Kısa adı GÜYAD olan Güneş Enerjisi Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cem Özok güneş enerjisi ile ilgili olarak,“Malumları olduğu üzere, güneş enerjisi, sınırsız ve tükenmeyen bir enerji türü olup, yenilenebilir enerji kaynakları içinde de en büyük potansiyele sahip olan kaynaktır. Güneş enerjisinin kullanım alanları arasında, doğrudan veya dolaylı elektrik üretimi, sıcak su elde edilmesi, alan ısıtma ve soğutma, sanayi kuruluşları için proses ısı enerjisi ve sera ısıtması sayabiliriz. Geçmiş yıllarda pek önemsenmeyen güneş enerjisi teknolojinin gelişmesi, nüfusun artması, dağıtık üretim gereksiniminin giderek önem kazanması, ile ön plana çıkmıştır. Çevresel etkiler ele alındığında, zararlı duman, gaz, karbon monoksit, kükürt ve radyasyon gibi etkileri olmadığı gibi çevreci ve maliyeti düşük bir sistemdir. Yani tam anlamıyla milli ve yerli tanımına uyabilen bir enerji kaynağıdır. Güneş enerjisi sistemleri yenilenebilir ve temiz enerji olması sebebi ile çevreye; enerjide dışa bağımlılığı azaltıp cari açığı da azaltarak ülke ekonomisine, yeşil enerji olduğu için de ihracatçımıza rekabet konusunda fayda sağlar” dedi.
Son dönemde büyük tarla ve çiftliklerde güneş panelleri sistemlerinin kullanımı ön planda, güneş enerjisini yaygın olarak kullanılmasının sebepleri nelerdir?
Güneş enerjisi sistemleri kendi elektriğinizi kendiniz üreterek elektrik faturasından tasarruf yapmanızı ve kazanç elde etmenizi sağlar. Bunun için 2 şart var: 1 çatınızın olması 2 yatırım yapmanızı mantıklı kılacak sürekli bir tüketiminizin olması. Özellikle hayvan çiftliklerinde padokların üzeri bu iş için oldukça uygundur ve çiftliklerin düzenli tüketimleri vardır. Bu nedenle büyük çiftliklerde güneş enerjisinden elektrik üretimi hız kazanmıştır. Bunun arttırılabilmesi için mahsuplaşmanın senelik olarak yapılması ve prosedürlerin azaltılmasında fayda vardır.
Enerjide bağımsızlık ekonomik bağımsızlıktır
Güneş enerjisinin görünen birçok avantajları var. Peki güneş enerjisine bu kadar yönelmenin doğurduğu dezavantajlar var mı?
Güneş enerjisi santralleri “Base Load/ temel yük” yani kömür, nükleer veya doğal gaz gibi 24 saat kesintisiz üretim yapma kabiliyeti olan santrallerden değildir. Ancak biz bunu dezavantaj olarak görmüyoruz. Zira hibrit uygulamalar bu konudaki etkileri minimuma indirmektedir. Ayrıca enerji depolama konusunda yapılan çalışmalar hızla devam etmektedir. Depolama sistemlerinin ticari olarak piyasaya sunulduğu gün oyunun bütün kuralları GES’ler lehine değişecektir. O güne hazır olmak için yeterli GES kapasitemizin şimdiden hazır olması gerekir. Bunun için ise her sene en az 3GW GES yapılmasını sağlamalıyız. Çünkü güneş bedava ve sürekli orada, ithal değil, vanası bir başka ülkenin elinde değil. Günümüzde enerjide bağımsızlık ekonomik bağımsızlık için en önemli adımdır. Türkiye’nin coğrafi koşulları dikkate alındığında diğer santrallerden farklı olarak güneş sistemlerinin küçük ya da büyük kapasiteler olarak her yere kurulabilme şansı vardır. Bu kadar avantajlı bir kaynağa sahip olduğumuz için, biz dernek olarak gelecek güneştedir diyoruz.
Güneş herkesin hakkıdır
Dernek olarak yürüttüğünüz projeler çevremize katkı sağlayacak türden. Peki sizin projelerinize katkı sağlayan yatırımcılara, yaptığınız işlere geri dönüşler olumlu yönde oluyor mu?
Elbette… Çalışmalarımızın meyvesinden tüm sektör faydalandığı için şu anda Türkiye’deki özel sektör yenilenebilir enerji portföyünün %90’ından fazlasını temsil ediyoruz. Üyelerimiz yani yatırımcılarımız bize bu konuda tam destek sağlamaktadır. Bazı çalışmalarımıza örnek verecek olursak; pandemi nedeniyle bu sene sonuna kadar işletmeye giremeyecek olan santrallere, ek süre verilmesine ilişkin düzenleme yapılması hususundaki çalışmalarımız sonucunda sayın cumhurbaşkanımız yenilenebilir enerji sektörüne olan desteğini bir kez daha gösterdi ve eylül ayında 6 ay ek süre verdi. Bu sektörün ekonomik olarak devamı için çok büyük bir adımdır. 2020 sonunda süresi biten YEKDEM’e ilişin yeni düzenleme yapılmasına ilişkin çalışmalarımız neticesinde 2 Aralık’ta yeni bir kanuni düzenleme ile YEKDEM yeniden şekillendirildi. Bu konudaki ikincil mevzuata ilişkin sektörümüz lehine olacak ışık tutucu çalışmalarımız hala devam etmektedir. 1 MW altı lisanssız santrallerin YEKDEM ’den faydalanma sürelerinin bitiminde hukuki durumlarının ne olacağına ilişkin hukuki düzenleme yapılması gerekliliğini hep belirtmiştik bu talebimize de olumlu olarak dönüş oldu ve bu tip santrallere seçimlik hak tanınmak sureti ile 2 Aralık’ta yürürlüğe giren kanun ile lisanslı ya da lisanssız olarak devam etme şansı tanındı. Şimdi MİNİ YEKA 3 ihalesine çıkılmasını ve kendi arazimize kendi tesisimizi yapıp kendi müşterimize ürettiğimiz elektriği satacağımız günlerin gelmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Kısaca kapasitelerin serbestçe açılması için çalışıyoruz. Çünkü güneş herkesin hakkıdır.
Güneş enerjisine olan bakışımızı değiştirmemiz gerekiyor
Güneş ışığı alma açısından, Türkiye kadar şanslı olmayan Almanya, güneş enerjisi ve panelleri üretiminde Türkiye’den daha üst düzeyde. Peki ülke olarak imkânımız varken neden daha fazla güneş enerjisi imkanlarını değerlendirmiyoruz?
Bakanlığımızca hazırlanan, Türkiye Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlasına (GEPA) göre; Türkiye’nin yıllık toplam güneşlenme süresinin 2.737 saat, günlük 7,5 saattir. Almanya’nın ise yıllık 1600 saat güneşlenme süresi vardır. Yani Almanya’dan yaklaşık % 70 daha avantajlıyız. Ne var ki, onlar gibi güneşten faydalanabilmek için bakış açımızı değiştirmemiz lazım. Öncelikle güneş enerjisini ülkemize kazandırmak isteyenlere imkân vermemiz gerekiyor. Zira, şu anda devletten destek almadan kendi arazisine güneş enerjisi santrali kurup kendi müşterisine enerji satmak isteyen kişi bunu yapamamaktadır. Güneş, yer altı suları, madenler jeotermal ya da nehirler göller gibi devletin tasarrufu altında olan bir tabii servet değildir. Güneş hepimizin hakkı olan bir enerji kaynağıdır. İnanın Türkiye’de doğal gaz santrali yapmak, GES yapmaktan daha kolay… Çünkü eğer TEİAŞ ve BOTAŞ açısından teknik olarak bir problem yoksa siz istediğiniz yere santralinizi yapıp piyasaya elektrik satabiliyorsunuz. Ancak maalesef Güneş Santralleri için aynı durum söz konusu değil.
“Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Millî Mücadele hareketini başlatmak üzere Samsun’a çıkışının 106. yılı. Nice yıllar olması dileğiyle Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.”
Tarih boyunca toplumları ayakta tutan en büyük güç gençlik olmuştur. Hangi ülke genç kuşakların yetişmesine büyük önem vermişse daima ileriye gitmiş ve kalkınmıştır. Bu nedenle; gençlerimizi kendine güvenen, donanımlı, bilgili, milli ve manevi değerlerine sahip çıkan, demokrasiye inanan, çalışkan ve üretken insanlar olarak yetiştirmek en önemli görevimizdir. İçinde bulunduğumuz yüzyılın güçlü ve saygın Türkiye’si sizlerin omuzlarında yükselecektir.
19 Mayıs, yalnızca bir tarihten ibaret değildir. Bu gün, milletimizin bağımsızlık yolundaki ilk adımı, gençliğe duyulan güvenin en büyük göstergesidir. başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz tüm gençlerimizin bayramını kutluyoruz.
Bugün, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşımızı başlatmak üzere Samsun’a çıkışının 106. yıl dönümü. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nızı en içten dileklerimle kutluyorum.
Gazi Mustafa Kemal’in Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs, ecdadımızın inançla azimle ve kararlılıkla başlattığı bağımsızlık mücadelesinin ilk adımının atıldığı tarihtir. Bizler de ecdadımızın kutsal bir emanet olarak bıraktığı vatana ve Cumhuriyete sahip çıkıyor, ilelebet payidar kalacak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni her alanda ileriye taşıyacak ve yüceltecek adımlar atıyoruz.
Gençlerimizi yalnızca geleceğin mimarları olarak değil değişimin itici gücü olarak da görüyor; medeniyet mirasımızı yüreğinde taşıyan Türk gençliğinin enerjisi, azmi ve hayalleriyle yaşadığımız çağa “Türkiye Yüzyılı” damgasını vuracağına yürekten inanıyorum.
Türkiye’nin geleceğinin inşasında; gençlerimizin enerjisini heba edecek, kısır tartışmalarla ülkemizin kaynaklarını boşa sarf edecek hangi sorun varsa çözüyor ve onu kalıcı olarak yok ediyoruz. Gençlerimize barış ve huzur dolu, yüksek teknolojilerle donatılmış, müreffeh bir ülke bırakma sözümüzü yerine getirmek için bütün gücümüzle çalışıyoruz.
Bilimden sanata, spordan tarıma, diplomasiden nükleer teknolojilere kadar her alanda gençlerimizin potansiyellerini keşfetmeleri için onlara imkânlar sunuyor, büyük ve güçlü Türkiye idealimizi hayata geçirmek için gençlerimizle birlikte el ele, kol kola yürüyoruz.
Düşlerini hayata geçirmek için azimle çalışan ve asla pes etmeyerek ecdadından devraldığı medeniyet mirasını daha da yüceltmek isteyen her bir gencimizi sonuna kadar desteklemeye devam edeceğiz.
Güçlendikçe merkez ülke konumuna gelen ve attığımız adımlarla konumunu pekiştiren Türkiye’nin her başarısında gençlerimizin hakkını teslim ederek onlar için daha çok çalışma ve başarma azmimizi her zaman canlı tutacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan , 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı tekrar kutluyor, başta Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın bütün kahramanlarını saygıyla anıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Göktepe-3 kuyusundan dün müjdeli bir haber aldık. Büyük bir titizlikle yürütülen çalışmalar neticesinde hamdolsun, sahada 75 milyar metre küplük yeni doğal gaz keşfi yaptık” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahçelievler’deki İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasında, sağlıkta büyük bir hamle gerçekleştirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi başarıdan başarıya koşturdukları bir diğer başlığın da enerji olduğunu söyledi. “Nükleer enerjiden hidroelektriğe, rüzgârdan jeotermale, güneş enerjisinden petrol ve doğal gaza kadar her alanda ciddi yatırımlar yaptık. Bu alanda ülkemizin gerçek potansiyelini açığa çıkarmanın gayretindeyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir taraftan ülkenin enerji köprüsü olma vasfını güçlendirirken, diğer taraftan enerji kaynaklarını çeşitlendirmeye gayret ettiklerini belirterek, “Çevreci maskesi takan beşinci kol elemanlarının karşı çıkmasına rağmen Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projemizle ülkemizi farklı bir lige taşıdık. Karadeniz ve Gabar’daki keşiflerimiz sayesinde enerjide yeni dönemin kapılarını açtık. Sakarya Gaz Sahası’ndaki keşfimiz, milletimiz için kelimenin tam anlamıyla dönüm noktası oldu” diye konuştu.
“Bulanlar ancak arayanlardır” şiarıyla sondaj çalışmalarını kararlılıkla devam ettirdiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filomuzu yeni gemilerle takviye ettik. Kendi bölgemiz yanında yurt dışında da farklı iş birlikleri geliştirdik. Yani enerjide de bağımsızlığımızı kazanmak için içeride ve dışarıda yoğun mücadele içinde olduk. Şu anda sismik araştırma, sondaj gemilerimiz nerede biliyor musunuz? Ta Somali’de. Oralarda sondaj yapıyorlar. Bu mücadelenin meyvelerini toplamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
“DOĞAL GAZ KEŞFİMİZİN EKONOMİK DEĞERİ 30 MİLYAR DOLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar Akdeniz’de 11, Karadeniz’de 38 sondaj yaptıklarına işaret ederek, şunları söyledi: “Yedinci nesil sondaj gemimiz Abdülhamid Han ile Göktepe-3 Kuyusu’nda 27 Mart’ta başlayan çalışmalarımız dün itibarıyla tamamlandı. 2 bin 154 metre su derinliğinde açılan 49 günlük sondaj log ve test operasyonları sonucunda 3 bin 500 metre derinlikte tamamlanan Göktepe-3 Kuyusu’ndan dün müjdeli bir haber aldık. Büyük titizlikle yürütülen çalışmalar neticesinde hamdolsun sahada 75 milyar metreküplük yeni doğal gaz keşfi yaptık. Bu miktarla konutlarımızın ihtiyacını yaklaşık üç buçuk yıl boyunca tek başına karşılayacağız. Doğal gaz keşfimizin ekonomik değeri ise 30 milyar dolardır. Sahanın geliştirilmesinde Sakarya Projesi için yaptığımız yatırımlarla yüzer üretim platformunu kullanacağız. Dolayısıyla sahanın ekonomik katkısı çok daha büyük olacak. Yeni keşfimizin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.”
Keşifte emeği geçen herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki döneme dair şunu da ifade etmek istiyorum. Karadeniz’deki üretimin ilk fazının tamamlandığının müjdesini vermiştik. Günlük 9,5 milyon metreküp üretimle 4 milyon hanenin ihtiyacını Karadeniz’den karşılıyoruz. 2026 yılında ikinci fazla üretimi iki katına, 2028 yılında üçüncü fazla dört katına çıkarmayı hedefliyoruz. Enerjide de tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar durmadan, dinlenmeden, eleştirilere ve engellere aldırmadan yola devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.