“2020 YILI, KORONAVİRÜS SALGINI İLE TARİHİN OLAĞANÜSTÜ DÖNEMLERİNDEN BİRİ OLARAK KAYITLARA GEÇTİ. KOÇ TOPLULUĞU OLARAK BÖYLE ZORLU BİR DÖNEMDE ÖNCELİKLE ÇALIŞMA ARKADAŞLARIMIZIN SAĞLIĞINI GÖZETEREK HAREKET ETTİK. ÇEVİK YÖNETİM ANLAYIŞIMIZ, SAĞLAM BİLANÇOMUZ, DENGELİ PORTFÖY YAPIMIZ, KUVVETLİ BAYİ TEŞKİLATIMIZ, ESNEK TEDARİK ZİNCİRİMİZ VE DİJİTAL YETKİNLİKLERİMİZ SAYESİNDE BU DÖNEME HAZIRLIKLI GİRDİK. ŞİRKETLERİMİZİN FİNANSAL SAĞLIĞINA YÖNELİK TEDBİRLERİMİZİ HASSASİYETLE VE HIZLA UYGULADIK. YATIRIMLARIMIZA DEVAM EDEREK, KÜRESEL BÜYÜME YOLCULUĞUMUZU HIZLANDIRDIK. 2020 YILINDA YAPTIĞIMIZ 10,7 MİLYAR TL KOMBİNE YATIRIMLA, TOPLAM YATIRIMLARIMIZ SON 5 YILDA 42 MİLYAR TL’YE ULAŞTI. BELİRSİZLİKLERİN HÂKİM OLDUĞU 2020 YILINDA BAŞARILI SONUÇLARA ULAŞARAK, GÜÇLÜ KONUMUMUZU PEKİŞTİRDİK. BUNU MÜMKÜN KILAN ÇALIŞMA ARKADAŞLARIMIZA, BAYİLERİMİZE VE TEDARİKÇİLERİMİZE GÖSTERDİĞİMİZ BÜYÜK ÇABA VE DAYANIŞMA ÖRNEĞİ İÇİN MÜTEŞEKKİRİM. ÜLKEMİZ VE DÜNYAMIZ İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMAYA VE DEĞER YARATMAYA DEVAM EDECEĞİZ.”
Koç Holding, 2020 yılında konsolide bazda toplam 183,8 milyar TL ciro elde ederken, 10,7 milyar TL kombine yatırım gerçekleştirdi. 2020 yılı sonuçlarını değerlendiren Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, “Tüm dünyada etkisi devam eden koronavirüs salgını sebebiyle olağanüstü ve bir o kadar da zorlu bir yılı geride bıraktık. Pandemi sürecinde çalışma arkadaşlarımızın, iş ortaklarımızın, bayilerimizin, tedarikçilerimizin ve ailelerinin sağlığı birinci önceliğimizdi. Aynı hassasiyetle, bu zor dönemde istihdamın korunmasını ve çalışma arkadaşlarımızın gelir kaybının önlenmesini de öncelik olarak kabul ettik. Mekanik ventilatörden entübasyon kabinine, siperlikten maskeye kadar toplum sağlığını gözeten ve toplumsal fayda sağlayan projelere öncülük ettik. Koç Topluluğu olarak çevik yönetim anlayışımız, sağlam bilançomuz, dengeli portföy yapımız, kuvvetli bayi teşkilatımız, esnek tedarik zincirimiz ve dijital yetkinliklerimiz sayesinde bu döneme hazırlıklı girdik. Şirketlerimizin finansal sağlığına yönelik tedbirlerimizi hassasiyetle ve hızla uyguladık. Belirsizliklerin hâkim olduğu 2020 yılında başarılı sonuçlara ulaşarak, güçlü konumumuzu pekiştirdik. Bunu mümkün kılan çalışma arkadaşlarımıza, bayilerimize ve tedarikçilerimize gösterdiğimiz büyük çaba ve dayanışma örneği için müteşekkirim. Ülkemiz ve dünyamız için var gücümüzle çalışmaya ve değer yaratmaya devam edeceğiz” dedi.
Levent Çakıroğlu: “2020 yılında yaptığımız 10,7 milyar TL kombine yatırımla, toplam yatırımlarımız son 5 yılda 42 milyar TL’ye ulaştı.” Belirsizliklere rağmen Koç Topluluğu’nun yatırımlarını hız kesmeden sürdürdüğünü belirten Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, ”2020 yılında yaptığımız 10,7 milyar TL kombine yatırımla, toplam yatırımlarımız son 5 yılda 42 milyar TL’ye ulaştı. Arçelik, Güneydoğu Asya pazarının önemli oyuncusu Hitachi’nin beyaz eşya sektöründeki Japonya dışındaki tüm faaliyetlerinin bir şirket altında toplanması ve kurulacak şirketin yüzde 60’ının Arçelik tarafından satın alınması için ortaklık anlaşması imzaladı. Topluluğumuzun stratejik büyüme alanlarından biri olarak belirlediğimiz ve daha öncesinde yatırımlara başladığımız bu bölgede, Hitachi gibi güçlü bir oyuncu ile kurduğumuz iş birliğinin Arçelik’in küresel büyüme yolculuğunu hızlandıracağını düşünüyoruz. Öte yandan Aygaz, Bangladeş yatırımında süreci tamamlayarak, dünya evsel LPG tüketiminde en büyük paya ve en hızlı büyüme trendine sahip olan Asya pazarına açıldı. Bangladeş pazarına yönelik olarak LPG temini, dolumu ve dağıtımı konularında faaliyette bulunmak üzere, ülkenin en köklü şirketlerinden United Enterprises & Co. Ltd. ile ortaklık sözleşmesi imzalanarak eşit yönetim esaslarına dayalı bir Ortak Girişim Şirketi kuruldu” dedi. Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, otomotiv sanayinin dönüşümüne öncülük edecek olan elektrikli araç yatırımına Ford Otosan ile başladıklarını da vurgularken, “Dünyanın en çok tercih edilen ticari araç modeli Transit’in ilk tam elektrikli versiyonunu Göl cük fabrikamızda üretme sorumluluğunu üstlendik. Ford Avrupa’nın en büyük ticari araç üretim merkezi olan Kocaeli fabrikalarımızda Ford Otosan mühendisliği ile batarya montaj yatırımımızı da hayata geçireceğiz” dedi. Böylelikle Türkiye’nin ilk ve tek entegre elektrikli araç üretim tesisi olma yolunda önemli bir adım atıldığına dikkat çeken Çakıroğlu, “Bu yatırım sadece Ford Otosan için değil, ülkemiz için de önemli bir kazanım olup, sanayimize uluslararası pazarlarda rekabet avantajı sağlayacak” dedi. Levent Çakıroğlu: “Topluluk şirketlerimiz faaliyet gösterdikleri sektörlerde fark yaratan çalışmalar hayata geçirmeye ve ülkemiz ekonomisine katkı sağlamaya devam etti.” “Pandeminin tüm zorluklarına karşın Topluluk şirketlerimiz faaliyet gösterdikleri sektörlerde fark yaratan çalışmalar hayata geçirmeye ve ülkemiz ekonomisine katkı sağlamaya devam etti” diyen Levent Çakıroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Tofaş çatısı altındaki Fiat markası, 2019 yılında elde ettiği pazar liderliğini 2020 yılında devam ettirdi. Tofaş, otomotiv sanayii toplam hafif araç üretiminin yüzde 19’unu gerçekleştirdi. 14 yıldır kesintisiz şekilde sektörün lider üreticisi olan TürkTraktör tarım sektörüne destek vermeyi sürdürdü. Türkiye traktör üretiminin yüzde 68’ini ve ihracatının yüzde 86’sını tek başına gerçekleştirdi. Otokar ise 2020 yılında ciro bazında yüzde 20 büyüdü. Şirket, faaliyet gösterdiği segmentlerde üst üste 12’nci kez Türkiye’nin en çok tercih edilen otobüs markası oldu. Ar-Ge çalışmaları kapsamında da bir ilki gerçekleştirerek, Covid-19’un bulaşma riskini azaltan ‘Güvenli Otobüs’ü geliştirdi.Savunma sanayii alanında iki yeni ihracat siparişi aldı.” Levent Çakıroğlu, Türkiye’nin en büyük rafinaj kapasitesine sahip olan Tüpraş’ın 2020 yılında 800 milyon TL’nin üzerinde yatırım yaptığını ve yurt içi akaryakıt talebini her şart altında
karşılamaya devam ettiğini vurguladı. Ayrıca entegre ve öncü bir enerji piyasası oyuncusu olmayı hedefleyen Entek ile de, kaynak çeşitliliğine ve yenilenebilir enerji yatırımlarına öncelik verdiklerine dikkat çekti. Finans sektöründeki gelişmeleri de değerlendiren Çakıroğlu, “Yapı Kredi, ekonomiye verdiği kesintisiz desteği sürdürerek 2020 yılında 382,7 milyar liralık kaynak sağladı. Bu yılın başında da, uluslararası piyasalardan 500 milyon ABD doları tutarında sermaye benzeri tahvil ihracı gerçekleştirdi. Dünyanın dört bir yanından, 200’den fazla yatırımcının katıldığı bu işleme, ihraç tutarının 6 katından fazla talep geldi. Bu, ülkemiz ekonomisine ve bankamıza duyulan güvenin bir göstergesi”diye konuştu. Levent Çakıroğlu: “Topluluğumuzun geleceğini içinde yaşadığımız toplumun ve dünyanın geleceğinden ayrı düşünemeyiz.” 2020 yılında çevresel, toplumsal ve kurumsal yönetim konularının Koç Topluluğu’nun ajandasının üst sıralarında yer aldığına dikkat çeken Levent Çakıroğlu, “Sürdürülebilir büyüme yaklaşımımız ‘Geleceğe.Birlikte’ ile vurguladığımız gibi Topluluğumuzun geleceğini içinde yaşadığımız toplumun ve dünyanın geleceğinden ayrı düşünemeyiz. Bugün tüm paydaşlar, şirketlerden uzun vadeli bakış açısıyla sürdürülebilirlik önceliklerini, stratejilerini, risk ve fırsatlarını belirlemelerini bekliyor. Koç Topluluğu olarak, iklim krizine ilişkin dünyadaki gelişmeleri takip ediyoruz. Bu çerçevede, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın en iyi şekilde hayata geçirilebilmesi için özel sektörün rolünü tanımlamak üzere Dünya Ekonomik Forumu bünyesinde oluşturulan CEO Eylem Grubu’nda Türkiye’yi temsil ediyoruz. Bu kapsamda küresel yeşil toparlanma için gerekli yol haritasının oluşturulmasına Koç Topluluğu olarak katkı sunacağımızı taahhüt ediyoruz. Özellikle AB üyesi olmayan ülkelerdeki şirketlerin fonlama mekanizmalarından yararlanması ve sürdürülebilirlik performansının değerlendirmede dikkate alınmasına yönelik önerilerimizin, yayınlanan ortak bildiride yer almasından memnuniyet duyuyoruz” dedi.
BAKAN TUNÇ: TÜRK DÜNYASI OLARAK DAİMA HAKKI, HAKKANİYETİ VE ADALETİ SAVUNACAĞIZ
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Adalet Bakanları Konseyi toplantısında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” dedi.
Kazakistan’ın başkenti Astana’da Bağımsızlık Sarayı’nda düzenlenen toplantıya katılan Bakan Tunç, ‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
İNSANLIK İÇİN BARIŞ VE HUZURA KATKI VEREN ADIMLARI ATMAKTA KARARLIYIZ
Asya’nın parlayan yıldızı Astana’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bu güzel birlikteliğin devamını sağlayacak istişarelerin, ülkelerimizin yargı kurulları arasındaki iletişim bağlarını daha da güçlendireceğine yürekten inanıyorum.” İfadelerini kullandı.
Bakan Tunç, “Geçmişte olduğu gibi bugün de tam bir kardeşlik içerisinde yan yana ve omuz omuzayız. Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Daha adil bir dünya mümkün’ düsturuyla insanlık için barış ve huzura katkı veren adımları atmakta kararlıyız.” dedi.
Bu amaçla kardeş ülkeler olarak birlikteliği ve dayanışmayı güçlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan Adalet Bakanı Tunç, “Bizler, aynı kökten gelen ulu bir çınarın geniş bir coğrafyaya yayılan kollarıyız. Bu temeli unutmadan birliğimizi pekiştirdiğimiz takdirde dünyadaki gücümüzü hiç şüphesiz daha da artıracağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Bakanı Tunç, TDT üyesi ülkeler arasında siyasi, kültürel, ekonomik, ticari ve askeri alanların yanında, adalet ve yargı konularındaki işbirliğinin de derinleştirilmesine ve geliştirilmesine önem verdiklerini vurguladı.
İŞBİRLİĞİMİZİ ARTIRACAK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPTIK
İstanbul’da 2021 yılında düzenlenen ve Türk devletlerinin bağımsızlığının 30. yıl dönümünün kutlandığı TDT 8. Zirvesi’nde “Türk Dünyası-2040 Vizyon Belgesi”ni birlikte kabul ettiklerini hatırlatan Bakan Tunç, “Bu vizyon doğrultusunda son 10 yılda Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde yüksek yargı kurullarına, yüksek mahkemelere, başsavcılara, adalet akademilerine, avukatlara ve noterlere ilişkin işbirliğimizi artıracak önemli çalışmalar yaptık.” diye konuştu.
Türk dünyası olarak uluslararası adli işbirliğini daha da ilerletmelerinin gerektiğine dikkati çeken Adalet Bakanı Tunç, “Birazdan imzalayacağımız ortak bildiriyle adli işbirliğimizin daha da ileriye taşınacağına yürekten inanıyorum.” dedi.
Terörle mücadeleye de değinen Bakan Tunç, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ve milletin onurlu direnişiyle başarısızlığa uğratıldığını anımsattı.
TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR
Terör konusuna da değinen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;
“Terör, insanlık suçudur. Terörle mücadelenin hukuk zeminindeki önemli bir boyutunu da hiç şüphesiz ülkeler arasındaki iade talepleri yani adli yardımlaşma oluşturmaktadır. Biz, adli işbirliği konusunda uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerimize şimdiye kadar samimiyetle uyduk. Bundan sonra da aynı ciddiyet ve kararlılıkla bu yükümlülüğümüze uymaya devam edeceğiz fakat aynı bakış açısını tüm dünyadan beklediğimiz gibi, tarihi, kültürel birçok ortak ve akrabalık bağımızın olduğu Türk dünyası ülkelerinden özellikle beklediğimizi altını çizerek vurgulamak istiyorum.”
ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUKUN, YA HİÇE SAYILDIĞINI YA DA ÇİFTE STANDARDA TABİ TUTULARAK İŞLETİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gazze’deki insanlık felaketine dikkati çekerek, “1917’ye kadar özenle korunan, her dinden insanın barış ve esenlik içerisinde yaşadığı Filistin, maalesef günümüzde kanla, gözyaşıyla, zulümle yıkanmaktadır. İşgalci İsrail, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını bombalayarak tarihte eşi benzeri görülmemiş bir katliam, soykırım gerçekleştiriyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılarda 40 binden fazla kardeşlerinin şehit olduğunu anlatan Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların en az 16 bini çocuk, 10 bini kadın. Maalesef geçmişte olduğu gibi bugün de uluslararası insancıl hukukun, güç sahipleri tarafından ya hiçe sayıldığını ya da çifte standarda tabi tutularak işletildiğini görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Filistin’de akan kanın durması için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Gecikmeli de olsa Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı harekete geçmiş, İsrail Başbakanı (Binyamin) Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı (Yoav Gallant) için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle ‘yakalama kararı başvurusunda’ bulunmuştur. Bir an önce yakalama kararının icra edilmesini bekliyoruz. Bu davanın yanında, Güney Afrika’nın soykırım suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanında açtığı davayı ayrıca çok değerli buluyor ve destekliyoruz.
İSRAİLLİ YETKİLİLER HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALANA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
“Türkiye olarak bu soykırım davasına müdahil olmak için 7 Ağustos 2024 tarihinde resmi başvuruda bulunduk. Türkiye olarak, İsrailli yetkililer hak ettikleri cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” diye konuştu.
Bakan Tunç, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı olarak yargıyı ilgilendiren tüm alanlarda her türlü işbirliğine hazır olduklarını dile getirerek “‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kazakistan Adalet Bakanı Azamat Yeskarayev’in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Azerbaycan Adalet Bakanı Farid Ahmedov, Kırgızistan Adalet Bakanı Ayaz Baetov, Özbekistan Adalet Bakanı Akbar Taşkulov ile TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı.
TDT Adalet Bakanlıkları arasında işbirliğinin geliştirilmesi için perspektiflerin belirlenmesi ve sistemlerinin dijitalleştirilmesi konularının masaya yatırıldığı toplantıda bakanlar, TDT Adalet Bakanları 1. Konseyinin Astana Bildirisi’ni imzaladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Valiliğince düzenlenen İstanbul Çocukları Vakfı Koruyucu Aile Şenliği’nde koruyucu aileler ve çocuklarla bir araya geldi.
Emine Erdoğan, konuşmasında şenlik vesilesiyle çocuklar ve koruyucu aileleriyle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirtti.
Aileleri bir araya getiren, birbirilerini tanıma ve yakınlaşma imkânı sunan etkinliklerin yapılıyor olmasını çok kıymetli bulduğunu söyleyen Emine Erdoğan, “Yavrularımızın ve ailelerinin bugün buradan yüzlerinde tebessüm, kalplerinde neşe ile ayrılmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
Emine Erdoğan, çocukluğun, geleceğin ekildiği bir toprak gibi olduğunu vurgulayarak, “Çocukluk; cesaret, doğruluk gibi erdemlerin, merhamet, sevgi gibi güzel duyguların ruha işlendiği ömrün en kıymetli dönemidir. Merak ve keşfetme duygusuna güçlü bir vicdanın eşlik ettiği her çocuk, yetişkinliğinde çevresini güzelleştiren birer iyilik pınarına dönüşür. Çocuklarımızın içindeki bu potansiyel, ancak sevgi ve güven ortamında köklenip yeşerebilir. Bu imkana sahip olmayan çocuklarımıza gönüllü aile olan koruyucu anne ve babalarımız, yalnızca bir çocuğun geleceğini değil, toplumdaki huzuru da inşa eder” ifadelerini kullandı.
“KORUYUCU AİLELER ÇOCUKLARIN HAYAT HİKAYESİNİ ADETA BAŞTAN YAZDI”
Koruyucu ailelerin, çocukların hayat hikayesini adeta baştan yazdığını dile getiren Emine Erdoğan, şöyle konuştu: “Her biriniz bu hikâyenin başkahramanısınız. Koruyucu aileleri olduğunuz günden itibaren çocuklarımızın ilk öğretmeni, can yoldaşı, rol modellerisiniz. Sunduğunuz himayeyle onlara yaşamları boyunca yüreklerinde taşıyacakları mutlu bir çocukluk hediye ediyorsunuz. Gönüllülüğünüzle acının yerini sevinç, yalnızlığın yerini muhabbet, kimsesizliğin yerini güven duygusu alıyor. Rengarenk boyadıkları resimleri, uyumadan önce kurdukları hayalleri, evi şenlendiren neşeleri sizlerin eseri. Bu anlamlı yolculukta kazandığınız deneyimlerinizi paylaşarak başka gönüllü anne babalara da ilham olmanızı diliyorum.”
Emine Erdoğan, Türk toplumunda açığı kapatma, eksiği tamamlama ve boşu doldurmanın adeta bir refleks gibi olduğunu kaydederek, “Bu topraklar, kökleri eskilere dayanan, kadim bir dayanışma ve vakıf kültürü ile bilinir. Eytam Nezareti, Darülaceze, Darüşşafaka gibi tarihi asırlar öncesine uzanan kurumlar, kültürümüzdeki ötekine karşı merhamet temelli bakışın eserleridir” dedi.
“DEVLETİMİZ TÜM İMKANLARI SEFERBER ETMEYE DEVAM EDİYOR”
Bugün Gönül Elçileri Projesi ile muhafaza etmeye ve yaygınlaştırmaya çalıştıkları koruyucu ailelik müessesinin de bu geleneğin bir mirası olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “2002 yılında koruyucu aile yanındaki çocuk sayımız, ülke genelinde 515 iken, bugün ne mutlu ki yalnızca İstanbul’da 1263’e ulaştı. Türkiye genelinde koruyucu aile yanında yaşayan 10 bin 266 çocuğumuzun 1132’si ise özel gereksinimli. Bu özel çocuklarımıza, tüm zorluklara rağmen gönüllü anne babalık yapan ailelerimiz, hayatta karşılıksız sevginin aşamayacağı engel olmadığının birer ispatı. Bu süreçte devletimiz de koruyucu ailelerimize, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılarken, sunabileceği tüm imkanları seferber etmeye devam ediyor. Farklı beklentilere hitap edecek, ‘akraba ve yakın çevre’, ‘süreli’, ‘geçici’ ve ‘uzmanlaşmış’ olmak üzere 4 farklı model ile koruyucu aileliği teşvik ediyor ve kolaylaştırıyor.”
Emine Erdoğan, 12. yılını tamamlayan Gönül Elçileri Projesi’nin küresel ölçekte ilgi ve takdir görmeye başlamasını da memnuniyet verici bir gelişme olarak ifade etti.
Gönül Elçileri Projesi ve Koruyucu Ailelik modellerinin, Birleşmiş Milletler Çocuk Programı UNICEF’in raporlarında, “Dünya için umut vaat eden proje” olarak değerlendirildiğini aktaran Emine Erdoğan, “Diğer çalışmalarımızda olduğu gibi, koruyucu ailelik konusunda da edindiğimiz bilgi ve tecrübeleri, projemizi uygulama örneği olarak ele alan ve iş birliği yapmak isteyen her ülke ile paylaşmaya hazırız” dedi.
“ÇOCUKLAR İNSANLIĞIN ORTAK EMANETİDİR”
Emine Erdoğan, bu çerçevede, Azerbaycan ve Özbekistan ile Türkiye’nin Aile Bakanlıkları arasında ortak çalışmalar yürütüldüğünü aktararak, “Aynı şekilde, UNICEF ile kimsesiz çocuklara yönelik iş birliğimizi artırma gayretinde olduğumuzu da ifade etmek isterim. Çünkü inanıyoruz ki çocuklar uğruna savaşılacak yegâne hazine, insanlığın ortak emanetidir. Bombalar altında hayatta kalmaya çalışan Gazze’nin çocuklarına, açlıkla mücadele eden Yemen’in çocuklarına, evini defalarca terk etmek zorunda kalan Kırım’ın, Ukrayna’nın çocuklarına, dünya bir gelecek borçlu” diye konuştu.
Bugün Gazze’de, ailesinden hiçbir üyenin sağ kalmadığı ve yaralı olarak kurtarılan çocuk sayısının çok yüksek olduğunu ve bu nedenle onlara özel bir tanım geliştirildiğini vurgulayan Emine Erdoğan, “İsimleri yok, hepsi ‘Ailesi Hayatta Kalmayan Yaralı Çocuk’. Oysa tıpkı tüm kimsesiz kalmış çocuklar gibi savaş hayatlarını gölgelemeden önce onların da bir ismi, hayatı, hayali ve ailesi vardı. Kalıcı bir barış ve adaletin, ancak dünyanın tüm çocuklarına adil bir gelecek vaat edebildiğinde mümkün olduğuna yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, organizasyona ev sahipliği yapan İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na teşekkür ederek, “Koruyucu ailelerimiz ve çocuklarımız arasında yeni dostlukların filizlenmesine imkân verecek böylesi buluşmaların, bütün illerimize örnek olmasını diliyorum” dedi.
KORUYUCU AİLE YANINDA BÜYÜYEN HATİCE KAYA MÜZİK DİNLETİSİ SUNDU
Programda, koruyucu aile yanında büyüyen ve konservatuarı bitirmesinin ardından müzik öğretmeni olarak atanan görme engelli Hatice Kaya’nın müzik dinletisi ile halk oyunları ekibinin gösterisini ilgiyle izleyen Emine Erdoğan, “Gerçekleştirdiği müzik dinletisiyle yüreklerimize şifa olan Hatice kızımızı ve özel gösterileri için halk oyunları ekibini tebrik ederim” dedi.
Emine Erdoğan, konuşmasının ardından katılımcılarla “Biz büyük bir aileyiz” fotoğrafı çektirdi, etkinlik alanındaki çocukları ziyaret etti.
Çocuklara patlamış mısır, patates kızartması ve kâğıt helva dağıtan Emine Erdoğan, çocukların halat çekme yarışmasını izledi.
İstanbul Valiliğinin ev sahipliğindeki programa Emine Erdoğan’ın yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın eşi Hatice Nur Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül, İstanbul Çocukları Vakfı’nın Mütevelli Heyeti ile yönetim kurulu üyeleri, milletvekilleri, koruyucu aileler ve yanlarında kalan çocuklar katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Mısır bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek ve Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’na başkanlık etmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.