KOÇ HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER M. KOÇ: “ÜLKEMİZE OLAN İNANCIMIZLA, HEP BİRLİKTE KATMA DEĞER YARATMAYA, YATIRIM YAPMAYA, İSTİHDAM SAĞLAMAYA VE GÜCÜMÜZÜ ALDIĞIMIZ ÜLKEMİZİN KALKINMASI İÇİN OMUZ OMUZA ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ.”
Türkiye’nin dört bir yanındaki Koç Topluluğu bayileri ve yetkili servislerini bir araya getiren geleneksel Anadolu Buluşmaları’nın 29’uncusu bu yıl ilk kez dijital ortamda gerçekleşti. Koç Holding’in Nakkaştepe’deki merkezinden Topluluk bünyesindeki 11 bine yakın iş ortağına seslenen Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, “Koç Topluluğu olarak mevcut şartlar içinde risklerimizi basiretle yönetirken; uzun dönemli hedeflerimizi de göz ardı etmiyoruz. Tüm belirsizliklere ve olumsuzluklara rağmen, memleketimizin geleceğine inanıyor ve yatırımlarımıza devam ediyoruz. 2015-2020 döneminde 11,3 milyar dolar yatırım harcaması gerçekleştirdik. Bu sene bu rakam daha da artacak. Kombine ciromuz, milli gelirin yüzde 6,4’ü mertebesinde. Şirketlerimiz, ülkemiz ihracatının yaklaşık yüzde 7’sini gerçekleştiriyor. Koşullar nasıl olursa olsun, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da başarılarımızı daha da arttıracağız. Ülkemize olan inancımızla, hep birlikte katma değer yaratmaya, yatırım yapmaya, istihdam sağlamaya ve gücümüzü aldığımız ülkemizin kalkınması için omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Koç Topluluğu’nun pandemiden çok önce başladığı kapsamlı dönüşüm programları, pandeminin başında hızla aldığı önlemler ve paydaşlarının gayretiyle belirsizlikle dolu bu süreçte üstün bir performans gösterdiğini belirten Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu ise “Biliyoruz ki sorumluluğumuz sadece hissedarlarımıza karşı değil. Başta sizlerin dâhil olduğu çok büyük bir ekosistemin merkezindeyiz. İşte Koç’u Türk ekonomisinin asırlık kuruluşu yapan; sahip olduğu bu üstün sorumluluk bilincidir. Gururla ifade etmeliyim ki; pandemi döneminde çalışan sayımız azalmadı, tam tersine arttı. Dünyadaki örneklerin aksine; böylesine zor bir dönemde, çalışan bağlılığı skoru yükselen nadir gruplardan biri olduğumuzu kıvançla belirtmek isterim” dedi. Koç Topluluğu’nun bayileri ve yetkili servisleri ile fikir alışverişinde bulunmak üzere düzenlediği geleneksel Anadolu Buluşmaları’nın 29’uncusu bu yıl dijital ortamda gerçekleştirildi. Pandemi nedeniyle bir yıllık aranın ardından ilk kez dijital ortamda düzenlenen ve Türkiye’nin 81 ilinden 11 bine yakın iş ortağını bir araya getiren etkinliğe Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu ve Koç Holding Grup Başkanları katıldı. Koç Holding Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Oya Ünlü Kızıl’ın moderatörlüğünü üstlendiği oturumda ise Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Soli Özel ve ekonomi yazarı Uğur Gürses, dünya siyaseti ve ekonomisindeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Ömer M. Koç: “Pandemi, insani acıları ve ekonomik sıkıntılarıyla birlikte sürüyor.” Konuşmasında küresel ekonomik ve politik gelişmeleri değerlendiren Ömer M. Koç, Covid-19 pandemisinin, insanlığın İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra gördüğü en acı küresel felaket olduğunu vurguladı. “Bu fevkalâde güç dönemi artık geride bıraktık diyebilmeyi çok arzu ederdim; ancak, en azından önümüzdeki senenin ortalarından evvel, bunun mümkün olamayacağı anlaşılıyor” diyerek sözlerini sürdüren Ömer M. Koç şöyle devam etti: “Zira, bilim insanlarının geçmişe nazaran çok daha süratle geliştirdiği aşılar; her türlü bilimsel veriyle etkinlikleri kanıtlanmasına rağmen; henüz küresel bağışıklığı sağlayabilecek kadar insana uygulanamadı. Bunun nedenlerinden biri; büyük bir sorumsuzlukla dillendirilen aşı karşıtı söylem. Ayrıca, yoksulluk içindeki ülkeler aşıya dahi ulaşamıyor. Aşılanmadığı için virüse yakalananlar mutasyon ihtimalini artırıyor. Pandemi, insani acıları ve ekonomik sıkıntılarıyla birlikte sürüyor. Faaliyet gösterdiğiniz yörelerde itibar sahibi bireyler olarak; sizlerin de hurafelere, batıl inançlara karşı bilimsel gerçeğin sözcülüğünü yapmanızı ve bu konuda toplumsal farkındalığın artmasına yardımcı olmanızı bilhassa rica ederim.”
Ömer M. Koç: “Sosyal ve ekonomik adaletsizliğin yarattığı gerilim ve kutuplaşma daha da artıyor.” Ömer M. Koç, “Pandemi, maalesef mevcut sosyal eşitsizlikleri daha da derinleştirdi. Bu dönemde gelişmiş ekonomilerle diğerleri arasındaki farkın açıldığı görülüyor” diyerek sözlerini sürdürürken, şöyle devam etti: “Son 20 yıldır küresel yoksulluk ilk kez arttı. 120 milyondan fazla insan yoksullaştı. Kadınlar bu dönemde hem işyerlerinde, hem de evde erkeklere göre çok daha fazla yük üstlendiler. UNICEF’e göre, neredeyse yarım milyar öğrenci; temel bir hak olan eğitimden faydalanamadı. Sosyal ve ekonomik adaletsizliğin yarattığı gerilim ve kutuplaşma daha da artıyor.” Ömer M. Koç: “Esaslı bir reform ajandasına sarılarak ülke riskimizi azaltmak zorundayız.” Türkiye’de ekonomik faaliyetlerin pandeminin yarattığı şoktan sonra hızla toparlanmasını memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayan Ömer M. Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak iyice artan enflasyon baskısının vatandaşlarımızı ne kadar yorduğunu da görmek insanı fevkalâde üzüyor. 2000’li yılların ilk 10 senesinde yaptığımız gibi; esaslı bir reform ajandasına sarılarak ülke riskimizi azaltmak zorundayız. Avrupa’ya doğru kısalacak tedarik zincirlerini dikkate alırsak; Türkiyemizi yeniden cazip bir yatırım merkezi kılacak adımların daha da kıymetli hale geldiği açıktır. Kurları, maliyetleri ve nihai netice olan enflasyonu azaltmanın başka kalıcı yolu yoktur. Ülkemizin huzuru ve sürdürülebilir ekonomik büyüme için; her alanda aklın ve bilimin rehberliğinde hareket edilmesi gerektiği aşikârdır.” Ömer M. Koç: “2015-2020 döneminde; 11,3 milyar dolar yatırım gerçekleştirdik. Bu sene bu rakam daha da artacak.” Ömer M. Koç, “Koç Topluluğu olarak mevcut şartlar içinde risklerimizi basiretle yönetirken; uzun dönemli hedeflerimizi de göz ardı etmiyoruz. Tüm belirsizliklere ve olumsuzluklara rağmen, memleketimizin geleceğine inanıyor ve yatırımlarımıza devam ediyoruz. 2015-2020 döneminde 11,3 milyar dolar yatırım harcaması gerçekleştirdik. Bu sene bu rakam daha da artacak. Kombine ciromuz, milli gelirin yüzde 6,4’ü mertebesinde. Şirketlerimiz, ülkemiz ihracatının yaklaşık yüzde 7’sini gerçekleştiriyor. Ne mutlu ki bu sene de ciro büyüklüğü ve ihracat sıralamalarının ilk 10’unda, Ford Otosan, Arçelik, Tofaş ve Tüpraş şirketlerimiz vardı. Ayrıca ülkemizdeki özel sektör Ar-Ge yatırımlarında, Ar-Ge merkezi sayısında ve Ar-Ge personeli istihdamında lideriz; özel sektör Ar-Ge yatırımının yüzde 7’sini gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin en büyük fikri haklar portföyüne sahibiz. Borsa İstanbul’da halka açık şirketlerimizin piyasa değeri, toplam piyasa değerinin neredeyse yüzde 20’sine tekabül ediyor. Yaşanılan zorluklara rağmen 2020 ve 2021 seneleri; Topluluğumuz açısından gayet başarılı geçti. Sizlerin de dirayeti ve dayanışması sayesinde, ülkemiz için ekonomik değer yaratmayısürdürdük. Bu vesileyle, fedakârlıklarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. İyi ki varsınız,iyi ki birlikteyiz. Koşullar nasıl olursa olsun; bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da başarılarımızı daha da arttıracağız. Ülkemize olan inancımızla, hep birlikte katma değer yaratmaya, yatırım yapmaya, istihdam sağlamaya ve gücümüzü aldığımız ülkemizin kalkınması için omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Levent Çakıroğlu: “Faaliyette bulunduğumuz tüm sektörlerde işlerimizi büyütmeye ve yeni ürünlere yatırım yapmaya kararlılıkla devam edeceğiz.” 29’uncu Anadolu Buluşmaları Toplantısı vesilesiyle iş ortakları ile yeniden bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getiren Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, çok önem verdikleri bu toplantıyı bir sonraki sefer yine yüz yüze yapmayı dilediğini söyledi. Levent Çakıroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “İçinden geçilen tüm zorluklara rağmen; Koç Topluluğu olarak ülkemizin geleceğine güveniyor ve yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Şartlar ne olursa olsun; faaliyette bulunduğumuz tüm sektörlerde işlerimizi büyütmeye ve yeni ürünlere yatırım yapmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Teknolojinin getirdiği imkânları kullanarak; tüketiciye daha etkin ulaşacak, onun ihtiyacına en iyi cevap veren, kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetleri sunacağız. Bu noktada özellikle altını çizmek isterim ki; teknolojik imkânlar ne kadar gelişirse gelişsin; sizlerin müşterilerimizle kurduğunuz benzersiz ilişki, Topluluğumuzun rekabetçi gücü olmaya devam edecek. Markalarımızın itibarını sizlerle birlikte daha da güçlendireceğiz.” Levent Çakıroğlu: “Biliyoruz ki sorumluluğumuz sadece hissedarlarımıza karşı değil. Başta sizlerin dâhil olduğu çok büyük bir ekosistemin merkezindeyiz. İşte Koç’u Türk ekonomisinin asırlık kuruluşu yapan; sahip olduğu bu üstün sorumluluk bilincidir.” Koç Topluluğu’nun pandemiden çok önce başladığı kapsamlı dönüşüm programları, pandeminin başında hızla aldığı önlemler ve paydaşlarının gayretiyle belirsizlikle dolu bu süreçte üstün bir performans gösterdiğini söyleyen Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu,
“Şirketlerimizin borçluluk seviyesini, döviz pozisyonlarını ve likiditelerini son derece disiplinli bir şekilde yönetiyoruz. Biliyoruz ki sorumluluğumuz sadece hissedarlarımıza karşı değil. Başta sizlerin dâhil olduğu çok büyük bir ekosistemin merkezindeyiz. İşte Koç’u Türk ekonomisinin asırlık kuruluşu yapan; sahip olduğu bu üstün sorumluluk bilincidir” dedi. Pandemi dönemindeki faaliyetleri de değerlendiren Levent Çakıroğlu, “Pandemi sürecinde çalışma arkadaşlarımızın, siz bayilerimizin, yetkili servislerimizin, tedarikçilerimizin ve ailelerinizin sağlığı birinci önceliğimizdi. Ayrıca, bu zor dönemde, hükümetin işten çıkarmaya yönelik yasak kararından çok önce, tüm çalışma arkadaşlarımızın işlerinde devam etmeleri kararını vermiştik. Sadece Türkiye’de değil; diğer ülkelerdeki işlerimizde de aynı şekildehareket ettik. Gururla ifade etmeliyim ki; pandemi döneminde çalışan sayımız azalmadı, tamtersine arttı. Kısa çalışma ödeneğinden faydalanan arkadaşlarımızın gelir kaybı yaşamamaları için aradaki farkı telafi ettik. Ne mutlu ki bu dayanışmanın karşılıklı olduğunu gördük.
Dünyadaki örneklerin aksine; böylesine zor bir dönemde, çalışan bağlılığı skoru yükselen nadir gruplardan biri olduğumuzu kıvançla belirtmek isterim” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, parlamenterler, büyükelçiler, düşünce kuruluşu temsilcileri, Birleşik Krallık basın mensupları, iş dünyası ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı bir resepsiyonda konuşma yaptı. “Kıbrıs Sorununun 60 Yılı” başlıklı etkinlik, Holbeach’li Lord Taylor ve Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet kampanyası tarafından Parlamento Binası’ndaki The Pavilion’da gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı Tatar burada yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
“Kıbrıslı Türklerin Cumhurbaşkanı olarak, halkımın gelişimini olumsuz etkileyen izolasyon ve kısıtlamaların kaldırılmasını talep ediyorum. Halkımın izole edilmesinin bu çağda yeri yoktur, çünkü halkım Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulunması için tüm müzakere süreçlerinde yoğun çabalar ortaya koydu. Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs sorununa adil, pratik ve sürdürülebilir olacak müzakere edilmiş bir çözüm bulunmasını istemektedir”.
Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kıbrıs’ta iki Devlet arasında istikrar ve iş birliği istiyoruz. Kıbrıs’ta son 60 yıldır fiilen iki devlet bulunmaktadır ve ileriye dönük doğru yol, Kıbrıs’a sadece 60 km mesafede bulunan Türkiye üzerinden taşınması mümkün olan doğal kaynaklar konusunda iş birliği yapmaktır.”
Cumhurbaşkanı Tatar, birkaç gün önce Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir görüşme gerçekleştirdiğini belirterek şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ile enterkonnekte konusunda önemli görüşmeler yaptık. Kıbrıs’ın hem kuzeyini hem de güneyini, zaten AB’ye bağlı olan Türkiye üzerinden birbirine bağlayabileceğimiz, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında bir köprü olabilecek ve geleceğe yönelik güveni arttıracak çok daha uygulanabilir bir proje öneriyoruz. Kıbrıs’ta ilerlemenin yolu iki devletin enerji, su, mayın temizleme ve düzensiz göç gibi Ada’nın karşı karşıya olduğu güçlüklerin ele alınması gibi farklı alanlarda iş birliği yapmasından geçmektedir. Sizlere burada, Parlamenterler Meclisinde hitap ederken, uluslararası topluma Kıbrıs Rum tarafını Kıbrıslı Türklerle iş birliği yapmaya teşvik etmeleri çağrısında bulunuyorum, zira KKTC’nin statüsünün güçlendirilmesi anlamına geleceği bahanesiyle bizimle iş birliği yapmayı reddediyorlar. Ancak, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki kurucu ortağından biri olduğu, self-determinasyon hakkına sahip olduğu, tarihi ve kültürü nedeniyle ve Ada’nın Türkiye’ye coğrafi yakınlığı nedeniyle Kıbrıs meselesinin bir tarafı olduğumuz gerçeğini kimse inkâr edemez. Ada’ya sadece 40 mil uzaklıkta bulunan ve Ada’nın refahı için bize büyük bir fırsat sunan Anavatan Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının rızası olmadan hiç kimse Kıbrıs sorununa çözüm bulamayacaktır.”
Türkiye’nin bugün 80 km’lik deniz altı boru hattıyla KKTC’ye yılda 75 milyon m3 tatlı su taşıdığınıa değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Küresel ısınma ve yağışların azalması nedeniyle su kaynakları çok azalan ve kuraklığın pençesindeki ülkemize Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde Türkiye’den su taşıyoruz. Bu su, Kıbrıs Adası için çok kıymetlidir. Turizm, tarım ve diğer sektörlerimiz için çok önemli. Dolayısıyla biz diyoruz ki bunu Kıbrıslı Rumlarla paylaşabiliriz. Eğer adil, pratik ve sürdürülebilir bir çözüm bulabilirsek, Türkiye limanlarını Kıbrıs Rum gemi ve deniz araçlarına ve diğer tesislere açacaktır. Türkiye’nin hava sahası da Larnaka’ya doğrudan uçuşların yapılabilmesi için açılacak, Kıbrıslı Rumlar çok daha fazla refaha ulaşabilecekler. Bu da gelecek nesillere çok daha fazla refah, barış ve işb irliği sunmamızı sağlayacaktır” dedi.
İngiliz halkının bu vizyonu destekleyeceğine inanç belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs’ta iki Egemen İngiliz Üssü bulundurmaktadır. Ortak bir tarihimiz ve kültürümüz var, İngilizlerin adalet ve herkes için eşitlik değerlerini paylaşıyoruz. Birleşik Krallık’ta yaşayan en az 350,000 Kıbrıslı Türk var, bunlar ülkede hayatın farklı alanlarında başarı elde ettiler ve Anavatanları KKTC ile de güçlü bağları vardır.. Uzun süredir sürüncemede olan Kıbrıs sorununa adil, gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözüm bulmak gelecek nesillere borcumuzdur” dedi.
BM Genel Sekreterinin Maria Angela Holguin Cuellar’ı yeni bir süreç başlatmak üzere iki taraf arasında ortak bir zemin olup olmadığını araştırmak üzere Özel Temsilcisi olarak atadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzle ilgili olarak bizi tatmin edecek hususları ilettik. İki devletli çözüm için yeni bir vizyonumuz var. İki devletli çözüme giden yolda, egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün kritik önemde olduğunu ve teyit edilmesi ve kabul edilmesi gerektiğini belirttik. Bunlar tarihten gelen ve Kıbrıs ortaklık Cumhuriyetini kuran 1960 anlaşmalarında yer alan doğal haklarımızdır. Kıbrıslı Türkler eşit doğal haklara sahip cumhuriyetin kurucu ortaklarıdır” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmeden yeni ve resmi müzakerelere başlanamayacağının da altını çizdi.
Kıbrıs Adası’nın tarihine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın yarım asrı aşkın bir süredir çözüme ulaşmak için her zaman çetin çabalar ortaya koyduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Uzun yıllar süren müzakerelerin ardından Nisan 2004’te Annan Planı olarak bilinen BM Kapsamlı Çözüm Planı Ada’nın her iki tarafında ayrı ayrı eş zamanlı referanduma sunuldu. Kıbrıs Rum Tarafı planı ezici bir çoğunlukla yüzde 76 oranında reddetmiştir. Kıbrıs Türk Halkı ise planı yüzde 65 oranında kabul etti. Bir hafta sonra Kıbrıslı Rumlar AB’ye üye olarak kabul edilirken, Kıbrıslı Türkler bu denklemin dışında tutuldu. Uluslararası toplum tarafından izolasyonumuzun sona erdirilmesi, yani ülkemle doğrudan uçuşların ve doğrudan ticaretin engellenmesi konusunda verilen sözlerin hiçbiri yerine getirilmedi. Sporcularımız bile önde gelen önemli uluslararası spor turnuvalarına katılamıyor. Buse Savaşkan isimli bir Kıbrıslı Türk atlet, Türkiye milli takımında yer alarak Paris Olimpiyatlarına katılabildi. Futbol kulüplerimiz ceza alacakları için başka ülkelerin kulüpleriyle uluslararası dostluk maçları bile yapamıyor. Nerede benim halkıma adalet ve eşit muamele? Uluslararası topluma ve garantör güçlerden biri olan İngiltere’ye bu politikaları gözden geçirmeleri ve izolasyonumuza son vermeleri için çağrıda bulunuyoruz. Bu ele alınması gereken bir insan hakları meselesidir” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar, Annan Planı döneminde görev yapan İngiltere eski Dışişleri Bakanı Jack Straw’un bugün Kıbrıs’ta iki devletli bir çözümü desteklediğini ve çözümden önce Kıbrıs Rum tarafının AB üyesi olmasının hata olduğunu söylediğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Tatar, Lord Holbeach’e, Parlamenterlere, Büyükelçilere, düşünce kuruluşu temsilcilerine ve tüm seçkin konuklara etkinliğe katıldıkları için teşekkür etti. Lord Holbeach ise Cumhurbaşkanı Tatar’a şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Tatar, kendisine göre iki devletli çözümün tek yol olduğunu açıkça ifade etti. Bizim çıkarlarımızın da Kuzey Kıbrıs devletini inşa etmekte yattığını görebiliyorum. Onun gibi zeki bir adamın bu ülke için bir övünç kaynağı olduğunu ve Kıbrıs Türk halkı için çabaladığını söyleyebilirim. Birçok yönden onların Anavatanını temsil ediyor ve kendisini burada ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum.”
Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet kampanyası eş başkanları Çetin Ramadan ve Rikki Williams da resepsiyonda, kampanyanın hedefleri ve projeleri hakkında bilgi verdiler.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve Gaziantep Nurdağı OSB ile organize sanayi bölgelerimizin sayısını 362’ye çıkardık. 120 bin hektarlık alanda, 362 OSB ile üretim altyapımızı sağlamlaştırdık.” dedi.
Bakan Kacır, sosyal medya adresi X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Türkiye üretiyor, güçleniyor. Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve Gaziantep Nurdağı OSB ile organize sanayi bölgelerimizin sayısını 362’ye çıkardık. Her yeni Organize Sanayi Bölgesi, üretim kapasitemizi artırıyor, ekonomimize katkı sağlıyor. 120 bin hektarlık alanda, 362 OSB ile üretim altyapımızı sağlamlaştırdık. Türkiye’nin her bölgesinde istihdam ve yatırım fırsatlarını büyütüyoruz. Sanayimizi daha da güçlendirecek adımlar atmaya devam ediyoruz. Yatırımlarımızla Türkiye’nin kalkınma yolculuğuna hız kesmeden devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
362 OSB’YE ULAŞILDI
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca, 2 yeni OSB’ye daha sicil verilerek tüzel kişilik kazandırıldı. Toplam OSB sayısı 362’ye yükseldi. Yeni kurulan 100 hektar büyüklüğündeki Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve 100 hektarlık Gaziantep Nurdağı OSB ile toplamda yaklaşık 120 bin hektarlık alanda kurulu 362 OSB’ye ulaşıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Metin Kıratlı’nın yemin törenine katıldı.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kıratlı’nın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.