DÜNYA
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 12. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu’nun açılışında konuştu
Haberler
3 sene önceon
By
Gul Alcansoy
Gazi Üniversitesi Rektörlüğünün ev sahipliğinde Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı, Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Ana Bilim Dalı ve Eğitim Bilimleri Enstitüsü tarafından, Gazi Meclisin (TBMM) Açılışının 100. Yılında “XII. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu” düzenleniyor.
Mimar Kemaleddin Salonunda sempozyumun açılışı Gazi Üniversitesi sosyal medya hesaplarından da canlı olarak yayınlandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un çevrim içi olarak katıldığı sempozyumun açılışına, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Türksoy Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Bilal Çakıcı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bekir Buluç, Genel Sekreter Hasan Kaleli, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Bülbül, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından açılış konuşmalarına geçildi. Çevrim içi bağlantıyla sempozyuma katılan TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, sempozyumun başarılı geçmesi dileğinde bulunurken, etkinliğe ev sahipliği yapan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız’a emeklerinden dolayı teşekkür etti.
Bir millet olmanın ilk şartının dil olduğunu vurgulayan Şentop, “Bayrak bağımsızlığı simgeler, dil ise kimliğimizi mevcudiyetimizi simgeler. Dilimiz Orta Asya’dan bugüne, bugünden de geleceğe akan güçlü bir nehirdir.
Türkçeyi etkin ve verimli kullanmanın hayati önem taşıdığını ifade eden Şentop, “Dilimizi etkin faal ve verimli olarak kullanırsak yaşatabiliriz. Aksi durumda buzulların eriyip yok olması gibi kelime kelime eksilir ve yok olur. Bazı dillerin yok olmasının en önemli nedeni o dilin yazı dilinin olmayışı ve dilin sonraki kuşaklara aktarılamamasıdır.
Türkçenin çok geniş bir coğrafyada konuşulduğunu söyleyen TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Soğuk Savaşın sonra ermesiyle ortaya çıkan ‘Sadece Türkçe konuşarak Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar gezebilirsiniz’ sözü dikkate değerdir. Dilin sınırları siyasi egemenliğimizin sınırlarını aşar o sebeple gönül coğrafyamızın hudutları çok geniştir” dedi.
Sempozyumla ilgili tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Mustafa Şentop, sempozyumun bir diğer amacının da “Türkçe ailesinin iç uyumunu sağlayıp dışa doğru yaygınlaştırmanın yöntem ve imkanlarını konuşmak” olması gerektiğini söyledi. “Türkçenin yarını nasıl olacak, Türkçe yarın ne kadar Türkçe kalacak” konusunun ülkemizi ve milletimizi ilgilendiren bir mevzu olduğunu anlatan TBMM Başkanı Şentop, Türkçe konusunun Türk Dil Kurumunun tek başına altından kalkacağı bir konu olmadığının altını çizdi.
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, Gazi Meclisin kuruluşunun 100’üncü yılında Millî Mücadeleyi anlatmak ve Türkçemizin dünya dili olma özelliğini gelecek nesillere aktarma yolundaki faaliyetlerini devam ettirmek adına sempozyumun ayrı bir önem taşıdığını ifade etti.
Prof. Dr. Musa Yıldız, toplumlar arasında iletişimi sağlayan dillerin tarihsel süreç içerisinde milletleşme ve kimlik edinme sürecinin en önemli unsuru olduğunu belirterek, “Tarih sahnesinde, kesintisiz bir şekilde, on altı Türk devleti kuran milletimizin beslendiği kaynak, tutunduğu dal, hiç şüphesiz Türk dilidir. Türk dili yaklaşık on dört asırdır, yazılı ve sözlü olarak varlığını devam ettirmiş; Türk milletinin tarih sahnesindeki en önemli güçlerinden biri olarak bugün dünyanın en eski yazı dilleri sıralamasındaki yerini almıştır” diye konuştu.
İşgal altındaki Azerbaycan toprağı Karabağ meselesine de değinen Prof. Dr. Musa Yıldız, Ermenistan’ı Azerbaycan’a gerçekleştirdiği saldırılar nedeniyle kınadı. Rektörümüz Yıldız, savunma hakkını kullanarak topraklarını işgalden kurtaran ve buralarda Azerbaycan bayrağını tekrar dalgalandıran Azerbaycan Devlet Başkanı İlhan Aliyev olmak üzere, devlet yöneticilerini ve ordu birliklerini kutladı. Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, en kısa sürede işgal altındaki bütün toprakların kurtarılması temennisinde bulundu.
Prof. Dr. Musa Yıldız, Gazi Üniversitesi olarak Azerbaycan’ın her zaman yanında olacaklarını söyleyerek şöyle konuştu: “Bu kürsüden, Azerbaycanlı kardeşlerimize diyorum ki, Gazi Üniversitesi olarak ilmi platformlarda, tek ses hâlinde sizin bu haklı davanızda yanınızdayız. Dualarımız her daim sizinledir. İnşallah en kısa sürede bütün Azerbaycan ve Türk dünyasındaki problem yaşayan diğer bölgeler huzura ve sükûna kavuşur. Sempozyumun açılış paneline “Azerbaycan”; oturumlardaki salon adlarına ise “Karabağ”, “Hocalı”, “Nahçıvan”, “Gence” ve “Bakü” adlarını vererek Can Azerbaycan’ımızın haklı mücadelesinde sonuna kadar yanlarında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.”
TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Bilal Çakıcı konuşmasına, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov’un selamlarını ileterek başladı. Doç. Dr. Çakıcı, 100’üncü yılını kutlayan Gazi Meclisin kuruluşundan bu yana dilimizin millileşmesi adına önemli adımlar attığını ve bu çalışmaların bağımsızlıklarını kazanan Türk Cumhuriyetlerine de örnek olduğunu ifade etti. Esaret altındaki dönemde ana dillerinin yok olmasıyla karşı karşıya gelen Türk Cumhuriyetleri dillerinin yeniden canlanması ve yaygınlaşması için büyük gayret sarf ettiklerini ifade eden Çakıcı, “Bu çalışmalar Türkçemizin gücüne güç kattı. Bu gayretler dilimizin çok geniş bir coğrafyada yaygınlaşmasının yolunu açtı. Yaklaşık 100 milyon kişinin konuştuğunu Anadolu Türkçemize bir o kadar da kardeş diller ve lehçeler katıldı” diye konuştu.
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, dilin bir milletin kimliğini oluşturması sebebiyle hayati öneme sahip olduğuna vurgu yaptı. Milli bir kimlikten bahsedilebilmesi için Türkçenin korunması, Türkçe üzerine yapılan çalışmaların artırılması ve desteklenmesi gerektiğini söyleyen Ateş, “Küreleşen dünyada hızlı değişen dil politikalarını yakalamak, sanal ortamlarda Türkçenin yozlaşmasını engellemek, Türk dilinin kendi köklerinden beslenerek karakterini devam ettirmek öncelikli görevlerimiz arasında yer almaktadır” dedi.
Prof. Dr. Şeref Ateş, Türkçenin bilim dili olması ve daha çok tanınması için uluslararası çalışma ve araştırma alanlarının belirlenmesi, yabancı bilim insanları ile Türk bilim insanlarının iletişim içinde olmaları ve farklı konuları müzakere etmeleri gerektiğini ifade etti.
TDK Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin Türkçenin bir dünya dili olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: “Dil en basit tanımla insanlar arasında anlaşma aracıdır ama tek başına böyle tanımlamak doğru değil. Dilin milli ve kültürel bir tarafı var. BM’ye göre 193 ülke var. Dünyada 7 bin dil var ama 7 bin tane resmi dil yok. Yani bir dilin dünya dili olması için konuşma dili, edebiyat dili, bilim dili gibi unsurlara da ihtiyacı var. Türkçemiz 7’nci yüzyıldan günümüze hiç aksamadan gelmiş bir dünya diliyor. Dünyanın birçok yerinden öğrenci Türkiye’ye eğitim almaya geliyor ve Türkçe öğreniyor. Ayrıca yurtdışında her yaştan insanların Türkçe öğrendiğini görüyoruz. Bugün dünyaya dizi film ihraç eden bir ülkeyiz. Bu diziler Türkçenin yayılmasında önemli bir unsur oluşturuyor.”
Üniversitemiz Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu açılış konuşmasında, üniversitemiz adına çok önemli bir sempozyuma ev sahipliği yapmanın mutluluğunu, onurunu ve gururunu yaşadıklarını söyledi. Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu, binlerce yıllık geçmişiyle dünya dili olma özelliği gösteren Türkçenin gelecekte de adımlarını sağlam bir şekilde atması için bu ve bunun gibi etkinlikler yapılmasının gerekli olduğunu söyledi. Gazi Üniversitesi olarak amaçlarını, “Türkçenin dünyada en çok ilgi gören diller arasında yer alması ve bu yolda ilerlemesi; yabancı dil olarak ve yurt dışında yaşayan Türk çocuklarımıza öğretilmesi noktasında akademik çalışmalarımızı devam ettirmek” şeklinde açıklayan Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu, “Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanım, gerek milli mücadele dönemi ve Kurtuluş Savaşı’nda gerekse 15 Temmuz hain darbe girişiminde saldırılara maruz kalarak “Gazilik” unvanı alan Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışının 100. yılı kutlu olsun” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Ahmet Yesevi Üniversitesi, Yesevi Sanat Topluluğunun müzik dinletisine geçildi. Müzik dinletisinden sonra Türksoy tarafından düzenlenen Altaylardan Balkanlara Türk Dünyası Resim Sergisi’nin (TÜRKSOY) açılışı yapıldı.
Sempozyumun ilk oturumu sempozyumun kurucusu ve aynı zamanda danışma kurulu üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Güzel yönetti. Bu oturumda, Prof. Dr. Abdurrahman Güzel “Türkçe Eğitiminin Güncel Durumu Üzerine Değerlendirmeler”, Prof. Dr. Ahmet Bilal Ercilasun “Türkçenin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri”, Prof. Dr. Celal Demir “Sözlük Hazırlama ‘Geleneğimiz’ ve Okul Sözlüklerimiz” ve Doç. Dr. Elena Oganova “Rusya’da Türkçe Öğretimi Tarihi ve Bugünü” konulu sunum yaptılar.
21-23 Ekim tarihlerini kapsayan sempozyum kapsamında 52 oturum gerçekleştirilecek. Sempozyuma Türkoloji alanında çalışan, Türkiye’de ve dünyada “Türk Dili ve Edebiyatı, Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi, Türkçe Eğitimi, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları” alanlarında ve sosyal bilimlerde önemli ve seçkin çalışmalar yapan akademisyenlerin yanı sıra lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesindeki genç araştırmacılarla birlikte 260 kişi katılacak.








SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ
-
İstanbul Havalimanı, ‘Dünyanın En İyi 10 Havalimanı’ Sıralamasında İkinci Oldu
-
12 Hacettepe Projesine TÜBİTAK 1001 Desteği
-
KENYA BÜYÜKELÇİSİ H.E. SİMON NABUKWESİ TÜBİTAK MAM’I ZİYARET ETTİ
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları‘na katılan milli sporcuları tebrik etti
-
Türkiye- AB KİK üyelerinden, orman yangınlarına ilişkin ortak açıklama
-
Hisarcıklıoğlu, Kırgız Bakan Shykmamatov ile görüştü



TBMM BAŞKANI ŞENTOP, KAZAKİSTAN MECLİS BAŞKANI KOŞANOV İLE BİRLİKTE, “TÜRKİYE-KAZAKİSTAN DOSTLUK PARKI”NIN AÇILIŞINI GERÇEKLEŞTİRDİ
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.” dedi.
Mamak Belediyesince yaptırılan Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı’nın açılışında konuşan Şentop, Türkiye ve Kazakistan arasında dostluğun pekiştirilmesi için atılan her adımın mutluluk verdiğini söyledi.
Kazakistan’ın bağımsızlığından beri ilerleyen ilişkilere kardeşlik bilinci ve duygusunun yol gösterdiğini belirten Şentop, “Soydaş ve kardeş bir devlet olarak Kazakistan’ın sevincini kendi sevincimiz bildik, Kazakistan’ın kederini kendi kederimiz gibi gördük ve hissettik. Dostluk ve kardeşlik ilişkilerimiz, gerçek bir bağ olduğunu kara günlerde de ispatlamıştır. Türkiye olarak yaşadığımız deprem felaketinde bize yürekten gelen, dost elini uzatan Kazakistan’ın gösterdiği dayanışma ve destek bizim için çok kıymetlidir.” diye konuştu.
Türk Devletleri Teşkilatında (TDT) somutlaştığı gibi hükümetler arasındaki ilişkilerin çok derin ve boyutlu olduğunu dile getiren Şentop, iki ülke arasında 10 yılı aşkın süredir yüksek düzeyli, stratejik işbirliği olduğu vurguladı.
İki ülke cumhurbaşkanının, devletleri ortak amaç ve istikamette beraberce ilerletmek için iradelerini her zaman açıkça ifade ettiğini anlatan Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Enerji ve savunma gibi alanlarda yaptığımız işbirliği, ülkelerimizin tam bağımsız duruşuna güç katmaktadır. Bu güzel parkı ziyaret eden insanlar, halkımız, Kazakistan’a ve Kazakistan halkına duyduğu kardeşlik hislerini yakından tekrar yaşayacaktır. Ankara’nın kalbinde Kazakistan’a adanmış diğer abidelerde olduğu gibi bu parkta Kazakistan’ın yüreğimiz de tuttuğu yerin nişanesi olacak, dostluğumuzu somut olarak sergileyecektir. Bugün olduğu gibi gelecekte de gerek Türkiye ve Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gerekse bağımsız Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilerde kardeşlik, işbirliği ve dayanışma irademizi her zeminde ortaya koymaya devam edeceğiz.”
Programa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, iki ülkenin diplomatik temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

сәуірде Анкарадағы Мамак муниципалитетінде Қазақстан-Түркия достық паркінің салтанатты ашылуы өтті.
Аталған іс-шараға Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық отырысына қатысу үшін Түркияға жұмыс сапарымен келген Қазақстан Республикасының Парламент Мәжілісінің төрағасы Ерлан Қошанов пен Түркия Республикасы Ұлы Ұлттық Мәжілісінің төрағасы Мұстафа Шентоп, Мамақ муниципалитетінің төрағасы Мурат Көсе, Қазақстан Республикасының Түркиядағы Елшісі Еркебұлан Сәпиев, Түркия Республикасы Сыртқы істер министрінің орынбасары Мехмет Кемал Бозай, зиялы қауым және диаспора өкілдері, қала тұрғындары және бұқаралық ақпарат құралдары қатысты.
Мәжіліс спикерлері парктің ашылу салтанатында сөйлеген сөздерінде осындай игі істер – түбі бір, мәдениеті мен тарихы ортақ тамырлас екі елдің достығы мен ынтымағын одан әрі нығайта түсетінін атап өтті.
Саябақ Анкараның көне тарихи орталығы – Мамак ауданында орналасқан. Ауданы 14 мың шаршы метр. Онда отбасылық демалыс, жүгіру және дене шынықтырумен айналысу үшін барлық жағдай жасалған. Саябақта Күлтегін, Білге Қаған, Тоныкөк жазба ескерткіштері орнатылған. Сондай-ақ қазақтың ұлы ақыны Абай Құнанбайұлы мен дана философ Әл-Фарабидің мүсіндері бар.







DÜNYA
TBMM-KAZAKİSTAN PARLAMENTOSU ARASINDA İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI
Haberler
1 ay önceon
28 Nisan 2023

Kazakistan’da 19 Mart’ta gerçekleştirilen parlamento seçimlerinden dolayı tebriklerini ileten Meclis Başkanı Şentop, “Yeni Meclisin, kardeş Kazak halkının esenliği ve refahı için faydalı çalışmalar yapacağından eminim. Yeni dönemin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Meclis Başkanı Şentop, 6 Şubat depremlerinden dolayı Kazakistan’ın desteği için de teşekkür ettiği konuşmasında, “Böylesi acıların yaşandığı bir dönemde kardeşlerimizin yanımızda olduğunu bilmek bizler için en büyük teselli kaynağı oldu” diye konuştu.
İkili ilişkiler ve bölgesel sorunların da ele alındığı görüşmede Şentop, Kazakistan’ın istikrarının hem bölgesi hem bütün Türk dünyası için büyük önem taşıdığını vurguladı. Kazakistan’ın, Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) kurumsallaşmasında öncü rolü olduğunu belirten Şentop, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üyelik statüsü almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Şentop, “Bu kararın ardından, KKTC’nin TÜRKPA’da bulunmaması büyük bir eksiklik olurdu. Bu toplantı vesileyle, KKTC Cumhuriyet Meclisinin TÜRKPA’ya gözlemci üyeliği de inşallah tamamlanmış olur ve liderlerimizin Türk dünyası için attığı güçlü adımlara biz de ayak uydurmuş oluruz. Kuzey Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin on yıllardır uğradığı insanlık dışı ambargo ve izolasyona Türk dünyasının razı olmadığını bundan böyle somut eylemlerimizle de göstermemiz gerektiği kanaatindeyim” dedi.
Meclis Başkanı Şentop ayrıca, parlamentolar arasında imzalanan “İşbirliği Protokolü”nün de iki ülke arasındaki temasları daha da artıracağına olan inancını dile getirdi. “Bu Protokol, iki Parlamento arasındaki dostluk ve kardeşliği güçlendirme konusunda duyduğumuz arzunun ve ortak iradenin bir göstergesidir” değerlendirmesinde bulundu.
Kazakistan Meclis Başkanı Yerlan Koşanov da konuşmasında, Türkiye’de meydana gelen deprem felaketinden dolayı üzüntülerini dile getirdi. Koşanov, ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye yaptığını vurgulayarak, bunun sembolik olarak önemine işaret etti. Kazakistan Meclis Başkanı Koşanov, Türkiye’nin izlediği dış politikayı yakından takip ettiklerini ifade eden Koşanov, özellikle Ukrayna Rusya savaşı konusunda arabulucu rolüne dikkat çekti. Koşanov, parlamentolar arasında imzalanan protokolün de iki ülke ilişkilerinin temposunu daha da yükselteceğine olan inancını dile getirerek, “Protokol, parlamentolarımız arası ilişkilere ivme kazandıracaktır” dedi.
Görüşme sonrasında iki Meclis Başkanı, Kazakistan Parlamentosu ve TBMM arasında İş Birliği Protokolü’nü imzaladı.
Meclis Başkanı Şentop, Kazakistan Meclis Başkanı Koşanov ile birlikte Mamak’ta açılışı gerçekleştirilecek olan Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı’na kendi kullandığı TOGG araç ile geçti.

Кеше Мәжіліс төрағасы Ерлан Қошанов бастаған депутаттар тобы Анкараға, Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық отырысына қатысу үшін арнайы келді.
Ұшақтан түсе сала ресми шаралар басталып кетті.
Түркия Республикасы Ұлы Ұлттық Жиналысының ғимаратында екі елдің заң шығарушы органдарының басшылары – Ерлан Қошанов және Мұстафа Шентоп бастаған делегация түбір халықтардың өзара достық, экономикалық және стратегиялық байланыстарды тереңдету жайын сөз етті.
Жиын соңында екіжақты ынтымақтастық туралы хаттамаға қол қойды.
Кеше Анкараның тарихы терең аудандарының бірі – Мамак муниципалитетінде Қазақстан-Түркия достық саябағы ашылды. Шараның ресми ашылуында Мәжіліс төрағасы бауырлас екі тамыры терең тарихына, дипломатиялық байланысына, екі ел басшыларының берік ұстанымдарына ерекше тоқталды.
Биыл Түркия Республикасының құрылғанына – 100 жыл! Осы ғасырлық саяси жеңіс қарсаңында ашылған саябақтан түбі бір бабаларымыз Күлтегін, Білге Қаған, Тоныкөктің тасқа жазып, тарихқа қаттаған рухты сөздері орын алыпты.
Сонымен бірге, ұлы данышпан Әбу Насыр әл-Фараби мен һакім Абайға саябақ аумағында арнайы бюст орнатылған.
700 мың халқы бар Мамак ауданы тұрғындарының серуеніне арналған ғажайып саябақта сейілдеген жандар Қазақ-Түрік бауырластығын ешқашан ұмытпайтыны даусыз.
Бүгін Ұлы Ұлттық Жиналысы ғимаратында Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының Кеңесі отырысы мен Түркі мемлекеттері Парламенттік Ассамблеясының ХІІ пленарлық жиына өтеді.
Сол отырысқа қатысатын боламыз.




DÜNYA
Emine Erdoğan, Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katıldı
Haberler
7 ay önceon
8 Kasım 2022



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında düzenlenen “Kültürel Kodlar ve Kadın” temalı 5. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katılarak bir konuşma yaptı.
Bahariye Mevlevihanesi’nde düzenlenen programda konuşan Emine Erdoğan, tüm katılımcıları selamlayarak, yurt dışından gelen yabancı konuklara da “Hoş geldiniz” dedi.
Zirve vesilesiyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Emine Erdoğan, KADEM’in farklı temalarla her yıl düzenlediği zirvelerin, kadınlara dair evrensel meseleleri mercek altına aldığını, kördüğüm hâline gelmiş sorunların çözümlerine işaret ettiğini söyledi.
KADEM’in bugüne kadar yaptığı çalışmalarla, büyük bir ihtiyacı karşıladığına değinen Emine Erdoğan, derneğin kadın çalışmaları alanındaki tek sesliliğe, kendi medeniyet ve inanç dünyalarından yaklaşımlarla güçlü bir cevap verdiğini, kadınların, ailenin, toplumun yanında durduğunu dile getirdi. Tüm KADEM ailesine teşekkür eden Emine Erdoğan, derneğin başarılı çalışmalarının devamını diledi.
“KADINI HAKİKATİNDEN KOPARARAK YENİDEN ŞEKİLLENDİRMEYE ÇALIŞAN BİR GÜNDEMİN İÇİNDEYİZ”
Kadınların tarih boyunca hep tartışma konusu olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya, her dönemde kadınlara dair yeni kodlar, yeni söylemler ve yeni roller üretmiştir. Buna rağmen kadınla erkeğin birbirini tamamladığı, fıtratın adalet terazisi olduğu bir dünya hâlâ kurulamadı. Maalesef, kadını hakikatinden kopararak yeniden şekillendirmeye çalışan bir gündemin içindeyiz. Kadınlar, sınırları her gün genişleyen popüler kültürün tahakkümü altında büyük mağduriyetler yaşıyorlar. Çünkü kadınlara vadedilen tüm hak, özgürlük ve başarıların ön koşulu öz kimliklerinden vazgeçmeleri. Kadınlar ötekileştirilmemek, sosyal hayattan dışlanmamak ya da işini kaybetmemek için bu koşulu kabul etmek zorunda kalıyorlar. O nedenle küreselleşmenin ve popüler kültürün, gözlerimizin önünde inşa ettiği yeni kodları, kılı kırk yararak irdelemeliyiz. Mesela, iş, teknoloji ve sanat dünyasına ait kültür kodlarının, kadınlarla ilgili neler söylediğine kulak kabartmalıyız.”
Modern dünyanın aileye yönelik tasarımının deşifre edilmesi gerektiğini belirten Emine Erdoğan, son zamanlarda öne çıkarılan rol modellere bakıldığında kadının bir özne olarak ailenin dışında, konumlandırıldığının görüldüğünü vurguladı.
Kadının emeği ev içinde kaldıysa, emeğinin de kendinin de görünmediğini dile getiren Emine Erdoğan, şunları söyledi: “İş yerlerinde kadın başarılı sayılırken, evdeki kadın hakir görülen bir konumda kalıyor. Evi ve işi arasında savrulan kadınların, ‘eşitlik’ adı altında sarf ettikleri insanüstü efor ve yaşadıkları çelişkiler göz ardı ediliyor. Benzer olarak annelik, kadının kendini gerçekleştirmesinin önündeki bir bariyer olarak sunuluyor. Evdeki kadının nesil yetiştiren, aile hayatını organize eden, her dakikası üretim ve sorumluluk dolu yaşamına tepeden bakılıyor. İşte tüm bunlar kadınları dar kalıplara mahkûm etmektir. Hayatın zenginliklerini, terazisini ve sunduğu seçenekleri yok etmektir.”
“KADINLARIMIZIN MEDENİYETİMİZ İÇİNDEKİ GÜÇLÜ VARLIĞINI HATIRLATMAMIZ GEREKİYOR”
Gerçek eşitlik ve özgürlüğün, kadınların fıtri hasletlerini korumalarına imkân sağlayacak ekosistemi oluşturmakla başladığını ifade eden Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kadınların hayatın tüm alanlarında, kendi tabiatlarıyla var olmalarını sağladığımızda adalet ve denge ekseninde bir dünya zaten oluşacaktır. Hükûmetimiz bu anlayışla kadınların çalışma, sosyal ve eğitim hayatlarına yönelik reform niteliğinde iyileştirmeler yaptı. Kamusal yasakların kaldırılması da kadın meselelerinin en başta bir insan hakları mücadelesi ölçeğinde ele alınmasıyla başarıldı. Bu tecrübe, insanlık adına büyük bir kazanım olduğu gibi, evrensel bir referans noktasıdır. O nedenle bu başarılar sadece bizim gündemimiz olmamalı. El birliğiyle kadınlar adına kazandığımız hakları ve kadını örseleyen sistemlere karşı dik duruşumuzu tüm dünyaya anlatabilmemiz lazım. Zira bugün özgürlüğü sadece kendi değerleriyle tanımlayan dünyanın en medeni sayılan ülkelerinde bile kadınlar, ideolojik kıyımların kurbanı olabiliyorlar. Kamusal yasaklarla, mahalle baskısıyla, yaşamları görünmez prangalar içinde geçiyor.”
Emine Erdoğan, “Şu bir gerçek ki ana akım söylemler artık geçerliliğini yitirmiştir. Çözüm ise kadınların, hakikatlerinden koparılmadan var olabilecekleri reçeteler üretebilmektir. Dinimizin, kadın ve erkek arasında gözettiği, hassas dengeyi unutmayalım. Bizim inancımızda kadın ve erkek bir bütünün iki yarısıdır. Farklı fıtratlar ve farklı kabiliyetlerle hayatta yer alır, iş birliği içinde var olurlar. Dinimiz, kadınların ve erkeklerin, insan onuruna yaraşır hayatlar yaşamasının yollarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu noktada bizim ödevimiz, bu prensipleri hayata aktarmaktır” dedi.
Dünyanın önemli bir dönemeçten geçtiğini vurgulayan Emine Erdoğan, ailenin DNA’sını bozmaya, kadını aileden koparmaya çalışanların çocuklar üzerinden çok çirkin hesaplar yaptığını dile getirdi.
Kadın hakları her konuşulduğunda cinsiyet kavramını belirsizleştiren küresel hareketin ortaya atıldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bizler büyük bir dayanışma içinde, bu dayatmaları bertaraf edecek güçlü formüller üretmek zorundayız. En başta da kadınlarımızın kendi medeniyetimiz içindeki güçlü varlığını onlara hatırlatmamız gerekiyor. Cesareti, azmi, rikkati ve vakarıyla temayüz eden Anadolu kadını, zamanlar üstü bir rol modeldir. Topraklarımızdan geçen seyyahların tarihe bıraktığı kayıtlar, Anadolu kadınının yüzyıllar öncesinde dahi sergilediği liderliğin delilleridir. Hanım sultanların vakıf eserleri, medeniyetimizde kadınların topluma yön veren figürler olduğunu anlatır. Şifahaneler, imaretler, aşevleri, camiler ve külliyeler ile donattıkları şehirler kadının dönüştürücü gücünü gösterir. Anadolu medeniyetinde ve İslam medeniyetinde çok güçlü bir kadın tarihi var. Bu tarihin güncel söylemlerle gün yüzüne çıkarılmaması, gerçekten çok düşündürücü. Tarihimize ve medeniyetimize, mührünü vurmuş kadınların örnekliğini geleceğe aktaracak projelerin hayati olduğuna inanıyorum.”
Programa; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk Sorunları Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, Tanzanya Toplumsal Gelişim, Toplumsal Cinsiyet, Kadın ve Özel Gruplar Bakanı Onesphoro Gwajima, Libya Sosyal İşler Bakanı Wafaa Abu Bakhr Mohamed Al Kilani’nin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve KADEM temsilcileri katıldı.
DÜNYA


Türkiye-Kazakistan Dostluk Parkı açıldı
TBMM BAŞKANI ŞENTOP, KAZAKİSTAN MECLİS BAŞKANI KOŞANOV İLE BİRLİKTE, “TÜRKİYE-KAZAKİSTAN DOSTLUK PARKI”NIN AÇILIŞINI GERÇEKLEŞTİRDİ TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop,...


TBMM-KAZAKİSTAN PARLAMENTOSU ARASINDA İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI
Kazakistan’da 19 Mart’ta gerçekleştirilen parlamento seçimlerinden dolayı tebriklerini ileten Meclis Başkanı Şentop, “Yeni Meclisin, kardeş Kazak halkının esenliği ve refahı...


Emine Erdoğan, Kadın ve Adalet Zirvesi’nin gala yemeğine katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında düzenlenen “Kültürel...


Techxtile Start-Up Challenge ödülleri sahiplerini buldu
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen TechXtile Start-Up Challenge, genç girişimcileri sektöre kazandırırken, Türkiye genelindeki sektör paydaşları ve ihracatçı birlik başkanlarını da...


TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.
TÜRKSOY’un seçme eserlerinin yer aldığı 2000 adet kitap Almatılı okurlara hediye edildi.Hediye edilen eserlerin arasında 3 dilde hazırlanan Abay, Üç...


2018 yılında bin 541 olan kadın çalışan sayısını 3 binin üzerine çıkarmayı başardık
OPET Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk, “2018 yılında bin 541 olan kadın çalışan sayısını 3 binin üzerine çıkarmayı başardık. ”...


SOCAR Türkiye, Karabağ Şehitleri Anısına ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ Kurdu.
SOCAR Türkiye, 8 Kasım Karabağ Zaferi’ni ve şehitlerin hatırasını ölümsüzleştirmek üzere İzmir’in Aliağa ilçesinde ‘Azerbaycan Karabağ Hatıra Ormanı’ kurdu. 20...


ATO BAŞKANI BARAN ANTOD’UN TOPLANTISINA KATILDI
ATO’DAN SAĞLIK TURİZMİ İÇİN HİSER PROJESİ BARAN: “ANKARA SAĞLIK TURİZMİNDE DE BAŞKENT OLMAYA ADAY” 27 KASIM 2021-Ankara Ticaret Odası (ATO)...


CW Enerji’nin Geleneksel Bayi Buluşmasında Gövde Gösterisi
Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük güneş paneli üreticisi CW Enerji, Türkiye’nin dört bir yanında hizmet veren bayilerini ağırladı. Sektörün öncüsü...


Kazakistan Senfoni Orkestrası,CSO ADA Ankara’da konser verecek.
Kazakistan’ın bağımsızlığının 30. yıl dönümü dolayısıyla 27 Kasım Cumartesi günü saat 20.00’de CSO ADA Ankara’da Avrasya Senfoni Orkestrası konser verecek. ...
EN ÇOK OKUNAN HABERLER
-
GÜNCEL2 sene önce
İyi ki varsın Mustafa ÇITAK
-
DÜNYA2 sene önce
Suna Kıraç’ın Vefatının Birinci Yıl Dönümünde Kızı İpek Kıraç’tan Yeni Bir Eğitim Yolculuğu: “Suna’nın Kızları”
-
DÜNYA3 sene önce
Ankara’da Moda ve İş Dünyası Buluştu.
-
DÜNYA3 sene önce
TÜRK KAZAK DÜNYASININ SEVİLEN SİMASI ;GÜL ALCANSOY
-
İŞ DÜNYASI3 sene önce
Sanat alanında , Türkiye ve Özbekistan arasında bir köprü Ataberk Otabek Ruzmatov
-
GÜNCEL2 sene önce
İyi ki Varsın Nadire Yetiş
-
DÜNYA3 sene önce
Kazakistan Ulusal Dombıra Günü Ankara’da kutlanıyor
-
GÜNCEL2 sene önce
İyi ki varsın Fatma Gülşah Güzel