaptığımız dev yatırımlarla ülkemizin altyapı eksiklerini tamamladık. Uluslararası doğrudan yatırımlar da bu süreçte bizlere ciddi katkı sundu. 2003’ten önceki 30 yılda sadece 15 milyar dolar yatırım alan Türkiye, son 20 yılda toplamda 268 milyar dolarlık doğrudan yatırım çekti. 2002 yılında ülkemizde yalnızca 5 bin 600 uluslararası sermayeli şirket faaliyet gösteriyordu, bugün ise 83 binden fazla çok uluslu şirkete ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye artık bu şirketlerin üretim faaliyetlerinin, araştırma geliştirme merkezleri, tasarım ekipleri, satın alma ofisleri, lojistik üsleri ve bölgesel yönetim merkezleriyle desteklendiği bir ekonomik merkeze dönüştü.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada karşılıklı bir “kazan kazan” durumu söz konusu olduğunu vurgulayarak, “Son 15 yılda Türkiye’de gerçekleştirilen ihracatın yaklaşık yüzde 31’ini uluslararası sermayeli şirketler yaptı. Özel sektör istihdamında uluslararası yatırımcıların payı yüzde 8,8’e çıktı” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN İMALAT SANAYİ YATIRIMLARINDAKİ LİDERLİĞİ DE DİKKAT ÇEKİCİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin imalat sanayi yatırımlarındaki liderliğinin dikkati çekici olduğunu söyledi.
Türkiye’nin yeni dönemde de uluslararası yatırımların tercih ettiği, büyüyüp geliştiği lider ekonomilerden biri olmaya devam edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “12. Kalkınma Planı, Orta Vadeli Program ve Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi gibi belgelerle ekonomideki yol haritamızı belirledik. Orta Vadeli Program’ın temel hedeflerinden biri yıllık ortalama yüzde 5’in üzerinde ekonomik büyümedir. Enflasyonun tek haneli rakamlara düşürülmesi cari açığın azaltılması ve ihracatın yıllık ortalama yüzde yedi oranında artırılması da programın öne çıkan başlıkları arasındadır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dijital dönüşüm, yeşil ekonomi ve enerji verimliliği konularına özellikle ağırlık vererek, bu alanlardaki yatırımları hızlandırmayı planladıklarını vurgulayarak, “6 Şubat depremlerinin maliyemize getirdiği 104 milyar dolarlık ilave yüke rağmen program döneminde mali disiplinden taviz vermiyoruz. Son dönemde açıklanan büyüme, istihdam, dış ticaret ve enflasyon verileri programın çalıştığını ortaya koyuyor. Cari açığımızın düştüğü rezervlerin arttığı, risk göstergelerinin iyileştiği, enflasyonun kontrol altına alındığı bir döneme girmiş bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
“YATIRIMCILARIMIZ İÇİN ÖNEM ARZ EDEN BİRÇOK KONUDAKİ ÇALIŞMALARIMIZ TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR”
Mikroekonomide elde edilen olumlu gidişatı, yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarıyla desteklediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) 2024 yılı Eylem Planı’nda birçok çalışmayı hâlihazırda tamamladıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kişisel verilerin korunması, yenilenebilir enerji, girişim sermayesi, yatırım taahhütlü avans kredisi gibi önemli konularda ilerlemeler kaydedildiğine dikkati çekerek, “Yatırımcılarımız için önem arz eden birçok konudaki çalışmalarımız da tüm hızıyla devam ediyor” dedi.
İklim yasası, girişimcilik ekosistemi, araştırma geliştirme faaliyetleri, dijitalleşme ve yatırım teşvikleri gibi konulara odaklanan bu çalışmaları da yıl bitmeden tamamlayıp yatırımcıların önünü daha da açmayı hedeflediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir diğer önemli belgemiz Uluslararası Doğrudan Yatırım Strateji’mizdir. 29 Temmuz’da kamuoyu ile paylaştığımız bu stratejiyi, nitelikli yatırımları ülkemize kazandıracak bir yol haritası olarak tasarladık. Stratejiyle, yüksek katma değerli sürdürülebilir dijital dönüşümü destekleyen, yüksek teknolojiye dayalı ve kaliteli istihdam sağlayan yatırımları ülkemize daha fazla çekmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece Türkiye’nin küresel sermaye pastasından aldığı payı 2028 yılı itibarıyla yüzde 1,5’a çıkaracaklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada şunu da söylemek isterim. 1 Ekim itibarıyla yeni yasama yılımız başlayacak. Meclisimizin açılmasıyla birlikte iklim kanunu gündeme gelecek. Kanunla sanayimizde yeşil dönüşüm sürecini hızlandıracağız. Emisyon ticaret sistemi kurulmasına yönelik çalışmalar da devam ediyor. Karbon ayak izini azaltıcı her türlü yeniliği teşvik ederek sanayimizin dönüşümünü destekleyecek ve rekabet gücümüzü arttıracağız. Gerek yüksek teknoloji yatırım programımız, gerekse yatırım taahhütlü avans kredisi mekanizmamız sizlerin kullanımına açıktır. 30 milyar dolar bütçeyle desteklenen bu programla 8 öncelikli alandaki 30’dan fazla yatırım başlığında çok önemli imkânlar sunacağız. Yarı iletkenlerden, mobiliteye, yeşil enerjiden ileri imalata haberleşme ve uzaydan değer zinciri yatırımlarına kadar birçok sektör programdan faydalanacaktır.”
“TÜRKİYE’NİN AYDINLIK GELECEĞİNE YATIRIM YAPAN HERKESİN YANINDA OLDUĞUMUZU BİLMENİZİ İSTERİM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir hususu özellikle vurgulamak istediğini belirterek, şunları söyledi: “Biz iktidar ve ittifak olarak tüm planlarımızı 2028’e göre yapıyoruz. Milletin 14-28 Mayıs seçimlerinde verdiği yetkiyi sonuna kadar en güzel, en verimli şekilde kullanmanın çabasındayız. Muhalefetin kendi iç çekişmelerini perdeleme amacıyla gündeme getirdiği seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz. Türkiye’nin önünde her biri altın kıymetinde seçimsiz 3,5 yıl vardır. Ekonomide, savunmada, diplomaside, demokraside ve diğer alanlardaki hedeflerimize ancak bu 3,5 yılın hakkını vererek ulaşabiliriz. Bunun dışındaki her gündem lafügüzaftır, sahtedir, sanaldır. Sadece ve sadece ülkenin enerjisini tüketmeye dönük fuzuli hamlelerdir. Sizin de gelecek planlarınızı buna göre yapmanızda fayda olduğuna inanıyorum.”
Türkiye’nin siyasi istikrarı, nitelikli insan kaynağı küresel değer zincirlerindeki yükselen konumu, coğrafi avantajları ve güçlü ekonomik altyapısıyla, uluslararası doğrudan yatırımların merkezi olmaya devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu süreçte şunu lütfen unutmayın. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’miz 7 gün 24 saat sizlerin hizmetindedir. İlgili bakanlıklarımız da sizlere gereken desteği vermeye daima hazırdır. Türk ekonomisine güvenen, Türkiye’nin aydınlık geleceğine yatırım yapan herkesin yanında olduğumuzu ve olacağımızı bilmenizi isterim” diye konuştu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.