Gazi Üniversitesi Rektörlüğünün ev sahipliğinde Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı, Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Ana Bilim Dalı ve Eğitim Bilimleri Enstitüsü tarafından, Gazi Meclisin (TBMM) Açılışının 100. Yılında “XII. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu” düzenleniyor.
Mimar Kemaleddin Salonunda sempozyumun açılışı Gazi Üniversitesi sosyal medya hesaplarından da canlı olarak yayınlandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un çevrim içi olarak katıldığı sempozyumun açılışına, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Türksoy Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Bilal Çakıcı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bekir Buluç, Genel Sekreter Hasan Kaleli, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Bülbül, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından açılış konuşmalarına geçildi. Çevrim içi bağlantıyla sempozyuma katılan TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, sempozyumun başarılı geçmesi dileğinde bulunurken, etkinliğe ev sahipliği yapan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız’a emeklerinden dolayı teşekkür etti.
Bir millet olmanın ilk şartının dil olduğunu vurgulayan Şentop, “Bayrak bağımsızlığı simgeler, dil ise kimliğimizi mevcudiyetimizi simgeler. Dilimiz Orta Asya’dan bugüne, bugünden de geleceğe akan güçlü bir nehirdir.
Türkçeyi etkin ve verimli kullanmanın hayati önem taşıdığını ifade eden Şentop, “Dilimizi etkin faal ve verimli olarak kullanırsak yaşatabiliriz. Aksi durumda buzulların eriyip yok olması gibi kelime kelime eksilir ve yok olur. Bazı dillerin yok olmasının en önemli nedeni o dilin yazı dilinin olmayışı ve dilin sonraki kuşaklara aktarılamamasıdır.
Türkçenin çok geniş bir coğrafyada konuşulduğunu söyleyen TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Soğuk Savaşın sonra ermesiyle ortaya çıkan ‘Sadece Türkçe konuşarak Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar gezebilirsiniz’ sözü dikkate değerdir. Dilin sınırları siyasi egemenliğimizin sınırlarını aşar o sebeple gönül coğrafyamızın hudutları çok geniştir” dedi.
Sempozyumla ilgili tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Mustafa Şentop, sempozyumun bir diğer amacının da “Türkçe ailesinin iç uyumunu sağlayıp dışa doğru yaygınlaştırmanın yöntem ve imkanlarını konuşmak” olması gerektiğini söyledi. “Türkçenin yarını nasıl olacak, Türkçe yarın ne kadar Türkçe kalacak” konusunun ülkemizi ve milletimizi ilgilendiren bir mevzu olduğunu anlatan TBMM Başkanı Şentop, Türkçe konusunun Türk Dil Kurumunun tek başına altından kalkacağı bir konu olmadığının altını çizdi.
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, Gazi Meclisin kuruluşunun 100’üncü yılında Millî Mücadeleyi anlatmak ve Türkçemizin dünya dili olma özelliğini gelecek nesillere aktarma yolundaki faaliyetlerini devam ettirmek adına sempozyumun ayrı bir önem taşıdığını ifade etti.
Prof. Dr. Musa Yıldız, toplumlar arasında iletişimi sağlayan dillerin tarihsel süreç içerisinde milletleşme ve kimlik edinme sürecinin en önemli unsuru olduğunu belirterek, “Tarih sahnesinde, kesintisiz bir şekilde, on altı Türk devleti kuran milletimizin beslendiği kaynak, tutunduğu dal, hiç şüphesiz Türk dilidir. Türk dili yaklaşık on dört asırdır, yazılı ve sözlü olarak varlığını devam ettirmiş; Türk milletinin tarih sahnesindeki en önemli güçlerinden biri olarak bugün dünyanın en eski yazı dilleri sıralamasındaki yerini almıştır” diye konuştu.
İşgal altındaki Azerbaycan toprağı Karabağ meselesine de değinen Prof. Dr. Musa Yıldız, Ermenistan’ı Azerbaycan’a gerçekleştirdiği saldırılar nedeniyle kınadı. Rektörümüz Yıldız, savunma hakkını kullanarak topraklarını işgalden kurtaran ve buralarda Azerbaycan bayrağını tekrar dalgalandıran Azerbaycan Devlet Başkanı İlhan Aliyev olmak üzere, devlet yöneticilerini ve ordu birliklerini kutladı. Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, en kısa sürede işgal altındaki bütün toprakların kurtarılması temennisinde bulundu.
Prof. Dr. Musa Yıldız, Gazi Üniversitesi olarak Azerbaycan’ın her zaman yanında olacaklarını söyleyerek şöyle konuştu: “Bu kürsüden, Azerbaycanlı kardeşlerimize diyorum ki, Gazi Üniversitesi olarak ilmi platformlarda, tek ses hâlinde sizin bu haklı davanızda yanınızdayız. Dualarımız her daim sizinledir. İnşallah en kısa sürede bütün Azerbaycan ve Türk dünyasındaki problem yaşayan diğer bölgeler huzura ve sükûna kavuşur. Sempozyumun açılış paneline “Azerbaycan”; oturumlardaki salon adlarına ise “Karabağ”, “Hocalı”, “Nahçıvan”, “Gence” ve “Bakü” adlarını vererek Can Azerbaycan’ımızın haklı mücadelesinde sonuna kadar yanlarında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.”
TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Bilal Çakıcı konuşmasına, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov’un selamlarını ileterek başladı. Doç. Dr. Çakıcı, 100’üncü yılını kutlayan Gazi Meclisin kuruluşundan bu yana dilimizin millileşmesi adına önemli adımlar attığını ve bu çalışmaların bağımsızlıklarını kazanan Türk Cumhuriyetlerine de örnek olduğunu ifade etti. Esaret altındaki dönemde ana dillerinin yok olmasıyla karşı karşıya gelen Türk Cumhuriyetleri dillerinin yeniden canlanması ve yaygınlaşması için büyük gayret sarf ettiklerini ifade eden Çakıcı, “Bu çalışmalar Türkçemizin gücüne güç kattı. Bu gayretler dilimizin çok geniş bir coğrafyada yaygınlaşmasının yolunu açtı. Yaklaşık 100 milyon kişinin konuştuğunu Anadolu Türkçemize bir o kadar da kardeş diller ve lehçeler katıldı” diye konuştu.
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, dilin bir milletin kimliğini oluşturması sebebiyle hayati öneme sahip olduğuna vurgu yaptı. Milli bir kimlikten bahsedilebilmesi için Türkçenin korunması, Türkçe üzerine yapılan çalışmaların artırılması ve desteklenmesi gerektiğini söyleyen Ateş, “Küreleşen dünyada hızlı değişen dil politikalarını yakalamak, sanal ortamlarda Türkçenin yozlaşmasını engellemek, Türk dilinin kendi köklerinden beslenerek karakterini devam ettirmek öncelikli görevlerimiz arasında yer almaktadır” dedi.
Prof. Dr. Şeref Ateş, Türkçenin bilim dili olması ve daha çok tanınması için uluslararası çalışma ve araştırma alanlarının belirlenmesi, yabancı bilim insanları ile Türk bilim insanlarının iletişim içinde olmaları ve farklı konuları müzakere etmeleri gerektiğini ifade etti.
TDK Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin Türkçenin bir dünya dili olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: “Dil en basit tanımla insanlar arasında anlaşma aracıdır ama tek başına böyle tanımlamak doğru değil. Dilin milli ve kültürel bir tarafı var. BM’ye göre 193 ülke var. Dünyada 7 bin dil var ama 7 bin tane resmi dil yok. Yani bir dilin dünya dili olması için konuşma dili, edebiyat dili, bilim dili gibi unsurlara da ihtiyacı var. Türkçemiz 7’nci yüzyıldan günümüze hiç aksamadan gelmiş bir dünya diliyor. Dünyanın birçok yerinden öğrenci Türkiye’ye eğitim almaya geliyor ve Türkçe öğreniyor. Ayrıca yurtdışında her yaştan insanların Türkçe öğrendiğini görüyoruz. Bugün dünyaya dizi film ihraç eden bir ülkeyiz. Bu diziler Türkçenin yayılmasında önemli bir unsur oluşturuyor.”
Üniversitemiz Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu açılış konuşmasında, üniversitemiz adına çok önemli bir sempozyuma ev sahipliği yapmanın mutluluğunu, onurunu ve gururunu yaşadıklarını söyledi. Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu, binlerce yıllık geçmişiyle dünya dili olma özelliği gösteren Türkçenin gelecekte de adımlarını sağlam bir şekilde atması için bu ve bunun gibi etkinlikler yapılmasının gerekli olduğunu söyledi. Gazi Üniversitesi olarak amaçlarını, “Türkçenin dünyada en çok ilgi gören diller arasında yer alması ve bu yolda ilerlemesi; yabancı dil olarak ve yurt dışında yaşayan Türk çocuklarımıza öğretilmesi noktasında akademik çalışmalarımızı devam ettirmek” şeklinde açıklayan Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu, “Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanım, gerek milli mücadele dönemi ve Kurtuluş Savaşı’nda gerekse 15 Temmuz hain darbe girişiminde saldırılara maruz kalarak “Gazilik” unvanı alan Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışının 100. yılı kutlu olsun” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Ahmet Yesevi Üniversitesi, Yesevi Sanat Topluluğunun müzik dinletisine geçildi. Müzik dinletisinden sonra Türksoy tarafından düzenlenen Altaylardan Balkanlara Türk Dünyası Resim Sergisi’nin (TÜRKSOY) açılışı yapıldı.
Sempozyumun ilk oturumu sempozyumun kurucusu ve aynı zamanda danışma kurulu üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Güzel yönetti. Bu oturumda, Prof. Dr. Abdurrahman Güzel “Türkçe Eğitiminin Güncel Durumu Üzerine Değerlendirmeler”, Prof. Dr. Ahmet Bilal Ercilasun “Türkçenin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri”, Prof. Dr. Celal Demir “Sözlük Hazırlama ‘Geleneğimiz’ ve Okul Sözlüklerimiz” ve Doç. Dr. Elena Oganova “Rusya’da Türkçe Öğretimi Tarihi ve Bugünü” konulu sunum yaptılar.
21-23 Ekim tarihlerini kapsayan sempozyum kapsamında 52 oturum gerçekleştirilecek. Sempozyuma Türkoloji alanında çalışan, Türkiye’de ve dünyada “Türk Dili ve Edebiyatı, Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi, Türkçe Eğitimi, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları” alanlarında ve sosyal bilimlerde önemli ve seçkin çalışmalar yapan akademisyenlerin yanı sıra lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesindeki genç araştırmacılarla birlikte 260 kişi katılacak.
Ankara’da Marriott Oteldeki Resepsiyona Türkiye’yi temsilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK katıldı.
Birleşik Arap Emirlikleri Ankara Büyükelçisi Ekselansları Saeed Thani Hareb Al Dhaheri ev sahipliğinde Ankara’da düzenlenen resepsiyonda Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa Milletvekili Mustafa Varank, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin Büyükelçileri, Askeri Ataşeleri, Elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu da hazır bulundu.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin “52’inci BİRLİK GÜNÜ” yıl dönümü Resepsiyonu, iki ülkenin milli marşlarının seslendirilmesi ile başladı.
Resepsiyonda, ilk konuşmacı olarak kürsüye Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçisi Ekselansları Saeed Thani Hareb Al DHAHERI geldi.
Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçisi Ekselansları Saeed Thani Hareb Al DHAHERI konuşmasında, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerine yönelik, “Birleşik Arap Emirlikleri, dünyamızın karşı karşıya olduğu riskleri kontrol altına almak amacıyla dünya liderlerini ve uzmanlarını bir araya getirecek olan COP 28’inci oturumuna ev sahipliği yapmakta. Bu küresel konferans aracılığıyla Bİrleşik Arap Emşrlikleri, anlaşmaları somut gerçekliğe ve başarılara dönüştürerek sadece taahhütler değil, bu küresel etkinliğin sonucunun uygulanabilir mekanizmalar olmasına odaklanarak sürdürülebilir kalkınma hedeflerini hızlandırmaya ve enerji alanındaki dönüşümlerin kapsamını genişletmeye öncelik vermekte. Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye aralarındaki toplam petrol dışı ticaret, 2021’e göre yüzde 40 artışla 2022’de yaklaşık 19 milyar dolara ulaşmış ve Türkiye Cumhuriyeti, Birleşik Arap Emirlikleri’nin en büyük 10 ticaret ortağı arasında en hızlı büyüyen partneri haline gelmiştir. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Birleşik Arap Emirlikleri’ne gerçekleştirdiği son ziyarette, “Birleşik Arap Emirlikleti ile dost Türkiye arasında Yüksek Stratejik Komite’nin kurulmasının yanı sıra, 50 virgül 7 milyar dolar değerinde bir dizi mutabakat zaptı ve anlaşma da imzalanmıştır. Birleşik Arap Emirlikleri olarak biz, iki ülkenin liderliğinin istekleri doğrultusunda ikili ilişkileri geliştirmek ve iki dost halkın çıkarlarına hizmet etmek için çalışan tüm sektörlerde Türkiye Cumhuriyeti ile işbirliğini geliştirmeyi ve deneyim alışverişinde bulunmayı dört gözle bekliyoruz.”şeklinde konuştu.
Birleşik Arap Emirlikleri Ankara Büyükelçisi Saeed Thani Hareb Al DHAHERI’nin konuşmasından sonra kürsüye Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK geldi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ilişkilerle ilgili şunları söyledi; “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde temmuzdaki ziyaretimizde Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi oluşturuldu. Çeşitli sektörlerde imzaladığımız 13 anlaşma ile yaklaşık 51 milyar dolarlık etkileyici bir işbirliği vizyonunu hayata geçirdik. Önümüzdeki dönemde enerji, savunma, yeşil ve dijital dönüşüm projeleri ile birlikte ortak geleceğimizi güçlü bir şekilde inşa edeceğimiz Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması ile de ticaret hacmimizi 5 yılda 25 milyar doların üzerine çıkartmayı hedefliyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri’nin “2050 NET SIFIR EMİSYON GİRİŞİMİNİ” ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nın (COP) 28’incisine ev sahipliği yapma kararını geleceğe yönelik vizyoner adımlar olarak takdirle karşılıyoruz. Yenilenebilir enerjiye geçiş, karbon emisyonunun azaltımı, enerji kaynaklarını arttırma hedeflerimize ulaşmak için kararlılık göstermeliyiz. Bu bağlamda müteahhitlerimizin yenilenebilir enerji projelerinde iş birliği isteğini ortak hedeflerimizi desteklemede kritik bir adım olarak görüyoruz.”
Bakan Şimşek konuşmasında, İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 günlük insani ara verilme kararına da değinerek “Bu insani aranın çatışmaların sona ermesi, adil kalıcı bir barış için, iki devletli çözüm sürecinin başlamasına katkıda bulunmasını umuyoruz” şeklinde konuştu.
Ekselansları Saeed Thani Hareb Al DHAHERI ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK’in konuşmalarının hemen akabinde, Birleşik Arap Emirlikleri Folklor ekibi bir gösteri sundu.
Folklor ekibinin gösterisini takiben resepsiyonda KUM SANATI gösterisi vardı.
Folklor ekibi ve KUM SANATI gösterisinin akabinde Birleşik Arap Emirlikleri resepsiyonu için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Resepsiyonda BİRLİK GÜNÜ pastasını Ekselansları Saeed Thani Hateb Al DHAHERI İle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK birlikte kesti.
Pasta kesiminden sonra davetlilere, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türk mutfağından yemeklerin ikramı yapıldı.
Birleşik Arab Emirlikleri Abu Dabi, Dubai, Sharjah, Fujairah, Umm Al Quwain ve Ajman Emirliklerinden oluşan 6 Emirliğin bir araya gelmesiyle 1971 yılında kurulmuştur.
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.
Mamak Belediyesince yaptırılan Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı’nın açılışında konuşan Şentop, Türkiye ve Kazakistan arasında dostluğun pekiştirilmesi için atılan her adımın mutluluk verdiğini söyledi.
Kazakistan’ın bağımsızlığından beri ilerleyen ilişkilere kardeşlik bilinci ve duygusunun yol gösterdiğini belirten Şentop, “Soydaş ve kardeş bir devlet olarak Kazakistan’ın sevincini kendi sevincimiz bildik, Kazakistan’ın kederini kendi kederimiz gibi gördük ve hissettik. Dostluk ve kardeşlik ilişkilerimiz, gerçek bir bağ olduğunu kara günlerde de ispatlamıştır. Türkiye olarak yaşadığımız deprem felaketinde bize yürekten gelen, dost elini uzatan Kazakistan’ın gösterdiği dayanışma ve destek bizim için çok kıymetlidir.” diye konuştu.
Türk Devletleri Teşkilatında (TDT) somutlaştığı gibi hükümetler arasındaki ilişkilerin çok derin ve boyutlu olduğunu dile getiren Şentop, iki ülke arasında 10 yılı aşkın süredir yüksek düzeyli, stratejik işbirliği olduğu vurguladı.
İki ülke cumhurbaşkanının, devletleri ortak amaç ve istikamette beraberce ilerletmek için iradelerini her zaman açıkça ifade ettiğini anlatan Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Enerji ve savunma gibi alanlarda yaptığımız işbirliği, ülkelerimizin tam bağımsız duruşuna güç katmaktadır. Bu güzel parkı ziyaret eden insanlar, halkımız, Kazakistan’a ve Kazakistan halkına duyduğu kardeşlik hislerini yakından tekrar yaşayacaktır. Ankara’nın kalbinde Kazakistan’a adanmış diğer abidelerde olduğu gibi bu parkta Kazakistan’ın yüreğimiz de tuttuğu yerin nişanesi olacak, dostluğumuzu somut olarak sergileyecektir. Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.”
Programa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, iki ülkenin diplomatik temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
сәуірде Анкарадағы Мамак муниципалитетінде Қазақстан-Түркия достық паркінің салтанатты ашылуы өтті. Аталған іс-шараға Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық отырысына қатысу үшін Түркияға жұмыс сапарымен келген Қазақстан Республикасының Парламент Мәжілісінің төрағасы Ерлан Қошанов пен Түркия Республикасы Ұлы Ұлттық Мәжілісінің төрағасы Мұстафа Шентоп, Мамақ муниципалитетінің төрағасы Мурат Көсе, Қазақстан Республикасының Түркиядағы Елшісі Еркебұлан Сәпиев, Түркия Республикасы Сыртқы істер министрінің орынбасары Мехмет Кемал Бозай, зиялы қауым және диаспора өкілдері, қала тұрғындары және бұқаралық ақпарат құралдары қатысты. Мәжіліс спикерлері парктің ашылу салтанатында сөйлеген сөздерінде осындай игі істер – түбі бір, мәдениеті мен тарихы ортақ тамырлас екі елдің достығы мен ынтымағын одан әрі нығайта түсетінін атап өтті. Саябақ Анкараның көне тарихи орталығы – Мамак ауданында орналасқан. Ауданы 14 мың шаршы метр. Онда отбасылық демалыс, жүгіру және дене шынықтырумен айналысу үшін барлық жағдай жасалған. Саябақта Күлтегін, Білге Қаған, Тоныкөк жазба ескерткіштері орнатылған. Сондай-ақ қазақтың ұлы ақыны Абай Құнанбайұлы мен дана философ Әл-Фарабидің мүсіндері бар.
Kazakistan’da 19 Mart’ta gerçekleştirilen parlamento seçimlerinden dolayı tebriklerini ileten Meclis Başkanı Şentop, “Yeni Meclisin, kardeş Kazak halkının esenliği ve refahı için faydalı çalışmalar yapacağından eminim. Yeni dönemin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Meclis Başkanı Şentop, 6 Şubat depremlerinden dolayı Kazakistan’ın desteği için de teşekkür ettiği konuşmasında, “Böylesi acıların yaşandığı bir dönemde kardeşlerimizin yanımızda olduğunu bilmek bizler için en büyük teselli kaynağı oldu” diye konuştu.
İkili ilişkiler ve bölgesel sorunların da ele alındığı görüşmede Şentop, Kazakistan’ın istikrarının hem bölgesi hem bütün Türk dünyası için büyük önem taşıdığını vurguladı. Kazakistan’ın, Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) kurumsallaşmasında öncü rolü olduğunu belirten Şentop, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üyelik statüsü almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Şentop, “Bu kararın ardından, KKTC’nin TÜRKPA’da bulunmaması büyük bir eksiklik olurdu. Bu toplantı vesileyle, KKTC Cumhuriyet Meclisinin TÜRKPA’ya gözlemci üyeliği de inşallah tamamlanmış olur ve liderlerimizin Türk dünyası için attığı güçlü adımlara biz de ayak uydurmuş oluruz. Kuzey Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin on yıllardır uğradığı insanlık dışı ambargo ve izolasyona Türk dünyasının razı olmadığını bundan böyle somut eylemlerimizle de göstermemiz gerektiği kanaatindeyim” dedi.
Meclis Başkanı Şentop ayrıca, parlamentolar arasında imzalanan “İşbirliği Protokolü”nün de iki ülke arasındaki temasları daha da artıracağına olan inancını dile getirdi. “Bu Protokol, iki Parlamento arasındaki dostluk ve kardeşliği güçlendirme konusunda duyduğumuz arzunun ve ortak iradenin bir göstergesidir” değerlendirmesinde bulundu.
Kazakistan Meclis Başkanı Yerlan Koşanov da konuşmasında, Türkiye’de meydana gelen deprem felaketinden dolayı üzüntülerini dile getirdi. Koşanov, ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye yaptığını vurgulayarak, bunun sembolik olarak önemine işaret etti. Kazakistan Meclis Başkanı Koşanov, Türkiye’nin izlediği dış politikayı yakından takip ettiklerini ifade eden Koşanov, özellikle Ukrayna Rusya savaşı konusunda arabulucu rolüne dikkat çekti. Koşanov, parlamentolar arasında imzalanan protokolün de iki ülke ilişkilerinin temposunu daha da yükselteceğine olan inancını dile getirerek, “Protokol, parlamentolarımız arası ilişkilere ivme kazandıracaktır” dedi.
Görüşme sonrasında iki Meclis Başkanı, Kazakistan Parlamentosu ve TBMM arasında İş Birliği Protokolü’nü imzaladı.
Meclis Başkanı Şentop, Kazakistan Meclis Başkanı Koşanov ile birlikte Mamak’ta açılışı gerçekleştirilecek olan Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı’na kendi kullandığı TOGG araç ile geçti.
Кеше Мәжіліс төрағасы Ерлан Қошанов бастаған депутаттар тобы Анкараға, Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық отырысына қатысу үшін арнайы келді. Ұшақтан түсе сала ресми шаралар басталып кетті. Түркия Республикасы Ұлы Ұлттық Жиналысының ғимаратында екі елдің заң шығарушы органдарының басшылары – Ерлан Қошанов және Мұстафа Шентоп бастаған делегация түбір халықтардың өзара достық, экономикалық және стратегиялық байланыстарды тереңдету жайын сөз етті. Жиын соңында екіжақты ынтымақтастық туралы хаттамаға қол қойды. Кеше Анкараның тарихы терең аудандарының бірі – Мамак муниципалитетінде Қазақстан-Түркия достық саябағы ашылды. Шараның ресми ашылуында Мәжіліс төрағасы бауырлас екі тамыры терең тарихына, дипломатиялық байланысына, екі ел басшыларының берік ұстанымдарына ерекше тоқталды. Биыл Түркия Республикасының құрылғанына – 100 жыл! Осы ғасырлық саяси жеңіс қарсаңында ашылған саябақтан түбі бір бабаларымыз Күлтегін, Білге Қаған, Тоныкөктің тасқа жазып, тарихқа қаттаған рухты сөздері орын алыпты. Сонымен бірге, ұлы данышпан Әбу Насыр әл-Фараби мен һакім Абайға саябақ аумағында арнайы бюст орнатылған. 700 мың халқы бар Мамак ауданы тұрғындарының серуеніне арналған ғажайып саябақта сейілдеген жандар Қазақ-Түрік бауырластығын ешқашан ұмытпайтыны даусыз. Бүгін Ұлы Ұлттық Жиналысы ғимаратында Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының Кеңесі отырысы мен Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық жиына өтеді. Сол отырысқа қатысатын боламыз.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.