TİM BAŞKANI GÜLLE: UZAY HEDEFİMİZE KATKI SAĞLAYACAK PROJEYİ İHRAÇ DA EDECEĞİZ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) arasında Türkiye’nin “Milli Uzay Programı” hedeflerine katkı sağlayacak iş birliği protokolü imzalandı. Protokolle; İTÜ Uzay Sistemleri Tasarım ve Test Laboratuvarı bünyesinde, İnovaTİM koordinasyonuyla yürütülecek “Nano, Mikro, Küp Uydularda Çok Fonksiyonlu Güneş Paneli Ar-Ge Projesi” hayata geçecek. Projeyle; dünyada oldukça yaygınlaşan ve maliyeti çok düşük olan Nano ile Mikro Uydular için çok fonksiyonlu, yerli güneş panelleri geliştirilecek.
TİM Başkanı İsmail Gülle “İTÜ iş birliğiyle hayata geçireceğimiz projemizin,
yurt dışına bağımlı olduğumuz maliyetli bir uzay alt sistemini ülkemiz bilgi altyapısında geliştirilerek, 2023 yılında, Milli Uzay Programımıza katkı sağlamayı hedefliyoruz. Projemizle, Nano, Mikro ve Küp uydularda kullanılan güneş panellerinin ekonomik üretim teknikleri ve geliştirme süreçleri üzerine kabiliyet kazanılmasını amaçlıyoruz. Projenin 2023 yılında amacına ulaşmasıyla birlikte, düşük maliyetle ve yenilikçi teknikler ile geliştirilen güneş panellerinin ihraç seviyesine gelmesini öngörüyoruz” dedi.
61 ihracatçı birliği, 27 sektörü ile 100 bin ihracatçının tek çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ülkemizin 2023 hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede TİM ile Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) arasında iş birliği protokolü imzalandı. TİM Başkanı İsmail Gülle ve İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu’nun katılımıyla TİM’in Dış Ticaret Kompleksi’nde düzenlenen imza töreninde; NASA’da çalışmalarını sürdüren Astrofizikçi Dr. Umut Yıldız, uzay teknolojilerinin gençler için önemini çevrimiçi katılarak anlatırken, Prof. Dr. Alim Rüstem Aslan da projenin sunumunu gerçekleştirdi. İmza törenine İnovaTİM’li öğrenciler de katıldı.
100 İnovaTİM’li öğrenci projede
Üniversite-sanayi iş birliğini güçlendirmeye ilişkin protokolle; İTÜ Uzay Sistemleri Tasarım ve Test Laboratuvarı bünyesinde, İnovaTİM koordinasyonuyla “Nano, Mikro, Küp Uydularda Çok Fonksiyonlu Güneş Paneli Ar-Ge Projesi” yürütülecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Türkiye’nin ilk Milli Uzay Programı’ndaki on vizyoner hedefin üçü ile doğrudan örtüşen projeyle; 100 İnovaTİM’li öğrenci iki yıl boyunca proje süreçlerine dahil olarak know-how elde edecek. Projenin 2023 yılında amacına ulaşmasıyla birlikte düşük maliyetle ve yenilikçi teknikler ile güneş panellerinin geliştirilmesi ve ihraç seviyesine gelmesi öngörülüyor.
Sürdürülebilir büyüme ve ihracat için…
Törende konuşan TİM Başkanı İsmail Gülle “Sürdürülebilir büyüme ve ihracatın yolu; katma değerli ihracat, Ar-Ge ve inovasyondan geçiyor. Üniversite-sanayi iş birliği de bu açıdan çok önemli. Üniversitelerdeki bilimsel kaynakların sanayiye aktarılarak ekonomik değere dönüşmesini sağlamalıyız. İmzaladığımız protokolle; İTÜ Uzay Sistemleri Tasarım ve Test Laboratuvarı bünyesinde, İnovaTİM koordinasyonuyla yürütülecek, ‘Nano, Mikro, Küp Uydularda Çok Fonksiyonlu Güneş Paneli Ar-Ge Projesi’ni başlatıyoruz. Türkiye’nin en genç, en inovatif ailesi İnovaTİM’in, böylesine önemli bir projenin paydaşı olmasından ayrıca gurur duyuyoruz. Projemizle, Nano, Mikro ve Küp Uydular’da kullanılan güneş panellerinin ekonomik üretim teknikleri ve geliştirme süreçleri üzerine kabiliyet kazanılmasını amaçlıyoruz. Projenin 2023 yılında amacına ulaşmasıyla birlikte düşük maliyetle ve yenilikçi teknikler ile geliştirilen güneş panellerinin ihraç seviyesine gelmesini öngörüyoruz. Önümüzdeki dönemde bu panellerin ihracının kilogram başı ihracat değerimize de olumlu katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.
“Milli Uzay Programı” heyecan verici
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçtiğimiz ay açıklanan “Milli Uzay Programı”nın heyecan verici olduğunu vurgulayan Gülle, şöyle devam etti: Sayın Cumhurbaşkanımızın “Göklere en çok yakışan bayrağımızı, hak ettiği yerlere taşıyacağız. Ayağımız dünyada, gözümüz uzayda olacak” açıklamalarının ardından harekete geçtik. İTÜ işbirliği ile hayata geçireceğimiz projemizin,
yurt dışına bağımlı olduğumuz maliyetli bir uzay alt sistemini ülkemiz bilgi altyapısında geliştirilerek, 2023 yılında, Milli Uzay Programımıza katkı sağlamayı hedefliyoruz. TİM’in kurulduğu günden beri, ekonomik bağımsızlık için ihracatın önemini anlatmaya, sürdürülebilir kalkınmanın yolunun, ihracattan geçtiğini vurgulamaya devam ediyoruz ve etmeye da devam edeceğiz. Büyümeye, kalkınmaya ve istihdama yaptığımız katkıdan gurur duyuyoruz. Yeni iş birlikleri ve istişare mekanizmalarıyla “İhracatla Yükselen Türkiye” için çalışmaya devam edecek; ülkemizin makro hedeflerine elimizden gelen katkıyı vermeyi sürdüreceğiz.
İnovaTİM etki alanı yüksek önemli projeler gerçekleştiriyor
150 farklı üniversiteden binlerce üniversite öğrencisinin yer aldığı İnovaTİM’in gurur kaynağı olduğunu ve etki alanı yüksek önemli projeler gerçekleştirdiğine vurgu yapan Gülle, “İnovaTİM Proje Takımları uluslararası yarışmalara katılarak ülkemizi başarıyla temsil ediyor. Liselerde Yapay Zeka ve İnovasyon Eğitimleri Projesi ile 10 bini aşkın liseli öğrenciye inovasyon, IoT ve yapay zeka üzerine eğitimler veriyor.İnovaTİM İnovasyon Yarışması ile dünyamızın sorunlarına yönelik yüzlerce çözümcü projeler üretiyor ve Z kuşağı üzerine bilimsel çalışmalar gerçekleştiriyor. İnovaTİM’in ilk Ar-Ge projesi olan “Nano, Mikro, Küp Uydularda Çok Fonksiyonlu Güneş Paneli Ar-Ge Projesi” ile de 100 İnovaTİM’li öğrencimiz proje süreçlerine dahil olarak know-how elde edecek. Bu projenin İnovaTİM’li öğrencilerimiz için ilk adım olduğunu biliyor ve dünyamızın sorunlarına çözüm üreterek ülkemizi gururlandıracağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Küreselde uzay çalışmalarının büyük bir hızla ilerlediğini ve 2020 yılında SpaceX’in 833 uyduyu konuşlandırdığını belirten Gülle, “Ayrıca yine her iki haftada bir gerçekleştirilecek fırlatmalarla, fırlatma başına 60’tan fazla uydunun yerleştirilmesi, toplamda ise uydu sayısının 42 bine çıkarılması planlanıyor” diye konuştu.
Prof.Dr.Koyuncu: Teknoloji tabanlı ürünlerimiz artacak
İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ise konuşmasında şunları söyledi:
“Gelişmiş ülke olmanın standardı bugün artık; dijitalleşme, veriye hâkim olma, inovasyon yapma ve bütün bunların sonucunda da katma değeri yüksek, teknolojiyi en üst düzeyde kullanan ürünler geliştirmektir. Rekabet gücünü korumak ve arttırmak ancak yenilikçi ürün ve süreçler geliştirmekle mümkündür. İTÜ, bir araştırma üniversitesi olarak markalaşmayı ve ihracatı hedefleyen firmalarımızın ihtiyaç duyduğu Ar-Ge, yenilikçi çalışmalar ve temel araştırmaları gerçekleştirecek akademik insan gücüne, araştırmacıya ve Ar-Ge altyapısına sahiptir. Türkiye İhracatçılar Meclisi’mizle birlikte imzaladığımız bu protokol, teknolojik tabanlı ürünlerimizin arttırılması adına son derece güçlü bir adımdır. Ülkemiz için hayırlara vesile olmasını dilerim”
İmzalanan protokolün detayları
Ar-Ge projesinin; Milli Uzay Programı Yol Haritası kapsamındaki 10 hedef arasından özellikle “Uydu Üretiminin Tek Çatı Altına Toplanması ve Yerli Uydu Geliştirme Programı”, “Uzay Sanayi Ekosisteminin Geliştirilmesi” ve “Uzay Farkındalığı ve İnsan Kaynağının Geliştirilmesi” hedeflerine doğrudan katkı sağlaması bekleniyor.
Türkiye’nin En Genç En İnovavif Ailesi İnovaTİM’in İlk Ar-Ge Projesi kapsamında, 100 İnovaTİM’li öğrenci sürece dahil olarak know-how elde edecek. Amaç; Nano, Mikro ve Küp uydularda kullanılan güneş panellerinin ekonomik üretim teknikleri ve geliştirme süreçleri üzerine kabiliyet kazanılması… Bu sayede yurt dışına bağımlı olunan çok maliyetli bir uzay alt sisteminin geliştirilmesi hedefleniyor. Projenin amacına ulaşmasıyla yurt dışında birçok ülkeye verilen küp uydu geliştirme eğitimlerinin ve ikili iş birliklerinin de katkısıyla güneş panellerinin ihraç seviyesine gelebileceği planlanıyor. Ayrıca, laboratuvar bünyesinde yetiştirilen bilim insanlarına ilave bir kabiliyet kazandırılacak ve ilerleyen çalışmalar için de özgüven artırıcı olacak.
Küp, Nano ve Mikro Uydu’nun önemi nedir?
Uygulamalı ve bilimsel uzay araştırmaları için çok güçlü bir araç olarak görülen “Küp Uydu” ve “Küçük Uydu” kategorisinde yer alan uydu projeleri, tüm dünyada kabul gören çalışmalar. Bu projelerin artıları; maliyetlerinin çok daha düşük olması, personel yetiştirilmesi hususunda çok iyi bir yöntem olması ve düşük uzay bütçeli ülkelere dahi gerçekleştirme imkanı sunması…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın, kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen, “Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni”ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce yıllık devlet geleneklerinin en önemli prensibinin “devlet ebed müddet” olarak tarif ettikleri devamlılık olduğunu söyledi.
Devlet anlayışının bu devamlılığının, iki ilke üzerine bina edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunlardan ilki eşref-i mahlukat olan insana atfedilen önemdir. Şeyh Edebali’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözü işte bu hakikatin altını çizmektedir. İkincisi ise hiç şüphesiz, mülkün temeli olarak gördüğümüz adalettir. Çünkü bizim inancımızda varlık, adalet üzere yaratılmıştır. Bu yönüyle adalet, hikmeti ilahinin yeryüzünde tecelli etmesi, dirlik ve düzenin ancak bu ölçü ekseninde tesis edilmesidir. Adalet terazisindeki en küçük bir sapma, Allah muhafaza, tamiri de telafisi de mümkün olmayan yıkıcı sonuçları her zaman gebedir.”
“HUKUK DEVLETİNİN EN TEMEL İLKELERİNDEN BİRİ İDARENİN DENETİMİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bir vatandaşın hak ve hukukunun korunup gözetilmesi, güçsüzün güçlüye asla ezdirilmemesinin son derece önemli olduğunu belirtti.
“Zor kapıdan girerse töre bacadan çıkar” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Divanu Lugati’t-Türk’te yer alan bu söz, toplumdaki nizam ve intizamın, adalete duyulan güvenin, kıyamet kopsa dahi adaletin tecelli etmesinin ancak ve ancak hukuk devletiyle sağlanabileceğini ifade eder. Hukuk devletinin en temel ilkelerinden biri ise idarenin denetimi, yani idari eylem ve işlemlerin tamamının yargısal denetime açık olmasıdır. İşte, Danıştayımız tam 157 yıldır böylesine hayati bir görevi ifade etmektedir. İnceleme, danışma ve karar organı olarak idareyi yargı yoluyla denetlemekte, temyiz merci sıfatıyla kamu ile vatandaş arasındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmaktadır. Diğer yüksek mahkemelerimiz gibi Anayasa ve kanunları uyulmasını, meri hukukun titizlikle uygulanmasını sağlamaktadır. Bu itibarla milletimiz adına karar verme sorumluluğunu yüksek bir vazife şuuruyla yerine getiren Danıştay Başkanlığımızın tüm mensuplarına bir kez daha teşekkür ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin ancak adaletle hükmettiği takdirde devlet olabileceğini dile getirdi.
Devletin alameti farikasının adalet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Haksızlığa yol veren, mağduriyetleri gideremeyen, haklıya hakkını teslim edemeyen hiçbir otorite varlığını sürdüremez. Adalete olan inancın temelinden sarsıldığı bir ülkede ne yaparsanız yapın, huzuru, güveni, barışı, demokrasi ve istikrarı tesis edemezsiniz. Gerek adli gerekse idari yargıda görev yapan hâkim ve savcılarımız, milletimizin geleceği, huzuru ve esenliği adına çok önemli bir mesuliyeti yerine getirmektedir. İbn-i Haldun, ‘Basiret gözüyle bakan kimse adaletli ölçüyü bulur’ diyor. Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatleri doğrultusunda karar veren yargı mensuplarımızın bu bilinçle vazifelerini icra etmelerini bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan etkin, güçlü, hızlı ve erişilebilir bir adaletin hükûmetlerinin önceliklerinin en başında olduğunu, göreve geldikleri ilk günden beri hep bunun için çalıştıklarını vurguladı.
Yargı sisteminin güçlendirilmesi ve daha işlevsel bir zemine oturtulması için bugüne kadar pek çok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasa ve anayasa değişikliklerini reform ve strateji belgeleriyle desteklediklerini dile getirdi.
Adalet hizmetlerinin vatandaşlara en üst seviyede sunulması için tüm imkânları seferber ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Vesayet dönemlerinin acı bir hatırası olarak yıllarca insanımızı bizar eden üstünlerin hukukunu milletimizin de desteğiyle geride bıraktık, yerine hukukun üstünlüğü ilkesini bu ülkede egemen kıldık. Geçmişte, adalet dairesinin merkezi bazılarına daha yakındı. Hamdolsun biz bunu herkese eşit mesafeye getirmeyi başardık. Darbeleri ayakta alkışlayan yargı yerine, 15 Temmuz ihaneti sonrası olduğu gibi milletin iradesine kasteden darbecilere hak ettikleri hükmü giydiren adil ve demokratik bir yargı rejimini kurduk. Yargının bağımsızlığına tarafsızlık ilkesini ekledik. Hak arama yollarını alabildiğine genişlettik, yeni kurumlar ihdas ettik.”
“YAPANIN YANINA KAR KALIYOR TÜRÜ ÖN KABULLERİN TOPLUMDA YERLEŞMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda fiziki ve teknik altyapıdan temel hak ve özgürlüklere, temel kanun ve mevzuat değişikliklerinden ceza infaz sistemine, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden kurumsal değişikliklere, icra ve iflas sisteminden adli sicil işlemlerine, yargıda hedef sürelerden özlük haklarına çok geniş bir yelpazede adalet hizmetlerini günden güne geliştirdiklerini, iyileştirdiklerini ve tahkim ettiklerini belirtti.
Danıştayın üye sayılarını artırdıklarını, hâkim ihtiyacını karşıladıklarını ve yardımcı personel sorununu çözdüklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştayı 2012’de yeni hizmet binasına, 2023’te yeni sosyal tesisine kavuşturduklarını söyledi.
İdari yargıdaki mahkeme sayısını yüzde 60 oranında artırarak önemli bir eşiği daha geride bıraktıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de 146 olan idari yargıdaki faal ilk derece mahkemelerinin sayısını 233’e yükselttiklerini aktardı.
Hataları asgari seviyeye indirecek ve temyiz mahkemelerindeki yığılmayı önleyecek şekilde istinaf incelemesi yapmak üzere bölge idare mahkemelerini 9 bölgede faaliyete geçirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece Danıştayın iş yükünü önemli ölçüde azaltırken uyuşmazlıkların daha kısa sürede çözülmesini temin ettiklerini kaydetti.
“VATANDAŞLARIMIZIN HAK VE HUKUKUNUN KORUNMASI NOKTASINDA KARARLIYIZ”
İdari yargı teşkilatını güçlendirmek için daha pek çok yeniliği, değişikliği ve düzenlemeyi hayata geçirdiklerini, 23 Ocak’ta açıkladıkları 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile tüm çalışmaları bir adım daha öteye taşıdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Son dönemde milletimizi en fazla rahatsız eden cezasızlık algısının önüne geçecek kapsamlı düzenlemeleri kamuoyumuzla paylaştık. Şu konuda son derece kararlıyız. ‘Yapanın yanına kar kalıyor’ türü ön kabullerin her ne sebeple olursa olsun toplumda yerleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Hukuka, nizama, kanunlara uyan vatandaşlarımızın hak ve hukukunun korunması noktasında kararlıyız. Bundan en küçük bir taviz vermeyeceğiz. Suç işleyenlerin, suçtan kibirlenenlerin, kendini yasadan, devletten üstün görenlerin tepelerine binmeye devam edeceğiz. Yine bu süreçte ortaya çıkan onca ihanetten sonra bile devlete, millete ve demokrasimize pusu kurmaktan vazgeçmeyen FETÖ ile mücadelemiz güçlenerek devam edecektir. ‘Su uyur ama FETÖ’nün sinsi hücreleri uyumaz’ gerçeği örgüte yapılan her operasyonla kendisini bir kez daha hatırlatıyor. FETÖ ile mücadelede yaşanacak herhangi bir zafiyetin Allah korusun ülkemize, özellikle de devletimize çok ağır bedelleri olacaktır.”
“YARGI MENSUPLARIMIZIN HEDEF GÖSTERİLMESİ, BÜYÜK BİR SORUMSUZLUKTUR”
Yargının, FETÖ’nün nasıl büyük bir tehdit, nasıl habis bir yapı olduğunu en iyi bilen devlet organlarından biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım ki tarih, ibret alınmazsa tekerrür eder. Yakın geçmişte yaşadığımız acıların ve ihanetlerin tekrarının önüne ancak akılla, dirayetle, tecrübeyle ve tarihten ibret alarak geçebiliriz. Diğer türlü milletimize, devletimize ve umudunu Türkiye’nin güçlenmesine bağlamış 100 milyonlarca mazluma karşı görevlerimizi ihmal etmiş oluruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda güvenlik ve istihbarat birimleri gibi yargının da gereken dikkat, teyakkuz ve hassasiyeti göstermeyi sürdüreceğine inandığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Yargı mercilerinin baskı altına alınmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. İster siyasetçi ister gazeteci olsun halkın huzuruna herkes, Anayasa ve yasalar çerçevesinde hukukun sorunsuz işlemesine, suç varsa hesabının mutlaka sorulmasına yardımcı olmalıdır. Elbette nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz.”
Bugüne kadar hükûmetin tasarrufları konusunda yargı organlarıyla aralarında ortaya çıkan görüş ayrılıklarında tavırlarının hep bu yönde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararlarını tenkit etseler dahi yargı mensuplarını ve organlarını daima ayrı bir yerde tuttuklarını, güncel tartışmalarla ilgili aynı özeni gösterdiklerini söyledi.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NDA, TECRÜBESİNDEN EN FAZLA İSTİFADE EDECEĞİMİZ KURUMLARIMIZDAN BİRİ DANIŞTAYIMIZ OLACAKTIR”
Kamuoyunun gözünü ve kulağını çevirdiği herkesin aynı itinalı üslupla hareket etmesini ümit ve arzu ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçinde bulunduğumuz 21. Asrı Türkiye Yüzyılı yapmak hedefiyle yürüttüğümüz çalışmalarda birikiminden, tecrübesinden, vizyonundan ve rehberliğinden en fazla istifade edeceğimiz kurumlarımızdan biri Danıştayımız olacaktır. Özellikle iç kalemizin güçlendirilmesine yönelik attığımız adımlarda devletimizin tüm birimleri gibi sizlerin de desteğine güvendiğimizi, sizlerin de yapıcı katkılarınızı beklediğimizi vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Danıştayın 157. Kuruluş yıl dönümünün ülke, millet, hukuk ve yargı camiası için hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yüksek yargı kurumlarının başkanları ve davetliler katıldı.
Başta aziz şehitlerimizin emanetleri olan annelerimiz olmak üzere evlatlarını vatanına, milletine ve insanlığa hizmet yolunda yetiştiren tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyoruz.
“Anneler toplumun vicdanıdır. Onların şefkati, duası ve fedakârlıkları hayatımıza anlam katar. Sevgi, merhamet ve mücadele duygularının kaynağı olan anneler, evlatlarına umut verir ve değer kazandırırlar. Sadece ailelerini değil, içinde yaşadıkları toplumu da şekillendirirler.
Dünyamızı şefkatiyle, sevgisiyle güzelleştiren annelerimiz. İyi ki varsınız.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.