Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Dış ticaret açığı temmuz ayında yüzde 42 azaldı ve 7,2 milyar dolara geriledi. Geçen yıl temmuzda ne kadardı, 12,5 milyar dolardı.” dedi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Kayseri Ticaret Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen Temmuz 2024 Dış Ticaret Rakamları toplantısında, sürdürülebilir ve dengeli bir dış ticaretin tesisinin ekonomi politikasının önemli bir ayağını teşkil ettiğini, dış ticaret açığındaki düşüşün, makroekonomik istikrara ve ekonomik büyümeye pozitif katkı verdiğinin altını çizdi.
Temmuz ayı ihracatının 22 milyar 512 milyon dolara ulaştığını açıklayan Bolat “İftiharla ifade etmek istiyorum ki tarihin en yüksek temmuz ayı ihracat rekorunu kırdık. Yüzde 13,8’lik aylık artış sağladık, geçen yılın temmuzuna kıyasla. Geçen yıl 19 milyar 800 milyon dolardı. Böylece bir ayda 2,7 milyar dolar artış sağladık. Yüzde 13,8’e denk gelmektedir. İhracatçılarımıza yürekten teşekkür ediyor, tebriklerimizi sunuyoruz.” diye konuştu.
Yıllıklandırılmış ihracat rakamını da açıklayan Bolat, şunları kaydetti:
“Çok önemli bir rekor haberi daha, yıllıklandırılmış yani son 12 ayın ihracat toplamı 261,5 milyar dolar. En son aralık ayında 255,4 milyar dolarla cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmıştık. Mayıs ayında 260,1 milyar dolara ulaşmıştık. Geçen ay 9 günlük uzun bayram tatili ve takvim etkisi nedeniyle ihracatımızda ve ithalatımızda az da olsa gerileme oldu, normaldi ama temmuz ayında o farkı kapattık ve artıya geçtik. Tam 261,5 milyar dolara ulaştık. Bu şu demek, son bir yılda toplam mal ihracatımız yüzde 3,4 oranında artmıştır. Son bir yılda 8,7 milyar dolar bir net artış sağlanmıştır. Hedefimiz OVP yıl sonu 267 milyar dolar mal ihracatı, 110 milyar dolar hizmet ihracatı hedefimiz doğrultusunda ilerliyoruz. Kaldı 5 ay, ağustostan aralığa. Hesaplarımıza göre uluslararası konjonktürde yeni gerilimler, bir savaş durumu ya da başka bir coğrafyanın Türkiye için önemli pazar imkanlarının olduğu yerlerde aksilikler olmazsa kumbara gibi biriktire biriktire inşallah 267 milyar dolar hedefimize sadığız. Aralık ayında bu tabloyu göreceğiz. Bakan yardımcılarımla şöyle bir hesap yaptık. Her ay aşağı yukarı 750 milyon dolar, 1 milyar dolar arasında geçen yılın rakamlarının üzerine ekleyebilirsek bu hedefi de gerçekleştirmek zor olmayacak. Kolay değil, ihracatçılarımızla birlikte bu mücadeleyi sergileyeceğiz. Avrupa Birliği’nde ve ABD’de, İngiltere’de faiz indirimlerinin eylül ayından itibaren hızlanması bekleniyor. Onlardaki canlanma süreciyle beraber bizim için de ihracat imkanları artacaktır.”
Bakan Bolat, 2024 yılında ekonominin Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda olumlu sonuçlar kaydetmeye devam ettiğini, bu yıl ilk çeyrekteki yüzde 5,7’lik ekonomik büyüme oranının 1,6 puanlık bölümünün dış ticaretin, ihracatın katkısından geldiğini belirtti.
Kendilerine yol arkadaşlığı yapan Türkiye İhracatçılar Meclisine (TİM) ve sayıları 140 bine ulaşan ihracatçılar ailesine şükranlarını sunan Bolat, “Dünya ekonomisinde biraz şöyle büyüme ve ekonomideki gelişme işaretleri artmaya başlasa ihracatta çok daha iyi rakamlara da ulaşacağımızdan eminiz. Ülkemizin 2003 yılından bu yana kaydettiği gelişme, büyüme oranları ki yıllık ortalama yüzde 5,4, geçen yıl yüzde 4,5 ile kapadık. Bu 4,5, Avrupa Birliği içinde birinci sırada, G-20 içerisinde ikinci sırada olmamızı sağlamıştı. Türkiye’miz artık 1 trilyon dolardan fazla milli geliri olan ülkeler ligine yükseldi. Geçen yılı 1 trilyon 118 milyar dolar milli gelirle kapadık. Kişi başına milli gelirimiz 13 bin 110 dolara yükseldi. 14 bin-15 bin dolarlara ulaşmak hayal değil, inşallah birkaç yıl içinde onu da başaracağız.” diye konuştu.
Bu yıl da ilk çeyrek büyümesinden sonra 1 trilyon 158 milyar dolarlık milli gelire ulaşıldığına dikkati çeken Bolat, küresel mal ihracatından alınan payın yüzde 1,08’e ulaştığını, 21 yıl önce bu rakamın yüzde 0,49 olduğunu, küresel hizmet ihracatından alınan payın da 21 yıl önce yüzde 0,89 iken geçen yıl yüzde 1,29 ulaştığını, çizginin daima yükseldiğini vurguladı.
Bakan Bolat, ithalatta azalma trendinin devam ettiğine değinerek, “Temmuz ayı ithalatımız yüzde 7,9. Yani yüzde 8’lik bir gerilemeyi başardık. Burada ülke için gerekli olan, zorunlu olan ithalat zaten yapılıyor. Biz burada özellikle Türkiye’yi adeta pazar gibi görüp Türkiye’nin sanayilerini zor duruma sokabilecek ve yasa dışı yollarla yapılmak istenen ithalata karşı ciddi bir mücadele veriyoruz. Bu çabalarımızın sonunda da aylık ithalatımızda yüzde 8’lik bir küçülme oldu. Yani 2,6 milyar dolar tasarruf ettik ve 30 milyar doların altında kalması sağlandı, 29,7 milyar dolar. Sonuçta dış ticaret açığı temmuz ayında yüzde 42 azaldı ve 7,2 milyar dolara geriledi. Geçen yıl temmuzda, 12,5 milyar dolardı. Bu sene 7,2 milyar dolara geriledi. Böylece aşağı yukarı 5,3 milyar dolar bir döviz rezervi elde edilmiş oldu, tasarruf edilmiş oldu.” değerlendirmesinde bulundu.
“7 ayda ithalatımız net 18 milyar dolar azalmış” İhracatın ithalatı karşılama oranının da çok çarpıcı olduğunu aktaran Bolat, şöyle devam etti:
“Geçen yıl temmuzda yüzde 61 iken bu yıl temmuzda 14,5 puan artışla yüzde 75,7’ye yükseldi Bu da önemli bir olumlu gelişmedir. Bunlar aylıklar itibarıyla ihracatımızdaki gelişmeler. Bu yıl haziran ayında ve mart ayında aylık gerilememiz oldu. Nisan ayında başa baştık. Onun dışında ocak, şubat, mayıs ve temmuz aylarında dört ay geçen yılın epey üzerinde ihracat artışları sağlamış olduk. 7 aylık rakam çok önemli. Aylık rakamlara baktığımızda bu yılın ilk 7 ayında ihracatımızda 148,8 milyar dolara ulaştık. Geçen yılın ilk 7 ayındaki rakam 142,9’du. Bu da şu anlama geliyor, ilk 7 ayda yüzde 4,1’lik bir artış sağlamış olduk. İthalata baktığımızda önemli bir tasarrufumuz var. İlk 7 ayda yüzde 8,4 bir gerileme başarıldı, 198,6 milyar dolara geriledi, ilk 7 aylık ithalatımız. Bu yıl ilk 7 ay toplam ihracatımızda yüzde 4,1 artışla 148,8 milyar dolara yükseldik. İlk 7 ayda ithalatımızda yüzde 8,4’lük azalışla 198,6 milyar dolara gerilemiş olduk. Yani ilk 7 ayda ithalatımız net 18 milyar dolar azalmış oldu. “
İlk yedi aydaki dış ticaret açığına değinen Bolat, “İlk 7 ayda, yüzde 32,5 azalışla yaklaşık 50 milyar dolar, yani 49,8 milyar dolar, kabaca 50 milyar dolarlık bir dış ticaret açığına gerilemiş olduk. Geçen yıl ilk 7 aydaki açık 74 milyar dolardı yani 24 milyar dolar dış ticaret açığımız azalmış oldu.” dedi.
Bakan Ömer Bolat, bunun döviz rezervlerinin artması anlamına geldiğini dile getirerek, “Sağlıklı döviz rezervleri ve döviz biriktirmeye başladık. Daha fazla ihracatta istihdamı arttırdık. İthalattaki azalışta yerli, milli üreten sanayilerin daha çok üretmesini hem iç pazar için hem dış pazar için üretimlerinin artmasını, istihdamlarının artmasını sağlamış olduk. Böylece Türkiye toplamda 33 milyon kişilik bir istihdam rakamına ulaştı mayıs ayı itibarıyla ve işsizlik oranı da yüzde 8,4’e geriledi son on iki yılın en düşük rakamları. İhracatın ithalatı karşılama oranında ilk 7 aydaki tabloyu da size söyleyeyim, yüzde 74,9. Geçen yıl bu rakam yüzde 65,9’muş. Yani yüzde 66’dan yüzde 75’e yükselmiş olduk mal ticaretinde.” ifadelerini kullandı.
“İthalatı karşılama oranı yüzde 76’ya yükselmiştir” Yıllıklara baktıklarında, 2023 yılı temmuz ayında 252,840 milyar dolar ihracatta olduklarını anımsatan Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi 261,5 milyar dolar yıllığa yükseldik. Aşağı yukarı 8,6 milyar dolar net artış sağlamış olduk. İthalatımıza bakarsanız bir yılda 30 milyar dolar gerilemiş oldu, temmuzdan temmuzda. Başka bir rakam söyleyeceğim size, toplam dış ticaret hacmimiz 605 milyar dolar. İhracatın ithalatı karşılama oranı da son bir yılda yüzde 76. Şimdi hedef 261,5 milyar dolardan 267 milyar dolara uzanan yolu başarabilmek. Şu anda son bir yıllık ithalatımız 343,8 milyar dolar. Bu rakamı 340 ile 350 milyar dolar arasında tutmaya gayret edeceğiz. Böylece dış ticaret açığımız azalmakta. Temmuzdan temmuza son bir yılda tam 39 milyar dolar dış ticaret açığımız azalmıştı. Bunu müjdeleyebiliriz size ve burada ithalatı karşılama oranı yüzde 76’ya yükselmiştir. Bu da çok güzel.”
Bakan Bolat, hizmet ihracatında da iyi gittiklerini belirtti.
Son on iki ay dış ticaret açıklarının 82,3 milyar dolar olduğunu anlatan Bolat, şunları söyledi:
“Mayısta kaçtı biliyor musunuz, bir yıl önce 122,2 milyar dolardı. Bakın on dört ayda tam 40 milyar dolar dış ticaret açığımızı azaltmayı başardık ülke olarak. Bu gerçekten önemli bir başarıdır. Burada hem ihracatın arttırılması çabaları hem ithalat noktasında aldığımız tedbirler, etkili ticaret politikası tedbirleri hem de uygulanan ekonomik programın iç tüketimde dengelemeyi hedeflerken ihracata yönelik büyümeyi teşvik etmesi hep birlikte Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ekonomi yönetimi ve ekonomi programının canla başla çalışılmasıyla ortaya çıkan güzel bir sonuç. Dış ticarette işler hamdolsun iyi gidiyor. Göstergeler olumlu rakamlar gösteriyor. Bu da ülkemizin döviz dengesi, döviz yeterliliği gibi gelişmelerde başarı göstermesini sağlıyor. Bu da fiyat dengelemesine katkı veriyor.”
“Hedefimiz yıl sonunda 110 milyar dolara ulaşmak” İlk beş ayda yüzde 10 artışla hizmetler ihracatının yaklaşık 36,8 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Bakan Bolat, bakanlık olarak tahminlerinin temmuz ayı itibarıyla ilk yedi ayda hizmetler ihracatında yüzde 9’luk artışla 59 milyar dolara ulaşmasını düşündüklerini dile getirdi.
Bunun da olsa olsa 100, 200 milyon dolar artı eksi oynayabileceğini belirten Bolat, “Ama mevcut turizm verileri diğer sektörlerin verileriyle çıkardığımız sonuç bu. Yüzde 9, temmuz ayı itibarıyla hizmetler ihracatımızda da artış oluyor. Hizmetler ihracatımızda yıllıklandırılmış olarak 106,5 milyar dolara temmuz itibarıyla ulaşabiliyoruz. Geçen yılın ne kadarla bitirmiştik? 101,2 milyar dolar ihracatla bitirmiştik. Bunun yaklaşık 56 milyar doları turizmdi, 35 milyar doları taşımacılıktı, kara, hava, deniz, demir taşımacılığı. Sağlık turizmi yaklaşık 3 milyar dolardı. Güzel olan şu hizmetler ticaretinde geçen yıl 101 milyar dolar ihracata karşılık 52,5 milyar dolar fazla vermiştir. Yani ithalatla, ihracat arasında yarı yarıya fark vardı. Hedefimiz yıl sonunda 110 milyar dolara ulaşmak.” dedi.
Cari işlemlere de değinen Bolat, resmi rakamların Merkez Bankası tarafından açıklandığını ve en son mayıs verisinin açıklandığını anımsattı.
Mayıs 2023’te 57,2 milyar dolar olan cari işlemler açığını mayıs 2024’te 25,2 milyar dolara düşürdüklerini hatırlatan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Haziran ayında 25 ile 26 milyar dolar arasında bir dengeleme olabilir ama temmuz ayı cari işlemler rakamı 10, 11 Eylül’de açıklandığında bizim Ticaret Bakanlığı olarak tahminimiz 2024 Temmuz rakamlarına göre yıllıklandırılmış cari işlemler açığımız 20 milyar dolar, belki biraz daha aşağısına inşallah düşecektir. Bu da Türkiye ekonomisi için çok önemlidir. Milli gelirin yüzde 2’si civarı veya altına gerilemiş olacak. Ağustos ayından da ümitliyiz, bu anlamda hem dış ticaret açığı ve cari açığın azalması hem ihracat artışı anlamında sonbahar ihracatın genelde hızlandığı bir dönemdir. Ekonomilerin, şartların hızlanmaya başladığı bir dönemdir. Bu açıdan bu güzel müjdeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum.”
BAKAN TUNÇ: TÜRK DÜNYASI OLARAK DAİMA HAKKI, HAKKANİYETİ VE ADALETİ SAVUNACAĞIZ
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Adalet Bakanları Konseyi toplantısında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” dedi.
Kazakistan’ın başkenti Astana’da Bağımsızlık Sarayı’nda düzenlenen toplantıya katılan Bakan Tunç, ‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
İNSANLIK İÇİN BARIŞ VE HUZURA KATKI VEREN ADIMLARI ATMAKTA KARARLIYIZ
Asya’nın parlayan yıldızı Astana’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bu güzel birlikteliğin devamını sağlayacak istişarelerin, ülkelerimizin yargı kurulları arasındaki iletişim bağlarını daha da güçlendireceğine yürekten inanıyorum.” İfadelerini kullandı.
Bakan Tunç, “Geçmişte olduğu gibi bugün de tam bir kardeşlik içerisinde yan yana ve omuz omuzayız. Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Daha adil bir dünya mümkün’ düsturuyla insanlık için barış ve huzura katkı veren adımları atmakta kararlıyız.” dedi.
Bu amaçla kardeş ülkeler olarak birlikteliği ve dayanışmayı güçlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan Adalet Bakanı Tunç, “Bizler, aynı kökten gelen ulu bir çınarın geniş bir coğrafyaya yayılan kollarıyız. Bu temeli unutmadan birliğimizi pekiştirdiğimiz takdirde dünyadaki gücümüzü hiç şüphesiz daha da artıracağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Bakanı Tunç, TDT üyesi ülkeler arasında siyasi, kültürel, ekonomik, ticari ve askeri alanların yanında, adalet ve yargı konularındaki işbirliğinin de derinleştirilmesine ve geliştirilmesine önem verdiklerini vurguladı.
İŞBİRLİĞİMİZİ ARTIRACAK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPTIK
İstanbul’da 2021 yılında düzenlenen ve Türk devletlerinin bağımsızlığının 30. yıl dönümünün kutlandığı TDT 8. Zirvesi’nde “Türk Dünyası-2040 Vizyon Belgesi”ni birlikte kabul ettiklerini hatırlatan Bakan Tunç, “Bu vizyon doğrultusunda son 10 yılda Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde yüksek yargı kurullarına, yüksek mahkemelere, başsavcılara, adalet akademilerine, avukatlara ve noterlere ilişkin işbirliğimizi artıracak önemli çalışmalar yaptık.” diye konuştu.
Türk dünyası olarak uluslararası adli işbirliğini daha da ilerletmelerinin gerektiğine dikkati çeken Adalet Bakanı Tunç, “Birazdan imzalayacağımız ortak bildiriyle adli işbirliğimizin daha da ileriye taşınacağına yürekten inanıyorum.” dedi.
Terörle mücadeleye de değinen Bakan Tunç, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ve milletin onurlu direnişiyle başarısızlığa uğratıldığını anımsattı.
TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR
Terör konusuna da değinen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;
“Terör, insanlık suçudur. Terörle mücadelenin hukuk zeminindeki önemli bir boyutunu da hiç şüphesiz ülkeler arasındaki iade talepleri yani adli yardımlaşma oluşturmaktadır. Biz, adli işbirliği konusunda uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerimize şimdiye kadar samimiyetle uyduk. Bundan sonra da aynı ciddiyet ve kararlılıkla bu yükümlülüğümüze uymaya devam edeceğiz fakat aynı bakış açısını tüm dünyadan beklediğimiz gibi, tarihi, kültürel birçok ortak ve akrabalık bağımızın olduğu Türk dünyası ülkelerinden özellikle beklediğimizi altını çizerek vurgulamak istiyorum.”
ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUKUN, YA HİÇE SAYILDIĞINI YA DA ÇİFTE STANDARDA TABİ TUTULARAK İŞLETİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gazze’deki insanlık felaketine dikkati çekerek, “1917’ye kadar özenle korunan, her dinden insanın barış ve esenlik içerisinde yaşadığı Filistin, maalesef günümüzde kanla, gözyaşıyla, zulümle yıkanmaktadır. İşgalci İsrail, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını bombalayarak tarihte eşi benzeri görülmemiş bir katliam, soykırım gerçekleştiriyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılarda 40 binden fazla kardeşlerinin şehit olduğunu anlatan Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların en az 16 bini çocuk, 10 bini kadın. Maalesef geçmişte olduğu gibi bugün de uluslararası insancıl hukukun, güç sahipleri tarafından ya hiçe sayıldığını ya da çifte standarda tabi tutularak işletildiğini görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Filistin’de akan kanın durması için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Gecikmeli de olsa Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı harekete geçmiş, İsrail Başbakanı (Binyamin) Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı (Yoav Gallant) için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle ‘yakalama kararı başvurusunda’ bulunmuştur. Bir an önce yakalama kararının icra edilmesini bekliyoruz. Bu davanın yanında, Güney Afrika’nın soykırım suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanında açtığı davayı ayrıca çok değerli buluyor ve destekliyoruz.
İSRAİLLİ YETKİLİLER HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALANA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
“Türkiye olarak bu soykırım davasına müdahil olmak için 7 Ağustos 2024 tarihinde resmi başvuruda bulunduk. Türkiye olarak, İsrailli yetkililer hak ettikleri cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” diye konuştu.
Bakan Tunç, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı olarak yargıyı ilgilendiren tüm alanlarda her türlü işbirliğine hazır olduklarını dile getirerek “‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kazakistan Adalet Bakanı Azamat Yeskarayev’in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Azerbaycan Adalet Bakanı Farid Ahmedov, Kırgızistan Adalet Bakanı Ayaz Baetov, Özbekistan Adalet Bakanı Akbar Taşkulov ile TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı.
TDT Adalet Bakanlıkları arasında işbirliğinin geliştirilmesi için perspektiflerin belirlenmesi ve sistemlerinin dijitalleştirilmesi konularının masaya yatırıldığı toplantıda bakanlar, TDT Adalet Bakanları 1. Konseyinin Astana Bildirisi’ni imzaladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Valiliğince düzenlenen İstanbul Çocukları Vakfı Koruyucu Aile Şenliği’nde koruyucu aileler ve çocuklarla bir araya geldi.
Emine Erdoğan, konuşmasında şenlik vesilesiyle çocuklar ve koruyucu aileleriyle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirtti.
Aileleri bir araya getiren, birbirilerini tanıma ve yakınlaşma imkânı sunan etkinliklerin yapılıyor olmasını çok kıymetli bulduğunu söyleyen Emine Erdoğan, “Yavrularımızın ve ailelerinin bugün buradan yüzlerinde tebessüm, kalplerinde neşe ile ayrılmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
Emine Erdoğan, çocukluğun, geleceğin ekildiği bir toprak gibi olduğunu vurgulayarak, “Çocukluk; cesaret, doğruluk gibi erdemlerin, merhamet, sevgi gibi güzel duyguların ruha işlendiği ömrün en kıymetli dönemidir. Merak ve keşfetme duygusuna güçlü bir vicdanın eşlik ettiği her çocuk, yetişkinliğinde çevresini güzelleştiren birer iyilik pınarına dönüşür. Çocuklarımızın içindeki bu potansiyel, ancak sevgi ve güven ortamında köklenip yeşerebilir. Bu imkana sahip olmayan çocuklarımıza gönüllü aile olan koruyucu anne ve babalarımız, yalnızca bir çocuğun geleceğini değil, toplumdaki huzuru da inşa eder” ifadelerini kullandı.
“KORUYUCU AİLELER ÇOCUKLARIN HAYAT HİKAYESİNİ ADETA BAŞTAN YAZDI”
Koruyucu ailelerin, çocukların hayat hikayesini adeta baştan yazdığını dile getiren Emine Erdoğan, şöyle konuştu: “Her biriniz bu hikâyenin başkahramanısınız. Koruyucu aileleri olduğunuz günden itibaren çocuklarımızın ilk öğretmeni, can yoldaşı, rol modellerisiniz. Sunduğunuz himayeyle onlara yaşamları boyunca yüreklerinde taşıyacakları mutlu bir çocukluk hediye ediyorsunuz. Gönüllülüğünüzle acının yerini sevinç, yalnızlığın yerini muhabbet, kimsesizliğin yerini güven duygusu alıyor. Rengarenk boyadıkları resimleri, uyumadan önce kurdukları hayalleri, evi şenlendiren neşeleri sizlerin eseri. Bu anlamlı yolculukta kazandığınız deneyimlerinizi paylaşarak başka gönüllü anne babalara da ilham olmanızı diliyorum.”
Emine Erdoğan, Türk toplumunda açığı kapatma, eksiği tamamlama ve boşu doldurmanın adeta bir refleks gibi olduğunu kaydederek, “Bu topraklar, kökleri eskilere dayanan, kadim bir dayanışma ve vakıf kültürü ile bilinir. Eytam Nezareti, Darülaceze, Darüşşafaka gibi tarihi asırlar öncesine uzanan kurumlar, kültürümüzdeki ötekine karşı merhamet temelli bakışın eserleridir” dedi.
“DEVLETİMİZ TÜM İMKANLARI SEFERBER ETMEYE DEVAM EDİYOR”
Bugün Gönül Elçileri Projesi ile muhafaza etmeye ve yaygınlaştırmaya çalıştıkları koruyucu ailelik müessesinin de bu geleneğin bir mirası olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “2002 yılında koruyucu aile yanındaki çocuk sayımız, ülke genelinde 515 iken, bugün ne mutlu ki yalnızca İstanbul’da 1263’e ulaştı. Türkiye genelinde koruyucu aile yanında yaşayan 10 bin 266 çocuğumuzun 1132’si ise özel gereksinimli. Bu özel çocuklarımıza, tüm zorluklara rağmen gönüllü anne babalık yapan ailelerimiz, hayatta karşılıksız sevginin aşamayacağı engel olmadığının birer ispatı. Bu süreçte devletimiz de koruyucu ailelerimize, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılarken, sunabileceği tüm imkanları seferber etmeye devam ediyor. Farklı beklentilere hitap edecek, ‘akraba ve yakın çevre’, ‘süreli’, ‘geçici’ ve ‘uzmanlaşmış’ olmak üzere 4 farklı model ile koruyucu aileliği teşvik ediyor ve kolaylaştırıyor.”
Emine Erdoğan, 12. yılını tamamlayan Gönül Elçileri Projesi’nin küresel ölçekte ilgi ve takdir görmeye başlamasını da memnuniyet verici bir gelişme olarak ifade etti.
Gönül Elçileri Projesi ve Koruyucu Ailelik modellerinin, Birleşmiş Milletler Çocuk Programı UNICEF’in raporlarında, “Dünya için umut vaat eden proje” olarak değerlendirildiğini aktaran Emine Erdoğan, “Diğer çalışmalarımızda olduğu gibi, koruyucu ailelik konusunda da edindiğimiz bilgi ve tecrübeleri, projemizi uygulama örneği olarak ele alan ve iş birliği yapmak isteyen her ülke ile paylaşmaya hazırız” dedi.
“ÇOCUKLAR İNSANLIĞIN ORTAK EMANETİDİR”
Emine Erdoğan, bu çerçevede, Azerbaycan ve Özbekistan ile Türkiye’nin Aile Bakanlıkları arasında ortak çalışmalar yürütüldüğünü aktararak, “Aynı şekilde, UNICEF ile kimsesiz çocuklara yönelik iş birliğimizi artırma gayretinde olduğumuzu da ifade etmek isterim. Çünkü inanıyoruz ki çocuklar uğruna savaşılacak yegâne hazine, insanlığın ortak emanetidir. Bombalar altında hayatta kalmaya çalışan Gazze’nin çocuklarına, açlıkla mücadele eden Yemen’in çocuklarına, evini defalarca terk etmek zorunda kalan Kırım’ın, Ukrayna’nın çocuklarına, dünya bir gelecek borçlu” diye konuştu.
Bugün Gazze’de, ailesinden hiçbir üyenin sağ kalmadığı ve yaralı olarak kurtarılan çocuk sayısının çok yüksek olduğunu ve bu nedenle onlara özel bir tanım geliştirildiğini vurgulayan Emine Erdoğan, “İsimleri yok, hepsi ‘Ailesi Hayatta Kalmayan Yaralı Çocuk’. Oysa tıpkı tüm kimsesiz kalmış çocuklar gibi savaş hayatlarını gölgelemeden önce onların da bir ismi, hayatı, hayali ve ailesi vardı. Kalıcı bir barış ve adaletin, ancak dünyanın tüm çocuklarına adil bir gelecek vaat edebildiğinde mümkün olduğuna yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, organizasyona ev sahipliği yapan İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na teşekkür ederek, “Koruyucu ailelerimiz ve çocuklarımız arasında yeni dostlukların filizlenmesine imkân verecek böylesi buluşmaların, bütün illerimize örnek olmasını diliyorum” dedi.
KORUYUCU AİLE YANINDA BÜYÜYEN HATİCE KAYA MÜZİK DİNLETİSİ SUNDU
Programda, koruyucu aile yanında büyüyen ve konservatuarı bitirmesinin ardından müzik öğretmeni olarak atanan görme engelli Hatice Kaya’nın müzik dinletisi ile halk oyunları ekibinin gösterisini ilgiyle izleyen Emine Erdoğan, “Gerçekleştirdiği müzik dinletisiyle yüreklerimize şifa olan Hatice kızımızı ve özel gösterileri için halk oyunları ekibini tebrik ederim” dedi.
Emine Erdoğan, konuşmasının ardından katılımcılarla “Biz büyük bir aileyiz” fotoğrafı çektirdi, etkinlik alanındaki çocukları ziyaret etti.
Çocuklara patlamış mısır, patates kızartması ve kâğıt helva dağıtan Emine Erdoğan, çocukların halat çekme yarışmasını izledi.
İstanbul Valiliğinin ev sahipliğindeki programa Emine Erdoğan’ın yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın eşi Hatice Nur Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül, İstanbul Çocukları Vakfı’nın Mütevelli Heyeti ile yönetim kurulu üyeleri, milletvekilleri, koruyucu aileler ve yanlarında kalan çocuklar katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Mısır bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek ve Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’na başkanlık etmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.