4 Kasım 2021– Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz, İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı’na (COP26) katılarak, “İklim Değişikliğine Sektörel Yaklaşımlar” başlıklı oturumda Başkent sivil toplumunu temsilen bir konuşma yaptı. Tüm dünyayı Gölbaşı Sevgi Çiçeği üzerinden gönüllülük ve sevgi esası üzerine bir ittifak kurmaya davet eden Yılmaz, “Tüm insanlığı sevgi odaklı bir dünyanın sağlayacağı nimetleri kardeşçe paylaşmaya çağırıyorum” dedi.
ATO Başkan Yardımcısı, aynı zamanda Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı Yılmaz, iklim değişikliğinden bahsedilmediği 500 yıl önce çevre konusunda kanunname hazırlanan bir coğrafyadan geldiğini söyleyerek başladığı konuşmasında, “Bugünümüzü ve yarınımızı tehdit eden iklim değişikliğine karşı ortak akılla mücadeleye inanıyoruz” dedi.
Temsil ettiği toprakların kültürü gereği emanet aldığı doğaya bakıp güzelleştirmekle sorumlu olduklarını kaydeden Yılmaz, yükümlülükleri yerine getirmeye cesaretleri olduğunu ancak bu yolda yalnız yürümemeleri gerektiğini kaydetti.
“5000 yıldır onlarca medeniyete yurt olmuş, 6 milyon nüfusa sahip, Anadolu’nun dünyaya açılan kapısı Ankara’dan geliyorum” diyen Yılmaz, Başkent’te 2 milyon çalışanıyla yaklaşık 400 bin işletmenin bulunduğunu, 13 Organize Sanayi Bölgesi ve 10 Teknoloji Geliştirme Bölgesiyle, ulusal üretimin yaklaşık yüzde 10’unun gerçekleştiğini söyledi. Yılmaz, “100 yıl önce kurulan ve temsilcisi olduğum Ankara Ticaret Odası, 160 bin üyesi ve 1,5 milyon işgücüyle karbon salınımıyla mücadelede etkin bir rol üstlenme kararlılığındadır” dedi.
Ankara’da katılımcılığı ve ortak aklı önemseyen bir kent yönetimi olduğunu kaydeden Yılmaz, 1325 kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşunun temsil edildiği, 5 binden fazla “konusunda uzman” bireyin, 30 çalışma grubu ve 5 mecliste kent için çalıştığı Ankara Kent Konseyi’nin Başkanı sıfatıyla da zirveye katıldığını anlattı.
-“TEHLİKENİN BOYUTUNUN FARKINDAYIZ”-
Katılımcı kültürle kente yönelik yürüttükleri çalışmaları aktaran Yılmaz, iklim değişikliğinin etkisinin Ankara’da da yoğun bir şekilde hissedildiğini, kişi başına su tüketim miktarının yakın zamana kadar 237 litre olan şehirde baraj doluluk oranlarının azaldığını ve susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kalındığını ifade etti. Yılmaz, “Şehrimizde hava sıcaklığının yakın gelecekte 4,5 dereceye kadar artabileceğine dair araştırmalar var. Tehlikenin boyutunun farkındayız” diye konuştu.
Küresel ısınma ve ona bağlı iklim sorunları nedeniyle 1998-2017 yılları arasında dünyada 1 milyon 300 bin insanın hayatını kaybettiğini, 2 trilyon dolar maddi zarar meydana geldiğini kaydeden Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
“Önlem alınmaması durumunda, önümüzdeki on yıl içinde büyük felaketlere doğru gidiyoruz. İçinde bulunduğumuz yıl, benim güzel ülkem Türkiye dâhil olmak üzere birçok ülke çevre felaketleri yaşayarak bu büyük tehlikeyle yüzleşti. Bizim kültürümüzde “Dünyanın sonunun geldiğini bilseniz dahi elinizdeki fidanı dikiniz” öğretisi vardır. Buna rağmen küresel ısınmanın etkilerini hafifletmekte çaresiz kaldık. Sadece üç ay içerisinde, haftalarca süren orman yangınlarıyla, Marmara Denizi’ni öldüren müsilajla, Karadeniz kıyılarındaki kentlerimizde su baskınlarıyla karşılaştık. Küresel karbon emisyonuna sadece yüzde 1 düzeyinde etkimiz olmasına rağmen ülkemizde yaşadığımız felaketlerin boyutu ve ödediğimiz bedeller, sorumluluğumuzun çok çok üzerinde oldu”
KARBON EMİSYONUNUN SORUMLULARI GELİŞMİŞ ÜLKELER”-
Türkiye’nin Yeşil Dönüşüm konusunda yaptığı çalışmaları aktaran Yılmaz, Paris İklim Sözleşmesi’ni onaylayarak konuyla ilgili kararlılığını ortaya koyduğunu söyledi. Yılmaz, Türkiye’nin Orta Asya ve Akdeniz havzasındaki konuyla ilgili etki gücüne değindiği konuşmasında, “Dolayısıyla iklim değişikliğine karşı tüm imkân ve kaynakların adaletli kullanıldığı, hakça dağıtıldığı bir sürecin içinde olmak isteriz” dedi.
Dünyada risk oluşturan karbon emisyonunun sorumlularının gelişmiş ülkeler olduğunu kaydeden Yılmaz, iklim değişikliğinin önlenmesinde de gelişmiş ülkeleri gelişmekte olan ülkelere karşı hakça ve adaletli bir sorumluluk almaya davet etti.
Ekonomilerini geliştirmek isteyen ülkelerin üretim ve imalatlarının yüzde 30 oranında arttığı 2010 ile 2019 yılları arasında dünyada en yüksek sıcaklık artışlarının kaydedildiğine dikkat çeken Yılmaz, bu süreçte Aral Denizi’nin kum çölüne dönüştüğünü, Eymir ve Mogan göllerinin aynı kaderi paylaşmasından endişe ettiklerini söyledi. Yılmaz, “Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin, aşırı karbon emisyonuna sebep olmadan sürdürülebilir kalkınma hedeflerini yakalayabilmesi için idari ve ekonomik yapılanmalarının desteklenmesi gerekir. Gelecek kuşaklara temiz bir çevre bırakılması için, gelişmiş ülkelerin finansman ve teknoloji desteği iklim değişikliğinin krize dönme sürecini de etkileyecektir. Bu süreçte, küresel dayanışma ruhu desteklenmeli ve akıl ve bilim öne çıkartılmalıdır” diye konuştu.
Dünyada kuraklık, aşırı yağış, yeterli gıdaya erişememe ve diğer doğal felaketlerin etkisiyle yerinden olan yaklaşık 7 milyon insanın varlığına dikkat çeken Yılmaz, “Sorunun çözümü gecikirse, bu felaketlerin bedelini bu konuda hiçbir sorumluluğu olmayan doğmamış çocuklarımız ödeyecektir. Bu felakete engel olmak için köklü bir dönüşüme ihtiyaç var” dedi.
-YUNUS EMRE, RUMİ VE GÖLBAŞI SEVGİ ÇİÇEĞİ-
Değişim ve dönüşüm için anlaşmalar, yasalar, normlar gibi kâğıt üzerindeki yasal mevzuatın insanlığa yetmeyeceğine dikkat çeken Yılmaz, tüm insanlığı Ankara Gölbaşı Sevgi çiçeği üzerinden bir ittifaka davet etti. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ortak akılla, toplumsal vicdanla beslediğimiz dayanışma ruhunun harekete geçmesi gerektiğini biliyoruz. Çevre bilincinin bireylerin kalbine ve vicdanına sızarak, ulusların sınırlarını aşarak yer küremizin ortak paydası, günümüzün Lingua Franka’sı (küresel dil) haline gelmesini gönülden istiyoruz. Kâinatta, her şeyin sevgiyle ve anlamakla başladığını biliyoruz. Yaşamak bizim olduğu kadar bizden sonraki kuşakların da hakkı. Yaşamak küresel ekosistem içerisindeki tüm canlıların da hakkı. Geldiğim coğrafya, şairleri ve düşünürlerinin sevgi temasıyla tanındığı, çiçeğinin bile adının sevgi olduğu bir yer. UNESCO’nun içinde bulunduğumuz yılı anma yılı ilan ettiği “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” sözünün sahibi büyük şairimiz Yunus Emre ve “ne olursan ol gel” diyen Rumi’nin temel amacı insanlığı sevgide birleştirmektir. Ankara’da yetişen binlerce endemik bitkiden biri de Gölbaşı İlçemizde yer alan Sevgi Çiçeğidir.
İklim değişikliği başta olmak üzere küresel ekonomimizi tehdit eden sorunları ortadan kaldırmak için önerimiz Gölbaşı Sevgi Çiçeği İttifakının yapraklarına şu kavramları yazmak:
Sevgi, Saygı, Empati, Çevre Bilinci, İnsan Hakları ve Refahı, İnsan Sorumlulukları, Doğayı korumak ve geliştirmek, Şefkat ve Hoşgörü, Bilinçli tüketim ve hayvan refahı. Tarih boyunca insanlar güç, din, para ve konfor için savaştılar. Artık sevgi zamanı! Bütün çevre dostlarını, yaşanılabilir ekosistem için “Sevgi Çiçeği İttifakına” davet ediyorum. Türkiye’nin ilk “İklim Meclisini” kuran, katılımcısı olduğumuz COP26 ile aynı amaca hizmet ettiğimizi söylemekten gurur duyan bir çevre dostu olarak, tüm insanlığı sevgi odaklı bir dünyanın sağlayacağı nimetleri kardeşçe paylaşmaya çağırıyorum”
Zirveye Ankara’dan katılan heyette, Ankara Ticaret Odası Başkan Yardımcısı ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz‘ın yanı sıra, Ankara Sanayi Odası Başkan Yardımcısı, Ankara Sanayi Odası 2. ve 3. Organize Sanayi Bölgesi Başkanı ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu Başkanı Seyit Ardıç, İklim Değişikliği Politika Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu ile Ankara Bilim Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Cemalettin Kömürcü yer aldı.
-TBMM ÇEVRE KOMİSYONU YILMAZ’I DİNLEDİ-
Yılmaz‘ın konuşması, TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Muhammet Balta, Komisyon Üyeleri Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, İzmir Milletvekili Murat Bakan, Sivas Milletvekili Semiha Ekinci, Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz, Ankara Milletvekili ve Başkent Ankara Meclisi Başkanı Nevzat Ceylan, CHP Genel Sekreteri İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke ile akademisyenler ve delegelerin de yer aldığı kalabalık bir grup tarafından dinlendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Japonya-Türkiye ilişkilerinin 100. yılı dolayısıyla resmî ziyaret için Türkiye’de bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito’nun eşi Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi.
Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ziyaret etti.
Lider eşleri önce İstanbul’un fethedilişinin 571. yıl dönümünde Fatih Sultan Mehmet’i anmak için açılan “Fatih Sultan Mehmet” sergisini gezdi.
Burada Fatih Sultan Mehmet’in Çocukluk Dönemi, Padişahlık Dönemleri, İlim Hayatı ve O Dönemde Yaşayan Âlimler, İstanbul’un Fethi ve Askerî Hayatı, Siyasi Hayatı ile Fatih Döneminde Mutfak, Şair Fatih: Avni, Vakıf Eserleri ve Ölümü bölümleri hakkında bilgi alan Akishino sergide sunulan Fatih Sultan Mehmet’in kaftan, kılıç, zırh gömlek gibi kişisel eşyaları ve o dönemin tarihine ışık tutacak çok sayıda esere hayranlığını dile getirdi.
Emine Erdoğan ve Akishino, sergi ziyaretinin ardından, Cihannüma Salonu’na geçerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Lider eşleri, daha sonra, 600 Japonca eserin bulunduğu Japon Kitaplığı bölümüne geçtiler.
Emine Erdoğan, burada bulunan kitapları inceleyen konuğuna, Mevlana’nın “Mesnevi” eserinin Japonca baskısını ve serginin içeriğini de anlatan “Fatih Sultan Mehmet” kataloğu ile İletişim Başkanlığı tarafından yayınlanan “Türkiye” kitabını hediye etti.
ÇOCUKLARDAN KÜRESEL ISINMA SUNUMU
Daha sonra Nasreddin Hoca Kütüphanesi’ne geçen Emine Erdoğan ve Akishino’yu çocuklar sevgiyle karşıladı. Burada çocukların yaptığı resimleri inceleyen lider eşlerine, bir anaokulu çocuğu kendi yaptığı üzerinde lale motifi olan tabağı hediye etti.
Anaokulu çağındaki bir başka çocuk ise Emine Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensesi Akishino’ya küresel ısınma ile ilgili bir sunum yaptı.
“TEMENNİMİZ İŞ BİRLİĞİNİN DAHA DA İLERİYE TAŞINMASI”
Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile gerçekleştirdikleri programa ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin tesisinin 100. yıl dönümü kapsamında ülkemizi ziyaret eden Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya gelmekten memnuniyet duydum.
Ülkemizin kültür hazinesine ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ve Japonya kitaplığı bölümünü ziyaret ettik. Farklı medeniyetlerin birikimlerini aynı çatı altında buluşturan kütüphanemizde muhafaza edilen özel ve nadir eserleri tanıtma fırsatı bulduk.
Fatih Sultan Mehmet Sergisi’ni gezerek tarihimizin büyük liderlerinden birinin vizyonunu, sanata ve bilgiye olan bağlılığını yakından inceledik. Japonya Kitaplığı, iki ülkenin ortak mirasına ışık tutan ve dostluk bağlarını güçlendiren bir sembol niteliğinde. Temennimiz bu anlamlı ziyaretin ülkelerimiz arasındaki iş birliğini daha da ileriye taşımasıdır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gelişinde giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino, Türkiye ve Japonya bayrakları önünde tokalaşarak poz verdi.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino heyetleri eşliğinde görüşmeye geçti.
Görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Japonya Veliaht Prensi Akishino’ya, Osmanlı Generali Pertev Paşa’nın İmparator Mutsuhito tarafından ödüllendirildiğini gösteren belge hediye edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, resmî ziyarette bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Japonya Veliaht Prensi Akishino ve Prenses Kiko ile aile fotoğrafı da çektirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Karadağ bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.