Bizimle iletişime geçin

GÜNCEL

Ankara Sanayi Odası Başkanı Özdebir: Ülke Olarak Üreten Bir Ekonomiye Dönmemiz Şart

Haberler

on

Ankara Sanayi Odası Temmuz ayı meclis toplantısı Meclis Başkanı Celal Koloğlu başkanlığında yapıldı.  ASO Başkanı Nurettin Özdebir toplantıda gündemdeki ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Özdebir’in toplantıda yaptığı konuşma şöyle:

“Sayın Başkan, Değerli Meclis üyeleri, hepinizi Şahsım ve Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum.

Hepinizin geçmiş bayramını kutluyorum. Uzun bir bayram tatilinin ardından tekrar işlerimizin başına döndük. Ne yazık ki artan kovid vakaları biraz canımızı sıkmaya başladı. Bir yanda henüz aşısını yaptırmayanlar, diğer yandan aşısını yaptırıp bir rehavet içine girenler maalesef bu sayıların artmasını sağladı. Diğer yandan aşı yaptırmak istemeyenler bir risk alanı oluşturmaya devam ediyor. Bununla ilgili de günlerdir kamuoyunda çeşitli tartışmalar sürüyor. Toplu çalışılan işyerleri ve sosyal alanlarda bulunanların aşı yaptırmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.  Bu, özellikle işyerlerindeki çalışma huzuru açısından çok önemli. Ancak gördüğüm kadarıyla burada hukuki bir belirsizlik var ve tartışmalar da buradan çıkıyor. Özellikle son günlerde aşı olmayanların belli alanlara alınmaması konusu oldukça fazla gündeme getiriliyor. Bu noktada bence devlete önemli bir görev düşüyor. Sağlık Bakanlığımızın belirleyeceği çerçeveyle Cumhurbaşkanlığımızın bu konuda bir düzenleme yapmasının doğru olacağı düşüncesindeyim. Umarım bu konudaki belirsizlik biran önce giderilir ama, bu tablo gösteriyor ki bir süre daha tedbiri elden bırakmamamız gerekiyor. 

Değerli Meclis Üyeleri,

Son bir buçuk yıldır yaşanan gelişmeler gösteriyor ki; pandeminin yol açtığı sorunların reel ekonomi ve finansal sistem üzerindeki etkilerinin neler olabileceği konusundaki tartışmalar uzun bir süre daha devam edecektir. Bütün dünyada aşılama çalışmaları hızla devam ederken, Kovid-19 virüsünün delta varyantının birçok ülkede hızla yayılması, pandemide dördüncü dalga endişelerini beraberinde getirmiş, küresel piyasalarda risk algısının yeniden artmasına neden olmuştur.  Aşılama oranı sürü bağışıklığı oluşturmaya yetmez ise maalesef dünya pandeminin devam etme riski ile karşı karşıyadır. Pandemiye rağmen ülkemiz geçen yılın ikinci yarısı ile birlikte hızlı bir toparlama sürecine girdi. Ancak bu toparlanmaya rağmen bazı makroekonomik değişkenlerde istenilen dengelenme henüz sağlanamamıştır. Özellikle 2018 yılındaki kur ve faiz şoku, ardından gelen pandemi süreci ile yüksek kur, yüksek enflasyon, yüksek faiz ve yüksek işsizlik sarmalına giren ekonomimiz, büyük sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Yakın zamanda yaşadığımız ekonomik kırılganlıkların bir nedeni de geçmiş yıllarda ortaya koyduğumuz politika tercihlerinin tezahürüdür.  TL’nin değerli olduğu dönemlerde ülkeye giren yabancı sermayeyi üretken alanlara yönlendirmiş olsa idik bugün bu zor ekonomik koşullar ortaya çıkmayabilirdi. Hep söyledim ve söylemeye devam edeceğim. Ülke olarak üreten bir ekonomiye dönmemiz şarttır. Lakin üretim ekonomisine dönüş kısa vadede gerçekleştirilebilecek bir şey değildir. Bunun için orta ve uzun vadeli plan ve programların yapılması gerekir. Bunları yaparken kısa vadede yabancı sermaye ihtiyacı da ortadadır. Mevcut yüksek faize rağmen ne yazık ki yeteri miktarda yabancı sermaye de çekemiyoruz. Türk varlıklarına karşı ilginin artmasının tek yolu TL’ye güven kazandırmaktan geçiyor. TL’ye güven algısını oluşturacak ortam ve politikaların ivedi bir şekilde devreye girmesi gerekiyor. Kısa dönemde bu politika tercihi ile sağlanacak iyileşme ile orta ve uzun vadeli politikalar ortaya koyup, geçmişten de ders alarak üretim ekonomisine ivedilikle geçmek zorundayız. Bu süreçte etkin ve efektif para ve maliye politikası uygulamaları oldukça önemli olacaktır.  Özellikle son dönemde uygulamaya konulan para politikalarının reel sektörden bağımsız düşünülmemesi gerekiyor. Para politikası tercihleri, yüksek oynaklık dönemlerinde ileri vadelerde enflasyonun seyrinin öngörülmesinde önemli bir gösterge olmalıdır. Artan maliyetler karşısında reel sektörün girdi maliyetlerinin azaltılması,  fiyatlandırma politikasının öngörülebilirliği, yatırım ve üretim aşamalarının planlanması, enflasyon beklentisinin kontrol altına alınması ile mümkün olmaktadır. Bu sebeple, Merkez Bankası para politikası kararlarını alırken orta ve uzun dönemli perspektifle, maliye politikası ile destekli, fiyat istikrarı ile sürdürülebilir büyümeyi devam ettireceği bir anlayışı benimsemelidir.

Değerli meclis üyeleri izninizle bazı makroekonomik değişkenlerle ilgili tespitlerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum.

Haziran ayında beklentilerin üzerinde bir enflasyon artışı ortaya çıkarken, enflasyon eğilimlerinde önemli bir sapma ile karşı karşıyayız. Özellikle mevsimsel etkilerle gıda enflasyonunda düşüş beklenirken fiyatların yükselmesi, enflasyonun önemli bir sebebi olarak karşımıza çıkıyor.  Muhtemelen temmuz ayı verilerinde gıda enflasyonunun TÜFE üzerindeki baskısı biraz azalacaktır. Ekonomimiz, genele yayılan maliyet çekişli bir enflasyon ile karşı karşıya. Hem kur tarafı, hem küresel emtia fiyatı artışı, ayrıca elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki artış, gelecek aylarda enflasyonun artış yönünde olacağına işaret ediyor. TÜFE ile ÜFE arasındaki fark da tarihi zirveye ulaştı. Bu makasın açılması üreticilerin yüksek maliyetle üretim yaptığını, diğer yandan da tüketiciye yansıtamadığı için düşük karlılıkla faaliyetlerini sürdürmeye çalıştığını gösteriyor. Enflasyon eğilimlerinin hızla bozulduğu bir dönemde elektrik ve doğal gaz artışları, zaten yüksek maliyet baskısı altında olan reel sektörün üretim maliyetlerini iyice arttırmaktadır. Diğer taraftan kur seviyesindeki belirsizlik, reel sektörün orta ve uzun vadeli projeksiyon yapmasına da engel olmaktadır. Kurun yükselmesi önemli sorun lakin daha önemli sorun kurdaki belirsizliktir. Kurlardaki artış enflasyonun hem nedeni hem sonucudur. TL’nin değer kaybetmesi, fiyatlar genel seviyesi ve enflasyonun artmasına, TL’nin tekrardan değer kaybetmesine neden olmaktadır. Reel kur endeksi rakamları ile Türk Lirası tarihin en düşük değerine gelmiştir. TL’nin değer kaybına rağmen dış açığın ortaya çıkması üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Kur artışı ile ortaya çıkan fiyat rekabeti avantajını, maalesef ihraç ürünlerimiz ağırlıklı olarak düşük ve orta teknolojili ürünlerden oluştuğu için göremiyoruz. İhracatta daha çok yüksek teknolojili ürüne yönelmemiz gerekiyor. Bunu gerçekleştirebilmenin yolu da insan kaynağımızın niteliğinin artırılmasından geçiyor.  Ülkemizin ihracat potonsiyelinin arttırılabilmesi için, yüksek beşeri sermaye kapasitesine sahip olmanın yanısıra, Ar-ge ve inovasyona da çok büyük önem vermek zorundayız. Sanayi üretimi ise Nisan ayında olduğu gibi Mayıs’ta da baz etkisiyle önemli bir artış sağladı.  Mayıs ayında yıllık artış %40,7  oldu. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış aylık bazda sanayi üretimi ise Nisan’da daralırken, Mayıs ayında tekrar pozitife dönmesi toparlanmanın   sürdüğüne işaret ediyor. Ekonominin talep tarafında takvim etkisinden arındırılmış sabit fiyatlarla perakende satış hacmi Mayıs’ta baz etkisiyle yıllık bazda %27’lik artış kaydetti. Öte yandan, perakende satışların son iki aydır aylık bazda daraldığı görülüyor. Ekonominin hem arz tarafının hem de talep tarafının ikinci çeyreğin ilk iki ayında yıllık bazda güçlü seyretmesi, yılın ikinci çeyreğinde yüksek bir büyüme rakamına işaret ediyor. Diğer taraftan İmalat PMI endeksi Haziran’da yeniden eşik değerin üstüne çıktı. Mayıs ayında salgına yönelik kapanma önlemlerinin etkisiyle 50 eşik değerinin altına gerileyerek 49,3 olan imalat PMI endeksi, kısıtlamaların gevşetilmesiyle birlikte Haziran’da 51,3’e yükseldi. Haziran ayında hem üretim hem de yeni siparişlerde artış gözlendi. Yurt dışından alınan yeni siparişlerde Ocak ayından bu yana en güçlü artış kaydedildi. Endekste bazı firmalar hammadde temininde yaşadıkları zorlukların üretimde daha yüksek oranlı artışı engellediğini ifade ederken,  diğer yandan firmaların girdi maliyetlerindeki yükselişe bağlı olarak satış fiyatlarında Eylül 2018’den bu yana en sert artış gerçekleşti. İşsizlik pandemi sonrasında üzerinde durulması gereken sorunların başında gelecektir. Pandemi kaynaklı ekonomik gerileme her alanda olduğu gibi işgücü piyasalarında da büyük tahribata neden oldu. Pandemi ile birlikte kısmi kapanma, talep düşüşü gibi etkenler ekonominin istihdam yaratma kapasitesini önemli ölçüde düşürdü. Lakin burada geçmiş yıllardan da gelen bir sorunla karşı karşıyayız. Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı Mayısta %13,2 olarak gerçekleşti. Bu oranlar, küresel ortalamaya (2019 tahmini %4,9), gelişmiş ülke oranlarına ve gelişmekte olan ülkelerin ortalamalarına kıyasla oldukça yüksektir. Bu sorunu çözmek için ekonomik büyüme modelimizi istihdam artışı sağlayacak şekilde tasarlarken, diğer yandan da gençlerimizi meslek liselerine, meslek yüksek okullarına yönlendirmemiz gerekiyor. İşsizlik oranlarında iki rakama daha dikkatinizi çekmek istiyorum. İlki; %30’lara yaklaşan kayıt dışı istihdam ki, bu rakam verimlilik açısından dikkat edilmesi gereken önemli bir veri. Diğeri ise, gençler arasında %28  (5,7 milyona tekabül ediyor) civarında olan, ne işte, ne de eğitimde olanların oranı. Diğer taraftan, ülkemizde 20-34 yaş arasındaki genç kızların %54,7’si ne eğitimde ne de çalışma hayatında bulunuyor.  Bu oranın, gelecek dönemde genç kesimde ümitsizliğe ve sosyolojik sorunların ortaya çıkmasına neden olabileceği unutulmamalıdır.

Değerli Meclis üyeleri,

Resmi Gazete’de 30 Haziran’da yayımlanan kararname ile ekonomik istikrarla ilgili gelişmeleri izleyecek ve değerlendirmelerde bulunacak Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nun ve fiyat istikrarının kalıcı olarak tesis edilmesine ve sürdürülmesine katkı sağlamak amacıyla görev yapacak Fiyat İstikrarı Komitesi’nin kurulduğu açıklandı. Bu kurulda mutlaka piyasanın içinden gelen, eli taşın altında olan insanların da bulunması gerektiğini düşünüyoruz. Ankara Sanayi Odası olarak bu konuda destek vermeye, katkı sağlamaya hazır olduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Enflasyon eğilimlerinin bozulduğu bu dönemde umuyorum ki bu kurul önemli katkılar sağlayacaktır. Diğer taraftan ihracatı önceliklendiren yatırımlara KGF teminatı ile uzun vadeli kredi desteği sağlanması, küçük ölçekli firmaların istihdama katkısını artırmak ve likidite sorunlarını azaltmak için ilave istihdam edilen her kişi için KGF kefaleti ile krediye erişim imkânı oluşturulması oldukça önemli. Bu konuda gerekli hassasiyeti gösteren Sayın Maliye Bakanımız Lütfi Elvan’a teşekkürlerimi iletiyorum. Ayrıca 2021 yılında da devam edecek olan 75 TL’lik asgari ücret desteği için de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Vedat Bilgin’e de teşekkür ediyorum.

Değerli Meclis üyeleri, sizlerle paylaşmak istediğim önemli bir husus, Gümrük Birliği’nin modernizasyonu konusudur. Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ve bu çerçevede yürütülen müzakereler, ülkemizin halihazırda en büyük ticaret partneri olan Avrupa Birliği ile ticaret ve yatırım potansiyelini arttırması ve mevcut birtakım pürüzlerin giderilebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Gümrük Birliği’nin modernizasyonu, karşılıklı ticari ilişkilerin hem genişletilmesini hem derinleştirilmesini öngörmektedir. Hayata geçirilmesi halinde AB’nin büyük ve çeşitlendirilmiş pazar yapısı nedeniyle ülkemize önemli avantajlar sağlayacaktır. Bu çerçevede Gümrük Birliği’nin modernizasyonu; Ortak karar alma prosedürlerinin oluşturulması ve Türkiye’nin çıkarlarının korunması, Türkiye’ye uygulanan karayolu taşıma kotaları ve transit geçiş belgesi sisteminden kaynaklanan sorunların ivedilikle çözülebilmesi açısından önemli. Diğer yandan mevcut haliyle sanayi ürünlerini (işlenmiş tarım ürünleri dahil) kapsayan anlaşmanın genişletilerek hizmetler, tarım ve kamu alımları piyasalarının karşılıklı olarak açılmasının getireceği ticaret ve yatırım artışı bakımından, Tüketicilerin korunması, gıda güvenliği ve yatırımcının korunması gibi önemli alanlarda iş birliğinin derinleşmesi noktalarında büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda, Ticaret Bakanlığının yürüttüğü çalışmalar dahil olmak üzere Türkiye’nin girişimleri ve AB Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen’in geçtiğimiz ay Gümrük Birliği’nin modernizasyonu müzakerelerine yetki verilmesine ilişkin görüşmelerin yeniden başladığını belirtmesi oldukça önemlidir.

Bu arada AB tarafından Aralık 2019 tarihinde açıklanan “Avrupa Yeşil Mutabakatı”na da tekrar dikkatinizi çekmek istiyorum. AB ekonomisini sürdürülebilir bir gelecek için dönüştürme amacını ortaya koyan mutabakatla ilgili olarak bizim de geç kalmadan harekete geçmemiz gerekiyor. Mutabakat sadece bir çevre stratejisi olarak algılanmamalı, bizi de yakından ilgilendiren yeni bir uluslararası ticaret sistemi ve iş bölümü dizaynı olduğu da unutulmamalıdır. 

Bayramdan hemen önce, Ticaret Bakanlığımız tarafından hazırlanan eylem planı, Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle Resmi Gazete’de yayınlandı.  Burada gerçekleştirilecek çalışmaların özel sektörün de içinde bulunduğu bir çalışma grubu ile yapılması planlanmaktadır. Burada da katkı sağlamaya hazırız. Ankara Sanayi Odası olarak bu konuda biz de ASO 2. OSB ile birlikte bir çalışma yürütüyoruz. Öncelikle ilk etkilenecek sektörlere yönelik olmak üzere üzere bir dizi çalışma gerçekleştireceğiz. Ardından da tüm sektörlerimizi kapsayacak şekilde çalışmalarımızı genişleteceğiz. Bu konuda geç kalmamamız gerektiğini bir kez daha dikkatlerinize sunmak istiyorum.   

Değerli Meclis Üyeleri,

Konuşmamı tamamlarken, Ülkemizde üretim ekonomisine dönülmediği sürece sürekli risk algıları ile karşı karşıya kalacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum. Yüksek enflasyon, TL’de değer kaybı, ülke risk primindeki dalgalanmalar ve yüksek faiz sorununun yegâne ve gerçek çözümü, ekonomi politikalarımızın üretim odaklı, ihracat odaklı ve sanayi odaklı olması ile sağlanabilecektir. Sözlerime burada son veriyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum”  

DÜNYA

MÜZEYYEN AYGÜN EMİR ÇAKA BEY SAFLARINA KATILDI.

Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfı

Haberler

on

Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfı Başkanı Ahmet GÜNDÜZ
B
izler Emir Çaka Bey’in çığlığını yüreklerimizin en tenha yerinden hissedip duyarken, gençliğin ise en en derin ve en sessiz çığlıklarını beklenti ve özlemlerini duyup hissederken ,sessiz kalmamız kayıtsız kalmamız nasıl mümkün olabilirdi ki..Sessiz ve kayıtsız kalmadık ve ezberleri bozmak için Tacettin Dergahında yankılanıp yazılan İstiklal Marşı ruhuyla yeni bir devrin yeni bir tarihin Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yazılması için tarihsel bir sefere çıktık. Ama bir eksiğimiz vardı.

Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfının kaptan kamarasında bir eksiğimiz vardı Milliyetçi-Muhafazakar-Demokrat tabanın en fedakar en cefakar sesi ve kanaat önderi olmuş hayır ve hasenat üzerine bir ömrü çilenin mengenesinde ilmek ilmek dokumuş


hiç bir kapıdan ne kendisi için ne de yakınları için hiç bir şey istememiş hep vermiş, kendi gözyaşlarını ise sadece kendi elleriyle silecek kadar hayatta tavizsiz durmuş hayatın bin türlü acılıklarına yenilemiş, kalp aynası temizliğinde Hakka ve hakikate yakın olma şuuru ile bir ömrü mücadeleye ve bilginin ötesinde bilgeliğin sırrına adayıp amel defterini hayırla doldurmak için çağı okumuş bir ablaya olan ihtiyaçtı ve öyle bir ablanın eksikliğiydi.

“Allah isterse tüm rüzgarları bile tersine çevirir. “kuvvetli bir iman düşüncesi ile dualarından hiç vazgeçmeyenler olarak Ferhat’ın kazma ile dağları kazması gibi hiç bıkmadan azim ve kararlılıkla iğne ile dantel örer gibi gençliğe ruh modeli olacak Emir Çaka Bey fetih ruhuna sahip dünyayı küresel bazda iyi okumuş ve birlikte Allah’a giden yolu bulma sevdasına baş koymuş Türkiye’nin ilk Denizcilik İhtisas Üniversitesini birlikte KURALIM.

,Güç ve kuvvetin yegane sahibi olan Yüce Allah kudretinin sonsuzluğunda merhametinin nihayetsizliğinde çıktığımız kutlu yol hürmetine bir gün gireceğimiz kabirlerimizi hem şehidimiz hem de şahidimiz olan Yedi bin yıllık Türk Tarihinin ilk amirali Akdeniz’e katledilinceye kadar Haçlıları denize indirmemiş Emir Çaka Bey’in maneviyatının kandilleri ile aydınlatsın ve bizleri bağışlasın.


Haşir meydanında “La havle ve la kuvvete illa billah “gücü her şeye yeten ilahi kudretin ışığında bizleri de cennette ilahi cemalinin güzelliğini temaşa etmekle tatlandırsın. Amin.
Meleği âlanın duaları yoldaşınız olsun.Allah’ın merhamet ve rahmet selamı üzerinize olsun.” demiştim.
Ve Türkiye’nin Hanım ağası bu muhteşem Türk anası sessiz ve derin dualar ile “Geçtim dünya üzerinden, ömür bir nefes derinden. Dünya bir şey değilmiş sadece bir nefesmiş. “Ömrümün son anına kadar, Rabbimin can emanetini alacağı son nefese kadar şehitlerin ruhani nefesleri ile taçlandırılmış Türkiye’nin en kutlu projelerinden Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfının kutlu davasına hizmet etmek ve kurulacak ilim yuvalarında gençlerimizin yetişmesi için mücadele etmek ve tüm kapıları çalmak ömrümün yemini olsun. “diyerek bizleri onurlandırmış oldu. Ve Türkiye’nin Hadımağası 12/12/2023 tarihli 29.Olağan Mütevelli Heyeti toplantısında alınan karar ile adalet ve merhamet temelli hakikat medeniyetinin yeryüzüne HAKİM olması için Hakk’ın tarafında saf tutan Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfı Mütevelli Heyeti Üyeliğine alınmış oldu. Hayatımızı bu kutlu mefkureye adayacağımıza söz verdik ve sözümüzünse son nefese kadar arkasında olacağız İnşallah.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Birleşik Arap Emirlikleri Milli Günü Ankara’da Kutlandı

Birleşik Arap Emirlikleri’nin “52’inci BİRLİK GÜNÜ” yıl dönümü Resepsiyonu, iki ülkenin milli marşlarının seslendirilmesi ile başladı.

Haberler

on

Ankara’da Marriott Oteldeki Resepsiyona Türkiye’yi temsilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK katıldı.

Birleşik Arap Emirlikleri Ankara Büyükelçisi Ekselansları Saeed Thani Hareb Al Dhaheri ev sahipliğinde Ankara’da düzenlenen resepsiyonda Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa Milletvekili Mustafa Varank, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin Büyükelçileri, Askeri Ataşeleri, Elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu da hazır bulundu.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin “52’inci BİRLİK GÜNÜ” yıl dönümü Resepsiyonu, iki ülkenin milli marşlarının seslendirilmesi ile başladı.

Resepsiyonda, ilk konuşmacı olarak kürsüye Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçisi Ekselansları Saeed Thani Hareb Al DHAHERI geldi.

Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçisi Ekselansları Saeed Thani Hareb Al DHAHERI konuşmasında,
Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerine yönelik,
“Birleşik Arap Emirlikleri, dünyamızın karşı karşıya olduğu riskleri kontrol altına almak amacıyla dünya liderlerini ve uzmanlarını bir araya getirecek olan COP 28’inci oturumuna ev sahipliği yapmakta. Bu küresel konferans aracılığıyla Bİrleşik Arap Emşrlikleri, anlaşmaları somut gerçekliğe ve başarılara dönüştürerek sadece taahhütler değil, bu küresel etkinliğin sonucunun uygulanabilir mekanizmalar olmasına odaklanarak sürdürülebilir kalkınma hedeflerini hızlandırmaya ve enerji alanındaki dönüşümlerin kapsamını genişletmeye öncelik vermekte. Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye aralarındaki toplam petrol dışı ticaret, 2021’e göre yüzde 40 artışla 2022’de yaklaşık 19 milyar dolara ulaşmış ve Türkiye Cumhuriyeti, Birleşik Arap Emirlikleri’nin en büyük 10 ticaret ortağı arasında en hızlı büyüyen partneri haline gelmiştir. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Birleşik Arap Emirlikleri’ne gerçekleştirdiği son ziyarette, “Birleşik Arap Emirlikleti ile dost Türkiye arasında Yüksek Stratejik Komite’nin kurulmasının yanı sıra, 50 virgül 7 milyar dolar değerinde bir dizi mutabakat zaptı ve anlaşma da imzalanmıştır. Birleşik Arap Emirlikleri olarak biz, iki ülkenin liderliğinin istekleri doğrultusunda ikili ilişkileri geliştirmek ve iki dost halkın çıkarlarına hizmet etmek için çalışan tüm sektörlerde Türkiye Cumhuriyeti ile işbirliğini geliştirmeyi ve deneyim alışverişinde bulunmayı dört gözle bekliyoruz.”şeklinde konuştu.

Birleşik Arap Emirlikleri Ankara Büyükelçisi Saeed Thani Hareb Al DHAHERI’nin konuşmasından sonra kürsüye Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK geldi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ilişkilerle ilgili şunları söyledi; “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde temmuzdaki ziyaretimizde Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi oluşturuldu. Çeşitli sektörlerde imzaladığımız 13 anlaşma ile yaklaşık 51 milyar dolarlık etkileyici bir işbirliği vizyonunu hayata geçirdik. Önümüzdeki dönemde enerji, savunma, yeşil ve dijital dönüşüm projeleri ile birlikte ortak geleceğimizi güçlü bir şekilde inşa edeceğimiz Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması ile de ticaret hacmimizi 5 yılda 25 milyar doların üzerine çıkartmayı hedefliyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri’nin “2050 NET SIFIR EMİSYON GİRİŞİMİNİ” ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nın (COP) 28’incisine ev sahipliği yapma kararını geleceğe yönelik vizyoner adımlar olarak takdirle karşılıyoruz. Yenilenebilir enerjiye geçiş, karbon emisyonunun azaltımı, enerji kaynaklarını arttırma hedeflerimize ulaşmak için kararlılık göstermeliyiz. Bu bağlamda müteahhitlerimizin yenilenebilir enerji projelerinde iş birliği isteğini ortak hedeflerimizi desteklemede kritik bir adım olarak görüyoruz.”

Bakan Şimşek konuşmasında, İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 günlük insani ara verilme kararına da değinerek “Bu insani aranın çatışmaların sona ermesi, adil kalıcı bir barış için, iki devletli çözüm sürecinin başlamasına katkıda bulunmasını umuyoruz” şeklinde konuştu.

Ekselansları Saeed Thani Hareb Al DHAHERI ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK’in konuşmalarının hemen akabinde, Birleşik Arap Emirlikleri Folklor ekibi bir gösteri sundu.

Folklor ekibinin gösterisini takiben resepsiyonda KUM SANATI gösterisi vardı.

Folklor ekibi ve KUM SANATI gösterisinin akabinde Birleşik Arap Emirlikleri resepsiyonu için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.

Resepsiyonda BİRLİK GÜNÜ pastasını Ekselansları Saeed Thani Hateb Al DHAHERI İle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK birlikte kesti.

Pasta kesiminden sonra davetlilere, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türk mutfağından yemeklerin ikramı yapıldı.

Birleşik Arab Emirlikleri Abu Dabi, Dubai, Sharjah, Fujairah, Umm Al Quwain ve Ajman Emirliklerinden oluşan 6 Emirliğin bir araya gelmesiyle 1971 yılında kurulmuştur.

Metin ASLIM

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı açıldı

Haberler

on

TBMM BAŞKANI ŞENTOP, KAZAKİSTAN MECLİS BAŞKANI KOŞANOV İLE BİRLİKTE, “TÜRKİYE-KAZAKİSTAN DOSTLUK PARKI”NIN AÇILIŞINI GERÇEKLEŞTİRDİ

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.

Mamak Belediyesince yaptırılan Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı’nın açılışında konuşan Şentop, Türkiye ve Kazakistan arasında dostluğun pekiştirilmesi için atılan her adımın mutluluk verdiğini söyledi.

Kazakistan’ın bağımsızlığından beri ilerleyen ilişkilere kardeşlik bilinci ve duygusunun yol gösterdiğini belirten Şentop, “Soydaş ve kardeş bir devlet olarak Kazakistan’ın sevincini kendi sevincimiz bildik, Kazakistan’ın kederini kendi kederimiz gibi gördük ve hissettik. Dostluk ve kardeşlik ilişkilerimiz, gerçek bir bağ olduğunu kara günlerde de ispatlamıştır. Türkiye olarak yaşadığımız deprem felaketinde bize yürekten gelen, dost elini uzatan Kazakistan’ın gösterdiği dayanışma ve destek bizim için çok kıymetlidir.” diye konuştu.

Türk Devletleri Teşkilatında (TDT) somutlaştığı gibi hükümetler arasındaki ilişkilerin çok derin ve boyutlu olduğunu dile getiren Şentop, iki ülke arasında 10 yılı aşkın süredir yüksek düzeyli, stratejik işbirliği olduğu vurguladı.

İki ülke cumhurbaşkanının, devletleri ortak amaç ve istikamette beraberce ilerletmek için iradelerini her zaman açıkça ifade ettiğini anlatan Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Enerji ve savunma gibi alanlarda yaptığımız işbirliği, ülkelerimizin tam bağımsız duruşuna güç katmaktadır. Bu güzel parkı ziyaret eden insanlar, halkımız, Kazakistan’a ve Kazakistan halkına duyduğu kardeşlik hislerini yakından tekrar yaşayacaktır. Ankara’nın kalbinde Kazakistan’a adanmış diğer abidelerde olduğu gibi bu parkta Kazakistan’ın yüreğimiz de tuttuğu yerin nişanesi olacak, dostluğumuzu somut olarak sergileyecektir. Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.”

Programa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, iki ülkenin diplomatik temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

сәуірде Анкарадағы Мамак муниципалитетінде Қазақстан-Түркия достық паркінің салтанатты ашылуы өтті.
Аталған іс-шараға Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық отырысына қатысу үшін Түркияға жұмыс сапарымен келген Қазақстан Республикасының Парламент Мәжілісінің төрағасы Ерлан Қошанов пен Түркия Республикасы Ұлы Ұлттық Мәжілісінің төрағасы Мұстафа Шентоп, Мамақ муниципалитетінің төрағасы Мурат Көсе, Қазақстан Республикасының Түркиядағы Елшісі Еркебұлан Сәпиев, Түркия Республикасы Сыртқы істер министрінің орынбасары Мехмет Кемал Бозай, зиялы қауым және диаспора өкілдері, қала тұрғындары және бұқаралық ақпарат құралдары қатысты.
Мәжіліс спикерлері парктің ашылу салтанатында сөйлеген сөздерінде осындай игі істер – түбі бір, мәдениеті мен тарихы ортақ тамырлас екі елдің достығы мен ынтымағын одан әрі нығайта түсетінін атап өтті.
Саябақ Анкараның көне тарихи орталығы – Мамак ауданында орналасқан. Ауданы 14 мың шаршы метр. Онда отбасылық демалыс, жүгіру және дене шынықтырумен айналысу үшін барлық жағдай жасалған. Саябақта Күлтегін, Білге Қаған, Тоныкөк жазба ескерткіштері орнатылған. Сондай-ақ қазақтың ұлы ақыны Абай Құнанбайұлы мен дана философ Әл-Фарабидің мүсіндері бар.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

DÜNYA3 ay önce

MÜZEYYEN AYGÜN EMİR ÇAKA BEY SAFLARINA KATILDI.

Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfı

DÜNYA4 ay önce

Birleşik Arap Emirlikleri Milli Günü Ankara’da Kutlandı

Birleşik Arap Emirlikleri’nin “52’inci BİRLİK GÜNÜ” yıl dönümü Resepsiyonu, iki ülkenin milli marşlarının seslendirilmesi ile başladı.

DÜNYA11 ay önce

Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı açıldı

TBMM BAŞKANI ŞENTOP, KAZAKİSTAN MECLİS BAŞKANI KOŞANOV İLE BİRLİKTE, “TÜRKİYE-KAZAKİSTAN DOSTLUK PARKI”NIN AÇILIŞINI GERÇEKLEŞTİRDİ TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop,...

DÜNYA11 ay önce

TBMM-KAZAKİSTAN PARLAMENTOSU ARASINDA İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI

Kazakistan’da 19 Mart’ta gerçekleştirilen parlamento seçimlerinden dolayı tebriklerini ileten Meclis Başkanı Şentop, “Yeni Meclisin, kardeş Kazak halkının esenliği ve refahı...

DÜNYA1 sene önce

Emine Erdoğan, Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında düzenlenen “Kültürel...

GÜNCEL2 sene önce

Techxtile Start-Up Challenge ödülleri sahiplerini buldu

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen TechXtile Start-Up Challenge, genç girişimcileri sektöre kazandırırken, Türkiye genelindeki sektör paydaşları ve ihracatçı birlik başkanlarını da...

DÜNYA2 sene önce

TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.

TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.Hediye edilen eserlerin arasında 3 dilde hazırlanan Abay, Üç...

ENERJİ2 sene önce

2018 yılında bin 541 olan kadın çalışan sayısını 3 binin üzerine çıkarmayı başardık

OPET Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk, “2018 yılında bin 541 olan kadın çalışan sayısını 3 binin üzerine çıkarmayı başardık. ”...

DÜNYA2 sene önce

SOCAR Türkiye, Karabağ Şehitleri Anısına ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ Kurdu.

SOCAR Türkiye, 8 Kasım Karabağ Zaferi’ni ve şehitlerin hatırasını ölümsüzleştirmek üzere İzmir’in Aliağa ilçesinde ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ kurdu. 20...

İŞ DÜNYASI2 sene önce

ATO BAŞKANI BARAN ANTOD’UN TOPLANTISINA KATILDI

ATO’DAN SAĞLIK TURİZMİ İÇİN HİSER PROJESİ BARAN: “ANKARA SAĞLIK TURİZMİNDE DE BAŞKENT OLMAYA ADAY” 27 KASIM 2021-Ankara Ticaret Odası (ATO)...

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

seers cmp badge
tr_TRTurkish