Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, çevrimçi olarak düzenlenen D-8 İş Forumu’nda yaptığı konuşmada tamamına yakını Müslüman ülkelerden oluşan D-8 üyesi ülkelerin 1,5 trilyon dolara yakın ihracat yapmayı başardıklarını belirtirken, “Ancak, birbirimizle ticaretimiz sadece 110 milyar dolar. Bu yeterli değil. Ülkelerimiz arasında daha iyi ticaret ve yatırım ortamına ihtiyacımız var. Tercihli ticaret anlaşmamızın kapsamını genişletmemiz gerekiyor“ dedi.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan; TOBB, Bangladeş Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu (FBCCI) ve D-8 TSO İşbirliğinde, 10’uncu D-8 Dakka Zirvesi kapsamında, sanal ortamda düzenlenen D-8 İş Forumu’na da katıldı. Toplantıda Bangladeş Ticaret Bakanı Tipu Munshi, Bangladeş Dışişleri Bakanı Abdul Momen de yer aldı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, açılış oturumunda yaptığı konuşmada Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın kadın girişimciliğini geliştirmeye çalışan kadınların her zaman güçlü bir savunucu olduğunu hatırlatarak, Pekcan’ın aynı zaman uzun yıllar TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’nun liderliğini üstlendiğinin de altını çizdi.
Hisarcıklıoğlu, gelişmekte olan Müslüman ülkeler arasında işbirliği fikrinin Necmettin Erbakan tarafından 24 yıl önce önerildiğini anımsatarak, 24 yıl aradan sonra D-8 Organizasyonun geliştiğini ve Türkiye ile katılımcı ülkeler arasındaki ilişkilerin derin ve güçlendirilmesine yardımcı olduğunu kaydetti.
-“110 milyar dolar ticareti büyütmeliyiz”
Hisarcıklıoğlu, D-8 ülkelerinin 1 milyardan fazla nüfusunun refahının ekonomik güce bağlı olduğunun altını çizerek, D-8 üyesi ülkelerin 4 trilyon dolar civarında Gayri Safi Yurt İçi Hasıla ürettiğine vurgu yaptı. D-8 ülkeleri olarak 1,5 trilyon dolar civarında ihracat yapmayı başardıklarını dile getirerek, “Ancak, birbirimizle ticaretimiz sadece 110 milyar dolar. Bu yeterli değil. Ülkelerimiz arasında daha iyi ticaret ve yatırım ortamına ihtiyacımız var. Tercihli ticaret anlaşmamızın kapsamını genişletmemiz gerekiyor. Bu anlaşmaya üye ülkelerimizin tam katılımının olması gerekiyor. Daha iyi bağlantı için daha iyi fiziksel ve yasal altyapıya ihtiyacımız var. Bu, ülkelerimiz arasındaki vizesiz seyahati kapsamalıdır. Bu nedenle hükümetlerimizin sorumluluklarına ek olarak D-8 Ticaret Sanayi Odası’na (TSO) çok önemli bir yükümlülük getirmektedir. Bunun D-8 bünyesindeki özel sektörün tek çatı kuruluşu olduğunun bilincinde olmalıyız” dedi.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin kurulduğu günden beri D-8’e ayrı bir önem verdiğini aktararak, Ekim 2017’de İstanbul’da 9. D-8 Zirvesi’ni gerçekleştirerek Teşkilat Başkanlığını devraldığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, Başkanlığını yaptığı D-8 TSO’da görevini devretme zamanının geldiğini belirterek, görevini Şeyh Fazle Fahim’e, “D-8 TSO başkanlığını teslim etmekten gerçekten onur ve memnuniyet duyuyorum. İhtiyacınız olduğunda desteğim her zaman mevcut olacaktır. Tüm D-8 ulusal odalarının desteklerini vermeye devam edeceğinden eminim. İnşallah bu pandemi kısa sürede sona erecek ve toplantılarımızı ve iş etkinliklerimizi yüz yüze yapacağız. Size iyi şanslar ve büyük başarılar diliyorum” ifadeleriyle devretti.
-Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ise konuşmasında, tamamı Müslüman ülkelerden oluşan D-8 ülkelerinin ticaret hacminin 1,6 trilyon dolar olduğunu, bunun da sadece yüzde 6,5’inin D-8 üyesi ülkeler arasında yapıldığını belirterek, “Dolayısıyla ticaret ilişkilerimizi geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Özellikle D-8 içerisinde 500 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşma hedefi yönünde çalışmalıyız. 6. D-8 zirvesinde ortaya koyulan yol haritasında 500 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi belirlenmişti. Bu bağlamda D-8 Tercihi Ticaret Anlaşması, çok önemli olabilir” ifadesini kullandı.
Bakan Pekcan, D-8 üyesi Müslüman ülkelerin birlikte ticaret yapmalarının her ülke için çok önemli olduğuna vurgu yaparak, ticaret hacminin geliştirilmesine yönelik çağrıda bulundu.
Bakan Pekcan, Uluslararası ticaret ve uluslararası iş ilişkilerinin yapıcı bir şekilde olmasına gerektiğine inandıklarını belirterek, D-8 üyesi ülkelerin, refahını artırma yönünde yapılacak tüm çalışmalardan faydalanması gerektiğini dile getirdi.
-“Ticaret ilişkilerimizi geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum”
D-8 ülkelerinin potansiyeline inandıklarını aktıran Bakan Pekcan, D-8 üyesi ülkelerine oldukça önemli ekonomik ve siyasi aktörler olduğunu vurguladı. Pekcan, yaklaşık 4 trilyon dolar Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ile İslam İşbirliği Örgütü Üyeleri içerisinde enerji dışındaki ihracatın yüzde 90’ını gerçekleştirdiğini söyledi. Pekcan, “D-8 ülkelerinin toplam ticaret hacmi 1.6 trilyon dolar. Bunun sadece yüzde 6,5’i D-8 içerisindeki ticaretten elde ediliyor. Dolayısıyla ticaret ilişkilerimizi geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Özellikle D-8 içerisinde 500 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşma hedefi yönünde çalışmalıyız. 6. D-8 zirvesinde ortaya koyulan yol haritasında 500 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi belirlenmişti. Bu bağlamda D-8 Tercihi Ticaret Anlaşması, çok önemli olabilir” dedi.
Türkiye’nin Tercihi Ticaret Anlaşması’nı uygulamaya başladığının altını çizen Pekcan, özellikle Endonezya, Bangladeş, Nijerya ve Pakistan’ın uygulama aşamasına en kısa zamanda geçmesini beklediklerini ve bu ülkeleri de anlaşmanın içerisinde görmek istediklerini aktardı.
Söz konusu Ticaret Anlaşması’nın yanı sıra yatırımcı ilişkilerini geliştirmeleri yönünde teşvik çalışmalarının yapılması gerektiğine dikkati çeken Bakan Pekcan, “Bence bu özellikle yatırımcı ve iş dostu altyapıların kurulmasıyla daha kolay olacaktır. Aynı zamanda dijital ekonomi, dijitalleşme ve E-Ticaret konularında da iş birliği yapmamız gerektiğini vurgulamak istiyorum. Türkiye olarak biz D-8 ortaklarımızla bu inovatif alanlarda ortak çalışmalar yapmaya hazırız” diye konuştu.
Bakan Pekcan, bir başka önemli konunun ise D-8 ülkeleri arasında ticaretin kolaylaştırılması ve özellikle gümrük işlemleri ile ilgili konularda iş birliği olduğunu belirtti. Pekcan, D-8 ülkelerinin teknik düzeyde iş birliği yapma, ortaklık yapma fırsatına sahip olduklarını kaydederek, “Bu sayede gümrük ve ticaret işlemlerimizi uyumlaştırabiliriz. Böyle bir teknik düzeyde iş birliğinin teşvik edilmesi gerçekten çok faydalı olacaktır” diye konuştu.
-Kimler katıldı?
Toplantıya ayrıca, Bangladeş Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu (FBCCI) Başkanı Sheikh Fazla Fahim, D-8 Genel Sekreteri Dato’ Ku Jaafar Ku Shaari, Endonezya Ticaret Bakan Yardımcısı Jerry Samguaga, Bangladeş Dışişleri Bakan Yardımcısı Shahriar Alam, FBCCI Başkan Yardımcısı Muntakim Ashraf, Mısır Ticaret Odaları Federasyonu (FEDCOC) Başkanı Ibrahim Mahmoud El Araby, Endonezya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Shinta Kamdani, İran Ticaret, Sanayiler, Madenler ve Tarım Odası Başkan Yardımcısı Mohammad Reza Karbasi, Malezya Ulusal Ticaret ve Sanayi Odası (NCCIM) Başkanı Tan Sri Datuk Ter Leong Yap, Nijerya Ticaret, Sanayi, Madenler ve Tarım Odaları Birliği (NACCIMA) Başkanı Hajiya Saratu Iya Aliyu, Pakistan Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu (FPCCI) Başkanı Nasser Hyatt Magoo da katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında düzenlenen “Kültürel Kodlar ve Kadın” temalı 5. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katılarak bir konuşma yaptı.
Bahariye Mevlevihanesi’nde düzenlenen programda konuşan Emine Erdoğan, tüm katılımcıları selamlayarak, yurt dışından gelen yabancı konuklara da “Hoş geldiniz” dedi.
Zirve vesilesiyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Emine Erdoğan, KADEM’in farklı temalarla her yıl düzenlediği zirvelerin, kadınlara dair evrensel meseleleri mercek altına aldığını, kördüğüm hâline gelmiş sorunların çözümlerine işaret ettiğini söyledi.
KADEM’in bugüne kadar yaptığı çalışmalarla, büyük bir ihtiyacı karşıladığına değinen Emine Erdoğan, derneğin kadın çalışmaları alanındaki tek sesliliğe, kendi medeniyet ve inanç dünyalarından yaklaşımlarla güçlü bir cevap verdiğini, kadınların, ailenin, toplumun yanında durduğunu dile getirdi. Tüm KADEM ailesine teşekkür eden Emine Erdoğan, derneğin başarılı çalışmalarının devamını diledi.
“KADINI HAKİKATİNDEN KOPARARAK YENİDEN ŞEKİLLENDİRMEYE ÇALIŞAN BİR GÜNDEMİN İÇİNDEYİZ”
Kadınların tarih boyunca hep tartışma konusu olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya, her dönemde kadınlara dair yeni kodlar, yeni söylemler ve yeni roller üretmiştir. Buna rağmen kadınla erkeğin birbirini tamamladığı, fıtratın adalet terazisi olduğu bir dünya hâlâ kurulamadı. Maalesef, kadını hakikatinden kopararak yeniden şekillendirmeye çalışan bir gündemin içindeyiz. Kadınlar, sınırları her gün genişleyen popüler kültürün tahakkümü altında büyük mağduriyetler yaşıyorlar. Çünkü kadınlara vadedilen tüm hak, özgürlük ve başarıların ön koşulu öz kimliklerinden vazgeçmeleri. Kadınlar ötekileştirilmemek, sosyal hayattan dışlanmamak ya da işini kaybetmemek için bu koşulu kabul etmek zorunda kalıyorlar. O nedenle küreselleşmenin ve popüler kültürün, gözlerimizin önünde inşa ettiği yeni kodları, kılı kırk yararak irdelemeliyiz. Mesela, iş, teknoloji ve sanat dünyasına ait kültür kodlarının, kadınlarla ilgili neler söylediğine kulak kabartmalıyız.”
Modern dünyanın aileye yönelik tasarımının deşifre edilmesi gerektiğini belirten Emine Erdoğan, son zamanlarda öne çıkarılan rol modellere bakıldığında kadının bir özne olarak ailenin dışında, konumlandırıldığının görüldüğünü vurguladı.
Kadının emeği ev içinde kaldıysa, emeğinin de kendinin de görünmediğini dile getiren Emine Erdoğan, şunları söyledi: “İş yerlerinde kadın başarılı sayılırken, evdeki kadın hakir görülen bir konumda kalıyor. Evi ve işi arasında savrulan kadınların, ‘eşitlik’ adı altında sarf ettikleri insanüstü efor ve yaşadıkları çelişkiler göz ardı ediliyor. Benzer olarak annelik, kadının kendini gerçekleştirmesinin önündeki bir bariyer olarak sunuluyor. Evdeki kadının nesil yetiştiren, aile hayatını organize eden, her dakikası üretim ve sorumluluk dolu yaşamına tepeden bakılıyor. İşte tüm bunlar kadınları dar kalıplara mahkûm etmektir. Hayatın zenginliklerini, terazisini ve sunduğu seçenekleri yok etmektir.”
“KADINLARIMIZIN MEDENİYETİMİZ İÇİNDEKİ GÜÇLÜ VARLIĞINI HATIRLATMAMIZ GEREKİYOR”
Gerçek eşitlik ve özgürlüğün, kadınların fıtri hasletlerini korumalarına imkân sağlayacak ekosistemi oluşturmakla başladığını ifade eden Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kadınların hayatın tüm alanlarında, kendi tabiatlarıyla var olmalarını sağladığımızda adalet ve denge ekseninde bir dünya zaten oluşacaktır. Hükûmetimiz bu anlayışla kadınların çalışma, sosyal ve eğitim hayatlarına yönelik reform niteliğinde iyileştirmeler yaptı. Kamusal yasakların kaldırılması da kadın meselelerinin en başta bir insan hakları mücadelesi ölçeğinde ele alınmasıyla başarıldı. Bu tecrübe, insanlık adına büyük bir kazanım olduğu gibi, evrensel bir referans noktasıdır. O nedenle bu başarılar sadece bizim gündemimiz olmamalı. El birliğiyle kadınlar adına kazandığımız hakları ve kadını örseleyen sistemlere karşı dik duruşumuzu tüm dünyaya anlatabilmemiz lazım. Zira bugün özgürlüğü sadece kendi değerleriyle tanımlayan dünyanın en medeni sayılan ülkelerinde bile kadınlar, ideolojik kıyımların kurbanı olabiliyorlar. Kamusal yasaklarla, mahalle baskısıyla, yaşamları görünmez prangalar içinde geçiyor.”
Emine Erdoğan, “Şu bir gerçek ki ana akım söylemler artık geçerliliğini yitirmiştir. Çözüm ise kadınların, hakikatlerinden koparılmadan var olabilecekleri reçeteler üretebilmektir. Dinimizin, kadın ve erkek arasında gözettiği, hassas dengeyi unutmayalım. Bizim inancımızda kadın ve erkek bir bütünün iki yarısıdır. Farklı fıtratlar ve farklı kabiliyetlerle hayatta yer alır, iş birliği içinde var olurlar. Dinimiz, kadınların ve erkeklerin, insan onuruna yaraşır hayatlar yaşamasının yollarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu noktada bizim ödevimiz, bu prensipleri hayata aktarmaktır” dedi.
Dünyanın önemli bir dönemeçten geçtiğini vurgulayan Emine Erdoğan, ailenin DNA’sını bozmaya, kadını aileden koparmaya çalışanların çocuklar üzerinden çok çirkin hesaplar yaptığını dile getirdi.
Kadın hakları her konuşulduğunda cinsiyet kavramını belirsizleştiren küresel hareketin ortaya atıldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bizler büyük bir dayanışma içinde, bu dayatmaları bertaraf edecek güçlü formüller üretmek zorundayız. En başta da kadınlarımızın kendi medeniyetimiz içindeki güçlü varlığını onlara hatırlatmamız gerekiyor. Cesareti, azmi, rikkati ve vakarıyla temayüz eden Anadolu kadını, zamanlar üstü bir rol modeldir. Topraklarımızdan geçen seyyahların tarihe bıraktığı kayıtlar, Anadolu kadınının yüzyıllar öncesinde dahi sergilediği liderliğin delilleridir. Hanım sultanların vakıf eserleri, medeniyetimizde kadınların topluma yön veren figürler olduğunu anlatır. Şifahaneler, imaretler, aşevleri, camiler ve külliyeler ile donattıkları şehirler kadının dönüştürücü gücünü gösterir. Anadolu medeniyetinde ve İslam medeniyetinde çok güçlü bir kadın tarihi var. Bu tarihin güncel söylemlerle gün yüzüne çıkarılmaması, gerçekten çok düşündürücü. Tarihimize ve medeniyetimize, mührünü vurmuş kadınların örnekliğini geleceğe aktaracak projelerin hayati olduğuna inanıyorum.”
Programa; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk Sorunları Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, Tanzanya Toplumsal Gelişim, Toplumsal Cinsiyet, Kadın ve Özel Gruplar Bakanı Onesphoro Gwajima, Libya Sosyal İşler Bakanı Wafaa Abu Bakhr Mohamed Al Kilani’nin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve KADEM temsilcileri katıldı.
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen TechXtile Start-Up Challenge, genç girişimcileri sektöre kazandırırken, Türkiye genelindeki sektör paydaşları ve ihracatçı birlik başkanlarını da bir araya getirerek, sektörün “güçbirliği” oluşturmasını sağladı.
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği ve Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdikleri girişimcilik programı Techxtile Start-Up Challenge, tekstil ve hazır giyim sektörünü buluşturan zirveye dönüştü. UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin ve UHKİB Başkanı Nüvit Gündemir’in ev sahipliğinde; TİM Başkanı İsmail Gülle ve BTSO Başkanı İbrahim Burkay’ın yanı sıra Türkiye genelindeki Tekstil ve Hazır Giyim İhracatçı Birliklerinin başkanlarının yer aldığı gecede dereceye girenler ödüllerine kavuştular.
İnovasyon Ligi’nin şampiyonu Sun Tekstil
Gecenin ilk ödül töreninde; 8 yıldır firmaların katılarak inovatif çalışmalarını sergilediği İnovasyon Ligi’nin kazananları ödüllerini aldılar. T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay’ın video konferans yoluyla bağlanarak girişimcilere başarılar dilediği ödül töreninde kazanan firmaların ödüllerini UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin ile Birlikte TİM Başkanı İsmail Gülle, BTSO Başkanı İbrahim Burkay, UHKİB Başkanı Nüvit Gündemir, İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe birlikte verdiler. Geceye katılan GAİB Başkanı Ahmet Fikret Kileci, İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, ATHİB Başkanı Fatih Doğan, AHKİB Başkanı Gürkan Tekin, DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EHKİB Başkanı Recep Burak Sertbaş ve BEBKA Genel Sekreteri M. Zeki Durak, İnovasyon Ligi kazananları ile birlikte aile fotoğrafında yer aldılar.
İnovasyon Ligine katılan firmalar arasında Ar-Ge ve İnovasyona yaptıkları yatırımlar ve sektöre katkıları nedeniyle ilk 10 sırayı Almaxtex Yeşim Tekstil, Berteks Tekstil, Bossa, Elyaf Tekstil, FG Tekstil Konfeksiyon, Kipaş Mensucat, Polyteks Tekstil, Sun Tekstil, Tepar Tekstil ve Yünsa Yünlü Sanayi firmaları paylaşırken, En Sürdürülebilir Proje Ödülünü FG Tekstil, En İnovatif Projesi ile gecenin şampiyonluğunu ise Sun Tekstil kazandı. Gecede ayrıca Akbaşlar Tekstil, Bursalı Tekstil, Ebruzen Tekstil, Gamateks Tekstil, Işıksoy Tekstil, İskur Tekstil, Maritaş Denim, Ozanteks firmaları mansiyon ödülü aldılar.
On iki yıldır genç girişimcilerin kariyerlerine yön vermesine destek olduklarını belirten UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, “Techxtile Start-Up Challenge, gelecek güzel günler için tohumları toprağa ektiğimiz bir platform. Toprağın veriminden hiç şüphemiz yok. Eğer hava şartları da uygun olur, üzerine bir de sulamasını iyi yaparsak bu tohumlardan nefis çiçekler açacağına yürekten inanıyorum” dedi. Törende konuşan BTSO Başkanı İbrahim Burkay, BEBKA bünyesinde oluşturulacak fon ile girişimcilere destek olacaklarını açıklarken, TİM Başkanı İsmail Gülle ise Girişimcilerin projelerini sanayiciler ile buluşturma ve ortak bulmaları açısından destek vereceklerini vurguladı.
Bahar Korçan adına özel ödül
Gecede yakın zamanda hayatını kaybeden Moda Tasarımcısı Bahar Korçan adına verilen “Sürdürülebilirlik Özel Ödülü’nü Greensus Projesi ile Emrah Özbakır kazanırken, bu yıl ikinci kez verilen Kadın Girişimci Özel Ödülünü kazanan Reyhan Miray Reyhan’a ise ödülünü UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcıları, Adalet İnanç, Jale Tunçel, Nilgün Özdemir, Sultan Tepe ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Bursa Şube Başkanı Sevgi Saygın birlikte verdiler.
Level-Up birincisi Bora Mert Tığlı ve ekibi
İki kategoride toplam 16 projenin yarıştığı finalde, girişimleri henüz fikir aşamasında olan projelerin yarıştığı Fikir Aşaması Girişimci Kategorisi’nin (Level-Up) birincisi On Of Out isimli projesiyle Bora Mert Tığlı ve ekibi oldu. Bu kategoride ikinciliği SES (Sustainable Energy Services) isimli proje ile Göksel Güler ve ekibi kazanırken, üçüncülüğü ise Robocam Textile projesiyle Doğa Nalcı ile Yama isimli projesiyle Mahmure Nur Bayram ve ekibi paylaştı.
Scale-Up Birincisine iki ödül birden
Girişimleri fikir aşamasını geçmiş, ticarileşme ve ölçeklenme potansiyeline sahip ürün veya hizmeti geliştirmiş girişimcilerin yarıştığı Hizmet Geliştirmiş Girişimci Kategorisi’nin (Scale- Up) galibi ise En Güzel Günüm Her Günüm isimli projesi ile Reyhan Miray Reyhan oldu. İş ve akademi dünyasının önemli isimlerinden oluşan jürinin değerlendirmesi sonucunda Yapay Zeka Tabanlı Desen ve Doku Yazılım Teknolojisi isimle proje ile Özgecan Üstgül ikinci sırada yer alırken, Virtual Try isimli projesi ile Melih Ünsal ve Nazife Nur Köksal üçüncülük ödülünü kazandı.
TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.Hediye edilen eserlerin arasında 3 dilde hazırlanan Abay, Üç Arıs, Oljas Süleymanov, Cengiz Aytmatov gibi prestij eserler de yer aldı.
Etkinliğe Kazakistan Yazarlar Birliği Başkanı Ulugbek Esdaulet, TÜRKSOY Kazakistan Ülke Temsilcisi Bakıtjan Omarov, Daire Başkanı Sancar Mülazımoğlu ve Kazakistan edebiyat camiasının temsilcileri katıldı.
Kazakistan Cumhuriyetinin bağımsızlığının 30. yılı anısına düzenlenen etkinlikte, TÜRKSOY tarafından hediye edilen eserler Kazakistan’ın Almatı şehrinde bulunan farklı kütüphanelere dağıtılacak.
Etkinliği takiben, Karabağ’ın düşman işgalinden kurtarılması mücadelesini dünya kamuoyuna çalışmalarıyla duyuran Kazakistan medyasının temsilcilerinden Nurgali Jusipbay ile Serik Maleyev’e TÜRKSOY Basın Ödülü takdim edildi. Medya çalışanlarına ödüllerini TÜRKSOY Kazakistan Ülke Temsilcisi Bakıtjan Omarov takdim etti.