Ankara Sanayi Odası, TOBB Ankara Kadın Girişimciler Kurulu, TOBB ETÜ ve Çankaya Üniversitesi arasında, kadın girişimcilerin birbiri ile bağlantı kurmasına imkan sağlayacak W-COOP mobil uygulamasının hayata geçirilmesi için işbirliği protokolü imzalandı.
Yapımı süren Mobil uygulamada şirket bilgileri, faaliyet alanları, ihtiyaç ve talepleri, duyurular, etkinlik takvimi ve birbirleri ile çevrimiçi görüşmeler yapabilecekleri özellikler yer alacak. Uygulama ilk olarak Ankara’da yaşayan kadın girişimcilerin kullanımına sunulacak, kısa bir süre içinde de tüm Türkiye’deki kadın girişimci kurulları üyeleri tarafından kullanılabilecek.
Mobil uygulamanın yazılımı ise TOBB ETÜ ve Çankaya Üniversitesi Bilgisayar ve Yazılım Mühendisliği öğrencileri tarafından gerçekleştirilecek.
Bu konudaki İşbirliği protokolü ASO Başkanı Nurettin Özdebir, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Sarınay, Çankaya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selçuk Geçim ve TOBB Ankara İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Belma Yılmazyiğit tarafından ASO’da imzalandı. İmza törenine yazılımı gerçekleştirecek olan öğrenciler de katıldı.
Protokol öncesinde konuşan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, bir kitabı ezberlemenin ya da sınavda iyi bir not almanın önemli olmadığını, asıl önemli olanın öğrencinin bildikleriyle ne yapabildiği olduğunu söyledi.
Tüm dünyada aynı eğitimi alan milyonlarla gencin bulunduğuna dikkati çeken Özdebir,” Sınırlar kalktı. Artık dünya, ticaret açısından kocaman bir pazar haline geldi. Bu pazarda olabilmek için farklı olabilmek lazım. Ben sizleri özellikle tebrik ediyorum. Öğrenci kardeşlerim, bildikleriyle ortaya bir eser koyacaklar. İnşallah daha başka yerlerde de bu başarıyı göstereceklerdir” dedi.
Salgın döneminde dijital yaşama dönüşün çok hızlandığını belirten Özdebir, sözlerine şöyle devam etti:
“Buna benzer işler yapan veya bunun birtakım fonksiyonlarını yapan birçok platform var. Ama siz bunları tek bir platforma topluyor, bütün üyelerinizin ihtiyaçlarını karşılayabilecek ve sonunda da kendi ürünlerini, kendi yapmış oldukları işlerini, ticari faaliyetlerini paylaşarak müşterinin yanı sıra sadece sosyal ilişkiler değil, ticari ilişkilerinde gelişmesini sağlayacak bir platform meydana getiriyorsunuz. Yani artık Ankara Kadın Girişimciler Kurulu, whatsapp, facebook, instagram gibi bir platform olabilir ama buna biraz daha emek vermek lazım. Güzel çalışma ama buna herkesin katılması lazım ki değer kazansın. İşleri elde tutabilmek girenlerin kayıtlarının onaylanması, içeriklerin kontrolü gibi birtakım şeylerin de yapılması lazım. Kadın Girişimcilerin bu platforma sahip çıkması gerekir” diye konuştu.
Özdebir konuşmasının sonunda böyle bir imkanı sağladıkları için başta öğrenciler, onları yönlendirenler, hocaları ve rektörleri olmak üzere çalışmada emeği geçenlere teşekkür etti.
TOBB ETÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Sarınay da Türk iş dünyasının çatı kuruluşunun üniversitesi olduklarını ve dolayısıyla bu tip üniversite sanayi işbirliği girişimci faaliyetlerinin kendilerini çok heyecanlandırdığını söyledi.
Projenin kadın girişimcilere öncülük ve rehberlik yapması açısından önemli olduğunu belirten Sarınay, “Türkiye’ye örnek olacak bir proje. Dolayısıyla proje sayesinde bir araya gelecek tüm kadın girişimcilerin yaratacağı sinerji büyük işlere yol açacak, büyük potansiyel ortaya çıkaracak. Bu projeye destek veren değerli hocalarımıza öğrencilerimize de teşekkür ediyorum. Öğrencilik hayatınızda böyle bir şeye katkı vermeniz çok önemli. Bu girişimcilik ruhunuz ilerde de devam ederek gelişecektir. Bu açıdan bakıldığından bizim için çok anlamlı bir proje. Çünkü kadınlara iş hayatında verilen desteğin ayrı bir önemi var. Bu açıdan ben emeği geçen herkesi kutluyorum” diye konuştu.
Çankaya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selçuk Geçim ise Türkiye’de üniversite sanayi işbirliğinin çok güzel bir noktaya geldiğini ve daha da ileri gidebileceğini belirtti. 2003 yılından beri teknoloji transfer ofislerinin, teknoparkların kuruluşunda hatta yasanın çıkışından başlayarak üniversite sanayi işbirliğinin içinde olduğunu dile getiren Geçim, “Bu açıdan baktığımda çok heyecan duyuyorum. Ankara Sanayi Odası’nın bu işlerin içinde olması ayrı bir değer” dedi.
Geçim, Çankaya Üniversitesi’nin genç girişimci endeksinde ilk 50’in içinde olduğunu ve hedeflerinin her zaman daha da ileriye gitmek olduğunu söyleyerek Leonardo da Vinci’nin “Bilmekten daha önemlisi, yapmaktır” ifadesini kullandı.
TOBB Ankara İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Belma Yılmazyiğit de proje ile ilk hedeflerinin Ankara genelinde girişimci kadınlarının sayısını artırmak, birbirleriyle irtibatlarını sağlamak, ticaretlerini daha da ileriye götürerek ihracat hedeflerine ulaştırmak olduğunu söyledi.
Projenin hayata geçtiğinde sadece Ankara ile sınırlı kalmayacağını söyleyen Yılmazyiğit, “Üniversite sanayi işbirliği ile gerçekleştiren bu proje kadınlarımızı daha ileriye götürecek, birbirleri ile irtibatı ve çalışmayı daha da kolaylaştıracak. Bu proje sadece Ankara ile sınırlı kalmayacak. 81 İl’deki kadın girişimciler kurulunun birbirlerini tanımalarını ve çalışmalarını devam ettirmeleri şeklinde devam edecek” diye konuştu.
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.
Mamak Belediyesince yaptırılan Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı’nın açılışında konuşan Şentop, Türkiye ve Kazakistan arasında dostluğun pekiştirilmesi için atılan her adımın mutluluk verdiğini söyledi.
Kazakistan’ın bağımsızlığından beri ilerleyen ilişkilere kardeşlik bilinci ve duygusunun yol gösterdiğini belirten Şentop, “Soydaş ve kardeş bir devlet olarak Kazakistan’ın sevincini kendi sevincimiz bildik, Kazakistan’ın kederini kendi kederimiz gibi gördük ve hissettik. Dostluk ve kardeşlik ilişkilerimiz, gerçek bir bağ olduğunu kara günlerde de ispatlamıştır. Türkiye olarak yaşadığımız deprem felaketinde bize yürekten gelen, dost elini uzatan Kazakistan’ın gösterdiği dayanışma ve destek bizim için çok kıymetlidir.” diye konuştu.
Türk Devletleri Teşkilatında (TDT) somutlaştığı gibi hükümetler arasındaki ilişkilerin çok derin ve boyutlu olduğunu dile getiren Şentop, iki ülke arasında 10 yılı aşkın süredir yüksek düzeyli, stratejik işbirliği olduğu vurguladı.
İki ülke cumhurbaşkanının, devletleri ortak amaç ve istikamette beraberce ilerletmek için iradelerini her zaman açıkça ifade ettiğini anlatan Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Enerji ve savunma gibi alanlarda yaptığımız işbirliği, ülkelerimizin tam bağımsız duruşuna güç katmaktadır. Bu güzel parkı ziyaret eden insanlar, halkımız, Kazakistan’a ve Kazakistan halkına duyduğu kardeşlik hislerini yakından tekrar yaşayacaktır. Ankara’nın kalbinde Kazakistan’a adanmış diğer abidelerde olduğu gibi bu parkta Kazakistan’ın yüreğimiz de tuttuğu yerin nişanesi olacak, dostluğumuzu somut olarak sergileyecektir. Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.”
Programa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, iki ülkenin diplomatik temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
сәуірде Анкарадағы Мамак муниципалитетінде Қазақстан-Түркия достық паркінің салтанатты ашылуы өтті. Аталған іс-шараға Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық отырысына қатысу үшін Түркияға жұмыс сапарымен келген Қазақстан Республикасының Парламент Мәжілісінің төрағасы Ерлан Қошанов пен Түркия Республикасы Ұлы Ұлттық Мәжілісінің төрағасы Мұстафа Шентоп, Мамақ муниципалитетінің төрағасы Мурат Көсе, Қазақстан Республикасының Түркиядағы Елшісі Еркебұлан Сәпиев, Түркия Республикасы Сыртқы істер министрінің орынбасары Мехмет Кемал Бозай, зиялы қауым және диаспора өкілдері, қала тұрғындары және бұқаралық ақпарат құралдары қатысты. Мәжіліс спикерлері парктің ашылу салтанатында сөйлеген сөздерінде осындай игі істер – түбі бір, мәдениеті мен тарихы ортақ тамырлас екі елдің достығы мен ынтымағын одан әрі нығайта түсетінін атап өтті. Саябақ Анкараның көне тарихи орталығы – Мамак ауданында орналасқан. Ауданы 14 мың шаршы метр. Онда отбасылық демалыс, жүгіру және дене шынықтырумен айналысу үшін барлық жағдай жасалған. Саябақта Күлтегін, Білге Қаған, Тоныкөк жазба ескерткіштері орнатылған. Сондай-ақ қазақтың ұлы ақыны Абай Құнанбайұлы мен дана философ Әл-Фарабидің мүсіндері бар.
Kazakistan’da 19 Mart’ta gerçekleştirilen parlamento seçimlerinden dolayı tebriklerini ileten Meclis Başkanı Şentop, “Yeni Meclisin, kardeş Kazak halkının esenliği ve refahı için faydalı çalışmalar yapacağından eminim. Yeni dönemin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Meclis Başkanı Şentop, 6 Şubat depremlerinden dolayı Kazakistan’ın desteği için de teşekkür ettiği konuşmasında, “Böylesi acıların yaşandığı bir dönemde kardeşlerimizin yanımızda olduğunu bilmek bizler için en büyük teselli kaynağı oldu” diye konuştu.
İkili ilişkiler ve bölgesel sorunların da ele alındığı görüşmede Şentop, Kazakistan’ın istikrarının hem bölgesi hem bütün Türk dünyası için büyük önem taşıdığını vurguladı. Kazakistan’ın, Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) kurumsallaşmasında öncü rolü olduğunu belirten Şentop, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üyelik statüsü almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Şentop, “Bu kararın ardından, KKTC’nin TÜRKPA’da bulunmaması büyük bir eksiklik olurdu. Bu toplantı vesileyle, KKTC Cumhuriyet Meclisinin TÜRKPA’ya gözlemci üyeliği de inşallah tamamlanmış olur ve liderlerimizin Türk dünyası için attığı güçlü adımlara biz de ayak uydurmuş oluruz. Kuzey Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin on yıllardır uğradığı insanlık dışı ambargo ve izolasyona Türk dünyasının razı olmadığını bundan böyle somut eylemlerimizle de göstermemiz gerektiği kanaatindeyim” dedi.
Meclis Başkanı Şentop ayrıca, parlamentolar arasında imzalanan “İşbirliği Protokolü”nün de iki ülke arasındaki temasları daha da artıracağına olan inancını dile getirdi. “Bu Protokol, iki Parlamento arasındaki dostluk ve kardeşliği güçlendirme konusunda duyduğumuz arzunun ve ortak iradenin bir göstergesidir” değerlendirmesinde bulundu.
Kazakistan Meclis Başkanı Yerlan Koşanov da konuşmasında, Türkiye’de meydana gelen deprem felaketinden dolayı üzüntülerini dile getirdi. Koşanov, ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye yaptığını vurgulayarak, bunun sembolik olarak önemine işaret etti. Kazakistan Meclis Başkanı Koşanov, Türkiye’nin izlediği dış politikayı yakından takip ettiklerini ifade eden Koşanov, özellikle Ukrayna Rusya savaşı konusunda arabulucu rolüne dikkat çekti. Koşanov, parlamentolar arasında imzalanan protokolün de iki ülke ilişkilerinin temposunu daha da yükselteceğine olan inancını dile getirerek, “Protokol, parlamentolarımız arası ilişkilere ivme kazandıracaktır” dedi.
Görüşme sonrasında iki Meclis Başkanı, Kazakistan Parlamentosu ve TBMM arasında İş Birliği Protokolü’nü imzaladı.
Meclis Başkanı Şentop, Kazakistan Meclis Başkanı Koşanov ile birlikte Mamak’ta açılışı gerçekleştirilecek olan Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı’na kendi kullandığı TOGG araç ile geçti.
Кеше Мәжіліс төрағасы Ерлан Қошанов бастаған депутаттар тобы Анкараға, Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық отырысына қатысу үшін арнайы келді. Ұшақтан түсе сала ресми шаралар басталып кетті. Түркия Республикасы Ұлы Ұлттық Жиналысының ғимаратында екі елдің заң шығарушы органдарының басшылары – Ерлан Қошанов және Мұстафа Шентоп бастаған делегация түбір халықтардың өзара достық, экономикалық және стратегиялық байланыстарды тереңдету жайын сөз етті. Жиын соңында екіжақты ынтымақтастық туралы хаттамаға қол қойды. Кеше Анкараның тарихы терең аудандарының бірі – Мамак муниципалитетінде Қазақстан-Түркия достық саябағы ашылды. Шараның ресми ашылуында Мәжіліс төрағасы бауырлас екі тамыры терең тарихына, дипломатиялық байланысына, екі ел басшыларының берік ұстанымдарына ерекше тоқталды. Биыл Түркия Республикасының құрылғанына – 100 жыл! Осы ғасырлық саяси жеңіс қарсаңында ашылған саябақтан түбі бір бабаларымыз Күлтегін, Білге Қаған, Тоныкөктің тасқа жазып, тарихқа қаттаған рухты сөздері орын алыпты. Сонымен бірге, ұлы данышпан Әбу Насыр әл-Фараби мен һакім Абайға саябақ аумағында арнайы бюст орнатылған. 700 мың халқы бар Мамак ауданы тұрғындарының серуеніне арналған ғажайып саябақта сейілдеген жандар Қазақ-Түрік бауырластығын ешқашан ұмытпайтыны даусыз. Бүгін Ұлы Ұлттық Жиналысы ғимаратында Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының Кеңесі отырысы мен Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық жиына өтеді. Сол отырысқа қатысатын боламыз.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında düzenlenen “Kültürel Kodlar ve Kadın” temalı 5. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katılarak bir konuşma yaptı.
Bahariye Mevlevihanesi’nde düzenlenen programda konuşan Emine Erdoğan, tüm katılımcıları selamlayarak, yurt dışından gelen yabancı konuklara da “Hoş geldiniz” dedi.
Zirve vesilesiyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Emine Erdoğan, KADEM’in farklı temalarla her yıl düzenlediği zirvelerin, kadınlara dair evrensel meseleleri mercek altına aldığını, kördüğüm hâline gelmiş sorunların çözümlerine işaret ettiğini söyledi.
KADEM’in bugüne kadar yaptığı çalışmalarla, büyük bir ihtiyacı karşıladığına değinen Emine Erdoğan, derneğin kadın çalışmaları alanındaki tek sesliliğe, kendi medeniyet ve inanç dünyalarından yaklaşımlarla güçlü bir cevap verdiğini, kadınların, ailenin, toplumun yanında durduğunu dile getirdi. Tüm KADEM ailesine teşekkür eden Emine Erdoğan, derneğin başarılı çalışmalarının devamını diledi.
“KADINI HAKİKATİNDEN KOPARARAK YENİDEN ŞEKİLLENDİRMEYE ÇALIŞAN BİR GÜNDEMİN İÇİNDEYİZ”
Kadınların tarih boyunca hep tartışma konusu olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya, her dönemde kadınlara dair yeni kodlar, yeni söylemler ve yeni roller üretmiştir. Buna rağmen kadınla erkeğin birbirini tamamladığı, fıtratın adalet terazisi olduğu bir dünya hâlâ kurulamadı. Maalesef, kadını hakikatinden kopararak yeniden şekillendirmeye çalışan bir gündemin içindeyiz. Kadınlar, sınırları her gün genişleyen popüler kültürün tahakkümü altında büyük mağduriyetler yaşıyorlar. Çünkü kadınlara vadedilen tüm hak, özgürlük ve başarıların ön koşulu öz kimliklerinden vazgeçmeleri. Kadınlar ötekileştirilmemek, sosyal hayattan dışlanmamak ya da işini kaybetmemek için bu koşulu kabul etmek zorunda kalıyorlar. O nedenle küreselleşmenin ve popüler kültürün, gözlerimizin önünde inşa ettiği yeni kodları, kılı kırk yararak irdelemeliyiz. Mesela, iş, teknoloji ve sanat dünyasına ait kültür kodlarının, kadınlarla ilgili neler söylediğine kulak kabartmalıyız.”
Modern dünyanın aileye yönelik tasarımının deşifre edilmesi gerektiğini belirten Emine Erdoğan, son zamanlarda öne çıkarılan rol modellere bakıldığında kadının bir özne olarak ailenin dışında, konumlandırıldığının görüldüğünü vurguladı.
Kadının emeği ev içinde kaldıysa, emeğinin de kendinin de görünmediğini dile getiren Emine Erdoğan, şunları söyledi: “İş yerlerinde kadın başarılı sayılırken, evdeki kadın hakir görülen bir konumda kalıyor. Evi ve işi arasında savrulan kadınların, ‘eşitlik’ adı altında sarf ettikleri insanüstü efor ve yaşadıkları çelişkiler göz ardı ediliyor. Benzer olarak annelik, kadının kendini gerçekleştirmesinin önündeki bir bariyer olarak sunuluyor. Evdeki kadının nesil yetiştiren, aile hayatını organize eden, her dakikası üretim ve sorumluluk dolu yaşamına tepeden bakılıyor. İşte tüm bunlar kadınları dar kalıplara mahkûm etmektir. Hayatın zenginliklerini, terazisini ve sunduğu seçenekleri yok etmektir.”
“KADINLARIMIZIN MEDENİYETİMİZ İÇİNDEKİ GÜÇLÜ VARLIĞINI HATIRLATMAMIZ GEREKİYOR”
Gerçek eşitlik ve özgürlüğün, kadınların fıtri hasletlerini korumalarına imkân sağlayacak ekosistemi oluşturmakla başladığını ifade eden Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kadınların hayatın tüm alanlarında, kendi tabiatlarıyla var olmalarını sağladığımızda adalet ve denge ekseninde bir dünya zaten oluşacaktır. Hükûmetimiz bu anlayışla kadınların çalışma, sosyal ve eğitim hayatlarına yönelik reform niteliğinde iyileştirmeler yaptı. Kamusal yasakların kaldırılması da kadın meselelerinin en başta bir insan hakları mücadelesi ölçeğinde ele alınmasıyla başarıldı. Bu tecrübe, insanlık adına büyük bir kazanım olduğu gibi, evrensel bir referans noktasıdır. O nedenle bu başarılar sadece bizim gündemimiz olmamalı. El birliğiyle kadınlar adına kazandığımız hakları ve kadını örseleyen sistemlere karşı dik duruşumuzu tüm dünyaya anlatabilmemiz lazım. Zira bugün özgürlüğü sadece kendi değerleriyle tanımlayan dünyanın en medeni sayılan ülkelerinde bile kadınlar, ideolojik kıyımların kurbanı olabiliyorlar. Kamusal yasaklarla, mahalle baskısıyla, yaşamları görünmez prangalar içinde geçiyor.”
Emine Erdoğan, “Şu bir gerçek ki ana akım söylemler artık geçerliliğini yitirmiştir. Çözüm ise kadınların, hakikatlerinden koparılmadan var olabilecekleri reçeteler üretebilmektir. Dinimizin, kadın ve erkek arasında gözettiği, hassas dengeyi unutmayalım. Bizim inancımızda kadın ve erkek bir bütünün iki yarısıdır. Farklı fıtratlar ve farklı kabiliyetlerle hayatta yer alır, iş birliği içinde var olurlar. Dinimiz, kadınların ve erkeklerin, insan onuruna yaraşır hayatlar yaşamasının yollarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu noktada bizim ödevimiz, bu prensipleri hayata aktarmaktır” dedi.
Dünyanın önemli bir dönemeçten geçtiğini vurgulayan Emine Erdoğan, ailenin DNA’sını bozmaya, kadını aileden koparmaya çalışanların çocuklar üzerinden çok çirkin hesaplar yaptığını dile getirdi.
Kadın hakları her konuşulduğunda cinsiyet kavramını belirsizleştiren küresel hareketin ortaya atıldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bizler büyük bir dayanışma içinde, bu dayatmaları bertaraf edecek güçlü formüller üretmek zorundayız. En başta da kadınlarımızın kendi medeniyetimiz içindeki güçlü varlığını onlara hatırlatmamız gerekiyor. Cesareti, azmi, rikkati ve vakarıyla temayüz eden Anadolu kadını, zamanlar üstü bir rol modeldir. Topraklarımızdan geçen seyyahların tarihe bıraktığı kayıtlar, Anadolu kadınının yüzyıllar öncesinde dahi sergilediği liderliğin delilleridir. Hanım sultanların vakıf eserleri, medeniyetimizde kadınların topluma yön veren figürler olduğunu anlatır. Şifahaneler, imaretler, aşevleri, camiler ve külliyeler ile donattıkları şehirler kadının dönüştürücü gücünü gösterir. Anadolu medeniyetinde ve İslam medeniyetinde çok güçlü bir kadın tarihi var. Bu tarihin güncel söylemlerle gün yüzüne çıkarılmaması, gerçekten çok düşündürücü. Tarihimize ve medeniyetimize, mührünü vurmuş kadınların örnekliğini geleceğe aktaracak projelerin hayati olduğuna inanıyorum.”
Programa; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk Sorunları Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, Tanzanya Toplumsal Gelişim, Toplumsal Cinsiyet, Kadın ve Özel Gruplar Bakanı Onesphoro Gwajima, Libya Sosyal İşler Bakanı Wafaa Abu Bakhr Mohamed Al Kilani’nin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve KADEM temsilcileri katıldı.