Bizimle iletişime geçin

GÜNCEL

Ankara Sanayi Odası Temmuz ayı olağan Meclis Toplantısı Gerçekleştirildi

Haberler

on

Ankara Sanayi Odası Temmuz ayı olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Celal Koloğlu başkanlığında video konferans yöntemiyle yapıldı. ASO Başkanı Nurettin Özdebir toplantıda ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Özdebir’in toplantıda yaptığı konuşma şöyle:

“Dünya Sağlık Örgütü’nün COVID-19 olarak adlandırdığı salgın hastalığın küresel ölçekte hızla yayılması ve ülkeleri hazırlıksız yakalaması, küresel bir sağlık krizinin yansıra, ekonomik krize ve milyonlarca insanı yoksulluğa iten bir insani krize de yol açmıştır.
Pandemiyle birlikte yaşanan sürecin belki de en ayırt edici özelliği, artık küreselleşmenin tersine bir sürecin işlemiş olmasıdır. Dünyada sınırların öneminin azalmış ve mesafelerin kısalmış olması nedeniyle çarpıcı bir hızla yayılan bu hastalıkla mücadele edebilmek için, ilk aşamada hem sosyal hem de ekonomik anlamda mesafe tedbirlerinin ve sınırların katı bir şekilde uygulanması gerekliliği ortaya çıkmış ve küreselleşmenin tersi bir süreç işlemiştir.
Dünya hem sağlık krizi hem ekonomik krizle mücadeleye devam ederken, ekonomik krizin uzun vadede ülkelerin politika tercihlerinde ulusal otonom üretken kapasitelerini artırma yönünde bir dönüşüme neden olacağı öngörülmektedir.
Bu durum, ülkelerin mevcut ekonomi politikası uygulamalarının incelenmesi ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin politika tasarımını sınırlayan faktörlerin araştırılması gereğini de beraberinde getirmektedir.
Krizin temel ekseni belirsizliktir. Belirsizliğe yol açan bir çok neden bulunmaktadır. Salgının uzunluğu ve uygulanan izolasyon ile tecrit tedbirleri, harcamaları etkileyen zorunlu ve gönüllü sosyal mesafe uygulamaları bunların başında gelmektedir.
Ayrıca, işinden olmuş çalışanların yeniden istihdam edilebilmeleri, kapanan firmaların ve işgücü kayıplarının ekonomik aktivitenin sıçrama yapmasını güçleştirmesi, firmaların arz kesintilerine karşı dayanıklılıklarını artırmak gerekecektir. Küresel tedarik zincirlerindeki yeniden yapılandırmalarının gelecekte verimliliğe etkilerinin nasıl olacağı da ayrı bir soru işaretidir.
Diğer yandan, daha zayıf dış talepten ve fon eksikliklerinden kaynaklanan sınır ötesi yayılmaların boyutunun ne olacağı, varlık değerlemeleri ile ekonomik faaliyet beklentileri arasındaki mevcut kopukluk gibi unsurlar da belirsizliğin önemli nedenleri arasında yer almaktadır.
Haziran ayından itibaren izolasyon tedbirleri birçok ülkede gevşetilmiştir ve ekonomik faaliyetler kademe kademe başlatılmıştır. Buna karşın COVID 19’un etkileri ve hükümetlerin pandeminin beşerî ve ekonomik etkilerini sınırlamak için uygulayacakları politikalar hakkında hala çok fazla belirsizlik bulunmaktadır.
Mevcut politika tartışmaları; sağlık krizi ve ekonomik kriz yaşayan ülkelerin ekonomik performanslarının ve iyileşme yolunun nasıl gelişeceği ve krizin etkilerini azaltmak ve toparlanma sürecini hızlandırmak için en etkili politika tepkilerinin neler olacağı ekseninde cereyan etmektedir.
Öte yandan COVID-19 krizi, dünya genelinde ulusal ve korumacı politikaların önemini de artırmıştır. Pandemi sürecinde küresel tedarik zinciri kesintilerine karşı ulusal bağımsızlığı korumaya yardımcı olan stratejik sektörlerin tanımlanmasının ve bu sektörlere yatırım yapılmasının gerekliliği anlaşılmış, aynı zamanda uzun vadeli sanayileşme fırsatlarının desteklenmesi yönündeki ulusal politik tercihler de güç kazanmıştır.
Birçok devlet, firmaların küreselleşme stratejileri ve tedarik zincirlerinin dünyaya yayılması karşısında ülkenin ulusal çıkarlarını yeniden konumlandırma arayışındadır.
Ekonominin içinde bulunduğu bu durumda COVID-19 krizinin etkilerini yumuşatacak ve ekonomiyi işler halde tutacak görece kısa vadeli önlemler ve ekonominin temel yapısal sorunlarını çözüme kavuşturacak ve krizlere karşı kırılganlığını azaltacak orta-uzun vadeli politika arayışları öne çıkmaktadır.
Yine kısa vadede değerlendirildiğinde, kaynak yetersizliği nedeniyle COVID-19 krizinin sarstığı toplumun bütün kesimlerinin ve tüm ekonomik sektörlerin aynı anda anlamlı bir şekilde desteklenmesi mümkün olmadığından; dramatik ölçüde azalan talebi en fazla uyaracak ve krizden en ağır darbeyi alan kesimleri desteklemeyi hedefleyen politikaların uygulanması gerekmektedir.
Türkiye ekonomisinin en önemli iki yapısal problemi, yetersiz ve bağımlı üretim ile buna bağlı olarak yeterli düzeyde istihdam yaratılamaması nedeniyle giderek artan işsizliktir.
Üretime ilişkin kronik problemler ise üretimin ithal girdilere yüksek ölçüde bağımlı oluşu ve küresel tedarik zincirlerinde genellikle katma değeri yüksek aşamalarda yer alınmayışıdır.
Sanayi sektörü, diğer sektörlere göre daha yüksek verimlilik artış oranlarına sahiptir. Özellikle imalat sanayisinin geliştirilmesi, ekonominin genelinde verimliliği artırmaktadır ve uzun vadeli reel büyüme ve artan refah beklentileri için hayati önemdedir.
Nitekim imalat sanayisi, yüksek katma değeri yaratan AR-GE faaliyetlerinin, teknolojik gelişmenin ve yeniliklerin gerçekleştiği, çarpan etkisi güçlü, ekonominin geneline yayılan dışsallıkların ve bağlantıların en fazla yaşandığı sektördür.
İmalat sanayisinin gelişmesi ayrıca, istikrarlı ve geniş ölçekli istihdam olanaklarını tarıma ve hizmetler sektörüne göre daha fazla artırmaktadır. Ekonomide daha geniş faaliyet alanlarına dinamizm sağlaması, işsizliği azaltması, ihracat gelirlerinin daha yüksek ve istikrarlı olması ve katma değer üretiminin daha yüksek olması nedeniyle, sanayi sektörünün ilerleyen dönemlerde büyümenin temel kaynağı haline getirilmesi, ülkemiz için elzem bir durumdur.
Makroekonomik gelişmeler hakkında da kısa bir bilgi vererek konuşmamı sonlandırmak istiyorum.
Sanayi üretiminde Nisan ayında en kötüyü hep beraber gördük. Mayıs ayı ile birlikte aylık bazda %17,4 ile bir ivmelenme oldu. 1 Haziran’dan itibaren normalleşme süreci ile birlikte beklentimiz bu ivmelenmenin artmasıdır.
Yüksek teknoloji üretiminde %30’un üzerinde artışın ortaya çıkması oldukça önemlidir. Bu süreçte görüyoruz ki en hızlı toparlanma sanayi sektöründe gerçekleşiyor. Esas olan büyüme de sanayi sektörü ile gerçekleşen büyümedir.
Burada tek olumsuz nokta, geçen aya göre toparlanma var ancak, Mart ayından Nisan ayına birçok alt sektör hala negatif bölgede bulunmaktadır.
Yaşadığımız olumsuz gelişmeler bir takım fırsatları da beraberinde getirmektedir. Pandemi sürecini iyi bir şekilde yönetmemiz Türkiye algısını olumlu yönde değiştirdi. Bu algıyla önümüzdeki dönemde yurtdışından siparişlerimizde bir artış ortaya çıkacağını düşünüyorum.
Diğer yandın, Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %12,62, aylık %1,13 arttı. Haziran ayında gıda fiyatlarındaki düşüşe rağmen enflasyonun artması enflasyonla mücadelenin önemini bir kez daha ortaya koymuştur.
2018 yılında kur geçişgenliğine bağlı olarak yükselen enflasyonun, kurdaki düşüşe rağmen uzun süre yüksek kalmasının nedeninin gıda enflasyonu olduğu unutulmamalıdır.
Yüksek enflasyon ortamında sürdürülebilir büyüme zorlaşmaktadır. Özellikle iç talebi canlandırmaya yönelik politika tercihleri karşısında arz tarafında yeterli artış gerçekleşmez ise enflasyonist baskı artmaya devam edecektir.
Makroekonomik sorunları kalıcı olarak çözebilmek için öncelikle enflasyonu düşürmemiz gerekiyor. Enflasyon, piyasaların sığlaşmasına, dış finansman kalitesinin düşmesine ve kurda oynaklığa neden olarak faiz oranlarının yükselmesine neden olmaktadır. Faizi artışının da uzun vadeli yatırımları azaltarak, sağlıklı büyümeyi olumsuz yönde etkileyeceği unutulmamalıdır.
Öte yandan, son dönemde ekonominin istihdam yaratma kapasitesinde düşüş söz konusu, bu da işsizlik rakamlarına olumsuz yansımaktadır. Ancak kısa ve orta vadede işsizlik bu seviyelerde devam edecek gibi gözükmektedir.
Son 1 yılda 2,6 milyon istihdam kaybı var ve bu durum ekonominin istihdam yaratma kapasitesinin hala zayıf kaldığını göstermektedir.
İşsizlik oranlarında iki rakama dikkatinizi çekmek istiyorum. İlki; %28,7 seviyesindeki kayıt dışı istihdam ki, bu rakam verimlilik açısından dikkat edilmesi gereken önemli bir veri. Diğeri ise, gençler arasında %29,1 civarında olan, ne işte, ne de istihdamda olanların oranı.
Bu oranın, gelecek dönemde genç kesimde ümitsizliğe ve sosyolojik sorunların ortaya çıkmasına neden olabileceği unutulmamalıdır.
Diğer taraftan, pandeminin ekonomik etkilerinin azaldığını gösteren önemli göstergeler olan güven endekslerinde Mayıs ve Haziran aylarında önemli bir toparlanma görülmektedir.
Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2019 Araştırmasında, Ankara Sanayi Odası üyesi 36 sanayi kuruluşunun yer alması yine gurur kaynağımız oldu. Gerçi bir önceki yıla göre sayımız 3 firma azalsa da, Ankara firmaları, listede 166 sanayi firması olan İstanbul ve 41 firması olan İzmir’den sonra en çok firması olan üçüncü kentimiz oldu.
36 firmamızdan 4 tanesi meclisimizde, 3 tanesi de komitelerimizde temsil edilmektedir. Listede yer alan tüm firmalarımızla birlikte onları da kutluyorum.
500 Büyük araştırmasına genel olarak baktığımızda dikkat çeken noktalardan bir tanesi borç/aktif oranının 2004 yılında %45,5 iken, 2019’da %68,4’e yükselmesidir.
2004 yılında borçlar öz kaynakların 0,8 katı iken, 2019’da 2,2 kata çıkmıştır. 500 büyük içinde yer alan firmaların özkaynakların bilançodaki payı ise 2008’de 47,3 iken 2019 yılında %31,6 seviyesine gerilemiştir.
Firmaların yıllar itibariyle borçluluğunun arttığı önemli bir gösterge olarak karşımızda dururken, son dönemde sanayi sektörü, borç ve düşük faize bağımlı bir performans ortaya koymuştur.
Diğer taraftan, duran varlıkların bilanço payı 2007’de %48 oranında iken, 2019’da %39 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu rakamlar, firmaların makine ve teçhizat gibi üretken sabit kıymet yatırım eğilimlerinin zayıfladığını ortaya koyuyor. Ekonominin daraldığı, nakit akışlarının yavaş seyrettiği dönemde firmalar bütün fonlarını, yurt dışından ve ülkedeki bankalardan elde ettiği döviz borçlarını ödemeye ayırdılar.
2019 yılında yeni yatırımların olmadığı yeni kapasitelerin artmadığı bir dönemi de yaşamış olduk. Ortaya çıkan büyüme ise daha çok kredi genişlemesine bağlı bir büyüme performansı idi.
Tablo böyleyken bu yıl bir de pandemi süreci yaşadık.  Dolayısıyla firmalarımızın borçlulukları daha da arttı. Bu süreçte hükümetimiz özellikle, kredi kanallarının açılmasıyla finansmana erişimin kolaylaştırılması ve vergi yükümlülüklerinin ertelenmesi gibi önemli adımlar attı. Ancak ertelenen vergi yükümlülüklerinin ödeme zamanı yaklaşmaktadır. Pandemi sürecinin ortaya çıkardığı belirsizlikler devam ettiğinden firmalarımızın kamuya yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesi zorlaşmaktadır. Bu açıdan ödenme süreçlerinin ertelenmesi ya da ödeme kolaylığı sağlanması, firmalarımız için büyük önem arz etmektir.  
Pandemi sürecinde çalışanlarımıza önemli destekler sağlayan kısa çalışma uygulamasının bu belirsizlikler sonuçlanıncaya kadar devam ettirilmesi de yerinde olacaktır.
İlk 500 araştırmasında Ankara’ya ilişkin birkaç tespitimi de paylaşmak istiyorum. Araştırmada, Ankara’yı ön plana çıkaran rakamlardan bir tanesi ihracat rakamları. İstanbul’da ihracat bir önceki yıla göre %14,9 azalırken, Ankara’da bir önceki yıla göre ihracatımız %7,6 artmıştır. Üretimden satışlarda bir önceki yıla göre %25,76, Net satışlarda 29,68 ve brüt katma değerde ise %74,74’lük bir artış olmuştur.
Listede yer alan üyelerimiz üretim alanlarıyla Ankara’nın yüksek teknoloji üretme kapasitesini net bir biçimde ortaya koymuşlardır. Savunma ve havacılık sanayisinde Türkiye’nin en önemli 7 Ankara firmasının da listede yer alması Başkentimiz için ayrı bir gurur kaynağı olmuştur. Hem verimlilik hem de 4. Sanayi devrimi anlamında büyük bir dönüşüm içinde olan Ankara, Başkentin Sanayiinden, sanayinin başkentine’ hedefine adım adım ilerlemektedir.
Daralan piyasa koşullarına rağmen Ankaralı sanayicilerimizin bu başarısından büyük bir gurur ve mutluluk duyduk. Listede yer alan tüm firmalarımızı canı gönülden kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum.
Belirsizliğin azalmasıyla öngörülebilirliğin artması büyüme açısından olumlu bir sinyal olacaktır. Türkiye ekonomisi üretim odaklı bir yaklaşımla, yüksek katma değer yaratan ve ithalata bağımlı olmayan bir üretim modeli ortaya koyması ile sağlıklı bir büyüme modeline kavuşacaktır”

DÜNYA

MÜZEYYEN AYGÜN EMİR ÇAKA BEY SAFLARINA KATILDI.

Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfı

Haberler

on

Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfı Başkanı Ahmet GÜNDÜZ
B
izler Emir Çaka Bey’in çığlığını yüreklerimizin en tenha yerinden hissedip duyarken, gençliğin ise en en derin ve en sessiz çığlıklarını beklenti ve özlemlerini duyup hissederken ,sessiz kalmamız kayıtsız kalmamız nasıl mümkün olabilirdi ki..Sessiz ve kayıtsız kalmadık ve ezberleri bozmak için Tacettin Dergahında yankılanıp yazılan İstiklal Marşı ruhuyla yeni bir devrin yeni bir tarihin Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yazılması için tarihsel bir sefere çıktık. Ama bir eksiğimiz vardı.

Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfının kaptan kamarasında bir eksiğimiz vardı Milliyetçi-Muhafazakar-Demokrat tabanın en fedakar en cefakar sesi ve kanaat önderi olmuş hayır ve hasenat üzerine bir ömrü çilenin mengenesinde ilmek ilmek dokumuş


hiç bir kapıdan ne kendisi için ne de yakınları için hiç bir şey istememiş hep vermiş, kendi gözyaşlarını ise sadece kendi elleriyle silecek kadar hayatta tavizsiz durmuş hayatın bin türlü acılıklarına yenilemiş, kalp aynası temizliğinde Hakka ve hakikate yakın olma şuuru ile bir ömrü mücadeleye ve bilginin ötesinde bilgeliğin sırrına adayıp amel defterini hayırla doldurmak için çağı okumuş bir ablaya olan ihtiyaçtı ve öyle bir ablanın eksikliğiydi.

“Allah isterse tüm rüzgarları bile tersine çevirir. “kuvvetli bir iman düşüncesi ile dualarından hiç vazgeçmeyenler olarak Ferhat’ın kazma ile dağları kazması gibi hiç bıkmadan azim ve kararlılıkla iğne ile dantel örer gibi gençliğe ruh modeli olacak Emir Çaka Bey fetih ruhuna sahip dünyayı küresel bazda iyi okumuş ve birlikte Allah’a giden yolu bulma sevdasına baş koymuş Türkiye’nin ilk Denizcilik İhtisas Üniversitesini birlikte KURALIM.

,Güç ve kuvvetin yegane sahibi olan Yüce Allah kudretinin sonsuzluğunda merhametinin nihayetsizliğinde çıktığımız kutlu yol hürmetine bir gün gireceğimiz kabirlerimizi hem şehidimiz hem de şahidimiz olan Yedi bin yıllık Türk Tarihinin ilk amirali Akdeniz’e katledilinceye kadar Haçlıları denize indirmemiş Emir Çaka Bey’in maneviyatının kandilleri ile aydınlatsın ve bizleri bağışlasın.


Haşir meydanında “La havle ve la kuvvete illa billah “gücü her şeye yeten ilahi kudretin ışığında bizleri de cennette ilahi cemalinin güzelliğini temaşa etmekle tatlandırsın. Amin.
Meleği âlanın duaları yoldaşınız olsun.Allah’ın merhamet ve rahmet selamı üzerinize olsun.” demiştim.
Ve Türkiye’nin Hanım ağası bu muhteşem Türk anası sessiz ve derin dualar ile “Geçtim dünya üzerinden, ömür bir nefes derinden. Dünya bir şey değilmiş sadece bir nefesmiş. “Ömrümün son anına kadar, Rabbimin can emanetini alacağı son nefese kadar şehitlerin ruhani nefesleri ile taçlandırılmış Türkiye’nin en kutlu projelerinden Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfının kutlu davasına hizmet etmek ve kurulacak ilim yuvalarında gençlerimizin yetişmesi için mücadele etmek ve tüm kapıları çalmak ömrümün yemini olsun. “diyerek bizleri onurlandırmış oldu. Ve Türkiye’nin Hadımağası 12/12/2023 tarihli 29.Olağan Mütevelli Heyeti toplantısında alınan karar ile adalet ve merhamet temelli hakikat medeniyetinin yeryüzüne HAKİM olması için Hakk’ın tarafında saf tutan Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfı Mütevelli Heyeti Üyeliğine alınmış oldu. Hayatımızı bu kutlu mefkureye adayacağımıza söz verdik ve sözümüzünse son nefese kadar arkasında olacağız İnşallah.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Birleşik Arap Emirlikleri Milli Günü Ankara’da Kutlandı

Birleşik Arap Emirlikleri’nin “52’inci BİRLİK GÜNÜ” yıl dönümü Resepsiyonu, iki ülkenin milli marşlarının seslendirilmesi ile başladı.

Haberler

on

Ankara’da Marriott Oteldeki Resepsiyona Türkiye’yi temsilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK katıldı.

Birleşik Arap Emirlikleri Ankara Büyükelçisi Ekselansları Saeed Thani Hareb Al Dhaheri ev sahipliğinde Ankara’da düzenlenen resepsiyonda Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa Milletvekili Mustafa Varank, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin Büyükelçileri, Askeri Ataşeleri, Elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu da hazır bulundu.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin “52’inci BİRLİK GÜNÜ” yıl dönümü Resepsiyonu, iki ülkenin milli marşlarının seslendirilmesi ile başladı.

Resepsiyonda, ilk konuşmacı olarak kürsüye Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçisi Ekselansları Saeed Thani Hareb Al DHAHERI geldi.

Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçisi Ekselansları Saeed Thani Hareb Al DHAHERI konuşmasında,
Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerine yönelik,
“Birleşik Arap Emirlikleri, dünyamızın karşı karşıya olduğu riskleri kontrol altına almak amacıyla dünya liderlerini ve uzmanlarını bir araya getirecek olan COP 28’inci oturumuna ev sahipliği yapmakta. Bu küresel konferans aracılığıyla Bİrleşik Arap Emşrlikleri, anlaşmaları somut gerçekliğe ve başarılara dönüştürerek sadece taahhütler değil, bu küresel etkinliğin sonucunun uygulanabilir mekanizmalar olmasına odaklanarak sürdürülebilir kalkınma hedeflerini hızlandırmaya ve enerji alanındaki dönüşümlerin kapsamını genişletmeye öncelik vermekte. Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye aralarındaki toplam petrol dışı ticaret, 2021’e göre yüzde 40 artışla 2022’de yaklaşık 19 milyar dolara ulaşmış ve Türkiye Cumhuriyeti, Birleşik Arap Emirlikleri’nin en büyük 10 ticaret ortağı arasında en hızlı büyüyen partneri haline gelmiştir. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Birleşik Arap Emirlikleri’ne gerçekleştirdiği son ziyarette, “Birleşik Arap Emirlikleti ile dost Türkiye arasında Yüksek Stratejik Komite’nin kurulmasının yanı sıra, 50 virgül 7 milyar dolar değerinde bir dizi mutabakat zaptı ve anlaşma da imzalanmıştır. Birleşik Arap Emirlikleri olarak biz, iki ülkenin liderliğinin istekleri doğrultusunda ikili ilişkileri geliştirmek ve iki dost halkın çıkarlarına hizmet etmek için çalışan tüm sektörlerde Türkiye Cumhuriyeti ile işbirliğini geliştirmeyi ve deneyim alışverişinde bulunmayı dört gözle bekliyoruz.”şeklinde konuştu.

Birleşik Arap Emirlikleri Ankara Büyükelçisi Saeed Thani Hareb Al DHAHERI’nin konuşmasından sonra kürsüye Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK geldi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ilişkilerle ilgili şunları söyledi; “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde temmuzdaki ziyaretimizde Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi oluşturuldu. Çeşitli sektörlerde imzaladığımız 13 anlaşma ile yaklaşık 51 milyar dolarlık etkileyici bir işbirliği vizyonunu hayata geçirdik. Önümüzdeki dönemde enerji, savunma, yeşil ve dijital dönüşüm projeleri ile birlikte ortak geleceğimizi güçlü bir şekilde inşa edeceğimiz Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması ile de ticaret hacmimizi 5 yılda 25 milyar doların üzerine çıkartmayı hedefliyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri’nin “2050 NET SIFIR EMİSYON GİRİŞİMİNİ” ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nın (COP) 28’incisine ev sahipliği yapma kararını geleceğe yönelik vizyoner adımlar olarak takdirle karşılıyoruz. Yenilenebilir enerjiye geçiş, karbon emisyonunun azaltımı, enerji kaynaklarını arttırma hedeflerimize ulaşmak için kararlılık göstermeliyiz. Bu bağlamda müteahhitlerimizin yenilenebilir enerji projelerinde iş birliği isteğini ortak hedeflerimizi desteklemede kritik bir adım olarak görüyoruz.”

Bakan Şimşek konuşmasında, İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 günlük insani ara verilme kararına da değinerek “Bu insani aranın çatışmaların sona ermesi, adil kalıcı bir barış için, iki devletli çözüm sürecinin başlamasına katkıda bulunmasını umuyoruz” şeklinde konuştu.

Ekselansları Saeed Thani Hareb Al DHAHERI ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK’in konuşmalarının hemen akabinde, Birleşik Arap Emirlikleri Folklor ekibi bir gösteri sundu.

Folklor ekibinin gösterisini takiben resepsiyonda KUM SANATI gösterisi vardı.

Folklor ekibi ve KUM SANATI gösterisinin akabinde Birleşik Arap Emirlikleri resepsiyonu için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.

Resepsiyonda BİRLİK GÜNÜ pastasını Ekselansları Saeed Thani Hateb Al DHAHERI İle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK birlikte kesti.

Pasta kesiminden sonra davetlilere, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türk mutfağından yemeklerin ikramı yapıldı.

Birleşik Arab Emirlikleri Abu Dabi, Dubai, Sharjah, Fujairah, Umm Al Quwain ve Ajman Emirliklerinden oluşan 6 Emirliğin bir araya gelmesiyle 1971 yılında kurulmuştur.

Metin ASLIM

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı açıldı

Haberler

on

TBMM BAŞKANI ŞENTOP, KAZAKİSTAN MECLİS BAŞKANI KOŞANOV İLE BİRLİKTE, “TÜRKİYE-KAZAKİSTAN DOSTLUK PARKI”NIN AÇILIŞINI GERÇEKLEŞTİRDİ

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.

Mamak Belediyesince yaptırılan Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı’nın açılışında konuşan Şentop, Türkiye ve Kazakistan arasında dostluğun pekiştirilmesi için atılan her adımın mutluluk verdiğini söyledi.

Kazakistan’ın bağımsızlığından beri ilerleyen ilişkilere kardeşlik bilinci ve duygusunun yol gösterdiğini belirten Şentop, “Soydaş ve kardeş bir devlet olarak Kazakistan’ın sevincini kendi sevincimiz bildik, Kazakistan’ın kederini kendi kederimiz gibi gördük ve hissettik. Dostluk ve kardeşlik ilişkilerimiz, gerçek bir bağ olduğunu kara günlerde de ispatlamıştır. Türkiye olarak yaşadığımız deprem felaketinde bize yürekten gelen, dost elini uzatan Kazakistan’ın gösterdiği dayanışma ve destek bizim için çok kıymetlidir.” diye konuştu.

Türk Devletleri Teşkilatında (TDT) somutlaştığı gibi hükümetler arasındaki ilişkilerin çok derin ve boyutlu olduğunu dile getiren Şentop, iki ülke arasında 10 yılı aşkın süredir yüksek düzeyli, stratejik işbirliği olduğu vurguladı.

İki ülke cumhurbaşkanının, devletleri ortak amaç ve istikamette beraberce ilerletmek için iradelerini her zaman açıkça ifade ettiğini anlatan Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Enerji ve savunma gibi alanlarda yaptığımız işbirliği, ülkelerimizin tam bağımsız duruşuna güç katmaktadır. Bu güzel parkı ziyaret eden insanlar, halkımız, Kazakistan’a ve Kazakistan halkına duyduğu kardeşlik hislerini yakından tekrar yaşayacaktır. Ankara’nın kalbinde Kazakistan’a adanmış diğer abidelerde olduğu gibi bu parkta Kazakistan’ın yüreğimiz de tuttuğu yerin nişanesi olacak, dostluğumuzu somut olarak sergileyecektir. Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.”

Programa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, iki ülkenin diplomatik temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

сәуірде Анкарадағы Мамак муниципалитетінде Қазақстан-Түркия достық паркінің салтанатты ашылуы өтті.
Аталған іс-шараға Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық отырысына қатысу үшін Түркияға жұмыс сапарымен келген Қазақстан Республикасының Парламент Мәжілісінің төрағасы Ерлан Қошанов пен Түркия Республикасы Ұлы Ұлттық Мәжілісінің төрағасы Мұстафа Шентоп, Мамақ муниципалитетінің төрағасы Мурат Көсе, Қазақстан Республикасының Түркиядағы Елшісі Еркебұлан Сәпиев, Түркия Республикасы Сыртқы істер министрінің орынбасары Мехмет Кемал Бозай, зиялы қауым және диаспора өкілдері, қала тұрғындары және бұқаралық ақпарат құралдары қатысты.
Мәжіліс спикерлері парктің ашылу салтанатында сөйлеген сөздерінде осындай игі істер – түбі бір, мәдениеті мен тарихы ортақ тамырлас екі елдің достығы мен ынтымағын одан әрі нығайта түсетінін атап өтті.
Саябақ Анкараның көне тарихи орталығы – Мамак ауданында орналасқан. Ауданы 14 мың шаршы метр. Онда отбасылық демалыс, жүгіру және дене шынықтырумен айналысу үшін барлық жағдай жасалған. Саябақта Күлтегін, Білге Қаған, Тоныкөк жазба ескерткіштері орнатылған. Сондай-ақ қазақтың ұлы ақыны Абай Құнанбайұлы мен дана философ Әл-Фарабидің мүсіндері бар.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

DÜNYA4 ay önce

MÜZEYYEN AYGÜN EMİR ÇAKA BEY SAFLARINA KATILDI.

Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfı

DÜNYA5 ay önce

Birleşik Arap Emirlikleri Milli Günü Ankara’da Kutlandı

Birleşik Arap Emirlikleri’nin “52’inci BİRLİK GÜNÜ” yıl dönümü Resepsiyonu, iki ülkenin milli marşlarının seslendirilmesi ile başladı.

DÜNYA12 ay önce

Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı açıldı

TBMM BAŞKANI ŞENTOP, KAZAKİSTAN MECLİS BAŞKANI KOŞANOV İLE BİRLİKTE, “TÜRKİYE-KAZAKİSTAN DOSTLUK PARKI”NIN AÇILIŞINI GERÇEKLEŞTİRDİ TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop,...

DÜNYA12 ay önce

TBMM-KAZAKİSTAN PARLAMENTOSU ARASINDA İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI

Kazakistan’da 19 Mart’ta gerçekleştirilen parlamento seçimlerinden dolayı tebriklerini ileten Meclis Başkanı Şentop, “Yeni Meclisin, kardeş Kazak halkının esenliği ve refahı...

DÜNYA1 sene önce

Emine Erdoğan, Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında düzenlenen “Kültürel...

GÜNCEL2 sene önce

Techxtile Start-Up Challenge ödülleri sahiplerini buldu

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen TechXtile Start-Up Challenge, genç girişimcileri sektöre kazandırırken, Türkiye genelindeki sektör paydaşları ve ihracatçı birlik başkanlarını da...

DÜNYA2 sene önce

TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.

TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.Hediye edilen eserlerin arasında 3 dilde hazırlanan Abay, Üç...

ENERJİ2 sene önce

2018 yılında bin 541 olan kadın çalışan sayısını 3 binin üzerine çıkarmayı başardık

OPET Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk, “2018 yılında bin 541 olan kadın çalışan sayısını 3 binin üzerine çıkarmayı başardık. ”...

DÜNYA2 sene önce

SOCAR Türkiye, Karabağ Şehitleri Anısına ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ Kurdu.

SOCAR Türkiye, 8 Kasım Karabağ Zaferi’ni ve şehitlerin hatırasını ölümsüzleştirmek üzere İzmir’in Aliağa ilçesinde ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ kurdu. 20...

İŞ DÜNYASI2 sene önce

ATO BAŞKANI BARAN ANTOD’UN TOPLANTISINA KATILDI

ATO’DAN SAĞLIK TURİZMİ İÇİN HİSER PROJESİ BARAN: “ANKARA SAĞLIK TURİZMİNDE DE BAŞKENT OLMAYA ADAY” 27 KASIM 2021-Ankara Ticaret Odası (ATO)...

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

seers cmp badge
tr_TRTurkish