Bizimle iletişime geçin

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİM 31. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’ne katıldı.

TİM 31. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİM 31. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Daha rekabetçi, daha müreffeh, daha üretken ve güçlü bir Türkiye’yi siz ihracatçılarımızın da katkısıyla hep birlikte inşa edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 31. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel kurulda olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu, ihracatın şampiyonları olarak ödül alacak olan tüm firmaları ve iş insanlarını ayrıca tebrik ettiğini söyledi.

Marifetin iltifata tabii olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başarıyı takdir, hakkı teslim etmenin yanı sıra yeni başarıların da önünün açılmasını sağlar. Az önce Sayın Başkan ve Sayın Ticaret Bakanımız ihracatçılarımızın Türkiye ekonomisine katkılarını detaylıca anlattılar. Bu ülkenin herhangi bir vatandaşının rakamların açıkça ortaya koyduğu böylesi bir başarıdan gurur duymaması mümkün değil. Sizlerin nezdinde 150 bin ihracatçımızın her birine Türk malı damgasını taşıyan ürünlerimizi dünyanın dört bir ucuna ulaştırdıkları için teşekkür ediyorum” diye konuştu.

İhracatçıların ticaret diplomasisinin öncü neferleri, akıncıları, Türk ekonomisinin yurt dışındaki sancaktarları olarak gördüklerini her zaman söylediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılarla yol yürümekten hem bahtiyarlık hem de büyük şeref duyduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçıların yürüttüğü çalışmalarda daima yanında olduğunu, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak kapısını her zaman açık tuttuğunu, her meseleleriyle bizzat ilgilenmeye, sorunlara pratik, sürdürülebilir ve kalıcı çözümler bulmaya gayret ettiğini anlattı.

İhracatçıların çalıştığını kendilerinin de yardım ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz ürettiniz, biz de sizi destekledik. Siz ihraç ettiniz, biz de sizin işlerinizi kolaylaştırdık. Siz yeni pazarlar aradınız, biz de sizin yolunuzu açtık. Ülkemizi ziyaret eden devlet ve hükûmet başkanlarıyla yaptığımız her görüşmenin gündeminde mutlaka sizlerin talepleri de vardı. Hemen her yurt dışı ziyaretimize sizlerin de iştirak etmesini sağladık” ifadelerini kullandı.

“İHRACAT YAPMAYAN İLİMİZ KALMADI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, anlaşmalarla, forumlarla, fuarlarla ve etkinliklerle ülkeyle dünyanın geri kalanı arasında ticari köprüler kurduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Türkiye’yi yıllık sadece 36 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeden bugünkü seviyelerine sizlerle beraber getirdik. 2002’de bir haftada yaptığımız ihracatı artık bir günde gerçekleştiriyoruz. İhracatı ülke sathına yaydık. Hatta ihracat yapmayan ilimiz kalmadı. 2023 yılında 48 ilimizde ilk 1000 ihracatçı firma arasına girebilecek ölçüde ihracat yapan firmamız bulunuyor. Klavye ekonomistleri bunları görmüyor olabilir, salon siyasetçileri bunları bilmiyor olabilir. Fildişi kulelerinde ahkâm kesenler bunları anlamıyor olabilir.”

Bu gerçekleri işin içinde olan, elini taşın altına koyan, dünyanın dört bir köşesine Türk mallarını götüren ihracatçıların çok iyi bildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024’ün ilk beş ayında 42 ülkeye 79 heyet düzenleyen TİM mensuplarının Türk ekonomisinin muazzam potansiyelini çok iyi gördüğünü belirtti.

“İHRACAT, TÜRK EKONOMİSİNİN LOKOMOTİFİ VE ÜLKEYİ HEDEFLERİNE ULAŞTIRACAK EN KESTİRME YOL”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkalarının ne dediklerine değil, ihracatçılara baktıklarını ve yol yürüdüklerini belirterek, “İnşallah bundan sonra da yoldaşlığımızı güçlendirerek devam ettireceğiz. Gerek Cumhurbaşkanı Yardımcım gerek Ticaret Bakanım gerekse diğer ilgili tüm bakanlarımız her zaman sizin yanınızdadır. Şahsım ve yakın mesai arkadaşlarım aynı şekilde sizlerin en büyük destekçisidir” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçının, sanayicinin, yerli ve yabancı yatırımcının, üreticinin ulaşamadığı hiçbir bürokrat, hiçbir siyasetçinin olamayacağını ve olmaması gerektiğini söyledi.

Halkla, iş dünyasıyla ve reel sektörle arasına mesafe koyanlarla, aralarına mesafe koymaktan çekinmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatın Türk ekonomisinin lokomotifi ve ülkeyi hedeflerine ulaştıracak en kestirme yol olduğunu her fırsatta söylediğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin tüketerek değil üreterek, istihdam oluşturarak, ihracat yaparak büyümek zorunda olan bir ülke olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin temsil ettiği 150 bin kardeşimiz, ülkemiz adına işte böyle önemli bir görev icra etmektedir. Sizler, çabalarınızla Türkiye’nin tanıtımına, Türk ürünlerinin küresel birer markaya dönüşmesine de imkân sağlıyorsunuz. Dolayısıyla kimsenin bütün bu emekleri heba etmesine, engellemesine, işi yokuşa sürerek zorlaştırmasına izin veremeyiz. Türkiye’ye inandığınız, Türkiye’ye güvendiğiniz, Türkiye’nin potansiyelini değerlendirdiğiniz için hepinize tek tek teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Türkiye’nin dış ticarette iş insanlarının da emeğiyle yazdığı başarı hikâyesini yalnızca kendilerinin değil rakamların da çok net biçimde söylediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya-Ukrayna Savaşı’na ve 6 Şubat depremlerine rağmen hamdolsun 2023 senesinde ihracatta güzel bir yıl geçirdik. 2023 yılını, 255,4 milyar doları mal ihracatı, 101,7 milyar doları hizmetler ihracatı olmak üzere toplam 355 milyar dolar ihracatla kapattık. Bu ihracat miktarıyla, geçen sene Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık” ifadelerini kullandı.

Geçen hafta açıklanan rakamlarla bunu bir üst seviyeye taşıdıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “24,1 milyar dolarlık mayıs ayı ihracatımız tarihin en yüksek mayıs ayı ihracat değeri olarak kayıtlara geçti. Bu rekor, yeni bir rekoru da beraberinde getirmiştir. Mayıs ayı ihracatımız, aynı zamanda tüm ayların en yüksek aylık ihracat değeri oldu. Mayıs ayı itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatımız 260,1 milyar dolar ve bir önceki yıla göre yüzde 2,3 artışla yine rekor kırdı” bilgisini verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracattaki güzel haberlere, ithalat tarafından gelen olumlu verilerin de eşlik ettiğine işaret ederek, “İthalatımızdaki düşüş eğilimi, mayıs ayında da devam etti. İthalatımız mayıs ayında yıllık bazda yüzde 10,3 oranında geriledi. 2024 yılı mayıs ayında ihracattaki artış ve ithalattaki azalışın da etkisiyle dış ticaret açığımız yıllık bazda yüzde 47,8 düşüş gösterdi. 2024 yılının ilk beş ayında ise ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,5 artışla 106 milyar 914 milyon dolara çıktı. Böylece, ilk beş ayda mal ihracatında net 4,6 milyar dolar artış sağladık.”

“HİZMET İHRACATIMIZ 19,9 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNDE”

Dış ticaret açığındaki iyileşmenin sürdüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk beş ayda bu açığın 19,2 milyar dolar azaldığını, mal ihracatındaki artışın yanında hizmet ihracatında da 2024 yılı hedeflerine yaklaşıldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk üç ayında, hizmet ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artış göstererek 19,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Yılın ilk beş ayında, hizmet ihracatımızın bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artışla, 36,2 milyar dolara yükseleceğini tahmin ediyoruz. Yıllıklandırılmış olarak 2024’ün ilk üç ayı sonunda 103,2 milyar dolar olan hizmet ihracatımızın ilk beş ay sonunda 104,3 milyar dolara yükseleceğini öngörüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler açığındaki iyileşme, dış ticaret dengesindeki iyileşme, ticaret ortaklarımızda toparlanma ve turizm gelirlerindeki artışla ‘Orta Vadeli Program’ hedeflerinden çok daha iyi gerçekleşecek. Cari açıktaki azalma hem rezerv birikimini müspet etkileyecek hem de finansal istikrara destek olacaktır. 2024 sonunda mal ihracatımızı 267 milyar dolara ve hizmet ihracatımızı ise 110 milyar dolara mutlaka taşıyacağız. Bunu da son 21 yıldır olduğu gibi yine sizlerle birlikte başaracağız.”

İhracata ve ihracatçılara verdikleri desteğin artarak devam etmesinin Türkiye’ye farklı bir ivme kazandırdığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatın katma değerli ve yüksek teknolojili sektörlere yönlendirilmesini arzu ettiklerini farklı vesilelerle ifade ettiklerini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, firmaların finansman sorununa çözüm bulunmasının ne kadar önemli olduğunun farkında olduklarını, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’nın ihracatçıların finansman imkânlarını geliştirmek için farklı formüller üzerinde çalıştığını, sürekli yeni teşvikler ve destekleri devreye aldıklarını bildirdi.

Türk Eximbank’ın sermayesini güçlendirdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son bir yıl içinde toplam 22 milyar liralık nakdi sermaye artışı oldu. Böylece Türk Eximbank, 70 milyar liralık öz kaynak yapısıyla siz değerli ihracatçılarımıza daha fazla destek verme imkânına kavuştu. Eximbank vasıtasıyla 2023 yılında ihracatçılarımıza toplam 42 milyar dolar destek olduk. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejimizle 2024 yılında bu desteği 50 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kredide kefalet sorununun ortadan kaldırılması amacıyla kurulan İhracatı Geliştirme Şirketi’yle bugüne kadar 78,4 milyar liralık kefalet sağladıklarını aktararak, “Son dönemde yapılan tüm düzenlemelerle, reeskont kredilerinin günlük limitini 10 kat artışla 3 milyar liraya çıkardık. Reeskont kredilerinin toplam maliyetinin Merkez Bankası politika faizi seviyesini aşmamasını temin ettik. 360 gün vadeli reeskont kredisinin maliyet oranı yüzde 25,93’e sabitlendi” ifadelerini kullandı.

Kurumlar Vergisi mükellefleri için uygulanacak yüzde 25 oranındaki vergi oranını, ihracatçı firmalar için beş puanlık indirimle yüzde 20 olarak belirlediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Mimarlık, mühendislik, tasarım ve yazılım gibi çeşitli hizmet ihracatı gelirlerindeki kazanç istisnasını yüzde 50’den yüzde 80’e yükselttik. Eximbank kredilerinin yanı sıra yatırım taahhütlü avans kredilerinin kapsamını, katma değeri yüksek ihracatı artıracak şekilde genişlettik. Yıllık 100 milyar lira olmak üzere, üç yıl süreyle toplam 300 milyar liralık limit tahsis edilmesini planlıyoruz. Merkez Bankası tarafından ticari bankalar aracılığıyla kullandırılan bu krediler cari dengenin iyileşmesine ve fiyat istikrarına katkı verecek. Ayrıca verimliliği yüksek yatırımların uygun koşullarda uzun vadeli ve Türk lirası cinsinden finansmanını mümkün kılacak.”

Program sayesinde dış ticaret açığında yer tutan 284 ürüne odaklanan 1 milyar lira ve üzerindeki yatırım projelerinin değerlendirileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir başka ifadeyle yüksek teknolojili ve stratejik üretime yönelik yatırımları bundan sonra daha güçlü destekleyeceklerini, projenin niteliğine göre yüzde 15 ile 30 arasında değişen maliyet oranları uygulanacağını, 10 yıla kadar vade imkânı tanınacağını kaydetti.

“İHRACATÇILARIMIZ İÇİN DÖVİZ BOZDURMA ZORUNLULUĞUNU YÜZDE 40’TAN YÜZDE 30’A İNDİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’den bu yana yüksek teknolojili ürün ihracatının 4,5 katına çıktığını söyleyerek bu oranları çok daha yukarı taşıyacaklarını ifade etti.

Müjdeli bir haber vermek istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatçılarımız için döviz bozdurma zorunluluğunu yüzde 40’tan yüzde 30’a indirdik. Bu düzenleme pazartesiden itibaren geçerli olacak. Tüm ihracat ailesine hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede yaşanan sıcak çatışmalara ve 6 Şubat depremlerinin 104 milyar dolarlık mali faturasına rağmen, küresel ekonominin içinden geçtiği fırtınalı dönemi başarıyla yönettiklerini dile getirdi.

Geçen sene tüm taraflarla görüşerek hazırladıkları Orta Vadeli Program (OVP) ve 12. Kalkınma Planı’yla ekonomideki yol haritalarını paylaştıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Popülizmin zirveye çıktığı 31 Mart seçimleri sürecinde Türk ekonomisine ilave yük oluşturacak afaki adımlardan uzak durmak suretiyle programa olan güvenimizi uygulamalarımızla ispat ettik. Sırf seçim kazanmak uğruna milletimize yalan söyleme, meydanlarda bol keseden vaat dağıtma gibi yollara başvurmadık. Bundan üç ay önce seçim meydanlarında olmadık sözler verenler, bugün verdikleri sözleri tutmak yerine sadece miting yapıyor, ipe un seriyor, milleti oyalamanın yollarını arıyor. ‘Liyakat, adalet, hak, hukuk’ diyerek ahkâm kesenlerin bugün nepotizmin kitabını yeniden yazdıklarını görüyoruz. Şehirlerine hizmet etmesi gerekenler sadece hısım akrabaya çalışıyor.”

“ENFLASYONDA EN ZOR DÖNEMİN ARTIK GERİDE KALDIĞINA İNANIYORUZ”

Etik dışı yolların hiçbirine tevessül etmeyip insanlara karşı daima dürüst olduklarını ve tutamayacakları sözü vermediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz siyaseti ülkemize ve milletimize hizmet için yapıyoruz. Biz velev ki kendimiz bedel ödesek de milletimize bedel ödettirmemenin derdindeyiz. Biz kendi çıkarımıza uygun olanı değil, Türkiye ve Türk ekonomisi için en doğru olanı yapmanın peşindeyiz. Önceliğimiz bu ülkeyi hayat pahalılığı sorunundan temelli kurtarmaktır. Enflasyonu düşürmek için para, maliye ve gelirler politikalarını uyum içinde yürütüyoruz. Mali disiplin alanındaki adımlar para politikamızın etkinliğini arttıracak ve enflasyonla mücadeleye güçlü destek verecek” dedi.

Ekonomi programının ilk yılının geçiş yılı olduğunu ve bu dönemi öngördükleri şekilde başarıyla tamamladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Enflasyonda en zor dönemin artık geride kaldığına inanıyoruz. Şimdi programın sonuçlarını daha net göreceğimiz yeni bir döneme, dezenflasyon sürecine giriyoruz. Geçmişte enflasyonu nasıl tek haneye indirdiysek, inşallah aynı başarıyı tekrar yakalayacağız. Büyüme tarafında da hamdolsun oranlar son derece olumlu seyrediyor. Geçen yıl yaşadığımız deprem felaketine ve ihracat pazarlarımızdaki zayıflamaya rağmen yüzde 4,5’luk bir büyüme kaydettik. Millî gelirimiz cari fiyatlarla ilk kez 1 trilyon doları aştı.”

Türkiye ekonomisinin nominal değerle dünyada 17’inci, satın alma paritesine göre 11’inci sırada yer aldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yılın ilk çeyreğinde büyümemiz yüzde 5,7 olarak gerçekleşti. Bunun 1,6 puanı net dış talepten, yani siz değerli ihracatçılarımızın kıymetli çabalarından kaynaklandı. Büyümede kalitenin arttığı, kompozisyonun özellikle iyileştiği bir döneme adım atmış bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, makine ve teçhizat yatırımlarındaki artışın 18 çeyrektir devam ettiğini, yatırımların ve ihracatın sürüklediği bir büyüme ideallerini süratle gerçeğe dönüştürdüklerini belirterek, “2024 yılı genelinde net dış talebin pozitif katkı vereceği yüzde 4’e yakın dengeli bir büyüme öngörüyoruz” şeklinde konuştu.

Ekonominin emin adımlarla hedeflerine doğru ilerlerken, Türkiye’nin uluslararası çevrelerdeki görünümünün de ciddi biçimde değiştiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomide ilk yılın karnesi oldukça iyi geldi. Programımız tıpkı öngördüğümüz doğrultuda meyvelerini veriyor. Merkez Bankamızın brüt rezervleri 31 Mayıs itibarıyla 45,2 milyar dolar artışla toplam 143,6 milyar dolara yükseldi” dedi.

Ekonomi programının oluşturduğu güven ve öngörülebilirlik sayesinde ülkeye dış kaynak girişinin devam ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bankacılık ve reel sektörün dış borç çevirme oranları artarken, bu borçlanmaların daha düşük maliyetlerle gerçekleştirildiğini söyledi.

Son bir yıldır bankaların dış borç çevirme oranının yüzde 96’dan yüzde 153’e, reel sektörün dış borç çevirme oranının ise yüzde 118’e yükseldiğini aktaran Erdoğan, bankaların yılbaşından bu yana 4 milyar doların üzerinde sermaye benzeri dış kaynağa erişim sağladığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde uluslararası doğrudan yatırımlarda da güçlü bir canlanma göreceğimize inanıyorum. Yatırım ortamımızın daha da iyileştirilmesi için gerekli olan her adımı zaman kaybetmeden atacağız. Aktif sanayi politikalarına hız kazandıracak dijital ve yeşil dönüşüme odaklanan politikalarla temellerimizi daha da sağlamlaştıracağız” ifadelerini kullandı.

Programın olumlu sonuçlarını ülke risk priminde de net şekilde gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizin CDS primi 266 baz puana kadar geriledi. Kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışı ve görünüm adımlarını sizler de yakından takip ediyorsunuz. Çok taraflı kalkınma bankaları da önümüzdeki dönemde 60 milyar dolara yakın kaynağı ülkemizdeki kalkınma projelerinin finansmanına aktaracak. Uzun vadeli ve düşük maliyetli bu kaynaklar yatırım yapan, istihdam sağlayan ve ihracata katkı sunan tüm girişimcilerimizin emrinde olacaktır.”

“TÜRKİYE’NİN ŞAHA KALKMASINI İSTEMEYENLERİN TEZVİRATLARINA KARŞI DAHA DİKKATLİ OLALIM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha rekabetçi, müreffeh, üretken ve güçlü bir Türkiye’yi ihracatçıların da katkısıyla hep birlikte inşa edeceklerini, bunun için de biraz sabır, kararlılık, uyguladıkları programda dirayet göstermek gerektiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılara şöyle seslendi: “Şunu sizin de bilmenizi isterim. Türkiye ekonomisi bu sürecin sonunda çok farklı bir lige yükselecektir. Gelişmiş ülkeler dâhil, tüm dünyayı olumsuz etkileyen belirsizliklerden kurtulduğumuzda bu yeni dönemin baş aktörü inşallah Türkiye olacaktır. Bundan en küçük bir şüphe duymamanızı sizlerden özellikle bekliyorum. Sizlerden, siz iş insanlarımızdan programa güvenmenizi istiyorum. Kendi çıkarları dışında başka hiçbir şey düşünmeyen felaket tellallarının girişimlerine karşı hep beraber sağlam bir duruş sergileyelim. Türkiye’nin tekrar şaha kalkmasını istemeyenlerin tezviratlarına karşı daha dikkatli olalım. Bunlara prim vermeyelim, biz işimize bakalım, ihracat hedeflerimizi gerçekleştirmeye odaklanalım. Türkiye’nin başarılarına bir türlü sevinemeyen, sırf haklı çıkmak için bütün bunların uğruna sokaktaki vatandaşı bilerek yanlış yönlendiren, insanımıza sürekli karamsarlık aşılayan muhterislere meydanı asla terk etmeyeceğiz. Sizlerle ve Anadolu’nun farklı illerindeki iş dünyası temsilcilerimizle daha yoğun bir şekilde bir araya gelerek bu süreci suhuletle yürüteceğiz. İnşallah bundan sonra ekonomi ekibimiz başta ihracatçılarımız olmak üzere iş dünyamızı daha sık, daha düzenli olarak bilgilendirecek, bilgi kirliliğinin önüne geçmek için de farklı adımları devreye alacağız.”

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 31. Olağan Genel Kurulu’nun hayırlı olmasını dileyerek, ödül alan tüm firmaları ve kişileri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin büyümesine, kalkınmasına, huzur ve refahına katkı yapan ihracatçılara teşekkür etti.

DÜNYA

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İhracatta 2025 Yılı Eylem Planı’nı Açıkladı

Haberler

on

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, reeskont kredilerinin maliyetinin yeni yıla girerken 6 puan düşürüldüğünü belirterek, “İhracat reeskont kredi finans maliyeti yüzde 29,9’a düşürülmüştü. İhracat finansmanındaki maliyet önümüzdeki ay da inşallah yeniden düşürülecek, finansman maliyetinde yeni bir indirim müjdesini alacağız.” dedi.

Bakan Bolat, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Dış Ticaret Kompleksi’nde düzenlenen toplantıda 77 maddelik İhracatta 2025 Yılı Eylem Planı’nı açıkladı

İhracatın Türk ekonomisi için öneminden, yatırım, üretim, istihdam ve döviz getirisi açısından ülke ekonomisine büyük katkılar sağladığından bahseden Bolat, bu nedenle kırmızı çizgilerinin, “mal ve hizmet ihracatını her hal ve şartta artırmayı başarmak” olduğunu söyledi.

Ticaret Bakanı Bolat, ihracatı artırırken ithalatı azaltmak için çalışmaları sürdürdüklerini kaydederek, dış ticaret açığını azaltarak cari işlemler açığını düşürmeyi, bu sayede döviz kuru piyasalarında istikrar sağlamayı, öngörülebilirliği artırmayı, fiyatlama noktasındaki belirsizliği ortadan kaldırmayı hedeflediklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025 yılı için 390 milyar dolarlık mal ve hizmet ihracatı hedefi koyduğunu anımsatan Bolat, bunu başaracaklarının altını çizdi.

“Enflasyonda birkaç ay içinde yüzde 30’lu rakamları konuşuyor olacağız”
Bakan Bolat, geçen yıl 375 milyar dolarlık mal ve hizmet ihracatı sağladıklarını, mal ihracatında yüzde 2,5’lik artışla 262 milyar dolara ulaştıklarını ve Cumhuriyet rekorunu kırdıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mal ithalatında da yüzde 5’e yakın azalışla 344,1 milyar dolara geriledik. Böylece dış ticaret açığımızı 82,2 milyar dolara geriletmiş olduk. Bu önemli bir hamle çünkü 2023’te 106,4 milyar dolardı. Toplamda dış ticaret açığımızı 24,2 milyar dolar azalttık. İhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 76,1 seviyesinde gerçekleşti. Orada da 5,5 puanlık artış sağladık.”

Enflasyondaki gerilemeye işaret eden Bolat, enflasyonun yokuş aşağı inmeye başladığını belirtti.

Bolat, “İnşallah birkaç ay içinde yüzde 30’lu rakamları TÜFE enflasyonunda konuşuyor olacağız. Yani yüzde 40’ın altına gerileyeceğiz. Yıl sonunda da hedef biliyorsunuz yüzde 21 TÜFE enflasyonu. Fiyatlamada istikrar sağlandıkça büyüme hızı artacaktır.” diye konuştu.

“Hizmetler ihracatında 61 milyar dolarlık dış ticaret fazlamız var”
Ticaret Bakanı Bolat, hizmet ihracatında aralıkta yıllıklandırılmış olarak 113,6 milyar dolara ulaştıklarını belirterek, “2024’ü 114 milyar dolarlık hizmet ihracatıyla kapatacağız. Yaklaşık 8 milyar dolarlık artış sağlamış olacağız. Hizmetler ticaretinde 61 milyar dolar dış ticaret fazlamız var. Bununla mal dış ticaretindeki 82 milyar dolarlık açığımızı kapatmaktan istifade ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Cari işlemler açığındaki düşüşe, dezenflasyon programının çıktısına, kur artışının sınırlı kalmasına, küresel pazarlardaki daralma ve durgunluğa, batı pazarlarındaki ithalatın düşüşüne ve uluslararası korumacılık eğiliminin hız kazanmasına dikkati çeken Bolat, gelecek hafta göreve başlayacak ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın uluslararası ticarette ve ithalatta alacağı kararların merakla beklendiğini söyledi.

Bakan Bolat, 2025 yılına ilişkin ihracat eylem planını tüm sektör paydaşları ve ülkenin önde gelen STK’leri ile istişare ederek ve koordineli bir şekilde hazırladıklarını, onların görüşlerini aldıklarını, mal ve hizmet ihracatını artıracak yeni destek mekanizmaları hazırladıklarını ifade etti.

İhracatta 2025 Yılı Eylem Planı’nın 77 eylem maddesinden oluştuğunu vurgulayan Bolat, bunlar arasında projeler, ticaret diplomasisinin güçlendirilmesi, gümrük süreçlerinin kolaylaştırılması ve ihracat finansmanının uygun hale getirilmesinin bulunduğunu bildirdi.

Bakanlık bütçesinden ihracatçılara 33 milyar liralık destek ayrıldı
Bakan Bolat, eylem planlarındaki ilk bölümün Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) desteklerini, ikincisinin mal ihracatına yönelik destek mekanizmaları ile iyileştirmeleri, üçüncüsünün hizmet ihracatına ilişkin destekleri, dördüncüsünün ticaret diplomasisi ve çok taraflı bölgesel ikili ilişkileri, beşincisinin gümrüklerde alınacak ve ihracatı kolaylaştıracak tedbirleri, altıncısının ise ihracatın finansmanını içerdiğini söyledi.

Türkiye Yüzyılı’nı ihracatın yüzyılı yapmak için çalıştıklarını vurgulayan Bolat, Türkiye’nin 9 aylık büyüme rakamlarına ihracatın sunduğu katkılara dikkati çekti.

Ticaret Bakanı Bolat, 2024’te DFİF desteklerini iki kat artırarak 17,6 milyar liraya yükselttiklerini, toplamda 23 bin 215 ihracatçı firmanın bu desteklerden faydalandığını kaydederek, hizmetler ihracatında da DFİF desteklerinin 3 kat artışla 7,1 milyar liraya ulaştığını, toplam 2 bin 240 hizmet ihracatçısı firmanın bu destekden faydalandığını söyledi.

Bakanlığın bütçesinin 2025’te 56 milyar liraya çıkarıldığını anımsatan Bolat, “Bunun içinde 33 milyar lira mal ve hizmet ihracatçılarına DFİF destekleri olarak ayrılmıştır. Tahminimiz 27 bin 700-28 bin civarında ihracatçımız bu desteklerden faydalanacak. İhracatçılarımızın en büyük sıkıntısı olan finansmana erişim noktasında gerçekten bütün imkanlarımızı kullandık. 13,5 milyar lira olan Eximbank sermayesi 18 ayda tam 4 katı artışla 55 milyar liraya yükseltildi.” şeklinde konuştu.

Reeskont kredilerinin maliyetinin yeni yıla girerken 6 puan düşürüldüğünü hatırlatan Bolat, “İhracat reeskont kredi finans maliyeti yüzde 29,9’a düşürülmüştü. İnşallah bir hayırlı haber de önümüzdeki ay bu müjdeyi almak için çalışıyoruz. İhracat finansmanındaki maliyet önümüzdeki ay da yeniden düşürülecek, finansman maliyetinde yeni bir indirim müjdesini alacağız. Bu konuda Merkez Bankamız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Ticaret Bakanlığı olarak ortak bir çalışma yürütüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Bu yıl 8 bin 500 yeni ihracatçımıza yeşil pasaport vermeyi hedefliyoruz”
Ticaret Bakanı Bolat, bu yıl 269 ticaret heyeti programı yapacaklarını, 85 alım heyeti organizasyonu gerçekleştireceklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“65 yurt içi fuara, 330 yurt dışı fuara, 1650 bireysel fuar katılımı destekleriyle ihracatçılarımızın yanında olacağız. 50 adet UR-GE projesini hayata geçireceğiz ve küresel tedarik zinciri (KTZ) programı çerçevesinde 40 adet yeni KTZ projesini hayata geçireceğiz. 12 bin adet de pazara giriş belgesine yönelik yeni ve genç ihracatçılara destek vereceğiz. Bunun dışında 61 yeni şirketin 63 markasını da bunları şu anda projelendirilen başvurular kapsamında bu rakamları veriyorum, marka ve Turquality kapsamına alacağız.

Böylece yeni 61 şirket ve 63 markayla birlikte toplamda 355 şirketin 380 markasını desteklemeyi hedefliyoruz. Bu yıl 8 bin 500 yeni ihracatçımıza yeşil pasaport vermeyi, bilgilendirme faaliyetlerimizde 30 bin kişinin katılmasını hedefliyoruz. Yurt dışındaki ticaret ataşelerimiz ve ticaret müşavirlerimizle bilgilendirme faaliyetlerini eksiksiz sürdüreceğiz. Bunun yanında teknoloji ve yeni pazar odaklı faiz ve kar payı desteğimizi de ihracatçılarımızla buluşturacağız.”

Bakan Bolat, AB’nin Sınırda Karbon Düzenlemesi’ne firmaların hazır olması için verecekleri desteklere vurgu yaparak, şu ifadeleri kullandı:

“Buradaki amacımız sürdürülebilir odaklı, yeşil ekonomiye uyumlu, uluslararası rekabetçiliği yüksek firmalarımızın sayısını artırmaktır. Yurt içi fuarların destek kapsamına alınmasının şartlarını hafifletiyoruz. Prestijli fuar imkanı statüsünü yurt içi fuarlara da sağlayacağız. Bunlar uluslararası nitelikteki yurt içi fuarlar. Böylece prestijli fuar uygulaması ile yurt içi fuarlarda da desteğe esas tutar uygulamasını yüzde 50’den yüzde 70’e yükseltmiş olacağız. Kolay İhracat Platformumuzun ikinci fazını şubatta bir lansmanla faaliyete geçireceğiz ve platformumuzu güncelleyeceğiz. Küresel perakende zincirlerine yönelik özel nitelikli alım heyetleri düzenleyeceğiz. Küresel büyük perakende zincirlerinin ülkemize gelerek ihracatçılarımız ile tedarik noktasında görüşmelerini organize edeceğimiz programlarımızı artıracağız.”

Ticaret Bakanı Bolat, özellikle Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ithal edilmek istenen ürünleri üreten yurt içi üreticilere ilişkin verilerin kullanıcılar ile paylaşılması ve yurt içinden girdi teminini teşvik etmek amacıyla bir rehber çıkaracaklarını, böylece yerli tedarik sistemini devreye alacaklarını vurguladı.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “2025 yılı için ümitliyiz. Tepenin büyük bölümü aşılmış durumda ve 2025 yılı baharından itibaren ekonomimizdeki büyüme de hızlanmaya başlayacak.” dedi.

Ticaret Bakanlığının destek yönetim sistemi süreçlerini sadeleştireceklerini belirten Bolat, gıda ve tarım ihracatındaki teknik engellerin aşılması amacıyla yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Hizmetler ihracatına yönelik programlardan bahseden Bolat, hizmetler ihracatında ABD, Avrupa, Körfez ülkeleri, Türk cumhuriyetleri, Afrika ülkeleri olmak üzere 42 yurt dışı etkinlik organizasyonu yapacaklarını, 1200 bireysel katılımlı yurt dışı fuar desteği vereceklerini, 20 de bireysel katılımlı yurt içi etkinlik gerçekleştirmeyi planladıklarını anlattı.

Bakan Bolat, ihracatçılara yönelik hususi damgalı pasaport uygulamasını geliştirmek üzere çalışmalara devam edeceklerine işaret ederek, şunları kaydetti:

“Turizm, kara, hava, deniz, demir yolu, lojistik sektörleri, sağlık turizmi, eğitim turizmi, yazılım danışmanlık hizmetleri, yazılım programları ve dizi, film ihracatı gibi birçok alanda 114 milyar dolarlık ülkemize döviz kazandıran hizmetler sektörünü ihracatta destekliyoruz. Yurtdışı Lojistik Dağıtım Ağları projemiz için Türk Eximbank prefinansman imkanını genişletti. Fuar Alanı Yapım Desteği ile yüksek standartlara haiz olacak uluslararası fuar alanlarının yapılmasına imkan sağlayacağız.

Sağlık turizminde 2 milyon sağlık turistini ağırlayarak 3,5 milyar dolarlık bir hizmet ihracatı orada kazanmayı hedefliyoruz. Nisan ayında Uluslararası Sağlık Turizm Zirvesi’ni gerçekleştireceğiz. Eylem Planı’mızın bir önemli ayağı da ticaret diplomasisi, çok taraflı ve bölgesel ikili ilişkiler. Ticaret diplomasi faaliyetlerimiz çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Göreve geldiğimizden bu yana neredeyse 200’e yakın diğer ülkelerin bakanlarıyla, heyetleriyle, Türkiye’de ve bizim gittiğimiz programlarda yurt dışında görüşmeler yaptık.”

Gerçekleştirilen toplantılara değinen Bolat, planlanan diğer toplantı takvimleriyle ilgili katılımcıları bilgilendirdi.

Bolat, “Bütün bunlar ticaret diplomasisi faaliyetleri. Sayın Cumhurbaşkanımız bizim önümüzde, bütün dünya ülkeleriyle kuzey-güney, doğu-batı demeden yoğun şekilde ‘Türkiye’nin mal ve hizmet ihracatını daha fazla ne kadar artırabiliriz, üretime, yatırıma, döviz kazandırmaya faydası olacak hangi faaliyetleri yapabiliriz, bunun koşturmacasını yapıyoruz, sıkıntılı durumlar varsa onları çözmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Geçen yıl 71 ülke ile temas, 14 ülke ile KEK ve 8 ülke ile JETCO toplantısı yaptık”
Bakan Bolat, 23 ülke ile serbest ticaret anlaşması (STA) olduğuna işaret ederek, şu an 13 ülke grubuyla devam eden STA müzakereleri bulunduğunu bildirdi.

Bu alanda yapılan çalışmalar ve devam eden süreç hakkında bilgi veren Bolat, şunları kaydetti:

“Japonya ile ekonomik işbirliği anlaşması müzakeresi devam ediyor. Geçen yıl başlattığımız Körfez İşbirliği Konseyi ile STA müzakerelerimiz olumlu yönde ilerliyor, Endonezya ile görüşmeler devam ediyor. Birleşik Krallık ile devam eden, son derece başarılı şekilde ilerleyen mal ticareti bazındaki STA’mızı hem tarım hem hizmetlere genişletme anlamında müzakerelerimiz bir tur yapıldı. İngiltere’de yeni hükümet kuruldu, yakında zamanda müzakere turları başlayacak. İran, Azerbaycan, Pakistan, Özbekistan, D-8 ülkeleri ve TPS-OIC olmak üzere yürürlükte 6 Tercihli Ticaret Anlaşmamız (TTA) bulunmaktadır. Maldivler ile ise TTA müzakereleri tamamlanmış olup İstanbul’da imzalanmıştır.

Cezayir ile TTA müzakere sürecimiz ve Özbekistan ile de ürün listelerinin genişletilmesine dönük müzakerelerimiz devam etmektedir. Geçen yıl 71 ülke ile temas, 14 ülke ile KEK ve 8 ülke ile JETCO toplantısı yaptık. Ayrıca, OECD Bakanlar Konferansı, D-8 Ticaret Bakanları Toplantısı, Balkan Yatırım ve İş Forumu ve Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu gibi 203 üst düzey temas ve 25 uluslararası toplantıya katılım sağladık. Dün AB Ankara Büyükelçisi ziyaretimize geldi ve Gümrük Birliği’nin genişletilmesi, hizmetler sektörünü kapsaması noktasındaki müzakereler noktasında AB’nin olumlu görüşe sahip olduğunu bir kez daha ifade etti.”

Bakan Bolat, 2025 yılında yapılması planlanan toplantılar hakkında da bilgi verdi.

“2024 yılı itibarıyla etkilendirilmiş Yükümlü Statüsüne sahip firma sayısı 754”
Bakan Bolat, eylem planının son ayağı olan “Gümrüklerde İhracatı Kolaylaştırıcı Faaliyet ve Projeler” konusuna da değindi.

Gümrüklerin modernize edilmesi, iyileştirilmesi noktasındaki çalışmaların tam gaz devam ettiğini belirten Bolat, yılın yarısında Ağrı-Gürbulak’taki gümrük modernleştirme çalışmalarının tamamlanacağını ve bütünüyle hizmete açılacağını bildirdi.

Ticaret Bakanı Bolat, “Bunun yanında Suriye ile olan ticaretimizde önemli bir gümrük kapımız olan Şanlıurfa Akçakale Gümrük Kapımızı modernleştirme çalışmalarımızı devam ettiriyoruz, alanı genişletiyoruz.” dedi.

Genişletme iyileştirme çalışmalarının devam ettiği diğer gümrük kapıları hakkında bilgi veren Bolat, “2024 yılı itibarıyla etkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) sahibi firma sayısı 754. Ayrıca, Gümrüklerde İhracat Taşımalarını Kolaylaştıran İzinli Gönderici Uygulaması’na sahip taşımacı firma sayımız 69’a yükselmiştir. İlaveten, İhracatta Yerinde Gümrükleme yetkisine sahip firma sayısı 70 olarak gerçekleşmiştir. Gümrüklerde dijitalleşme çalışmalarımız da hızla devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

Bakan Bolat, Havayolu İşlemlerinin Dijitalleştirilmesi Projesi’ni Türkiye’deki tüm hava yollarında uygulamayı planladıklarını anlattı.

“Hedefimiz 2030’a kadar e-ihracatın toplam ihracat içindeki payını yüzde 10’lara yükseltmek”
E-ihracatın dev adımlarla ilerlediğini belirten Bolat, “2022’de toplam ihracatımızın sadece yüzde 0,9’u olan e-ihracatta 2024 yılını yüzde 2,7’lik payla kapattık, 2 yılda 3 kat arttı. Hedefimiz 2030’a kadar e-ihracatın toplam ihracat içindeki payını yüzde 10’lara yükseltmek.” dedi.

“2025 yılı için ümitliyiz.” diyen Bolat, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Tepenin büyük bölümü aşılmış durumda ve 2025 yılı baharından itibaren ekonomimizdeki büyüme de hızlanmaya başlayacak ve 2025 yılında depremin kamu bütçesindeki yükünün azalmaya başlamasıyla 2025’in ikinci yarısında ve özellikle 2026’da hem toplumumuzum tüm kesimleri hem de iş dünyamız, üreticilerimiz, ihracatçılarımız iyi bir rahatlama yaşayacaklar. Hükümet olarak bu anlamda gereken kararlılığa, cesarete, vizyona, iradeye sahibiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ihracatımızı mal ve hizmet bazında artırarak, Ticaretin Yüzyılı hedeflerine sizlerle birlikte koşmaya devam edeceğiz.”

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile yapımızı korumak, tahkim etmek hepimizin görevidir”

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile Yılı Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada, “Güçlü fertlerin güçlü aileye, güçlü ailenin güçlü millete, güçlü milletin de güçlü devlete giden yolun taşlarını döşediği yalnızca sosyolojik bir tespit değil aynı zamanda tarihî bir hakikattir. Bu hakikatin ışığında aile yapımızı korumak, tahkim etmek ve bizden sonraki kuşaklara zengin bir miras bırakmak hepimizin görevidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Aile Yılı Tanıtım Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, son kabine toplantısında 2025 senesini “Aile Yılı” olarak ilan ettiklerini, bu önemli haberi de milletle paylaştıklarını söyledi.

Aile Yılı kapsamında, ilgili bakanlıkların koordinasyonunda aile kurumunun korunması, güçlendirilmesi ve değerlerin gelecek nesillere aktarılması amacıyla yıl boyunca çok önemli çalışmalar yapacaklarını ifade ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Öncelikle şu hususu net bir şekilde tekraren ifade etmek istiyorum. Aile Yılı çerçevesinde icra edeceğimiz çalışmaları, etkin ve verimli nüfus politikalarıyla destekleyip uzun vadede güçlü ve sürdürülebilir bir zemine taşımak, en büyük önceliklerimizden biridir. 25 Aralık’ta Aile Bakanlığımız bünyesinde faaliyet gösterecek iki önemli kurumu, Aile Enstitüsü ve Nüfus Politikaları Kurulu’nu ihdas ettik. Kurul, hiç vakit kaybetmeden faaliyetlerine başladı, ilk toplantısını da 9 Ocak Perşembe günü geniş bir katılımla Külliyemizde gerçekleştirdi. Bu yeni kurulumuz, sağlıklı bir nüfus yapısı için kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirecek. Enstitümüz ise milletimizin geleceği açısından bir beka meselesi olarak gördüğümüz aileye ilişkin ilmi, akademik ve politika geliştirici faaliyetler yürütecek. Değerlerimizin ve nesillerimizin devamı için kritik bir sorumluluğu yüklenen her iki yeni oluşuma da çalışmalarında şimdiden başarılar diliyorum.”

“AİLE KURUMU MİLLÎ MANEVİ DEĞERLERİMİZİN MUHAFAZASINDA BİZLER İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR ÖNEME SAHİPTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın 41’inci maddesinde açıkça zikredildiği üzere ailenin toplumun temeli olduğunu vurguladı.

Bir başka ifadeyle “Aile küçük bir toplumdur, toplum da büyük bir ailedir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Aile, bizim en kadim, en köklü müesseselerimizden biridir. Sosyal ve kültürel dokumuzun örülmesinde, asırlar ötesinden süzülüp gelen değerlerimizin bugüne ulaşmasında aile daima hayati rol oynamıştır. Toplumun özünü, cevherini, çekirdeğini teşkil eden aile kurumu, millî manevi değerlerimizin muhafazasında, bizler için vazgeçilmez bir yere ve öneme sahiptir. Tarihimize göz attığımızda, aile kurumu etrafında şekillenen toplumsal bilincin yüksek olduğu dönemlerde, devletin de milletin de güçlü bir konumda olduğunu görürüz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güçlü fertlerin güçlü aileye, güçlü ailenin güçlü millete, güçlü milletin de güçlü devlete giden yolun taşlarını döşediği yalnızca sosyolojik bir tespit değil aynı zamanda tarihî bir hakikattir. Bu hakikatin ışığında aile yapımızı korumak, tahkim etmek ve bizden sonraki kuşaklara zengin bir miras bırakmak, hepimizin görevidir. Tabii eğer aileyi güçlü kılmak istiyorsak, işe evvela aile fertlerinden başlamamız gerektiği de açıktır” diye ekledi.

“ÇOCUKLARIMIZI VE GENÇLERİMİZİ AİLE VE TOPLUM YAPIMIZI TEHDİT EDEN SAPKIN İDEOLOJİLERDEN KORUMAK HEPİMİZİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temel ne kadar sağlam atılırsa, binanın da o kadar kuvvetli, dayanıklı olacağını dile getirdi.

Bilinçli anne babaların yetiştireceği evlatların, geleceğin mimarları olarak millî kimliğin yanı sıra, aile kurumunu da koruyacağını, yaşatacağını, yarınlara taşıyacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çocuklarımızın gerek aile içinde gerekse eğitim kurumları bünyesinde bilgiyle, görgüyle, güzel ahlakla yetişmeleri son derece mühimdir. Millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy, bu gerçeği, ‘Bu cehalet yürümez, asra bakın asr-ı ulum, başlasın terbiyeniz ailelerden oğlum” ifadeleriyle dile getirmektedir. Evet, merhum Mehmet Akif’in bu veciz dizelerle ifade ettiği üzere, eğitim, ahlak, terbiye ve şahsiyet inşası, önce ailede başlar. Bilinçli bir ana babanın elinde, huzurlu bir yuvanın çatısı altında büyüyen çocuklar evvela ailelerine, daha sonra da milletlerine ve insanlığa faydalı, örnek kişiler hâline gelir. Vatanına, milletine, bayrağına, mukaddesatına bağlı; tarihini, köklerini ve kim olduğunu bilen, bilgisi ve vizyonuyla çağı iyi okuyabilen bir gençlik hepimizin arzusudur, hedefidir, muradıdır. Çocuklarımızı ve gençlerimizi zararlı akımlardan, zehirli düşüncelerden, aile ve toplum yapımızı tehdit eden sapkın ideolojilerden korumak da hepimizin ortak sorumluluğudur.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında kelimenin tam anlamıyla tuhaf zamanlarda yaşandığını, neo-liberal kültür akımlarının sınırları aşarak dünyanın dört bir yanına nüfuz ettiğini ve toplumsal dokuyu şekillendirdiğini söyledi.

“CİNSİYETSİZLEŞTİRME POLİTİKALARININ ÖNCELİKLİ HEDEFİ AİLEDİR”

Dijital platformlardaki yayınlara işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dijital platformlarda yer bulan diziler, filmler, yayınlar ve daha pek çok içerik, çoğu zaman kültür erozyonu ve kimlik aşınması gibi telafisi zor süreçlere sebep oluyor. Bilinçli, kasıtlı, ısrarlı ve sistematik bir şekilde servis edilen bu içerikler; başta cinsiyetsizleştirme politikaları olmak üzere, LGBT ve diğer gayri fıtri akımların da alan kazanmasına yol açıyor. Gelinen noktada şunu çok net bir şekilde görebiliyoruz; LGBT’nin ‘koçbaşı’ olarak kullanıldığı cinsiyetsizleştirme politikalarının öncelikli hedefi ailedir ve aile kurumunun kutsiyetidir” diye konuştu.

Daha önce de bu konuyu defalarca vurguladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk etapta “kişisel tercih” denilerek meşrulaştırılmak istenen bu anomalinin bugün faşizan bir dayatmaya dönüştüğünü ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “LGBT eleştirisi, tıpkı siyonizme yönelik getirilen haklı eleştiriler gibi anında susturulmaktadır. Fıtratı, ahlakı ve aileyi savunan herkes ağır bir baskıya maruz kalmakta, küresel kültürün silahşorları tarafından yokluğa mahkûm edilmektedir. Bunun siyasetteki örneklerini hepimiz biliyoruz” diye konuştu.

“KÜRESEL CİNSİYETSİZLEŞTİRME POLİTİKALARI KARŞISINDA KAZANILACAK HER MEVZİ, İNSANLIĞIN GELECEĞİ ADINA TARTIŞMASIZ BÜYÜK BİR BAŞARIDIR”

Bu zorbalığın sadece siyasetle de sınırlı olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasından medyaya, sinema sektöründen spora, oyunlardan dijital mecralara kadar hemen her alanda daha nobran, daha baskıcı, daha ürpertici bir gerçeklikle karşı karşıya olunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Henüz 2-3 yaşındaki masum sabiler bile oyunlar ve çizgi filmler üzerinden çok erken yaşlarda bu ‘şenaate’ muhatap oluyor. Birkaç ay evvel, tedbir uyguladığımız dijital bir oyun platformunda tespit edilen ahlaksızlıklar, bunun en çarpıcı örneğidir. Günden güne kesifleşen bu iklime, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dâhil her platformda cesaretle itiraz eden nadir ülke ve liderlerden biriyiz. Önümüzdeki dönemde bu duruşumuzu daha da sağlamlaştıracağız. Sırasıyla bireyi, aileyi, toplumu ifsat eden cinsiyetsizleştirme politikalarına tepki göstermeye kararlılıkla devam edeceğiz. Kim ne derse desin, bu konuda Türkiye’nin tavrı bellidir, bundan geri adım asla söz konusu olmayacaktır.”

Birleşmiş Milletler bünyesinde verdikleri mücadelenin herkesin malumu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çabaları, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Türk Devletleri Teşkilatı başta olmak üzere diğer uluslararası kuruluşlara da teşmil ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün bir kez daha tüm kalbimle ifade etmek isterim; küresel cinsiyetsizleştirme politikaları karşısında kazanılacak her mevzi, insanlığın geleceği adına tartışmasız büyük bir başarıdır. İlgili kurumlarımızla birlikte akademi, medya, kültür sanat ve sivil toplum camiamızın bu konuda daha aktif sorumluluk alacağına inanıyorum. Yerel yönetimlerin, millî varlığımızın taşıyıcı kolonlarına hamle yapan bu akımlara prim vermemesi gerektiğini tekrar hatırlatmak istiyorum.”

“TÜRKİYE, GENÇ VE NİTELİKLİ NÜFUS BAKIMINDAN KAN KAYBETMEKTEDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir diğer önemli hususun, genç ve nitelikli nüfusun devamı olduğunu belirterek, her şeyden önce bunun demografik bir sınamadan öte, varoluşsal bir tehdit niteliğinde olduğuna işaret etti.

Bin yıldır bu topraklara mührünü vurmuş bilgisi, erdemi ve müktesebatıyla medeniyet coğrafyasını karış karış yeşertmiş güçlü nesillerin devamının, gelinen aşamada ülke için “hayat-memat meselesine” dönüştüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet büyük ve güçlü bir Türkiye iddiasını taşıyorsak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmek istiyorsak, yarınlarımızı güvence altına almayı arzu ediyorsak, hâsılı, yakın gelecekte hem hedeflerimize ulaşmayı hem de beka sorunu yaşamamayı temenni ediyorsak şimdiden harekete geçmek zorundayız. Bunu hamaset yapmak için değil, bazı acı gerçeklerle yüzleştiğimiz için söylüyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğurganlık oranı ve nüfus artış hızının alarm verdiğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi: “2001 yılında toplam doğurganlık hızımız 2,38 iken, bugün bu rakam 1,51’e düşmüştür. Nüfusun yenilenme düzeyinin 2,1 olduğu dikkate alındığında, durumun vahameti daha iyi anlaşılacaktır. Yıllık nüfus artış hızımız ise 2022 yılında binde 7 iken, 2023’te binde 1,1’e gerilemiştir. Çocuk ve genç nüfusumuz azalırken, yaşlı nüfusumuz tarihimizde ilk defa yüzde 10’un üzerine çıkmış, ortalama yaşımız da 34 sınırına dayanmıştır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Tüm bunlarla birlikte evlenme yaşı önemli ölçüde yükselmiş, boşanma oranları ise aynı nispette artmıştır. Evlenme hızı 2023’te binde 6,63 olarak gerçekleşti. 1000 nüfus başına düşen boşanma sayısını ifade eden ‘kaba boşanma hızı’ ise 2,01’e çıktı. Boşanmaların yüzde 33,4’ünün evliliğin ilk 5 yılı içinde, yüzde 21,7’sinin ise evliliğin 6 ila 10’uncu yılları arasında meydana geldiği göze çarpıyor. Ülkemizde ilk evlenme yaşının kadınlar için 26’ya, erkekler için ise 28’e yükseldiğini görüyoruz. İlk anne olma yaşı, geçmişte görülmemiş biçimde, 29’u aşmış vaziyette. Bütün bu verilerin, oranların ve istatistiklerin anlattığı şudur; Türkiye, genç ve nitelikli nüfus bakımından, üzülerek söylüyorum, kan kaybetmektedir. Gerekli önlemleri bir an önce almaz, ihtiyaç duyulan politikaları kısa sürede uygulamazsak sorun telafi edilemez boyuta varacaktır. Allah korusun böyle bir durumda yalnızca nüfus değil, nüfuz kaybı da yaşamamız kaçınılmazdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşılarına dikilen bu tehlikeyi yaklaşık 20 sene evvel sezdiklerini, 2007’de doğurganlık ve nüfus artış hızındaki gerilemeye dikkat çekme adına “en az üç çocuk” çağrısı yaptıklarını anımsattı.

“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE İDEALİMİZİ GÜÇLÜ AİLE VE GÜÇLÜ NÜFUS YAPISIYLA GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ”

Bu çağrıdan dolayı hem şahsen hem de hükûmet olarak ciddi baskı gördüklerini, itibar suikastlerine uğradıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Muhalefetin kışkırttığı birçok grup, yazar-çizer, sanatçı, sözüm ona aydın taifesi, bizi özel hayata müdahaleyle suçladı. Soruna her dikkat çektiğimizde ise bu saldırıların ve ithamların dozu daha da arttı. Şimdi geriye doğru baktığımızda ne kadar haklı olduğumuz, bize yönelik bühtanların da ne kadar mesnetsiz olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’nin güvenliğine, geleceğine, kalkınmasına ve huzuruna dair her konuda çuvallayanlar, burada da aynı yanlışı tekrarlamışlardır. Tabii bunun sadece bir öngörüsüzlük mü, yoksa arkasında çok daha sinsi emellerin mi olduğunun takdirini milletimizin yapacağına inanıyorum. Şahsi fikrim, nüfus planlaması kisvesi altında yürütülen çalışmaların kesinlikle art niyet taşıdığı şeklindedir. Zamanın, bu konuda da bizi teyit edeceği kanaatindeyim. Tabii biz, doğru bildiğimiz yolda sabırla yürümekten asla vazgeçmedik. Her fırsatta en az üç çocuk çağrımızı tekrarladık.”

Milletin istikbalini garanti edecek çalışmalara devam ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10’uncu Kalkınma Planı’na “Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması” başlıklı dönüşüm programını ekleyerek, doğurganlık hızının artırılmasını nüfus politikasının öncelikli hedefi hâline getirdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12’nci Kalkınma Planı ile doğurganlık oranının nüfusun kendini yenileme seviyesinin üzerine çıkarılmasını kendilerine gaye edindiklerini vurgulayarak, “Politikalarımızı destekleyici düzenlemeleri, projeleri, reform ve hizmetleri tek tek hayata geçirdik. Hak ve özgürlükleri genişlettik, eksiklikleri giderdik, kadın hakları ve aile yapısının iyileştirilmesini merkeze alan devrim niteliğinde adımlar attık. İnşallah bundan sonra da büyük ve güçlü Türkiye idealimizi güçlü aile ve güçlü nüfus yapısıyla gerçeğe dönüştüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 yılını “Aile Yılı” ilan ettiklerini, bu kapsamda birçok yeni projeyi de hayata geçirdiklerini belirtti.

“AİLE KURMAYI TEŞVİK EDECEK MADDİ DESTEKLER, DANIŞMANLIK HİZMETLERİ VE GENÇ ÇİFTLER İÇİN KONUT DESTEKLERİ GİBİ UYGULAMALARI DEVREYE ALACAĞIZ”

14-28 Mayıs seçim sürecinde millete söz verdikleri “Aile ve Gençlik Fonu”nu geçen sene deprem bölgesinde başlattıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu fonla evliliğe ilk adımını atan gençlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği sunulduğunu söyledi.

Bunu bir adım daha öteye taşıdıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni evlenecek gençlerimize Aile ve Gençlik Fonu dâhilinde verdiğimiz faizsiz kredi desteğini 81 ilimizin tamamında uygulamaya alıyoruz. Aile ve Gençlik Fonundan artık 81 vilayetimizdeki tüm gençlerimiz istifade edebilecek. Dünya evine girecek gençlerimiz bu imkândan faydalanmak üzere bugün itibarıyla başvurularını yapabilirler. Yuva kuracak tüm gençlerimiz için şimdiden hayırlı uğurlu olsun, diyorum” şeklinde konuştu.

Bu yıl doğum yardımlarını da önemli ölçüde artırdıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu kapsamda, yeni doğacak ilk çocuk için verdiğimiz tek seferlik doğum yardımını bundan sonra 5 bin liraya yükseltiyoruz. Ayrıca, ikinci çocuk için her ay bin 500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 5 bin lira olacak şekilde çocuk yardımlarını devreye alıyoruz. Yeni doğacak ikinci ve sonraki çocuklar için hiçbir şart gözetmeksizin vereceğimiz çocuk yardımlarını her ay annelerimizin hesabına yatıracağız. Bu müjdemizin de ailelerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Aile kurmayı teşvik edecek maddi destekler, danışmanlık hizmetleri ve genç çiftler için konut destekleri gibi uygulamaları devreye alacağız. Esnek ve uzaktan çalışma modelleriyle kadınların, ev ve iş hayatlarını rahatlatacak yeni imkânları hayata geçireceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışan anne babalar için ücretsiz veya düşük maliyetli çocuk bakım hizmetlerini güçlendireceklerini belirterek, çocuk sahibi olmayı teşvik edecek veya kolaylaştıracak tıbbi imkânları ailelerin istifadesine sunmayı da önemsediklerinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun haricinde geniş bir alanda faaliyetleri, projeleri ve müjdeleri de yıl boyunca ailelerle paylaşacaklarını bildirdi.

“ÖYLE TALEPLER ÖNE SÜRÜLÜYOR Kİ GENÇLERİMİZ YUVA KURMAKTAN KORKUYOR”

Kanayan bir yaraya da dikkati çekmek istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peygamber Efendimiz, aile kurarken bakınız bizlere neyi öğütlüyor. ‘En bereketli nikâh, külfeti en az olanıdır’ buyuruyor. Dolayısıyla nikâh merasimlerinin sade, gösteriş, aşırılık ve israftan uzak olması Efendimiz tarafından bizlere tavsiye ve telkin ediliyor. Ancak, son yıllarda bu alanda sorunlarımız katlanarak artıyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle sosyal medya platformlarının yaygınlaşmasıyla birlikte ataların tabiriyle “Eski köye yeni adetlerin” geldiğini gördüklerini söyledi.

“Öyle talepler, öyle listeler öne sürülüyor ki açık söylüyorum, gençlerimiz yuva kurmaktan korkuyor, çekiniyor, ürküyor, daha yolun başındayken umutları kırılıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, evlenenlerin ise ödemesi en az 4-5 yıl süren ağır faturalarla karşılaştığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, genç çiftlerin, aynı çatı altında beraberce yaşamayı öğrendikleri hassas dönemde, mevcut sıkıntılara ilaveten popüler kültürün veya geleneğin dayatması sebebiyle yüklendikleri maddi külfetlerle uğraştığı değerlendirmesinde bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erken dönemde yaşanan boşanmaların ana nedenlerinden biri, ‘olmasa da olur’ diyebileceğimiz aşırı talepler dolayısıyla ortaya çıkan işte bu masraflardır. Gençlerimiz bundan fevkalade mustariptir, şikâyetçidir. Aileye, ahlaka, fıtrata, çocuklara yönelik saldırıların arttığı ve medeniyet değerlerimize uygun hayat sürmenin zorlaştığı günümüzde, yuva kurmak isteyen gençlerimize yardımcı olmak mecburiyetindeyiz. İster kız tarafı ister erkek tarafı olsun her kim bunu zorlaştırıyorsa, gençlerin dünya evine girmesine engelliyorsa, büyük bir vebal altındadır. Toplumun bilinçlendirilmesi noktasında Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve sivil toplum kuruluşlarımıza gerçekten önemli görevler düşmektedir. İnşallah ‘2025 Aile Yılını’ vesile kılarak, bu sorunların da üzerine kararlılıkla gideceğimize inanıyorum. Rabb’im, evlenecek tüm gençlerimizin yardımcısı olsun diyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 Aile Yılı’nın ülke, milleti ve tüm aileler için hayırlı uğurlu olmasını temenni etti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

“Ulaştırma alanında tarihimizin en büyük atılımlarını gerçekleştirdik”

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın-Denizli Otoyolu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Siyasette bizim tek bir gayemiz vardır. O da işte bugün burada olduğu gibi, ülkemizi ve şehirlerimizi hak ettiği yatırımlarla buluşturmaktır. Ulaştırma alanında, bugüne kadar tarihimizin en büyük atılımlarını gerçekleştirdik” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın-Denizli Otoyolu Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, hem Aydın’ı hem de bölgeyi büyütmeye, kalkındırmaya, her alanda daha ileri noktalara taşımaya devam ettiklerini söyledi.

İller arasındaki kara yolu bağlantılarının çeşitlendirilmesi ve yolculuk sürelerinin azaltılmasının önceliklerinin ilk sıralarında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticari ve turistik trafiğin ana güzergâhlarından biri olan bölgenin ulaşım altyapısını daha önce hizmete açtıkları İstanbul-İzmir Otoyolu ve İzmir-Aydın Otoyolu ile önemli ölçüde güçlendirdiklerini anlattı.

“KESİNTİSİZ BİR OTOYOL AĞINI HAYATA GEÇİRMENİN GURURUNU YAŞIYORUZ”

Resmî açılışını yaptıkları Aydın-Denizli Otoyolu’yla Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgeleri arasındaki kara yolu ağını biraz daha genişlettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “3 gidiş, 3 geliş olmak üzere 6 şeritli 140 kilometre ana yol ve 2 gidiş, 2 geliş olmak üzere 4 şeritli 23 kilometre bağlantı yolundan oluşan Aydın-Denizli Otoyolumuz toplam 163 kilometre uzunluğa sahip. Otoyol bünyesinde uzunluğu 5 bin 712 metreye ulaşan 61 köprü, 19 köprülü kavşak, toplam 11 bin 622 metre uzunluğunda 18 viyadük, 30 üst geçit, 80 alt geçit ve 5 otoyol hizmet tesisi yer alıyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, otoyolun Kuyucak Kavşağı ile Kocabaş Kavşağı arasındaki 93 kilometrelik kesimini 3 Kasım 2023’te açtıklarını anımsatarak, “Aydın çevreyolundan başlayıp Kuyucak Kavşağı’nda son bulan 70 kilometrelik bölümünü ise 17 Ekim 2024’te hizmete vermiştik. Otoyol güzergâhının 3 Kasım 2023’te trafiğe açılan ilk etabı Kocabaş’tan başlayıp Pamukkale, Kumkısık, Sarayköy ve Buharkent’ten geçerek Kuyucak’a ulaşmıştı. 17 Ekim’de açılan ikinci etabı ise Kuyucak’tan başlayıp Nazilli, Yenipazar ve Köşk ilçelerini geçerek Aydın’da sonlanmıştı” dedi.

Otoyolun tüm kesimlerini resmî olarak Aydın’la birlikte tüm Ege Bölgesi’nin istifadesine sunduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “D-320 devlet yolu üzerinden 11 ilçe geçilerek 2 saati bulan yolculuk süresi, otoyolumuzun hizmete girmesiyle birlikte 1 saatin altına iniyor. Denizli-Batı Çevreyolu Kavşağı ile İzmir merkezi-Liman Kavşağı arasındaki 220 kilometrelik otoyol geçiş süresi 1 saat 40 dakikaya inmiş oluyor. Devlet yolu üzerinden Aydın’dan Denizli’ye ulaşım ile İzmir’den Denizli’ye ulaşım süresi ise birbirine eşit hâle geliyor. Böylelikle zamandan 6,4 milyar lira, akaryakıttan 1 milyar lira olmak üzere yıllık toplam 7,4 milyar lira tasarruf edeceğiz. Karbon emisyonunu 61 ton azaltmış olacağız. Projenin tamamlanmasıyla Kapıkule’den başlayıp İstanbul üzerinden Marmara ve Ege bölgelerini katederek Akdeniz’e ulaşan kesintisiz bir otoyol ağını hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz.”

“YOL DEMEK, BÖLGESEL VE KÜRESEL EKONOMİYLE ENTEGRASYON DEMEKTİR”

Her fırsatta “yol medeniyettir” gerçeğini hatırlattıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yol demek ulaşım demektir, sanayi, üretim, turizm, kültür, emniyet, kalkınma demektir. Yol demek, bölgesel ve küresel ekonomiyle entegrasyon demektir. Yol olmadan bunların hiçbiri olmaz. Aynı durum Aydın-Denizli Otoyolu için de geçerlidir. Aydın-Denizli Otoyolu’nun hizmete sunulmasıyla birlikte sanayi ve tarım ürünlerimiz, Denizli üzerinden bölgenin en önemli ihracat merkezi olan İzmir ve Aliağa Limanı’na çok daha kısa sürede nakledilecek. Bilhassa yaz aylarında yoğunluğun arttığı Pamukkale, Efes, Didim, Kuşadası gibi turizm merkezlerimize ulaşım daha az sürede ve konforlu bir şekilde sağlanacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve yabancı ziyaretçilerin turistik beldelerde daha fazla zaman geçirmelerine ve farklı yerleri keşfetmelerine imkân verecek bu durumun, turizm gelirlerini de artıracağını belirterek, “Aydın-Denizli Otoyolumuz, turizm sektöründe bölgeye yapılan yatırımları arttıracak, yeni turizm tesislerinin açılmasına öncülük edecek ve böylelikle yeni istihdam imkânları oluşturarak bölge ekonomisini kalkındıracaktır. Kısacası ticaret, turizm, taşımacılık, sanayi açısından gerçekten tarihî bir projenin açılışını bugün burada gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.

“İNSANLARIMIZ SEYAHATLERİNİ DAHA HIZLI, GÜVENLİ VE KONFORLU BİR ŞEKİLDE YAPABİLİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ulaştırma yatırımlarımızı eleştirenlere de iki çift lafım var. Sizinle bizim aramızda sadece vizyon ve ufuk farkı yok. Sizinle bizim aramızda niyet farkı, anlayış farkı, zihniyet farkı var. Biz ‘kule’ deyince para kulesi, ‘belediye’ deyince yeme aklına gelen bir kadro değiliz, hiçbir zaman da olmadık. Biz, 22 yıldır Türkiye’yi büyütmek ve kalkındırmak için çalışıyoruz. Siyasette bizim tek bir gayemiz vardır. O da işte bugün burada olduğu gibi ülkemizi ve şehirlerimizi hak ettiği yatırımlarla buluşturmaktır. Ulaştırma alanında bugüne kadar tarihimizin en büyük atılımlarını gerçekleştirdik.”

Bölünmüş yol uzunluğunu da artırdıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bin 714 kilometre olan otoyol ağımızı 2 bin 82 kilometre artırarak 3 bin 796 kilometreye ulaştırdık. Yollarımızda ortalama hız 40 kilometreydi. Şimdi yaklaşık 90 kilometre. Yani artık insanlarımız seyahatlerini daha hızlı, daha güvenli ve konforlu bir şekilde yapabiliyor. İnşallah, çok daha iyi seviyelere geleceğiz” bilgilerini verdi.

Dua edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aydın-Denizli Otoyolu’nun bu hâle gelmesinde emeği geçen başta Karayolları Genel Müdürlüğümüz olmak üzere, Ulaştırma Bakanlığımız, yüklenici firma olarak FERNAS’a, işçisinden, mühendisine, mimarına kadar hepsine şahsım milletim adına teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

DÜNYA16 saat önce

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İhracatta 2025 Yılı Eylem Planı’nı Açıkladı

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, reeskont kredilerinin maliyetinin yeni yıla girerken 6 puan düşürüldüğünü belirterek, “İhracat reeskont kredi finans maliyeti yüzde...

DÜNYA3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile yapımızı korumak, tahkim etmek hepimizin görevidir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile Yılı Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada, “Güçlü fertlerin güçlü aileye, güçlü ailenin güçlü millete, güçlü milletin de güçlü...

DÜNYA5 gün önce

“Ulaştırma alanında tarihimizin en büyük atılımlarını gerçekleştirdik”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın-Denizli Otoyolu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Siyasette bizim tek bir gayemiz vardır. O da işte bugün burada olduğu...

DÜNYA1 hafta önce

“Devlet anlayışımızın öznesi insandır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdareciler Günü Programı’nda yaptığı konuşmada, “Bizim devlet tasavvurumuz hiçbir zaman maddeye dayalı bir anlayış üzerine inşa edilmedi. Tam...

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyonda düşüş trendi 2025 senesinde daha da hızlanacak”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

DÜNYA2 hafta önce

“2024 yılı ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık”

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze sakinlerini ziyaret etti

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni yıl mesajı

“Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştüreceğiz” Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve...

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomiye Değer Katanlar 49. Ödül Töreni’nde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomiye Değer Katanlar 49. Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yıllık 37 milyar dolar ihracatımız...

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi. Görüşmede, Cumhurbaşkanı...

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

seers cmp badge
tr_TRTurkish