Ankara İli Odalar ve Borsalar Müşterek Toplantısı, Ankara Sanayi Odasının ev sahipliğinde video konferans yöntemiyle yapıldı.
Toplantıya, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, ATO Başkanı Gürsel Baran, ATB Başkanı Faik Yavuz ile Ankara il ve ilçelerindeki oda ve borsaların başkan ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.
ASO Başkanı Nurettin Özdebir toplantının açılışında yaptığı konuşmasında uzun bir aradan sonra video konferans yöntemiyle de olsa biraraya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Konuşmasında ASO’nun pandemi sürecindeki çalışmalarını özetleyen Özdebir, “ASO üyeleriyle çok yakın bir temas içinde, onların ilettiği sorun ve önerileri kendi tespit ettiklerimizle birlikte, gerek kamu yönetiminde, gerekse yerel yönetimlerde ilgililere aktarmaya çalışıp, çözüm aradık” dedi. Özdebir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabii tüm sorunların çözülebilmesi mümkün değildi ama olabildiğince daha çok firmamıza katkı sağlayıp, üretimin ve istihdamın sürdürülebilmesi için elimizden gelen çabayı göstermeye çalıştık. Bu süreçte ağırlıklı olarak; işletmelerimizin kamuya dair yükümlülüklerini öteleyen, kısa çalışmayla ilgili önerilerimizi, ihracatla ilgili sıkıntıları, bankacılık sisteminin sorunlu olduğu ülkelerden ihracat bedellerinin ülkemize getirilmesi konusunu, gümrüklerle ilgili talepleri ve Eximbank’tan beklentileri de içeren, başta Cumhurbaşkanlığımız olmak üzere, politika kurullarımız, bakanlıklarımız ve belediyelerimizle onlarca görüşme ve yazışma gerçekleştirdik. Kamunun reel sektöre olan borçlarının ödenmesiyle ilgili projemizi gündeme getirdik. Bunun kamuyu da sıkıntıya sokmadan, gelirleri artırarak ekonomiyi nasıl canlandıracağını ekonomi yönetimine anlatmaya çalıştık. Ayrıca firmalarımızın bankalara olan borçlarının uygun koşullarla ötelenebilmesi için Bankalar Birliği, kamu ve özel banka yöneticileriyle çok sayıda görüşme gerçekleştirdik. Hem genel yaklaşımları konusunda, hem firmalarımız bazında önemli mesafeler katettik. Mevzuat konusunda da BDDK ile temaslarımız oldu. Kamunun ve yerel yönetimlerimizin ihtiyaçlarını yerli ürünlerden karşılaması konusundaki girişimlerimizi artırdık. Başta Ankara Büyükşehir Belediyesinin alımları olmak üzere önemli mesafeler katettik. Bunun yanı sıra TOBB öncülüğünde gerçekleştirilen nefes kredisine tüm odalarımız gibi imkanlarımız ölçüsünde katılmaya devam ettik. Biz bize yeteriz kampanyasına katkı sağladık. Ankara Valiliğimizin çalışmalarına nakdi ve ayni ciddi katkılar sağladık. Pandeminin ilk döneminde çok sayıda hastanemizin çeşitli tıbbi malzeme ihtiyacını üyelerimiz kanalıyla temin etmeye çalıştık. Hala da imkanlarımız ölçüsünde üyelerimizin de katkılarıyla bu destekleri vermeye devam ediyoruz. ”
Pandemi sürecinde kendilerini en çok yoran konulardan birinin sanayideki çalışma saatlerine ilişkin düzenleme olduğunu anlatan Özdebir, “Yaşanan sıkıntıları anlatmamız biraz zaman aldı ancak sonuçta sıkıntıyı çözebildik” dedi. Üretimin aksamaması ve iş yerlerinde huzursuzluk olmaması adına Mayıs ayından bu yana Sanayi ve Teknoloji ve Sağlık Bakanlıklarıyla işbirliği içinde sanayi işletmelerinde Covid-19 tarama testleri gerçekleştirdiklerinin altını çizen Özdebir, “Mayıs ayında çok sayıda firmamızın 10 bin çalışanına PCR yöntemiyle test uyguladık. Ekim ayından bu yana da yine Sağlık Bakanlığımız işbirliğiyle, talep eden iş yerlerimizde antikor yöntemiyle tarama testlerine devam ediyoruz. Bu süreçte çok sayıda laboratuvarla özel anlaşmalar da yaptık. Üyelerimizin güvenilir yerlerde ve çok uygun koşullarda PCR testi yaptırabilmesi için de çaba gösteriyoruz. Hep birlikte, el birliğiyle bu sıkıntıları aşıp umarım en kısa zamanda sağlıklı günlere kavuşacağız” ifadelerini kullandı. Ekonominin genel durumu ve 2021 yılından beklentilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özdebir, 2020 yılına büyük umutlarla başlamalarına karşın pandeminin yanı sıra deprem felaketleri yaşadıkları zor bir yılı geride bıraktıklarını belirtti.
Pandeminin küresel ölçekte hızla yayılması ve ülkeleri hazırlıksız yakalamasının, eş zamanlı olarak küresel bir sağlık krizine, ekonomik krize ve milyonlarca insanı aşırı yoksulluğa iten bir insani krize yol açtığını anlatan Özdebir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: ” İzolasyonların kısmen kaldırılmaya başladığı 2020 yılının üçüncü çeyreği itibariyle toparlanma başlamış ve yüzde 6,7 büyüme gerçekleşmiştir. Bundan sonraki süreçte önemli olan büyümenin sürdürülebilir olmasıdır. Yılın son çeyreğinde ivmelenme azalsa da öncü rakamlar pozitif bir büyüme göreceğimize işaret ediyor. Ancak, üretim yapımızı bir an önce değiştirmeli ve sanayi üretimini dışa bağımlılığı azaltılmış bir yapıya dönüştürmeliyiz. Yerli ve milli bir sanayi için ileri seviyede bir teknolojik dönüşüm politikası ortaya koymamız gerekir. İlerleyen süreçte; sürdürülebilir bir enflasyon, istikrarlı bir faiz ve kur düzeyi ile birlikte ekonomimize olan güvenin tesis edilerek, yatırımcılarımızın yeniden yatırım fırsatlarını değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum. Sağlıklı bir büyüme için ayrıca; üretim, verimlilik, dijitalleşme ile işgücünün niteliğinin ne kadar önemli olduğunu da unutmamamız gerekir. 2021 yılında yazmamız gereken ‘yeni büyüme hikayemizin’ en önemli unsurları; teknolojik dönüşümü sağlayarak dışa bağımlılığı azaltmak ve verimliliğimizi artırmak olmalıdır. Dışa bağımlılığın azaltılması yaratıcı düşünmeyi teşvik eden, teknoloji çağına uyum sağlayabilecek yeni nesillerin yetiştirilmesi, sanayide dijital dönüşüm ve verimliliğin artması ile mümkün olacaktır” diye konuştu.
Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran da Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında alınan tedbirlerin ekonomiyi doğrudan etkilediğini belirtti. 2020 yılı dünya ekonomisinin zorlu sınav verdiği bir yıl olduğunu ifade eden Baran, “ABD ve AB gibi güçlü yapıların bile sağlık sistemlerinin tıkandığını gördük, çaresizliklere tanık olduk. Ekonomiler tecride mahkûm oldu. Neredeyse dünyanın yegâne tedarikçisi durumundaki Çin’in salgınla mücadele için sınırlarını kapatması tüm dünya imalatını ve ticaretini sıkıntıya soktu. Ticari ve ekonomik hayat sarsıldı. Bazı hesaplamalara göre salgının dünya ekonomisine verdiği zarar 3,4 trilyon doların düzeyinde. 2021 yılına girmemize birkaç gün kala, tüm dünyada üzerinde en çok konuşulan konuların başında yeni dünya düzeninin nasıl olacağı ve ekonomilerin nasıl toparlanacağı yer alıyor. IMF, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar 2020 yılında dünya ekonomisinin yüzde 4’ler seviyesinde küçüleceğini, 2021 yılında ise yüzde 5’ler seviyesinde büyüme olacağını öngörüyor. Salgın sonrası oluşacak yeni dünya düzeni içinde öne çıkmak, rekabetçiliği artırmak, yeni tedarik ağının içinde var olmak için yol haritamızı çizmek zorundayız” dedi. 2021 yılı başından itibaren pandeminin etkilerinin bertaraf edilerek, üretim ve ihracat yapmaya odaklanılması gerektiğini kaydeden Baran, “Salgın sonrası oluşacak yeni dünya düzeni içinde öne çıkmak, rekabetçiliği artırmak, yeni tedarik ağının içinde var olmak için yol haritamızı çizmek zorundayız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi riski az, güveni yüksek, kazancı tatminkâr bir cazibe merkezi haline getirmekteki kararlılığını ifade etmişti. Kıtaların kesişme noktası olan Türkiye, ekonomi ve hukuk alanında hayata geçirilecek reformlarla birlikte daha da cazip bir ülke haline gelerek yatırım çekmeye devam edecektir” diye konuştu.
Ankara Ticaret Borsası Başkanı Faik Yavuz da pandeminin etkilerinin azalmasıyla beraber ertelenen yatırımların yeniden canlanacağını ifade etti. 2021 yılının başlarında en çok aşının konuşulacağını belirten Yavuz, “Çünkü bizi bu beladan kurtaracak tek şey aşı ve aşının başarısı. Aşının adı bile piyasaları hareketlendirdi, yatırım iştahını uyandırdı. 2021 yılı öyle görünüyor ki bizim bu beladan kurtulacağımız yıl olacak” dedi. 2021 yılında insanlığı etkileyecek konulardan bir tanesinin de kuraklık olacağını dile getiren Yavuz, ”Giderek yüksek sesle dillendirilmeye başlanan bu konu, gıda enflasyonu ve tarımı doğrudan etkileyecek. Uzmanlar özellikle tahıl ve hububatta en az %10 rekolte kaybı bekliyor. Başta borsa başkanları olmak üzere, sizlere tavsiyem tedbirlerinizi şimdiden alın. Zira 2021’de bugüne kadar görmediğimiz gıda fiyatlarıyla, gıda enflasyonuyla karşılaşabiliriz” diye konuştu.
-“Ankara’yı tanıtmak hepimizin görevi” Türkiye Odalar ve Borsalar Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise Ankaralı Odaların, yaşadığı şehre sahip çıkması gerektiğini belirtti. Oda Başkanlarının Ankaralılık aidiyetinin düşük olduğunu ifade eden Hisacıkloğlu, “Meşhur bir medya uzmanı çektiği bir videoda havalimanına giderken en büyük mutluluk Ankara’dan ayrılmak demiş. Buna sosyal medyada çok cılız tepkiler verildi. Böyle olaylarda Ankara’ya karşı tepki verildiği zaman ortak duyarlılık içerisinde hareket etmemiz lazım. Ankara’da bulunan birçok finans kuruluşları İstanbul’a taşındı. Ankara artık sanayisiyle, yüksek teknolojik ürünleriyle, OSB’leri ve Ar-Ge merkezleriyle önemli bir sanayi şehri haline geldi. Yapılan bir araştırmada İstanbul’da yaşayanların yüzde 65’nin Ankara’yı görmediği belirlenmiş. Ankara’yı tanıtmak için hep birlikte hareket etmemiz lazım” dedi.
“2019’da tam belimizi doğrultacakken pandemi geldi” diyen Hisarcıklıoğlu, yapılacak çok iş olduğunu, reformlara süratle devam edilmesi gerektiğini belirterek, “Reformlar bitmez ve bitmemeli. Çünkü dünyanın şartları sürekl değişiyor, ayak uydurmanız lazım. Yani bisiklete binmek gibi. Pedalı çevirmezseniz düşersiniz” dedi. Yabancı sermaye ihtiyacımız olduğuna da dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, makro sorunların çözülmeden mikro sorunların çözülemeyeceğini de ifade etti. Pandemi döneminde düzenlenen toplantılarla iş dünyasının sorunlarını Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerine ilettiklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “ Özel sektörün acil istek ve talepleri nelerdir diye sorduk. 365 oda ve borsadan 70 maddelik öneri seti geldi. Önerileri düzenlediğimiz toplantılarla Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümet yetkililerine ilettik ve bu maddelerin tamamına yakını uygulanmaya başlandı” diye konuştu.
Ankara İli Odalar ve Borsalar Müşterek Toplantısı’na, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, Ankara Ticaret Borsası Faik Yavuz, Beypazarı Ticaret Odası Başkanı Ahmet Göçmen, Haymana Ticaret Odası Başkanı Ercan Özkan, Polatlı Ticaret Borsası Başkanı Yahya Toplu, Polatlı Ticaret Odası Başkanı Ulvi Sakarya, Oda ve Borsaların Yönetim Kurulu Üyeleri ve Genel Sekreterleri katıldı.
Dünyanın en eski Neolitik bölgeleri arasında bulunan Göbeklitepe ve Karahantepe gibi önemli alanlara ev sahipliği yapan Şanlıurfa Dünya Neolitik Kongresi’ne ev sahipliği yapacak.
Dünya çapında neolitik kültürleri anlamaya yönelik yeni bakış açılarının geliştirileceği buluşma için geri sayım başladı.
Türkiye’de bir ilk olarak 4-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek uluslararası kongreye 64’ü aşkın ülke ve 487 kurumdan bine yakın akademisyen katılacak.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un açılışını yapacağı etkinlik, uzmanlara ve tarih meraklılarına, farklı bölge ve dönemlerdeki neolitik oluşumları tartışmak ve dönemin artan küresel sosyal karmaşıklığını aydınlatmak adına benzersiz bir platform sunacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığının himayesi ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının (TGA) desteğiyle düzenlenecek Dünya Neolitik Kongresi, neolitik döneme ilişkin geleneksel teorileri, yerleşik yaşam biçimleri, sosyal hiyerarşi ve kimlikler, inançlar ve çevresel faktörlerin yanı sıra biyoarkeoloji, tarihleme yöntemleri, fiziksel antropoloji ve jeoarkeoloji gibi çalışmalara da odaklanacak. Kongrenin uzun vadede, dünya çapında neolitik araştırmalara yön vermesi de bekleniyor.
Dünyanın Seçkin Üniversiteleri Şanlıurfa’da Olacak
İstanbul Üniversitesi ile Harran Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği Dünya Neolitik Kongresi, Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde gerçekleştirilecek. Dünyanın seçkin üniversitelerinden akademisyenlerin konuşmalar yapacağı bilimsel oturumlarda neolitik döneme ilişkin bölgesel ve küresel perspektifler ele alınacak.
Kongrede ayrıca Şanlıurfa arkeolojik kazılarında görev yapmış Klaus Schmidt, Harald Hauptmann ve Bruce Howe gibi önemli isimler için anma konuşmaları da yapılacak. Kongre katılımcıları Göbeklitepe, Karahantepe, Sayburç, Çakmaktepe ve Sefertepe gibi Şanlıurfa’daki Neolitik yerleşim yerlerini ziyaret etme şansına da sahip olacak.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Yakında yeni yatırım teşvik sistemimizi kamuoyuyla paylaşacağız. Bu sistemde bir yandan Türkiye’nin yüksek teknoloji hamlelerini hızlandıracağız. Bir yandan halihazırda başarıyla sürdürdüğümüz teknoloji odaklı sanayi hamlesi gibi programları stratejik teşvik uygulamalarını bugünkünden daha ileri unsurlarla destekleyeceğiz.” dedi.
Bakan Kacır, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinde Makina İmalatçıları Birliği Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, makine sektörünün her zaman en öncelikli, en stratejik sektörler arasında yer aldığını söyledi. Türkiye’nin 22 yılda ekonomide muazzam bir ivmeyle gelişme kaydettiğini ifade eden Kacır, “Milli gelirimizi 238 milyar dolardan, 1 trilyon dolara yükselttik. Türkiye ekonomisi satın alma paritesine göre dünyada 18. sıradan 11. sıraya tırmandı. Bütün bu süreçte sanayimizin baş aktör olmasını da hep birlikte sağladık.Türk sanayisi bugün ihracatın lokomotifi doldu. Yıllık 262 milyar dolara varan 36 milyar dolar üzerinden 262 milyar dolar düzeyine yükselen ihracatımızın yüzde 95’i sanayi ürünlerinden oluşuyor. Bu başarı hikayesinde elbette hep birlikte attığımız adımların planlı sanayileşme yaklaşımlarının da çok önemli bir rolü oldu.” ifadelerini kullandı.
HİÇBİR SANAYİ SEKTÖRÜNÜ GERİDE BIRAKMADIK Toplam sanayi istihdamının 3 milyon 900 binden, 6 milyon 700 bine yükseldiğini ifade eden Kacır, “Hiçbir sanayi sektörünü geride bırakmadık. Sanayi sektörlerimizin pek çoğunda 10 misline, 12 misline, 15 misline varan ihracat büyümeleri kaydettik. Makine sektöründe ihracatımızı yıllık 2 milyar 100 milyon dolardan, 25,3 milyar dolara yükseldi. 2024’te de bu seviyeyi koruyacağımıza biraz da üzerine çıkabileceğimize yürekten inanıyorum. Dünyanın en zengin en gelişmiş kabul edilen ülkelerine makine ihracatı yapabilen bir ülkedir bugün Türkiye.” ifadelerini kullandı.
TEŞVİKLERLE SANAYİCİMİZİN YANINDAYIZ Kacır, yatırım teşvikleriyle sanayicilerin yanında olmaya gayret ettiklerini dile getirerek, bu dönemde 750 milyar liralık yatırım için 10 bin 200 yatırım teşvik belgesi düzenlediklerini ve 193 bin nitelikli istihdamın makine sektöründe önünü açtıklarını belirtti. Türkiye’nin yapısal dönüşümüne hız kazandıracak ileri teknoloji başlıklarında gerçekleşecek yatırımlara 2030 yılına kadar 30 milyar dolara varan teşvikler sunacaklarını dile getiren Kacır, teşvikler aracılığıyla küresel yatırımların Türkiye’ye daha hızlı yönlenmesini hedeflediklerini söyledi.
DÖNÜŞÜMLER İÇİN İKİ YENİ PROGRAM Kacır, sanayide en önemli hedeflerinden birinin de ikiz dönüşümü gerçekleştirmek olduğunu ifade ederek, “Yeşil Dönüşüm, Dijital Dönüşüm alanlarında daha hızlı adımlar atmalıyız. Bunun için 2 yeni program başlattık. Bu programların kurgusunun da aslında bir zihniyet dönüşümünü de barındırdığını ifade etmek isterim. Biz doğru hedefler koyduğumuzda hep birlikte bu hedefler doğrultusunda hızlandığımız ve ortak adımlar attığımızda ne kadar önemli neticeler aldığımızı pek çok alanda gördük.” ifadelerini kullandı.
270 BİNİ AŞAN AR-GE İNSAN KAYNAĞI Bakan Kacır, “Bu ana kadar aldığımız en kıymetli neticeler AR-GE alanında attığımız adımlar. Türkiye 22 yıl önce araştırma geliştirmenin sözlük anlamının dahi yeterince bilinmediği bir ülkeydi. Bugün ise Türkiye 270 bini aşan AR-GE insan kaynağıyla, 29 bin olan AR-GE insan kaynağını 10 misline çıkarttı. 1600’den fazla acemi tasarım merkezi ile 104 Teknopark’ta 11 bine yakın araştırma geliştirme projesi sürdüren firmasıyla ve milli gelirinin yüzde 1,3’ünden fazlasını AR-GE’ye ayıran kuvveti ile iddialı AR-GE ve inovasyon ülkesi olmuştur.” şeklinde konuştu.
YENİ YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ YOLDA Yeşil Dönüşüm yol haritalarını hazırladıklarını ve 2053 yılına kadar 70 milyar dolara varan bir yatırımın gerçekleşmesi gerektiğini dile getiren Kacır, “2012’den bu yana sürdürdüğümüz ve gerçekten bu dönemde 12 yılda çok önemli kazanımlar elde etmemizi sağlamış yatırım teşvik sisteminin de çok kapsamlı bir etkin değerlendirme çalışmasını tamamladık. Sistemde Türkiye’nin sanayi politikasıyla ve kalkınma hedefleriyle uyumlu şekilde attığımız ve bu ana kadar netice aldığımız adımların önümüzdeki dönemde daha güçlü neticelerde olması için nasıl güncellenmesi gerektiği, şu ana kadar hedeflediğimiz ama netice alamadığımız alanlarda da hangi yeni unsurlarla netice alabileceğimiz, aynı zamanda bu dönemde sürdürmekte olduğumuz fiyat istikrarı, hedefleri, enflasyonu düşürme öncelikli sıkı para politikasının yatırımları yavaşlatıcı bir etki oluşturmaması adına almamız gereken ilave tedbirlerin teşvik sistemiyle finansmanı kolaylaştırıcı tedbirlerin neler olması gerektiğine ilişkin çok kapsamlı bir çalışmayı çok büyük ölçüde tamamladık. Yakında yeni yatırım teşvik sistemimizi kamuoyuyla paylaşacağız. Bu sistemde bir yandan Türkiye’nin yüksek teknoloji hamlelerini hızlandıracağız. Bir yandan halihazırda başarıyla sürdürdüğümüz teknoloji odaklı sanayi hamlesi gibi programları stratejik teşvik uygulamalarını bugünkünden daha ileri unsurlarla destekleyeceğiz.” dedi.
Makina İmalatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Gencer de makina sektörü hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
Programa, Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, AK Parti Tekirdağ milletvekilleri Mestan Özcan, Gökhan Diktaş, Çiğdem Koncagül, oda başkanları, OSB yetkilileri ve sanayiciler katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde tebrikleri kabul etti.
Törende; TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Sayıştay Başkanı Metin Yener, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve kuvvet komutanları, TBMM üyeleri, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Hakkı Susmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kamu kurumlarının yöneticileri, Ankara’da görevli büyükelçiler, yabancı misyon şefleri, uluslararası kuruluşların temsilcileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bayram tebriklerini sundu.
Törende, başkentte görevli çeşitli rütbelerden askerî personel de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tebriklerini iletti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. www.kimlerburada.com Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.